ebook img

Çince-Türkçe temel sözlük 库麻史·尤、廷马兹·萨 汉语土耳其语词典 PDF

678 Pages·2016·5.88 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Çince-Türkçe temel sözlük 库麻史·尤、廷马兹·萨 汉语土耳其语词典

a A a 啊啊 ā (叹) Şaşkınlık veya hayret ifa- için kullanılır. (cid:100) Arkası arkasına de eden bir ses. sayılan aynı türdeki şeylerin her 阿阿 ā (Evde beslenen hayvan isim- birinden sonra kullanılır. 啊啊 lerinin, insanların soy isimleri- ǎ (叹) Şaşkınlık veya hayret ifa- nin, sülale veya diğer akrabalık de ederken kullanılır. unvanlarının önüne gelir.). ~哥 啊啊 à (叹) Bir şeyi birden anladığı- Ağabey ~婆 Büyükanne, nine. nı veya farkına vardığını ifade Bakınız ē ederken kullanılır. 阿飞 āfēi (名) Külhanbeyi, serseri, 腌腌 kabadayı, hayta. ā 阿訇 āhōng (名) İmam. Bakınız yān 阿拉伯 ālābó (名) Arap, Arabistan, 腌臜 āzā Pis, kirli, (Moral) bozuk. Arabistanlı. ~语 Arapça. 哀哀 āi (名) (cid:98) Acı, keder, üzüntü. (cid:99) 阿门 āmén Amin! (Dua sonunda söy- Matem, yas. (cid:100) Acıma, merha- lenir.) met. 阿摩尼亚 āmóníyà (名) Amonyak. 哀悼 āidào (动) Ölünün arkasından 阿司匹林 āsīpǐlín (名) Aspirin. yas tutmak, başsağlığı dilemek. 阿姨 āyí (名) (cid:98) Bir çocuk için annesi- 哀告 āigào (动) Yalvarıp yakarmak, nin yaşındaki kadına hitap şekli, acı acı yalvarmak. teyze. (cid:99) Dadı. (cid:100) Hala. 哀号 āiháo (动) Üzüntüsünden feryat 啊啊 á (叹) Verilen cevabın veya söy- etmek, ağlamak. lenen herhangi bir şeyin tekrarı 哀鸣 āimíng (名) Kederden sızlanma, istenirken kullanılır. inilti, feryat, şikayet. 啊啊 哀求 āiqiú (动) Yalvarmak, yalvararak a (助) (cid:98) Cümlenin sonunda istemek, yalvarıp yakarmak. takdir hislerini veya yavaş sesle 哀伤 āishāng (形) Üzgün, kederli, yapılan uyarıları ifade ederken hüzünlü. kullanılır. (cid:99) Konuşmada du- 哀思 āisī (名) Merhumdan kalan acı raklamadan önce dikkat çekmek hatıralar, anılar, keder, üzüntü. 2 āāii--ààii a 哀叹 āitàn (动) Hüzünle iç çekmek, 挨整 áizhěng (动) Eleştirilerin hedefi acı acı göğüs geçirmek. olmak, çok ciddi eleştirilmek. 哀痛 āitònɡ (名) Keder, hüzün, bü- 霭霭 ǎi (名) <书> Hafif sis, pus, ince yük üzüntü, acı. duman, bulut. 哀乐 āiyuè (名) Ağıt, cenaze marşı 蔼蔼 veya müziği. ǎi (形) Cana yakın, dostça, se- 挨挨 vimli. āyai sl(a动nm) a(cid:98)k, –-ee ydaakyıann molamk.a~k着, 他-e 嗳嗳 ǎmia (z叹lık) iAfandlea şemdearz.lık veya uyuş- 坐. Yanına otur. (cid:99) Sırayla, ardı 矮矮 ardına. ǎi (形) (cid:98) Kısa, kısa boylu, bo- Bakınız ái dur. (cid:99) Alçak, normal düzeyden 唉唉 aşağı, alt sınıf. āi (叹) Bir soruya karşılık olarak 矮墩墩 ǎidūndūn (形) Kısa, bodur, verilen cevaplarda kullanılır. güdük. 唉声叹气 āishēngtànqì Çaresiz veya 矮小 ǎixiǎo (形) Normalden daha kü- umutsuzca iç geçirmek. çük, kısa, alçak, bodur. 哎哎 āi (叹) Şaşkınlık veya hoşnut- 矮子 ǎizi (名) Bodur kişi, güdük, cüce, suzluk ifade etmede kullanılır.. kısa boylu adam. 哎呀 āiyā (叹) Hayret ifade eder. 隘隘 ài i (形) Dar, ensiz ii (名) Dar yol, 埃埃 āi (名) Toz toprak, toz. geçit, boğaz. 癌癌 ái (名) Kanser, habis ur. 艾艾 ài (名) (cid:98) Çin’de yetişen Pelin 癌细胞 áixìbāo (名) Kanser hücresi. ağacı. (cid:99) Bitmek, sona ermek. 癌症 āizhèng (名) Kanser. 艾滋病 àizībìng (名) AIDS hastalığı. 碍碍 皑皑 ái (形) <书> Sade beyaz, (Kar) saf ài (动) Engel olmak, engellemek. beyaz. 碍口 àikǒu (形) Başkalarını incitme 皑皑 áiái (形) Sade beyaz. vsöeyylae nüezmmeey ekno.rkusundan dolayı 呆呆 ái 碍事 àishì (动) Ayağına dolaşmak, en- Bakınız dāi gel olmak. 呆板 áibǎn (形) Basmakalıp, eğilmez, 碍手碍脚 àishǒu àijiǎo Ayak altında oynamaz, bükülmez, monoton, dolaşma, mâni veya engel olmak. somurtkan. 唉唉 ài (叹) (cid:98) Pişmanlık veya üzün- 挨挨 ái (动) (cid:98) (Acı, sıkıntı vs.) çek- tüden dolayı iç geçirmeyi ifade mek, zarar görmek. (cid:99) (Bir işi) eder. Uzatmak. (cid:100) Geciktirmek, oyala- Bakınız āi mak, tehir etmek. 爱爱 ài (动) (cid:98) Sevmek, muhabbet bes- Bakınız āi lemek. (cid:99) Hoşlanmak, sevmek, 挨斗 áidòu (动) (Toplumun içinde zevk almak, düşkünü olmak, - veya toplantılarda) Alenen suç- meye bayılmak. (cid:100) –ma adetinde lanmak, kınanmak. olmak, -e meyilli olmak. ààii--āānn 3 爱...不... àibù Tekrarlanan fiillerden 暧暧 ài (形) <书> (Gün ışığı) Bulanık, a önce “ister…. ister….ma” anlamı- donuk. nı vermek için kullanılır. 暧昧 àimèi (形) (cid:98) Belirsiz, anlamsız, 爱不释手 àibùshìshǒu Bir şeyi çok iki anlamlı, müphem. (cid:99) Şüpheli, sevdiğinden dolayı elinden bı- kesin olmayan. rakmamak. 安安 ān i (动) (cid:98) Bir şeyi uygun bir 爱称 àichēng (名) Sevgi ve muhab- yere koymak. (cid:99) Kurmak, bağ- bet sözü. lamak, yerleştirmek, takmak. (cid:100) 爱戴 àidài i (动) Sevgisini kazanmak, Niyeti olmak, maksat gütmek. hürmet görmek, takdir toplamak ii (形) (cid:98) Huzurlu, sessiz, asude, ii (名) sevgi, hürmet, takdir. rahat, sakin. (cid:99) Teskin etmek, 爱抚 àifǔ (动) Şefkat göstermek, ok- yatıştırmak, sakinleştirmek. (cid:100) şamak, öpmek, sevmek. (İş, hayat vs.) –den memnun ol- 爱国 àiguó (动) Vatanını sevmek, va- mak. iii (名) Emniyet, güven. tansever olmak. 安安 ān <书> (Soru kelimesi) (cid:98) Ne, 爱好 àihào i (动) –meyi sevmek, - nerede? (cid:99) Nasıl? e hevesli olmak, -e meraklı, -e 安瓿 ānbù (名) Ampul. ilgisi olmak. ii (名) Hobi, ilgi, 安插 ānchā (动) (cid:98) Kişi, makaledeki merak, alaka. kelimeler, olayın özeti. (cid:99) Belirli 爱护 àihù (动) Sevmek ve korumak, bir yere yerleştirmek, sokmak. (cid:100) üzerine titremek. (İşe, fabrikaya vs.) Yerleştirmek. 爱恋 àiliàn (动) Birisine âşık olmak 安定 āndìng i (形) (Hayat, ortam, veya sevmek. durum) Sakin, iyi, istikrarlı, 爱面子 àimiànzi Rezil ya da mahcup sağlam, sabit. ii (动) Dengede olmaktan kurtulmaya çalışmak. tutmak, istikrarlı hale getirmek, 爱莫能助 àimònéngzhù Yardım et- sakinleştirmek, korumak. meyi istemek fakat elinden bir 安顿 āndùn (动) (İnsan veya eşyaya) şey gelmemek. Yer bulmak, yerleş(tir)mek. 爱慕 àimù (动) Hayran olmak, takdir 安放 ānfàng (动) Koymak, bırak- etmek, bayılmak, -e bitmek. mak, yatırmak, gömmek, yer- 爱情 àiqíng (名) (Kadın ve erkek ara- leştirmek. sında) Aşk, sevgi. 安分 ānfèn (形) Namuslu, doğru, dü- 爱人 àiren (名) (cid:98) Karı, hanım, koca. rüst, saygılı, itaatkâr. (cid:99) Sevgili. 安抚 ānfǔ (动) Teselli etmek, içini 爱惜 àixī (动) Kıymetini bilmek, -e rahatlatmak, avundurmak, avut- mak. çok değer vermek, değerini bil- 安好 ānhǎo (形) Sağ salim, sağlıkça mek. iyi, iyi. 爱憎 ài-zēng (名) Sevgi ve nefret. 安家 ānjiā (动) (Ev) Yerleşmek, bir 嗳嗳 ài (叹) Öfke ve pişmanlık göste- yere evini kurmak, yapmak. ren nida. 安检 ānjiǎn (名) Emniyet kontrolü. 4 āānn--àànn a 安静 ānjìng (形) Sessiz, sakin, huzur- 安慰 ānwèi (动) (cid:98) Teselli etmek, lu, rahat. avutmak, içini rahatlatmak. (cid:99) 安居乐业 ānjū-lèyè Rahat, huzurlu Teselli edici, teselli. ve işinden memnun yaşamak. 安稳 ānwěn (形) Sallanmaz, sağlam 安康 ānkāng (名) Sağ salim ve sağ- ve sabit. Emniyetli ve huzurlu. lıklı. 安息 ānxī (动) Huzur içinde olmak, 安乐 ānlè (名) Rahatlık, refah, huzur, rahat etmek, dinlenmek, huzur konfor. içinde yatmak. 安眠 ānmián (动) Rahat uyumak. 安闲 ānxián (形) Gamsız, kaygısız, tasasız. 安宁 ānníng (形) (cid:98) Sakin, asude, ra- 安祥 ānxiáng (形) Soğukkanlı, sakin, hat, durgun, huzur (cid:99) Sükûnet, sessiz, halim, durgun. gürültüsüz ve sakin, endişeden 安歇 ānxiē (动) (cid:98) Yatağa yatıp uyu- uzak. mak, odasına çekilmek. (cid:99) Din- 安排 ānpái (动) Ayarlamak, planla- lenmek. mak, düzenlemek, gereken ha- 安心 ānxīn (动) İçi rahat etmek, fe- zırlığı yapmak. rahlatmak. 安培 ānpéi (名) Amper. 安逸 ānyì (形) Kaygısız, endişeden 安全 ānquán (形,名) Emniyet(li), uzak ve konforlu. güvenli, emin, emniyette. 安营 ānyíng (动) (İzciler) Kamp kur- 安全理事会 Ânquán Lǐshìhùi (名) mak, çadır kurup yaşamak. Birleşmiş Milletler Güvenlik 安葬 ānzàng (动) (Ölüyü) Gömmek, Konseyi. defnetmek. 安然 ānrán (名) (cid:98) Emniyetle, güven- 安之若素 ānzhīruòsù Soğukkanlı lik içinde, kazasız belasız, sağ olan, istifini bozmayan, heye- canlanmayan. salim, salimen. (cid:99) Rahat içinde, 安置 ānzhì (动) Yerleştirmek, koy- huzurlu. mak, oturtmak, ayarlamak. 安如泰山 ān rú Tàishān Tai dağı ka- 安装 ānzhuāng (动) Döşemek, kur- dar sarsılmaz ve emin. mak, tesis etmek, takmak, yük- 安适 ānshè (动) Kurmak, tesis et- lemek. mek, inşa etmek. 鞍鞍 安身 ānshēn (动) Barınmak, sığın- 鞍马 āānn m(名ǎ) (S名em) e(cid:98)r, eYyaeprm. a at. (cid:99) Se- mak. mer ve at. (cid:100) (Jimnastik) Kulplu 安神 ānshén Sinirlerini yatıştırmak, beygir sakinleştirmek. 鞍子 ānzi (名) Eyer, semer. 安生 ānshēng (形) (cid:98) Huzurlu, rahat, 氨氨 endişeden uzak, tasasız. (cid:99) Ses- ān (名) Amonyak. 谙谙 siz, sakin, uslu, yumuşak huylu. ān (动) <书> Çok iyi bilmek. 安适 ānshì (形) Rahat, asude ve kon- 谙练 ānliàn (形) Tecrübeli, mahir. forlu. 暗暗 àn (形) (cid:98) Karanlık, kapalı, kas- 安危 ān-wēi (名) Emniyet ve tehlike. vetli, ışıksız, bulutlu. (cid:99) Gizlice, àànn 5 içinden, çaktırmadan, gizli saklı, 暗中 ànzhōng (副) (cid:98) Karanlıkta. (cid:99) a karanlık. (cid:100) Bulanık, belirsiz, Gizlice, çaktırmadan, el altından. sisli, karışık. 暗自 ànzì (副) İçinden, gizlice, kendi 暗暗 àn(cid:184)àn (副) İçinden, gizlice, ses- kendine. sizce, içten içe. 案案 àn (名) (cid:98) Dava, olay, hukuki 暗藏 àncáng (动) Gizle(n)mek, sak- dava, kanun tasarısı. (cid:99) Dosya, la(n)mak. sicil, zabıt, tutanak, kayıt. (cid:100) 暗娼 ànchāng (名) (Vesikasız) Gayrı Düşünülerek sunulmuş plan, resmi fahişe. öneri, teklif. 暗淡 àndàn (形) Belli belirsiz, donuk, 案板 ànbǎn (名) Kesme ve doğrama karanlık, hayal meyal, kasvetli. tahtası. 暗地里 àndìli (副) Gizlice, çaktırma- 案件 ànjiàn (名) Hukuki dava, dava. dan, sinsice, arkadan. 案卷 ànjuàn (名) Siciller, dosyalar, 暗害 ànhài (动) Arkadan vurmak, arşiv, kayıtlar. gizlice öldürmek, zarar vermek. 案例 ànlì (名) Dava, olay. 暗号 ànhào (名) Gizli sinyal, işaret. 案情 ànqíng (名) Bir davanın detay- 暗合 ànhé (名) (Daha önce görüşül- ları, dava. mediği halde) Benzemek, uy- 案头 àntóu (名) Masa üstü. 暗箭 màankji,à bni rb(名iri)n eA urykmadaakn. hançerle- 案验 ànyàn (动) <书> Cinai delilleri araştırmak. 暗礁 mànej,i āvuor (m名a). Su yüzüne yakın giz- 案子 ànzi (名) 1 <口> Dava, hukuki dava. (cid:99) Uzun masa, tezgah. li kaya, resif. 按按 暗杀 ànshā (动,名) Suikastla öldür- àn i (动) (cid:98) Bastırmak, sıkıştır- mek, katletmek, cinayet, sui- mak, itmek, dürtmek. (cid:99) Zapt kast. etmek, alıkoymak. (cid:100) Tutmak, 暗示 ànshì (动) İma etmek, üstü ka- zapt etmek, kontrol etmek. (cid:101) palı söylemek, çıtlatmak. –e göre, gereğince, nazaran, göz 暗算 ànsuàn (动) Komplo kurmak, önünde tutulursa, -in esasına tezgahlamak, tuzağa düşürmek, göre. ii (名) Not, pusula. suikast düzenlemek, başkasına 按兵不动 ànbīng bùdòng (cid:98) Asker- komplo kurmak. leri savaş için hazırlayıp fırsat 暗锁 ànsuǒ (名) Gömme kilit. kollamak. (cid:99) Hiçbir şey yapma- 暗滩 àntān (名) Gizli sığlık, gizli sığ yıp beklemek. yer. 按部就班 ànbù-jiùbān Her zamanki 暗探 àntàn (名) Dedektif, ajan. kurallara veya düzene göre ha- 暗无天日 ànwú tiānrì Karanlık gün- reket etmek, o kuralları uygu- ler, adaletsiz günler. lamak. 暗箱 ànxiāng (名) Fotoğraf makinesi. 按劳分配 ànlǎo fēnpèi Çalışmaya 暗笑 ànxiào (动) Bıyık altından gül- göre taksim, dağıtma. mek, kıs kıs gülmek. 按理 ànlǐ (副) Normalde, makul ola- 暗语 ànyǔ (名) Şifre kelime, parola. rak, normal olarak, genellikle. 6 àànn--ááoo a 按脉 ànmài (动) Nabzını tutmak, na- 昂贵 ángguì (形) Pahalı, masraflı, bız atışını saymak. çok para isteyen,değerli. 按摩 ànmó (动) Masaj yapmak. 昂然 ángrán (形) Dimdik ve korku- 按捺 ànnà (动) Zapt etmek, tutmak, suz. bastırmak, sınırlamak, hâkim 昂首阔步 ángshǒu-kuòbù Başı dim- olmak, kontrol etmek. dik ve büyük adımlarla yürümek, 按钮 ànniǔ (名) (Elektrik, makine vs. ilerlemek. için) Düğme. 昂扬 ángyáng (形) (cid:98) Yüksek ruhlu, 按期 ànqī (副) Belirlenen tarihe (Sü- ateşli, cesur, asil, yüce gönüllü. reye, zamana) göre, zamanında. (cid:99) (Ses)Yüksek, tiz. 按时 ànshí (副) Zamanında, dakik 盎盎 àng (名) Büyük karınlı ve dar olarak. ağızlı bir tür eski kap. 按说 ànshuō (副) Normalde, genel 盎然 àngrán (形) Çok bol, dolu, taş- anlamda, her zamanki duruma kın. göre. 凹凹 按需分配 ànxū fēnpèi İhtiyaca göre āo (形) İçbükey, çukur, oyuk, dağıtmak, vermek. obruk, konkav, çökük, çukurlaş- 按语 ànyǔ (名) (Yazar veya bestekâr mış, oyulmuş. tarafından eser veya eserin bir 凹透镜 āotòujìng (名) Çukur mer- parçası hakkında yazdığı yazı) cek. Not, haşiye, kısa yorum. 凹陷 āoxiàn (形) Çukur, oyuk, basık, 按照 ànzhào (介) –e göre, gereğince, çökük. göre, göz önünde tutarak, -in 鏖鏖 áo (动) <书> Çok büyük ve şid- esasına göre. detli bir savaşa tutuşmak, başla- 黯黯 àn (形) Bulanık, donuk, karan- mak. lık, kasvetli. 鏖战 áozhàn (动) <书> Şiddetle savaş- 黯淡 àndàn mak, hiddetle savaşa tutuşmak. Bakınız “暗淡” àndàn 熬熬 áo (动) (cid:98) Kayna(t)mak, yavaş 黯然 ànrán (形) <书> (cid:98) Soluk, do- ateşte kaynatarak pişirmek. (cid:99) nuk. (cid:99) Kederli olmak, morali (Zorluk, acı, çile, zulüm) Çek- bozuk olmak. mek, -e katlanmak, dayanmak, 岸岸 àn (名) Sahil, deniz kıyısı, ke- uğramak. nar. 熬煎 áojiān (名) Acı, çile ve ızdırap. 岸然 ànrán (形) Ciddi ve vakur halde. 熬夜 áoyè (动) Gece geç vakitlere ka- 肮肮 āng dar oturmak, çalışmak. 遨遨 肮脏 āngzāng (形) Kirli, pis, müs- áo (动) Aylak aylak dolaşmak, tehcen, bozuk, namussuz, hain, tembel tembel gezinmek. çirkin, ayıp. 遨游 áoyóu (动) Dolaşmak, aylak ay- 昂昂 áng i (动) Başını dik tutmak. ii lak dolaşmak, gezinmek, başıboş (形) Yüksek, yüce, önemli, paha- dolaşmak. 嗷嗷 lı. áo ááoo--ààoo 7 嗷嗷 áo(cid:184)áo (象) (Ses) İnilti. 病得~叫 傲骨 àogǔ (名) Azametli, metin ve a Rahatsızlığından dolayı acılar boyun eğmez kişilik, tabiat. içinde inliyor. 傲慢 àomàn (形) Kibirli, kendini be- 翱翱 áo (动) <书> Kanatlanmak, uçup ğenmiş, mağrur. 态度~ (Tavır) gitmek, uçmak. Kendini beğenmiş ve havalı. 翱翔 áoxiáng (动) (Kuşlar için) Gök- 傲气 àoqì (名) Kibir, gurur, kurum, azamet. yüzünde süzülmek, çok yüksek- lerde uçmak. 傲然 àorán (副) Azametle, yılmaz ve 袄袄 boyun eğmez bir şekilde. ǎo (名) Bir çeşit Çin stili kısa ce- 傲视 àoshì (动) Burun kıvırmak, hor ket ya da palto. görmek, küçümsemek, beğen- 媪媪 ǎo (名) <书> Yaşlı kadın, mo- memek. ruk. 澳澳 ào (名) Cumba, koy, defne, de- 奥奥 ào (形) Anlaşılması güç, çok de- nize giriş yeri. (Liman) rin, derin anlamlı. 澳门 àomén (名) Makao. 奥林匹克运动会 Àolínpǐkè Yùndòng- 拗拗 ào huì (名) Olimpiyat, Olimpiyat Bakınız niù organizasyonu. 拗口 àokǒu (形) Telaffuzu zor, söy- 奥秘 àomì (名) Gizem, büyük esrar, lenmesi zor. derin sır, engin muamma. 懊懊 奥妙 àomiào (形) Esrarlı, gizemli, ào (形) (cid:98) Pişman, esef ve keder muamma. dolu, vicdan azabı çeken. (cid:99) Canı 傲傲 sıkkın, kederli. ào i (形) Gururlu, mağrur, ken- 懊悔 àohuǐ (动) -e pişman olmak, piş- dini beğenmiş, kibirli. ii (动) manlık duymak, teessüf etmek, Boyun eğmemek, -e karşı dayan- üzülmek. mak, teslim olmamak, eğilme- 懊恼 àonǎo (形) Kederli, meyus, mek. canı sıkkın, morali bozuk, keyfi 傲岸 àoàn (形) <书> Büyüklük tas- kaçmış. layan, kibirli, tepeden bakan, 懊丧 àosàng (形) Üzgün, hüzünlü, mağrur. mahzun. b Bb 巴巴 疤疤 bā (动) (cid:98) Zevkle ya da sabırsız- bā (名) Yara izi. ca beklemek, çok arzulamak, iple 疤痕 bāhén (名) Yara izi. çekmek. (cid:99) Dolanmak, sarılmak, 八八 bā (数) Sekiz. tırmanmak, yapışmak. (cid:100) –e ya- 八宝 bābǎo (名) 1 Değrli malzeme- kın olmak, bitişik olmak. ler 2 (Belli ve özel yemekler için 巴不得 bābude <口>. -meye can at- seçilmiş katkı maddeleri). ~饭 mak, çok istemek, arzulamak. Sekiz tatlandırıcılı pirinç tatlısı, 巴结 bājie i (动) Dalkavuklukla gözü- aşure. ne girmeye çalışmak, yaltaklan- 八成 bāchéng i (名) Yüzde seksen, mak, yaranmak. ii (形) Gayretli, hemen hemen. ii (副) Büyük bir çalışkan. ihtimalle, muhtemelen. 巴黎公社 Bālí Gōngshè (名) Paris 八方 bāfāng (名) Tüm yönler, her Komünü. taraf. 四面~ Her taraftan, çok 巴望 bāwàng (动) Sabırsızlıkla bek- cihetten. lemek, iple çekmek. 八股 bāgǔ (名) (cid:98) Sekiz ayak stili. 巴眨 bāzha (动) Göz kırpmak, gözle- (Ming ve Qing hanedanlıkları rini kırpıştırmak. zamanında devlet memurluğu 巴掌 bāzhang (名) Aya, el içi. için yapılan sınavlarda kullan- 捌捌 bā (数) Sekiz. (Çek veya senet- dırılan bir edebiyat türü.) (cid:99) lerin üzerinde, yanlışlık veya Basmakalıp ve klişe makale, yazı değiştirmelere engel olmak için veya yazı stili. sadeleştirilmiş olan 八(cid:184) nın yerine 八路军 bālùjūn (名) (cid:105) Kolordu. (Ja- kullanılır.) ponlara karşı verilen Direnme 扒扒 Savaşı (1923–45) sırasında Çin bā (动) (cid:98) –e tutunmak, yapış- Komünist Partisi tarafından yö- mak. (cid:99) Sökmek, çekmek, yık- netilen kolordu.) mak, kazmak, tırmıklamak. 八面玲珑 bāmiàn línglóng Güler Bakınız pá yüzlü, tatlı dilli, kibar, (Sosyal 扒拉 bāla (动) Hafifçe dokunmak, ilişkilerde) herkesi memnun eden, çekmek, sallamak. kimseyi kırmayan. 10 bbāā--bbǎǎ 八仙 bāxiān (名) Taoizm’de sekiz ef- likten dolayı işleri berbat etmek, sanevi ölümsüz peri. bozmak. b 八仙桌 bāxiānzhuō (名) Bir tür sekiz 拔腿 bátuǐ (动) Tabanları yağlayıp kişilik kare şeklinde masa. gitmek. 八月 bāyuè (名) (cid:98) Ağustos. (cid:99) Ay 跋跋 bá i (动) Dağlarda uzun yürüyüş takviminde (cid:105) Ay, sekiz ay. yapmak, dolaşmak. ii (名) Kitap, 八字 bāzì (名) 八 (bā) karakteri. mektup, makale gibi şeylerin ya- 芭芭 bā zılması bittikten sonra eklenen 芭蕉 bājiāo (名) Bajiao Muzu. not, dipnot, haşiye. 芭蕾舞 bālěiwǔ (名) Bale, bale dansı. 跋扈 báhù (形) Mütehakkim, dedi- 吧吧 ğini yaptırmak isteyen, despot, bā i <象> (Ses) Ünlem hecesi ii sert. (动) (Sigara) Çekmek. 跋涉 báshè (动) Yorgun argın yürü- Bakınız ba mek, göç etmek. 拔拔 bá (动) (cid:98) Çekmek, çekip çıkar- 靶靶 bǎ (名) Hedef. mak, sökmek, güçlükle çekmek, 靶场 bǎchǎng (名) Poligon, atış yolmak. (cid:99) (Zehirli gaz vb.) So- alanı. ğurmak, içine çekmek. (cid:100) (Aday- 靶心 bǎxīn (名) Hedef tahtasının or- lar arasından) Seçmek, seçip ayır- tası. mak. (cid:101) Yükseltmek, kaldırmak. 靶子 bǎzi (名) Hedef, hedef tahtası. (cid:102) Aşmak, baskın çıkmak, -den 把把 bǎ i (动) (cid:98) Sımsıkı tutmak, daha iyi olmak. (cid:103) Ele geçirmek, yapışmak, kavramak. (cid:99) (Ço- zapt etmek. (cid:104) Suda serinletmek, cukların küçük abdestini bo- soğutmak. zarken işemesi için) Ayağını 拔除 báchú (动) (Ot vs.) Kaldırmak, tutmak. (cid:100) Kontrol etmek, kendi tamamen yok etmek, bertaraf tekeline almak, zapt etmek. (cid:101) etmek, ortadan kaldırmak, yol- Beklemek, tutmak, gözetlemek. mak. ii (名) (cid:98) (El arabası gibi şeyler 拔海 báhǎi (名) Rakım, deniz seviye- için) Kulp, sap. (cid:99) Deste, tomar, sine göre yükseklik. demet, salkım. iii (量) (cid:98) (Kulp 拔河 báhé (名) Halat çekme oyunu. veya kabzalı aletler için) Tane. (cid:99) 拔火罐儿 báhuǒ guànr (名) Fincan- (Avuçlanabilir şeyler için) Avuç, lama, hacamat. tutam. (cid:100) (Bazı soyut şeyler için 拔尖儿 bájiānr i (形) <口> En iyi, en bir hayli manasında kullanılır.). üstün, seçkin. ii (动) Kendini öne 有~力气 Bir hayli güçlü, epey çıkarmak, kendini göstermek. güçlü (cid:101) (Birisine yapılan el uzat- 拔节 bājié (名) (Pirinç, buğday vs. ma veya yardım teklifini ifade için) Uzama devresi. etmek için). 拉我一~ Bana bir el 拔苗助长 bámiáo zhùzhǎng (Fidele- uzatıver. (cid:102) Aşağı yukarı, kadar, ri çekerek büyümesine yardımcı civarında. iv (介) (Fiilden önce olmaya çalışmak.) Aşırı aceleci- gelen nesnenin önüne gelerek,

Description:
İstanbul: Kaynak Kültür Yayın Grubu, 2007. — 678 s. — ISBN 9789944125260Bu yeni sözlük, giriş seviyesinde ve orta seviyede Çince öğrenen okuyuculara geniş ve değişik bir çok alanda yararlı olmak için hazırlanmıştır. Bu eserde 23.000 civarında bir ve birden fazla Çince karak
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.