Hikmet İn c e le m e / A ra ş tırm Araplar a Batı Medeniyetini Nasıl Dönüştürdü? * % liSI Jonâthan Lyons • Hikmet Evi Araplar Batı Medeniyetini Nasıl Dönüştürdü? HİKMET EVİ Araplar Batı Medeniyetini Nasıl Dönüştürdü? Orijinal adı: The House of VVİsdom / How the Arabs Transformed Western Civilization © Jonathan Lyons, 2009 Yazan: Jonathan Lyons İngilizce aslından {evirenler: Şaban Bıyıklı, Mehmet Savan Türkçe yayın hakları: © Doğan Egmont Yayıncılık ve Yapımcılık Tic. A Ş. Bu kitabın Türkçe yayın haklan Anatolialit Telif ve Tercümanlık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. aracılığıyla alınmıştır. 1. baskı / Ocak 2012 / ISBN 978-605-09-0496-3 Sertifika no: 11940 Kapak tasarımı: Geray Gençer Baskı: Şefik Basım / Turgut Özal Caddesi No: 137 İkitelli-İSTANBUL Tel: (212) 549 62 62 Sertifika no: 16119 Doğan Egmont Yayındık ve Yapımdık Tic. A.Ş. 19 Mayıs Cad. Golden Plaza No. 1 Kat 10,34360 Şişli - İSTANBUL Tel. (212) 373 77 00 / Faks (212) 355 83 16 www.dogankitap.com.tr / editonffldogankitap.com.tr / [email protected] Hikmet Evi Araplar Batı Medeniyetini Nasıl Dönüştürdü? Jonathan Lyons Çevirenler: Şaban Bıyıklı, Mehmet Savan K M DOĞAN KİTAP Beni fikirlerin gücüyle tanıştıran babam Will Lyons’un anısına. İçindekiler Okuyuculara not......................................................................11 Önemli olaylar..........................................................................13 Önemli kişiler...........................................................................17 Önsöz: El-Mağrib / Akşam.......................................................21 I. kısım: El-İşâ / Yatsı ......................................................27 Birinci bölüm / Tanrı’nın savaşçıları....................................29 İkinci bölüm / Dünya tekerleğe benzer................................50 II. kısım / El-Fecr / Sabah................................................75 Üçüncü bölüm / Hikmet Evi (Beytü’l-Hikme)......................77 Dördüncü bölüm / Dünyanın haritasını çıkarmak..............101 III. kısım / Ez-Zuhr / Öğle..............................................125 Beşinci bölüm / İlk bilimadamı...........................................127 Altıncı bölüm / “Yerküreye dair söylenenler...”...................150 Yedinci bölüm / “Dünyanın en bilge filozofları”..................167 IV. kısım / El-Asr / İkindi...............................................189 Sekizinci bölüm / Âlemin ezeli oluşuna dair......................191 Dokuzuncu bölüm / Batı’nın icadı......................................213 Teşekkür................................................................................231 Seçme bibliyografya...............................................................233 Notlar............................................. 243 Dizin......................................................................................269 Okuyuculara not Konu ne kadar ciddi veya ağır olursa olsun, terim ve kavram ların tanımları genel okuyucuya yönelik eserlerle fazla ilişkilen- dirilmez, ben de bunları bilinçli olarak asgari düzeyde tuttum. Ancak yine de “Arap ilmi” tamlamasına -ya da bu anlama gelen kelimelere- yönelik tercihimde bazı kelimeler, en başta “Islami ilim”den çok Ortaçağ İslam dünyasının karmaşık kültürel orta mını aktarmak amacıyla seçilmiştir. Pek çok okurun artık gayet iyi bildiği gibi, bu zaman ve mekândaki kültürel filizlenmenin ço ğu tamamen etnik Arapların eseri değildir. Tamamen Müslüman ların eseri de değildir. Iranlılar (Zerdüşti ve Hıristiyan olanlar da hil), Yahudiler, Yunanlılar, Süryani Hıristiyanlar, Türkler, Kürtler ve başkaları da bilim, teknoloji ve felsefenin tüm alanlarında çok önemli roller oynamıştır. Buna karşılık bu çalışmaların neredeyse tamamı Arap dilinde ve çoğu zaman Arap hükümdarların himayesinde -en önemlileri ön ce Şam, sonra Bağdat’ta olmak üzere, Emevi ve Abbasi halifeleri nin himayesinde- gerçekleştirilmiştir. Göreceğimiz gibi, önemli ör neklerden birinde Fars asıllı bir âlim, kendi dilinde önemli bir eser yazmış, fakat daha sonra bu eseri Arap dilinde yeniden kaleme al mıştır; zira ona göre Arapça kendi amaçları için çok daha açık ve etkiliydi. Söz konusu dönemin genelinde Arapça, evrensel ilim di liydi ve her milletten âlimler, dünyanın çok farklı yerlerinden gide rek bu ortak iletişim dilinde ciddi ve incelikli tartışmalara girebili yordu. En son bilgilere erişmek isteyen Batılı Ortaçağ âlimlerinin de ya Arap dilini iyi bir şekilde öğrenmesi ya da Arapçayı iyi bilen lerin yaptığı tercümeler üzerinden çalışmalarını yürütmesi gereki yordu. Bugün genellikle ulus-devletlerle ve farklı kültürel kimlik talepleriyle ilişkilendirilen bu tür etiketlerin, incelediğimiz bu dö nemde çok daha akışkan olduğu da kaydedilmelidir.