ebook img

Hazreti Muhammed (S.A.V) ve İslamiyet - İslam Tarihi 7-8 - M. Asım Köksal PDF

1198 Pages·2007·5.9 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Hazreti Muhammed (S.A.V) ve İslamiyet - İslam Tarihi 7-8 - M. Asım Köksal

İslâm Tarihi 7-8 Peygamberler Peygamberi Hazreti MUHAMMED (ALEYHİSSELÂM) VE İSLÂMİYET ––––––– Medine Devri ––––––– M. Âsım Köksal Peygamberler Peygamberi Hazreti MUHAMMED (ALEYHİSSELÂM) VE İSLÂMİYET 4 Copyright © Işık Yayınları, 2011 Bu eserin tüm yayın hakları Işık Yayıncılık. Tic. A.Ş.’ye aittir. Eserde yer alan metin ve resimlerin Işık Yayıncılık. Tic. A.Ş.’nin önceden yazılı izni olmaksızın, elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılması, yayımlanması ve depolanması yasaktır. Editör Ömer ÇETİNKAYA Ali BUDAK Haydar YILDIRIM Görsel Yönetmen Engin ÇİFTÇİ Kapak İhsan DEMİRHAN Epub Ahmet KAHRAMANOĞLU ISBN 978-975-278-213-6 Yayın Numarası 459 Basım Yeri ve Yılı Çağlayan A.Ş. TS EN ISO 9001:2008 Ser No: 300-01 Sarnıç Yolu Üzeri No: 7 Gaziemir/İZMİR Tel: (0232) 274 22 15 Ağustos 2011 Genel Dağıtım Gökkuşağı Pazarlama ve Dağıtım Merkez Mah. Soğuksu Cad. No: 31 Tek-Er İş Merkezi Mahmutbey/İSTANBUL Tel: (0212) 410 50 00 Faks: (0212) 444 85 96 Işık Yayınları Bulgurlu Mahallesi Bağcılar Caddesi No: 1 34696 Üsküdar/İSTANBUL Tel: (0216) 522 11 44 Faks: (0216) 522 11 78 www.isikyayinlari.com facebook.com/kitapkaynagi BİRİNCİ BÖLÜM HUNEYN GAZASI VE TAİF KUŞATMASI Huneyn Gazasının Tarihi, Mevkii ve Sebebi 1 Gaza, Hicretin 8. yılında, Şevval ayında vuku bulmuş, 2 Şevval ayından altı gece geçince, 5 Şevval’de, Cumartesi 3 günü Huneyn’e doğru hareket edilmiştir. 4 Huneyn; Mekke’ye iki geceliktir. Huneyn’in, Arafat tarafından Mekke’ye uzaklığı, on milden 5 fazladır. 6 Huneyn; Mekke ile Taif arasında, Tihâme bölgesinde, birçok inişli çıkışlı dar geçitleri ve sapa yolları bulunan geniş 7 8 bir vadidir. Tihâme vadilerindendir. Zülmecaz panayırının 9 kurulduğu yerin yanındadır. 10 Zülmecaz; Kebkeb nahiyesindeki Arefe’ye bir fersahtır. Vaktiyle buraya Amalikalardan Huneyn b. Kaniye b. Mehlâil adında birisi gelip konakladığı için, Huneyn ismi 11 verilmiştir. Hevâzin ve Sakîf kabileleri, Peygamberimiz Aleyhisselâmın Medine’den yola çıktığını işittikleri zaman, kendilerinin üzerine yürüyeceğini sanarak, savaşmak için derlenip 12 toparlanmışlardı. Hatta, harekât durumunu öğrenmek için, casuslarını yola 13 çıkarmışlardı. Peygamberimiz Aleyhisselâm Mekke’yi fethedince, Hevâzinlerle Sakîflerin ileri gelenleri birbirlerinin yanına 14 gidip gelmeye başladılar ve: “Onun bizimle çarpışmaya gelmesine bir mani kalmamıştır. Yerinde görüş, onun bizimle çarpışmaya gelmesinden önce, 15 bizim onunla çarpışmaya gitmemizdir! “Vallahi, Muhammed iyi çarpışan bir kavme rastlamadı. İşinizi sıkı tutunuz da, o sizin üzerinize yürümeden önce, siz onun üzerine yürüyünüz!” dediler. Sakîfler: “Biz onun üzerine yürümek istiyor, onun bizim üzerimize yürümesini istemiyoruz. Bununla birlikte, o bizim üzerimize yürüyecek olursa, karşısında sapasağlam bir kale bulacak ve bizim onun dibinde bol yiyecekler içinde kendisini yeninceye veya dönüp gitmek zorunda bırakıncaya kadar çarpıştığımızı görecektir! Fakat, biz böyle olmasını istemiyoruz. Sizinle birlikte gideceğiz, el ve iş birliği yapacağız!” dediler. Kinane b. Abdi Yalil: “Ey Sakîf cemaati! Siz kalenizden çıkıp bir adamın üzerine yürüyorsunuz, ama bunun lehinize mi, yoksa aleyhinize mi olacağını bilmiyorsunuz! Bari kalenize uğrayın da, onun yıkılmış, yıkılmaya yüz tutmuş yerlerini onarın! Bilemezsiniz, belki ona sığınmaya muhtaç olursunuz!” dedi. Bunun üzerine, Sakîfler, geride bir adam bırakarak kaleyi 16 onarmasını ona emrettiler. Ashabdan Ebu Berzetü’l-Eslemî’nin bildirdiğine göre; insanların veya kabilelerin Peygamberimiz Aleyhisselâma en 17 kinlisi ve hınçlısı Sakîflerle Benî Hanîfelerdi. Ebu Süfyan b. Harb’le Hakîm b. Hizam’ın bildirdiklerine göre; Hevâzinler de, Peygamberimiz Aleyhisselâmın en azılı, 18 en amansız düşmanı idiler. 19 Malik b. Avf en-Nasrî, Hevâzinleri topladı. Kendisi o zaman otuz yaşında olup, Hevâzinlerin lideri ve 20 kumandanı idi. Malik b. Avf, elbisesini uzun yaptırır, yürürken salıp yerde 21 sürür ve bunu kibir ve gururundan dolayı yapardı. Hevâzinlerle birlikte Sakîfler, bütün Nasr ve Cüşem kabilelerini topladılar. Ancak, Hevâzinlerden Ka’b ve Kilab kabileleri harekâta 22 katılmadılar. Hevâzinlere: “Benî Kilabları neden geride bıraktınız?” diye sorulduğu zaman: “Onlar, vallahi yakında bulunuyorlar. Fakat, İbn Ebi’l-Berâ’ bu harekâta katılmaktan onları alıkoydu!” dediler. Benî Hilallerden harekâta katılanlar, yüz kişiyi 23 bulmuyordu. Benî Cüşemlerin arasında Düreyd b. Sımme vardı ki, kendisi çok yaşlı ve tecrübeli idi. Fakat, kendisinde güç kuvvet, iş kalmamıştı. Ancak, görüşünden ve savaş hakkındaki 24 bilgisinden yararlanılmak için taşınıyordu. 25 Düreyd, o zaman, 120 veya 160 yaşında idi. Kendisinin 26 gözleri de görmüyordu. Düreyd, cesareti ve zekâsıyla tanınmıştı. Benî Cüşemlerin eşrafındandı. Onların lideri ve 27 kumandanı idi. Sakîflerin, o zaman, iki lider ve kumandanı vardı. Birisi, müttefiklerden Karib b. Esved b. Mes’ud b. Muttalib; diğeri Benî Maliklerden Zülhımar Sübeyy b. Hâris b. Malk idi. Bütün askerî birliklerin Malik b. Avf en-Nasrî’nin kumandası altına verilerek Peygamberimiz Aleyhisselâmın üzerine yürünmesi kararlaştırılmış ve yürüyüşe geçilmişti. Hevâzinler, bütün mallarını, kadın ve çocuklarını da 28 yanlarına alarak Evtas mevkiine gelip konmuşlar, her 29 taraftan kabileler akın akın yardıma gelmeye ve Evtas’ta 30 toplanmaya başlamışlar, ordugâhlarını da Evtas’ta 31 kurmuşlardı. 32 Evtas; Hevâzinlerin yurdunda bir vadidir. Hevâzin ve Sakîfler 14.000 kişi idiler. Bunlara diğer Arap kabilelerinden gelip katılanlar da pek 33 çoktu. Deve üzerinde, üstü açık bir hevdec içinde taşınan Düreyd b. 34 Sımme, Evtas’a getirilince, yere indirildi. Düreyd b. Sımme, yere indirilince, elini yere sürdü ve: “Burası, sizin hangi vadinizdir?” diye sordu. “Evtas vadisidir!” dediler. Düreyd b. Sımme: “Ne güzel at meydanıdır! Ne büsbütün berk ve taşlı, ne de pek yumuşak topraklıdır!” dedi ve: “Ben burada niçin deve böğürmeleri, eşek anırmaları, çocuk ağlamaları, davar melemeleri işitip duruyorum?!” diye sordu. Malik b. Avf: “Savaş erleriyle birlikte, bütün mallarını, kadın ve çocuklarını da götürüyorum!” dedi. Düreyd: “Sen bunu ne için yaptın?” diye sordu. Malik: “Ben her savaş erinin ev halkını ve malını arkasına koydum ki, onlar için çarpışan, kaçıp gitmesin diye” dedi. Düreyd, Malik’in bu tedbirine el çırptı, sonra da: “Vallahi, sen ancak bir davar çobanısın! Bozguna uğrayanı hangi şey geri çevirebilir?! Sen yenersen, ancak adamın kılıcından ve mızrağından yararlanırsın! Sen yenilirsen, ev halkını kendi elinle esir ve malını da iğtinam ettirmiş, onlar yanında rezil ve rüsvay olmuş 35 olursun!” dedi. Bundan sonra, Düreyd: “Ka’blar ve Kilablar ne yaptılar?” diye sordu. “Onlardan, harekâta katılan kimse yok!” dediler. Düreyd: “Ciddiyet ve anlayış kayboldu. Eğer bugün bir yükselme ve şeref günü olsaydı, ne Ka’blar, 36 ne de Kilablar bugünde bulunmamazlık etmezlerdi. Ben sizin de Ka’b ve Kilabların yaptıklarını yapmanızı ne kadar arzu ederdim!” dedi. “Sizlerden onları kim gidip gördü?” diye sordu. “Amr b. Âmir ve Avf b. Âmir!” dediler. Düreyd: “Bunlar, Benî Âmirlerin iki gencidir ve savaşta çok zayıf 37 olanlarıdır. Bunlardan ne yarar gelir, ne de zarar! 38 Yazıklar olsun sana ey Malik! Sen hiç de Hevâzin halkını koruyacak bir şey yapmamışsın! Sen kadınları ve çocukları, malları, yurtlarının en emin yerlerine, kavimlerinin yanlarına kaldır, şeref ve itibarlarını yükselt! Bundan sonra, atların sırtlarında Müslümanlarla karşılaş! Savaş senin lehinde olursa, arkandakiler gelip sana kavuşurlar. Savaş senin aleyhinde olursa, hiç değilse ev halkını ve 39 malını kurtarmış olursun!” dedi. 40 Malik b. Avf, Düreyd’in sözlerine kızdı. 41 “Vallahi, ben senin bu dediğini yapmam! Yaptığım işi de 42 değiştirmem! Sen artık çok kocamışsın: Senin aklın da 43 44 45 kocamış gitmiştir. Senin bilgin de kocamıştır! Senden sonra yetişen genç, savaşta senden daha ileri görüşlüdür!” dedi. Düreyd: “Ey Hevâzin cemaati! Vallahi, bunun görüşü sizin için yararlı bir görüş değildir! Bu, sizin ayıplarınızı, sakınılacak yerlerinizi ortaya dökecek, sizi rezil ve rüsvay edecek, düşmanınızın sizi yenmesine fırsat verecek, sizi bırakarak Sakîflerin kalesine sığınacaktır. Siz onu terkedin, geri dönüp gidin!” dedi. 46 Malik kılıcını sıyırdı. Sonra, onu tersine çevirdi ve: “Ey Hevâzin cemaati! Vallahi, ya bana itaat edersiniz, ya da karnımı yarıp sırtımdan ucu çıkıncaya kadar şu kılıcımın 47 üzerine yüklenir, kendimi öldürürüm!” dedi. Bu hususta Düreyd b. Sımme’nin sözüne, görüşüne kulak 48 asmalarını istemedi. Hevâzinler, birbirlerine gidip geldiler ve:

See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.