TÜRKİYE İÇİN SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELE ÖNERİLERİ Prof Dr. A. Erinç Yeldan Bilkent Üniversitesi Yerküremizin yüzey ısısı artıyor…. 2 °C patikasına ulaşmak için daha kararlı teknolojik inovasyon, yatırımlar & kurumsal tasarımlar gerekiyor COP21 – Paris Sonrası Gezegenimiz 40 Trend post-COP 21 36 Energy efficiency 32 Fuel & technology switching in end-uses t 28 17.9 Gt Renewables G Nuclear 24 CCS 2 °C Scenario Other 20 16 2010 2015 2020 2025 2030 2035 2040 Türkiye’de Durum Türkiye’nin toplam sera gazı emisyonları 1990-2014 arasında %114 arttı ve 468 Mton CO2e’ye ulaştı. Kişi başına düşen sera gazı emisyonları (CO2 eşdeğeri) ise %55 arttı ve 6.1 ton oldu . 500.0(cid:9) Türkiye’nin Sektörel Sera Gazı Emisyonları 1990-2014 (milyon ton CO2 eşdeğeri.) 450.0(cid:9) Hanehalkı Atık Tarımsal Prosesler Sınai Prosesler Enerji 400.0(cid:9) 350.0(cid:9) 300.0(cid:9) 250.0(cid:9) 200.0(cid:9) 150.0(cid:9) 100.0(cid:9) 50.0(cid:9) 0.0(cid:9) 1990(cid:9)1991(cid:9)1992(cid:9)1993(cid:9)1994(cid:9)1995(cid:9)1996(cid:9)1997(cid:9)1998(cid:9)1999(cid:9)2000(cid:9)2001(cid:9)2002(cid:9)2003(cid:9)2004(cid:9)2005(cid:9)2006(cid:9)2007(cid:9)2008(cid:9)2009(cid:9)2010(cid:9)2011(cid:9)2012(cid:9)2013(cid:9)2014(cid:9) TÜRKİYE İÇİN DÜŞÜK KARBONLU KALKINMA YOLLARI VE ÖNCELİKLERİ Türkiye’nin Karbon Patikası: Gözlemler Türkiye’de CO2 eşdeğeri sera gazı emisyonlarındaki artış ile GSYH büyümesi arasında çok yakın bir ilişki var; OECD ülkelerinde gözlenen ayrışma henüz gerçekleşmiş değil. GSYH ve Sera Gazı Emisyonlarındaki Değişimler Macroeconomics of Climate Change in a Dualistic Economy Sevil Acar, Ebru Voyvoda, Erinç Yeldan Türkiye; Bölgesel olarak farklılıklar gösteren bir ülke • sanayinin yapısı • işgücünün özellikleri ve çalışma koşulları • enerji talebi • enerji arzı Bölgesel kalkınma politikalarının çevre etkisi (örneğin; politikaların iklim değişikliğine uyum / azaltım yönü eksik) Diğer gelişmekte olan ülkelerle benzerlikler var – ama daha iyi bir iklim politikası yürütülebilir (INDC, vs.) Özetle; kalkınma nasıl bölgesel olarak düşünülüyorsa enerji ve çevre politikaları da bölgesel / yerel olarak planlanmalı. Dualité kavramı Türkiye, gelişmekte olan ve yükselen bir piyasa ekonomisi olarak ikili bir yapı (dualité) sergilemektedir. • bir yanda yüksek gelire ulaşma yolunda “orta/yüksek gelirli Türkiye” • diğer yanda yoksulluk tuzağından çıkış ve ivmelenme arayışı içinde bulunan “yoksul Türkiye” bu ikili yapının ana unsurlarını oluşturmaktadır. Sürekli olarak birbirini besleyen ve “yoksul Türkiye’yi” kalıcı olarak yoksulluk tuzağına hapseden söz konusu dualité, Türkiye bütününde bir yandan bölgesel eşitsizlik ve parçalanmış / enformalleştirilmiş bir sanayi ve işgücü yapısı yaratırken, bir yandan da çevresel tahribat ve iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik politikaların etkin olamamasına yol açmaktadır. “Yüksek gelirli Türkiye”, vergi yükleri ve çevresel denetim yükümlülüklerinden kaynaklanan maliyetlerini “yoksul Türkiye”ye kaydırarak, yoksulluğun ve enformalleşmenin yeniden üretildiği çarpık bir kentleşme ve istikrarsız bir büyüme süreci yaratmaktadır. Bu çalışmanın odak noktasını , Türkiye ekonomisindeki ikili yapı ve dinamikleri göz önünde bulundurularak kurgulanan bölgesel ve dinamik nitelikli bir genel denge modeli aracılığıyla, ulusal ekonominin bütününü gözeten makroekonomik kalkınma politikalarını bölgesel düzeyde tasarlayan ve iklim değişikliği ile mücadeleyi amaçlayan politikaların analizi oluşturmaktadır.
Description: