DEVRİMCİ SOL DAVA DİLEKÇELERİ 12 EYLÜL MAHKEMELE Rİ DOSYASI 2 H A Z İ R A N Y A Y I N E V İ — 12 DEVRİMCİLER YARGILIYOR DİZİSİ — 2 Birinci Basım, Ocak 1989 Derleyen : A. TAYFUN ÖZKÖK 12 EYLÜL MAHKEMELERİ DOSYASI — 2 Dizgi - Baskı : Ekim Matbaacılık ve Ambalaj Sanayi Kapak Düzeni : Demos Grafik Haziran Yayınevi, Divanyolu, Biçkiyurdu Sokak, Kayadelen Han, No: 4 Kat: 4/401 Cağaloğlu/İSTANBUL Tel. : 519 28 59 DEVRİMCİ SOL DAVA DİLEKÇELERİ 12 EYLÜL MAHKEMELERİ DOSYASI 2 Derleyen: A. TAYFUN ÖZKÖK (Ölüm Orucu Direnişçisi) İ Ç İ N D E K İ L E R Yayınevinin Önsözü.............................. ..................... 5 Temmuz-Ağustos-Eylül 1987 Açlık Direnişleri Ba sın Bildirisi ... ... ... ................................................. 7 Ölüm Orucu Şehitlerinin Hesabı Sorulacak! ... 13 Saat 05.00, Tarih 15/1/1984... Bir Toplama Kampı 17 Devrimciler Faşizmden Af Dilemiyor! ... ... ... ... 23 Başaramayacaksınız, Başaramayacaksınız! .......... 58 İstanbul'da Bir Nazi Kampı................................. ,.. 82 Engizisyonun «Suçluları» Onurlandırılıyor, Ya Yargıçları? ................................................................. 85 Faşizmin Zindanlarında Altı Yıllık Onur Ve Siya si Kimlik Mücadelemiz.................................. ......... 125 Savunma Hakkımız Engellenemez........................... 310 12 Eylül'ün Yargıçları Sıkıyönetim Komutanları dır ... ... ... ... ... ......................... ........................... 328 «Tek Tip Elbise» Ve Sanıksız Sürdürülmek İste nen Mahkemeler ................................................... 337 Mahkemeler Cezaevlerindeki Yasadışılığı Onay lıyor.......................................................... ..................... 349 12 Eylül Mahkemelerinde Demoklesin Kılıcı: Atarım! .................................................................... 381 Tutsakların İstemlerine Kulak Tıkayan Yargıçlar 368 Bnb. Muzaffer Akkaya'nın Dokunulmazlığı Ne reden Geliyor? ... .......................... ......... ... ... ... 375 Bir Dava, Bir Yargıç ............................................... 383 Devletin Garip Mahkemeleri Ve Yargılanmayan Suçlular......................................................................... 398 Bir Sempozyum Ve Cezaevleri Gerçeği ........... 403 Yeni «Mengele»lerin Çıkmasına İzin Vermeyelim/ Vermeyiniz! ... ... ......... ... ... ... ... ... ... ... 424 Mektup I ......... ... ... ......... ... ... ... ... .......... 508 Mektup II.......... ..................... ... ................................ 513 Tutsak Doktorların Çağrısı .......................... .......... 522 YAYINEVİNİN ÖNSÖZÜ Haziran Yayınevi'nin «Devrimciler Yargılıyor Dizisi» şek- linde sunduğu «12 Eylül Mahkemeleri Dosyası», İstanbul'da askeri mahkemede sürmekte olan Devrimci Sol ana davasın- da, 1981'den 1986'ya kadar mahkemeler ve diğer yetkili ku- rumlara verilen dilekçelerin bir bölümünden oluşuyor, Aslın- da bu davada verilen, ortak yüzlerce dilekçe var. Ki, bir si- yasi davanın olağan niteliğinin gerektirdiği gibi tümü de bi- rer siyasal metin durumunda. Sayının kabarıklığından dolayı A. Tayfun Özkök bunları, ülkenin siyasal-toplurnsal gün- demindeki önceliklerine ve kapsadıkları ilgi genişliğine göre derlemeyi uygun buldu. «12 Eylül Mahkemeleri Dosyası» iki ciltten oluşuyor. Bi- rinci cilt esas olarak genel siyasi gelişmelere ilişkin değer- lendirmeleri ve bunlar karşısındaki siyasal tavır belirlenim- lerini içeriyor. İkinci cildin konusu ise —işkence ve her türlü insanlık dışı uygulamasıyla— topyekün karşt-devrimci zulüm ve ona karşı devrimci direniş. Alanı, elbette cezaevleri, mahkemeler, şubeler,,. Bu dosya, kuşkusuz 12 Eylül hukukunun bir dosyası sa- yılmalıdır. Ama öte yandan, bu hukukun gölgesinde onurlu yaşam ve siyasal kimlik mücadelesi veren devrimci tutsak- ların da dosyası olma özelliğini taşıyor. Her devrimci kişi veya yapı yalnızca mahkeme kalem- lerindeki —birgün nasıl olsa tozlanacak— dosyaları ile de- ğil, on yıllık karanlık donemdeki bu sözünü ettiğimiz 'ken- dilerine ait' dosyalan ile de ilgili olduğunu bilmek zorunda- dır. Çünkü kimliği bir ölçüde bununla tanımlanacak, halkın belleğinde bununla anılacaktır. Haziran Yayınevi böylesi bir dosyayı mahkeme duvarları ötesinde herkese sunmaktan onur duyuyor,.. HAZİRAN TEMMUZ - AĞUSTOS - EYLÜL 1987 AÇLIK DİRENİŞLERİ BASIN BİLDİRİSİ Temmuz, Ağustos, Eylül 1987 açlık direniş- leri içinde, Metris'te, 13 Ağustos'ta açlık grevine başlayan devrimci tutukluların basın açıklama- sıdır. Özal iktidarının «Cezaevlerinde işkence yok- tur» demagojisini kuvvetlendirmek için, cezaev- lerinin kapısını aralamasıyla birlikte, 27 Ağus- tos'ta Metris'e gelen basın mensuplarına da bu basın bildirisi okunmuştur. BASIN BİLDİRİSİ 6 Eylül'de referandum yapılacak. Demirci'lerin, Ecevit'lerin, Erbakan'ların, Türkeş'lerin siyasi yasakla- rının kalkması isteniyor... Tüm dünyaya Türkiye'de demokrasinin olduğu mesajı verilmeye çalışılıyor. Gerçekler gizlenmek isteniyor. Oysa, Türkiye toprağında yaşayan ve az çok Tür- kiye'yi tanıyan başka ülkelerin halkları da gerçeğin bu olmadığını, Türkiye'de demokrasiyle ilgisi olmayan, çağ dışı, ilkel, tekelci sermaye ve çeşitli sömürücü ke- simlerden oluşan bir avuç azınlığın, tüm halk üzerin- deki baskı, zor ve sömürüye dayanan egemenliğinin sürmekte olduğunu bilmektedir. İşkencehaneler yine dolup taşıyor, suçsuz insan- lar yine katlediliyor, her türlü demokratik, sendikal hak arayışları baskı ve zor ile engellenmeye çalışılı- yor. Zindanlar siyasi tutuklularla dolu ve 12 Eylül'ün işkenceleri, zorbalıkları, insanları kişiliksizleştirme, onurlarını kırarak, baskı ve işkenceyle düşüncelerin- den vazgeçirme çabaları yine devam ediyor. 7 Bunun en somut örneği; cezaevlerinde içinde bu- lunduğumuz baskı, zor, hak gaspları, savunma hak- kının engellenmesi, insan hayatına kasteden sağlıksız koşullar, tüm yetkililerin tersi- açıklamalarına rağmen devam ediyor olmasıdır. Son bir ay içinde birçok cezaevinde hemen hemen aynı taleplerle açlık grevleri yapıldı. İnsanları kişilik- sizleştiren, aşağılayan ve bugüne kadar tutuklulara zorla giydirilen tek tip elbisenin kaldırılması, insanı hayvan gibi tasmalayan sevk zincirinin kaldırılması, işkence ve baskıya son verilmesi, insanca yaşam koşul- ları, savunma hakkı vb. en doğal hakların karşılan- ması istendi. Biz tutuklu ve hükümlülerin defalarca dilekçe- ler, mektuplarla ve benzer yollardan sorunları yetki- lilere iletmesi, ailelerimizin yıllarca devlet kapıların- da feryat edip, yakınları için insanca bir yaşam iste- mesine karşın gözler kör, kulaklar sağır oldu. Tutuklu ye hükümlüler için daha önce defalarca denendiği gibi, sağlığını tehlikeye atarak, hatta ölümü de göze alarak seslerini halka, dünyaya duyurmaktan başka yol kalmadı. Ailelerimiz, evlat, kardeş acısıyla haksızlığa, zor- balığa, insanlık dışı uygulamalara karşı her yolu de- nedikten sonra, kendi sağlıklarını da tehlikeye ata- rak, çocuklarının haklılığını ve uygulamaları tüm dünyaya duyurmak için cezaevleri önünde açlık gre- vine ve oturma eylemine başladılar, iktidar hiçbir haklı sese tahammül edemiyordu. «Demokrasi» sözcüğünü de unutarak ailelerimize saldırdı, kadın-erkek ayrımı yapmadan saçlarından tutulup yerlerde sürüklendiler, tartaklandılar, hakarete uğradılar, sorgulara alındılar, tutuklandılar. 8 Suçlan; cezaevlerindeki evlatları için insanca bir yaşam istemektir. Adalet Bakanı Sungurlu; «Bunlara hangi şartları temin ederseniz ediniz, eylemler sürecektir.» diyor. Bakan Sungurlu ideolojik önyargılarıyla konuşu- yor. Şunu bilmelidir: Hiçbir insan durduk yere, haf- talarca, aylarca aç kalarak sağlığını tehlikeye atmaz; herkes kadar yaşamasını bizler de biliriz. Ama insan- lık onuru için, insanca bir yaşam için, gerekirse ölme- sini de bilmek gerek! Baskı, zor ve insanlık dışı koşulların ortadan kalktığı, insanlık ve siyasal onurumuzun çiğnenme- diği koşullar sağlandığında, insanların sağlığını ve yaşamını tehlikeye atmasına gerek kalmayacaktır. Sungurlu; «Cezaevi idaresi mahkûmlara bırakı- lamaz.» diyor. Sayın Sungurlu şunu iyi bilmelidir ki, biz ne zin- dancıbaşı, ne de zindancı olmaya hevesli değiliz. Ama cezaevinin yönetiminin padişah ve tebaası gibi yöne- tilmesine de izin vermeyeceğiz. Bizim tutuklu ve hü- kümlü olmamız; dünyadan habersiz, cahil, eli sopalı, insanlıktan habersiz zindancıların kölesi olacağımız anlamına gelmez. İnsanca bir yaşam için isteklerimiz şunlardır: 1 — TCK'nın 146/1, 141/1 siyasi kanun maddele rinden yargılanırken, cezaevinde adli tutuklu mua melesi görmemiz kabul edilemez. Siyasi tutukluluk hakkı tanınmalıdır. 2 — Yakınlarının işkence görmesi, baskıya uğra ması ve insanlık dışı koşullarda yaşamasına karşı çıkan ailelerimize, polisin çağdışı bir şekilde saldıra rak, 70 yaşındaki kadınları ve çocukları yerlerde sü rükleyerek işkeace yapması ve ardısıra tutuklaması, 9 Özal iktidarının gerçek niteliğini bir kez daha dünya kamuoyuna göstermiştir. Tutuklu ailelerimizin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. 3 — Tek tip elbise uygulamasına Türkiye gene linde son verilmeli ve tüm tutuklu ve hükümlüleri!! sivil elbiseleri verilmelidir. Bu konuda Resmi Gazete'de yayınlanması için sıra bekleyen yasa maddesi iptal edilmelidir. 4 — 12 Eylül'den bu yana cezaevlerinde görev ya pan işkenceciler hakkında dava açılmalı ve görevden alınmalıdırlar. 5 — Savunma hakkı önündeki tüm engeller kal dırılmalıdır. Avukat görüşleri açık olmalı ve kimse tarafından dinlenmemelidir. Görüş süresi uzatılmalıdır. Savun- ma ile ilgili tüm belge ve kitaplar içeri alınmalıdır. 6 — İnfaz yakma, uygulamasına son verilmeli, in faz yasası tutuklu ve hükümlüler lehine değiştirilme lidir. Tutukluluk süresinde infaz uygulaması tamamen kaldırılmalıdır. 7 — Sıkıyönetim mahkemeleri feshedilmeli, da valar yeniden ele alınmalıdır. 8 — Yeni çıkan Askeri Cezaevleri Yönetmeliği kaldırılmalı, tutuklular lehine bir yönetmelik hazır- lanmaldır. 9 — Piyasada satılan her türlü yayın içeri alın malıdır. 10 — Sivil cezaevlerinde normal ziyaretler haf tada bir olmalı ve tüm cezaevlerinde her ay bir açık görüş olmalı ve isteyen ziyaretçi görüşe gelebilmelidir. 10
Description: