ebook img

Direnişi Nasıl Dokuduk - Ali Karadaş PDF

474 Pages·2012·5.63 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Direnişi Nasıl Dokuduk - Ali Karadaş

DİRENİŞİ NASIL DOKUDUK Hazırlayan: Ali Karadaş İnceleme DOĞA BASIN YAYIN Dağıtım Ticaret Limited Şirketi Tarlabaşı Blv. Kamerhatun Mah. Alhatun Sk. No: 25 Beyoğlu / İstanbul T: 0212 255 25 46 F: 0212 255 25 87 www.evrenselbasim.com - [email protected] Evrensel Basım Yayın 457 Direnişi Nasıl Dokuduk Hazırlayan: Ali Karadaş Genel Kapak Tasarım: Savaş Çekiç Kapak Uygulama: Devrim Koçlan ÖNSÖZ 96 Ünaldı Dokuma İşçileri Direnişi Direnişi Nasıl Dokuduk dokuma işçilerinin yıllardır devam eden kötü çalışma koşullarına karşı, sabırla ilmek ilmek dokudukları bir direnişin öyküsüdür. Direnişe önderlik eden ve katılan dokuma işçilerinin anlatımıyla neredeyse her anını duyumsadığınız bir işçi örgütlenmesi, mücadele ve direniş deneyimi. Ünaldı dokuma işçileri 1996 yılı yazında gerçekleştirdikleri bu direnişle, ağır sömürü ve baskı koşullarına, sigortasız, sendikasız ve kuralsız çalışmaya isyan ettiler. 540 işyerinde 30 gün süren Gaziantep Ünaldı dokuma işçileri direnişine 20 bin işçi katıldı. Antep’in 13 ayrı mahallesine yayılmış, 600 işyerinin 540’ını kapsayan direniş, halı sektöründeki köleci sistemi altüst etti. Direnişi Nasıl Dokuduk oldukça özgün koşullarda ortaya çıkmış bir işçi direnişini anlatmaktadır. Direnişin hangi koşullarda ortaya çıktığının anlaşılabilmesi için Ünaldı dokuma işçileri ve Ünaldı direnişiyle ilgili birkaç noktayı vurgulamakta fayda var. Ünaldı’da işçiler arasında yıllardır süren kast sistemine benzer bir çalışma düzeni mevcuttu. Bu sistemin en üstünde ustabaşı veya işçilerin deyimiyle “makinistler” vardı. “Makinistler” dokuma tezgâhlarındaki arızaların süratle giderilmesinden sorumlu iken, aynı zamanda patronun işyerindeki temsilcisi konumundaydı. İşçi alımını da onlar yapıyordu. Makinistlerden sonra işyerinde “kalfalar” yetkiliydi. Onlar tezgâhta çalışmakla beraber 12 saatlik çalışmanın 4 saatini makinenin başında geçirirlerdi; ama buna karşılık halı başına alınan ücretin 2/3’ünü alırlardı. Onların yanında “cağcı” denen genç işçiler vardı. Onlar tezgâhın başında en az 8 saat çalışır, buna karşılık ücretin 1/3’ünü alırlardı. İşçilerin dükkân dedikleri işyerlerinde bilfiil 12 saat çalışanlar bobin ve masura saran çocuk işçilerdi. Uzun, ilkel, sigortasız çalışma koşullarını değiştirmek üzere gerçekleşen Ünaldı direnişi, 96 yılında yaşanmış olmakla beraber, aslında işçi sınıfının 12 Eylül 1980 askerî darbesinden sonra sermayenin hak gasplarına karşı işçi sınıfının başkaldırısı olan 89 bahar eylemlerinin bir devamı kabul edilebilir. Bahar eylemlerinin yarattığı etki nedeniyle Antep’te de iplik fabrikaları başta olmak üzere birçok sektörde direnişler, yürüyüşler yaşandı. Ünaldı dokuma işçileri içerisinde ilk hareket bu iklim içerisinde, 92’de ortaya çıktı. Bu ilk hareket bir işyerinin farklı şubelerini kapsayan bir hareket iken, 93 yılında bütün sanayiyi kapsayan, işçilerin önemli tecrübeler kazanmasına olanak sağlayan, moral ve etki yaratan bir direniş yaşandı. Ünaldı’da yaşanan 93 direnişi, 96 direnişine giden yolda oldukça önemli bir yere sahip. İşçiler direnişte beraber birlikte karar alıp beraber uygulamayı ve bütün bir sanayi sitesi olarak hareket etmeyi öğrenip, uyguladılar. Bununla birlikte daha çok sayıda işçi bu direnişte sınıfın partisi ile tanıştı. Başarıyla biten direnişte örgütlü hareket etmenin önemini kavrayıp, güvenle ilerlediler. 96 direnişi, bu tecrübelerin ileri bir aşaması olarak yaşandı. 92 ve 93’teki direniş ve örgütlenmelerin ışığında, işçilerin aylarca süren sabırlı emekleriyle olgunlaştı ve zamanlaması da doğru yapılan bir süreçte açığa çıktı. Direniş, “sigortalı çalışma” talebi başta olmak üzere, işçilerin tüm taleplerinin kabul edilmesiyle sonuçlandı. Patron temsilcileri ile işçi temsilcileri oturup işçilerin taleplerini güvence altına alan bir sözleşme imzaladılar. İşçiler bir sendika olmadan da direnerek patronları dize getirebileceklerini ve kazanımlarını bir sözleşmeye bağlayacaklarını gösterdiler. Ünaldı dokuma işçilerinin direnişindeki başarının sırrı, sınıf bilinçli işçilerin direniş boyunca önder konumda olmalarıdır. Dokuma işçilerinin kolektif hareket etmeyi başarmaları, bir dernek kurmaları, bununla da yetinmeyip parti olarak örgütlenme girişiminde bulunmaları önemli tarihi gelişmelerdi. Direnişi örgütlerken işçi basınını, günlük gazeteyi bir araç olarak kullanmaları ise başarının anahtarıdır. Dokuma işçilerinin kendi anlatımlarından bunlar çok yalın biçimde anlaşılmaktadır: Direnişi Nasıl Dokuduk ileri yaştaki Şerif Usta’nın gelişmeler karşısındaki mutluluğunu ve örgüt sıcaklığından duyduğu hazzı; “sanayide bana Maça Vakkas derler” diyen enerji ve öfke dolu İşçi Vakkas’ın çabasını; Mikail halfenin ‘Talebe Ali’nin teşvikiyle bir işçi toplantısında ilk defa konuşmasını ve heyecanını bulacaksınız. Henüz okuma çağındaki çocuk işçilerin dramını; gözaltına alınan ve karakolda yapılan aramada cebinde ‘milliyetçi’ partinin rozeti çıktı diye “senin bunların içinde ne işin var” denilerek polisçe dövülen dokumacı Şükrü halfenin şaşkınlığını; dokumacı çırağı Salih’in ve onlarca işçinin hayatını gözünüzün önüne getireceksiniz. Çay ocağı işleten eski dokumacı halfesi Balık Hüseyin’in direnişteki yerini, Dokuma İşçileri Derneği başkanlığına kadar uzanan öyküsünü okuyacaksınız. Direniş boyunca işçi derneğinin önünü süpüren temizlik işçisi kılıklı polisi; Aczmendi dergâhı üyesi dokuma işçisine din dersi vermeye kalkan ‘görevli’yi; grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı için açlık grevi sürdüren eğitim emekçilerine götürülecek lahmacun sayısını tartışan işçileri, direnişin sıcaklığını yansıtan anlatımlarıyla karşılayacaksınız. Direniş kazanımla sonuçlandıktan sonra hayatında ilk defa yıllık izne çıkacak olan İşçi Sait’e patronun iki aylık karşılığı ücret teklif etmesine rağmen bunu reddedip, borç para alarak ailesiyle birlikte denize, tatil yapmaya gitmesini, dernekle sürdürülen ve başarıya ulaşan direnişi sendikalaşarak sürdürmek isteyen Müslüm Usta’nın sendikacıların kayıtsızlığı karşısında girdiği yeni arayışları, işçi dünyasını ve sınıf tutumunu bir bütünlük içinde aktaran Direnişi Nasıl Dokuduk kitabı, kolektif çalışmanın ürünü olarak elinize ulaşmış bulunuyor. Kitap, yüzyılın başında mağaralarda ilkel çıkrıklarla başlayan kilim dokumacılığından, derme çatma dokuma tezgâhlarına ve giderek modern halı fabrikalarına uzanan dokumanın, işçi sınıfının yaşadığı sömürünün, baskının ve mücadelenin tarihi olmakla birlikte, iş kazasında beyni parçalanan işçiyi, arabası kirleneceği gerekçesiyle hastaneye götürmeyen patronun insanın kanını donduran tutumundan, direnişten sonra kıdem ve ihbar tazminatını günü gününe hesaplattıran işçi karşısında şaşkına dönen başka bir patronun

Description:
Ünaldı dokuma işçileri 1996 yılı yazında gerçekleştirdikleri bu direnişle, ağır sömürü ve baskı koşullarına, sigortasız, sendikasız ve kuralsız çalışmaya isyan ettiler. 540 işyerinde 30 gün süren Gaziantep Ünaldı dokuma işçileri direnişine 20 bin işçi katıldı. Ant
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.