ebook img

İmkansız Yalnızca Bir Kelimedir PDF

386 Pages·2016·14.401 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview İmkansız Yalnızca Bir Kelimedir

Bir zamanlar kendilerine Dans Eden Wu'lar denilen bir grup bilge şaman klanı yaşardı. Yüzyıllar boyunca danslanyla Yer ile Gök arasındaki dengenin korunma­ sını sağladılar. Tavsiyelerini dinleyen tüm hükümdarlann halkı barış ve mutluluk içinde yaşadı. Danslannı sürdür­ düklerl sürece evrenin ışığı yerden ve halklann üzerin­ den uzak kalmadı. Ne zaman danslannı bıraksalar o kudretli ışık dünyadan uzaklaştı. .. KlaYna yınları imkaYnaslınBzıiK zrec lai medir NamEıkikn © 201K6l,Ya any ıBnukc iıttlaüıbymkıa .nhy ıa nkK llaYanan y ıanicttıilrı.k 'a Hiçsbuiryreay tıtniecz oınlnimı akndu alnl aYnaıylıyanazmciıazıznli.nikıl ı a eny nak göstesruirlekmtıaeislkyaı l yneat pııllaarb ilir. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sertifika No: 12325 Yazar Namık Ekin Yayın Yönetmeni Hamdi Yüksektepe Editör Cem Şen Sayfa Düzeni DBY Ajans Kapak Tasarımı Sercan Arslan Baskı Şenyıldız Matbaacılık Topkapı / lstanbul Tel: 0212 483 47 91 (Sertifika No: 11964) Yayın Tarihi lstanbul, 2016 KütüphBainlKega irt( ıC iP) Namık Ekin imkansız Yalnızca Bir Kelimedir 1. Anı 2. Biyografi lstanbul, Klan Yayınları, 2016, 13,5 x 21,0 cm 380 sayfa, ISBN: 978-605-5740-18-4 KLAN YAYINCIVUEKR EKLAMCIUKL TD.şıi . Narlıbahçe Sok. No: 19 Kat: 1 34112 Cağaloğlu - Fatih / lstanbul Tel.: +90 212 52215 64 (3 hat) Faks: +90 212 52215 85 www.klankitap.com • [email protected] l�,. / klankitap iMKANSIZ YALBNiIKRZE CLAi MEDiR Efsanevi SAkTo mandosu vep eçko dkü nryeak orsuanhuinb i NAMEIKKi N'in ANILARI Buk itahpatkaoiklkiai y ilsairymdelazr,e a r,m an vek ronoltoajriihkkli eşriv leSe AritTna ktiklerinin gizlikloiruğniminaçidsineın ğ işvteriilrmiilşetrierk İçindekiler ÖnsöTze:sO lliumn İancs•aa 7kn SATV'etdaa laşmalar, GözlDeerriinn lBiakklıeYlraaiprn•ıae 1lk 3ı r DonanmKaayual ı•y 3o1r um SANTas ıKlu ru•l4 d5u ? ABDS'AlHTio caKluarBrsa aş l•ı4 y9o r SAKTu r•s 5u1 CehenHnaefmt( aHseWıle le• k 6)0 CehenHnaef•mt 6as1ı SALTi dOeril m•a7 k7 EğiDteviamEm d i•y7 o9r İmkanYsaılznB,ıiK zrec lai •m 1e0d3i r LamiaK'urtan•y1 o1r1u z yı NoeBla bKaurtar•a1 m2a5d ık yı ŞahHaonc aİnzivÇaıdkaann• y1 o4ru5z yı RuSsa vGaeşm ileArliuSnnAaiİT nş aYraeptıiş u•n1 y5o7r uz SAT'lar SAS'lan Basıyor• 196 1967, Kıbns'a Çıkmaya Hazırlanıyoruz• 211 İstihbarat Okulu ve Amerika• 217 Aşkın Rütbesi Olmaz; Maria • 233 ABD'de ileri SAT Eğitimi: İlk Türk Batman'i, Yerden, Saatte 240 km Hızla Giden Uçağa Çekiliyor• 265 Sniper Oluyorum• 309 Judocunun Aşkı, Sonun Başı, Aşk Rütbe Dinlemez• 321 Savaşçı Ruhu • 332 Savaş, Ticaretten Daha Kolay; Nasıl Dolandınldım? • 352 Namık Ekin Kimdir?• 361 Namık Ekin'in Spor Hayan ve Rekorlan • 363 Namık Ekin'in ilkleri• 365 Namık Ekin'in Yapuğı Değişik Spor Branşlan• 369 Sonsöz• 379 6 ■i MKANSIZYALNIZCA BİR KELİMEDİR Önsöz TesOlliumni ancaks an Namı k Ekin ya da benim llardır kullanma tercih etti­ yı yı ğim şekilde "Namık Hoca", kitabı için önsöz yazmamı istediğinde buna uzun süre direndim. Direnmemin sebebi Namık Ekin gibi bir ismi değerlendirme yetkisinin bana ait olmadığına inanmamdı. Eski bir öğrencisi olarak kendisi hakkında söyl ebileceğim çok şey var elbette ama bunlar ey yeterli olmayacak. Namık Ekin, askeri alandan tutun farklı spor alanlarına, Dünya rekornnenliklerinden, tanıdığım eğit­ menler arasında pedagoji bilimine en hakim eğitmen olma­ sına kadar o kadar geniş yelpazede sıradışı ve üstün nite­ liklere sahip ki bu alanların her birinde hakkında bir şeyler söylenmeli. Oysa ben ne askerim, ne dünya rekortmeni ne de farklı spor alanlannda becerilerim var. O nedenle belki de onu yalnızca bir eğitmen olarak değerlendirmeliyim çünkü ben de bir eğitmenim: Namık Hoca' ilk tanıdığımda 17 yaşındaydım. Kendini yı Uzakdoğıı sporlarına adamış bir çocuk olarak, o yaşlardaki ■ NAMEIKKİ N7 her genç gibi ben de kendimi çok ciddiye alıyordum. Özel yeteneklerim olduğuna, gerekli eğitimle çok başarılı olaca­ ğıma inanıyordum. Namık Ekin'in spor salonunda, çoğun­ lukla asistanlarından eğitim alıp fiziksel becerilerimle dikkat çekmeye başladığımda asıl amacım en nihayetinde Namık Hoca'nın dikkatini çekmeyi başarabilmekti. Başardım da. .. Bu haşanın yeteneklerimle değil Namık Hoca'dan sağlam bir dayak yememle oldu. Bir gün asistanları ile müsabaka yapar­ ken ben de dövüşmeye gönüllü oldum ve gerçekten özel be­ cerilere sahip olmanın ne anlama geldiğini o müsabakada an­ ladım. Buna rağmen Namık Hoca kendimi kötü hissetmeme izin vermek bir yana özel ve önemli hissetmemi sağlayacak şekilde hareket etti. Ondan dayak yememi bir ka p değil ce­ yı sarete sahip olmam olarak adlandırdı. Müsabaka sırasındaki yetersizliklerime odaklanmak yerine becerikli olduğum alan­ lan övdü. Sanki dövüşte kazanmışım gibi Dojo'daki (spor sa­ lonundaki) herkesin beni kutlamasını sağladı. Namık Hoca öyleydi; size kendinize güvenmenizi sağlar, ardından bu gü­ veni yine sizin faydanıza kullanırdı. Kendime ve ona derin bir güven duymamı sağladığında, bir gün ricamı kırmayarak bana cimnastik çalışurmaya baş­ ladı. Ters salto atma öğrettiği bir gün Judo dersinden yeni yı çıkmışuk. Bir eliyle belimdeki kuşağı kavradı ve net bir ta­ limat verdi: "Havaya sıçra, dizlerini başının hizasına kadar çek. Ardından başını hızla geriye at ve havada ters dönüp ayaklarının üzerine yere in. Ben seni tutuyorum." Namık Hoca'ya inanamaz gözlerle bakum. Bir eliyle ku­ şağımı tutmuştu. İyi ama beni tek eliyle nasıl kaldıracaku. Dahası benim tek seferde ters salto atma başarabileceğime yı nasıl inanıyordu? Yüzümdeki tereddütü görüp, "Seni tek elle kaldırabilirim," dedi. 8 ■ iMKANSIZYALNIZCA BİR KELİMEDİR Buna inanmasam da bir öğrenci, Hocasıyla daima saygılı konuşması gerektiği için, "Elbette Hocam," dedim. Namık Hoca, bir öğrencisi tarafından kandırılması müm­ kün olmayan eğitmenlerdendi. Ne yapn dersiniz? Evet! &ni tek koluyla havaya kaldırdı. Ardından gülümseyip, "Haydi şimdi dediğimi yap," dedi. Yapnm! Evet. Namık Hoca benim ne yapıp ne yapamaya­ cağımı benden daha iyi biliyordu. Bu deneyim sayesinde ar­ uk onun dediklerine sorgusuzca itaat eden, kendini tümüyle Hocasının ellerine bırakmış bir öğrenci olmuştum. Buna Ja­ pon Zen felsefesinde "Shoshin" yani, "biçim alabilen kalp/ zihin" denir. Arnk Namık Hoca'nın ellerinde biçim almaya hazır bir hamurdum ve kendisi mükemmel bir heykeltraşn. Kader benim için de eğitmenliği uygun görmüştü. Yıl­ lar sonra ben de Namık Hoca'nın öğretme becerilerine sahip olmayı umut eden bir eğitmen olarak eğitim vermeye başla­ dım. Benim alanım savaş sanatları ya da halk arasında yaygın olan şekliyle Uzakdoğu dövüş sporlan değildi. &nim alanını daha çok felsefe ve meditasyon uygulamalarıydı. O yıllardan birinde, çoktandır görüşemediğim Namık Hoca beni aradı ve yabancı bir spor grubuna eğitim vermek için kendisine yar­ dımcı olup olamayacağımı sordu. Ben de zevkle kendisine yardımcı olabileceğimi söyledim. Bir kaç haft a sonra şehir dışındaki bir spor kampında buluştuğumuzda Namık Hoca ilk akşam sporcuların odalarına yerleşmelerini denetledikten sonra hoşgeldin konuşması için bizleri açık havaya davet etti. Karşısındaki ayakta düzgün bir sırada bekleyen 30 ka­ dar sporcuya eğitimin ne demek olduğunu, nasıl eğitilecek­ lerini, ne yapmaları gerektiğin anlanrken, biz eğitmen grubu da Namık Hoca'nın arkasındaki banklarda oturuyorduk. Her NAMEIKKİ■ N 9

See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.