AYDIN İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA BÜRO AMİRLİĞİ ÇOCUK YETİŞTİRME TARZLARI ANNE- BABA TUTUMLARI AYDIN-2015 1 ÖNSÖZ Anne - baba olmak temelde hayata dair yaşanan en tatmin edici, en güzel deneyim olmanın yanı sıra dünyanın da en zor işidir. Çocuğun gelişim süreci içerisinde çeşitli faktörlere bağlı olarak anne- babalar farklı sorunlarla karşılaşır ve bu sorunlarla kendilerince farklı şekillerde baş etmeye çalışırlar. Ülkemizde ne yazık ki dünyanın bu en zor işine dair ebeveynlere yönelik sistematik bir eğitim süreci bulunmamaktadır. Çoğu anne – baba kendi aile sistemlerinden öğrendikleri, ebeveynlerinden model aldıkları ve içselleştirdikleri ebeveyn profili ile toplumsal normlar çerçevesinde çocuklarını yetiştirme eğilimi içerisindedir. Ancak her ailenin, çocuğun eğitimiyle ilgili mutlaka doğru bilgilere sahip olması gerekir. Toplumuzdaki anne-babaların çoğu, kendi ebeveynlerini ya da etrafındaki başka ebeveynleri sergiledikleri davranışlar ve çocuk yetiştirme tarzları açısından eleştirirken, kendileri hakkında ya fazla içgörürleri yoktur ya da bu konuda özeleştiri yapmazlar. Ebeveynliğin kendiliğinden olacağını ve zamanın her şeyi rayına oturtacağını zannederler ve buna bağlı olarak da pasif bir ebeveynlik tutum sergilerler. Her ne kadar ebeveyn olmanın içgüdüsel bir yanı olsa da bu süreç tümüyle içgüdüsel değildir ve yapılan bilimsel araştırmalar iyi bir ebeveyn olmanın öğrenilebildiğini ve geliştirilebildiğini göstermiştir. Dolayısıyla anne-baba olmak basit bir görev olmaktan ziyade gelecek kuşakların sağlıklı bir şekilde yetiştirilmesi açısından büyük önem arz eden bir konudur. Psk. Kıvılcım Ç. ÇAKMAK Psk. Nazan KAPLAN 2 ÇOCUK YETİŞTİRME SÜRECİNDE EBEVEYNLERİN ÖNEMİ Çocuğun zihinsel, bedensel ve ruhsal açıdan sağlıklı bir şekilde gelişim gösterebilmesindeki temel faktör ailedir. Ebeveynler çocuğun fizyolojik ihtiyaçlarının yanı sıra psikolojik ihtiyaçlarını da karşılayabildikleri takdirde çocuk her açıdan sağlıklı bir gelişim gösterir. Ebeveynler destek mekanizması ve denetim mekanizması olarak çocuklarının hayatında yer alırlar ve bu rolleri çocuklarının kişiliğinin şekillenmesine ve kimliklerinin oluşmasında oldukça etkilidir. Bu etki o kadar çok yönlüdür ki çocuğun diğer bireylerle ilişki kurması ve sürdürmesi, iletişim tarzı, problem çözme becerisi, stres yaşantısına karşı sergileyeceği tutum, ilerde nasıl bir anne- baba ve eş olacağı gibi bir çok etmen anne babanın çocuk yetiştirme tarzıyla yakından alakalıdır (Kök, M., Bt.). Özellikle duygusal gelişim açısından anneyle ilk yıllarda geliştirilen duygusal yakınlık ve sevgi ilişkisi ile babayla oluşturulan bağlar çocuğun insanlarla sağlıklı ilişkiler kurmasının zeminini hazırlar. Anne ve baba ile oluşturulan güvenli bağlar çocuğun duygudaşlık yetisinin ve sosyal zekâsının gelişmesine katkıda bulunur. Ebeveynlerin çocuğa değer vermesi, onu sevmesi çocukta değerli olma duygusunu oluşturacağı gibi çocuğun özgüveninin de artmasını sağlayacaktır. (Bıyıklı, L., Bt. ). Çocukluk yılları beyin gelişimi açısından oldukça öneli olduğundan anne ve babanın ya da çocuğun bakımı üstlenmiş yetişkinin çocuğu yetiştirme tarzı beyin gelişimini de ciddi anlamda etkilemektedir.(Kök, M., Bt.). Aile ortamından ve anne - baba ilgisinden yoksun olarak büyümek durumunda kalan ya da evde ebeveynlerince hatalı davranışlara maruz bırakılan çocuklar kişilik gelişimleri, bedensel gelişimleri ve topluma uyum sağlama durumlarında pek çok sorun yaşarlar (Yıldız, C., Bt.) Özellikle yaşamın ilk üç yılında ebeveynlerle sağlıklı ilişkilerin geliştirilememesi, bu bireylerin diğer insanlarla normal ve sevgi dolu ilişkiler kurmalarında kalıcı olumsuz etkiler doğurmaktadır (Perry, B. D., Szalavitz, M.,2011). İlgi, sevgi, şefkat, güven duyma, ait olma gibi temel psikolojik ihtiyaçların küçük yaşlarda tam olarak karşılanamaması ya da ihmal edilmesi gibi durumlarda çocuğun/yetişkinin diğer bireylere nazaran daha yoğun ve kronik streslere maruz kaldığı ve maruz kalınan bu stresin de vücudun kimyasını bozarak çeşitli fizyolojik rahatsızlıklara sebep olduğu görülmektedir. (Perry, B. D., Szalavitz, M.,2012). 3 Çocukların sosyal gelişimi ve ahlak gelişimi açısından da aile çok önemli bir unsurdur. Çocuk aile içerisindeki bireyleri, özellikle de ebeveynlerini gözlemleyerek başkalarına karşı nasıl davranması gerektiğini ve toplumsal kuralları öğrenir. Çocuğun topluma uyum sağlamasının ve olumlu toplumsal davranışlar sergilemesinin en önemli etkeni anne-baba ve çocuk arasındaki sıcak, koruyucu ve sevgi dolu ilişkinin varlığıdır (Çeliköz, N., ve ark., 2008). ***Problemli anne – çocuk ilişkisi ve babayla kurulan sağlıklı bir bağın olmaması çocuk için travmaya sebep olabilmektedir. Bu yaşantılar bazı korkuların, karmaşık duyguların, psikolojik sorunların ve davranışsal problemlerin temelini oluşturur. Ne yazık ki bu yaşananlar sadece çocukları etkilemekle kalmaz ve onlar da birer yetişkin ve ebeveyn olduklarında bu olumsuz yaşantıların etkilerini (travma deneyimlerini) bir sonraki kuşağa yani kendi çocuklarına ve etrafındaki bireylere aktarırlar (Ruppert, 2014). Sonuç olarak anne- babanın çocuğunu yetiştirme tarzı ve çocuğuna yaklaşımı, çocuğun hayatı boyunca kişiliğini, kimliğini, ilişkilerini, sosyal hayatını, tutum ve davranışlarını, bedensel ve ruhsal sağlığını, çok yönlü olarak etkileyen bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. 4 ÇOCUK YETİŞTİRME TARZLARI, ANNE – BABA TUTUMLARI 1-Otoriter Anne – Baba Tutumu Çocuğunu, belirli bir ideal peşinde ve belirli kalıplar içinde, adeta küçük bir yetişkin yapma çabasıyla yetiştirmeye çalışan anne-babalardır. Bütün kontrol anne-babadadır. Ebeveynler çoğunlukla anlayışsız, hoşgörüsüz, katı ve baskıcı bir tutum sergilerler. Çocuğun davranışları katı standartlarla değerlendirilir, hata ve yanlış yapma hakkı yoktur. Çocuktan kurallara sorgulamadan uyması beklenir, evde her şey kurallara bağlıdır ve esneklik yoktur. Anne baba isteklerinden ödün vermez çünkü onlar hep haklıdır. Anne babanın gözleri sürekli çocuklarının üzerindedir. Çocuk korkmazsa kurallara uymaz mantığıyla hareket ettikleri için çocuğun en basit hatasını cezalandırırlar. Ebeveynlerin eğitim anlayışı ceza temellidir. Ceza, çocuğa bir daha hata yapmasın, ders alsın mantığı ile verilir ancak genelde bunlar çocuk için psikolojik olarak yıpratıcı, ağır cezalardır. Anne- baba otoritesi korkuya dayalıdır. ***Otoriter tutumun en önemli göstergesi aşırı disiplindir. Otoriter Ailede Yetişen Çocukların Özellikleri Stresli ve tedirgin bir yapıya sahiptirler. Kendine güvenleri yok gibidir. Sessiz, çekingen, başkalarının etkisinde kolayca kalabilen bir yapıları vardır. Sürekli eleştirildiğinden aşağılık duygusu zamanla gelişir. Kendi başlarına bir konuda karar veremezler. Hayatları boyunca birilerinin kendilerini yönlendirmesine ihtiyaç duyarlar. Öte yandan bu tutumla yetiştirilen çocuklar isyankar olup, hiçbir otoriteye itimat etmeye de bilirler. Otoritenin olmadığı alanlarda genellikle yanlış davranışlara yönelirler. 5 2- Serbest Anne- Baba Tutumu Anne babanın çocuğa egemen olma ve onun üzerinde baskı kurma eğilimi yerine, çocuğun başına buyruk yetişmesi, dilediği gibi davranması ve çocuğun üzerinde aile denetiminin olmaması söz konusudur. Çocuğun aşırı hareket ve davranış serbestliği vardır. Kendisine ve çevresine zarar verebilecek davranışlarda bile denetimden uzaktır, aile müdahale etmez. Anne baba çocuğun davranışlarına karışmamakta, yalnız büyük bir problem olduğunda varlıklarını hissettirmektedirler. Aile doğruyu ve yanlışı çocuğun yaparak, yaşayarak öğrenmesini ister. Çocuğa neyi yapması ya da yapmaması konusunda bilgi vermez. Çocuktan kurallara uyması beklenmez, sınırsız özgürlük vardır. Bu tip anne babalar genellikle kendi yaşamadıklarını çocuklarının yaşamasını isterler. Bu tutumu benimseyen anne-babaların tek amacı çocuklarına hizmet etmek ve onları mutlu etmektir. Çocuğa dilediğini vermenin onu eğitmekten daha kolay bir yol olduğu düşüncesini benimsemişlerdir. Serbest Bir Ailede Yetişen Çocuğun Özellikleri Devamlı birilerinden hizmet beklerler Her istediklerinin yapılmasını beklerler. Toplumdaki kurallara ayak uyduramazlar, toplumsal normal hususunda sorunlar yaşarlar. Diğer bireylerin dikkatini çekmeye çalışırlar. Bencil ve saygısız olurlar. İstekleri buyruk niteliğini taşır. Sahip olmadıkları hakları kendilerine mal etmeye çalışırlar. 6 3- İlgisiz ve Kayıtsız Anne – Baba Tutumu Çocuğun davranışları karşısında ilgisiz ve vurdumduymaz davranışlar sergilerler. Bir nevi çocuğun varlığı ve yokluğu birdir. Bu tür ebeveynler hoşgörü ve boş vermeyi birbirine karıştırırlar. Çocuk anne-babayı rahatsız etmedikçe bir problem yoktur. Çocuk anne-babayı rahatsız ederse ancak bu durumda çocukla ilgilenilir ancak bu süreç genellikle çocuğa karşı şikayetlerle doludur. Bu tip ailelerde ilgisizlik ve sürekli suçlama çocuğu fiziksel ve duygusal yalnızlığa iter. Çocuk ebeveynlerince dışlanmaktadır bu sebeple de anne, baba ve çocuk arasında ciddi bir iletişim kopukluğu vardır. İlgisiz ve kayıtsız bir ailede yetişen çocukların özellikleri; Çocuk dikkat çekmek için çevreye zarar verebilir. İnsanlarla ilişki kuramaması sonucu sosyal gelişmesinde gecikme ve saldırganlık gözlemlenebilir. Aile içerisinde çocuğa karşı ilgisizlik söz konusu olduğundan ve iletişim kopukluğundan dolayı çocuğun dil gelişiminde sorunlar söz konusu olabilmekte, konuşma bozuklukları ortaya çıkabilmektedir. Özgüven sorunu yaşanır. Çocuğun genellikle hayattan ve kendisinden beklentisi olmaz. Ebeveynlerle güvenli bir bağ geliştirilemediğinden ilerideki yaşantısında çocuk genellikle ilişkisel sorunlar ve bağlanma problemleri yaşar. 