Karl Kautsky Çeviren: Özlem Altıok İktidara Giden Yol YllZllanıa Yayınevi: 103 Teorik Balaş: 1 7 İktidara Giden Yol Kari Kautsky İn�eden Çeviren OzleAml tıok Editör ÖzgüŞre n �pak Tasarımı OzgürŞahin Sayfa Tasarımı YiğBietr ker Birinci Basla Mart2015 © YazılaYmaay ıenv i ISBN 978-605-9988-15-5 Basla KayhaMna tbaacılık GüveSna nS.i teCs Bil oNko :24 4 Topka-pİıS TANBUL (0212 576 01 46 / 0212 612 31 85) MatbaSae rtiNfiok:a12 156 İrtibat YazılamYaa yıenv Hii zmetleLrtidŞ .t i. SeraskCeardO .s mancSıokk aBke tüHlan 9/13 Kadıköy-İSTANBUL o 216 338 52 59 İktidara Giden Yol Kari Kautsky �111111 Kari Kautsky (16 Ekim 1854 - 17 Ekim 1938): Çek-Avusturyalı filozof, gazeteci ve Marksist teorisyen. Prag'da orta sınıf bir Yahudi ai lenin çocuğu olarak dünyaya gelen Kautsky, Viyana Üniversitesi'nde tarih, felsefe ve iktisat eğitimi aldı. 1875'te Avusturya Sosyal Demokrat Partisi'ne (SPÖ) üye oldu. Daha sonra Marksizm'i benimseyen Kautsky, Die Neue Zeit isimli dergiyi çıkarmaya başladı ve 1917'ye kadar dergi nin editörlüğünü yaptı. 1891'de August Bebel ve Eduard Bemstein ile birlikte, Almanya Sosyal Demokrat Partisi'nin (SPD) Erfurt Programı'nı kaleme aldı. Birinci Dünya Savaşı'nın başında Almanya'nın savaşa katıl masını destekledi, ancak 1917'de SPD'den ayrılarak, savaşa karşı olan başka sosyalistlerle birlikte Bağımsız Alman Sosyal Demokrat Partisi'ni (USPD) kurdu. Daha sonra, kısa süren SPD-USPD hükümetinde Dı şişleri Bakan Yardımcılığı yaptı. SPD'ye geri dönen Kautsky, Bolşevik Devrimi'ne muhalefet etti; Lenin ve Trostkiy ile sert polemiklere girdi. 1924'te Viyana'ya geri döndü. 1938'de Almanya'nın Avusturya'yı ilhak etmesi üzerine Çekoslovakya üzerinden Amsterdam'a kaçtı. Aynı yıl bu kentte yaşamını yitirdi. İçindekiler Kautsky'nin yolu nereye çıkıyor? 7 .................................................................. Siyasi iktidarın fethi 21 ...................................................................................... Devrim kehanetleri 29 ....................................................................................... Kooperatif devlete doğru adım adım dönüşürken 39 ..................................... Ekonomik evrim ve irade 4 7 ............................................................................. Her koşulda legalist de değiliz, devrimci de 59 .............................................. Devrimci unsurların gelişmesi.. 71 ................................................................... Sınıfsal karşıtlıkların yumuşaması 81 ............................................................... Sınıfsal karşıtlıkların keskinleşmesi 91 ............................................................ Yeni bir devrimci çağ 109 .................................................................................. 5 Kautsky'nin yolu nereye çıkıyor? ÔzgürŞen Kari Kautsky'nin 1909 yılında yayınladığı "İktidara Giden Yol" adlı ki tabı, pek çok çevrede, düşünürün yazdığı son "Marksist" kitap olarak görülür. Bu yaklaşımda Lenin'in payı büyüktür. Lenin, Kautsky ve çevre sinin 1914'te savaşın başlamasıyla birlikte aldıkları tutuma karşı giriştiği büyük saldırıda dahi bu kitaptan övgüyle söz etmeyi sürdürür. Paıis Komünü'nün yenilgiye uğramasından Birinci Dünya Savaşı'nın patlak verdiği 1914 yılına kadar Almanya, işçi sınıfı hareketinin tartışma sız merkezi, Alman sosyal demokratlarının partisi de Avrupa'da belirleyi ci partidir. Kautsky, savaşa kadar, işte bu partinin önde gelen teorisyeni, düşmanlarınca iddia edildiği gibi "Marksizm'in Papası"dır. Genç bir sos yal Darvinciyken Marksizm'e ilgi duymuş, Marx ve Engels'le tanıştık tan sonra da adım adım harekette düşünsel ağırlığını artırmış, Engels'in ölümünden sonra, kendisine Engels tarafından emanet edilen çok sayıda yazılmamış not ve elyazmasıyla olağandışı bir prestijle hareket etmiştir. Tüm Avrupa'da herkes için değil ama Marksizm'le ilişkili çevrelerde Alman partisi ve işçi sınıfı hareketi ile Kautsky özdeşleşmiştir. Bu nedenle, Lenin'in İkinci Enternasyonal oportünizmine karşı yürüt tüğü mücadelenin merkezine, hedef tahtasının tam ortasına Kautsky'yi oturtması rastlantı değildir. Lenin yalnızca Rusya'da değil, Avrupa Mark sizmi içinde de iktidarı arar; işçi sınıfı hareketi içindeki meşruiyeti artır manın tek yolu vardır: Yalnızca Alman işçi sınıfını değil tüm Avrupa işçi 7 ônsöz -Kautsky'nin yolu nereye çıkıyor? sınıflarını reformist bir bataklığa doğru çeken Kautsky'yi alt etmek! Kautksy Marksizm adına konuşma yetkisine sahiptir ve bunun tek ne deni elbette ustalardan el alması olamaz. Üstelik, Kautsky'nin ölümün den hemen önce yayımladığı mektuplaşmalardan anlaşıldığı kadarıyla, Engels'in Kautsky ile ilişkisi sanıldığı kadar iyi değildir. İnsanlara, özel likle kadınlara yaklaşım açısından Engels belli ki Kautsky'den çok fark lıdır. Kautsky'nin ilk eşinden ayrılmasından sonra, hayatı boyunca özel yaşantısında hep yaptığı gibi tavizsiz bir şekilde kadının tarafını tutan Engels'in Kautsky'ye bu konudaki kızgınlığı hiç geçmemiştir. Aynı mek tuplar Engels ve Kautsky'nin siyasete yaklaşımlarındaki derin ayrılığın da ispatıdır. Engels, İngilizce, Fransızca ve İtalyancayı anadili gibi kullanan, İspan yolca, Slav ve İskandinav dillerinin neredeyse tamamında okuyabilen, ekonomiden tarihe onlarca farklı alanda şaşırtıcı bir ansiklopedik bilgi ve bilimsel derinliğe sahip muazzam bir entelektüeldir. Ama o kendisini hep işçi sınıfı siyasetinin bir neferi, devrimci mücadelenin askeri olarak gör meyi yeğler. Aydın kimliğini ve birikimini küçümsediği için değil; tam tersine çağının aydınının ancak devrimci mücadele içinde bir anlamı ol duğunu, diğer türlü aydın kimliğinin tamamlanamayacağını gayet iyi bil diği için. .. Engels kendisini bir kütüphanede nasıl hissediyorsa, grevde, sokakta, barikatta da öyle hissettiğini ifade eder ve ikincisinden duyduğu heyecanı hiç saklamaz. Oysa, Kautsky, kendi yazdığı satırlara bakılırsa, siyasetçiden veya militandan daha çok bir teorisyendir. Marksizm'in Papası, teorisyen kimliğinden gereğinden fazla memnundur. Kim bilir, insanlara ve kadınlara yaklaşımında da bu memnuniyet fazlasıyla belirle yici olmuş, belki de Engels'i bu rahatsız etmiştir. Ancak yine aynı teorisyen kimliğiyle Kautsky'nin 1914 yılına kadar Marksizm'i tanıtmak için yaptıklarını küçümsemek mümkün değildir. Masa başını seven Kautsky'nin üretkenlik açısından o masanın hakkını vermediğini kimse söyleyemez. Hıristiyan komünizminden etiğe, tanın sorunundan tarihe pek çok alanda yazan Kautsky, Engels'in de mektup larında işaret ettiği gibi, birtakım genellemeler ve soyutlamalar yaparken biraz acelecidir, ama bir teorisyen olarak Marksist yöntemi kullanırken, 8 İktidara Giden Yol kabul edelim, çok kıvrak ve beceriklidir. "İktidar'a Giden Yol"u yazarken somut verileri kullanmaya çalışması, Engels'in uyarılarını dikkate aldığı nın işaretidir belki. Marx ve Engels'in mektuplarını ve Marx'ın hacimli "Artıdeğer Teorile ri" elyazmalarını da ilk kez yayımlayan Kautsky'dir. Ancak İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bilim insanları tarafından yapılan sistematik araştır malar, Kautsky'nin yayına hazırladığı elyazmalarının, Kautsky'nin kendi Marksizm anlayışına göre değiştirildiğini, bu yanıyla, Almanya'da 1905- 1910 yıllan arasında üç kitap halinde yayımladığı versiyonun Kautsky'nin Marksizm'e yaklaşımını belgelemesinden başka bilimsel bir değer taşı madığını ortaya çıkaracaktır. Bugün bu çabaların teorik değerinin olmaması, Kautsky'nin emeğinin 20. yüzyıl başındaki siyasi değerini azaltmıyor. Kautsky bir mirası kendi bakış açısıyla 20. yüzyıla taşımayı başarmıştır. Üstelik Kautsky'nin bakış açısı 1914 yılına kadar Marksist çevrelerin geneli düşünüldüğünde meşrudur da. Sonrasında radikal bir şekilde Ka utsky ile yollarını ayıracak olan Lenin ve arkadaşları da bu çevrelerin bir parçasıdır. Kautsky zaten tam da bu nedenle "hain" ve "dönek"tir. Kautsky hep karşı tarafta değildir; taraf değiştirmiştir ve Kautsky'nin taraf değiştirdi ğine dair en çok atıfta bulunulan kitap elinizde tuttuğunuz kitap, "İktidara Giden Yol"dur. Çünkü bu kitap pek çoklarına göre, yaklaşan savaşla birlikte yeni bir devrimci dönemin açıldığını müjdeler. Lenin'i çılgına çeviren de aslında bu olmuştur; kendisinin açılacağını söylediği devrimci dönem tarihsel olarak açıldığında bu çağrıya kulak vermeyen bir Marksist! Devrimci kehanetler yapan, üstelik bu kehanetlerden hareketle siya set yapmayı meşru gören, kehanetlerin tutmamasını eleştirenlerle keha nette bulunmadan aslında başka türlü bir gelecek öngörüsü yaptıklarını hatırlatarak dalga geçen bir Marksistin, aynı devrimci kehanetlere bu defa kendisinin kulak tıkamasını kabul edilemez bulan Lenin nasıl haksız olabilir? Ancak Kautsky'nin devrimci kehanetlerinde, betimlediği iktidara gi- 9