ebook img

hilmi ziya ülken'de din-değer ilişkisi PDF

101 Pages·2015·0.96 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview hilmi ziya ülken'de din-değer ilişkisi

T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI HİLMİ ZİYA ÜLKEN’DE DİN-DEĞER İLİŞKİSİ Asuman YILDIRIM YÜKSEK LİSANS TEZİ KAHRAMANMARAŞ ŞUBAT-2015 T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLER ANA BİLİM DALI HİLMİ ZİYA ÜLKEN’DE DİN-DEĞER İLİŞKİSİ DANIŞMAN: Yrd. Doç. Dr. İbrahim ÇETİNTAŞ Asuman YILDIRIM YÜKSEK LİSANS TEZİ KAHRAMANMARAŞ ŞUBAT-2015 KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI HİLMİ ZİYA ÜLKEN’DE DİN-DEĞER İLİŞKİSİ Asuman YILDIRIM YÜKSEK LİSANS TEZİ Kod No : Bu Tez ...../..../.... Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oy Birliği / Oy Çokluğu ile Kabul Edilmiştir. Yrd. Doç. Dr. İbrahim ÇETİNTAŞ Prof. Dr. Hüsnü Ezber BODUR Prof. Dr. Abdülkadir EVGİN DANIŞMAN ÜYE ÜYE Yukarıdaki imzaların adı geçen öğretim üyelerine ait olduğunu onaylarım. Doç. Dr. Abdullah SOYSAL Enstitü Müdürü Not: Bu tez ve projede kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ HİLMİ ZİYA ÜLKEN’DE DİN-DEĞER İLİŞKİSİ Asuman YILDIRIM Danışman : Yrd. Doç. Dr. İbrahim ÇETİNTAŞ Yıl : 2015, Sayfa: 91+9 Jüri : Yrd. Doç. Dr. İbrahim ÇETİNTAŞ (Danışman) : Prof. Dr. Hüsnü Ezber BODUR (Üye) : Prof. Dr. Abdülkadir EVGİN (Üye) Bu çalışma, Cumhuriyet döneminin önde gelen filozoflarından birisi olan Hilmi Ziya Ülken’de din-değer ilişkisini ele almaktadır. Din ve değer olgusu, kişi veya toplumların inşasında hayati bir rol oynamaktadır. Hilmi Ziya Ülken’e göre din, duyu ve soyut verilerden hareket eden bir bilgi problemi değil, daima bilgiyi aşan, düşünülemeyen, bilinemeyen bir sahayı bize kabul ettirdiği için bir inanma problemidir. Ülken, değerlerin temelinin aşkın, değişmez ve ideal değerler olduğunu dile getirmektedir. O’na göre, Allah olmadan ahlak ve cemiyet manasız kalacaktır. Estetik, ahlaki, içtimai düzeninin Aşkın varlığa inanmakla devam edeceğini söylemektedir. Anahtar Kelimeler: Din, Değer, Toplum, Etik, Estetik. I DEPARTMENT OF PHILOSOPHY AND RELİGİON SCİENCES INSTITUTE OF SOCIAL SCIENCES KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM UNIVERSITY ABSTRACT MA THESIS RELIGION-VALUE RELATIONSHIP OF HİLMİ ZİYA ÜLKEN Asuman YILDIRIM Supervisor : Yrd. Doç. Dr. İbrahim ÇETİNTAŞ Year : 2015, Pages: 91+9 Jury : Assist. Prof. Dr. İbrahim ÇETİNTAŞ (Supervisor) : Prof. Dr. Hüsnü Ezber BODUR (Member) : Prof. Dr. Abdülkadir EVGİN (Member) This study deals with the religion-value relationship of Hilmi Ziya Ülken who one of the foremost philosophers of Republican era. Religion and value phenomenon plays a crucial role in the build of the individuals or societies. Religion, in Hilmi Ziya Ülken’s view, is not an epistemological problem which moves from the sensory and abstract data, it is a problem of belief because it always exceeds the knowledge and imposed us a field which can not be considered or known. Ulken expresses that basis of values is transcendent, invariant and ideal values. For him, without God, moral and society are meaningless. He says, aesthetic, moral and social order will continue with believing in transcendental entity. Key Words: religion, value, society, moral, aesthetic. II ÖNSÖZ Felsefe, hakikate ulaşma çabası, Varlık’ı ve varolanları derinlemesine düşünme sanatı olarak tanımlanabilmektedir. Her dönem de olduğu gibi, Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca felsefenin, birey, toplum, ahlak, din alanındaki önemi sürekli vurgulanmıştır. Bir ülkenin felsefi zeminini o ülkenin filozofları hazırlamaktadır. Hilmi Ziya Ülken, felsefe, sosyoloji, psikoloji gibi alanlarda yaptığı çalışmalarla Türk düşünce dünyasında, bir felsefi sistem oluşturmuştur. Ülken’in din, ahlak, insan, eğitim gibi alanlarda yaptığı çalışmalar her dönemde araştırma konusu olmuştur. Bu çalışmamız, çok yönlü bir düşünür olmakla birlikte, din ve değer konusunda kendine ait bir sistem ortaya koyan, derin felsefi bilgisi olan, Hilmi Ziya Ülken’in din-değer ilişkisi hakkındaki fikirlerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Din, insanlık için kurtuluş ve saadeti amaçlayan en yüce hakikattir. İnsan ruhunda yerleşik bulunan ve toplumsal hayatta tezahürü olan bu olgunun, oldukça kuvvetli olduğu bilinmektedir. İnsan için din duygusu a prioridir. Bu anlamda fıtri bir nitelik taşımaktadır. İnsanın bireysel, sosyal ve ailevi bütün hayatının şekillenmesinde din kurumunun etkin ve belirleyici bir işlev gördüğü bilinmektedir. Sınırlı, sonlu insan ile sınırsız, sonsuz olan Allah arasındaki ilişki vahiy vasıtasıyla kurulmaktadır. İnsanın vahyi algılama ve anlaması da yine onun akli yeteneği sayesinde olmaktadır. Akıl var oluşu anlamlandıran en temel insani niteliklerin başında gelmektedir. Birçok fonksiyonu bulunan bu yeti, insanın dünya hayatında dini ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmesi için bir pusula görevi ifa etmektedir. İnsan hayatında din kadar etkili olan bir diğer müessese de değerdir. İnsan daha doğar doğmaz kendisini değerler sistemi içinde bulmaktadır. Bütün davranışlarımız iyi, güzel, kutsal gibi değerleri ifade eden kavramlarla anlaşılmaya çalışılır. İnsan hayat boyunca kendisiyle ve kendi dışındaki varlıklarla etkileşim kurma çabası içerisindedir. Bilincin eşya ile ilişkisinden teknik değerler, duyum ve duygularımızla sanat değerleri, şuurun verileriyle de bilgi değerleri meydana gelirler. İnsanın başka insanlarla kurduğu ilişkiler ise, bilgiden çok inanma üzerine kurulmaktadır. Ahlaki değerler, insanlar arası ilişkilerle ilgilidir. İnsanın insanlarla ilişki kurması, birbirlerini anlamaya çalışması ahlaki yönüyle ilgilidir. O, diğer varlıklardan bu yönüyle ayrılmaktadır. Dini değerler de, bütün duyu ve soyut verileri aşarak, Aşkın varlığa, Allah’a inanmakla meydana gelmektedirler. İnsanın, kendisini ve alemi bir bütün içinde anlamlandırmaya çalıştığı görülür. Bireyin anlam arayışına dair soruları saf akılla cevap bulamayabilir. Bireyler, varlığın akılla kavranamayan yönünü gördüklerinde, bir teolojiye dayanma ihtiyacı duyarlar. Allah, sonsuz Varlıktır. O, bütün alemi, maddeyi, hayatı kuşatmıştır. Bizde manevi yönümüzle O’nunla irtibat kurabiliriz. İnsanın eylemlerinde, davranışlarında Allah’ın koyduğu prensipler belirleyici olmaktadır. Din olmasaydı, biyolojik hayatı insan hayatı seviyesine çıkaran değerler bilinemezlerdi. Bu yüzden değer, ontolojik ve metafizik bir problem olarak kabul edilir. Estetik, ahlaki ve toplumsal düzenin ve değerlerin, Allah ile geçerlik kazanabildiği ve devamlılığının da O’nunla sağlandığı söylenebilir. Allah’ın emirleri dışında, hiçbir değişmez gerçek olmadığı açıkça görülür. Giriş ve dört bölümden oluşan çalışmamızın, giriş bölümünde, araştırmanın amacı, önemi, yöntemi, kapsam ve sınırlılıkları ele alacağız. Birinci bölüm’de dinin tanımı ve amacı, din duygusunun fıtriliği, din-akıl ilişkisi konularına yer vereceğiz. İkinci bölümde, değer kavramını analiz ederek, konunun teorik alanını yansıtan bir takım mefhumları da sunma amacı içinde olacağız. Üçüncü bölüm’de tezin başlığının III yol göstericiliğinde, Hilmi Ziya Ülken’in din algısında, O’nun din alanını bilgi sahası olarak değil iman sahası olarak gördüğünü, Tanrı’nın varlığını virtüel sezgi ile kavradığımızı ve dindarlığın bireydeki tezahürlerine cevap bulmaya çalışacağız. Dördüncü bölüm’de Ülken’in değer ile ilgili düşünceleri analiz edilmiştir. Değerlerin kaynağı bakımından insan ve dini mütalaa edeceğiz. Sonuç bölümünde din-değer arasındaki ilişkiyi ortaya koymaya çalışacağız. Günümüzde değerler konusunda kayıtsız ve katı bir tutum içinde bulunulduğu, insanın bencil, yıkıcı, maddeye düşkün, değersiz bir konuma itildiğini düşünmekteyiz. Oysa değeri yapan, meydana çıkaran da insanın kendisidir. Öyleyse, adalet, eşitlik, dayanışma, özgürlük gibi değerlere hiçbir insanın uzak duramayacağını söyleyebiliriz. Ortak bilinci ve duyu verileri olan insan, bir diğerini aşkın obje olarak algılayabilir, karşılıklı insani aşkın objeler arasında bir bağ kurulur. Böylelikle her birimiz diğerini değerler alanında kişi olarak görür, ilişkilerimizi buna göre düzenleriz. Bu çalışma, Ülken’in, İslam felsefesinde orijinal ve önemli bir konumunun olmasından hareketle, değer yozlaşması yaşanan bir dönemde, değer arayışına giren insanımıza, üstün ve değişmez değerlerin dinden kaynaklandığının anlaşılmasına, katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Tez konumun seçilmesinden bitirilmesine kadar, yardımları ve tavsiyeleriyle araştırmayı yönlendiren danışman hocam, Yrd Doç. Dr. İbrahim ÇETİNTAŞ’a yüksek lisans öğrenimim süresince desteklerini esirgemeyen hocam Prof. Dr. H. Ezber BODUR’a teşekkür ederim. Ayrıca eğitim hayatım boyunca maddi ve manevi destekleri ile hep yanımda olup beni yüreklendiren anneme ve master dönemine beni teşvik eden, fakat ömrü vefa etmediği için bu kez yanımda olamayan babama teşekkürü bir borç bilirim. Asuman YILDIRIM Şubat-2015 IV İÇİNDEKİLER ÖZET ............................................................................................................................ I ABSTRACT ................................................................................................................. II ÖNSÖZ ....................................................................................................................... III İÇİNDEKİLER ............................................................................................................ V KISALTMALAR ....................................................................................................... VI 1. GİRİŞ ........................................................................................................................1 1.1. Konunun Önemi ve Amacı ..................................................................................1 1.2. Konunun Yöntemi ...............................................................................................4 1.3. Konuyla İlgili Daha Önceki Çalışmalar ...............................................................4 1.4. Araştırmanın Sınırlılıkları ...................................................................................5 2. GENEL OLARAK DİN ............................................................................................6 2.1. Din ......................................................................................................................6 2.2. Dinin Amacı .......................................................................................................7 2.3. Din Duygusunun Fıtriliği .................................................................................. 10 2.4. Din-Akıl İlişkisi ................................................................................................ 12 2.2. Değer ................................................................................................................ 17 2.2.1. Değer Kavramının Analizi ...................................................................... 17 2.2.2. Felsefe Tarihinde Değer .......................................................................... 21 2.2.3.Genel Olarak Dinlerde Değer ................................................................... 26 2.2.4. İslam Düşüncesinde Değer ...................................................................... 29 2.2.5. Etik ve Estetik Değerler .......................................................................... 33 3. HİLMİ ZİYA ÜLKEN’DE DİN .............................................................................. 42 3.1. Din Problemi..................................................................................................... 42 3.2. Bilme, Düşünme ve İnanma .............................................................................. 43 3.3. İman ................................................................................................................. 46 3.4. Dindarlık ........................................................................................................... 52 4. HİLMİ ZİYA ÜLKEN’DE DEĞER ........................................................................ 56 4.1. Değer ve Değerlendirme ................................................................................... 56 4.2. Değerlerin Kaynağı ........................................................................................... 59 4.2.1. Değerin Kaynağı Bakımından İnsan ........................................................ 59 4.2.2. Değerlerin Kaynağı Bakımından Din ...................................................... 75 4.3. Değer’in İlkeleri ................................................................................................ 77 4.4. Değerin Çift Kutupluluğu .................................................................................. 79 4.5.Değerin Sınıflandırılması ................................................................................... 81 4.6. Değer ve Eylem ................................................................................................ 83 5. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME ........................................................................... 86 KAYNAKLAR ........................................................................................................... 89 ÖZGEÇMİŞ V KISALTMALAR AÜİFD :Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Bkz. :Bakınız C. :Cilt Çev. :Çeviren Der. :Derleyen DİB :Diyanet İşleri Başkanlığı Ed. :Editör Haz. :Hazırlayan İ.A. :İslam Ansiklopedisi İSAM :İslam Araştırmaları Merkezi KSÜ :Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi S. :Sayfa Sad. :Sadeleştiren Ss. :Sayfalar arası TDVY :Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Tsz. :Tarihsiz Vs. :Vesaire Vb. :Ve benzeri Vd. :Ve diğerleri Yay. :Yayınları VI GİRİŞ Asuman YILDIRIM 1. GİRİŞ 1.1. Konunun Önemi ve Amacı Çalışmamızın temeli, Hilmi Ziya Ülken’in din ve değer arasında kurduğu bağı ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Din; doğu ve batı düşünce dünyasında her zaman en çok konuşulan konulardan biri olmuştur. Dinin ne olduğu, mahiyeti, kaynağı gibi sorular sürekli tartışıla gelmiştir. Tarihin seyri içinde akıp gelen bir yığın faktör, din konusunda sağlam, tutarlı ve anlaşılır dile-getirmeleri oldukça zorlaştırmaktadır. Dinin temel kavramları örgüsünü iyice tanımayan, söz konusu örgünün mantığını yakalayamayan bir kimsenin dini verileri, insani tecrübenin öteki verileri ile birlikte düşünmesi, fikri bir bütünlüğe ulaşması ve sonunda ciddi değerlendirmeler yapması elbette mümkün olamayacaktır (Aydın, 2012: 5). Bu dünyada Allah’ın varlığına duyulan ihtiyaç ile ruhun bekası veya yok olmamak arzusu dinin beşeriyetle birlikte mevcut olmasının tabii ve psikolojik sebebidir. Bununla beraber insanın bu şuur ve sezişi de insanlığı mümtaz kılan ilahi bir sır olduğundan Allah’ın varlığı fikrini yalnız bu sebep veya ihtiyaçlara bağlamak mümkün değildir; Zira, bu takdirde, ilmin tekamülü ile Allah fikrinin zayıflaması icab ederdi. Halbuki bu şuur aleminden müstakil olarak Allah vardır. Gerçekten devri buhranlara ve materyalist gelişmelere rağmen Allah fikri ve din ihtiyacı beşeriyetin tekamülü ile birlikte yükselmiştir. İlim ile din arasında tedahüller ve çatışmalar devam etmiş bugün ise ikisinin hudutları ayrılmıştır: Lakin medeniyet ile din arasında daimi bağlar mevcud bulunmuş; insanlığın saadeti madde-ruh muvazenesi sayesinde mümkün olmuş; dinsiz bir cemiyet ve medeniyete de ne rastlanmış ve ne de tasavvur edilebilmiştir (Turan, 1972: 2). Din olgusu, varoluş alanına ait bir ihtiyacın sonucu olarak görülmektedir. İnsanın, akıl gücünü hiçbir alanda olumsuz yönde kullanmaması için kayıtlanması gerekmektedir. İnsanda bu sınırlandırmayı yapan, değerler sistemidir. İnsan böyle bir sınırlamaya tutulmazsa en tehlikeli bir yaratık olarak ortaya çıkmaktadır. Tehlike onun akıl gücüne sahip olmasından gelir. Diğer hayvanlar içgüdüleri ile hareket ettiklerinden hareketleri sınırlıdır. Herhangi bir etki karşısında, nasıl davranacağı önceden kestirilebilir. İnsan böyle değildir. Bir olay karşısındaki vaziyet alışında, en büyük rolü zeka oynar. Öyle ise insanın zeka denen tehlikeli olabilecek illeti, değerler kontrolü altında kullanması, insanın mecbur olduğu toplum hayatı için kaçınılmaz bir gerekliliktir. Din, ahlak ve hukuk değerleri, işte böyle bir gerekliliğin sonucu olarak, bir açıdan, insan hürriyetini, insan hayrına olmak üzere kısıtlayan unsurlardır ( Öner, 1999: 402). Allah katında insan aklını kullandığı ölçüde değerli olmaktadır. Allah, akıl yetisine destek olsun diye vahyi göndermiştir. Vahyin geliş amacı budur. İnsan vahyi, aklı ile anlamaktadır ve böylece anlam dünyasını zenginleştirmektedir. Kur’an aklını doğru kullanan insanın doğruları bulacağını ifade etmektedir. Allah insanın aklına güvenmektedir, çünkü akıl insana daima doğruyu gösterir. Ancak, aklın yaptırım gücü yoktur, bu yüzden norm koyamamaktadır. Akıl keşfetme amacını taşımaktadır. Beş duyu organımız gibi hakikatin ortaya çıkmasına aracılık yapmaktadır. Din ise kurucudur, norm koyarak Varlık ile varolanlar arasındaki ilişkiyi düzenlemektedir. Düşünce tarihinde din kadar etkili olan bir diğer kavramın da değer olduğu söylenebilir. İnsanlık tarihi boyunca var olan bu kavram, içinde yaşadığımız zaman diliminde dünyada meydana gelen olumsuz uygulamalar nedeniyle yeniden gündeme gelmiştir. 1

Description:
Estetik, ahlaki ve toplumsal düzenin ve değerlerin, Allah Kant bu temelden hareketle belli ölçüde içerikli olan bazı ahlak kuralları veya ilkeleri de.
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.