7 4- Dengesiz ve Kararsız Anne – Baba Tutumu Çocuğun belirli bir davranışı anne ve baba tarafından farklı yorumlanır. Anne babalar aynı davranışı bazen normal karşılarken kimi zaman da cezalandırabilir ve çocuğa çok sert tepki verebilirler. Kimi durumlarda da anne ve baba durumu birbirinden farklı olarak zıt yönde değerlendirebilir. Evde birden fazla çocuk varsa bu tür ebeveynler çocuklara eşit bir şekilde yaklaşmazlar, cinsiyet farklılıkları, yaş gibi kimi faktörlere bağlı olarak kardeşlere karşı farklı tutumlar sergilenebilir. ***Çocuk yetiştirme sürecinde anne-baba farklı disiplin anlayışı geliştirseler de mutlaka aynı görüşe sahip olmalıdırlar. Dengesiz ve kararsız ailede yetişen çocukların özellikleri Aşırı isyankâr ya da boyun eğici olabilirler Kaygılı, güvensiz bir kişilik sergilerler İnsanlara zor güvenirler Tutarsız bir kişilik sergilerler Karar vermekte güçlük çekerler 8 5-Aşırı Koruyucu Anne – Baba Tutumu Bu tip ailelerde çocuğa gereğinden fazla özen gösterilir. Genellikle geç kavuşulan, aşırı istenilen, tek çocuk, tek erkek veya kız çocuk gibi çocuklar genellikle abartılmış sevginin odak noktası olurlar. Genellikle bu tür çocuklar erken konuşup geç yürürler. Bu tip anne babalar çocuklarını el bebek gül bebek büyütürler. Dünya adeta çocuklarının etrafında döner. Çocuğun her isteği ebeveynler tarafından hemen yerine getirilir Çocuğa zarar gelebilecek ortamlardan sürekli kaçınılır. Çocuk ağlamasın, hasta olmasın, yorulup incinmesin, mikrop kapmasın vb. diye ebeveynler ellerinden gelen tüm gayreti gösterirler. Çocuk adeta bir cam fanus içerisinde yetiştirilir. Çocuğa hiçbir sorumluluk verilmez. Tüm sorumluluklar, işler anne-baba tarafından yerine getirilir. Her türlü kararı çocuk yerine anne- baba alır. Çocuğun gelişimine bağlı olarak hareket etmesine izin verilmez. Örneğin ergenlik çağında bile çocuğun ihtiyaçları (banyo, kıyafet seçimi vb.) aile tarafından karşılanmaya çalışılır. Aşırı koruyucu anne- baba, çocuğuyla öyle bütünleşir ki onun büyüdüğünü ve olgunlaşabildiğini asla kabul etmek istemez. Aşırı koruyucu ailede yetişen çocuğun özellikleri Aşırı bağımlı ve özgüveni gelişmemiştir. Bu sebeple kendi başına hiç bir şey yapamaz. Sorun çözme becerisi gelişmemiştir. Stresle başetme yetisi zayıftır. Tek başına kararlar alamaz. Sosyal gelişimi zedelenir. Çocuk ailesine olan bağımlılığını dış çevreye de genelleyebilir. Onu himayesi altına alabilecek herkese karşı bağımlı olmaya başlarlar. Daima dikkat çekmeye, çevresindeki kişilerin ona hizmet etmesini beklemeye başlar, sürekli onaylanmayı ve kabul görmeyi, ilgi görmeyi arzular. Bu da toplum tarafından kabulünü zorlaştırır. 9 6- Reddedici Anne – Baba Tutumu Bu tip ebeveynler çocuğa karşı adeta düşmanmış gibi davranırlar. Çocuğa farkında olmadan, sevgi, şefkat, merhamet gibi duyguları vermezler. Daha çok çocuğun başarısızlıkları üzerinde durulur ve çocuk sürekli eleştirilir Çocuğun olumlu yönlerinden ziyade devamlı kötü ve olumsuz yönleri vurgulanır. Ebeveynler çocuğa asla sevgilerini göstermezler ve onu, kurallarla soğuk davranış ve emirlerle yönetmeye çalışırlar. ***Bu tür ebeveyn tutumları çocuğun kişiliğinde ve psikolojik yapısında çok ciddi sorunların oluşmasına neden olmaktadır. Reddedici ailede yetişen çocuğun özellikleri Kaygılı ve güvensizdirler. Tutarsız bir kişiliktedirler. Suç işlemeye meyillidirler. İnsanlarla iyi ilişkiler kuramazlar, arkadaş bulmakta zorlanırlar. Saldırgan ve isyankar olabilirler. İnsanların haklarına saygı göstermezler Davranış bozuklukları sergileme ve psikolojik rahatsızlıklar yaşama olasılıkları yüksektir. Sigara, alkol, madde kullanımına eğilimlidirler. 10
Description: