L feminist T 5 : ı t politika a y i F 3 2 : ı y a S 4 1 0 2 z a Y i g r e D k ı l y A ç Ü Mini Dosya: Dosya: #KadınKatliamıVar Cinsel özgürlük: Olanaklar ve sınırlılıklar Kaza değil katliam! Soma’yı unutmayacağız... 16 Mayıs 2014, Kadıköy - İstanbul Merhaba İÇİNDEKİLER 4 Cumhurbaşkanlığı ve feminist siyaset / Hülya Osmanağaoğlu Elinizdeki bu sayı “Kadın Cinayetlerine İsyanda- 5 Feminizm neoliberalizmle ne yapsın? / Simten Coşar yız!” kampanyasının başlamasıyla birçok şehirden 8 İktidar karşısında bütüncül bir feminist mücadeleye doğru / Cynthia feminist kadınların enerjisini de içine katarak hazır- landı. Kadınları aileye, evliliğe hapsetmeye çalışan ve Cockburn ile söyleşi ve çeviri: Cemile Gizem Dinçer, Özlem Çelik şiddete iten politikalar, hayata dair kendi tercihlerini 10 Şöhret Baltaş’la söyleşi, Annemle Konuşmalar / Candan Yıldız gerçekleştirmeye, boşanmaya çalışan kadınları ko- 12 “Zorunlu” istihdam ve kadın: Güney Afrika ve Hindistan / Zeynep Ekin Aklar rumuyor. Yargı desteğiyle, kadınların canlarına kast 14 Dikkat: Flört ilişkilerinde şiddetli sevgiden uzak duralım! / Türküler Erdost - eden erkekler cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Devle- Dilek Aslan tin sessizliğini protesto etmek üzere kadın örgütleri ASPB İstanbul İl Müdürlüğü’nde bir eylem gerçek- 17 Kıllar, tüyler, kilolar… Ben bunlardan ibaret miyim? / Zeynep Ülgen leştirerek, hazırladıkları bildiriyi burada okudular ve pankartlarını binaya asarak kampanyanın açılışını DOSYA: Cinsel özgürlük: Olanaklar ve sınırlılıklar yaptılar. Kadın Cinayetlerine İsyandayız Kampanyası 20 Cinsellik: Şiddetin kaynağı mı özgürlüğün anahtarı mı? / Müge Yetener bir yandan kadınların hayatlarının artık sistematik bir 22 Cinsel özgürlük, kimin özgürlüğü? / Özge Demirel - Yasemin Gümüş halde erkekler tarafından ellerinden alındığına dikkat 23 Kimin rızası, kimin arzusu, kimin bakışı? / Deniz Ulusoy çekerken, diğer yandan dayanışmaya çağırıyor ve ka- dınları güçlendirmeyi hedefliyor. Kadın Cinayetleri 25 Çocukluk ve pedofili / Ezgi Sarıtaş aynı zamanda bu sayıda mini dosya konusu olarak 27 Bir iktidar alanı olarak çocuk bedeni ve cinsel örseleme / Yasemin Şafak kampanyadan dava süreçlerine, öz savunma yolla- 29 TCK değişiklikleri: Amaç patriyarkal pazarlıkta el artırmak! / Candan rından trans ve lezbiyen LGBTİ cinayetlerine farklı Dumrul konu başlıkları altında ele alınıyor. Bu dosyada kam- 30 Zorla, erken yaşta evlilikler / Ekin Sönmez - Yıldız Akvardar - Işık Akyollu panya hakkında bir yazıyı da bulabilirsiniz. Geçtiğimiz bir yılda toplumsal hareketlerden Denizman muhafazakârlığın türlü görünümlerine kadar farklı 32 Mutlaka bir neden bulmak gerekiyor, “Durup dururken olmadı ya bu” / konuları ele aldık, feminist bakış açısını öne çıkara- Seçin Tuncel - Berna Savcı - Bilge Taş rak sesimizi duyurmaya çalıştık. Bu sayıda ise biraz 33 Ensest tabusu ile patriyarka ilişkisine antropolojik bir bakış / İlgi Kahraman daha kendimizden, kadın olma halimizden yola çıka- 34 Lanetlenmiş geçmişimiz, normalleştirilmiş bütün geleceklere bedeldir / rak cinsel özgürlüğümüz üzerine düşünüyoruz. Pat- riyarka ve kapitalizm erkekleri kayırırken kadınların Aylime Aslı Demir cinselliğini ortaya koymasını hangi yollarla, nasıl 36 Üç adımda “cinsel özgürlük” / Çiğdem G.D. etkiliyor? Kadınların cinsel özgürlükleri hangi ola- 38 Kadınlar ensesti görmezden mi geliyor? / Berna Savcı naklar ve sınırlılıklar ile örülü? Bu soruları düşünüp 39 Yeni şehirli kadın, mutlu musun gerçekten? / Gül Arıkan tartışırken ortaya çıkan yazılar bir ana dosya konusu 40 Üç-leme-aşk / Dijan Özkurt olarak bu sayıya adını koydu. Gündemin ana başlıklarından öne çıkan konular kadınlar için ve kadınların gözünden bu sayıda da 41 Nasıl Feminist Oldum? yerini aldı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde feminist Feminizmi kitaplardan değil kadınlardan öğrendim / Tuğçe Ercan siyasetin sesini duyuran, ezilenlerin dayanışmasını 42 Evlenmeden çocuk yapılamaz mı? / Ceren Tuncer ile Söyleşi: Mehtap Doğan destekleyen tarafta olmanın irdelendiği “Cumhurbaş- kanlığı ve feminist siyaset” bunlardan biri. Neolibera- MİNİ DOSYA: #KadınKatliamıVar lizmin patriyarka ile buluşma noktalarını irdeleyerek gündelik olanın bu yapısal güçler tarafından nasıl et- 44 Kadın cinayetlerine isyandayız - hâlâ ve daima! / Filiz Karakuş kilendiğini gösteren başka bir yazı da onu izliyor. Pat- 46 Feminist dava takibi ne demektir? / Deniz Bayram riyarkanın özel alanı gizli ve ayrı tutmakta, görünmez 48 Kadınlar iftiharla sunar: Erkek şiddetine karşı “öz hakiki savunma” / kılmaktaki çıkarını ve özel alanın politik olduğunu bir Cinayetlere İsyandayız Kampanyası Öz Savunma Komisyonu kez daha öne çıkaran bir diğer yazı ise flört şiddeti 49 Kadınlar arasında yaşanan şiddet olaylarına feminizm nasıl yaklaşacak? / üzerine. Nehir Kovar - Selen Erdoğan Cynthia Cockburn ile söyleşinin ikinci kısmı de- vam ederken, anneliğin bir kez daha el değmemiş 50 Bitti dediysem… / Selime Büyükgöze açılardan sorgulandığı, her birimizin yaşantısına en azından bir yerinden dokunacağını düşündüğümüz 51 “Kadınlar çözüm sürecini konuşuyor, barışta ısrar ediyor” Annemle Konuşmalar kitabının yazarı Şöhret Baltaş 52 “Fotoğrafı kaldıran” kadınlar / Özlem Kaya ile olan söyleşi de dergimizde yerini aldı. Vegan fe- 54 Kuzey Kıbrıs meclisinde feminist bir ses / Doğuş Derya ile söyleşi: Tuğçe minizm ve kitap tanıtımı yazılarının yanı sıra, eli- nizdeki sayının beden, bellek, kadınlık halleri, nasıl Sarıgül feminist oldum ve mutfak cadıları bölümlerinin de 56 Neden vegan bir feminizm, neden feminist bir veganlık? / Gizem Aslan ayrıca ilginizi çekeceğini düşünüyoruz. Keyifli oku- 58 Mor Çatı’dan: 6284 Sayılı Kanun nasıl uygulanıyor? / Açelya Uçan malar dileriz! 60 Özgürlük mü? / S. Dilek Şentürk 61 Kitap: Kıvrımlar ve kapılar / Derya Demircioğlu Sosyalist Feminist Kolektif 62 Türkiye’den haberler 64 Dünyadan haberler Not: Geçen sayıda Hasbiye Günaçtı’nın yazısında yer alan 66 Bellek: Hay Gin: Türkiye’nin son Ermeni kadın dergisi / Lerna Ekmekçioğlu illüstrasyon Özlem Çelik’e ait değildir. Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü: Tülin Semayiş Kapak Tasarım: Zeynep Özatalay Feminist Politika Merkez: Tel Sokak No:20/3 Beyoğlu/İstanbul Telefon: 0212 243 49 93 Faks: 0212 243 49 93 Matbaa: Sena Ofset Ambalaj Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Litros Yolu 2. Mat. Sit. B Blok K: 6 No: 4NB7/9-11 Topkapı İST. Tel: 0212 613 0321 - Fax: 0212 613 3846 Kapak Tasarım: Arzu Yayıntaş Ön İç Kapak: Selma Eroğlu Arka İç Kapak: ETHA İletişim: [email protected] www.sosyalistfeministkolektif.org Abonelik İçin: http://sosyalistfeministkolektif.org/abone-ol feminist politika 3 Cumhurbaşkanlığı ve feminist siyaset Cumhurbaşkanlığı feminist siyaset açısından aday olunacak, kadın aday gösterilmesi talep edilecek, üzerine “feministlerin cumhurbaşkanı adayı kim olmalı” tartışmalarının yürütüleceği bir makam değil Hülya Osmanağaoğlu 2014 yerel seçim kampanyası- nın başlangıcından beri siyasi kamplaşmanın bir yanında yeni muhafazakârlıktan dindar Müslü- manlığa evrilen, neoliberal-otoriter bir rejime giden AKP/Tayyip Erdoğan var. Diğer yanında ise milliyetçi, “laik”çi, AKP’nin hırsızlıklarını gündemde tut- maya çalışan ve son bir yıldır otoriter- likte ve anti demokratiklikte Tayyip Erdoğan’dan hiçbir eksiği olmayan AKP’nin eski ortağı Fettullah Gülen ile ittifak yapan MHP-CHP koalisyonu var. Her iki tarafın da neoliberalliği ve ser- maye yandaşlığı elde var bir. Dindarlığın artışı erkek egemenliğine başka bir güçlü boyut katıyor olsa da, bir tarafında Tay- yip Erdoğan’ın, bir tarafında Fettullah Gülen ve Devlet Bahçeli’nin olduğu bir denklemde kim daha dindar ve daha er- kek egemen tartışması, feminist siyaset siyaset açısından bu üç çizgi arasında nist siyasetin bu kurumlar içinden sesini açısından temel belirleyici zaten değil. “tarafsız” olmak mümkün değil. Ezilen- duyurması mümkün. Ancak Ağustos’ta Kılıçdaroğlu’nun, yerel seçim aday- lerden yana bir siyaseti egemen kılmaya yapılacak olan bir parlamento ya da yerel lıkları (Sarıgül ve Yavaş) ile başlayıp çalışan bu çizgi de erkek egemenliğinden yönetim seçimi değil Cumhurbaşkanlığı Cumhurbaşkanı adaylığı ile devam eden muzdarip olmakla birlikte, toplumsal seçimi. Cumhurbaşkanlığı siyaseten taraf süreçte, AKP’nin Sünni İslam eksenli tahayyülü açısından patriyarkayı güç- olunabilecek bir makam değil. Cumhur- hegemonya girişimine Türk-İslam sente- lendirecek hedefler belirlemek bir yana, başkanlığı bizzat erkek-sermaye devle- ziyle yanıt aradığını görmüş olduk. So- patriyarkayı zayıflatacak ve kadınların tinin temsilciliği, militarizmin-ordunun nuçta Ekmeleddin İhsanoğlu’nun eşinin politik temsilini güvenceye almaya ça- başkumandanlığı. Seçilen kişinin siya- başının açık olması ile sınırlı bir laiklik lışacak hedefleriyle öne çıkıyor. Sonuçta seten hangi toplumsal kesimi temsil etti- anlayışı, CHP’nin ulusalcı kanadı için de Tayyip Erdoğan, Ekmeleddin İhsanoğlu ğine göre değil, militarist-erkek sermaye yeterli olmadı. Ancak bu kanadın muh- ve Selahattin Demirtaş’la temsil edilen düzeninin ihtiyaçlarına göre tutum alınan temel adayları arasında adı geçen Emine bir siyasi kamplaşmada ezilenlerin gü- bir makam: Milli güvelik kurulunu top- Ülker Tarhan’ın, AKP’nin arka çıktığı cünü artırmak isteyen herkesin nerede lantıya çağırır, olağanüstü hal ilan ede- katliamları sayarken Roboski ve Lice’yi duracağı belli görünüyor. Özellikle de bilir vb. Biliyoruz ki cumhurbaşkanının anmaması ulusalcıların ezilenler adına bu koşullarda ilk turda yapılacak -seçim tüm bu “hakları” esas olarak ezilenlerin kurulacak herhangi bir siyasi cephede meşruiyetini ortadan kaldıracak kadar mücadelesini bastırmak için yerine getir- neden yer alamayacağını da bir kez daha aktif bir şekilde örgütlenmesi mümkün mesi gereken “görevleri”. Bu anlamıy- gösterdi. Kuşkusuz bu kamplaşmanın görünmeyen- bir boykotun ezilenlerin çı- la aynı Genelkurmay Başkanlığı ya da dışında ezilenlerden yana bir siyasi hat karlarına değil ancak Tayyip Erdoğan’ın Diyanet İşleri Başkanlığı gibi Cumhur- da mevcut. HDP/BDP’nin yanı sıra, bu ilk turda seçilme hedefine hizmet edece- başkanlığı da feminist siyaset açısından zeminde yer almayan sosyalist sol grup- ği düşünülürse… aday olunacak, kadın aday gösterilmesi lar-partiler, Gezi forumları, kent hareket- Parlamentoda ya da yerel yönetimler- talep edilecek, üzerine “feministlerin leri, sendikalar, odalar, LGBTİ hareket ve feminist hareket vb. ezilenlerden, yok de bulunmak, ezilenlerden yana bir siya- cumhurbaşkanı adayı kim olmalı” tar- sayılanlardan yana bir siyaseti, neolibe- setin temsil edilmesi, sistem içinden ezi- tışmalarının yürütüleceği bir makam ralizme, rantçı dönüşüme, milliyetçiliğe, lenler lehine kazanımlar elde edilmesi ve değil. Mevcut durumda, bu seçimlerde baskıcı-ayrımcı Sünni İslami yönelime, en önemlisi sistem dışı taleplerin sesinin ordunun başkumandanını, erkek-yüksek heteroseksizme ve erkek egemenliğine daha kolay duyulması için anlamlı ve ge- yargı üyelerinin seçimini vs. belirleyecek karşı bir siyaseti örmeye/örgütlemeye ça- rekli. Feministler de gerek parlamentoda, kişiyi seçmek için bir feminist kampanya lışıyor. Hangi seçim olduğundan bağım- gerekse yerel yönetimlerde feminist si- örmek değil ama 1 Mayıs’larda, New- sız olarak (yerel, genel ya da Cumhur- yasetin sözü olması gerektiğini savunur. roz’larda ve Gezi isyanında olduğu gibi başkanlığı seçimi) bu üç çizgi arasındaki Bu kurumlar ve bu kurumlar için yapılan siyaseten ezilenlerin dayanışmasının se- siyasi mücadele sürüyor, sürecek (tabii ki seçimler her daim erkek aklı, ruhuyla ve sini yükseltecek güçlerden yana taraf ol- 2015 seçimlerinden sonra da). Feminist hukukuyla örgütleniyor olsalar da, femi- manın önemini vurgulamak gerekiyor. 4 feminist politika Feminizm neoliberalizmle ne yapsın? Kapitalist patriarkanın neoliberal evresini özgün kılan, hiç olmadığı kadar örgütlü, dolayı- sıyla etkin bir kadın hareketinin karşısında, tedrici bir şekilde feminist söyleme mesafe- lenme, dikkati patriarkadan çekme ve kadın haklarını savunmakla feminizmi ayrıştırmaktı yayılan rötuşları böyle anlamaya çık- na, çeşitlerine ve yapının içinde/yapıya Simten Coşar tığımızda, söz konusu sıfatlar birbirini rağmen öznelik imkânlarına bakmanın tamamlar, kimi zaman çelişse de birbi- mevcudu sadece anlamayı değil, dönüş- Başlarken… rini dönüştürür ve bir siyasal kimliğe türme ihtimalini de beraberinde getirdiği Neoliberal dönemde feminizme ne işaret ederler. Denilebilir ki, Türkiye’nin fikri neoliberal dönemdeki siyasetin ana olduğu sorusunun yanıtını, içinde bu- AKP’yle deneyiminde klasik modernist unsurlarından biri olmuştur. Bu da femi- lunduğumuz siyasal iklime sinen tikelci/ akılca “çelişkili”, dolayısıyla “tutarsız” nizmin neoliberalizmle karşılaşmasında şahsiyetçi ruha pek yakışır şekilde sa- addedilebilecek söylemsel pratikleri an- bir eksene işaret eder. dece kurumsal iktidar mekanizmasına lamlandırmak ve genelde Türkiye siya- Patriarkayı dert edinmekten neden -AKP’ye- bakarak açıklamaya girişmek setinin, özelde AKP’nin, oluş hâline dair vazgeçilir? Vazgeçme taraftarı olanların mümkün. Dolayısıyla, bir süredir farklı bir genellemeye gitmek için birbirini dış- ortak savı, yapısal bir kategori olmak- siyasal platformlar, AKP nedir; nasıl bir ladığını varsaydığımız özelliklerin nasıl la patriarkaya odaklanmanın farklı ka- partidir; niyeti nedir sorularını sorarak bir araya geldiğine bakmak işe yarıyor. dınlık hallerini, farklı feminist politika partiyi temel nesneleri alageldiler. Ya- Bunu yaparken, feminist gözlük takmak imkânlarını görmemizi engellediğidir. kın zamana kadar, bu soruların yanıtla- ise resmin genelini pek net görmemizi Oysa ne genelde yapısal analiz, ne de rında belki de en fazla kullanılan kelime sağlıyor. Ve işe “neoliberalizm feminist özelde patriarka analizi tarihsel-toplum- “ama”ydı. Tabii, eğer AKP’yi sadece politikaya ne yapar?” ve “feminist politi- sal dinamiklere göre değişen bağlamları “İslamcı” ve/ya da “gizli ka neoliberalizme ne yapar?” sorularıyla es geçer. İşte tam da bunu görmemek, şeriat niyetleri sabit” ya bununla uğraşmayı red- da sadece “muhafazakâr” detmek ve dolayısıyla ya da sadece “neolibe- öznelere bakarken patri- ral” ya da sadece “yeşil arkayla yapısal düzeyde sermayenin önlenemez karşılaşmayı/yüzleşmeyi yükselişinin temsilcisi” terk etmek, neoliberaliz- min feminizme meydan olarak tanımlamıyor, de- okuyuşunun bir çıktısı ğerlendirmelerini bu sı- olarak okunabilir. fatlandırmalardan birine Bu durumun reel po- endeksleyerek yapmıyor- litikteki yansımasını, bir larsa. Zira AKP- “gizli yandan, yapıya kilitli şeriat niyetleri sabit” nite- kaldığımızda arka plana lemesi bir kenarda dursun attığımız farklı kadınlık ve mümkünse pek ortaya durumlarını, farklı femi- çıkmasın - bu sıfatların nist aktivizmlerini, günde- hepsini içerecek ve hep- liğe -dolayısıyla öznelik sinin de ötesine geçecek hâllerine- içkin direniş bir yerde duruyor. Bel- imkânlarını gözden kaçır- ki netleşebilmek için bu ma riskini bertaraf etmek; farklı nitelemelerin arala- diğer yandan, gündeliğe rındaki farklara odaklanır, kilitlenip, gündelik ve bu farkların kökenlerine başlamak, resmin geneline bu soruları iz- yapısal olan birbirlerini dışlıyormuşça- gider ve yanılıp şaşırıp bu nitelemeleri leyerek ulaşmak akıl karışıklığının, söz- sına söylemek-eylemek riskine maruz tarihsel bağlamlarından soyutlayıp öz- süz kalma riskinin önünü alıyor. kalmak olarak özetleyebiliriz. Yapısalcı selleştirme riskine gireriz. Ama reel düz- gözler, ağırlıklı olarak yüksek siyasete, lemde işler tarihsel-toplumsal olandan Devamla… geniş toplumsal bütüne, hâkim kültürel bağımsız işlemez. Öyleyse, AKP, hem Neoliberalizmin feminist politikaya dokuya odaklanmakla tekil muhalif ya- İslamcıdır, hem muhafazakâr, hem de meydan okuyuşunun bir yansımasının pıp-etmeleri, direnme örneklerini göz- neoliberal. Ve bu bileşkede ana damarı feministleri patriarkayla mücadeleden den kaçırmaya meyillidirler; böylelikle neoliberalizm oluşturduğu için elastiktir: vazgeçirme müdahaleleri olduğu söy- yapının “marjinal” olarak tanımladığının İslamcılıkla sekülerlik, muhafazakârlıkla lenebilir. Bu, en görünür haliyle yapısal marjinalliğe hapsedilmesinde işlevselle- liberallik, hoşgörüyle nefret söylemi ara- analizlerin yerini özne temelli analizlere şebilirler. Gündeliği sadece özne(l)likler, sında salınır. bırakmasında izlenebilir: Yapıya odak- öznel(l)iği sadece gündelikler üzerinden Öte yandan, her siyasal olgu gibi lanmanın analizi yüksek siyasete tıkadığı, tanımlamaksa, öznenin yapı içerisinden AKP de “oluş/kurulum/yapım sürecin- dolayısıyla gündelikteki öznelik hâllerini çıktığını, yapı içerisinde kaldığını es geç- deki” bir parti. Politikalarını, söylemsel ve buradan çıkan/çıkabilecek muhalefeti meyi beraberinde getirir; böylelikle ya- pratiklerini, değiş(mey)en öncelikleri- ve direnişi es geçtiği yönündeki yerinde pısal olanla özneye dair olan arasındaki ni, değiş(mey)en sözcülerini, önde ge- tespitten hareketle öznelik durumları- diyalektiğin göz ardı edilmesinde ve olan len üyelerini, çizdiği portredeki zamana feminist 5 politika bitenin hep -pek neoliberal bir şekilde- evresini özgün kılan, hiç olmadığı kadar selleşmenin diyalektiği gereği feminist yamalı bohça formunda anlaşılmasında örgütlü, dolayısıyla etkin bir kadın ha- gündemler ulus-aşırı sese, dayanışmaya işlevselleşebilir. reketinin karşısında, tedrici bir şekilde ve siyaseten etkiye sahip olabilirken, Neoliberalizmin feminizme mey- feminist söyleme mesafelenme, dikkati yapısal şiddeti daimi kılan politikaların dan okuyuşunun diğer bir çıktısının ka- patriarkadan çekme ve kadın haklarını -kürtaj karşıtı politikalar, aileci bakışı ve dın hakları savunuculuğuyla feminizm savunmakla feminizmi ayrıştırmaktı. pratiği güçlendiren politikalar ve kadın arasına çizilen sınırın belirginleşmesi Hâl böyle olduğunda, neoliberal politi- düşmanı söylemsel pratiklerin- yeni- ve neredeyse sabitlenmesi olduğu söy- kaları 1980’lerdeki ve 1990’lardaki ön- den üretiminden bahsediyorum. Femi- nist aktivizmin bugün yüzleştiği risk ve lenebilir. Türkiye’de 1990’ların ikinci cellerinden çok daha kararlı bir şekilde imkânlar tam da bu diyalektik süreçte yarısında görünürlük kazanan bu ay- izleyen muhafazakâr ve otoriter bir yö- yaşıyor. Bu riskler ve imkânlar ise pat- rım, 2000’li yıllarda artık kanıksandı. netimle pazarlıkta, eril dilin özne olarak riarkadan vazgeçmeden özneliği yeniden Bu ayrım, patriarkayı dert edinmekten çağırması vasıtasıyla tâbi kılınma ve do- üretmeye işaret ediyor. vazgeçişle feminist sıfatına mesafelen- layısıyla feminist özneliğin taşıdığı dö- menin buluştuğu yerdir. Ve bu buluşma, nüştürücü potansiyelin pasifize edilmesi Riski tanımak… Deniz Kandiyoti’nin tabiriyle, “patriar- riskiyle süreğen bir şekilde yüzleşildi, Hester Eisenstein, feminist praksisle kayla pazarlık” sürecini sekteye uğratır.1 yüzleşiliyor. ilişkilenmesini aktarırken, “Madelei- Türkiye’de kadın hareketi patriarkal ya- Burada, 2000’li yıllar boyunca si- ne Albright feminizmi”nden bahseder.2 pıyla pazarlığa, 1970’ler ve 1980’ler is- yasette eşit temsil için sembolik olsa Bununla ABD’de kadın hareketinin ka- tisnasıyla, hep hazırdı; patriarkal yapıyla da önemli adımlar atılırken, toplumsal zanımlarının 1970’lerden itibaren neoli- pazarlık üzerinden ilişkilendi. Ve pek cinsiyet eşitliğine yönelik uluslararası beralizme eklemlenmesini özetler: Ka- tabii ki kapitalizmle… Bu, erken Cum- sözleşmeler idari kademelere yansırken, dınların kamusal alanda görünürlükleri, huriyet döneminde de böyleydi, takip toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili yasal istihdam piyasasında sayıları artmıştır; eden dönemlerde de; nitekim 1990’larla düzenlemelerde yine sembolik olsa da kurumsal siyasette kadın hakları temel- bu pazarlık doğal bir ilişki biçimine bü- ilgili örgütlerin seslerine -hiç değilse- li söylemi benimseyen kadınlar ve er- ründü. Kapitalist patriarkanın neoliberal kulak tıkanmazken ve neoliberal küre- kekler görülür. Öte yandan, feminizmin kötü ünü muhafazakârlarca daha yüksek sesle dile getirilmeye başlanır ve dahası yaygınlaştırılır. Refah devleti kapitaliz- minin girdiği krizin çıkışı olarak gös- terilen neoliberal politika gündemleri, muhafazakârların refah devleti eleşti- risinin sağladığı ikna mekanizmalarını da eklemleyerek kurulurken, bu eleş- tiriye içkin anti-feminist söylemle pek uyumlu bir şekilde ilerletilir. İşin ironik yanı, feminist refah devleti eleştirisiyle muhafazakâr refah devleti eleştirisinin eşzamanlı olgunlaşmasıdır. Bu durum, niyet edilmeden de olsa neoliberal po- litika uygulayıcılarının aradıkları geniş mutabakat için zemin sağlarken, neoli- beral gündem hem muhafazakâr hem de feminist talepleri massedebilecek ölçüde esnek olduğunu kanıtlamıştır. Tabii ki, krize kadar… Eisenstein’ın, ABD’de Clinton yö- netiminden yola çıkarak sıfatlandırdığı feminizm, Üçüncü Dünya coğrafyasına odaklanıldığında başka -ve daha evren- sel- bir sıfatla karşımıza çıkıyor: “Ser- best piyasa feminizmi”.3 Bu, kısaca, ne- oliberal politikaların işleyişinde feminist taleplerin ve kazanımların eril siyasal aktörler tarafından manipüle edilmesini; uzun vadede feminist aktivizmi neolibe- ral patriarka karşısındaki mücadelesin- den saptırmayı beraberinde getirebiliyor. Neoliberal siyasete uygun bir şekilde, aslında birbirine organik olarak bağlı meselelerin bölünüp parçalanıp projelen- dirilmesi üzerinden işleyen hareketlilik, feminist aktivizmin mümkün tek biçimi olarak tanımlanıyor. Söz gelimi, hane 8 Mart 2014, İstanbul içi şiddet, istihdam piyasasındaki şiddet- 6 feminist politika ten, milliyetçiliğin öncellikle kadınların Patriarka dendiğinde… reddetmeden feminizmi marjinalleştiri- akıllarında ve bedenlerinde işaretlediği Bugün yaşanılan, feminist aktiviz- yor, ahlâksızlaştırıyor, düşmanlaştırıyor. şiddetten ve muhafazakâr politika tercih- min pazarlığa alıştığı türden bir patriarka Kadınlara “eve git, evde kal” demeden lerinin zemin hazırladığı, kadınların gün- değil. Erken-cumhuriyet döneminde ve heteroseksüel ailenin olmazsa olmaz delik hayatlarındaki şiddet uygulamala- izleyen yıllarda Türkiye’de hâkim pat- mekân olduğunu işaret ediyor. Ve bunu rından bağımsızmış gibi ele alınıyor. riarka biçimi olan cumhuriyetçi patriar- patriarkaya içkin şiddet tehdidiyle yapı- Neoliberalizmin yükseliş döneminde kanın pek sırrı yok: Annesinizdir; ama yor. bu parçalılık feminist gündem açısından erkekleştiğiniz müddetçe kamusaldası- Bu patriarka tarzıyla pazarlığın müm- manipüle edilebilir bir alan sunuyordu; nızdır, yurttaşsınızdır; öte yandan erkek- kün olduğunu sanmıyorum. Öte yandan, Türkiye’de söz gelimi TCK ve Medeni leşmeniz anneliğinizden vazgeçmenizi geçiş sürecinde kadınların edindikleri Kanun reformlarında, namusa dayan- beraberinde getirmemelidir. Feminizmin öznelik tecrübesinin tam da bu tarz patri- dırılan eril yasal düzenlemelerin kadın cumhuriyetçi patriarkayla pazarlığında arkayla mücadele açısından vazgeçilmez bakış açısıyla yenilenmesinde, kız ço- bu çelişki manipüle edilebilir olageldi. olduğunu da teslim etmek gerek. Yapıya cukların zorla evlendirilmeleriyle ilgili Cumhuriyetçi patriarka, Türkiye’de ne- teslimiyet riskini bertaraf etme imkânları feminist taleplerde, toplumsal cinsiyet oliberalizme geç(emey)işin en sıkıntılı taşıyan bu tecrübe feminist gündemi eşitliğinin kurumsal siyaset alanında dönemi olarak tanımlayabileceğimiz parçalara ayırarak değil, iktidarın şid- seslendirilmesinde önemli kazanımların 1990’larda yerini kısmen de olsa liberal detinin tarihsel-toplumsal bütünlüğünü elde edilmesini sağladı. Keza, kadın ha- patriarkaya bıraktı; feminist örgütlülük, hesaba katarak, mücadeleyi kurumsal reketi açısından uluslararası dayanışma serbest piyasanın işaretlediği sivil top- iktidarın manipülasyonundan kaçırabi- lir. Nihayetinde, şiddete karşı feminist ağlarının kurulmasında etkili oldu. An- lum içinde durduğunu kanıtladığı müd- mücadele yürütmek için doğrudan fizik- cak, neoliberalizmin yerleşikleşmesiyle detçe liberal patriarkanın muhafızlarıyla sel şiddeti, ekonomik şiddeti, milliyetçi gelen neoliberal-muhafazakâr ittifak, hoşgörü, diyalog, ana-akımlaşma sütun- şiddeti deneyimlemiş olmak gerekmiyor. neoliberalizm ve feminizm arasındaki ları üzerinden pazarlığa oturabildi. Hepimizin deneyimlediği eril şiddet var manipülasyon ilişkisine ve serbest pi- Feministler, her iki patriarka biçi- nasıl olsa… Ve bu deneyimleri tecrübeye yasa feminizmine galebe çaldı. Anglo- miyle pazarlık sürecinden önemli ka- akıtan mücadele biçimleri, ne feminist Amerikan bağlamında “geri tepme” me- zanımlarla çıktılar. Ancak, liberal patri- sıfatından ne patriarkayla mücadeleden taforuyla anlaşılmaya çalışılan bu süreç, arkanın esnekliğe davet eden stratejisi vazgeçen politika hatları… Türkiye’de böyle terimlendirilemeyecek patriarkayla halleşme gereğini görünmez _________________________ kadar belirli bir coğrafyanın feminizm- kılarken, amorf bir başka patriarka bi- le tecrübesine özel. Türkiye’de feminist çimine, neoliberal-muhafazakâr patri- 1 Deniz Kandiyoti, “Bargaining with Patri- kazanımlar henüz kesinleşmemişken, arkaya zemin hazırladı; feminizmin bu archy”, Gender and Society, 2(3) (1998), s. sadece kısa bir süre için diyalog fırsatı biçimle mücadeleye ve/ya da pazarlı- 274-90. yakalanmışken, bugün yönetim meka- ğa hazırlanıp hazırlanmadığı ise henüz 2 Hester Eisenstein, “”Scouting Parties and nizmaları nezdinde feminizmin esame- şüpheli. Bu patriarka tarzı, bir yandan Bold Detachments: Towards a Postcapitalist sinin okunmaması, eril yönetsel dilin kadınları istihdam piyasasına çağırır- Feminism,” Women’s Studies Quarterly, 34 artık açıkça kadın düşmanlığı üzerinden ken bir yandan ailenin toplumsal daya- (1 ve 2) (Bahar/Yaz 2006), s. 55. kurulması “geri tepme”ye değil, patriar- nışma ağı olma işlevinin altını çiziyor. 3 Mohanty’den aktaran Eisenstein, kaya odaklanmayı gerektiriyor. Yine, kadın hakları savunusunu açıktan a.g.y., s. 55. feminist 7 politika SÖYLEŞİ Cynthia Cockburn: İktidar karşısında bütünsel bir feminist mücadeleye doğru Savunduğum şey, bu birlikte işleyen iktidar karşısında bizim de bütünsel bir mücadele yürütmemizin gerekliliği Cemile Gizem Dinçer reddi; yani sadece sembolik olduğu- genelinde yayıldı. Açıkçası şu an kaç Özlem Çelik1 nu söyleyemem. Kadınların zorunlu tane grup olduğunu bilmiyorum ama askerlik hizmetinin ötesinde de belirli kısaca örgütlenme yerel tabanda ger- Türkiye’de askerlik hizmeti zo- şeyleri reddetmesi gerektiğini düşünü- çekleşti. Eylemlilikleri genellikle so- runlu olmamasına rağmen erkek yorum. Mesela, İngiltere’de, nükleer kak eylemi ve pasif eylemlilikler şek- vicdani retçilerin yanı sıra 80 civa- silahlanma var. Bu noktada, eğer bir linde ilerledi. WIB, stratejik olmak- rında kadın vicdani retçi de var. Bu kadın vicdani retçi olacaksa nükleer tan ziyade taktiksel bir örgütlenme. durum kadın vicdani ret hareketi- silahlanmaya karşı harekette yer alma- Yılda iki defa Avrupa’da ve dışarıda nin sembolik bir hareket olup olma- sını, İngiltere’nin başkalarının savaşı- uluslararası toplanmalar düzenliyo- dığına dair tartışmaları da gündeme na müdahale etmemesi için yürütülen ruz ama bir örgütlenmemiz, yapımız getiriyor. Kadın vicdani reddi hak- harekette de aktif olmasını beklerim. ya da uluslararası bir komitemiz yok. kında ne düşünüyorsun? Yani sadece sembolik olarak kalma- Bu biraz kaotik. Öte yandan benim de Kendileri için zorunlu askerlik ol- ması, diğer pek çok alanda aktif olma- üyesi olduğum Women International mamasına rağmen, askerliği erkekler sını beklerim. Peace and Freedom (WIPF) (Kadın- veya herkes için reddeden bazı kadın- Peki sana göre anti-militarist ha- ların Uluslararası Barış ve Özgürlük lar biliyorum ve bence bu oldukça iyi. reket içerisinde ne gibi feminist stra- Hareketi), tamamen farklı. WIB’ın Vicdani retçi olsalar bile erkek vicda- tejiler geliştirilebilir? tam aksine, en kötü yanı bürokratik ni retçilerle aynı bedeli ödemedikleri Bu konuda, İngiltere’de olan iki ör- olması ve her aşamada komite ve ku- yönünde bir anlayış var. Benim tahmi- gütlenmeden bahsedebilirim. İkisinin rullarının yer alması. 100 yıllık bir nim, erkeklere uygulanan yaptırımlar, de üyesi olduğum bu örgütlenmeler geçmişi olan WIPF, farklı alanlarda, cezaevinde kalmaları vs. gözönüne aslında birbirinden çok farklı. Bir ta- farklı şeyler yapıyor. WIB’ye tama- alındığında, kadınlar için vicdani retçi nesi muhtemelen sizin de bildiğiniz, men ters olarak stratejik ve başka tür- olmak erkeklere göre daha kolay gibi 1987’deki işgale karşı olan Yahudi lü bir aktivizm pratiği olarak duruyor. görünüyor. Bunun farkında olunma- kadınların İsrail’de başlattığı savaş Senin de bahsettiğin gibi İngilte- sı lazım. Bu noktada, vicdani retçiyi karşıtı Women in Black (WIB). Daha re’deki feminist hareket daha çok basitçe “öldürmeye karşı olan” olarak sonra İsrailli ve Filistinli kadınların beden politikalarına odaklanmış du- tanımlamaktan ziyade devlet eliyle dâhil olduğu WIB, İtalya’ya donne rumda. İngiltere’de sosyalist femi- toplumun her türlü militarizasyonunu in nero olarak taşındı. İtalyalı kadın- nist örgütlenmenin olmaması hak- reddeden kişi olarak çerçevelendirmek lar oldukça örgütlenmişlerdi ve bu kında ne düşünüyorsun? daha iyi olabilir. İngiltere’de vicdani fikri, savaş sırasında Belgrad’a ve Güzel bir soru. Sizin örgütünüz gibi retçiler yok, kadın vicdani retçiler de Yugoslavya’ya taşıdılar. Savaş bo- bir örgütümüz olsaydı keşke; sizin ça- yok. Dolayısıyla böyle bir soru yük- yunca, Belgrad’da anti-militarist ve lışmalarınızı çok beğeniyorum ve de selmiyor orada ama bence dikkatli anti-milliyetçi uluslararası bir konfe- yürüttüğünüz politikaları dayanışmay- bir şekilde tanımlamak gerek vicdani rans düzenlediler ve WIB fikri dünya la paylaşıyorum. Aslında, 1985-1995 arasında, hayatımdaki en önemli şey Sosyalist Feministlerin Avrupa Foru- muydu. Avrupalı kadınlar olarak her sene bu güzel ve yapıcı konferanslar- da buluşuyor ve kendimizi sosyalist feminist hareketin bir parçası olarak hissediyorduk. 1995’te, pek çok şey oldu, bunlardan bir tanesi, Doğu’dan, Sovyetlerden ve Doğu Avrupa’dan ar- kadaşlarımızın konferanslara gelmesi ve bize “sosyalist” mi? diye sorma- sıydı. “Biz eve döndüğümüzde kadın- larımıza sosyalist bir örgütlenmede olduğumuzu söyleyemeyiz” dediler. Biz de bunun üzerine sosyalist yerine “sol feminist” demeye karar verdik ve konferansın adını Sol Feministlerin Avrupa Forumu olarak değiştirdik. Fa- kat bu sadece bir sene sürdü ve dağıldı. 1991’den sonra, Körfez Savaşı, Sov- yetlerin çökmesi; sizde bu süreç nasıl 8 feminist politika SÖYLEŞİ bilmiyorum ama İngiltere’de feminiz- lenmelerdeki min düşüşe geçtiği yıllar tam da bu za- kadınların iki manlar. Bir yandan da tabii akademide taraflı bir müca- post-feminizm, post-modernizm, post- dele sürdürme- yapısalcılık gibi analiz türlerinin de sini gerektiriyor yükselişe geçtiği bir zamandı ki artık ki bu çok yoru- kapitalizm, patriyarka gibi “eski moda” cu. Bu yüzden şeyler hakkında konuşamıyorduk. Son pek çok kadın zamanlara kadar benim neslimden ge- buralardan ayrı- len feminist kadınlar için çok fazla de- lıyor. Bu durum ğişiklik olmadı. Ama 2005 civarında, barış hareketi son on senede yani, İngiltere’de yeni için de geçer- genç kadınların hareketi yükselişe geç- li. Okinawa’da, ti, ilk soruda da bahsettiğim örgütlen- Güney Kore’de meler gibi. Ama bence politika alanları ve başka yer- oldukça dar, tabii önemli ama kapita- lerde tanıştığım lizm ve milliyetçilikten kaynaklı kadın kadınlar, “kar- ezilmişliğinin ve sömürüsünün geniş ma örgütlenme- bir kısmını da dışlayıcı. Benim için ik- lerin içindeyiz, tidarın tüm bu parçaları birbirine geç- burada olmanın, miş halde. Postmodernist düşüncenin Amerika mer- temel kavramlarından biri “kesişim- kezli siyasete sellik” (intersectionality). Bunun çok karşı direnmenin ağır ve aynı zamanda aşırı kullanılmış önemli olduğu- bir kelime olduğunu düşünüyorum. nu düşünüyoruz. Bireylere sürekli söylenen, iktidara Fakat bunun sa- ilişkin konumsallıklarının (iktidara dece anti-kapi- karşı konumlarının desek nasıl olur?) talist, anti-em- kesişimsel olduğu. Sadece kadınım di- peryalist, milli- yemezsin, beyaz ve orta sınıf bunların yetçilik karşıtı hepsini kabul etmen gerekli deniyor. bir yerden değil Bu noktada “korkunç” bir kelime ol- aynı zamanda ve masına rağmen, kesişimsellik kesin- ancak patriyarka likle doğru ama burada fark etmemiz karşıtı bir mü- Aile aynı zamanda sermayenin nesiller gereken, kesişimselliğin sistem için cadeleden de geç- üzerinden aktarımını ve devamını sağlayan de geçerli olduğudur.. İktidar ve onun tiğine inanıyoruz. parasal bir kurum, sana ‘münasip’ bir Türk farklı boyutlarının kurumlar aracılı- Bunu defalarca an- olmayı öğreten, milliyetçi-etnik bir kurum ğıyla üzerimizde tahakkümünü kuru- latmamıza rağmen, yor oluşu. Mesela aileyi örnek olarak erkekler bu mesajı almıyor ve mese- şıtı bir pozisyonda olabilirsin. Beyaz alalım. Bunun sadece patriyarkal bir leleri bu şekilde analiz etmiyor, temel bir emperyal olmayı seçebilirken ya da kurum olduğunu düşünebilirsin ama meseleyi anlamıyorlar. Bazen karma kendini hakim sınıfa karşı konumlan- değil. Aile aynı zamanda sermayenin örgütlenmelerden ayrılıp, kendi oto- dırabilirken erkek oldukları için patri- nesiller üzerinden aktarımını ve deva- nom örgütlenmelerimizi yaratıyoruz” yarkaya karşı müdahale etmekten geri mını sağlayan parasal bir kurum, sana diyorlar. Ama kişisel olarak fikrimi durmuyorlar. Bu gerçekten çok ilginç. ‘münasip’ bir Türk olmayı öğreten, söyleyecek olursam; erkekler kapita- Bu yüzden karşı durdukları iktidarın milliyetçi-etnik bir kurum. Bunlar bir- lizme, milliyetçiliğe ve militarizme kesişimsel olduğunu kabul edene ka- likte çalışan ve birbirini şekillendiren karşı çıktıkları gibi patriyarkaya karşı dar, bunun işleyebileceğini düşünmü- şeyler. Dolayısıyla, savunduğum şey, çıkmadıkları sürece dünyanın değişe- yorum çünkü iktidarın tüm kolları bir- bu birlikte işleyen iktidar karşısında ceğine, anti-militarist, demokratik ya biriyle ilişkili. Patriyarka çok derinden bizim de bütünsel bir mücadele yürüt- da kadın merkezli bir yer olabileceği- kapitalizm ve milliyetçilik ile ilişkili. memizin gerekliliği. Bunu nasıl yapa- ne inanmıyorum. Bazı feministler ara- Cynthia bize bu kısa ziyaretinde cağımız ise başka bir mesele. sında bu belki çok popüler bir düşünce zaman ayırdığın için çok teşekkür- Sence kadınlar anti-kapitalizme değil, bilemiyorum. Tüm enerjimizi ler. dair nasıl çalışmalar yürütebilir? yoldaşlarımıza bunu yapmaları için SFK’lı kadınlarla dayanışma Bu noktada sadece İngiltere üze- yardımcı olmaya harcayalım demiyo- ile. Tüm yaptıklarınızı yakından rinden konuşabilirim. İngiltere’de pek rum ama bir şeyler yapmazsak hiçbir takip eden bir feminist olarak çok kadın, sol partiler, sendikalar, sol şey değişmeyecek. Erkekler değişme- ben de benimle görüşme yaptığı- örgütlenmeler içinde yer alıyor ki bun- den dünyanın değişebileceğine inan- nız için çok teşekkür ederim. lar arasında Socialist Workers Party mıyorum. Orta sınıf bir erkek olarak ______________________ (SWP, Sosyalist İşçilerin Partisi) de kapitalizm karşısında politik olarak 1 Orjinalinden kısaltılarak çevrilmiştir. Gö- var. Lakin bu örgütlenmeler içinde orta sınıf pozisyonu almak zorunda rüşmenin ilk bölümü 22. sayıda bulunabi- yer alan erkekler, birkaç istisnai örnek değilsin, babanın parası olsa dahi ta- lir. Ruşen Işık ve Yasemin Akis’e görüşme dışında toplumsal cinsiyet meselesi mamıyla anti-kapitalist olabilirsin. Ya hazırlık sürecindeki destekleri için ve Ezgi üzerine düşünmüyor ve patriyarkaya da beyaz bir erkek olduğun için ille de Sarıtaş’a bizi Cynthia ile buluşturduğu için eleştiri getirmiyor. Bu da bu örgüt- ırkçı olman gerekmiyor, ırkçılık kar- teşekkür ederiz. feminist 9 politika SÖYLEŞİ Şöhret Baltaş’la söyleşi, Annemle Konuşmalar Deneyim çok önemli, kendimizi yalnız hissetmememiz için, bizden önce yürüyenlerin nasıl yürüdüğünü öğrenmek için anlatıyordu. dünya zamanı, küresel sistem, ülkenin Candan Yıldız Sonra, Karen Horney başta olmak özgün koşulları, tekile doğru inersek lk romanım Koşarken Yavaşlar üzere, Jean Baker Miller, Oliva Espin şehir, sınıfsal çevre ve aile… Bunla- İ Gibi, 12 Eylül öncesinden yıllar ve Laura S. Brown gibi isimlerin öncü- rın tümü hepimizi bir yandan birbirine sonrasına uzanan bir kadın arka- lüğünde kurulan feminist terapiden kla- benzemez kılıyor ve öte yandan ortak daşlığını anlatıyordu ve aslında sik psikiyatrinin eril dilini öğrendim. hikâyelerin kahramanları yapıyor. Be- bu yoldan devam etmeye niyetliydim. Şu Hain Kalplerimiz: Kadınlar Erkek- nim annem neden böyle bir kadındı ya Ancak araya annemin hastalığı ve ölü- lere Neden Teslim Olurlar adlı kitabın da ondan farklı bir yola iten neydi diye mü girince, yazmaya başladığım ve sorduğumda verdiğim cevap özel değil, yazarı Rosalind Coward ise, benim de hazırlığını yaptığım kitabı bir yana bı- son derece politik. Bu son derece diya- çok fazla üzerinde düşündüğüm bir ko- raktım ve annemle ben özelinde anne- lektik bir ilişki. Feminizmin bana göre nuyu, erkek toplumun ezdiği kadınların kız ilişkisini yazmadan hiçbir şey ya- bu diyalektiğe çok önemli bir katkısı neden çoğu kez isyanı değil de bu sis- pamayacağıma karar verdim. Duygusal var; sadece ekonomik ve sosyolojik temi taşıyan, aktaran “suç ortakları” ol- bir karardı, ne yazacağımı, sonucun olguların değil, aynı zamanda özel ha- mayı seçtiğini sorguluyordu. Kısacası, ne olacağını bilmiyordum. Ama bunu yatlarımızın da bu diyalektik ilişkinin bütün bu kadınlar, nasıl yürüyeceğimi yazmak zorunda olduğumu hissediyor- bir parçası olduğunu göstererek, erkek bilmediğim o yolu aydınlattılar, bana dum. Tabii, kalemi egemen sistemi ve elime alıp annemi ve dolayısıyla özel san- beni anlatmak, kadın- dığımız her şeyin son ların ortak hikâyesini derece politik olduğu- yansıtmayacağı için nu açığa çıkarıyor. Bu bir yandan özgün anlamda annemizle ilişkimizi yazarken, kurduğumuz ilişkiyi öte yandan bunun patriyarkal kapita- ortak bir kadınlık lizmin içeriğine bak- hikâyesi olabilme- madan çözebilmemiz si için araştırmaya, mümkün değil. okumaya başladım. Kızlar cinsiyet Ancak hayretle fark rollerini ilk annele- ettim ki, Türkçede bu rinden öğreniyor ve konuda yazılmış her- bir biçimiyle anne- hangi bir kitap ya da lerimizin de “kurba- makale bulmak çok nıyız”... Diğer yan- zordu. Anne olma dan ise annelerimiz deneyimini anlatan de “kurban”. Bu yazılar vardı ama döngüyü kırmak ka- anne-kız gerilimine dınları nasıl devrim- dair bir kitap ya da ci kılıyor? makale bulmak çok Bence sistemi zordu. Yabancı kay- temsil edenlere kar- nakları araştırdım, şı çıkmanın iki yolu feminist arkadaşla- var; biri karşı cephe- rım, bu makaleleri be- ye geçip reddetmek, rehberlik ettiler. nim için çevirdiler. Evren Balta Paker diğeri ise karşı tarafı anlayıp kapsaya- Annemle Konuşmalar bir tür ka- imzalı mükemmel annelik yazısından rak başka bir yola girmek. Çoğumuz dınların iç hesaplaşması gibi gö- Adrienne Rich’e ulaştım. Rich annenin gibi ben de önce ilk yolu seçtim ama o rünse de psikolojik bir sürecin yanı esaretinden özgürleşme isteğini “mat- yol aslında devrimcileştirmiyor, sade- rofobi” olarak adlandırıyordu ve be- sıra politik sorgulamaların da oldu- ce sekterleştiriyor, katılaştırıyor. İkinci nim açımdan çok ufuk açıcı bir tespitti. ğu bir çalışma olmuş. Annemizle iliş- yol ise, yani karşımızdakinin de kurban Susan Griffin de annelikle ilgili kafa kimiz neden politik aynı zamanda? olduğunu anlayarak ilerlemek, insanı yormuş bir başka feministti. Judith Ke- Aslında bunun cevabı, feminizmin esnetiyor, daha alçakgönüllü bir duruş gan Gardiner’in “Anne için bir uyanış: o ünlü ve çok önemli tespitinde gizli; kazanıyorsun. Ne kadar reddetsen de, Kadınların romanlarında annenin ölüm özel olan politiktir. Yaşadığımız her şey belli ölçülerde özgürleşsen de eninde döşeği” adlı makalesinde bu konuyu bir yandan bize özgü ve bu anlamda sonunda o döngünün bir parçası oldu- işleyen edebi yapıtları ele alıyordu. biricik olduğu kadar, öte yandan koca- ğunu, toplumsal bir devrim gerçekleş- Marianne Hirsch’in Rich’ten yola çı- man bir zaman ve uzamın bir parçası; medikçe çok büyük iddiaların sönüm- karak yazdığı “Anneler ve Kızlar” adlı lenmeye mahkûm olduğunu anlıyor- yani hem eşsiz ve tekiz hem de her- çalışması, hafızanın nasıl aktarıldığını sun. Bu sanıldığı gibi devrimcilikten kes kadar herkesiz. İçine doğduğumuz 10 feminist politika
Description: