DURU / Uyum Zorluklarını Yordamada Yalnızlık, Sosyal Destek ve Sosyal Bağlılık Arasındaki... • 1113 Dönüşümcü Okul Liderliği ile Etik İklim Arasındaki İlişki Mesut SAĞNAK* Öz Bu araştırma, dönüşümcü okul liderliği ile etik iklim arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaç- lamıştır. Araştırmanın örneklemini, 2008-2009 eğitim-öğretim yılında Niğde ilinde bu- lunan 50 ilköğretim okulunda çalışan 764 öğretmen oluşturmuştur. Araştırmada iki fark- lı ölçme aracı kullanılmıştır. Okul müdürlerinin dönüşümcü liderlik stilini belirlemek için Leithwood ve Jantzi (1991) tarafından geliştirilen okul müdürlerinin liderlik stili envan- teri; etik iklimi belirlemek için Victor ve Cullen (1988) tarafından geliştirilen Etik İklim Anketi kullanılmıştır. Verilerin analizinde, Pearson momentler çarpım korelasyonu ve ba- sit doğrusal regresyon analizi teknikleri kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, okul müdürlerinin dönüşümcü liderlik boyutlarından grup amaçlarını geliştirme davranışları- nı en çok, yüksek beklentilere sahip olma davranışlarını en az düzeyde gerçekleştirdikleri görülmüştür. İlköğretim okullarında en yüksek düzeyde insanları önemseme ve en düşük düzeyde araç etik iklim olduğu belirlenmiştir. Dönüşümcü liderliğin tüm boyutlarıyla; in- sanları önemseme, yasa ve ilkeler, kurallar etik iklim türleri arasında pozitif yönde ve an- lamlı ilişki bulunmuştur. Tüm liderlik boyutları ile en yüksek ilişkinin insanları önemseme etik iklim türü arasında olduğu görülmüştür. Vizyon geliştirme/telkinde bulunma, model oluşturma, grup amaçlarını geliştirme, destek sağlama ve entelektüel uyarım boyutları ile araç etik iklim türü arasında negatif yönde ve anlamlı ilişki bulunmuştur. Araç etik iklim ile en yüksek düzeyde negatif ilişkinin destek sağlama ve model oluşturma boyutları ara- sında olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yüksek beklentilere sahip olma boyutu ile araç etik ik- lim arasında ilişki bulunmamıştır. Bağımsızlık etik iklim ile destek sağlama, entelektüel uyarım ve yüksek beklentilere sahip olma boyutları arasında pozitif yönde ve anlamlı ilişki bulunurken; vizyon geliştirme/telkinde bulunma, model oluşturma ve grup amaçlarını ge- liştirme arasında anlamlı ilişki bulunmamıştır. Dönüşümcü liderliğin etik iklimin anlam- lı düzeyde yordayıcısı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Etik iklime ilişkin toplam varyansın yaklaşık % 40’ının dönüşümcü liderlik davranışları ile açıklandığı belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler Dönüşümcü Liderlik, Dönüşümcü Okul Liderliği, Etik İklim. * Niğde Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri / Educational Sciences: Th eory & Practice 10 (2) • Bahar / Spring 2010 • 1113-1152 © 2010 Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. 1114 • KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ Yrd. Doç. Dr. Mesut SAĞNAK Niğde Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, 51200 Niğde Elektronik Posta: [email protected] Yayın ve Diğer Çalışmalarından Seçmeler Sağnak, M. (2009). Sınıf içi kurallar geliştirme ve uygulama. M. D. Karslı (Ed.), İlköğretimde sınıf yö- netimi içinde (s.130-146). Ankara: Kök Yayıncılık. Sağnak, M. (2008). Eğitim denetiminde modern ve postmodern yaklaşımların karşılaştırılması. Çağ- daş Eğitim Dergisi, 356, 6-13. Sağnak, M. (2007). İlköğretim okullarında ve liselerde kullanılan sınıf içi disiplin stratejilerinin karşı- laştırılması. Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 23, 305-316. Sağnak, M. (2005). İlköğretim okullarında görevli yönetici ve öğretmenlerin örgütsel değerlere ilişkin algıları. Eğitim ve Bilim Dergisi, 135, 50-57. Sağnak, M. (2005). Örgüt ve yönetimde değerlerin önemi. Milli Eğitim Dergisi, 166, 149-157. Sağnak, M. (2004). Örgütlerde değerler yönünden birey-örgüt uyumu ve sonuçları. Kuram ve Uygu- lamada Eğitim Yönetimi, 37, 72-95. DURU / Uyum Zorluklarını Yordamada Yalnızlık, Sosyal Destek ve Sosyal Bağlılık Arasındaki... • 1115 Dönüşümcü Okul Liderliği ile Etik İklim Arasındaki İlişki Mesut SAĞNAK Örgütlerin amaçlarını etkili olarak başarma arzusu liderlik gereksinimi- ni ortaya çıkarmıştır (Kanungo, 2001). Davranışçı bilim adamları, grup amaçlarını başaran ve izleyenleri etkileyebilen bir liderin hangi özellik- lere, yeteneklere, davranışlara ve güç kaynaklarına sahip olduğunu belir- lemeye çalışmıştır. Yirminci yüzyılın başında liderlik araştırmaları özel- likler yaklaşımına odaklanmıştır (Aronson, 2001). Liderlik özellikleri ve niteliklerinden daha tartışmalı çok az konu olmuştur. Bu kuramlar, li- derlerin nitelikleri lider olmayanlardan farklıdır iddiasına dayanmıştır (Kirkpatrick ve Locke, 1991). Özellik kuramlarında başarılı ve başarısız liderlerin özellikleri karşılaştırılmaya çalışılmıştır. Yapılan bu karşılaştır- malarda liderlerin belirgin özellikleri ortaya konmuştur. Etkili liderlerin ilgi, yetenek ve kişilik özellikleri açısından etkisiz liderlerden farklı ol- duğu düşünülmüştür (Çelik, 1999). Bununla birlikte, 1940’ların sonuna doğru, bireysel niteliklerin iyi li- derliğin tek belirleyicisi olduğu görüşünü kanıtlamakta yetersiz kalın- mış ve bu durum liderlik stiline ya da davranışına vurgu yapan bir eğili- me yol açmıştır. Bu kuramın temeli “liderler ne yaparsa etkili olur” dü- şüncesine dayanmıştır (Aronson, 2001). Davranışsal yaklaşımlar kapsa- mında yer alan çalışmalar, daha çok liderin davranışları, davranışların bir örüntüsü olarak liderlik biçemleri ve bunların grup üzerindeki olası et- kileri üzerinde yoğunlaşmıştır (Erçetin, 2000). Bu bağlamda liderlik et- kililiği araştırmaları, görev yönelimli ve ilişki yönelimli iki temel kavra- mı merkeze almıştır. Etkililiğin belirlenmesinde stillerin yetersiz oldu- ğu düşünülmüş ve liderlik yeterliği için “Durum uygun koşulları oluş- turur.” önermesi ileri sürülmüş, buna uygun birçok kuram geliştirilmiş- 1116 • KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ tir. Durumsallık olarak bilinen bu kuramlar, küçük gruplarla sınırlandı- rıldığı için gözden düşmüş ve 1980’lerin başında yeni liderlik kuramla- rı ileri sürülmüştür. Bu aşamada birçok araştırmacı, karizmatik liderlik fenomenini ve Burns tarafından ileri sürülen dönüşümcü ve sürdürüm- cü liderlik kuramlarının etki sürecini incelemiştir (Aronson, 2001; Sha- mir & Howell, 1999; Şişman, 2004). Ussal sürece vurgu yapan gelenek- sel liderlik kuramlarının aksine duygulara ve değerlere vurgu yapan dö- nüşümcü ve karizmatik liderlik kuramları 1980’lerin sonlarından itiba- ren yükselmiştir (Yukl, 1999). Liderliğin etik boyutu ile ilgili çalışmalar dönüşümcü ve karizmatik li- derlik kuramları içerisinde ele alınmıştır (Brown, Treviňo & Harrison, 2005). Çağcıl tartışmalar, geçmişte bu konuda geliştirilen bazı kuram- lardan farklı olarak daha çok liderliğin ahlaki ve kültürel boyutuna dik- kat çekmektedir (Şişman, 2004). Özellikle, Burns (1978) tarafından ileri sürülen dönüşümcü ve sürdürümcü liderlik kuramlarının, liderlik ve etik arasındaki ilişkilerin tartışılmasına yol açtığı söylenebilir. Dönüşümcü Liderlik ve Etik Kişiler arası ilişkilerde değerlerin önemini vurgulayan Burns (1978), dönüşümcü ve sürdürümcü liderlik kuramlarını ileri sürmüştür. Dönü- şümcü liderin özelliklerini ahlaki açıdan tanımlamış ve bu liderlik stilini ahlaki liderlik olarak nitelendirmiştir. Burns’a göre dönüşümcü liderlik kuramında, liderler ve izleyenler birbirlerinin motivasyon ve ahlaklılık düzeylerini yükseltir. Bu sürecin sonunda, karşılıklı uyarımlara dayalı bir ilişki gelişir ve izleyenler liderlere, liderler de ahlaki öznelere dönüşür. Burns, lider ve izleyen arasındaki ilişkileri bir ahlaki ilkeler dizgesine dayandırmış ve ahlaki olarak iyi liderliğin doğası hakkında kurallar ge- liştirmiştir. Bu kuramı, ahlakın araçsallığı ve amaçsallığı sorusu şekil- lendirmiştir. Sürdürümcü liderliğin dayandığı sorumluluk, dürüstlük, doğruluk ve sözünde durma gibi değerler bir eylemin araçsallığını ifade eder. Dönüşümcü liderlik; özgürlük, adalet ve eşitlik gibi amaçsal değer- lerle ilgilidir (Ciulla, 1995). Burns’un önerisi, liderlik kuramlarına yeni bir anlayış getirmiş (Sergiovanni, 1990); ahlaki liderlik kavramına dik- katleri çekmiş ve onu meşrulaştırmıştır (Greenfield, 2004). Bass (1985), dönüşümcü ve sürdürümcü liderlik yaklaşımlarını daha da geliştirmiştir. Dönüşümcü liderliğin boyutlarını; idealize edilmiş etki (karizma), telkinle güdüleme, entelektüel uyarım ve bireysel destek ola- SAĞNAK / Dönüşümcü Okul Liderliği ile Etik İklim Arasındaki İlişki • 1117 rak belirlemiştir (Bass, 1999; Bass & Avolio, 1993; Bass & Steidlmeier, 1999). Bu boyutlar kısaca şu şekilde açıklanmıştır: İdealize edilmiş etki: Lider ve onun açıkladığı vizyonla özdeşlemeyi, or- tak bir misyon ve amaç duygusu kazandırmayı, etik davranışlar için bir rol modeli olmayı içerir. Telkinle güdüleme: Yüksek beklentileri bildirmeyi, çabalara odaklı sem- boller kullanmayı, basit yollarla önemli amaçları açıklamayı kapsar. Entelektüel uyarım: Astların alışılagelmiş davranış ve düşünüş kalıplarını sorgulamalarını ve daha önceden de var olan problemler hakkında yeni bakış açıları oluşturmayı sağlar. Bireysel destek: Lider, her bir personelin ihtiyaçlarını anlamaya odaklanır, birey olarak davranır, onlara özen gösterir, potansiyellerini geliştirme- lerine çalışır ve rehberlik eder (Avolio, Bass & Jung, 1999; Bass, 1990; Karip, 1998). Liderlik etiği, liderin ahlaki karakterine, vizyon ve programında yer alan değerlerin etik meşruiyetine, tercih ve eylem sürecindeki ahlakiliğine dayanır (Bass & Steidlmeier, 1999). Dönüşümcü liderler, yüksek bir ah- laki gelişime sahiptir, otonomiyi geliştirir ve işgörenlerin doyum düzey- lerini artırır (Bass, 1999). Dönüşümcü liderler, işgörenleri grubun iyiliği için kendi özel çıkarlarının ötesine bakmayı sağlar ve bu amacı bir veya daha çok yollarla başarır. Liderler, izleyenlerin gözünde karizmatik ola- bilir ve böylece onlara telkinde bulunur; her bir işgörenin duygusal ihti- yaçlarını karşılar ve/veya entelektüel uyarımlarda bulunur. İşgörenlerin gözünde karizma elde etme dönüşümcü liderliğin başarısının merkezin- de yer alır. Karizmatik liderler, büyük bir güce ve etkiye sahiptir. İşgö- renler onlarla özdeşim kurmak ister ve güven duyar. Karizmatik lider- ler, fikirleriyle işgörenleri heyecanlandırır, telkinde bulunarak daha fazla gayret göstermelerini ve böylece büyük işleri başarmalarını sağlar. Birey- sel destek, işgörenler arasında bireysel farklılıklara dikkat etmeyi gerek- tirir. Entelektüel uyarımlar yoluyla liderler, eski problemlere yeni yollar- la bakabilmeyi, problemlerin çözümündeki zorlukları görebilmeyi öğre- tir ve gerçekçi çözümlere vurgu yapar (Bass, 1990). İdealize edilmiş etki ve telkin boyutunda lider, arzu edilir bir gelecek ta- sarlar, ona nasıl ulaşılabileceğini açıklar, takip edilen bir model olur, yük- sek performans standartları belirler ve kararlılık gösterir. Bu boyutta iz- leyenler lider gibi olmak ister. Entelektüel uyarım boyutunda lider, izle- yenlere daha yenilikçi ve yaratıcı olmaları için yardım eder. Bireysel des- 1118 • KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ tek boyutunda ise izleyenlerin gelişim ihtiyaçlarını dikkat alır, onların gelişimine rehberlik eder ve destekler (Bass, 1999). Dönüşümcü liderin ilk ve en önemli niteliği bir vizyona sahip olmasıdır. Vizyon, bir arzunun zihinsel fotoğrafı ve örgütün gelecekteki olası du- rumudur. Vizyon, belirli bir misyonu ve ayrıntılı amaçları içerir. Dönü- şümcü liderin ikinci niteliği, insan ihtiyaçlarını anlamasıdır. Liderler, iz- leyenlerin desteğini kazanabilmeleri için insan motivasyonunun karma- şıklığını bilmek zorundadır. Dönüşümcü liderin üçüncü zorunlu niteli- ği, güçlü bir kişisel değerler hiyerarşisine sahip olmasıdır. Bu üç özellik, etik dönüşümle ilgili liderlik sürecinin öne çıkan nitelikleridir (Carlson & Perrewe, 1995). Dönüşümcü liderliğin çıkış noktası liderin değerleri ve inançları- dır. Liderin dönüşümcü etkilerinin temel amacı, izleyenlerin değerle- rini, inançlarını ve tutumlarını değiştirmektir (Conger, 1999; Kuhnert & Lewis, 1987). Dönüşümcü liderler, örgüt için ideal vizyonu formüle ederken rehber olarak değişmez evrensel değerlerden yararlanır (Men- donca & Kanungo, 2007). Çünkü vizyon, değerlerin bir sonucu ola- rak ortaya çıkar (Erdoğan, 2004; Özden, 2002). Liderin ahlaki ilkeleri ve bütünlüğü vizyona meşruiyet ve inandırıcılık kazandırır (Mendonca, 2001). Bu durum, liderle ve onun açıkladığı vizyonla özdeşleşmeyi sağ- lar. Bu anlamda etik davranışlar, dönüşümcü liderliğin temeli olarak dü- şünülebilir (Treviňo, Brown & Pincus, 2003). İdealize edilmiş etki, etik ögeye sahip bir boyut olarak tanımlanır. Bu boyutta liderin doğru şeyler yapması beklenir, yüksek etik standartlar belirler ve ahlaki davranışlar gösterir. Doğruluk ve dürüstlük, dönüşüm- cü liderin idealize etkisinin önemli ögeleri olarak görülür. Sosyal öğren- me yaklaşımına göre etik liderlik sürecinde, liderler model olma özelli- ği ile işgörenlerin etik davranışını etkiler. Model terimi, gözlem yoluyla öğrenme, taklit etme ve özdeşim kurmayı içeren geniş bir benzeşim sü- recini kapsar. Dönüşümcü liderliğin idealize edilmiş etki boyutu rol mo- delliği olarak görülür. Liderler açık, adil ve insancıl eylemleriyle ve adil bir çalışma iklimi oluşturarak doğru davranışlar hakkında bilginin meş- ru kaynağı, taklidin ve özdeşimin hedefi olurlar (Brown et al., 2005). Liderlikle ilgili yazılan hemen hemen her kitapta, güçlü etik değerlerin liderlik için ne kadar önemli olduğu birkaç cümleyle, paragrafl arla, say- falarla ya da bir bölüm olarak anlatılmıştır. 1800 araştırma özetine da- yalı bir literatür araştırmasında, liderlik ve etik konularını derinlemesi- SAĞNAK / Dönüşümcü Okul Liderliği ile Etik İklim Arasındaki İlişki • 1119 ne inceleyen çok az çalışma belirlenmiştir. Oysa etik, liderliğin kalbinde yer almaktadır (Ciulla, 1995). Dönüşümcü liderlikle ilgili ampirik çalışmalar genellikle dönüşüm- cü liderliğin işgörenlerin tutumlarına, çaba ve performanslarına etkisi- ni bulmaya yönelik olmuştur. Podsakoff , MacKenzie, Moorman ve Fet- ter (1990) dönüşümcü lider davranışının doyum ve güven üzerinde doğ- rudan, örgütsel vatandaşlık üzerinde dolaylı etkisini belirlemiştir. Pillai, Schriesheim ve Williams (1999) ise dönüşümcü liderliğin işlemsel ada- let ve güven yoluyla örgütsel vatandaşlık üzerinde dolaylı etkisi olduğu sonucuna ulaşmıştır. Örgütlerde etik davranış liderlik ile doğrudan ilgilidir. Araştırmalar, örgütlerde liderlerin davranışlarını işgörenlerin model aldığını göster- mektedir. Liderler etik davranırlarsa işgörenler de etik davranmakta- dır (Calabrese & Roberts, 2001). Liderlerin, örgütün verimliliğini ar- tırma kadar, izleyenlerin davranışlarına rehberlik yapma, ahlaki değer- leri ve etik davranış standartlarını kurumlaştırma sorumluluğu da var- dır (Grojean, Resick, Dickson & Smith, 2004). Son yıllara kadar, yöne- timin etik ögesi büyük ölçüde terkedilmiş ve yöneticiler verimliliği sağ- lamak zorunda olan kişiler olarak görülmüştür (Dickson, Smith, Groje- an & Ehrhart, 2001). Örgütsel liderler, etikle ilgili bir iklimin belirlenmesinde kritik role sahip- tir. İklimin belirlenmesinde ve değişmesinde bazı faktörler olduğu hâlde liderler, etik iklim üzerinde en büyük etkiye sahiptir (Grojean et al., 2004). Etik iklim, yönetimin eylemlerini meşrulaştırır, bireyler ve gruplar arasın- da güven ilişkisinin gelişmesine yol açar (Dickson et al., 2001). Dönüşümcü liderliğin alt boyutları farklı yollarla iklimi ve etiği etki- leyebilir. İdealize edilmiş etki karizma olarak nitelendirilir. İzleyenler, vizyonu başarma isteği duyar ve güvenilir olarak gördükleri lideri tak- lit eder ve onunla özdeşleşir. Telkinle güdüleme, izleyenlerin, vizyona ve ortak amaçlara ilişkin farkındalığını sağlamak için duygusal hayranlık uyandıracak ögeler ve semboller kullanımını gerektirir. Dönüşümcü li- derler karizmatik yönü ile (idealize edilmiş etki ve telkinle güdüleme), vizyonunu ve grubun ortak değerlerini kabul etmelerini izleyenlere tel- kin eder. Liderlik davranışlarının entelektüel uyarım boyutu, etik sonuç- ları olan durumlar karşısında daha açık anlayış geliştirmeyi sağlar, du- rumlar karşısında etik yollar belirlemeyi kolaylaştırır ve böylece örgütsel etik iklimin kalitesini şekillendirmeye yardım eder. Bireysel destek bo- 1120 • KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ yutu izleyenlerin, etik davranış beklentilerine yönelik daha açık anlayış geliştirmesine yardım eder. Liderler, rol modeli olarak izleyenler ve ik- lim üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir (Grojean et al., 2004). Liderlik davranışlarının ahlaklılık rolü ve etki süreci son yıllarda orta- ya çıkmış bir konudur. Bu konu ile ilgili çalışmaların çoğu kuramsal ça- lışmalar olmuştur. Etik lider olmadan örgütler uzun dönemde etkilili- ğini kaybeder ve ruhsuz yapılara dönüşür. Sürdürümcü liderler bireysel çıkarlarına hizmet eder. Dönüşümcü liderliğin etki sürecinin etik oldu- ğu düşünülür. Çünkü dönüşümcü liderler kontrol stratejileri yerine yet- ki devrini kullanır. Yetki devri, izleyenlerin yeteneğine güveni, görevle ilgili amaçları başarma yönünde cesaretlendirmeyi gösterir. Böylece, iz- leyenler vizyon ile şekillenen ortak amaçları başarma yolunda hür ira- delerini kullanır ve kapasitelerini artırır. Bir davranışı ahlaki açıdan de- ğerlendirmede iki temel yaklaşım vardır. Bunlar teleolojik ve deontolo- jik yaklaşımlardır. Sürdürümcü liderler teleolojiktir, amaç ve sonuç yö- nelimlidir. Hedonizm ve faydacılık etik yargının temelini oluşturur. Dö- nüşümcü liderler yetki devri yoluyla deontolojik yaklaşıma uygun dav- ranır (Kanungo, 2001). Dönüşümcü liderler, gerçekten başkalarını düşünerek çalışır ve bu ne- denle doğal olarak etiktir. Ahlaki ilkeleri rehber edindiği görünür ve doğru şeyleri yapmakla ilgilenir. Böylece onlar deontolojik perspektife göre karar verir. Dönüşümcü liderlikle deontolojik etik arasındaki iliş- kiyi test etmek yararlı olacaktır (Aronson, 2001). Bir örgütün etik yö- nelimli örgüt olabilmesi için liderin güçlü etik özelliklere sahip olma- sı gerekir. Dönüşümcü liderlik stili bir etik çevre yaratılmasına yardım eder, örgütün etik performansına pozitif etki yapar. Örgütün politikala- rı, misyonu ve ödül sistemi etik davranışları cesaretlendirir (Carlson & Perrewe, 1995). Liderlik ve etik arasında ilişkilere yoğun ilgi olduğu hâlde bu konulara ilişkin deneysel çalışmalar oldukça sınırlıdır. Tarihsel olarak liderlik li- teratürü, liderin örgüt etiğini etkilediğini belirttiği hâlde etik konusu- nu araştıranlar bu ilişkileri düşünmeye son zamanlarda başlamıştır. Li- derin etik yaklaşımı (rol modelliği, ödüller, seçme ve iletişim), ahlak ge- lişimi ve bireysel nitelikleri önemli düzeyde etik iklimi etkiler (Schmin- ke, Ambrose & Neubaum, 2005). Lider, örgütün ahlak iklimini geliştirme misyonunu gerçekleştirebilme- si için etik ilkeleri kararlarında ve davranışlarında göstermelidir. Lider SAĞNAK / Dönüşümcü Okul Liderliği ile Etik İklim Arasındaki İlişki • 1121 gerçekten örgütün ruhudur, onun inançları, değerleri ve davranışları ör- gütün ahlak iklimini daha iyi ya da daha kötü olarak etkiler ve şekil- lendirir (Mendonca, 2001). Engelbrecht, Aswegen ve Th eron (2005)’un araştırma sonuçlarına göre, liderler ne kadar dönüşümcü özellikler gös- terirse etik iklim o derece güçlü olmaktadır. Örgüt tipi ve buna uygun yönetici rolleri de etik yönelimi etkileyebilir. Güçlü ekonomik rollere sa- hip yöneticilerin faydacı yönelime sahip olduğu belirtilmektedir (Fritzs- che & Becker, 1984). Etik lider olmak etik liderlikle ilgili saygınlık kazanmaya bağlıdır. Etik liderlikle ilgili saygınlık kazanmak, ahlaklı insan ve ahlaklı yönetici bo- yutlarına ilişkin başkalarının nasıl algıladığına bağlıdır. Ahlaklı insan olarak yönetici, doğruluk, dürüstlük gibi bireysel özellikler açısından ta- nımlanır. Etik lider olarak bir yönetici, örgütün dikkatini etik değerle- re odaklayacak yollar bulur ve bütün işgörenlerin eylemlerine rehberlik edecek ilkeleri örgüte kazandırır (Treviňo, Hartman & Brown, 2000). Dönüşümcü Okul Liderliği ve Etik Çevresel değişiklikler, örgütlerin amaç ve yapıları üzerinde büyük bir et- kiye sahiptir. Örgütlerin varlıklarını sürdürebilmeleri için bu değişimle- re ayak uydurmaları ve hatta çevresel değişimi etkilemeleri gerekir (Ce- lep, 2004). Günümüzde yaşanan değişimler, okulların özellikle eğitim- öğretim süreci, örgütlenme ve yönetim, okul çevre ilişkilerinin yeniden gözden geçirilmesini ve düzenlenmesini zorunlu kılmaktadır (Gümüşe- li, 2001). Bu değişimler karşısında okulların yeniden yapılanma girişim- lerine en uygun liderlik tarzı dönüşümcü liderliktir (Leithwood, 1992, 1994). Çünkü bu liderlik stili, örgütlerde yeniliği amaçlar, öğretmenlere yetki devreder ve onları destekler (Marks & Printy, 2003). Eğitim ortamlarında dönüşümcü liderlik araştırmalarını Leithwood ve arkadaşları başlatmış, dönüşümcü okul liderliğinin doğasını, sürecini ve okul, öğretmen, öğrenci çıktılarına etkilerini araştırmışlardır (Geijsel, Sleegers & Berg, 1999). Okul dışı bağlamlarda geliştirilen dönüşümcü li- derlik modellerini okul ortamına uyarlayan Leithwood, dönüşümcü okul liderliğini altı boyut olarak belirlemiş ve şu şekilde sıralamıştır (Jantzi & Leithwood, 1996; Leithwood, 1994; Leithwood & Jantzi, 2005): (i) Vizyon belirleme ve tanımlama: Okul için yeni olanakları tanım- lar, açıklar, geliştirir ve geleceğin vizyonu ile diğerlerine ilham verme- yi amaçlar. 1122 • KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ (ii) Grup amaçlarının kabulünü güçlendirme: Üyeler arasında iş birliği- ni geliştirmeyi ve ortak amaçları gerçekleştirmek için birlikte çalışmaya yardımcı olmayı amaçlar. (iii) Bireysel destek sağlama: Üyelerin ihtiyaçlarına ve hislerine karşı ilgili olmayı, onlara karşı saygı göstermeyi amaçlayan davranıştır. (iv) Entelektüel uyarım: Üyelerin yaptıkları iş ile ilgili bazı varsayımları- nı yeniden incelemelerini ve onu nasıl yerine getirebileceklerini düşün- meleri yönünde cesaretlendirir. (v) Uygun bir model oluşturma: Sahip olduğu değerleri üyelerin takip et- mesi için örnek davranışlar sergiler. (vi) Yüksek performans beklentileri: Üyelerden mükemmellik, kalite ve yüksek performans beklentileri gösteren davranışlardır. Dönüşümcü liderlik son zamanlarda okullarda ampirik araştırmaların konusu olmuştur (Leithwood & Jantzi, 2000). Okul bağlamında, dönü- şümcü liderlik ile performans ve doyum (Kirby, Paradise & King, 1992), bağlılık, örgütsel vatandaşlık, doyum, öğrenci akademik performansı (Koh, Steers & Terborg, 1995), liderlik özellikleri (Çelik, 1998), örgüt- sel koşullar (Leithwood & Jantzi, 2000), okulun öğrenme kültürü (Bar- nett, McCormick & Conners, 2001), iş doyumu (Bogler, 2001), bağlılık (Geijsel, Sleegers, Leithwood & Jantzi, 2003; Yu, Leithwood & Jantzi, 2002), iş devri, öğrenci başarı gelişimi, iş doyumu (Griff ith, 2004), okul kültürü (Şahin, 2004), yıldırma (Cemaloğlu, 2007), örgüt sağlığı (Kork- maz, 2007), bürokratik okul yapısı (Buluç, 2009) değişkenleri arasındaki ilişki ve müdürlerin dönüşümcü-sürdürümcü liderlik kapasiteleri (Ka- rip, 1998), dönüşümcü liderliğe verdikleri önem (Akbaba-Altun, 2003) konuları araştırılmıştır. Görüldüğü gibi, dönüşümcü liderlik ile ilgili araştırmalar genellikle dö- nüşümcü liderliğin öğrenci, öğretmen ve örgütsel çıktılara etkisini araş- tırmıştır. Bu duruma göre, okul bağlamında, dönüşümcü liderliğin etik boyutunu ve etkilerini araştırma gereği daha da önem kazanmaktadır. Okullar, normatif örgütler arasında en normatif olanıdır ve liderlik ru- tin yönetimin aksine yüksek ahlaki çabaları gerektirir. Çünkü okullar, bir ahlak kurumudur (Greenfield, 1995). Okul yönetiminde başarılı ol- mak için, yeterliklere uygun ahlaki inançlar, ölçütler ve eğilimler setinin belirlenmesi gerekir (Çelik, 1999). Okul yönetiminde iyi, uygun, tutar- lı kararlara varılabilmesi, yöneticinin yönetime ilişkin bilgi ve becerile- ri kadar, insanlar hakkındaki görüş ve beklentileri ile sahip olduğu iyi, doğru ve güzel anlayışı ile ilgilidir (Pehlivan, 1998).
Description: