Hazreti Muhammed aleyhi’s-selâm’ın Hayâtı, Eşsiz Ahlâk ve Fazîletleri HAZRETİ MUHAMMED aleyhi's-selâm'ın H A YÂ T I EŞSİZ AHLÂK ve FAZÎLETLERİ Y a z a n Ali Celâleddin Karakılıç Beşinci Baskı 2012 0 Hazreti Muhammed aleyhi’s-selâm’ın Hayâtı, Eşsiz Ahlâk ve Fazîletleri HAZRETİ MUHAMMED aleyhi's-selâm'ın H A Y Â T I EŞSİZ AHLÂK ve FAZÎLETLERİ 1 Hazreti Muhammed aleyhi’s-selâm’ın Hayâtı, Eşsiz Ahlâk ve Fazîletleri 2 Hazreti Muhammed aleyhi’s-selâm’ın Hayâtı, Eşsiz Ahlâk ve Fazîletleri HAZRETİ MUHAMMED aleyhi's-selâm'ın H A YÂ T I EŞSİZ AHLÂK ve FAZÎLETLERİ Y a z a n Ali Celâleddin Karakılıç Beşinci Baskı 2012 3 Hazreti Muhammed aleyhi’s-selâm’ın Hayâtı, Eşsiz Ahlâk ve Fazîletleri ☼ Bu eser, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nca incelenmiş, 29-3-1972 târih ve D/5-3/72 sayılı kararı ile neşri uygun görülmüşdür. 4 Hazreti Muhammed aleyhi’s-selâm’ın Hayâtı, Eşsiz Ahlâk ve Fazîletleri Besmele Hamdele Salvele ِمِمَِِّحرال ِِِنَّْْحرال ِِلهال ِ ِِمــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــسْ ِب ِط َ َِنتسْ نن ِكنلحيِإون ِد بَْنـن ِكنلحيِإ ط ِِيدارال ِ ِمِوْنـي ِكِ ِرلمن ِلا مِمَِِّحرال ِِِنَّْْح ِرال ِلا َن مِنرنلَْرال ِِ ا بن ِ ِِله ِ ِِ ِد مْنلْْنال ِنلاون ِ مْهِمْنلعن ِ ِ ِ وض غْمنْراليِْْغن ِ لا ِمْهِمْنلعن ِ تن مَْن ِـْننال ِ ِنيذِحرال ِ طننالَّصِ ِ لا منمقِنتسْ م ْرال ِ طن نالَّصا رال ِ لنندِهِْال ِ ِيِِلالضح رال ن . ِمٍمقِنتسْ م ِطٍالَّنصِ ِلىن ِال ِ ءلشنني ِِْمن ِىدِهْنـي ِ لهالون مِنلاسْ لإِالون ِنِنليم ِلإِ ِر ِنلنيدنهن ِىذِحرال ِِله ِِد مْنلْْنال ِ ِىنفنطصْ ال ِِنيذِحرال ِِهدِنلبعِ ِىنلعن ٌِمنلاسنون ِِله ِِد مْنلْْنال ِهِِرآ ِىنلعنون ِِنيدارال ِهِِب ِلن منكْنالون ِ ِننأَّْق ْرال ِهِِب ِ لهال ِ ِلنزنـْننال ِىذِحرال ِ ِنِ ِدٍمحنمُ ِنلندِامسن ِىنلنع ِم نلاسح رالون ِ ةونل ِصح رن ِال ِ ِِيدارال ِمِوْنـي ِلىن ِال ِنٍلسن ِْ إِِب ِمْه نَـنبـنت ِِْمنون ِِنيَِّهِحلطرال َِن ِبامحطرال ِهِِبحْ صن ون Bi'smi'llâhi'r-Rahmâni'r-Rahîm Bütün âlemlerin Rabb’i, Rahmân ve Rahîm, Din Günü'nün sâhibi olan Allâh’a hamd olsun. Yâ Rabb, biz yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz. Bizleri doğru yola hidâyet eyle, o kendilerine ni’met verdiklerinin yoluna ilet, gazâba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil Bizi, îmân'a ve (fıtrat dîni olan) İslâm'a hidâyet eden Allâh'a hamd olsun. Allâh kimi dilerse onu, (kendisinde hayır gördüğü kimseleri) doğru yola iletir. Hamd olsun Allâh'a ve selâm olsun O'nun beğenip seçtiği (kendisinde hayır görüp doğru yola iletdiği) kullarına. Salât ve selâm, Allâh’ın, Kurân’ı inzâl etdiği ve dîni ikmâl etdirdiği seyyidimiz Hazreti Muhammed üzerine, tayyîb, tâhir olan Âl ve Ashâb’ının üzerine ve kıyâmete kadar ihsân ile Âl ve Ashâb’ına tâbi’ olanların üzerine olsun. 5 Hazreti Muhammed aleyhi’s-selâm’ın Hayâtı, Eşsiz Ahlâk ve Fazîletleri 6 Hazreti Muhammed aleyhi’s-selâm’ın Hayâtı, Eşsiz Ahlâk ve Fazîletleri BİLİNMESİ GEREKLİ OLAN BA'ZI TA'BİRLER Biz mü'minler, Vâcibü'l-vücûd olan yüce hâlikımız ve mukaddes ma'bûdumuz Allâhü Teâlâ'nın mübârek isimlerini anarken "Teâlâ" veyâ "Celle celâlüh" gibi bir ta'bîr kullanarak O'nu ulular ve "Allâhü Teâlâ" veyâ "Hakk celle ve a'lâ" veyâ "Rabb'imiz celle celâlüh" deriz. O'nun yüce isimlerini işitince de "Celle celâlüh" diyerek mukâbele ederiz ki bütün bunlar, birer İslâm terbiyyesi muktezâsındandır. Aynı şekilde sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed sallâ'llâhü aleyhi ve sellem 'in mübârek isimlerinden birisi zikr edilince de "aleyhi's-selâm" veyâ "sallâ'llâhü aleyhi ve sellem" gibi bir ibâre kullanarak O'na salât-ü selâm okuruz. Çünkü Allâhü Teâlâ, bu husûsa işâretle Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurmaktadır: ِالوم ا ِلسنون ِهِمْنلعن ِالو ِّ ِلصن ِالو ِن ِمنآ ِِنيذِح ِرال ِن ِلهُّي ِنال ِن ِلي ِط ِ ِباِح ِنرال ِىن لعن ِننو ِ ّلصن ي ِ هنتكن ِئنلمنون ِلهال ِنحِ ِإ ِ ِ ًلمملسْ نت "Şübhesiz ki Allâh ve melekleri Peygambere çok salât ve tekrîm ederler. Ey îmân edenler, siz de O'na salât edin ve tam bir teslîmiyyetle de selâm verin".1 Bu âyet-i kerîmenin hukmüne göre, sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed sallâ'llâhü aleyhi ve sellem 'e -zaman ve mahal ile tahdîd edilmeksizin- icmâlen salât etmek (salevât getirmek) farz'dır. Çünkü Cenâb-ı Hakk, O'na salât etmemizi emr ediyor. Bu bakımdan O'nun ismi, her nerede zikr olunursa orada O'na salât etmek vâcib olur.2 Bu âyet-i kerîme nâzil olunca Hazreti Muhammed sallâ'llâhü aleyhi ve sellem, kendisine selâm vermelerini, Ashâb-ı Kirâm'ına emr etdi. Onlar da öyle yaptılar. Ashâb-ı Kirâm'dan sonra gelenler de, gerek Hazreti Muhammed sallâ'llâhü aleyhi ve sellem 'in kabrini ziyâret etmekle, gerekse ism-i âlîleri anıldığı zaman O'na selâm vermekle 1 -Ahzâb Sûresi, âyet 56. Salât: Allâhü Teâlâ'dan olursa rahmet ma'nâsına, meleklerden olursa istiğfâr ma'nâsına, mü'minlerden olursa hayır duâ ma'nâsına gelir 2 -İcmâlen: İcmâl sûretiyle, kısaltarak, kısaca, özetliyerek. 7 Hazreti Muhammed aleyhi’s-selâm’ın Hayâtı, Eşsiz Ahlâk ve Fazîletleri me'mûr olmuşlardır. Bu bakımdan Kâdî Ebû Bekr ibn-i Bukeyr, bu husûsun ehemmiyyetine işâretle şöyle der: "Allâhü Teâlâ, bütün halkına Peygamberi üzerine salât etmelerini ve tam bir teslîmiyyetle selâm getirmelerini farz kılmış ve bu farzın îfâsını da muayyen bir vakte hasr etmemişdir. Binâen-aleyh kişinin O'na salât ve selâmı çok yapması ve bunu terk etmemesi vâcibdir". Hazreti Muhammed sallâ'llâhü aleyhi ve sellem 'e salât-ü selâm okumanın ehemmiyyetini belirten ve salevât-ı şerîfe hakkında vârid olan bir çok hadîs-i şerîflerden ba'zılarının meâlleri şöyledir: 1-Allâhü Teâlâ, bana iki melek müvekkel kıldı. Ben, bir Müslümân'ın yanında anıldığım zaman o Müslümân bana salevât getirirse o iki melek, "Ğafera'llâhü lek: Allâh sana mağfiret etsin" derler. Allâhü Teâlâ ve diğer melekleri de "Âmîn" derler. Ben bir Müslümân'ın yanında anıldığım zaman o Müslümân bana salevât getirmezse o iki melek "Lâ ğafera'llâhü lek: Allâh sana mağfiret etmesin" derler. Allâhü Teâlâ ve diğer melekleri de "Âmîn" derler.3 2-Duâ eden bir kimse Peygambere salât etmedikce duâsı perdelidir; (dergâh-ı icâbete vâsıl olmaz). Taberânî: İbn-i Mes'ûd r. a. 3-Sizden biriniz Allâhü Teâlâ'dan bir dilekde bulunmak istediği zaman evvelâ O'na, şânına lâyık bir şekilde hamd-ü senâ etsin. Sonra Peygambere salevât getirsin. Çünkü bu sûretle duâ, maksûda kavuşmaya daha elverişlidir. Taberânî: İbn-i Mes'ûd r. a. 4-Beni, duânın evvelinde de, ortasında da, sonunda da anın. Ebû Ya'lâ, Bezzâr, Beyhekî: Câbir r. a. İbn-i Atâ, bu husûsda şöyle der: "Duânın rukünleri, kanatları, vakitleri ve maksâda îsâl eden (ulaştıran) sebebleri vardır. Eğer duâ rukünlerine uygun gelirse kuvvetli olur. Kanatlarına uygun gelirse semâda uçar (kabûl olunur). Vakitlerine denk gelirse icâbete nâil olur. Sebeblerine uygun gelirse muvaffakıyyeti tam ve kâmil olur. 3 -Hak Dîni Kur'ân Dili Türkce Tefsir,C.6.ss.3923. Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır. 8 Hazreti Muhammed aleyhi’s-selâm’ın Hayâtı, Eşsiz Ahlâk ve Fazîletleri Duânın rukünleri, huzûr-i kalbdir. (Kalbin Cenâb-ı Hakk'a tam bir sûretde bağlanması ve diğer bütün sebebleri kesip atmasıdır). Kanadları, sıdk ve ihlâsdır. Vakitleri, seher zamânlarıdır. Sebebleri de, Rasûlü'llâh sallâ'llâhü aleyhi ve sellem'e salât ve selâmdır". 5-Her duâ semâya çıkmakdan memnû'dur. Bana salât vâsıl olursa o duâ yükselir. (Dergâh-ı icâbete varır). Tirmizî: Umar r. a. 6-Kim bana bir kerre salât ederse, Allâh ona on salât eder. Onun on günâhını siler. Onun on kat derecesini artırır. Beyhekî: Enes ibn-i Mâlik r.a. 7-Yanında ben anıldığım hâlde üzerime salât etmeyen kişinin burnu yere sürtülsün. Müslim, Tirmizî: Ebû Hurayra r. a. 8-Cebrâîl aleyhi's-selâm 'a mülâkî oldum (buluşdum) da bana şöyle dedi: "Sana müjde ederim. Allâhü Teâlâ diyor ki -Kim sana selâm verirse ben ona selâm veririm. Kim sana salât getirirse ben ona salât ederim-". Hâkim, Beyhekî: Abdu'r-rahmân ibn-i Avf r.a. 9-İnsanların bana en yakını, bana en çok salevât getirendir. Tirmizî, İbn-i Hıbbân: İbn-i Mes'ûd r.a. 10-Her cimriden daha cimri olan adam, ben yanında anılıb da üzerime salât getirmeyendir. Buhârî, Neseî, Beyhekî: Ali r.a. 11-Hangi bir zümre meclisde oturub da Allâhü Teâlâ'yı anmadan, bana salât getirmeden dağılırsa, üstlerine Allâh'dan bir hasret çöker. Dilerse onları azâblandırır, dilerse onları mağfiret eder.4 Ebû Dâvûd, Tirmizî, Hâkim: Ebû Hurayra r.a. 12-Kim bana salât getirmeyi unutursa, ona cennetin yolu unutdurulur. Beyhekî: Ebû Hurayra r.a. 13- Kim kabrimin yanında bana salât ederse, ben onu işitirim. Kim bana uzakda bulunarak üzerime salât getirirse, o bana ulaştırılır. Beyhekî: Ebû Hurayra r.a. 14-Allâh'ın yer yüzünde seyâhat eden melekleri vardır ki bunlar ümmetimden bana salâm teblîğ ederler. İmâm Ahmed, Neseî, Beyhekî, Dâremî, İbn-i Hıbbân, Ebû Nuaym: Ebû Mes'ûd Akabe r.a. 15-Cum'a günü benim üzerime salâtı çoğaltın, zîrâ sizin salâtınız, bana o gün arz olunur. Ebû Dâvûd, Neseî, İmâm Ahmed, Beyhekî: Evs r.a. 4 -Hasret: Ele geçirilemeyen veyâ elden kaçırılan bir ni'mete üzülüp yanma, üzüntü, iç sıkıntısı, keder. 9
Description: