ebook img

Hıristiyanlığın Özü PDF

355 Pages·7.162 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Hıristiyanlığın Özü

m m -m HIRİSTİYANLIĞIN OZÛ Ludwig (Andreas) Feueıi>ach (d. 1804-ö. 1872) Alman filozof ve ahlakçı. Hukukçu Paul von Feuerbach'm dördüncü oğlu olan Ludwig Feuer­ bach, Heidelberg'de din bilimi okudu. Hegel'in yamnda felsefe öğrenimi yapabilmek için ilahiyat çalışmalarını bırakıp Berlin'e gitti. 1828'de doğa bilimi öğrenimi yapabilmek için Erlangen'e gitti. Modern felsefe üzerine tarih çalışmaları yaptı. ISSiyda Hegel etkisinin görüldüğü "Gedankaı über Tod und Unstablichkeif adlı kitabını imzasız olarak yayınladı. Gide­ rek Hegel'in etkisinden uzaklaştı ve 1839'da "Kritik der Hegelschen Phi­ losophic" (Hege/d Felsefenin Eleştiıist) adlı eserini kaleme aldı. Maddeci görüşü benimsedi, devlet ve din konularına yöneldi. 1841'de "Das We- sen des Christentums"(HuishyanZjğın Özü) adlı yapıtında dinin eleştiri­ sini yaparak tann ve dinin, insan iradelerinin, ıstıraplannın ve istekleri­ nin bir izdüşümünden başka bir şey olmadığını vurguladı. Kitabının Marx'i önemli ölçüde etkileyen ilk bölümünde Feuerbach dinin gerçek ya da antropolojik özünü çözümledi. Tanrıya yüklenen çeşitli nitelikleri tartışarak bunların insan doğasının farklı gereksinimlerinin karşılığı ol­ duğunu ileri sürdü, ikinci bölümde dinin sahte ya da ilahiyata ilişkin özünü ele alarak tannnın insandan bağımsız bir varlık olduğu görüşü­ nün, vahiy ve kutsal nesnelere inanmaya yol açtığını, bunlann da isten­ meyen bir dinsel maddeciliğin parçalan olduğunu ileri sürdü. Feuerbach ateist olmadığını söylemekle birlikte, Hıristiyanlıktaki tanrının bir yanılsama olduğunu iddia etti. Dinle ilgili görüşlerini fel­ sefe ve diğer disiplinlerle birlikte ele alması, Hegel'in ilkelerini yan- dinsel olarak görmesine ve Marx'ın daha sonra 1845'te “Thesen überFe- ueıbach"da eleştireceği bir tür materyalizmi benimsemesine yol açtı. Feuerbach'm bu tezi Marx, Engels ve Lenin tarafından da incelendi ve felsefesi Hegel'in diyalektiğiyle Marx ve Engels'in diyalektik mater­ yalizmi arasında basamak oluşturdu. 1848-1849 Devrim-Karşı Devrim yıllarında dini tutuculuğa saldırılan yüzünden birçok devrimci tarafın­ dan kahraman olarak görüldü. Feuerbach en çok Hıristiyanlığa karşı olan yazarları etkilemiştir. "Das Leben Jesu kritisch bearbeitet" adlı şüpheci eseriyle David Fried­ rich Strauss ve Feuerbach gibi doğalcılık adına Hegelcilik'ten vazgeçen Bruno Bauer bu yazarlardan bazılarıdır. Bazı görüşleri de daha sonra- lan Almanya'da kiliseyle devlet arasındaki mücadelede aşırı ucun temsilcileri ve kapitalizme karşı mücadelenin önderleri tarafından be­ nimsenmiştir. Daha sonralarıysa Marx tarafından da belirtildiği gibi toplumsal gelişim içindeki "özne"yi edilgen hale getirmesinden dolayı eleştirilmiştir. Başlıca yapıtları: "Das Wesen des Christentums" {Hııistiyanlığm Özü, 1841), "Vorlâufige Thesen zur Reform der Philosophic" (FdsefeRe- fomtu Üzenne Geçid Tezkr, 1842), "Grundsatze der Philosophie der Zu- kunft" (Geleceğin Felsefesi, 1843), 'Teogonie" (Tannhrm Doğuşu, 1857). HIRİSTİYANLIĞIN ozu • • ____ •• Ludwig Feuerbach Çeviren: Oğuz Özügül Say Yayınlan Yeni Düşünce Dizisi-15 Hıristiyanlığm Özü - Ludwig Feuerbach ISBN 978-975-468-768-2 Çeviren: Oğuz Ozügül Düzelti; Ayça K. Kıraç Baskı: Lord Matbaası Davutpaşa Cad. Davutpaşa Emintaş Sanayi Sitesi No.: 103/431 Topkapı/İstanbul Tel.: (0212) 674 93 54 1. baskı: Say Yayınları, İstanbul, 2008 12 11 10 09 08 05 04 03 02 01 O Say Yayınlan Ankara Cad. 54/12 • TR-34410 Sirkeci-İstanbul Telefon: (0212) 512 21 58 • Faks: (0212) 512 50 80 web: www.sayyayincilik.com e-posta: [email protected] Genel dağıtım: Say Dagıtıın Ltd. Şti. Ankara Cad. 54/4 • TR-34410 Sirkeci-İstanbul Telefon: (0212) 528 17 54 • Faks: (0212) 512 50 80 e-posta: [email protected] Online satış: www.saykitap.com İÇİNDEKİLER Birind Basıma Önsöz.............................................................................7 İkinci Basıma Önsöz.................................................................................15 Üçüncü Basıma Önsöz..........................................................................33 GİRİŞ 1. Kısım: Genel Olarak İnsanın Özü...............................................................35 2. Kısmı: Genel Olarak Dinin Özü...................................................................47 BİRİNCİ BÖLÜM Dinin HaJdki Yani Antropolojik Özü...................................................71 3. Kısım: Anlığın Özü Olarak Tanrı................................................................73 4. Kısım: Ahlaksal Öz ya da Yasa Olarak Tanrı..............................................85 5. Kısım: Cisimleşmenin Gizi ya da Yüreğin Özü Olarak Tanrı...................91 6. Kısım: Acı Çeken Tanrının Gizi.................................................................101 7. Kısım: Üçlük'ün ve Meryem Ana'nın Gizi...............................................109 8. Kısım: Logos'un ve Tannsal Suretin Gizi..................................................119 9. Kısım: Tanrıdaki Evren Yaratan İlkenin Gizi............................................127 10. Kısım: Gizemciliğin ya da Tanrıdaki Doğanın Gizi................................133 11. Kısım: Tanrısal Öngörünün Gizi ve Hiçlikten Yaratma...........................149 12. Kısım: Musevilikte Yaratmanın Anlamı...................................................161 13. Kısım: Duygu Dünyasının Saltık Gücü ve Ehıanın Gizi..........................171 14. Kısım: İnanan Gizi - Mucizenin Gizi........................................................179 15. Kısım: Dirilişin ve Doğaüstü Doğumun Gizi...........................................189 16. Kısım: Hıristiyan İsa'nın ya da İnsan Tannnın Gizi................................195 17. Kısım: Hıristiyanlığın Paganhktan Farkı..................................................207 18. Kısım: Evlenme Yasağının ve Keşişliğin Hıristiyanlıktaki Anlamı............219 19. Kısım: Hıristiyan Cenneti ya da Kişisel Ölümsüzlük..............................231 ÖdNCİ BÖLÜM Dinin Hakikat Dışı Yani Teolojik Özü.............................................247 20. Kısım: Dinin Temel Görüş Açısı................................................................249 21. Kısım: Tarmnın Varoluşundaki Çelişki......................................................263 22. Kısım: Tanrı Vahyindeki Çelişki................................................................271 23. Kısım: Genel Olarak Tanrının Özündeki Çelişki............!.......................281 24. Kısım: Spekülatif Tann Öğretisindeki Çelişki..........................................295 25. Kısım: Üçlük'teki Çelişki...........................................................................301 26. Kısım: Takdis Törenlerindeki Çelişki........................................................305 27. Kısım: İnanç ve Sevgi Çelişkisi..................................................................317 28. lösım: Sonuç................................................................................................341 ZAMANDİZİN.....................................................................................351 BİRİNCİ BASIMA ÖNSÖZ Yazarın din ve Hıristiyanlık, teoloji ve spekülatif din felse­ fesi hakkmdaki değişik çalışmalara dağıtilrruş, genellikle yal­ nız rastlantısal, özdeyiş ve polemik tarzında düşüncelerini, hazır olan ve olmayan okur bu kitapta yoğun ama geliştiril­ miş, düzenlenmiş, temellendirilmiş, korunmuş ve yeni bir bi­ çim verilmiş, sınırlandırılmış ve genişletilmiş, ılımlı ve keskin hale getirilmiş bir şekilde ama asla vurgulanmadan, baştan sona incelenmeden, durumun gerektirdiği ve dolayısıyla zo­ runlu olduğu şekliyle bulabilir; vurgulanmamasınm ve iyice incelenmemesinin nedeni yazann, her eserinde olduğu gibi, müphem, belirsiz genelliklere antipati duyması ve bu kitapta da sadece belirli bir temayı izlemesidir. Elinizdeki eser, unutulmasın ki olumlu din ya da vahiy felsefesi için ögder, hem de eleştirel öğeler içermektedir, an­ cak elbetteki ki önceden beklenildiği gibi, ne tarihteki her ma­ salı gerçek diye kendine bağlayan Hıristiyan mitolojisinin ço­ cuksu fantastik anlamında, ne de vaktiyle skolastiğin yaptığı gibi Articulus fidei'yi doğrudan doğruya mantıksal-metafizik bir hakikat diye gösteren spekülatif din felsefemizin kılı kırk yaran anlamında bir din felsefesi için. Spekülatif din felsefesi dini felsefeye, Hıristiyan mitolojisi felsefeyi dine feda eder; birincisi dini spekülatif keyfiliğin oyuncağı, öteki aklı fantastik dinsel bir materyalizmin oyun­ cağı haline getirir; birincisi dine, kendi düşündüğü ve çok da­ ha iyi söylediği şeyi söylettirir, öteki aklın yerine dini konuş­ turur; birincisi kendi dışına çıkmaktan aciz bir şekilde dinsel Ludwig Feuerbach • Hııistiyanhğm Özü imgeleri kendi düşünceleri haline, öteki kendini bulmaktan aciz bir şekilde imgeleri sorunlar haline getirir. Ne ki, felsefenin ya da genel olarak (özgül farkları bir ya­ na bırakılırsa) dinin, düşünen ve inanan tek ve aynı öz oldu­ ğu için, dindeki imgeler de aynı zamanda düşünceleri ve so­ runları ifade ettiği, hatta her belirli din, her inanç tarzı da ay­ nı zamanda bir düşünme tarzı olduğu, herhangi bir kimsenin en azından ksıdi düşünme ve tasarım yetisiyle gerçekten çe­ lişen şeye inanması tamamen olanak dışı olduğu için, özdeş oldukları kendiliğinden anlaşılır. Mucize böylece mucizeye inanan için akılla çelişmeyen, tersine, ona göre aynı şekilde çok doğal bir tasarım olan tanrısal saltık gücün kendisinden meydana çıkan bir sonuç olarak tamamen doğal bir şey olur. İnanç için bedenin mezardan kalkarak dirilişi, güneşin battık­ tan sonra tekrar doğması, kıştan sonra ilkbaharın uyanması, toprağa ekilen tohumdan bitkinin meydana çıkması gibi o kadar aşikâr ve doğaldır. Sadece insan kendi inancıyla artık uyum içinde olmadığını hissettiği ve düşündüğü zaman, ya­ ni inanç kendisini insanlara artık kabul ettiremediği zaman ancak o zaman, inancın, dinin akılla olan çelişkisi ifade edile­ rek önemle vurgulanır. Ne var ki, kendiyle uyumlu inanç da nesnelerini kavranılmaz, akılla çehşen diye ilan eder ama Hı­ ristiyan ve pagan aklı, aydınlatılmış ve doğal akıl arasında ayrım yapar. Bu sadece şunu ifade eden bir ayrımdır: İnanç nesneleri sadece inançsızlık için akla aykındır ama kim bir kez inanırsa, o bu nesnelerin hakikatinden emin olur, bu nes­ neler onun için en yüce akıl sayılır. Ancak Hıristiyanlığa özgü ya da dinsel inanç ve Hıristiyan­ lığa özgü ya da dinsel akıl arasındaki bu uyumun tam ortasın­ da bile inançla akıl arasında her zaman özsel bir fark artakalır yine de, çünkü inanç da doğal akıldan vazgeçemez. Doğal akıl ise, khai' d&cMen akıldan, evrensel akıldan, evrensel hakikatleri ve yasalan olan akıldan başka bir şey değildir; buna karşıhk Hıristiyan inancı ya da aynı şey olan Hıristiyan aklı özel haki­ katlerin, özel ayrıcalıkların ve özgürlüklerin tecessümüdür, ya­ Birinci Basıma Önsöz ni öze/bir akıldır. Daha kısa ve kesin ifade edersek: Akıl kural­ dır, inanç kural dışına çıkmaktır. Bu yüzden en iyi uyumda bi­ le ikisi arasında bir çatışma kaçınılmaz olur, zira inancın özgül­ lüğü ile aklın evrenselliği birbirini tamamen tutmaz, doyur­ maz, tersine özgür akıldan geriye bir fazlalık kalır ki bu fazla­ lık kendi için, inancın temeline bağlı akılla çelişki içinde, en azından özel anlarda duyumsanır. Böylece inançla akıl arasın­ daki ayran psikolojik bir olgu haline gelir. İnancın özünü, içindeki inançla evrensel aklın birbirine uyduğu şey değil, inancın bu akıldan ayrılmasını sağlayan şey temellendirir. Özellik inancın tuzu biberidir, bu yüzden içeriği yüzeysel olarak da çoktan özel, tarihsel bir zamana, öze/ bir yere, özel bir isme bağlanmıştır. İnancı akılla özdeşleştir­ mek, inana sulandırmak, farkını yok etmek demektir. Örne­ ğin ben, doğuştan günah inancını, insanın yarahlıştan olması gerektiği gibi olmadığı şeklinde ifade ettirirsem, o zaman ona sadece çok genel rasyonalist bir hakikati, herkesin bildiği, ya­ bani doğal insamn bile postuyla edep yerlerini örttüğü za­ man hâlâ onayladığı bir hakikati söylettirmiş olurum, zira o bu şekilde örtünerek bireyin yaratılıştan olması gerektiği gibi olmadığından başka bir şeyi mi ifade eder. Elbette bu genel düşüncenin temelinde doğuştan günah da yatar ama onu bir inanç nesnesi, dinsel bir hakikat haline getiren şey, onun özel, farklı olması, evrensel akılla uyuşmamasıdır. Ne ki, düşünmenin dinin nesneleriyle her zaman bir ilişki içinde, onlan agklayan ve aydınlatan, dinin ya da en azından teolojinin gözünde sulandıran ve tahrip eden bir ilişki içinde olması zorunludur -bu kitabın görevi de dindeki doğaüstü gizemlerin temelinde çok yalın, doğal hakikatlerin yattığını kanıtlamaktır- ama aynı zamanda felsefe ile dinin temel far­ kını, şayet insan kendini değil de dini başka türlü içinden at­ mak isterse, daima göz önünde bulundurmak gerekir. Dinle felsefenin temel farkını ise imge temellendirir. Din özsel ola­ rak dramatiktir. Tann bile dramatik, yani kişisel bir özdür. Bir kimse dinden imgeyi kaldırırsa, ondan sorunun kendisini de

See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.