Bana, kazanmanın aslında daimi bir kayıp olduğunu göstermişlerdi. Ben artık biliyordum ki barış bayrağının renginin beyaz olmasının bir anlamı vardı. En küçük kusuru dahi affetmeyen bu renk, benim barut kadar kararmış kaderimi sarmalayan isli parmaklarımın arasında zaferin çanlarını değil, kıyametin surunu üfleyebilirdi ancak.
Maya en kötü anlarını geride bıraktığını sanıyordur fakat hava henüz o kadar da kararmamıştır. Zihninin içindeki susmayan çağrı, ona geri çeviremeyeceği bir davet sunarken en büyük felaketine doğru koştuğunun farkında değildir.
Tutku, nefret ve acı dönüm noktasına ulaştığında kendini hiçbir aklın kabul edemeyeceği bir gerçekle yüz yüze bulacaktır.
Maya, parmaklarının arasında sandığı hayatının ipleri koparken ona sunulan kanatları üzerine mi giyecek yoksa ellerini kana bulayarak devam mı edecek?