felsefî denemeler Çeviren: Ali Nalbant DOĞALCILIK VE DİN ARASINDA Felsefi Denemeler Jürgen Habermas 18 Haziran 1929'da doğdu. 1961 yılında Marburg'da doçent oldu. 1961-1964 yılları arasında Heidel- berg'de felsefe dersleri verdi. 1964 yılında Frankfurt am Ma in Üniversitesi'nde felsefe ve sosyoloji profesörü oldu. 1971- 1981 yıllarında Starnberg'deki, bilim-teknik dünyasının yaşam koşullarını araştıran Max Planck Enstitüsü'nün mü dürlüğünü yaptı. 1981'de Berkeley Üniversitesi'nde konuk profesör olarak bulundu. 1982 yılında Frankfurt am Main Üniversitesi'ne profesör olarak geri döndü. 1994 yılında bu radan emekli oldu ve Northwestern Üniversitesi'nde konuk profesör olarak seminerler verdi. Başlıca Yapıtları: Strukturwandel der Öffentlichkeit (1962, "Kamusal Alanın Yapısal Dönüşümü"); Erkenntnis und Interesse (1968, "Bilgi ve İlgi"); Technik und Wissenschaft als 'Ideologie' (1968, "İdeoloji" Olarak Teknik ve Bilim); Zur Lo gik der Sozialwissenschaften (1970, "Sosyal Bilimlerin Man tığı Üzerine"); Theorie der Gesellschaft oder Sozialtechnologie. Was leistet die Systemforschung? (Niklas Luhmann'la birlik te, 1971, "Toplum Kuramı ya da Sosyal Teknoloji. Sistem Araştırması Neye Yarar?"); Zur Rekonstruktion des histo rischen Materialismus (1976, "Tarihsel Materyalizmin Yeniden İnşası Üzerine"); Theorie des kommunikativen Handelns (1981, "İletişimsel Eylem Kuramı"); Der philosophische Diskurs der Moderne (1985, "Modernin Felsefî Söylemi"); Die nachholende Revolution (1990, "Arkadan Yetişen Devrim"); Faktizität und Geltung (1992, "Olgular ve Normlar"). Ali Nalbant 1974 yılında Kırıkkale'de doğdu. İsviçre Frei- burg Üniversitesi'nde felsefe ve sosyal antropoloji öğrenimi ni tamamladı. Halen felsefe kitabı çevirilerini sürdürüyor ve İsviçre'deki Looren Çevirmenevi'nin organizasyonlarına katkıda bulunuyor. Jürgen Habermas'ın YKY'deki kitapları: "İdeoloji" Olarak Teknik ve Bilim (1993) "Öteki" Olmak, "Öteki"yle Yaşamak (2002) Bölünmüş Batı (2007) Doğalcılık ve Din Arasında (2009) JÜRGEN HABERMAS Doğalcılık ve Din Arasında Felsefi Denemeler Çeviren: Ali Nalbant 0130 Yapı Kredi Yayınları Un k il.11• Ç.ıgd.ıj Alm.ııı Edebiyatı Dizisi, ADIMLAR/SCHRITTE projesi çerçevesinde, ** I İm hor Vakti (Herlin), Ernst Reuter Girişimi ve Pro Helvetia desteği ile Sezer I hırtı (İstanbul) ve Carl Holenstein (Zürih) editörlüğünde yayımlanmıştır." Yapı Kredi Yayınları - 3009 Cogito -179 Doğalcılık ve Din Arasında - Felsefi Denemeler / Jürgen Habermas Özgün adı: Zwischen Naturalismus und Religion - Philosophische Aufsätze Çeviren: Ali Nalbant Kitap editörü: Şeyda Öztürk Düzelti: Hakan Toker Kapak tasarımı: Nahide Dikel - Elif Rifat Baskı: Mas Matbaacılık A.Ş. Hamidiye Mah. Soğuksu Cad. No: 3 Kağıthane-İstanbul Telefon: (0 212) 294 10 00 e-posta: [email protected] Sertifika No: 12055 Çeviriye temel alman baskı: Suhrkamp Verlag Frankfurt am Main 2005 1. baskı: İstanbul, Kasım 2009 2. baskı: İstanbul, Mart 2012 ISBN 978-975-08-1702-1 © Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Ticaret ve Sanayi A.Ş. 2009 Sertifika No: 12334 © Suhrkamp Verlag Frankfurt am Main, 2005 Çeviri © S. Fischer Stiftung, Hamburg Bütün yayın hakları saklıdır. Kaynak gösterilerek tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Ticaret ve Sanayi A.Ş. Yapı Kredi Kültür Merkezi İstiklal Caddesi No. 161 Beyoğlu 34433 İstanbul Telefon: (0 212) 252 47 00 (pbx) Faks: (0 212) 293 07 23 http://www.ykykultur.com.tr e-posta: [email protected] İnternet satış adresi: http://alisveris.yapikredi.com.tr içindekiler Giriş • 7 1. Kamusal Alan ve Siyasi Kamuoyu • 15 2. İletişimsel Eylem ve Aşkınlıktan Koparılmış Akıl • 27 3. Söylemsel Farklılaşmanın Mimarisi Üzerine • 78 4. Demokratik Hukuk Devletinin Siyaset Öncesi Temelleri? • 99 5. Kamusal Alanda Din • 112 6. Özgürlük ve Belirlenimcilik • 145 7. "Ben Kendim de Doğanın Bir Parçasıyım" - Akim Doğayla İçiçe Geçmişliği Üzerine Adorno • 174 8. İnanma ile Bilme Arasındaki Sınır • 201 9. Kültürel Hakların Öncüsü olarak Dini Hoşgörü • 238 10. Kültürlere Eşit Muamele ve Postmodern Liberalizmin Sınırları • 257 11. Çoğulcu Dünya Toplumu İçin Siyasi Bir Anayasa? • 297 Giriş Çağımızın entelektüel durumunu, iki karşıt eğilim nitelemekte dir: Doğalcı dünya görüşünün yaygınlaşması ve dini taassupla rın siyasi etkisinin artışı. Bir yandan, terapötik ve öjenik saiklerle yürütülen biyoge- netik, beyin araştırmaları ve robotbilim alanında kaydedilen gelişmeler başarıyla sunulmaktadır. Bu programla, kişilerin kendilerini doğal bilimlerin nesnelleştirici kategorileri üzerin den kavraması, gündelik iletişim ve eylem bağlamlarına da sı- zacaktır. Anlaşılır ve deneyimlenir olan her şeyi gözlemlenebilir olana indirgeyen bu öznesnelleştirme perspektifini benimseme, buna tekabül eden kendi kendini araçsallaştırmaya eğilimini de teşvik edecektir.1 Felsefe söz konusu olduğunda bu eğilime, bilimselci bir doğalcılığın meydan okuması da eklenir. İnsan zihninin bütün işlemlerinin, organik maddelere bağımlı olduğu gerçeği değildir tartışmalı olan. Daha çok, zihnin doğallaştırıl masının doğru biçimi konusunda ihtilaf vardır. Çünkü kültürel evrime dair uygun bir doğalcı kavrayış, hem zihnin öznelerarası yapısını, hem de onun kurallarla yönlendirilen işlemlerinin nor matif niteliğini hesaba katmalıdır. Doğalcı dünya görüşlerinin yaygınlaşması eğilimine karşı, di ğer tarafta dini cemaatler ve gelenekler beklenmedik biçimde ye niden canlanmakta ve dünya çapında politikleşmektedir. Felsefe söz konusu olduğunda, sadece Avrupa'nın bir istisna oluşturdu ğu dini enerjilerin yeniden canlanması eğilimine, Batılı moderni- tenin metafizik sonrası ve dinsel olmayan özkavrayışına yönelik 1 1 Bkz. J. Habermas, Die Zukunft der menschlichen Natur (Genişletilmiş baskı), Frankfurt/M. 2002. bir temel eleştirinin meydan okuması eklenmektedir. Tartışmalı olan, siyasi biçimlendirme olasılıklarının, artık sadece Batı'da or taya çıkmış bilimsel-teknik ve ekonomik altyapıların alternatifsiz hale gelmiş olan evreni içerisinde bulunduğu gerçeği değildir. Tartışmalı olan daha ziyade, dini taassupların savunucularının giderek artan ölçüde itham ettikleri, kültürel ve toplumsal rasyo nelleşme sürecinin sekülerleştirici sonuçlarının, Batı'ya özgü bir tarihsel gelişim olduğu yolundaki doğru yorumdur. Bu çelişkili entelektüel eğilimler muhalif geleneklerde kö- kenlenir. Katı doğalcılık, Aydınlanmanın bilime iman eden varsayımlarından çıkan bir sonuç olarak anlaşılabilirken, siyasi olarak yenilenmiş dini bilinç, Aydınlanmanın liberal varsayım larıyla bağlarını koparmaktadır. Ama bu entelektüel ve manevi görüşler, sadece akademik ihtilaf düzeyinde çatışmakla kalma makta, tersine siyasi güçlere dönüşmektedir - hem Batı'nın öncü ulusunun sivil toplumu içinde, hem de uluslararası düzlemde, dünya dinlerinin ve hakim kültürlerin karşılaşmasında. Demokratik hukuk devletlerinin normatif temelleri ve iş levsel koşullarıyla uğraşan bir siyaset kuramı açısından, bu mu halefet gizli bir işbirlikçiliği de açığa çıkarmaktadır: Bu iki zıt eğilim, iki taraf da özdüşünüme hazır olma yönünde bir emare göstermediğinde yönetim biçiminin tutarlılığını, dünyagörüşsel kutuplaşma aracılığıyla belli ölçüde işbölümü yaparak tehlikeye sokmaktadır. İster insan embriyonları üzerinde araştırma, ister kürtaj, isterse koma hastalarının tedavisi konusunda olsun, se- küler/dindar karşıtlığının fay hattı boyunca uzlaşmaz biçimde kutuplaşan bir siyasi kültür, en eski demokraside bile vatandaş lık zeminini zora sokmaktadır. Liberal vatandaşlık ethos'u her iki taraftan da, hem inancın hem de bilginin sınırlarını düşü- nümsel biçimde belirlemeyi talep etmektedir. Tam da ABD örneğinin gösterdiği gibi, modern anayasal devlet barışçıl bir dini çoğulculuğu mümkün kılmak için de icat edilmiştir. Asli dünya görüşleri ve doktrinleri söz konusu oldu ğunda barışık olmayan farklı dini cemaatlerin eşit haklara sahip olarak, karşılıklı hoşgörü ortamında bir arada yaşaması ancak hukuk devleti çerçevesinde seküler idari yetkinin ideolojik açı dan tarafsız bir biçimde kullanılmasıyla mümkün olabilir. Siyasi
Description: