ebook img

Çöküşe Tırmanış Alman Yahudilerinin Öyküsü, 1743 - 1933 PDF

495 Pages·2002·8.1 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Çöküşe Tırmanış Alman Yahudilerinin Öyküsü, 1743 - 1933

AMOSE LON ÇÖKÜTŞIER MANIŞ AlmYaanh udiÖlyekrü1is7nü-41i,39n 3 3 ÇevDiarAnelint :a ras ÇökTüışrem anış AlmaYna hudiÖlyekrüisnüi n 174- 139 33 AMOSE LON ÇevirDeannA:iL TARAS __ � GÖZLE_M _ GAZETECiLiK BASIN ve YAYIN A.Ş. ÇöküTşıer manış Alman ')'ahudilerinin Öyküsü (1743 - 1933) The Pity of it All A History of Jews in Gennany by Amos Elon Copyright ©2002 by Beth Elon & Amos Elon Published by arrangement with Heruy Holt and Company, LLC. AII rights reserved. Kesim Telif Haklan Ajansı araalığıyla Türkiye' de yayın hakkı: © 2005 Gözlem Gazetecilik Basın ve Yayın A.Ş. YazAamro:Es l on ÇeviDraenAnil: t aras BirBianscEkikı i:2m 0 05 DüzeClitElira:b eş DizSgeim:Sr eav iNnuçr,cA atna ş ISB9N7:-57 30-943- X BasTıkgıl:Ma att baAa.cŞı.l ık Güvenç Sok. No:21 Bomonti Tel: (0212) 225 08 40 GÖZLEM GAZETECİLİK BASIN VE YAYIN A.Ş. Atiye Sok. Polar Apt. 12/ 6 Teşvikiye-İstanbul Tel: (0212) 231 92 82 -240 41 44 Faks: (0212) 231 92 83 www.gozlemkitap.com e-mail: [email protected] İÇİNDEKİLER Giriş 7 I : Ünlü Geçmiş 21 2 :M endels.sohn Çağı 43 3 :M inyatür Ütopyalar 81 4 :H eine ve Böme 123 5 : Uluslann Bahan 179 6 :U mutlar ve Endişeler 219 7 :Ge lişim Yıllan 261 8 :As imilasyon ve Hoşnutsuzlukları 305 9 :Sa vaş Ateşi 347 10 :Son 412 Dipnotlar 469 Giriş 1743 yılının sonbaharında 14 yaşında bir çocuk Berlin'e Rosenthaler Tor'd an (Rosenthaler Kapısı) girdi. Burası, duvarlarla çevrili şehire Yahudilerin (ve sığırların) girebildikleri tek kapıydı. Çocuk, yüzaltrnış kilometre uzaktan, bağımsız Dessau-Anhalt prensliğindeki Dessau kentinden gelmişti. Prusya'nın başkentine ulaşmak için dağlarla kaplı bölgeyi beş ya da alb gün boyunca yü­ rümesi gerekmişti. Çocuğun ayakkabı giyip giymediğini bilmiyoruz. Büyük olasılık­ la yalınayakb. Çocuk -ileriki yılların Avrupa çapında ünlü filozofu Moses Mendelssohn - zayıf, yaşına göre küçük ve hasta görünüm­ lüydü. Fakir geçen çocukluk yıllan onu ince kol ve bacaklı, kekeme ve fena halde kambur bırakrnışb. Kamburu, genetik bir bozukluktan (bazı modem bp kitaplarına göre en şiddetli kamburluk hali çoğun­ lukla Orta Avrupa Yahudileri'ni etkiliyor ve genellikle kekemelikle birlikte görülüyordu), ya da o zamanlar yaygın bir çocukluk hastalı­ ğı olan raşitizrnden kaynaklanıyor olabilirdi. Aynı dönemde yaşayan bir kişiye göre çocuğun genel görünüşü "en zalim kalplerde bile ac­ ına duygusu uyandınrdı".1 Yine de yüzü dikkate değer şekilde çe­ kiciydi. Düzgün kavisli alnının albndaki gözleri derin ve panlblı; 7 Çöküşe Tırmanış yanaldan, dudakları ve çenesi narin ve biçimliydi. Çocuk beş parasızdı ve yalnız seyahat etmişti. Birkaç parça eş­ yası kambur sırbnda taşıdığı el çantasındaydı. 1743'te, bir çoğu seyyar saba olan Yahudilerin bir yerden bir yere gitmeleri katı ku­ rallara tabiydi ve sıkı kontrol albndaydı. Sadece belli sayıda zengin (ve bazen de bir bilgin) Yahudi'nin Berlin'de yerleşmesine izin ve­ rilirdi. Seyyar sahalara izin verilmezdi. Berlin'e, birkaç gün için bi­ le olsa, giriş izni talep eden Yahudiler geçmişleri ve amaçlan hak­ kında sıkı bir şekilde sorgulanırdı. İzin verilse bile verzollt edilir, ya­ ni sanki ticari emtia imişler gibi "mal vergisi"ne tabi tutulurlardı. Verginin oranı, ithal edilen Polonya öküzleri ile aynıydı. Bir kayda göre, kapı muhafızının görevi, "giriş yapan Yahudiler'i durdurmak, kayıtlarını yapmak, kalış süreleri boyunca gözetim alhnda tutmak ve en kısa zamanda defetmek" idi.2 Prusya, aydın despot il. Friedrich (sonralan "Büyük" olarak anı­ lacakb) yönetiminde diğer Alman devletlerinden daha hoşgörülüy­ dü; resmi düzen ise, çoğu Yahudileri (ve bütün serfleri) insandan daha düşük düzeyde varlıklar sayardı. Mendelssohn'un yorgun ar­ gın geçtiği Rosenthal Kapısı'nın kapı muhafızının 1743'ten günü­ müze kalan kayıt defterinde şöyle bir not vardır: "Bugün alh sığır, yedi domuz ve bir Yahudi geçti."3 Mendelssohn'un kapıdan geçer­ ken sorgulanması hakkında çeşitli söylentiler vardır. Bunlardan bi­ rine göre muhafız, seyyar sabcı olduğundan şüphelendiği genç kamburu tedirgin eder: "Yahudi, ne sabyorsun? Senden bir şeyler sabn almak isteyebilirim." Mendelssohn'un şöyle cevap verdiği ri­ vayet edilir: "Benden hiçbir zaman bir şey sabn almak istemezsin." "Bırak bunu, söyle bana iş alanın ne?" diye muhafız ısrar eder. "m. .. m. .. ma�hk!" diye kekeler çocuk. Başka bir rivayete göre Mendelssohn'a Berlin'de ne aradığı sorulur. Cevabı: "Öğrenmek." Her iki rivayet de sonradan uydurulmuştur; yine de, bu tür hika­ yelerde sıkça olduğu gibi, temel gerçekleri özetlemektedir. Ondört yaşındaki Mendelssohn gelecek vaad eden genç bir Talmud öğrenci­ siydi. Önceki öğretmeni şimdi Berlin'd e hahamlık yapıyordu ve 8 Giriş Mendelssohrt'un, ilahiyat okuluna kablmasına rızasını vermişti. Ço­ cuğun Dessau' dan Berlin'e geçişi, sanki bir zaman makinesi ile asır­ lar arasında yolculuk yapmak gibiydi: İçinde doğduğu, sıkı sıkıya kapalı ortaçağ gettosunun dar görüşlülüğünden, göreceli 18. yüzyıl Berlin aydınlanmaalığına. il. Friedrich üç yıl önce Berlin' de Prusya kralı olarak taç giydiğinde, manbğın saltanat süreceğini beyan ebniş ve Voltaire'e mabeyncisi olmasını önermişti. Friedrich'in gözünde bütün dinler eşit düzeyde sahte ve siyasi açıdan kullanılmaya uy­ gundu. "Bütün dinlere hoşgörü ile yaklaşılmalıdır," diye ilan ebnişti (resmi olarak bunu yapan ilk Avrupalı yöneticidir). "Her insan ruh­ sal kurtuluşunu kendi usulünde arayabilir." Yönetimin rolü ile ilgili olarak da ". ..m aliye sadece hiç kimsenin kimseye zarar vermemesini gözebnelidir" diye hükmebnişti! Tabi ki Prusya' da konuşma özgür­ lüğü yoktu. Bu durum dini konularda dahi geçerliydi. Yine de dini ibadetlere karşı yapılan saygısızlıklar sadece hafifçe cezalandırılırdı. Buna karşın Fransa'd a, yirmi küsür yıl sonra dahi, on dokuz yaşın­ daki Chevalier de la Barre, dini bir resmi geçit sırasında şapkasını çı­ karıp selam durmadığı için sorgulanacak, işkence görecek ve idam edilecekti. Berlin' e vardığında Mendelssohn yalnızca İbranice ve İbranice ile karışık ham bir ortaçağ Almanca diyalektiği olan Judendeutsch biliyordu. Bu dilde, İbranice fiillere eklenmiş Almanca son ekler mastarlan üretirdi. Judendeutsch'un sınırlı ve gelişmemiş sözcük haznesi sadece en basit karşılıklara olanak tanırdı. Pek nadiren de yazılsa, Judendeutsch İbranice harflerle ve sağdan sola doğru yazı­ lırdı. Yahudi olmayanlar bu dili, melez ve barbar bir diyalekt, bir tür mauscheln (zırıldamak), "nahoş bir dilin aksanı" (Goethe) olarak aşağılardı. Mendelssohn sadece din eğitimi almıştı. Almanca konu­ şamıyor ve Almanca kitap okuyamıyordu. Yirmi yıldan kısa bir sü­ re sonra, neredeyse tamamiyle kendi kendini yetiştirerek, ünlü bir Alman filozofu, dil bilgini, tislupçu, edebi eleştirmen ve ilim ada­ mı, böylelikle Yahudilerle diğer Almanlar arasındaki sosyal ve kül­ türel engeller üzerinde köprü kuran ilk insanlardan biri olacaktı. 9 Çöküşe Tırmanış Mendelssohn'un yaşamı sadece entelektüel değil, aynı zamanda insani ve dramatik bir destan gibiydi. Hiçbir hayali öykü yazan bu kekeme geto kamburuna, bir lisan ve Kultur (kültür) öyküsünün ana karakteri rolünü vermeyi akıl edemezdi. Mendelssohn'un büyük ih­ tirası, Yahudiliğin yıllardır süren, ve bazıları kendilerince yüklendik­ leri, sosyal ve entelektüel tecridine son vermekti. Bazı konularda tam başarıya ulaştı. Kendi dönemine habn sayılır etkisi oldu. Berlin ken­ ti hakkında günümüzde basılmış bir rehber kitap şunu iddia edecek kadar ileri gider: Unutulmuş bir kaç yazarın alçak gönüllü girişimle­ ri ve Prusya Bilimler Akademisi'nin 1695 yılında kurulması dışında, "Berlin'd e edebiyat tarihi, Mendelssohn adlı, ondört yaşında bir Tal­ mud öğrencisinin 1743 sonbaharında, Yahudiler ve sığırlar için ayrıl­ mış olan kapıdan şehre girmesi ile başlar. "5 Mendelssohn dini bir düşünür olarak "manhk" öğretisi öğütle- di. Bu öğreti ilk olarak 12. yüzyılda büyük Maimonides tarafından açıklanmış, fakat kabul edilen doktrinlere aykırı olduğu gerekçesi ile Almanya' daki hahamlar tarafından çoktan beri yok farz edilmiş­ ti. Mendelssohn' a göre Tanrı, Yahudi teologların iddia ettiği gibi bir hipotez, manhksal bir önerme ya da kabul değildi; doğru olan, mantığın, Tann'nın bir armağanı oluşuydu. Mendelssohn isteme­ yerek de olsa modem Reform Yahudiliği'nin babası oldu, fakat kendisi hayab boyunca geleneksel anlamda dindar ve dini kuralla­ ra itaatkar bir kişi olarak kaldı. Hem dil (Fransızca, İngilizce, İbra­ nice, Yunanca ve Latince'yi akıcı olarak konuşabiliyordu), hem Al­ man edebiyatı ve hem de sosyal adalet alanlarında tutkulu bir kişi oldu: "Yahudi çocuklarını zanaatkarlara ve ... serfleri hür köylüle­ re" dönüştürmeyi diledi.' Mendelssohn, Alman kültürüne tümüyle asimile olmuş ilk din­ dar Yahudilerden biri olarak Avrupa çapında önemli bir filozof ve iliın adanu oldu. Kant ve Herder tarafından takdir edilen ve beaux esprits tarafından her yerde hayranlık duyulan ilk Alman Yahudisi oldu. önde gelen Alman oyun yazan Gotthold Ephraim Lessing'le (zamanının başta gelen liberallerinden biridir) ve Alman aydınlan- 10

See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.