ebook img

es-seyyid osman hulûsi efendi vakfı yayınları PDF

63 Pages·2007·1.52 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview es-seyyid osman hulûsi efendi vakfı yayınları

Dîvân-ý Hulûsî-i Darendevî Darende Tarihi ve Temettuat Defterleri 2 Cilt, 850 sayfa, 2. Baský 1024 Sayfa, 3 Cilt, ES-SEYYÝD OSMAN HULÛSÝ EFENDÝ VAKFI YAYINLARI Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfý, Tanýtým Cd’si Mektûbât-ý Hulûsî-i Darendevî 424 sayfa, Dîvân-ý Hulûsî-i Darendevî’den Seçme Ýlahiler, 90 sayfa, 5. Baský Ýhramcýzâde Ýsmail Hakký Toprak (K.S), 321 sayfa Hulûs-i Kalb Mehmet Emin Ay Þeyh Hâmid-i Veli Minberinden Kültür Armaðaný, Hutbeler, 340 sayfa 405 sayfa Somuncu Baba ve Hulûsi Efendi Kültür Ektinlikleri, 402 sayfa Zaviye Mah. Hacý Hulûsi Efendi Cad. No:71 44700 Darende/Malatya Tel:(422) 615 15 00 w w w . e s h e v . c o m BU SA 8 Gül Neslini Seven Gönüller Ýsmail PALAKOÐLU Somuncu Baba KÜLTÜR-EDEBÝYAT ve ARAÞTIRMA DERGÝSÝ Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfý’nýn Yayýn Organýdýr Ýki Ayda Bir Yayýnlanýr ISSN:1302-0803 YIL:9 SAYI:43 Murat HARMANBAÞI MART - NÝSAN 2003 11 ES-SEYYÝD OSMAN HULÛSÝ EFENDÝ VAKFI ADINA ÝMTÝYAZ SAHÝBÝ A.Þemsettin ATEÞ Dünyayý GENEL YAYIN YÖNETMENÝ Saran A.Tacettin ATEÞ Savaþ YAZI ÝÞLERÝNDEN MESUL MÜDÜR Av. Haki DEMÝR REKLAM ve HALKLA ÝLÝÞKÝLER Ahmet KARACA - Adem KOZANOÐLU Yusuf MUTLU - Ýbrahim GÖKMEÞE Hulusi GÜLSEREN - Ali AYDOÐAN Ali GENCAL - Mehmet ÞEN Nurdal ÞAFAK KAPAK 12 Sultan II.Selim Minyatürü Dia: Hasan Âli GÖKSOY TEKNÝK YAPIM AJANSSSBB / Darende Tel:615 17 55 GRAFÝK - TASARIM Aslan TEKTAÞ YAZIÞMA ADRESÝ XIX Yüzyýlda Zaviye Mah. Hacý Hulûsi Efendi Cad. No:71 Osmanlý 44700 Darende / MALATYA Devleti-ABD Tel:(422) 615 15 00 Fax:(422) 615 28 79 http/www.eshev.com Siyasi Ýliþkileri BASIM-YAYIM-DAÐITIM-PAZARLAMA VÝSAN Ýktisadi Ýþletmesi TEMSÝLCÝLÝKLER DAÐITIM ADANA (322) 457 66 54 ÝZMÝR (535) 616 95 93 KARAPINAR (332) 755 21 11 Yay-Sat AMASYA (358) 218 20 28 ÝSKENDERUN (326) 615 73 56 MALATYA (536) 437 58 50 RENK AYRIM - FÝLM ÇIKIÞ ANKARA (542) 453 79 18 KAYSERÝ (352) 221 00 26 MERSÝN (324) 320 06 11 Bizim Repro (312) 231 26 72 ALANYA (242) 511 11 43 K.MARAÞ (344) 221 98 99 OSMANÝYE (322) 812 78 21 BURSA (224) 254 53 26 ELBÝSTAN (532) 572 50 47 SAKARYA (264) 274 34 38 BASKI ÇAYCUMA (372) 615 19 21 KARABÜK (370) 412 38 23 SAMSUN (362) 431 44 55 Poyraz Ofset (312) 384 19 42 G.ANTEP (342) 234 21 45 KARAMAN (338) 214 57 04 SÝVAS (346) 224 53 08 GÖLCÜK (262) 413 22 67 KONYA (332) 251 83 00 TOKAT (356) 212 24 63 Dergide Yayýnlanan Yazýlardan Yazarlarý DENÝZLÝ (258) 372 11 66 EREÐLÝ (332) 713 01 71 TURHAL (356) 275 80 07 Mesuldür Kaynak Gösterilerek Ýktibas ÝSTANBUL (216) 472 08 92 ILGIN (332) 882 73 64 ZONGULDAK (378) 251 48 31 Edilebilir. Somuncu Baba 2 Mart-Nisan 2003 AYIDA ÝÝÇÇÝÝNNDDEEKKÝÝLLEERR Bir Kutlu Yolculuk 26 Hicret Resul KESENCELÝ Darende Editörden...................................................... Zengibar 4 Baþyazý/ Kalesi Yaþar BAÞ Ýnsanca Yaþamak......................................... 5 Kapak/ Osmanlý Padiþahlarý Hakkýnda Bir Ýslam Hukukçusunun Yerinde Tesbitleri.................. 6 Tasavvuf/ Gül Neslini Seven Gönüller........................... 8 Güncel/ Dünyayý Saran Savaþ................................... 11 Tarih / XIX Yüzyýlda Osmanlý Devleti-ABD Siyasi Ýliþkileri............................................... 12 Edebiyat/ Okumamak Hastalýðýmýz............................... 16 Þiir/ Bizim Ýçin............................................. 18 17 Ýnceleme/ Darende Zengibar Kalesi............................... 18 31 Edebiyat/ Akif’in Bir Þiirinde Hilye-i Saadet Karamsarlýk ve Ümit......................................23 Muhammed HALICI Güncel/ Bir Kutlu Yolculuk Hicret............................... 26 Kur’an Sanat/ Nur Yüzlünün Kaðýda Yansýyan Güzelliði Iþýðýnda Hilye-i Saadet............................................... 31 Yaratýlýþ Tabiattan/ Mucize Aðaç Zeytin.................... ve Kadýn 35 Saðlýk/ Stresin Fazlasý Zarar.....................................36 Altun Silsile/ Hace Kadý Muhammed Zâhid (K.S).............. 38 Þiir / Men Bende-i Kur’an’em........................ 39 Toplum/ Kur’an Iþýðýnda Yaratýlýþ ve Kadýn..................40 Edebiyat/ Þiirimizin Kökeni........................... 43 Edebiyat/ Ýstiklâl Marþý Þairinin Fikret TONTU 59 Çanakkale Destaný......................................... 44 Edebiyat/ Ispanaklý Ekmek 40 Ey Veli Nimetim Ey Câným Baba................... 46 Makale/ Edebiyatýmýzda Bahar...................................50 Hatýra/ Hatýra Fotoðraflarý ile Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi.................... 52 Hanýmlara Özel / Evlilikte Saygý-Sevgi Dengesi.......................53 Hikaye/ Sýdýka SARI Halis, Orhan ve Ziya...................................... 56 Tomurcuklar/ Somuncu Baba 3 Mart-Nisan 2003 EEDDÝÝTTÖÖRRDDEENN Aziz Okuyucular, Dergimizin bu sayýsýnda yine sizlerle olmanýn hazzýný yaþý- yoruz. Duygu ve düþüncelerimizi sizlerle paylaþýyor, kültür ve edebiyat alanýnda yeni araþtýrmalar, makaleler ve þiirler neþret- meye devam ediyoruz. Dergimiz hakkýnda bu defa bir okuyucu- muzun duygu ve düþüncelerini bu satýrlarda sizlerle paylaþacaðým. Ýstanbul'dan bize mektup gönderen Emrehan Öztürk isimli okuyu- cumuz mektubunda þunlarý yazmýþ; "Bir gün çok saygý duyduðum edebiyat öðretmeni olan komþumuza; "Okuyabileceðim birkaç dergi adý söyleyebilir misiniz?" diye sormuþtum da; bir müddet düþündükten sonra acý acý gülümsemiþti. Bu acý gülümsemeye anlam verememiþtim. Demek ki bana bir çýrpýda düþünmeden tavsiye edebileceði bir dergi yoktu. Aslýnda bir yýðýn dergi vardý ama, komþumuz benim ne aradýðýmý çok iyi biliyordu. Hemen cevap vermemesinin sebe- bi belki de buydu. Ben dergi istiyordum günlük basit politikadan uzak. Ben dergi istiyordum ahlâk kurallarýna baðlý. Ben dergi istiyordum; millî-dînî deðerlere saygýlý, saygýlý deðil vurgun! Ben dergi istiyor- dum; kültür deðerlerimizi, tasavvufî kýymetlerimizi öðretecek, yoluma ýþýk tutacak, yarama neþter vuracak. Ben dergi istiyordum; Allah dostlarýný tanýtacak, gönül sultanlarýný anlatacak, gerçek bir dergi. Aradan birkaç gün geçti, edebiyatçý komþumuz elinde birkaç dergi ile bize geldi. ‘Dergi çok ama, bunlarý tavsiye edebilirim’ dedi. Okudum inceledim ve buldum. Elimde Somuncu Baba Dergisi'nin bir sayýsý vardý. Ýçinde hep aradýðým þeyler vardý. Artýk þimdi mutluyum. Derhal abone oldum. Her sayýsýný seve seve okuyorum. Arkadaþlarýma, komþularýmýza okutuyorum, gazete ve dergi bayiilerinden alabileceklerini hatýrlatýyorum. Ýnternet vasý- tasýyla ulaþabileceklerini anlatýyorum. Sevinerek belirteyim ki en yakýn arkadaþým o þimdi. Evet þimdi aradýðýmý bulduðum için mut- luyum." Kýymetli dergi dostlarý; bizler ekip olarak güzel þeyler yapa- bilmek için gece-gündüz demeden çalýþýyor, elinizdeki bu dergiyi hazýrlýyor, sizlere ulaþtýrýyoruz. Her geçen gün okuyucu kitlemiz, abone sayýmýz artýyor. Bu arada edebiyat ve kültür dünyamýzýn âþina isimleri, yeni yazarlarýmýz var. Umarým severek ve beðe- nerek okuyacaksýnýz. Hoþça ve dostça kalýn... A.Tacettin Ateþ Somuncu Baba 4 Mart-Nisan 2003 BBAAÞÞYYAAZZII Ýnsanca Yaþamak Bir savaþ çýðlýðý sardý dört yaný. Ýnsanlar, çaðýn Celâl-zâde Mustafa Efendi, Selim-nâme adlý eserinde tehlikeli âletlerinin yaðdýrdýðý bombalarla yanýyor, cihan padiþahý Þanlý Yavuz'dan þöyle bahsediyor; evler yýkýlýyor, ma'mur þehirler vîran oluyor. Hakkýn “...Dileði iyi olmak olup, iyi adý caný gibi severdi. hâkim olduðu deðil, güç ve kuvvetin hükmettiði bir Korkusuz kimseleri beðenir, iyilik, kapýsýna kul asýrda, insanlýk kendi yaptýðýndan utanýyor. Anasýz- olurdu. babasýz kalan bebeklerin, yürekleri yakan feryatlarý Olgun kimselere iltifat eder. Bilgisiz kimselerde gökkubbeyi inletiyor. Ýþte bu tür, sözde medenî(!) kaçardý. ülkelerin çýkar kavgalarý arasýnda, Anadolu toprak- Mal, mülk ve cevherin onun yanýnda hiçbir larýnda biz de gönül burkan, içimizi kan aðlatan man- deðeri yoktu. Bütün âleme hükümdâr olmaktansa zarayý seyrediyoruz. Belki de bir an kendimizi bu zavallý bir gönlü, gamdan kurtarmayý tercih ederdi. ateþin içinde bulacaðýz, o da belli deðil. Teknolojik Þahsiyetsiz kimselere iltifat, kadýn tipli erkeklere hüsn- geliþmelerin insanlarýn öldürülmesi için bu kadar hun- i nazar onun yanýnda kanla beraber, soysuz ve mayasý harca kullanýlmasý ne kadar acý deðil mi? bozuk, cimri bir þahsa hizmet etmek, onca büyük günah Oysa bizim ecdâdýmýz âleme Allah'ýn nizamýný ve en kötü bir derecede idi. Her hizmete liyâkat göster- yayma gayreti ile muharebe meydanlarýnda bile mekte pehlivan, nükteden, cahillerle konuþmaktan adâleti, insafý elden býrakmamýþlardý. Þanlý Osmanlý uzak, þaný yüce bilgili bir padiþahtý. Sultanlarý Ýslâm'dan aldýðý kuvvet ve kudretle bütün O, olgunluk ve marifet ülkesinin þâhý, ve fazilet ve dünyaya hürriyet düzenini kurarken, bu gün vahþi bir güzellikler memleketlerinin þehinþahý, ayýn külâhýna saldýrýnýn merkezinde bulunanlar, insanlýktan habersiz, baþ eðmezdi ve tac ve tahttan âr ederdi. Halifelik kaf- dünya ile irtibatý olmayan, insan eti yiyen bir topluluk taný, saðlýklý uzun boylarýna lâyýkýyla varis olmuþken, olarak yaþýyorlardý. Batýlý zihniyetle Doðu'yu beðen- fakirlere yaraþýr elbise ve kisveler seçip, atlas ve altýn meyen o zümreler; Doðu medeniyetinin etkisiyle, der- yaldýzlý, ipekli sýrmalý ve gösteriþlere önem vermezdi. me-çatma bir topluluktan birleþik devlet hüviyetini Þerefli cisimleri þekillenmiþ ruh, yüce beden kalýbý baþ- kazandý. tan ayaða zaferler hazinesi idi. Yemeye ve uyumaya Bütün dünyaya örnek bir hayat nizamý, örnek bir düþkün deðildi. Akþam sabah gayretleri insanî olgun- medeniyet, örnek bir devlet düzeni ile hükmeden ced- luðu kazanmak, gece gündüz çalýþýp çabalamalarý dimiz asýrlar boyu bütün insanlýða hizmeti tahakküm mukaddes iyi iþleri tamamlamaya idi. Hoþ gönülleri esasýna göre deðil, hizmet esasýna göre tesis etmiþti. kalb köþklerine iyilik ve ihsan ýþýðýný eriþtirmeye, Bu gün çeþitli devletlerin baþýnda bulunan insan- sabahtan akþama kadar, parlak güneþ gibi aydýnlatan larýn acýmasýz ve insanlýktan nasipsiz bir þekilde, baþka gönülleri ýþýk saçan nur idi..." milletlerin ellerindeki kaynaklarý alarak, onlara zul- Þimdi bu satýrlarý okuduktan sonra diyoruz ki, metmek için yarýþ halinde olduklarýný görünce, þanlý Dünyayý yönetmeye kalkýþanlarýn bu öðütlerden insan- mâzimizi hatýrlýyor, bir kez daha hatýrlatmada fayda lýk dersi almalarý gerekir. Bu kültür birikimi insanca görüyoruz. Doðu kültürünü beðenmeyenler, þimdi yaþamak isteyen, insana deðer veren tüm toplumlarýn Doðu ve Orta Doðu için savaþlar yapýyor, sinsi planlar ihtiyacýna cevap verecek kültür birikimidir, insanlýðýn kuruyorlar. Üç kýtaya âdaletle hükmeden Osmanlý Sul- tanlarýnýn hayatýný, onlarýn nasýl devlet idare ettiklerini kurtuluþ reçetesidir. Yoksa, kurtuluþu zulme ve men- iyice okumalý, gönüllerimize nakþetmeliyiz diyorum. faate dayalý, insan haklarýný yok edece bir kýsým batýlý Çünkü buna içinde olduðumuz bu asýrda çok ihtiyaç zihniyetin köhne kalýplarý içerisinde aramak, kayýptan vardýr. Bizim devlet adamlarýmýz ve baþka devletlerin baþka bir þey deðildir. Tüm insanlýða zulümdür. yönetiminde olanlarýn bu hakikatlere çok ihtiyacý var. Ýnsanca yaþamak hakký, insanlarýn en temel Çünkü, "ilim müslümanýn yitiðidir", onu nerede bulur- hakkýdýr. Bu hak da ancak, insanlarýn çoðunluðunun sa oradan alýr. güzel deðerler etrafýnda birleþmesiyle mümkündür. Dergimizin kapaðýnda minyatürü bulunan Sultan II. Selim'in dedesi Yavuz Sultan Selim Han'ý anlatan A.Þemsettin Ateþ Somuncu Baba 5 Mart-Nisan 2003 AARRAAÞÞTTIIRRMMAA Osmanlý Padiþahlarý Hakkýnda Bir Ýslam Hukukçusunun Yerinde Tesbitleri Prof.Dr.Ahmet AKGÜNDÜZ II- OOssmmaannllýý PPaaddiiþþaahhllaarrýý vvee TTaahhssiissaatt Ýslamýn emrine raðmen iktidardaki idareciler KKaabblliinnddeenn VVaakkýýffllaarr MMüünnaakkaaþþaassýý tarafýndan söz konusu gelirler harcanmazsa Bilen bilmeyen herkes, Osmanlý padi- veya suistimal edilirse, bu hizmetler nasýl þahlarý ve onlarýn tasarruflarý hakkýnda yürüyecektir? Ýþte bu sorunun cevabý, Ey- konuþmaktadýrlar. Halbuki inceleyenler; çok yubilerin deðerli devlet adamlarýndan Nured- iyi öðrenmiþlerdir ve inceleyecek olanlar da din Eþ-Þehid ve Selahaddin Eyyûbî tarafýn- çok iyi öðreneceklerdir ki, Osmanlý padiþah- dan, Ýslam hukukçularýna dayanýlarak bu- larý, býrakýnýz, bütün Ýslam hukukçularýnýn lunmuþtur. Buna göre, haracî arazi denen ittifak ettiði þer'î bir meselede, ihtilaflý olan arazi çeþitlerinin devlet hazinesine ait olan içtihâdî bir meselede dahi Ýslam hukukçu- gelirleri, daha sonraki iktidarlar tarafýndan larýndan fetva ve müsâ'ade almadan hiç bir maksadýndan saptýrýlmamasý için, devletin tasarruf yapmamaya gayret göstermiþlerdir. devam ve bekâsýnýn sebebi olan hastahane, Þahsî hayatlarýndaki bazý günahlarý ile Ýsla- medrese ve benzeri hayýr hizmetlerine, vakýf ma ve onun hükümlerine karþý olan onlarýn adýyla tahsis edilebilecektir. Sadece devlet samimiyetlerini birbirine karýþtýrmamak icab reisinin veya onun izniyle diðer yetkililerin etmektedir. Herhalde Osmanlý padiþah- yapabileceði bu vakýf tahsisler sayesinde, larýnýn masum olduklarýný iddia eden kimse mezkûr kamu hizmetleri, kesilmeden ve ikti- yoktur. Þimdi ihtilaflý olan bir þer'î meseleyi dar deðiþikliklerinden etkilenmeden devam önce özetleyecek, sonra da Osmanlý padi- edecektir.1 þahlarýnýn bu mesele karþýsýndaki tutumlarý Ýþte Osmanlý padiþahlarý da, özellikle hakkýnda, Mýsýrlý büyük Hanefi Hukukçusu yeni fethedilen arazileri mîrî arazi ilan ve Mecelle'nin kaynaklarýndan olan El-Eþbâh etmiþlerdir. Mîrî arazi bir mânada, mahiyet Ven-Nezâir'in þerhini yazan Hamevî'nin be- itibariyle haracî arazi demektir. Bu araziler- yânlarýný aktaracaðýz. den devlete ait olan gelirleri, tahsisat kabilin- Osmanlý padiþahlarý, hastahaneler, mes- den vakýflar adýyla hayýr hizmetlerine tahsis citler, köprüler, âlimler, kadýlar ve benzeri etmiþlerdir. Dünyanýn ilk üniversitelerinden kamu yararý bulunan âmme hizmetlerini Ýs- olan Fâtih Ünivesitesi'nin gelir kaynaklarý bu lam hukukuçularýndan aldýklarý fetvalara çeþit vakýflar olduðu gibi, Muhteþem Kanû- dayanarak, devlete ait bir kýsým gelirleri bu nî'nin Süleymaniye Üniversitesi'nin gelir- tip hayýr cihetlerine vakýf adýyla tahsis ede- lerinin çoðu da bu çeþit vakýflardýr. rek yürütmüþlerdir. Ýslam hukukuna göre IIII- HHaammeevvii''nniinn OOssmmaannllýý PPaaddiiþþaahhllaarrýý ÝÝllee haracî arazi denen bir arazi çeþidinin gelir- AAllââkkaallýý ÖÖnneemmllii TTeessbbiittii leri, beyt'ül-mal'il-harâc adýyla anýlan bütçe Zenbilli Ali Efendi baþta olmak üzere, faslýnda toplanýr. Bu fonda toplanan gelirler, bazý Ýslam hukukçularý bu çeþit vakýflarýn biraz önce saydýðýmýz kamu hizmetlerine meþrûiyet dayanaðý hakkýnda tartýþmalar harcanýr. Ancak eðitim hizmetleri, saðlýk yapmaya baþlayýnca, bunlara Büyük Hanefi hizmetleri ve sosyal hizmetler gibi hayýr Hukukçusu Seyyid Ahmed Hamevî de cihetlerinden olan bu kamu hizmetlerine, katýlmýþtýr. II. Selim devrinde Mýsýr'da yaþa- Somuncu Baba 6 Mart-Nisan 2003 yan bu âlimin, Osmanlý padiþahlarýnýn önemli ta- sarruflarýndan olan bu vakýflar hakkýnda yazmýþ olduðu "El-Es'ilet'ül-Ha- nefiyye Bil-Ecvibet'il-Ha- meviyye"2 adlý eserinde bakýnýz neler diyor: "Þafiî hukukçusu Ýbn-i Ebi Asrûn, tahsisat kabilinden vakýflara fetva vermiþtir. Buna zamanýn- daki Malikî, Hanbelî ve Hanefî hukukçularý da muvafakat etmiþtir. Bu- nun üzerine Eyyubî dev- let adamý Nureddin Eþ- Þehîd, beytülmala ait ara- ziden bir çoðunu, Þam'da hayýr cihetlerine vakýf yo- luyla tahsis etmiþtir. Sela- haddin Eyyubî de, Ku- düs, Þam ve Mýsýr'da bu tür çok vakýflar yap- mýþlardýr. Bunlara daha sonra gelen Türk ve Çerkez Sultanlarý tabi ol- muþlardýr. Nihâyet salta- nat ve devlet, ZAMANIN EN ÂDÝL HÜKÜMDAR- LARI OLAN OSMANLI PADÝÞAHLARINA geç- miþtir. OSMANLI PADÝ- ÞAHLARI, EHL-Ý KEÞÝF VE ÝRFANIN KÝTAPLA- RINDA SAHABEDEN Sultan II. Selim* SONRA EN ÂDÝL HÜ- larýnýn görüþleri istikâmetinde bunlarýn iptal KÜMDARLAR olarak vasýflandýrýlmýþlardýr. edilmesi fikrini ileri sürmüþlerdir. Böyle bir Daha sonra Sultanýmýzýn dedesi Yavuz teklifi reddetmekle kalmayan Yavuz Sultan Selim, Mýsýr'ý fethetmiþ ve Hz. Yusuf'un Selim, onlarý ayýpladýðý gibi görevlerinden de koltuðuna oturmuþtur. Beytül-mallara ve uzaklaþtýrmýþ ve þu tarihî cevabýný yapýþtýr- gelir durumlarýna nazar eylemiþ ve beytül- mýþtýr: "Bunlar, bizden öncekilerin yaptýklarý mala ait gelirlerin üçte ikisinin cami, med- hayrattýr. Bizden öncekilerin hayratýný azalt- rese ve tekke gibi hayýr cihetlerine yukarýda mak deðil, çoðaltmak bize yakýþýr."3 bahsedilen yolla vakfedildiðini görmüþtür. DÝPNOTLAR Devlet hazinesine üçte biri kalmýþ durum- [1] Akgündüz, Ahmet, Vakýf Müessesi, 438 vd. dadýr. Bazý vezirleri, hazineye ait mallarýn [2] Tek nüshasý, Süleymaniye Kütüphanesi, Esad Efendi, No: 1152, Vrk. üçte birinin hayýr cihetlerine vakýf olmasýný 129/a-131/b. [3] Süleymaniye, Esad Efendi, No: 1152, Vrk. 131/a. çok görmüþ ve bir kýsým Ýslam hukukçu- * Sultan II. Selim Topkapý Sarayý Müzesi Kütüphanesi H.1321 Somuncu Baba 7 Mart-Nisan 2003 TTAASSAAVVVVUUFF Gül Neslini Seven Gönüller Ýsmail PALAKOÐLU Ýslam ttarihinde HHz. HHasan Ev halký anlamýna gelen Ehl-i Beyt terkibi ev sahibi ile onun eþini, çocuklarýný, torunlarýný ve yakýn (r.a) nneslinden ggelenlere akrabalarýný kapsamýna alýr. Cahiliyye devri Arap "Þerif", HHz. HHüseyin ((r.a) toplumunda kabilenin hakim ailesini ifade eden Ehl-i Beyt tabiri, Ýslami dönemden itibaren günü- soyundan ggelenlere müze kadar sadece Hz. Peygamber (s.a.s)'in ailesi ve "Seyyid"adý vverilmiþ, kkendi- soyu manasýna gelen bir terim olmuþtur. Kur'an-ý Kerim'de ehl ve beyt kelimeleri bir çok lerine hhürmet vve mmuhabbet ayette geçer. Bu ayetlerden anlaþýldýðýna göre ehl göstermek HHz. PPeygamber "sahip, taraftar" gibi sözlük anlamlardan baþka "ayný mekaný paylaþanlar; bir dine yahut peygambere inanan- (s.a.s)’i ssevmenin bbir tteza- lar; zevce"; beyt de" "ev, Allah'ýn evi (cami)" ve "aile" hürü kkabul eedilmiþ, hhalk manalarýnda kullanýlmýþtýr. "Ehl-i Beyt" terkibi ise, üç ayette geçmektedir. Bunlarýn birinde Hz. Ýbrahim (a.s)’ arasýnda ttanýnmalarý iiçin in,1 birinde Hz Musa (a.s)’nýn,2 birinde de Hz. Peygam- berin (s.a.v)’in Ehl-i Beyti zikredilmiþtir. farklý kkýyafetlerle ddolaþ- "Ey Peygamber hanýmlarý, evlerinizde oturun; malarý ssaðlanmýþtýr. ÝÝsim- eski cahiliyedeki gibi açýlýp saçýlmayýn; namazý kýlýn, zekatý verin, Allah'a ve peygambere itaat e- leri, þþecereleri vve aahlâki din. Ey Peygamberin ev halký, Allah sizden kusu- durumlarýný ttespit eeden ru giderip sizi tertemiz yapmak ister.”3 Resulullah (s.a.s)’ýn eþlerinin diðer bir deyimle mü'minlerin anne- teþkilatlar kkurulmuþtur. lerinin ev halkýndan olduðu bu ayetten anlaþýlmaktadýr. Somuncu Baba 8 Mart-Nisan 2003 Ayette, "Ey ev halký" ifadesiyle 2- Söz konusu ayet Hz. "Ey Peygamber hanýmlarý, onlar kasdedilmektedir. Çünkü Peygamber (s.a.s)’in haným- evlerinizde oturun; eski ayetin baþýnda "Ey Peygam- larýna hitap ettiðine göre Ehl-i berin hanýmlarý" hitabý vardýr.4 cahiliyedeki gibi açýlýp saçýl- Beyt'ten öncelikle onlar anlaþýl- Bu terim, bir zâtýn hanýmlarýný mayýn; namazý kýlýn, zekatý makla birlikte, müzekker zamiri ve çocuklarýný kapsamaktadýr. verin, Allah'a ve peygambere itaat kullanmak suretiyle Ehl-i Ýbn Abbas, Urve b. Zübeyr ve Beyt'in Hz. Peygamber (s.a,s)’ edin. Ey Peygamberin ev halký, Ýkrime bu ayetteki ehlü'l-beyt in bütün çocuklarýný, kadýn Allah sizden kusuru giderip sizi lafzýndan Hz. Peygamber erkek bütün torunlarýný, hatta (s.a.s)’in hanýmlarýnýn kastedil- tertemiz yapmak ister.” bütün akrabalarýný yani Beni diðini söylemiþlerdir. Hz. Pey- Ahzab, 33 Haþim'i kapsamýna alacak þe- gamber (s.a.s)’in Ehl-i Beytine kilde geniþ bir muhtevaya sahip bulunduðu ileri kimlerin dahil olduðu meselesinde farklý görüþler sürülmüþtür. Ehl-i Beyt bu derece geniþ kapsamlý mevcuttur. Bazý rivayetlere göre Resul-i Ekrem olduðunu bildiren rivayetlerin varlýðý da bunu (s.a.s), Hz Zeyneb (r.a) ile evlendiði gün baþta Hz. iþaret etmekte, örfen de Ehl-i Beyt bu manada Aiþe (r.a) olmak üzere bütün hanýmlarýnýn anlaþýlmaktadýr. Ehl-i Sünnet alimlerinin çoðun- odalarýný dolaþmýþ, her birine "Allah'ýn selamý luðu bu görüþtedir.10 üzerinize olsun ey Ehl-i Beyt!" diye hitap etmiþ ve Ehli Sünet alimlerine göre Ehl-i Beyt men- onlarýn Ehl-i Beyt'in asýl mensuplarý olduðunu suplarý Hz. Peygamber (s.a.s)’in neslinden gelmek vurgulamýþtýr.5 Diðer bazý rivayetlere göre ise Ehl-i þerefini taþýmakla birlikte hiçbir zaman hata ve Beyt'e iliþkin ayet6 Hz. Peygamber (s.a.s) haným- günah iþlemekten korunmuþ deðillerdir. larýndan Ümü Seleme (r.a)’nin odasýnda iken Ýslam tarihinde Hz. Hasan (r.a) neslinden nazil olmuþ, Resulullah (s.a.v) da orada bulunan gelenlere "Þerif" Hz. Hüseyin (r.a) Soyundan ge- veya sonradan gelen Hz. Ali (k.v), Hz. Fatýma (r.a) lenlere "Seyyid"adý verilmiþ, kendilerine hürmet Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (r.a)’i abasýnýn altýna ve muhabbet göstermek Hz. Peygamber (s.a.s)’i alarak "Allah'ým bunlar benim Ehl-i Beyt'imdir, sevmenin bir tezahürü kabul edilmiþ, halk arasýn- onlarý günahlardan temizle!" diye dua etmiþtir. da tanýnmalarý için farklý kýyafetlerle dolaþmalarý Bunun üzerine Ümmü Seleme (r.a) kendisini Ehl- saðlanmýþtýr. Ýsimleri, þecereleri ve ahlâki durum- i Beyt'ten olup olmadýðýný sormuþ, Peygamberimiz larýný tespit eden teþkilatlar kurulmuþtur.11 (s.a.s) ona, "Sen zaten kendi yerindesin, sen hayýr Ýþte Hulusi Efendi de, bu pak soydan hem üzeresin" þeklinde cevap vermiþtir.7 Diðer bir anne hem de baba tarafýndan iki koldan da telakkiye göre sadaka almalarý haram kýlýnan Ebu gelmesi sebebi ile Ehl-i Beyt'ten bir Seyyid olmasý, Talib, Akil, Cafer ve Abbas (r.a) ýn ailesine men- ayrýca da Ehl-i Beyt'e duyduðu sevgi ve saygýsý ile sup olarak yanýnda Abdullah b. Mes'ud ile Salman'ý Farisi (r.a) gibi sahabilerde Ehl-i Beyt’e takdire þâyandýr. dahildir.8 Hulusi Efendi, Ehl-i Beyti güle benzetmiþ ve Ehl-i Sünnet alimlerinin Ehl-i Beyt kapsamý- kendisinin de oraya Altýn Silsile olarak adlan- na dahil olanlara iliþkin görüþlerini iki noktada dýrdýðý, bir yolla baðlý olduðunu þu þiiriyle beyan toplamak mümkündür. etmiþtir; 1- Ehl-i Beyt kapsamýna sadece Hz. Peygam- "Hulusi sulbümüz el-hak ber (s.a.s) hanýmlarý dahildir. Zira Ýbn Abbas'tan Resul'ün âline mülhak (r.a) nakledildiðine göre Ehl-i Beyt ayeti onlar Altun silsilenin mutlak hakkýnda nazil olmuþtur Hep kavmi kardaþý güldür."12 Nitekim ayetin öncesiyle sonrasýnda Pey- diyerek, Resulün âline nesep yoluyla baðlý gamber (s.a.s) hanýmlarýna hitap edilmekte ve olmasýný, o altýn silsilenin bir halkasý olmasýný ifti- sadece onlarla ilgili bazý ilahi emirlerden bahse- harla dile getirip, Seyyidlerin tümünü (akraba) o dilmektedir.9 gül neslin bir parçasý olduðunu ifade etmiþtir. Resulün âline buðzun Resulullah'a buðzundur, Resulullah'a buðzun Allah'a buðzundur. Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi (K.S) Somuncu Baba 9 Mart-Nisan 2003 Fotoðraf: KERBELÂ - Fatih Pýnar / Atlas Bir baþka þiirinde ise; rastlamak mümkündür.15 Biz konu ile alâkalý bun- Bülbül gibi gülzârýna ol gamze-i sehhârýna larý naklediyoruz. Ayrýca konuya Mektubat'ýnda Kurbaným her etvârýna bakmam cihânýn vârýna da oldukça yer vermiþ olup örnek olmasý açýsýn- Bir gün gelip bakmadýnýz Âl-i Resulün zârýna dan bunlardan bir tanesini naklediyoruz. Ey hâk! Tinet-i pakýn þol nurdandýr ki, zübdei Derdiyle giryân olduðum aþkýyla nâlân olduðum mahlukatýn sulb-i pakinden intikal etmiþ ve ol Hal-i periþân olduðum hep olduðum pazârýna mefhar-ý dü- cihanýn silsile-i miracýna imtisal etmiþ Bir gün gelip bakmadýnýz Âl-i Resulün zârýna.13 ve cevher-i ruh-i pur-fütuhunun ol tariki tutup ve ol harem-sarayýn kapýsýna kurbanlýða baþ koyup diye devam eden þiirinde ise, "Bir evladý Resul kesb-i nakdi visal etmiþ. Bu kemale þol sözler þahit olan, Hulûsi bir çok sýkýntýlara katlandý, zorluklar- leter ki hakkýnýzda ol þahid-i adil ve ol arif-i kamil, (hiyaru ümmeti ihibbaühüm) hadis-i þerifiyle iþa- la karþý karþýya kaldý. Gül için gül yüzlü için ret buyurup Hatib Efendi Ýhvan-ý kirâm arasýnda dertlere düþtü. Ancak bunu takdir edemeyen eshab-ý güzinin güzidelerinden Cenab-ý Ömer'e vefasýzlar bir gün bu durumlarla ilgilenmedi. Yarýn (r.a) benzer” diye tebþir buyurmuþlardýr.16 huzur-ý mahþerde Allah Resul’ü Ehl-i Beyt'ine yapýlan haksýzlýklarý ve insanlarýn ilgisizliðini, DÝPNOTLAR Er Razi, c, XXV., s.209; Ýlahi Zahir, hürmetsizliðini elbetteki soracaktýr. Sizler o zaman 1-Hud, 11/73 s.19 2-Kasas, 28/12 ne yapacaksýnýz?" ifadeleri ile de Ehl-i Beyt'e 11-T.D.V.,Ýslam Ansiklopedisi, c.II., 4-Mevdudi, Tefhim'ü-l Kur'an terc., s.304. sahip çýkýlmasý gerektiði hususunu belirtmiþtir. Ýstanbul 1983, c.IV., s.370 12-Ateþ, Hulusi, Divan, c.I., s.101 5-Buhari, Tefsir, 33/8 Buna benzer bir baþka beyitte ise, 6-Ahzab 33/33 13-A.g.e., c.I., ss.300-301 14-A.g.e. c. I., s. 448 Resulün âline buðzun Resulullah'a buðzundur, 7-Tirmizi, Menakýb,31. 15-Bkz. A.g.e., c.I, ss. 134,380,c.II., 8-Buhari, 'Feza'ilü'l- Ashab' 27, ss.71,142 Resulullah'a buðzun Allah'a buðzundur.14 Müslim, Faza'ilü'l- Sahabe, 37; 16-Ateþ, Hulusi, Mektubat, 63. buyurarak Ehl-i Beyt’e yapýlan buðzun ve Tirmizi, Zekat 25, Ýbn Hiþam, c.III., Mektup. S.173-174. Ayrýca. Bkz. s.224. A.g.e., 66.Mektup, s.177; kötülüðün, Resul’e ve Allah'a yapýldýðýna dikkat 9-Ýbn'l-cevzi, c.II, s.381, Þevbani, 13.Mektup,s.39; 37.Mektup,s.100; 42. çekmiþtir. Bu konuda Divanýnda birçok beyite cIV.,ss278-279 Mektup; ss.117-118; 48. Mektup, 10-Maturidi, c.II; vr.584 a; Fahreddin s.135;56.Mektup, s.155. Somuncu Baba10Mart-Nisan 2003

Description:
Poyraz Ofset (312) 384 19 42. Dergide . metmek için yarış halinde olduklarını görünce, şanlı .. 1823`te, Birleşik Devletler İzmir ticarî temsilcisi olan . XIX. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı-Amerikan Hayat dağ gibi, inan ki.
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.