(cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:4)(cid:5)(cid:1)(cid:2) (cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:4)(cid:3)(cid:1)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:10)(cid:11)(cid:12)(cid:1)(cid:2)(cid:7)(cid:11)(cid:13)(cid:12)(cid:14)(cid:7)(cid:15)(cid:11)(cid:16)(cid:11)(cid:7)(cid:14)(cid:1)(cid:17)(cid:18)(cid:19)(cid:12)(cid:9)(cid:12)(cid:6)(cid:19)(cid:6)(cid:1)(cid:20)(cid:21)(cid:7)(cid:22)(cid:9)(cid:19)(cid:9)(cid:1)(cid:1)(cid:23)(cid:11)(cid:10)(cid:14)(cid:1)(cid:24)(cid:25)(cid:26)(cid:1)(cid:17)(cid:7)(cid:27)(cid:28)(cid:7)(cid:28)(cid:15)(cid:1)(cid:29)(cid:25)(cid:25)(cid:30)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1) II. ME(cid:1)RUT(cid:2)YET DÖNEM(cid:2) E(cid:3)(cid:2)T(cid:2)MC(cid:2)S(cid:2) SATI BEY VE CO(cid:3)RAFYA Ö(cid:3)RET(cid:2)M(cid:2) II Constıtutıonal Monarchy Period’s Educator Mr. Satı and Teaching of Geography Dr. (cid:2)brahim Caner TÜRK* ÖZ Bu çalı(cid:1)mada; II. Me(cid:1)rutiyet dönemi ünlü e(cid:2)itimcisi Satı Bey’in hayatı, e(cid:2)itim hizmetleri, Osmanlı Devleti’nde Co(cid:2)rafya e(cid:2)itiminin geli(cid:1)imi ve Satı Bey’in Co(cid:2)rafya ö(cid:2)retimi konusundaki dü(cid:1)ünceleri incelenmeye çalı(cid:1)ıldı. Osmanlı Devleti’nde 1869 Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile esaslı olarak resmi ders programlarına giren Co(cid:2)rafya dersi bu dönemde isim ve niteleme co(cid:2)rafyası safhasını a(cid:1)amamı(cid:1)tır. Modern (cid:3)zahlı Co(cid:2)rafya E(cid:2)itimi ise II. Me(cid:1)rutiyetle birliktedir. II. Me(cid:1)rutiyet dönemi ünlü e(cid:2)itimcisi Satı Bey, “Co(cid:2)rafya Nasıl Tedris Olunmalı?”(Co(cid:2)rafya Nasıl Ö(cid:2)retilmeli?) isimli makalesinde Co(cid:2)rafya e(cid:2)itiminde günümüzde de geçerli olan ö(cid:2)retim usulleri öne sürmekte. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Co(cid:2)rafya Ö(cid:2)retimi, Satı Bey. ABSTRACT (cid:3)n this research, second constıtutıonal monarchy period’s famous educator Mr. Satı’s life, his contribution to education, development of the education of geography in Otoman Empire and his thoughts about teaching of geography are studied. Geography lesson which is participated to offical school timetables essentially with Maarif-i Umumiye Nizamnamesi (1869) in Otoman Empire couldn’t go beyond the stage of naming and descriptive geography. Education of modern and explanatory geography took place with second contsıtutıonal monarchy. Second constıtutıonal monarchy period’s famous educator Mr. Satı suggested some teaching methods in his article, which are also valid nowadays, named “ How should be geography taught?” Key Words: Otoman Empire, Teaching of Geography, Mr. Satı. I. Giri(cid:4) E (cid:2)itim ça(cid:2)ı olarak adlandırılan 19. Yüzyılda vatanda(cid:1) için faydalı olan bilimlerin kullanılması esastı. Tarih – Co(cid:2)rafya ve do(cid:2)a bilimleri bunların ba(cid:1)lıcaları idi. Ça(cid:2)a ayak uydurma çabasındaki Osmanlı Devleti’nin de buna uymaya çalı(cid:1)tı(cid:2)ı görülmektedir. Bu do(cid:2)rultuda Osmanlı Devleti’nde önemli ölçüde geli(cid:1)me gösteren alanlardan birisi de Co(cid:2)rafya idi. Maarif- i Umumiye Nizamnamesiyle(1869) her seviyedeki * Erzincan Üniv., Kemaliye H. Ali Akın Meslek YO, Ortak ve Zorunlu Dersler Ö(cid:2)rt. Üyesi. TAED 40, 2009, 423-438 (cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:4)(cid:3)(cid:1)(cid:2)(cid:1)(cid:1) (cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:2)(cid:4)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:4)(cid:10)(cid:10)(cid:2)(cid:4)(cid:11)(cid:12)(cid:13)(cid:14)(cid:15)(cid:16)(cid:17)(cid:18)(cid:12)(cid:16)(cid:4)(cid:19)(cid:20)(cid:21)(cid:12)(cid:22)(cid:17)(cid:4)(cid:23)(cid:24)(cid:17)(cid:16)(cid:17)(cid:22)(cid:25)(cid:17)(cid:26)(cid:17)(cid:4)(cid:27)(cid:28)(cid:16)(cid:29)(cid:4)(cid:30)(cid:12)(cid:18)(cid:4)(cid:31)(cid:12)(cid:4)(cid:3) (cid:24)(cid:14)(cid:28)!(cid:18)(cid:28)(cid:4)"(cid:24)(cid:14)(cid:12)(cid:16)(cid:17)(cid:22)(cid:17) Co(cid:2)rafya ö(cid:2)retimi resmi ders programına konularak imparatorlu(cid:2)un her yerinde uygulanmak üzere kurumsalla(cid:1)tı. Bu geli(cid:1)melere paralel olarak Co(cid:2)rafya ö(cid:2)retim metotları geli(cid:1)ti, Satı Bey gibi dönemin e(cid:2)itimcileri dersin ö(cid:2)retimi konusunda programlar hazırladı, ö(cid:2)retim usulleri geli(cid:1)tirdi. II. Satı Bey’in Hayatı E(cid:5)itim Hizmetleri Asıl adı Mustafa Satı-el Husri’dir. Yemen’de do(cid:2)du(1880). Halep asıllı olan babası, Yemen’de mahkeme reisi idi. Karde(cid:1) sayısı 15 idi. Mülkiye mektebinden mezun oldu(1900). (cid:3)lk önce Yanya (cid:3)dadisinde Tarih-i Tabii ö(cid:2)retmenli(cid:2)i yaptı. Daha sonra ö(cid:2)retmenlikten ayrıldı(1905). Radkoviç ve Florina’da 1908’e kadar kaymakamlık yaptı. Manastır’da çıkan Neyyir-i Hakikat gazetesinde me(cid:1)rutiyet üzerine nutukları yayınlandı. (cid:3)stifa edip (cid:3)stanbul’a gelince bu gazetenin yazarlı(cid:2)ını yaptı ve Envar-ı Ulum adlı bir yeni dergi çıkardı. Çe(cid:1)itli yayın organlarında o dönemin ders programlarını tenkit etti. Bu arada çe(cid:1)itli konularda pek çok yazılar yayınladı.1 Satı Bey’in e(cid:2)itim ile ilgili görü(cid:1)lerini çe(cid:1)itli gazete ve mecmualarda yazmı(cid:1) oldu(cid:2)u yazılar ile dile getirmesi, devrin aydın ve yöneticilerinin dikkatlerini üzerine çekmi(cid:1)tir. Nitekim o dönemin maarif nazırları Nail Bey ile Emrullah Efendi’ye sunmu(cid:1) oldu(cid:2)u layihalarda Darulmuallimin-i Aliyede yapılmasını gerekli gördü(cid:2)ü reformların ana hatlarını ortaya koymu(cid:1)tur.2 Çe(cid:1)itli yazılarıyle dikkat çekti(cid:2)inden 1909 yılında Mülkiye mektebinden ö(cid:2)retmeni olan Maarif Nazırı Nail Bey’in teklifi üzerine Darülmuallimin müdürlü(cid:2)üne getirildi. Fizyolojiden tamamen pedagoji ve sosyoloji alanına geçti. Satı Bey program ve ö(cid:2)retmenlerinde istedi(cid:2)i de(cid:2)i(cid:1)ikli(cid:2)i yapmak ko(cid:1)uluyla, Darülmuallimin Müdürlü(cid:2)ü’nü kabul etmi(cid:1)ti. Burada kendisine geni(cid:1) yetkiler verildi. Müdürlü(cid:2)ü sırasında pek çok (cid:1)eyler yaptı. Programı istedi(cid:2)i gibi düzenledi, ö(cid:2)retmenleri istedi(cid:2)i gibi seçti. Ö(cid:2)rencileri temelden de(cid:2)i(cid:1)tirdi. Numune ve Uygulama Okulu (Tatbikat Mektebi) açtı. Burada konferanslar verildi. Vilayetlerden gelen okul müdürleri için kurslar düzenlendi. Okula her vilayetten iki(cid:1)er ö(cid:2)retmen getirtilerek “usul-ü tedris” ö(cid:2)retildi. Ö(cid:2)retmen kongreleri düzenledi3 1 Mustafa Ergün, “Satı Bey, Hayatı ve Türk E(cid:1)itimi’ne Hizmetleri”, (cid:2)nönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, sayı: 1, Malatya, 1987,s.4., Hasan Ali Koçer, Türkiye’de Modern E(cid:1)itimin Do(cid:1)u(cid:3)u ve Geli(cid:3)imi(1773-1925), (cid:3)stanbul, 1991, s.174. 2 Mustafa (cid:4)anal, “Mustafa Satı Bey, Hayatı ve Türk E(cid:1)itim Tarihi (cid:2)çerisindeki Yeri”, Milli E(cid:2)itim Dergisi, Sayı: 153-154, Kı(cid:1)- Bahar 2002, s. 87. 3 Cavit Binba(cid:1)ıo(cid:2)lu, Türk E(cid:1)itim Dü(cid:3)üncesi Tarihi, Ankara, 2005, s. 108., Hasan Ali Yücel, Türkiye’de Ortaö(cid:1)retim, (cid:3)stanbul, 1938, s.218., Ergün, a.g.m., s.7.,Koçer,a.g.e., s.174 TAED 40, 2009, 423-438 (cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:4)(cid:6)(cid:1)(cid:2) (cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:4)(cid:3)(cid:1)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:10)(cid:11)(cid:12)(cid:1)(cid:2)(cid:7)(cid:11)(cid:13)(cid:12)(cid:14)(cid:7)(cid:15)(cid:11)(cid:16)(cid:11)(cid:7)(cid:14)(cid:1)(cid:17)(cid:18)(cid:19)(cid:12)(cid:9)(cid:12)(cid:6)(cid:19)(cid:6)(cid:1)(cid:20)(cid:21)(cid:7)(cid:22)(cid:9)(cid:19)(cid:9)(cid:1)(cid:1)(cid:23)(cid:11)(cid:10)(cid:14)(cid:1)(cid:24)(cid:25)(cid:26)(cid:1)(cid:17)(cid:7)(cid:27)(cid:28)(cid:7)(cid:28)(cid:15)(cid:1)(cid:29)(cid:25)(cid:25)(cid:30)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1) (cid:3)ki ay süreyle (cid:3)talya, Almanya, (cid:3)sviçre, Fransa, Belçika, (cid:3)ngiltere ve Romanya’yı kapsayan bir e(cid:2)itim ara(cid:1)tırma gezisi yaptı(1910). Bir buçuk ay süreyle, vilayetlerdeki eski mezunların yaptıkları i(cid:1)leri ve kar(cid:1)ıla(cid:1)tıkları güçlükleri tespit etti(1911). (cid:4)am, Beyrut, Adana, Konya, (cid:3)zmir, Selanik ve Drama’yı ziyaret etti.4 Mustafa Satı Bey, 25 Mart 1912’de Emrullah Efendi ile anla(cid:1)amadı(cid:2)ından ve Maarif nezaretinin son icraatlarını kendi siyasi fikirlerine ve memleketin fikri terakkisine aykırı gördü(cid:2)ünden olaylı bir (cid:1)ekilde istifa etti. Ertesi yıl çok geni(cid:1) yetkilerle Darü(cid:1)(cid:1)afaka-i (cid:3)slamiye müdürlü(cid:2)üne atandı(5 Ekim 1913). Ancak kısa bir süre sonra buradan da ayrıldı. Dört aylık Avrupa gezisine çıktı(Temmuz 1914), bu gezisinde çocuk senatoryumları, açık hava okulları, tatil kolonileri ve bilhassa Montessori usulünü uygulayan okulları ziyaret etti. Bu gezi, ertesi yıl kuraca(cid:2)ı yeni mektebin esaslarında ve (cid:1)ekillenmesinde çok etkili oldu. “Yeni Mektep” adlı özel bir anaokulu ve ilkokul açtı(1915). Hatta bir de anaokulu ö(cid:2)retmenleri yeti(cid:1)tiren “ Darülmürebbiyet” açtı.5 Birinci Dünya Sava(cid:1)ı’nın sonlarında kendisine teklif edilen müste(cid:1)arlı(cid:2)ı kabul etmeyerek Suriye’ye geçti(1919). Orada ö(cid:2)retimi Arapça’ya çevirdi. Suriye’ye Fransızların gelmesi üzerine (cid:3)talya’ya, oradan da Irak’a geçti. Irak’ta milli e(cid:2)itimin kurucularından oldu. Suriye Maarif Müste(cid:1)arı oldu(1943). Bilahere Kahire’ye gitti(1946). Ma’had at- Tarbiye (E(cid:2)itim Enstitüsü) de üç yıl pedagoji ve sosyoloji okuttu. Arap kültür dairesi ilmi mü(cid:1)aviri ve Profesör oldu. (cid:3)lerleyen dönemde profesörlü(cid:2)ü bırakarak yalnız bir hayata çekildi(1957). Kahire’de öldü(1969).6 Satı Bey, Türkiye’de ya(cid:1)adı(cid:2)ı yıllarda ve Darülmuallimin’deki müdürlü(cid:2)ü sırasında (Nisan 1325-Mart 1328) görü(cid:1) ve uygulamalarıyla e(cid:2)itime büyük katkılarda bulunmu(cid:1)tu. Me(cid:1)rutiyet döneminde Batı pedagojisinin temellerine dayanan ilmi karakterdeki yeni e(cid:2)itim anlayı(cid:1)ının Türkiye’de yerle(cid:1)mesinde etkili oldu. Bu dönemin her yönüyle takdir edilen e(cid:2)itimcilerinin ba(cid:1)ında gelmekteydi. Resmi hizmeti sırasında Maarif nazırlarının ve di(cid:2)er kurulu(cid:1)ların tam deste(cid:2)ini sa(cid:2)lamı(cid:1)tı. Aydın zümre arasında ele(cid:1)tirisiz kabul edilen birisiydi. Darülmuallimdeki köklü temizli(cid:2)i ve ondan sonra da okulu tamamen kendi bilgisine göre idaresi sırasında hiç tepki görmemi(cid:1)ti. (cid:3)yi e(cid:2)itimciydi ve çok çalı(cid:1)kandı. (cid:3)smail Gaspıralı “Bütün Türk yurduna yüksek 4 Ergün, a.g.m., s.6. 5 Ergün, a.g.m.,s.6. 6 Ergün, a.g.m.,s.7. TAED 40, 2009, 423-438 (cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:4)(cid:7)(cid:1)(cid:2)(cid:1)(cid:1) (cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:2)(cid:4)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:4)(cid:10)(cid:10)(cid:2)(cid:4)(cid:11)(cid:12)(cid:13)(cid:14)(cid:15)(cid:16)(cid:17)(cid:18)(cid:12)(cid:16)(cid:4)(cid:19)(cid:20)(cid:21)(cid:12)(cid:22)(cid:17)(cid:4)(cid:23)(cid:24)(cid:17)(cid:16)(cid:17)(cid:22)(cid:25)(cid:17)(cid:26)(cid:17)(cid:4)(cid:27)(cid:28)(cid:16)(cid:29)(cid:4)(cid:30)(cid:12)(cid:18)(cid:4)(cid:31)(cid:12)(cid:4)(cid:3) (cid:24)(cid:14)(cid:28)!(cid:18)(cid:28)(cid:4)"(cid:24)(cid:14)(cid:12)(cid:16)(cid:17)(cid:22)(cid:17) sesle ba(cid:2)ırıyorum: (cid:3)stanbul Darülmuallimin Müdürü Satı Beyefendi’nin yurda gösterdi(cid:2)i usul-ü savtiyeye kulak ver, göz sal!... Satı Bey’i “çalı(cid:1)” nidasıyla kar(cid:1)ılayın”diyor; giri(cid:1)ken ve çalı(cid:1)kan Satı Bey’i övüyordu.7 Satı Bey, uygulamalarla da didaktik esaslara çok önem vermi(cid:1)di. Darülmuallimin’e uygulama okulu kurdurma, çe(cid:1)itli yerlerden gelen ö(cid:2)retmenlere yeni ö(cid:2)retim metotlarını ö(cid:2)retme, ö(cid:2)rencileri (cid:3)stanbul’un en kötü okullarına kadar gönderip ders verdirme, onun yaptı(cid:2)ı ba(cid:1)arılı çalı(cid:1)malardandı. O, genel ö(cid:2)retim metotları üzerinde durdu(cid:2)u gibi, çe(cid:1)itli derslerin özel ö(cid:2)retim metotları üzerinde de durmu(cid:1), pek çok makaleler ve ders örnekleri hazırlayıp yayınlamı(cid:1)tı.8 E(cid:2)itim ve ö(cid:2)retimde yeni teknolojileri ilk olarak kullanan da O’ dur. (cid:3)lk kez projeksiyon makinesi ile ders yaptı. Ö(cid:2)retimi, do(cid:2)anın içinde yapmaya özen gösterdi. Nesnenin tasarımı, yani sözü yerine “kendisi” üzerinde(ayani) ö(cid:2)retim yaptı. Anlatma ö(cid:2)retimi yerine, ”buldurucu”(tek(cid:1)ifi) yöntemi kullandı. Resim – eli(cid:1)i ve müzik derslerini programa koydu. Kendisi de okulun yeni programına göre “Fenn-i Terbiye”(Pedagoji) kitabı yazdı. Bu kitabında bugün “Meslek dersleri”, yani “pedagojik formasyon” dedi(cid:2)imiz hemen bütün dersler vardı. E(cid:2)itim bilimleriyle ilgili bir giri(cid:1)ten sonra, çocu(cid:2)un bedensel, dü(cid:1)ünsel ve ahlaksal e(cid:2)itimi üzerinde duruluyor, ö(cid:2)retim yöntemlerine, e(cid:2)itim yöntemlerine, okul yönetimine önem veriliyordu.9 Satı Bey, yayın i(cid:1)lerine de el atarak, Türkiye’deki en eski ve ciddi e(cid:2)itim dergilerinden birisi olan ve bir süre sonra Tedrisat Mecmuası adıyla çıkacak olan “Tedrisat-ı (cid:3)btidaiyye Mecmuası”nı 1910 yılı (cid:4)ubatında ve Maarif Nezareti adına (cid:3)stanbul Darülmuallimin’i ö(cid:2)retmenleriyle birlikte çıkarmaya ba(cid:1)lamı(cid:1)tı. Bu dergi o dönemde on bin adet basılıyor ve bütün okullara gönderiliyordu. Bu dergide, özellikle ö(cid:2)retim yöntemleri olmak üzere, e(cid:2)itim sorunları üzerinde birçok yazı yazdı. Onun ve birlikte çalı(cid:1)tı(cid:2)ı arkada(cid:1)larının görü(cid:1)leri ve e(cid:2)itim- ö(cid:2)retim uygulamaları, daha sonra görülen geli(cid:1)melerin birer ba(cid:1)langıcı olmu(cid:1)tu. Çocu(cid:2)a göre e(cid:2)itim, güncel konulara yer veren(aktüel) e(cid:2)itim, uygulama ve deneye yönelik e(cid:2)itim, i(cid:1)e ve hatta üretime yönelik e(cid:2)itim, çevre incelemelerini esas alan e(cid:2)itim… onun zamanında henüz tartı(cid:1)ılan konular arasında idi. (cid:3)smail Hakkı Baltacıo(cid:2)lu, Tevfik Fikret, Ali Ulvi Elöve, (cid:3)hsan Sungu gibi e(cid:2)itimciler, onun yanında ya da çevresinde görev almı(cid:1)lardı. E(cid:2)itim konusunda 1916’da Hüseyin Ragıp(Baydur)’ın çıkardı(cid:2)ı “Muallim” mecmuasında, Ziya Gökalp ile 7 Ergün, a.g.m.,s.10. 8 Ergün, a.g.m., s.9. 9 Binba(cid:1)ıo(cid:2)lu, a.g.e., s.109., Necdet Sakao(cid:2)lu, Osmanlı’dan Günümüze E(cid:1)itim Tarihi, (cid:3)stanbul, 2003, s.126., Necdet Sakao(cid:2)lu, Osmanlı E(cid:1)itim Tarihi, (cid:3)stanbul, 1993, s. 127-128. TAED 40, 2009, 423-438 (cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:4)(cid:8)(cid:1)(cid:2) (cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:4)(cid:3)(cid:1)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:10)(cid:11)(cid:12)(cid:1)(cid:2)(cid:7)(cid:11)(cid:13)(cid:12)(cid:14)(cid:7)(cid:15)(cid:11)(cid:16)(cid:11)(cid:7)(cid:14)(cid:1)(cid:17)(cid:18)(cid:19)(cid:12)(cid:9)(cid:12)(cid:6)(cid:19)(cid:6)(cid:1)(cid:20)(cid:21)(cid:7)(cid:22)(cid:9)(cid:19)(cid:9)(cid:1)(cid:1)(cid:23)(cid:11)(cid:10)(cid:14)(cid:1)(cid:24)(cid:25)(cid:26)(cid:1)(cid:17)(cid:7)(cid:27)(cid:28)(cid:7)(cid:28)(cid:15)(cid:1)(cid:29)(cid:25)(cid:25)(cid:30)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1) örnek olacak nitelikte seviyeli tartı(cid:1)maları vardı. Bu nitelikleri ile Satı Bey, zamanında (cid:3)stanbul’da adeta bir “okul” olu(cid:1)turmu(cid:1)tu. Bunun etkisi, Anadolu’daki di(cid:2)er ö(cid:2)retmen okullarında da görülmü(cid:1)tü.10 Ziya Gökalp’in aksine Türk milliyetçili(cid:2)ine yana(cid:1)mayan, Osmanlıcılık yanlısı olan Satı Bey, “E(cid:2)itim bir yönüyle milli, bir yönüyle de(cid:2)ildir. Dü(cid:1)ünce e(cid:2)itimini de kapsayan geni(cid:1) anlamlı bir e(cid:2)itim esastır. Bilgi ve dü(cid:1)ünce e(cid:2)itimi ba(cid:1)ka, ahlak e(cid:2)itimi ba(cid:1)kadır. Ahlak e(cid:2)itiminde milli olunabilir” görü(cid:1)ünü savunmu(cid:1)tur.11 Osmanlıcılık fikrine taraftar olup, milliyetçi bir yakla(cid:1)ıma kar(cid:1)ı çıkan Satı Bey’i ilerleyen dönemde Osmanlı Devleti’nin yıkılmaya yüz tutmasıyla birlikte Arap milliyetçili(cid:2)inin teorisyeni olarak görmekteyiz. Nitekim Türkiye’yi terk etme kararı üzerine Tedrisat Mecmuasında Darülmuallimin ö(cid:2)retmenlerinin kendisine yönelik ortak imzayla ne(cid:1)rettikleri mektuplarında bu durum telin edilmekteydi: “ Muhterem ve Sevgili Satı Beyefendi’ye, Atida vazı’ül imza olanlar hakiki muhib ve takdirgarlarınızdan bir kısmıdır ki bu memleketin iyi dü(cid:3)ünen ve sizin gibi nevadır faziletinden tanıdı(cid:1)ı zevatı daima bir teselli ve bir ümid addeden bütün insan evladını temsil ettiklerine kanidirler. Onlar kıymetli mevcudiyetinizin hakkı faziletinden bu kadar uzak kalan (cid:3)u zavallı memleketten ayrılması ihtimalini büyük bir eza ve derin bir (cid:3)üphe ile his ediyorlar ve sizin vicdanınıza müracaatı vatani oldu(cid:1)u kadar insani bir vazife telakki eylemekte müttehid bulunuyorlar. Satı Beyefendi, senelerce bir muhitle ülfet etmi(cid:3), (cid:1)adayı hayatını ordan almı(cid:3) ve en feyyaz semeratını orada vermi(cid:3) bir nebati nesline mün(cid:3)ae olan yere nakletmek tabiata gadr de(cid:1)il midir? Sizde zeka ve irfanınızı buradan ayırmakla hem kendi (cid:3)ahsiyetinize, hem de vatanınıza kar(cid:3)ı böyle bir gadri iltizam etmi(cid:3) olmayacak mısınız? Muhterem Satı Beyefendi, biz zannediyoruz ki bu memleketi terk etti(cid:1)iniz takdirde ekseriyet azimesi buranın evladı olan dostlarınızın, hürmetkarlarınızın inkisarı sizi takip ve ihmal etti(cid:1)iniz vezaifiniz madam el-hayat vicdanınızı tezib edecektir.”12 Türkiye’deki çalı(cid:1)malarıyla (cid:3)kinci Me(cid:1)rutiyet e(cid:2)itiminin (cid:1)ekillenmesinde ve geli(cid:1)mesinde bir Pestalozzi ruhu ve çabası gösterdi(cid:2)i takdir edilen13 ö(cid:2)retmen yeti(cid:1)tirme alanında göstermi(cid:1) oldu(cid:2)u ciddi çalı(cid:1)maları dolayısıyla tüm Türk 10 Binba(cid:1)ıo(cid:2)lu. a.g.e.,s.163-164., Koçer, a.g.e., s.174. 11 Sakao(cid:2)lu, Osmanlı’dan Günümüze E(cid:1)itim Tarihi, s.126. 12 “Satı Bey Suriye’ye Gidiyor”, Tedrisat Mecmuası, cilt.10, no.1-44, Nisan 1919,s.10-11. 13 Ergün, a.g.m.,s.10. TAED 40, 2009, 423-438 (cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:4)(cid:9)(cid:1)(cid:2)(cid:1)(cid:1) (cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:2)(cid:4)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:4)(cid:10)(cid:10)(cid:2)(cid:4)(cid:11)(cid:12)(cid:13)(cid:14)(cid:15)(cid:16)(cid:17)(cid:18)(cid:12)(cid:16)(cid:4)(cid:19)(cid:20)(cid:21)(cid:12)(cid:22)(cid:17)(cid:4)(cid:23)(cid:24)(cid:17)(cid:16)(cid:17)(cid:22)(cid:25)(cid:17)(cid:26)(cid:17)(cid:4)(cid:27)(cid:28)(cid:16)(cid:29)(cid:4)(cid:30)(cid:12)(cid:18)(cid:4)(cid:31)(cid:12)(cid:4)(cid:3) (cid:24)(cid:14)(cid:28)!(cid:18)(cid:28)(cid:4)"(cid:24)(cid:14)(cid:12)(cid:16)(cid:17)(cid:22)(cid:17) aydınları tarafından takdir edilerek “Türk Frobel’i” diye adlandırılan14 Satı Bey’in e(cid:2)itim yönü ve özellikle de “Co(cid:2)rafya Ö(cid:2)retimi” konusundaki dü(cid:1)ünceleri bu çalı(cid:1)manın özünü olu(cid:1)turmaktadır. III. Osmanlı Devleti E(cid:5)itim Kurumları ve Co(cid:5)rafya E(cid:5)itimi Klasik dönem Osmanlı Devleti e(cid:2)itim-ö(cid:2)retim kurumlarının ba(cid:1)lıcalarını; Sıbyan Mektepleri, Medreseler, Enderun, (cid:4)ehzadegan Mektepleri gibi kurumlar olu(cid:1)turmaktadır. Osmanlı Devleti’nin kurulu(cid:1)undan beri a(cid:1)a(cid:2)ı-yukarı her köy ve mahallede en az bir tane olan sıbyan mekteplerinde e(cid:2)itim-ö(cid:2)retimin esası, dinin ve ahlakın ö(cid:2)retilmesinden ibaretti.15 Dolayısıyla Co(cid:2)rafya dersi yoktu. Co(cid:2)rafya dersi esaslı olarak sıbyan mekteplerine 1869 Maarif-i Umumiye Nizamnamesi’yle girecektir. Gazali çizgisini izleyen medreselerin geli(cid:1)imi de nakli ilimlerde olmu(cid:1)tur. Bunlar Kuran’ın ve nassların zahiri anlamlarıyla ilgileniyorlardı. Dolayısıyla bunlarda da Co(cid:2)rafya dersi görülmemekteydi. Nitekim dönemin Avrupa e(cid:2)itim kurumları olan Trivium ve Quadrivium programlarının da medrese e(cid:2)itim programlarından farkı görülmemektedir. Emsal dersler okutulmaktaydı ve Co(cid:2)rafya bunlarda da yoktu. Görevi orduda ve sarayda görev alacak çe(cid:1)itli elemanları yeti(cid:1)tirmek16 olan Enderun Mektebinde medrese programlarından daha (cid:1)ümullü bir program uygulanmaktaydı. Programda Co(cid:2)rafya ve Harita Yapımı dersleri okutulmaktaydı.17 (cid:3)lerleyen yüzyıllarla birlikte ise Avrupalı co(cid:2)rafyacıların eserleri tercümeye ba(cid:1)lanmı(cid:1)tır(17.Yüzyıl). Sonraki yüzyılda buna devam edilmi(cid:1)tir. Bu yüzyıl co(cid:2)rafyacılarının en renkli simasını (cid:3)brahim Müteferrika te(cid:1)kil eder. Sahip oldu(cid:2)u çok geni(cid:1) mekan bilgisi ile “El-Co(cid:2)rafi” lakabını alan (cid:3)brahim Müteferrika az sayıda telif co(cid:2)rafi eser vermesine ra(cid:2)men, esas ününü, çok sayıda co(cid:2)rafya eseri ve haritayı kurmu(cid:1) oldu(cid:2)u matbaasında yayınlamasıyla duyurmu(cid:1)tur. Müteferrika “Usulu’l Hikem Fi- Nizamü’l –Ümem adlı eserinde 14 Yahya Akyüz, Türk E(cid:1)itim Tarihi(Ba(cid:3)langıçtan 1993’e), (cid:3)stanbul, 1993, s.263., (cid:4)anal, a.g.m., s.28. 15 Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi, (cid:3)stanbul, 1977, c.1, s.86., Bayram Kodaman, II.Abdülhamid Dönemi E(cid:1)itim Sistemi, Ankara, 1991, s.IX. 16 (cid:3)smail Hakkı Baykal, Enderun Mektebi, (cid:3)stanbul, 1953, s.11., Ülker Akkutay, Enderun Mektebi, Ankara,1984, s.17-55. 17 Baykal,a.g.e.,s. 49., (cid:3)lhan Tekeli-Selim (cid:3)lkin, Osmanlı (cid:2)mparatorlu(cid:1)unda E(cid:1)itim ve Bilgi Üretim Sisteminin Olu(cid:3)umu ve Dönü(cid:3)ümü, Ankara, 1999, s. 20. TAED 40, 2009, 423-438 (cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:4)(cid:10)(cid:1)(cid:2) (cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:4)(cid:3)(cid:1)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:10)(cid:11)(cid:12)(cid:1)(cid:2)(cid:7)(cid:11)(cid:13)(cid:12)(cid:14)(cid:7)(cid:15)(cid:11)(cid:16)(cid:11)(cid:7)(cid:14)(cid:1)(cid:17)(cid:18)(cid:19)(cid:12)(cid:9)(cid:12)(cid:6)(cid:19)(cid:6)(cid:1)(cid:20)(cid:21)(cid:7)(cid:22)(cid:9)(cid:19)(cid:9)(cid:1)(cid:1)(cid:23)(cid:11)(cid:10)(cid:14)(cid:1)(cid:24)(cid:25)(cid:26)(cid:1)(cid:17)(cid:7)(cid:27)(cid:28)(cid:7)(cid:28)(cid:15)(cid:1)(cid:29)(cid:25)(cid:25)(cid:30)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1) Osmanlıların yenile(cid:1)me yoluna girmelerinin, kendilerine çeki düzen vermelerinin, çevrelerini ve dünyayı tanımalarının (cid:1)art oldu(cid:2)u ısrarla ileri sürülmekte, bunun için Tarih ve Co(cid:2)rafyanın önemi belirtilmektedir.18 Donanmada Co(cid:2)rafya, Hendese ve gemi yapımını bilen ki(cid:1)iler bulunmasını sa(cid:2)lamak amacıyla kurulan Mühendishane-i Bahr-i Hümayunda da(1773) denizcilik bilgileri, Harita Bilgisi ve Co(cid:2)rafya okutulmaktaydı.19 Uzman subay yeti(cid:1)tirmek üzere açılan Mühendishane-i Berri Hümayunda da(1793) deniz mühendishanesine ko(cid:1)ut dersler bulunmakta idi. Topçuluk, istihkam ve haritacılık ö(cid:2)retilen dersler arasındaydı. Dört yıllık okulun ikinci- üçüncü sınıflarında okutulan be(cid:1) dersten biri de Co(cid:2)rafya idi. Co(cid:2)rafya biliminin ve e(cid:2)itiminin zirveye ula(cid:1)ması ise 19. Yüzyılla birlikte olacaktı. E(cid:2)itim ça(cid:2)ı olarak adlandırılan 19.Yüzyıl’da, vatanda(cid:1) için faydalı olan bilimlerin kullanılması esastı. Tarih-Co(cid:2)rafya ve do(cid:2)a bilimleri bunların ba(cid:1)lıcaları idi. Ça(cid:2)a ayak uydurmak çabasındaki Osmanlı Devleti’nin de buna uymaya çalı(cid:1)tı(cid:2)ı görülmektedir. Nitekim bu dü(cid:1)ünce do(cid:2)rultusunda Osmanlı Devleti’nde önemli ölçüde geli(cid:1)me gösteren alanlardan birisi de Co(cid:2)rafya idi.20 Tanzimat döneminin ilk okulları olan Mekteb-i Maarif-i Adliye, Mekteb-i Mülkiye, Mahreç-i Aklam gibi okullarda hükümete memur olarak yeti(cid:1)eceklere Hendese, Tarih, politikaya dair derslerin yanı sıra Co(cid:2)rafya ö(cid:2)retilmesi lüzumu ileri sürülmü(cid:1)tü.21 Her seviyedeki Co(cid:2)rafya ö(cid:2)retiminin resmi ders programına konularak, imparatorlu(cid:2)un her yerinde uygulanmak üzere kurumsalla(cid:1)ması ise 1869 Maarif-i Umumiye Nizamnamesiyle gerçekle(cid:1)ecekti. Mesela 1869 Maarif-i Umumiye Nizamnamesiyle ilkö(cid:2)retime giren Co(cid:2)rafya dersi, yeni te(cid:1)kil edilen Darülmuallimin(Erkek Ö(cid:2)retmen Okulu) ve Darülmuallimat(Kız Ö(cid:2)retmen Okulu) müfredatlarına girmekte de gecikmedi. Darülmuallimatın 1290(1873) senesi ders programında birinci, ikinci, üçüncü 18 Server (cid:3)skit,Türkiye’de Ne(cid:3)riyat Hareketleri Tarihine Bakı(cid:3), Ankara, 2000, s.21-28., Yahya Akyüz, a.g.e., s.121., Ahmet Cihan, Reform Ça(cid:1)ında Osmanlı (cid:2)lmiye Sınıfı, (cid:3)stanbul, 2004 ,s.138. 19 T.C.Milli Savunma Bakanlı(cid:2)ı, Osmanlı Döneminde Askeri Okullarda E(cid:1)itim, Ankara, 2000,s.254., Sakao(cid:2)lu,a.g.e., s.61.,Hamit Er, Osmanlı Devletinde Ça(cid:1)da(cid:3)la(cid:3)ma ve E(cid:1)itim, (cid:3)stanbul, 1999, s.115. 20 21 Sadreddin Celal Antel, “Tanzimat Maarifi”, Tanzimat I, (cid:3)stanbul, 1999, s.448., Hasan Ali Yücel, a.g.e., s.6., Faik Re(cid:1)it Unat, Türkiye’de E(cid:1)itim Sisteminin Geli(cid:3)mesine Tarihi Bir Bakı(cid:3), Ankara, 1964, s.71., Ergin, a.g.e., s.599. TAED 40, 2009, 423-438 (cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:5)(cid:11)(cid:1)(cid:2)(cid:1)(cid:1) (cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:2)(cid:4)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:4)(cid:10)(cid:10)(cid:2)(cid:4)(cid:11)(cid:12)(cid:13)(cid:14)(cid:15)(cid:16)(cid:17)(cid:18)(cid:12)(cid:16)(cid:4)(cid:19)(cid:20)(cid:21)(cid:12)(cid:22)(cid:17)(cid:4)(cid:23)(cid:24)(cid:17)(cid:16)(cid:17)(cid:22)(cid:25)(cid:17)(cid:26)(cid:17)(cid:4)(cid:27)(cid:28)(cid:16)(cid:29)(cid:4)(cid:30)(cid:12)(cid:18)(cid:4)(cid:31)(cid:12)(cid:4)(cid:3) (cid:24)(cid:14)(cid:28)!(cid:18)(cid:28)(cid:4)"(cid:24)(cid:14)(cid:12)(cid:16)(cid:17)(cid:22)(cid:17) sınıflarda Arabi, Farisi, Hesap, Sülüs, Rika, Kıraat-ı Türkiye ve (cid:3)mla, Nakı(cid:1)’ın yanı sıra Co(cid:2)rafya da bulunmaktaydı.22 23 Muharrem 1291(12 Mart 1874) tarihli resmi ilanda da Darülmuallimin; sıbyan, rü(cid:1)diye, idadiye (cid:1)ubelerine ayrılarak, iki yıllık Dar-ı Sıbyan’da okutulacak dersler; Usul-i Tedrisiye, Lisan-ı Türki ve (cid:3)mla, Tenasübe kadar Hesap, Muhtasar(Kısaltılmı(cid:1)) Tarih-i Osmani, Mebadi-i Hendese ve Mesaha, Muhtasar(Kısaltılmı(cid:1)) Co(cid:2)rafya olarak belirleniyordu. Münif Pa(cid:1)a’nın nazırlı(cid:2)ında(1891); sınıf-ı ibtidaiyye ve rü(cid:1)diyeden bile(cid:1)ik tahsil müddetleri altı seneden ibaret olan kız rü(cid:1)diyelerine mahsus ders programında: 4-5-6. sınıflarda, haftada iki(cid:1)er saat Co(cid:2)rafya dersi bulunmaktaydı.23 Nizamnamenin yayınlanmasıyla birlikte 23 Muharrem 1287/25 Nisan 1870 de okullarda okutulacak kitapların yazım ve tercümeleriyle ilgili 13 maddelik bir nizamname yayınlandı. (Takvim–i Vekayi, 1216 [ 23 Muharrem 1281/28 Haziran 1864], 1217 [25 Muharrem 1281/30 Haziran 1864] ). Nizamnamede, önce kitapların ta(cid:1)ıyacakları genel nitelikler sıralanmı(cid:1)tı. Burada kitapların mümkün oldu(cid:2)u kadar açık ve sade bir dille yazılması, ö(cid:2)rencileri özendirici olması isteniyordu. Nizamnamenin sıbyan okulları için öngördü(cid:2)ü ders kitapları arasında Co(cid:2)rafya (Co(cid:2)rafi terimler, küre, be(cid:1) kıta, insan ırkları, Osmanlı fiziki, idari, be(cid:1)eri ve ekonomik co(cid:2)rafyası), çe(cid:1)itli cetveller ve haritalar da vardı.(Takvim-i Vekayi, 1275 [25 Cemaziyelevvel 1287/23 A(cid:2)ustos 1870] ) kitapların yazımı için bir de yarı(cid:1)ma açılmı(cid:1) ve ödüller konmu(cid:1)tu.24 Belirlenen program do(cid:2)rultusunda okutulacak kitapların daha ziyade yabancı dillerden tercüme edildi(cid:2)i görülmektedir.25 Nitekim (cid:3)brahim Hakkı Akyol, “Tanzimat Devrinde Bizde Co(cid:2)rafya ve Jeoloji” isimli makalesinde: “Bu suretle yabancı dillerden tercüme edilerek (cid:3)ptidai ve Rü(cid:1)di mektepler ((cid:3)lk Tedrisat) için yazılmı(cid:1) olan co(cid:2)rafya kitapları memleketimiz hakkında pek basit (Büyük nehirler, vilayet taksimatı…) malumatı ihtiva etmektedir.”26 De(cid:2)erlendirmesinde bulunmakta, Tanzimat Co(cid:2)rafyası’nın tedris vasfının de(cid:2)i(cid:1)ir 22 Mahmud Cevad, Maarif-i Umumiye Nezaret-i Tarihçe-i Te(cid:3)kilat ve (cid:2)craatı, Haz:Mustafa Ergün, Tayip Duman, Sebahattin Arıba(cid:1), Hüseyin Dilaver, Ankara, 2002, s.112-113. 23 Mahmud Cevad, a.g.e., s.115,233. 24 Cahit Yalçın Bilim, Türkiye’de Ça(cid:1)da(cid:3) E(cid:1)itim Tarihi(1734-1876) , Eski(cid:1)ehir, 2002, s.203. 25Bu konuyla ilgili olarak, Ba(cid:1)bakanlık Osmanlı Ar(cid:1)ivinde çok sayıda belge bulunmaktadır.Ba(cid:1)bakanlık Osmanlı Ar(cid:1)ivi, HAT Tasnifi, 223/12436: Reis Efendi’nin tercüme ettirdi(cid:2)i Co(cid:2)rafyanın tabettirilip, atlas da zeyline(Ekine) rabt olunarak takdim kılınması, Ba(cid:1)bakanlık Osmanlı Ar(cid:1)ivi, Yıldız Perakende Evrakı Maarif Nezareti Maruza-ı Analitik Envanteri Tasnifi, 3/53: Co(cid:2)rafya kitabı tercümesi, v.s. 26 (cid:3)brahim Hakkı Akyol, “Tanzimat Devrinde Bizde Co(cid:1)rafya ve Jeoloji”, Tanzimat II, (cid:3)stanbul, 1999, s.559. TAED 40, 2009, 423-438 (cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:5)(cid:12)(cid:1)(cid:2) (cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:4)(cid:3)(cid:1)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:10)(cid:11)(cid:12)(cid:1)(cid:2)(cid:7)(cid:11)(cid:13)(cid:12)(cid:14)(cid:7)(cid:15)(cid:11)(cid:16)(cid:11)(cid:7)(cid:14)(cid:1)(cid:17)(cid:18)(cid:19)(cid:12)(cid:9)(cid:12)(cid:6)(cid:19)(cid:6)(cid:1)(cid:20)(cid:21)(cid:7)(cid:22)(cid:9)(cid:19)(cid:9)(cid:1)(cid:1)(cid:23)(cid:11)(cid:10)(cid:14)(cid:1)(cid:24)(cid:25)(cid:26)(cid:1)(cid:17)(cid:7)(cid:27)(cid:28)(cid:7)(cid:28)(cid:15)(cid:1)(cid:29)(cid:25)(cid:25)(cid:30)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1)(cid:1) bir (cid:1)ekilde ve tarihi istikamette isim ve niteleme co(cid:2)rafyası safhasını a(cid:1)amadı(cid:2)ını belirtmektedir. Modern izahlı co(cid:2)rafya, mekteplerimize II. Me(cid:1)rutiyet (1908/1324) ten sonra girmeye ba(cid:1)layacaktır27 IV. Satı Bey ve Co(cid:5)rafya Ö(cid:5)retimi Daha önce gösterildi(cid:2)i üzere Satı Bey, Darülmuallimindeki müdürlü(cid:2)ü esnasında görü(cid:1) ve uygulamalarıyla e(cid:2)itime büyük katkılarda bulunmu(cid:1)tu. O, genel ö(cid:2)retim metodları üzerinde durdu(cid:2)u gibi, çe(cid:1)itli derslerin özel ö(cid:2)retim metotları üzerinde de durmu(cid:1), pek çok makaleler ve ders örnekleri hazırlayıp yayınlamı(cid:1)tı. Nitekim bu yayınların kayna(cid:2)ı olan Tedrisat-ı (cid:3)btidaiyye Mecmuası’nın ilk sayısında yayınların amacı: “(cid:3)lkö(cid:2)retimde izlenmesi gereken amaç ve ere(cid:2)i, bu ere(cid:2)e ula(cid:1)mak için uygulanması gereken yöntemi herkese tanıtmak… Ders örnekleri kısmı ile bu yöntemlerin uygulama (cid:1)ekillerini tam bir açıklıkla göstermek… Tedrisat-ı (cid:3)btidaiyye Mecmuası’nın i(cid:1)i ve ere(cid:2)i bundan ibarettir28 denilmekteydi. Bu do(cid:2)rultuda yayınlanan makalelerden birisi de ba(cid:1)yazar Satı Bey’in “Co(cid:2)rafya Nasıl Tedris Olunmalıdır?” isimli makalesiydi. Co(cid:1)rafya Nasıl Tedris Olunmalıdır?(Co(cid:1)rafya Nasıl Ö(cid:1)retilmelidir?)29 Co(cid:2)rafya, insana hayatta daima lazım olacak bir takım malumat verdi(cid:2)i için do(cid:2)rudan do(cid:2)ruya ameli faydalar temin eder; bundan ba(cid:1)ka, vatanı ve di(cid:2)er kavimlerin hal ve medeniyetlerini tanıttı(cid:2)ı için terbiye-i vataniye ve medeniyede büyük hizmetler eyler; nihayet muhtelif melekat-ı akliyeyi ve bilhassa mahalliyeyi faaliyete getirdi(cid:2)i için terbiye-i fikriye hususunda mühim bir tesir icra eder. Fakat co(cid:2)rafyanın bu faydaları temin, bu terbiye tesirlerini icra edebilmesi, canlı ve tasviri bir surette ö(cid:2)retilmesine ba(cid:2)lıdır. Co(cid:2)rafya dersinde bahs olunan memleketlerin ahvali, nazarı hayal önünde canlandırılmazsa, bir isimler ve rakamlar silsilesi ezberletmekten, bir sürü hudut, nehir, göl, (cid:1)ehir, burun, ada isimleri ile birçok ölçü, uzunluk ve nüfus rakamları… ezberletmekten ve nihayet nihayet, bir haritanın (cid:1)eklini zihinde nak(cid:1) ettirmekten ba(cid:1)ka bir (cid:1)ey yapılmı(cid:1) olmaz. Böylelikle ise ne hayat ve uygulamaya yarayacak bir (cid:1)ey ö(cid:2)retilmi(cid:1), ve ne de zihne faydalı bir idman yaptırılmı(cid:1) olur: Bu suretle ö(cid:2)retilen 27Akyol,a.g.m., s.569. 28 “Önsöz”, Tedrisat-ı (cid:3)btidaiyye Mecmuası, (cid:4)ubat 1910, Cilt:1, s.1-2. 29 M.Satı, “Co(cid:1)rafya Nasıl Tedris Olunmalıdır?”, Tedrisat-ı (cid:3)btidaiyye Mecmuası (Nazariyat ve Malumat Kısmı), Sene:1, Numara:12. TAED 40, 2009, 423-438 (cid:2)(cid:1)(cid:3)(cid:5)(cid:4)(cid:1)(cid:2)(cid:1)(cid:1) (cid:1)(cid:2)(cid:3)(cid:2)(cid:4)(cid:5)(cid:6)(cid:7)(cid:8)(cid:9)(cid:4)(cid:10)(cid:10)(cid:2)(cid:4)(cid:11)(cid:12)(cid:13)(cid:14)(cid:15)(cid:16)(cid:17)(cid:18)(cid:12)(cid:16)(cid:4)(cid:19)(cid:20)(cid:21)(cid:12)(cid:22)(cid:17)(cid:4)(cid:23)(cid:24)(cid:17)(cid:16)(cid:17)(cid:22)(cid:25)(cid:17)(cid:26)(cid:17)(cid:4)(cid:27)(cid:28)(cid:16)(cid:29)(cid:4)(cid:30)(cid:12)(cid:18)(cid:4)(cid:31)(cid:12)(cid:4)(cid:3) (cid:24)(cid:14)(cid:28)!(cid:18)(cid:28)(cid:4)"(cid:24)(cid:14)(cid:12)(cid:16)(cid:17)(cid:22)(cid:17) isimler, ya zihinde hiçbir hayal ve mana uyandıramayacak kuru birer lafız halinde kalır veya nihayet nihayet bir harita üzerinde bir nokta veya (cid:1)ekli ihtar edecek birer kelime haline gelir… Co(cid:2)rafya dersini, böyle kazançsız bir karakterdeki bir ders ve kelimeler halinden çıkarmak için derhal canlandırmalı: Dersi bahs olunan memleketlerin ahval ve görüntüsünü nazar-ı hayal önünde canlandıracak bir (cid:1)ekle dönü(cid:1)türmelidir. Talebe, Co(cid:2)rafya okurken, muhtelif memleketleri uzaktan, yüksekten görüyor gibi olmalı; onları hayalen canlandırmalı ve tasvir eylemelidir… (cid:3)nsan gözü ile görmedi(cid:2)i (cid:1)eyleri tarif ve tasvir üzerine tasavvur ve tahlil edebilir; ancak buna, tarifler ve tasvirler vakayı gördü(cid:2)ü bildi(cid:2)i (cid:1)eylere tatbik etmek sayesinde muvafık olabilir: Bir (cid:1)eyin tarif veya tasvirini dinlerken muhtelif yerlerde ve muhtelif zamanlarda görmü(cid:1) oldu(cid:2)umuz muhtelif (cid:1)eylerin birer parçasını – birer hal ve sıfatını- zihnen muhtelif suretlerle büyültüp küçültür, muhtelif30 suretlerle ayırıp birle(cid:1)tirir ve bu suretle o (cid:1)eyin–hakikate az çok yakın bir hayalini görür gibi olur. Fakat, örne(cid:2)ini veya unsurlarını olsun görmedi(cid:2)i bilmedi(cid:2)i (cid:1)eyleri, hayal etmekte ba(cid:1)arılı olamaz: Mesela hayvanlardan ba(cid:1)ka bir nakil vasıtası bilmeyen, araba yüzü bile görmeyen birine lokomotifi –tarif ve tasvir- ile hayal ettirmek mümkün olmaz. Hayalde canlandırma ancak bizatihi gözle görmekle meydana gelir. Onun için çocuklara gözleri önünde olmayan memleketlerin ahvalini hayal ettirebilmek için evvela gözleri önünde bulunan yerin ahvalini tetkik ve mü(cid:1)ahede ettirmek iktiza eder. Bu sebeple Co(cid:2)rafya dersine, ba(cid:1)langıçtan bir e(cid:1)ya dersi gibi ba(cid:1)lamalı; öncelikle okulun bulundu(cid:2)u (cid:1)ehir veya kasaba ile civarının ahvalini aynen tetkik ile me(cid:1)gul etmelidir. Çocukları arada sırada kasabanın nazretli mevkilerine götürmeli, kırlara çıkarmalı, oralardan etraftaki da(cid:2)lara, vadilere, ovalara, nehirlere, göllere, burunlara, adalara, köylere…. velhasıl bütün Co(cid:2)rafi unsurlara dikkat ettirilmelidir. Bunu muhtelif mevsimlerde tekrar etmeli, etraf ve bölgelerin kı(cid:1) ve yaz halleri arasındaki farkları nazarı dikkate çarptırmalı; hadisat-ı tabiyeyi – bilhassa (cid:1)ehirlerde- nazarı dikkatten uzak tutmamaya itina etmelidir. Bu suretle yava(cid:1) yava(cid:1) birbiri arkasından gelecek ve birikecek gözlemler ve tetkikler, Co(cid:2)rafya dersi için pek önemli bir temel, daha do(cid:2)rusu, pek zaruri bir in(cid:1)a malzemesi olu(cid:1)turur: Güne(cid:1)in- ayın do(cid:2)u(cid:1)u ve batı(cid:1)ıyla ilgili gözlem, ana yönler hakkında verilecek izahata esas olur; ovaların, derelerin ve da(cid:2)ların kı(cid:1) manzarası bölgelerin durumu hakkında verilecek bilgilerin ilk zeminini olu(cid:1)turur; 30 Satı, “Co(cid:1)rafya Nasıl Tedris Olunmalıdır”, s.244. TAED 40, 2009, 423-438
Description: