ebook img

Gelecek Uzun Surer PDF

388 Pages·2016·10.56 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Gelecek Uzun Surer

Louis Althusser GELECEK UZUN SÜRER Jss Türkçesi İSMET BİRKAN ÇAĞDAŞ DÜNYA YAZARLARI Bu kitap, İstanbul’da Can Yayınları’nda dizildi, Eko Basımevinde basıldı ve ciltlendi. (1996) ISBN 975-510-672-3 ® Les Editions Stock / I.M.E.C / Kezban Akçalı Telif Ajansı / Can Yayınları Ltd. Şti. (1992) Louis Althusser GELECEK UZUN SÜRER ÖZYAŞAMÖYKÜSÜ Fransızca baskıyı yayına hazırlayan ve sunanlar OLIVIER CORPET ve YANN MOULIER BOUTANG Fransızca aslından çeviren İSMET BİRKAN CAN YAYINLARI LTD. ŞTİ. Hayriye Caddesi No. 2, 80060 Galatasaray, İstanbul Telefon: (0-212) 252 56 75 - 252 59 88 - 252 59 89 Fax: 252 72 33 Özgün adı L’avenir dure longtemps suivi de Les faits Louis Althusser, çağımızın en ilginç düşünürlerinden biri. 1918’dé Cezayir’de doğdu, gençliği orada geçti. Annesi, savaşta ölen nişanlı­ sının yerine onun kardeşiyle evlenmiş ve oğluna ölen genç nişanlısı­ nın adını vermişti, ikinci Dünya Savaşının başında Almanlara tutsak düşen Althusser, savaşın sonuna kadar özgürlüğüne kavuşamadı. 20 yaşından sonra aralıklarla depresyon geçirmeiye başladı; tedavi gör- düyse de rahatsızlığı sürdü, hatta deliliğe dönüştü. Paris’te Ecole Normale’de felsefe doçenti olarak görev yaptı. 30 yaşına kadar koyu bir Katolikti, daha sonra evleneceği Hélène Rhtmann’la tanıştıktan sonra Komünist Partiye üye oldu. Marx içirt ve Kapital’i Okumak adlı yapıtlarıyla İrağının aydınlarını etkiledi, bunu Marksist felsefe üzerine başka çalışmaları izledi. Yapısalcılık, bilgi-kuramcılık ve Marksizm, Althusser’cı düşüncenin üç temel alanıydı. 1948’den beri birlikte yaşadığı Hélène Rytmann’la 1976’da evlendi. 1980’nin 18 Kasımında karısını boğarak öldürdü. Ruhsal dengesinin bozukluğu nedeniyle, işlediği cinayet yüzünden, yangılanmayan Althusser, yine uzun süre akıl hastanesinde gözetim altında kaldı. 22 Ekim 1990 yı­ lında bir kalp krizi sonunda ölümüne kadar Özyaşamöyküsü olan Gelecek Uzun Sürer’i kaleme aldı. . SUNUŞ ■ T puis Althusser’in arşivi, 1991 yılının temmuz ayında,, içer- I I Idiği malzemenin bilimsel ve yayımsal açıdan değerlendiril- meşini üstlenen Çağdaş Yayıncılığın Anıları Enstitüsüne (IMEC) teslim edildiğinde, bu ciltte yayımlanan iki özyaşamöykü- sel metin özenle korunmuş durumda bulundu. İki metin tam on yıl arayla yazılmış. Bıı on yıllık sürenin or­ tasında, 16 Kasım 1980 günü, Louis Althusser’in yazgısı ak- la-gelmez trajik bir döneme girdi; Althusser Paris’te, Ulm sokağın­ daki Yüksek Öğretmen Okulu’nda bulunan dairesinde, karısı He- lene’i öldürdü. • Varlıkları -özellikle Gelecek Uzun Sürer’ink'ı- neredeyse efsa­ neye dönüşmüş olan bu iki özyaşamöyküsünü okuyan, Louis Alt­ husser’in yeğeni ve tek mirasçısı François Boddaert, bunların, Alt­ husser Fonunda bulunan birçok yayımlanmamış yazının ölüm-sonr'ası basımının ilk cildi olarak çıkmasına karar verdi. Bu basım, söz konuşu iki metinden başka, yazarın 1940-1945 yılları arasında Almanya’da bir çalışma kampında (stalag) tutsakken yaz­ dığı Tutsaklık Günlüğü ile daha felsefî nitelikte yapıtlarından olu­ şan bir cildi ve son olarak da çeşitli (siyasal, edebî... vb.) yazılarını ve mektuplarını kapsayacaktır. Bu basımı hazırlamak için, Althusser’in dostlarından kimi za­ man birbiriyle uyuşmayan birçok tanıklık topladık. Bu yazıları ta­ nıyan; yaşamları herhangi bir nedenle belli anlarda bunların yazılış süreciyle kesişmiş, bazıları yazılış sürecinin herhangi bir adamasın­ da bunları tamamen ya da kısmen okumuş olan dostlardı bunlar. Aynı zamanda, çoğu kez çeşitli arşivlerde dağınık durumda bulu­ nan, ancak Louis Althusser’in yararlandığı "kaynaklar1“ hakkında ipucu verebilecek, kanıt ya da gönderge olarak işe yarayacak her türden birçok belgeyi de (ajandalar, notlar, gazete kesikleri, yazış­ malar...) bir araya getirdik. Bu basım için hazırlanan dosyanın bü­ tünü, kuşkusuz asıl metinlerle bunların çeşitli değişkeleri ve eklen­ tileri de aralarında olmak üzere, başvuruya ve incelemeye açıktır. Böylece, uzman araştırmacılar bu özyaşamöykülerinin oluşumunu •5 inceleyebileceklerdir. Bu nedenle burada yalnızca, metinlerin tari­ hiyle ilgili olarak bu basımı aydınlatan başlıca verileri, yazıların maddesel özelliklerini ve benimsediğimiz temize çekme ölçütlerini göstermekle yetindik. Metinlerin kaleme alınış koşullarının, Louis Althusser’in yaşamöyküsünün1 ikinci cildinde uzun uzun ve ayrın­ tılı biçimde sunulup inceleneceğini unutmuyoruz. Toplanan belge ve tanıklıkların incelenmesi, şu noktanın ke­ sinlikle ileri sürülebileceğini gösteriyor: bir özyaşamöyküsü tasarısı öteden beri var idiyse de, Gelecek Uzun Sürer'in yazılış süreci 14 Mart 1985 tarihli Le Monde’da. Claude Sarraute’un "Küçük Açlık" başlıklı bir yazısının okunması üzerine başlamıştır. Ana içeriği Is- sei Sagawa adlı Japon öğrencinin bir Hollandalı genç kızı öldürüp etini yemesi ve yargıdan bağışıklık kararı ile bir Fransız akıl hasta­ nesinde kısa bir bakımdan sonra geri gönderildiği ülkesinde yazdığı ve suçunu anlatan kitabın kazandığı büyük başarı olan bu makale­ de, Claude Sarraute söz arasında buna benzer başka "vakalara" da dokunuyordu: "Biz medya adamları ne zaman, şenlikli bir davaya karışmış Althusser, Orleansİı Thibault gibi anlı-şanlı isimler gör­ sek, hemen bunları alır kahraman yaparız. Ya kurban? Ona üç satı­ rı bile çok görürüz. Bizim için yıldız, suçludur." Bu yazının çıkmasından sonra birkaç dostu Louis Althusser’e, oradaki "şenlikli dava" deyimiyle yapılan anıştırma nedeniyle gaze­ teye protestoda bulunmasını salık verdiler. Ama o, başka dostları­ nın görüşlerine katıldı; bunlar gazetenin yaptığını eleştirmekle bir­ likte, Claude Sarraute’un bir bakıma temel -ve Althusser için dra­ matik- bir noktaya parmak bastığı düşüncesindeydiler: bu, "yarar­ landığı" yargıdan bağışıklık kararı uyarınca hakkında "dava" açıl­ mamış olmasıydı. Althusser 19 Mart 1985 tarihinde en yakın dost­ larından Dominique Lecourt’a yazdığı -ama yollamadığı- mektup­ ta, "bu dramla ilgili kendi açıklamalarını; polisçe, adaletçe ve hasta­ nelerce olayın ‘ele alınış biçimini’ ve doğal olarak kökenlerini kap­ sayan bir çeşit özyaşamöyküsü yazarak" başına gelenler hakkında kendi görüşlerini ortaya dökmeden, "tekrar halkın önüne çıkama­ yacağını" söylüyordu. Gerçi bu özyaşamöyküsü yazma isteği yeni değildi: örneğin daha 1982’de, cinayet sonrasındaki ilk kapatılma döneminden çıkışında, "karşılaşmanın materyalizmi" üstüne yazdı­ ğı kuramsal bir metin şöyle başlıyor: "Bu kitabı 1982 Ekiminde, üç 1 Bak. Yann Mouiİer Boutâng, Louis Althusser, une biographie, cilt i, Grasset, 1992. 6 yıllık dayanılmaz bir çilenin bitiminde yazıyorum; kimbilir, belki bir gün bunun öyküsünü -yani hem olayın oluş koşullarını hem de kendi çektiklerimi (akıl hastanesi, vb.)- anlatırım; bakarsınız başka öykülerin aydınlatılmasına yardımcı olur. Çünkü ben, 1980 Kasım ayında, yoğun ve öngörülememiş bir zihin karışıklığı nöbeti içinde, dünyada benim için her şey olan karımı boğdum. O beni, bensiz yaşayamadığı için ölmeyi isteyecek derecede seviyordu; ru­ humun ve bilincimin karışıklığı içinde galiba-ona ‘bu hizmette bu­ lundum’; hizmetimi geri çevirmedi, ama bu yüzden öldü işte." Me­ tin bundan sonra bu türden özyaşamsal noktalara dokunmadan, felsefî ve siyasal görüşler üzerinde sürüp gidiyor. 1985 Martında, bu kez söz ettiği "öyküyü" kendi bakış açısın­ dan 'anlatmaya karar vermiş olan Louis Althusser, yurt dışındaki birkaç dostuna mektup yazarak onlardan, bulundukları ülkede 1980 Kasımından sonra, yayımlanmış tüm gazetelerdeki kendisiyle ilgili yazıların kesiklerini istedi. Aynı şekilde Fransız basınını da taradı ve böylece, kendi eliyle ya da dostlarından rica ederek, gerek yargıdan bağışıklık kararına ilişkin hukuksal sorunlar ve 1838 ta­ rihli Ceza Yasasının 64. maddesi üzerine, gerek akıl hastalıklarında bilirkişilik üzerine çok sayıda ve çeşitli belgeler topladı. Bundan başka, bazı yakın dostlarından, "günlüklerinin" o yıllara rastlayan bölümlerini kendisine iletmelerini ya da bazı yönleriyle aklından çıkmış olan olayları kendisine anlatmalarını rica etti. Ruh doktoru­ nu ve psikanalistini, kendisine uygulanmış olan tedavi ve almış ola­ bileceği ilaçlar hakkında sorguya çekti (bazan onların açıklama ve yorumlarını "temize çekerek" yeniden yazıyordu); dağınık sayfa­ larda ve ajandalarda, gerek olgusal ve kişisel, gerek siyasal ve psika- nalitik bir yığın gözlem, olay, yorum, düşünce, alıntı, dağınık söz­ ler, kısacası konuyla ilgili ipuçları biriktirdi. Gelecek Uzun Sürer in yazılmasına yardımcı olan bütün bu hazırlık çalışmasının izleri, Althusser’in arşivinde açıkça görülür. Metnin kaleme alınması ve daktilo edilmesi, büyük olasılıkla, 1985 Martının son günlerinden nisan sonuna ya da mayıs başına dek, ancak birkaç hafta alır. 11 Mayısta herhalde tamamlanmış olan metni okuması için Michelle Loi’ya vermiş, ve 30 mayısta "Ne yapmalı?" başlıklı bir kuramsal metnin yeni bir yazılımını daktilo etmeye başlamıştır. Burada, daha ikinci sayfada, bitirmiş ol­ duğu özyaşamöyküsüne gönderme yapar: "Gelecek Uzun Sürer adlı küçük kitabımda uzun uzun yorumladığım, Makyavel’in bir temel 7 ilkesini ele alıyorum." Buradaki "küçük" sözcüğü söz gelişi kulla­ nılmıştır, çünkü bu metin üç yüz sayfaya yakın, uzunluktadır ve bildiğimiz kadarıyla, şimdiye dek yayımlanmış yapıtları kısa risale ve makalelerden oluşan Althusser’in yazmış olduğu en uzun me­ tindir. 15 Haziranda Louis Althusser şiddetli bir hipomani bunalı­ mına girerek tekrar Soisy’de hastaneye kaldırılır. Gelecek Uzun Sürer’in yazılış takvimi, anlaşıldığına göre, işte böylç; bu takvim, metinde geçen kimi olgu ye olayların orada veri­ len tarihleriyle de tastamam uyuşuyor; örneğin: "Dört yil önce, Mauroy hükümeti zamanında" (s. 23), ya da: "Yalnızca altı ay ön­ ce, Ekim 1984’te" (s. 136) ya da: "altmış yedi yaşındayım" (s. 298), gibi. Sonradan metinde rötuşlar yapılmışsa bile bunların önemsiz olduğu görülüyor. Bu metnin bütününü ya da büyükçe bir bölümünü okuyabil­ miş olanlar yalnızca birkaç yakın dost; bunların arasında Stanislas Breton, Michelle Loi, Sandra Salomon, Paulette Taïeb, André To- sel, Hélène Troizier, Claudine Normand öncelikle sayılabilir. Ote yandan Althusser’in birkaç yayıncıya bu metnin varlığından söz ettiği, yayımlanması isteğini dile getirdiği, ancak âsla yazılı metni -en azından bütününü- göstermediği biliniyor. Her şey gösteriyor ki Louis Althusser, öteki yazılarına ilişkin tutumunun aksine, bu yapıtın "ortalarda dolaşmaması" için çok sıkı önlemler almıştı. Ar­ şivinde de metnin hiçbir fotokopisi bulunmuyordu. Dostlarından André Tosel, metni 1986 Mayısında, ancak Althusser’in evinde ve onun yanında, not almadan, okuyabildiğini anlatıyor. Şu noktayı da ekleyelim: Gelecek Uzun Sürer 'm kaleme alın­ ması sırasında Louis Althusser’in, özellikle ilk bölümlerde, birbiri­ ne çok yakın iki yazılımını saklamış olduğu ilk özyaşamöyküsü Olanlar (Les Faits)’dan geniş ölçüde esinlendiği belli oluyor. Bu cildin ikinci bölümü olarak yayımladığımız bu metin, yani Olanlar, 1976’da (tarihi birinci sayfada gösterilmiş) ve anlaşıldığına göre ikinci yarıyılda yazılmış. Louis Althusser bunu, "sıfır" sayısı ocak 1976’da çıkan Ça ira adlı yeni bir derginin sonraki sayısında yayımlanmak üzere Régis Debray’ye önermiş ve teslim etmiş, an­ cak iş yürümemiş ve dergi çıkmamış. Louis Althusser’in birkaç ya­ kını tarafından varlığı bilinen bu özyaşamöyküsü de bugüne dek yayımlanmadan kalmış. Gelecek Uzun Sürer’in özgün "elyazması", bir kısmı yeşil bir kısmı beyaz, A4 boyutlarında, on kadarı Yüksek Öğretmen Okulu antetli, üç yüz yirmi üç yapraktan oluşuyor. Çoğu, genellikle kita­ bın bölümlerine denk düşen "formalar" halinde numaralanmış ve zımbalanmış. Baştan sona elle yazılmış birkaç sayfa dışında bütün bu formalar -âdeti olduğu üzere- Louis Althusser tarafından doğ­ rudan doğruya daktiloda yazılmış; yalnız uyarı sayfasının -yazma­ da yer alan-ilk biçimi ile sonraki daha geliştirilmiş yazılımının Pa- ulette Taieb tarafından başka bir makinede yapıldığı anlaşılıyor. Elyazılı başlık sayfasına Louis Althusser Gelecek Uzun Sürer diye yazdıktan sonra Bir Katilin Kısa Tarihi diye bir alt-başlık ekle­ miş, bunu çizip altına Bir Gecenin Şafağı diye yeni bir başlık atmış, sonra bunu da çizmiş. Bu son başlık altında kitaba bir giriş yazma­ ya başlamış; daktiloda yazılı ilk dokuz sayfası elde olan bu ilk de­ neme, bir cümlenin ortasında kesiliyor. Gelecek Uzun Sürer’in pek çok sayfasında, daktiloda yazılmış satırların arasında, kenarlarda, hatta kâğıdın arka yüzünde, elyazı- siyla birçok düzeltme ve ekleme notlar bulunuyor. Bu eklentilerin metnin okunuşunu fazla güçleştirdiği durumlarda Louis Althusser sayfayı yeniden yazmış, ama bunda da yeni düzeltmeler yapmış. Uyarı sayfası ile cinayeti anlatan iki giriş sayfasının (Bölüm I) dı­ şında, ilk yetmiş bir sayfanın düzeltilmiş yazılımını ayrı bir dosya­ da saklamış. Bir yazılıştan ötekine yapılmış (pek önemsiz) değişik­ liklerin izlenmesine olanak veren bu durum dışmda, Louis Althus­ ser’in arşivinde metnimizin bir tek özgün yazıhmı bulunuyor. Şu noktamda eklenmeli: Louis Althusser bazan yazmanın say­ faları arasına, gönderme yapılan sayfadaki bir cümleyi ya da düşün­ ceyi ilerde yeniden ele alma niyetini yansıtan bir soru ya da az-çok kısa bir not içeren Yüksek Öğretmen antetli küçük forma beyaz kâğıtlar da sıkıştırmıştı. Ayrıca, birkaç yerde sayfa kenarına çoğun­ lukla keçe kalemle yapılmış kimi çizimler de, metinden tümüyle hoşnut olmadığını ve düzeltmeler yapmayı düşündüğünü gösteri­ yor. Bu yazma aynı zamanda yazarın, yazdığı metnin bölümlerini birkaç ayrı düzene göre yerleştirmeyi tasarlamış olduğunu da gös­ teriyor; sayıları dördü bulan ayrı sayfa düzeni söz konusu, ama bunların uygulanmasıyla ortaya çıkabilecek yeni yazılımları sapta­ mamız mümkün olmadı. Ancak, elimize geçtiği ve şimdi yayım­ landığı şekliyle bu yazma, yazar tarafından Roma rakamlarıyla nu­ maralanmış, birbiris; buna göre izleyen bir dizi bölümden oluşu­ yordu (yazarın başlangıçtaki önemsiz bir unutkanlığını gidermek 9 için biz yirmi bir yerine yirmi iki bölüm numaralamak zorunda kaldık; bu bölümlemeye göre son haliyle yazmanın sayfaları l’den 276’ya kadar numaralanmış oluyordu. Bu sayfa düzeni, bazı sayfa­ ların yer değişimini ve birkaç eklentiyi hesaba katmıyordu, ki za­ ten bunların yerleri konusunda yazar açık-seçik işaretler bırakmış­ tı). Elinizdeki basım için işte bu yazılım esas alındı. Son olarak belirtelim ki, Gelecek Uzun Sürer’in bu basımında "Makyavel" ve "Spinoza" başlıklı iki bölüm yer almıyor.. Louis Althusser bunları kendisi metinden çıkarıp yerlerine, burada 232-237. sayfalara rastlayan "özeti" koymuştu.1 Fransa’da solun ge­ leceği ve Komünist Partisinin durumu üstüne siyasal analizlere ay­ rılan bölümün (burada XIX. bölüm) son kısmı2 için de durum ay­ nıdır. Louis Althusser’in, kitabından çıkardığı bu sayfalan Gerçek Materyalist Gelenek konusunda bir başka eserde kullanmak istediği­ ni düşündürecek nedenler var. Ancak, bu yarım kalmış kitap tasa­ rısı hakkında, yukarıdaki adı taşıyan özel bir dosyaya konmuş, alt­ mış bir sayfa tutan bu üç bölümden başka bilgi ya da ipucu yok. Bu sayfalar, özellikle Makyavel ve Spinoza’ya ilişkin iki bölüm, ilerde belki yayımlanacaktır. Sonuç olarak, Gelecek Uzun Sürer’in eldeki metnini, yazarın sayfa kenarlarına düşüp de asıl metinle bağlantılarını kurmadığı, ve bizim de dipnotu olarak verdiğimiz eklentilerden başka hemen hiç­ bir değişikliği göstermeksizin yayımlama yolunu seçtik; bu konuda araştırmacılara, hazırlık dosyasına ya da yazmaya başvurmalarını öneririz. Geri kalan noktalarda Louis Althusser’in bıraktığı çok açık-seçik yönergeler (altı çizilecek sözler, yerleri değişecek parag­ raflar, eklentilerin yerleştirileceği noktalar, vb.) dikkatle izlenmiş; yalnızca cümlelerde eylem zamanlarının uyumu, noktalama işaret­ leri, ve metinde geçen kişi adları gibi alanlarda ufak tefek düzeltme­ ler yapmakla yetinilmiştir. Olan-bitenler ve tarihlerle ilgili yanlış­ ları olduğu gibi bıraktık; bunların "doğrulanması" istenecek olursa, okurlar, yazarın bu kitapla aynı zamanda çıkmakta olan yaşamöy- küsüne başvurabilirler. Her şeye karşın birkaç yerde, metnin daha rahat okunması için, araya bir sözcük ya da deyim sıkıştırmayı ge­ rekli gördüğümüz de oldu; bunları köşeli ayraçla gösterdik. 1 "Ama, sözü Marx’m kendisine getirmeden (...)" (s. 232) diye başlayıp, "İnanıyorum ki, önce­ sinde benzeri olmayan ve ne yazık ki sonu da gelmeyen bu df ¿önceyi tüketmiş olmaktan henüz uzağız,"(s. 237) diye biten bölüm. 2."(...) bunu onun başına kakmaktan geri durmayacaklardı"dan sonrası (s. 258). ıo

See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.