ebook img

Che Guevara PDF

161 Pages·2016·2.63 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Che Guevara

0/113 alan yayıncılık Alan Yaşam incelemeleri Dizisi 10 Che Guevara Elmar May Türkçesi Nesrin Oral alan yayıncılık ALAN YAYINCILIK : 114 Yaşam İncelemeleri Dizisi: 10 © Rowohlt Taschenbuch Verlag, 1973 Bu çevirinin tüm yayın haklan Alan Yayıncılık Tic. Ltd. Şrk. ne aittir Almanca’dan çeviren Nesrin Oral Birinci Baskı Şubat 1990 Dizgi/Baskı Final Ofset Kapak PANO/Orhan Ofset alan yayıncılık ticaret limited şirketi Başmuhasip Sk. Talaş Han No: 302 Cajaloğlo/İSTANBUL ‘Devrimin dışında başka bir yaşam yoktur’ CHE GUEVARA Altın arayıcılığı tarihinde hırsla peşinden koşulan maden, geçen yüzyılın ortalarında, İsviçreli Johann August Suter’in Kaliforniya’daki topraklarının kum­ luklarındaki kadar kolayca çıkarılabilir halde ender olarak bulunmuştur. Zengin maden yataklarının habe­ ri Şili liman kenti Valparaiso’ya 1848’de ulaştı. O za­ manlar orada Diktatör Juan Manuel de Rosas’ın baskı rejiminin ülke dışına sürdüğü Arjantinli mülteciler ya­ şamaktaydı. Bunlar arasında üç genç soylu bulunuyor­ du: İrlanda-İspanyol asıllı, babası de Rosas’ın hizme­ tinde bulunan «Mazorca» çetesi yüzünden yaşamını ve Hacienda’sım kaybetmiş olan Francisco Lynch y Arandia; ayrıca 10 000 hektarın üzerindeki toprak­ larına el konulan komşu oğulları Juan Antonio Gueva- ra ve küçük kardeşi José Gabriel. Kaliforniya’dan ge­ len haber onlarda serüven isteği uyandırdı. Hemen bir ay sonra bir birlikle San Francisco limanına demir atıyorlardı. Lynch bir süre kentte kalmaya niyetliydi; buna karşılık Guevara kardeşler gerekli çalışma ge­ reçlerini edinerek Sacramento vadisine doğru yola çıktılar. Daha 1848 kışında orada yedi iklim dört bu­ caktan karmakarışık, gözünü hırs bürümüş bir ordu altın aramaktaydı. Şans iki kardeşe gülmedi. Oniki aylık sıkı bir çalışmadan sonra umutsuz ve tüken­ miş bir halde vazgeçtiler. O günlerden bir fotoğraf cnlan vahşi batı giysileri içinde geniş kenarlı kovboy şapkaları ve darmadağın, uzamış saçlarla göstermek­ tedir. San Francisco’ya geri döndüklerinde kardeşler girginliği ve girişimciliğiyle tüccar olarak iyi bir iş kurmuş olan ve bundan böyle Arjantinli arkadaşları­ nı cömertçe destekleyen Francisco Lynch ile buluştu­ lar. Kısa zaman sonra kardeşlere Guillerme Castro’ nun büyük çiftliğinde uygun bir iş çıktı. Juan Gueva- ra’nm Castro’nun kızı Concepciön’a aşık olması ve onunla evlenmesi sonucu çiftçi ile göçmenler arasın­ da çabucak yakın bir ilişki kuruldu. 1852’de diktatör de Rosas devrilmiş ve üç arka­ daşa ülkelerinin yolu açılmıştı. Önce yalnızca Gueva- ralar yola çıktı. Doña Concepción ve bu arada doğmuş olan oğlu Roberto ile Arjantin’e geldiler; annesinin isteği üzerine çocuk Arjantin yurttaşı olacaktı. Bu arada Francisco Lynch zenginliğinin daha da artma­ sı nedeniyle memleket özlemini bastırmıştı. Ancak 25 yıl sonra karısı ve kızı Anna ile birlikte vatanını ye­ niden görecekti. O da Guevara kardeşler gibi Men­ doza yöresindeki geri çevrilmiş olan topraklarını iş­ lemeye başladı. Komşular arasındaki eski dostluk yeniden canlandı ve güçlendi. Juan Antonio’nun serüvenciliği oğlu Roberto’ya da geçmişti. Ancak annesinin yalvarıp yakarmaları delikanlıyı o zamana kadar uzak diyarlara gitmekten alıkoymuştu. Bu nedenle Lynch ailesi Kaliforniya’dan geldiğinde henüz evdeydi. Roberto ile Anna arasında bir aşk doğdu; kısa süre sonra da evlendiler. Evlilik­ ten oniki çocuk doğdu; bunlardan altıncısı Emesto’y- du, «Che»nin babası. Belki de rahat, sorunsuz bir gençliğin onda, bü­ yükbabası Juan Antonio ve sonradan oğlu Ernesto’ daki gibi bir serüven isteğinin açığa çıkmamasına katkısı olmuştur; ancak kişiliğinde huzursuzluk ve kararsızlık egemendi. Emesto, Buenos Aires üniversi­ tesinde mimarlık eğitimine başladı. Soylu akranları­ nın züppeliğinden teklifsizliği ve demokratik düşün­ celeriyle ayrılıyordu. Bu ve erkekçe görünümü güzel soylu Celia de la Serna’nm ona hayran olmasına yol açtı. Celia, Güney Peru son İspanyol kral naibinin to­ rununun kızı olarak zenginlik içinde büyümüş, ancak ebeveynini erken kaybetmişti. Çevresinin ona taktığı isimle «Rebelda», aile bağlarından kurtulmuş, kış­ kırtıcı biçimde antifeodal bir tavır almıştı. Başkent hanımları arasında ilk kez onun saçları kısaydı, çek yazıyordu ve arabasını kendisi kullanıyordu. Celia ile evlenmesinden kısa süre sonra Emesto okulu bıraktı. Bir arkadaşının söylediğine göre yaşa­ mını asla bir yazı ve çizim masası arkasında geçir­ mek istemiyordu; «o göğsüne bir kurşunu böyle bir yaşama tercih ederdi» (1). Her ikisi de mi< aslarını onbirer kardeşle paylaşmak zorunda oldukların genç çiftin mal varlığı oldukça azdı. Kuzey Arjantin’deki Paraguay çayı yöresi Misiones’de Celia’nin toprakları vardı. Çift oraya yerleşti; Ernesto «yeşil altın» çayı akılcı biçimde yetiştirerek az miktardaki aile serve­ tini arttırmayı umut ediyordu. Ancak girişim başa­ rısızlıkla sonuçlandı ve aile bir çay değirmeni kur­ mak üzere gemiyle Rosario’ya yola çıktı. Ernesto ta­ rafından anlatılan, hamileliğinin son aylarındaki Ce­ lia ile olağanüstü güç yolculuk, 14 haziran 1928’deki erken doğumun başlıca nedeni olmalıdır. Çocuk, ge­ leneklere uygun olarak babasının ismini alan, ancak genelde Emestito ya da kısaca «Tete» diye çağrılan bir oğlandı. Aile, babanın başlangıçtaki planının ak­ sine endüstri kenti Rosario’da yalnızca kısa bir süre kaldı ve sonra çay bölgesine geri döndü. Ancak bü­ yük mutluluk düşü tükenmişti. Emesto ne atası Juan Guevara’nın kararlı öncü ruhuna sahipti, ne de bü­ yükbabası Francisco Lynch’in ticaret yeteneğine. İlkel yaşam koşullan ile ıssız çay bölgesinin kansı ve ço­ cuğu için «uygun bir yer olmadığı» gerekçesi ile Er- nesto yeniden nehrin aşağılanna doğru yola çıktı ve geçici yerleşim yeri olarak San Isidro’yu seçti. ÇOCUKLUK VE GENÇLİK Burada 2 mayıs 1930’da bundan böyle annesini derin suçluluk duygularına boğan ve sürekli biçimde evliliğini tedirgin eden bir olay meydana geldi; bu olay Emesto’nun kişilik gelişiminde belirleyici bir et­ ken oldu. Soğuk ve fırtınalı bir günde Celia henüz iki yaşındaki oğluyla yüzmeye gitti. Dönüşte çocukta gittikçe artan ve ağır bir astım kriziyle sonuçlanan bir rahatsızlık ortaya çıktı. Tekrarlayan nöbetler kro­ nik, ömür boyu süren bir hastalığa dönüştü. Nemli Paraná vadisi nedeniyle aile doktorları iklim değişik­ liği önerdi. Ebeveyn, Córdoba bölgesinin dağlık yöre­ sindeki Alta Gracia kaplıcalarının kuru havasında karar kıldı. Çay yetiştirmedeki başarısızlığın yanısıra ilaç ve tedavi giderleri ebeveynin ekonomik durumu­ nu öylesine bozmuştu ki Ernesto sürekli bir iş yapmak zorunda kalmıştı. O da diploması olmadığı halde ken­ disini mimar olarak tanıttı. Alta Gracia’da «Tete»nin iki erkek ve iki kızkar- deşi daha oldu. Ancak annenin ayrıcalıklı davrandığı ve şımarttığı ilk çocuğu gözdesi olarak kaldı. Durum kardeşleri incitiyordu ve bunu da ağabeylerine iyice hissettiriyorlardı. Bir öfke anında onlara saldırdığın­ da yenik düşmüş ve kardeşleri başını buz gibi soğuk' suya daldırmışlardı. Ernesto az kalsın boğulacağı bir astım nöbeti geçirdi. Emesto’nun çocukluk ve gençlik yıllan hakkın- da eldeki bilgiler ve açıklamalar yetersiz ve her za­ man da güvenilir değildir, hatta bazan çelişkilidir. Sonradan Emesto’nun babası ile uzun uzadıya sohbet etmiş olan «L’Europeo» gazetesi muhabiri Franco Pierini’yi dinleyelim. Gazeteci genç Che’nin en belir­ gin özelliğini sorduğunda şu yanıtı aldı: «Ernesto her- şeyden önce iyi çocuk denilenlerdendi; sakin, sabırlı, soğukkanlı. Çok ender olarak sesi duyulurdu... Daha küçükken sürekli çevresinde olan ve kendiliklerin­ den, uysallıkla onu kabul etmiş bir grup oğlana lider­ lik yapıyordu. Henüz altı yaşındayken komşuların tüm çocuklarını yönetiyordu. Hepsi evime gelirlerdi ve o elebaşıydı.» Ve (büyük olasılıkla daha büyük Ernesto ile ilgili olarak): «Bunu veya şunu yapabil­ mek için hiçbir zaman bize sorması gerekmezdi. Ken­ di istediğini yapardı.» (2). Bu arada konuşma sıra­ sında babası şunu da itiraf etti: «Diyebilirim ki Ernes­ to bir timido’ydu.» Bu kelime «korkak»m yanısıra (bu da Ernesto için geçerli olamaz) «utangaç», «tutuk» anlamına da gelir. —Baba, Celia ve kendisinin oğlan­ ları ve kızlarını nasıl özgür biçimde yetiştiı diklerini de anlatmıştır: «Evimde sürekli bir kargaşa havası egemendi, ancak bu neşeli türdendi. Gençlik eve girip çıkıyordu, ailedenmiş gibi davranıyorlardı.» Ve baş­ ka bir vesileyle: «Ailem oligarşiden olmasına rağ­ men hiçbir zaman herhangi bir sosyal sınıc ayırımı yapmadım. Örneğin ‘La Prensa’nın sahibi Alberto Gainza Paz kuzenimdir.» (3). (Büyük Arjantin gaze­ tesi «La Prensa» soylu aile Paz tarafından kurulmuş­ tur.) Baba bazan oğlunu güvercin avına birlikte gö­ türüyor ve onun nişancılığını övüyordu. Babanın açıklamaları kısmen başka kişiler tara­ fından doğrulanmakta ve tamamlanmaktadır. Bunlar arasında «Tete»nin Alta Gracia’dan bir çocukluk ar­

See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.