ebook img

Fransız Tarih Devrimi: Annales Ekolü PDF

192 Pages·2002·4.938 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Fransız Tarih Devrimi: Annales Ekolü

A O n n a l e s k u l u SS2 M DOĞU BATI YAYINLARI Fransiz Tarİh Devrİmİ: A O n n a les kulu P e t e r B u r k e Çevİrİ: M ehmet Küçük DOĞU BATİ 1 YAYINLARI I Peter Burke Cambridge Üniversitesi’nde Profesör ve Emmanuel College mensubu. Kitaplarından bazıları: Tarih ve Toplumsal Kuram, Yeniçağ Başında Avrupa Halk Kültürü, The Historical Anthropology of Early Modern Italy, Italian Renaissance Culture and Society, İÇİNDEKİLER Türkçe Basım İçin Sunuş 7 Teşekkür 21 Giriş 23 I. Tarihyazımı Alanındaki Eski Rejim Muhalifleri 29 II. Kurucular: Lucien Febvre ve Marc Bloch 37 The French Historical Revolution. The Annales School 1929-89 İlk Yıllar 37 © Polity Press 1990 Strasbourg Annaled'm Kuruluşu © Doğu Batı 2002 AnnaVes’in Kurumsallaşması Tüm yayım hakları Doğu Batı Yayınlarına aittir. III. Braudel Dönemi 65 Çeviri: Mehmet Küçük Akdeniz Dünyası Redaksiyon: Özgür Emir Yaşlı Braudel Tasarım: Sarakusta Nicel Tarihin Yükselişi Grafik: Azra Tokdemir IV. Üçüncü Kuşak 110 Sanat Yönetmeni: Özlem Özkal Mahzenden Tavan Arasına Dizisel Tarihin “Üçüncü Düzeyi” Baskı: Cantekin Matbaacılık (312) 384 34 35 Reaksiyonlar: Antropoloji, Siyaset, Anlatı 1. Basım: Temmuz 2002 V Kuş Bakışı Annales 150 (2 000 Adet) Ai273a7es.Nasıl Karşılandı? Bir Dengenin Kurulması Sözlükçe: Annales Hareketinin Terminolojisi 175 Doğu Batı Yayınları Kaynakça 181 Selanik Cad. 23/8 Kızılay/Ankara Tel:312 425 68 64 - 425 68 65 www.dogubati.com e.mail: [email protected] ISBN 975-8717-00-6 Peter Burke Cambridge Üniversitesi’nde Profesör ve Emmanuel College mensubu. Kitaplarından bazıları: Tarih ve Toplumsal Kuram, Yeniçağ Başında Avrupa Halk Kültürü, The Historical Anthropology of Early Modern Italy, Italian Renaissance Culture and Society, İÇİNDEKİLER Türkçe Basım İçin Sunuş 7 Teşekkür 21 Giriş 23 I. Tarihyazımı Alanındaki Eski Rejim Muhalifleri 29 II. Kurucular: Lucien Febvre ve Marc Bloch 37 The French Historical Revolution. The Annales School 1929-89 İlk Yıllar 37 © Polity Press 1990 Strasbourg Annaled'm Kuruluşu © Doğu Batı 2002 AnnaVes’in Kurumsallaşması Tüm yayım hakları Doğu Batı Yayınlarına aittir. III. Braudel Dönemi 65 Çeviri: Mehmet Küçük Akdeniz Dünyası Redaksiyon: Özgür Emir Yaşlı Braudel Tasarım: Sarakusta Nicel Tarihin Yükselişi Grafik: Azra Tokdemir IV. Üçüncü Kuşak 110 Sanat Yönetmeni: Özlem Özkal Mahzenden Tavan Arasına Dizisel Tarihin “Üçüncü Düzeyi” Baskı: Cantekin Matbaacılık (312) 384 34 35 Reaksiyonlar: Antropoloji, Siyaset, Anlatı 1. Basım: Temmuz 2002 V Kuş Bakışı Annales 150 (2 000 Adet) Ai273a7es.Nasıl Karşılandı? Bir Dengenin Kurulması Sözlükçe: Annales Hareketinin Terminolojisi 175 Doğu Batı Yayınları Kaynakça 181 Selanik Cad. 23/8 Kızılay/Ankara Tel:312 425 68 64 - 425 68 65 www.dogubati.com e.mail: [email protected] ISBN 975-8717-00-6 TÜRKÇE BASIMA SUNUŞ HAREKETİNİN TÜRKİYE SERÜVENİ O KADAR AÇIKLAYICI Kİ. Kurtuluş Kayalı Türkiye’de tarih üzerinde ciddiyetle durulmamıştır. Tarihle evvel eski uğraşanlar tutumlarını değiştirmezken, son dönemlerde tarihe yönelenler de hayatlarının daha ileri aşamalarında konuyla haşır neşir olmaya başlamışlardır. Ama bu sadece bir başlangıçtır. Türkiye’de tartışma yoğun- laşmayıp bir dönemde Tarihte Usul temel metin olarak algı­ lanırken, son dönemde ise 1960’h yıllarda yayınlanan E. H. Carr’ın Tarih Nedimi üzerinde odaklaşılmıştır. Fakat son on senedir, tarih, ağırlıklı bir şekilde Türkiye’nin entelektüel gündemine girmiştir. En temel tartışmalar da tarih çevre­ sinde şekillenmiştir. Ancak tarihle tüm derinliğiyle buluş­ manın ortamının yaratıldığı söylenemez. Türkiye’de tarihsel materyalizm anlayışının yaygın olduğu bir dönemde bile ta­ rihin önemsenmemesi, konunun kavranması açısından önemlidir. Tarih üzerine belki de iki dönemde ciddi bir şekilde düşü­ nülmüştür. Bunlardan biri 1930’lu yıllarda Türkiye’de yeni TÜRKÇE BASIMA SUNUŞ HAREKETİNİN TÜRKİYE SERÜVENİ O KADAR AÇIKLAYICI Kİ. Kurtuluş Kayalı Türkiye’de tarih üzerinde ciddiyetle durulmamıştır. Tarihle evvel eski uğraşanlar tutumlarını değiştirmezken, son dönemlerde tarihe yönelenler de hayatlarının daha ileri aşamalarında konuyla haşır neşir olmaya başlamışlardır. Ama bu sadece bir başlangıçtır. Türkiye’de tartışma yoğun- laşmayıp bir dönemde Tarihte Usul temel metin olarak algı­ lanırken, son dönemde ise 1960’h yıllarda yayınlanan E. H. Carr’ın Tarih Nedimi üzerinde odaklaşılmıştır. Fakat son on senedir, tarih, ağırlıklı bir şekilde Türkiye’nin entelektüel gündemine girmiştir. En temel tartışmalar da tarih çevre­ sinde şekillenmiştir. Ancak tarihle tüm derinliğiyle buluş­ manın ortamının yaratıldığı söylenemez. Türkiye’de tarihsel materyalizm anlayışının yaygın olduğu bir dönemde bile ta­ rihin önemsenmemesi, konunun kavranması açısından önemlidir. Tarih üzerine belki de iki dönemde ciddi bir şekilde düşü­ nülmüştür. Bunlardan biri 1930’lu yıllarda Türkiye’de yeni 8 Annales Okulu Türkçe Basıma Sunuş 9 tarih yaklaşımı gündeme girdiğinde, diğeri de 1980’li yıllarda şımın gerekliliği vurgulanmaya başlamıştır. Tarih yanında tarih yeni baştan sorgulanmaya başlandığında gerçekleşmiş­ kültür de üzerinde derinlikli olarak durulmak gereken bir tir. ilk dönemde tarih anlayışı belli bir çerçevede oluşturul­ konu olarak anlaşılmıştır. Son dönemin sınırlı sayıdaki telif maya çalışılarak yeni yaklaşımın altyapısı hazırlanmıştır. metinleri de tarih-kültür eksenli metinlerdir. Tüm bu geliş­ Atatürk’ün çevresinde çok sayıda önemli tarihçi vardır. melerin bir ölçüde örtük de olsa Annales hareketiyle bağlan­ 1980’li yıllarda ise tarih alanındaki yaklaşımlar konusunda tısı vardır. Son dönemde tarih temel ilgi alanını oluşturmak­ kuşku oluştuğu için yeni yönelimler gündeme girmiştir. tadır ve eskiden Annales hareketinden bahsetmeyenler artık 1980’li yıllarda bir başka değişim de ortaya çıkmıştır. 1980’h yavaş yavaş Annales hareketinden bahseder olmuşlardır. Bu yıllardan itibaren bir de Türkiye’de önceki dönemlerle ve hele aşamada bir kritik soru ister istemez kendini hissettirmekte­ 1960’h yıllarla kıyaslanamayacak ölçüde tarih yöntemi konu­ dir. Son dönemde gündeme giren Annales hareketiyle haki­ sunda çeviri kitap yayınlanmıştır. Önceki tarih kesitinde, katen ciddi olarak ilgili olunup olunmadığı noktasında kritik 1930’larda telif kitaplar göreli olarak daha çokken son dö­ sorular vardır. Bu soru önemlidir. Annales hareketinin ül­ nemde telif kitap neredeyse hiç yayınlanmamıştır. Artık kemizdeki serüveni, anlaşıhş biçimi hakikaten ciddiye alın­ şimdi önemli sayılara ulaşan tarihte yöntem kitapları üzerine mış mıdır? Nitekim, Peter Burke, Annales hareketinin metinler yazılmamaktadır. Yeni metinler üzerine yorum Fransa dışındaki macerasıyla ilgilenmektedir. Bu noktanın yapmaktan adeta kaçınılmaktadır. En azından temkinli ol­ cevaplanması, konunun anlaşılması anlamında epey yol al­ mak adına bunun fazla olmadığını söylemek gerekir. Bir de mayı sağlayabilecektir. tarih anlayışları üzerine yazan zaten sınırlı sayıdaki akade­ İlk olarak, son dönemde Annales hareketi hakkında bilgi misyenin önemli bir kısmı da metin yazmayı son dönemde sahibi olmanın gerekçeleri üzerinde durulmalıdır. Bu nok­ sınırlandırmışlar, hatta neredeyse bırakmışlardır. İlginç olan tada varılacak kanaatin sınırlılıkları bulunmaktadır. Kitap­ hususlardan biri de bazılarının önceden kitaplarına alma­ lar da genellikle çevirilip dolaşıma girmektedir. Bu anlamda dıkları makalelerine, yeniden yayınlanan kitaplarında yer da Annales hareketini önemseme eğiliminin bilinçli bir giri­ vermeleridir. şim olduğunu düşünmek gerçekçi değildir. Belki de bilinçal- Türkiye’de Annales hareketine yeni ilgi tam da bu aşa­ tımızdaki kimi öğeler bu hareketin mensuplarım ya da hak­ mada gerçekleşmiştir. Ancak bu ilginin çok da sağlıklı olduğu larında yazılmış olanları okurken bizi, Türk okur-yazarlarmı söylenemez. Bu ilginin değişik kanallarda/mecralarda seyret Annales hareketine yaklaştırmaktadır. Bunun gözlemlenebi­ tiğini düşünmek gerekir. Annales hareketi ile doğrudan ilgi lir belirtileri vardır. nin dışında genel gelişim eğilimi anlaşılmaya çalışılmalıdır 1960’lı yıllarda temel bilim alanlarında en başat, en önem­ Günün bazı tarihçileri geçmiş dönemde kendilerini iktisatçı senen, en benimsenen yaklaşım modernleşme teorileriydi. siyaset bilimci ve sosyolog olarak nitelemişlerdir. Tarih-sos Toplumun da ileri ölçüde dinamik olduğuna dair bir genel yoloji ilişkisi de 1980’li yıllarda daha yoğun bir şekilde geliş kanaat vardı. Bu nedenle de hemen bütün genellemeler hızlı miştir. Türk tarihinin sosyolojik yorumu önemsenmiştir değişimi nazar-ı dikkate aliyordu. Hatta dönemin başta gelen Hatta bundan önce Türkiye’nin iktisadi tarihinin yazılması genellemesi Türkiye’nin hızlı şekilde değişen bir toplum ol­ düşünülmüştür. Daha yakın yıllarda disiplin-lerarası yakla duğunu behrtiyordu. Ancak 1980’lerden itibaren Türkiye’deki 8 Annales Okulu Türkçe Basıma Sunuş 9 tarih yaklaşımı gündeme girdiğinde, diğeri de 1980’li yıllarda şımın gerekliliği vurgulanmaya başlamıştır. Tarih yanında tarih yeni baştan sorgulanmaya başlandığında gerçekleşmiş­ kültür de üzerinde derinlikli olarak durulmak gereken bir tir. ilk dönemde tarih anlayışı belli bir çerçevede oluşturul­ konu olarak anlaşılmıştır. Son dönemin sınırlı sayıdaki telif maya çalışılarak yeni yaklaşımın altyapısı hazırlanmıştır. metinleri de tarih-kültür eksenli metinlerdir. Tüm bu geliş­ Atatürk’ün çevresinde çok sayıda önemli tarihçi vardır. melerin bir ölçüde örtük de olsa Annales hareketiyle bağlan­ 1980’li yıllarda ise tarih alanındaki yaklaşımlar konusunda tısı vardır. Son dönemde tarih temel ilgi alanını oluşturmak­ kuşku oluştuğu için yeni yönelimler gündeme girmiştir. tadır ve eskiden Annales hareketinden bahsetmeyenler artık 1980’li yıllarda bir başka değişim de ortaya çıkmıştır. 1980’h yavaş yavaş Annales hareketinden bahseder olmuşlardır. Bu yıllardan itibaren bir de Türkiye’de önceki dönemlerle ve hele aşamada bir kritik soru ister istemez kendini hissettirmekte­ 1960’h yıllarla kıyaslanamayacak ölçüde tarih yöntemi konu­ dir. Son dönemde gündeme giren Annales hareketiyle haki­ sunda çeviri kitap yayınlanmıştır. Önceki tarih kesitinde, katen ciddi olarak ilgili olunup olunmadığı noktasında kritik 1930’larda telif kitaplar göreli olarak daha çokken son dö­ sorular vardır. Bu soru önemlidir. Annales hareketinin ül­ nemde telif kitap neredeyse hiç yayınlanmamıştır. Artık kemizdeki serüveni, anlaşıhş biçimi hakikaten ciddiye alın­ şimdi önemli sayılara ulaşan tarihte yöntem kitapları üzerine mış mıdır? Nitekim, Peter Burke, Annales hareketinin metinler yazılmamaktadır. Yeni metinler üzerine yorum Fransa dışındaki macerasıyla ilgilenmektedir. Bu noktanın yapmaktan adeta kaçınılmaktadır. En azından temkinli ol­ cevaplanması, konunun anlaşılması anlamında epey yol al­ mak adına bunun fazla olmadığını söylemek gerekir. Bir de mayı sağlayabilecektir. tarih anlayışları üzerine yazan zaten sınırlı sayıdaki akade­ İlk olarak, son dönemde Annales hareketi hakkında bilgi misyenin önemli bir kısmı da metin yazmayı son dönemde sahibi olmanın gerekçeleri üzerinde durulmalıdır. Bu nok­ sınırlandırmışlar, hatta neredeyse bırakmışlardır. İlginç olan tada varılacak kanaatin sınırlılıkları bulunmaktadır. Kitap­ hususlardan biri de bazılarının önceden kitaplarına alma­ lar da genellikle çevirilip dolaşıma girmektedir. Bu anlamda dıkları makalelerine, yeniden yayınlanan kitaplarında yer da Annales hareketini önemseme eğiliminin bilinçli bir giri­ vermeleridir. şim olduğunu düşünmek gerçekçi değildir. Belki de bilinçal- Türkiye’de Annales hareketine yeni ilgi tam da bu aşa­ tımızdaki kimi öğeler bu hareketin mensuplarım ya da hak­ mada gerçekleşmiştir. Ancak bu ilginin çok da sağlıklı olduğu larında yazılmış olanları okurken bizi, Türk okur-yazarlarmı söylenemez. Bu ilginin değişik kanallarda/mecralarda seyret Annales hareketine yaklaştırmaktadır. Bunun gözlemlenebi­ tiğini düşünmek gerekir. Annales hareketi ile doğrudan ilgi lir belirtileri vardır. nin dışında genel gelişim eğilimi anlaşılmaya çalışılmalıdır 1960’lı yıllarda temel bilim alanlarında en başat, en önem­ Günün bazı tarihçileri geçmiş dönemde kendilerini iktisatçı senen, en benimsenen yaklaşım modernleşme teorileriydi. siyaset bilimci ve sosyolog olarak nitelemişlerdir. Tarih-sos Toplumun da ileri ölçüde dinamik olduğuna dair bir genel yoloji ilişkisi de 1980’li yıllarda daha yoğun bir şekilde geliş kanaat vardı. Bu nedenle de hemen bütün genellemeler hızlı miştir. Türk tarihinin sosyolojik yorumu önemsenmiştir değişimi nazar-ı dikkate aliyordu. Hatta dönemin başta gelen Hatta bundan önce Türkiye’nin iktisadi tarihinin yazılması genellemesi Türkiye’nin hızlı şekilde değişen bir toplum ol­ düşünülmüştür. Daha yakın yıllarda disiplin-lerarası yakla duğunu behrtiyordu. Ancak 1980’lerden itibaren Türkiye’deki 10 Annales Okulu Türkçe Basıma Sunuş 11 toplumsal değişimin olağanüstü sımrlı olduğu, yavaş seyret­ Türkiye’de Annales hareketinin değişik dönemlerdeki temel tiği şeklinde düşünceler belirdi. Geçmiş dönemde hemen her­ metinleriyle ilgilenme gereğini ortaya çıkarmıştır. Bunun kes Cumhuriyet’in bir kopuş olduğunu yazarken, son dö­ daha bilinçli bir ilgiye dönüşmesi daha geç dönemlerde ger­ nemde gene hemen herkes Türk tarihinin bir süreklilik çer­ çekleşmiştir. Ancak bu ilginin dolaysız bir ilgi olarak anla­ çevesinde yorumlanması gerektiğini tartışma masasına ya­ şılmasından çok dolaylı bir ilgi olduğu düşünülmelidir. tırdı ve genellikle de bu kanaate katıldı. En umulmayacak Son dönemde akademik çalışmalarda eski dönemlerin te­ aydınlar bile bu doğrultuda düşünce beyan etmeye başladı. mel özelliklerinden de uzaklaşılmıştır. Eski dönemlerde ge­ Bunun arkasında bilinçaltında da olsa Annales hareketinin nellikle güncel olan sorunlar araştırılmıştır. Osmanh toplu- uzun dönem/süre (long duree) anlayışının etkileriyle birlikte muna yönelik ilgi geç dönemde ortaya çıkmıştır. Çok sayıda toplumsal değişme konusunda, icabında bunun aniden ger­ entelektüel, Cumhuriyet döneminin sorunlarını incelemiştir. çekleşen bir değişme olarak anlaşılmamasının da bir etkisi Buna mukabil Şerif Mardin farklı bir entelektüel olarak bulunmak icap eder: “Braudel’in merkezi fikri, tarihsel deği­ geçmiş dönemin önemini vurgulamıştır. Cumhuriyet’in baş­ şimlerin farklı hızlarda olduğudur. Böyle üç hız ayrımla- langıç yıllarındaki düşünsel ortamı anlamak için tartışmanın makta ve bunların her birine, kitabında bir bölüm ayırmak­ başladığı tarihlere, Osmanh geçmişine yönehnmesi gerekti­ tadır. Birincisi ‘jeo-tarih’in zamanıdır; yani İnsanlarla çevre­ ğini belirtmiştir. Türk düşün dünyasının geçmişe yönelmesi­ lerinin ilişkisi üstüne ‘geçtiği bile fark edilmeyen bir ta­ nin gecikmesinin en gerçekçi göstergelerinden biri. Şerif rih...bir sürekli yinelenme, döngülerin tekrar tekrar gelmesi Mardin’in ilk kitabı olan The Genesis of Young Ottoman tarihi (Braudel buna histoire structurale diyor). İkincisi ‘ya­ Thoughi\xx\ (1962) otuz dört yıllık bir aradan sonra (1996) vaş ama fark edilebilir ritmleri’ olan ‘ekonomik sistemlerin, Türkçe’de yayınlanmış olmasıdır. Şerif Mardin, önemini Türk devletlerin, toplumların ve uygarlıkların’ zamanıdır {histoire entelektüellerinin çok geç kavradığı alan üzerinde daha con-jonkturelle). Üçüncüsü, geleneksel anlatı tarihlerine 1950’li yılların sonlarından itibaren derinlemesine çahşmaya konu olan, olayların ve bireylerin hızlı hareket eden zamanı başlamıştır. 1980’h yıllardan itibaren de akademisyenler {histoire evene-mentielle) ki, Braudel bunu yüzeysel ve ancak geçmiş döneme dönük araştırmalar üzerinde odaklaşmışlar­ gerisindeki güçleri açığa vurması bakımından ilgi çekici bu­ dır. 1960’h yıllarda en behrgin olarak Cumhuriyet dönemi lur”.! Sonraki bir tarih kesitinde toplumsal yapı üzerindeki araştırılmaya çalışılırken, artık Osmanh geçmişi gündeme tartışmaların daha ayrıntılı bir şekilde incelenmesi ihtiyacı gelmeye başlamıştır. Batının başatlığı, Batının egemenliği de da kendini hissettirdi. Bu tür tartışmaların çoğunun arka­ tartışılmaya, bu noktada şüphe izhar edilmeye başlamıştır. sında tabii başka unsurlar da var. Ancak bir yönü itibariyle Bu anlama gelmek üzere konunun Batı eksenli olmayan tar­ örtük olarak da olsa Annales hareketinin toplumsal değişme­ tışmaların, onun üstünlüğüne yaslanan yaklaşımların eleşti­ nin hızı konusunda yaygın kabul gören anlayışlara kuşku ile risiyle bir bağlantısı vardır. Ondan da öte geçmiş dönemde yaklaşmakta etkili olduğu belirtilebilir. Toplumsal değişme­ sorulan temel sorular, örneğin, Osmanh toplumunun neden nin hızı ve toplumsal yapının ayrıntılı olarak incelenmesi kapitalizme geçemediği ve Osmanh toplumsal yapısının feo - dal mi yoksa ATÜT mü olduğu şeklindeki tartışmalar da bir başka durumun, günümüz gerçekliklerinin anlaşılmasının ' Peter Burke, Tarih ve Toplumsal Kuram, çev: Mete Tunçay. Tarih Vakfı Yurt Yay., İstanbul, 1994, s. 148-149.

See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.