ebook img

Cestus Hilesi - Steven Barnes PDF

578 Pages·2010·1.56 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Cestus Hilesi - Steven Barnes

STAR WARS CESTUS HİLESİ Klon Savaşları Serisi STEVEN BARNES Arka Bahçe Yayınları STAR WARS CESTUS HİLESİ Klon Savaşları Serisi STEVEN BARNES Orijinal Adı: THE CESTUS DECEPTION Cestus Hilesi Genel Yayın Yönetmeni: Ahmet Kocaoğlu Çeviri: Cem Demirkan Düzelti: Burç Üner Arka Bahçe Yayıncılık ve Reklamcılık Ltd. Şti. Hacı Emin Efendi Sok. No: 42 D: 4 Özgül Apartmanı Nişantaşı/İstanbul Tel: 0212 291 06 89 - 90 Faks: 0212 296 06 33 Arka Bahçe Yayınları ©2010 Lucasfilm Ltd & TM All Right Reserved. Used Under Authorization Translation copyright © 2010 Lucasfilm Ltd. ©2010 Arkabahçe Yayıncılık Ve Reklamcılık Ltd.Şti. Yayın hakları Max Licesing vasıtasıyla alınmıştır. STEVEN BARNES Steven Barnes; Hugo, Cable Ace ve Endeavor ödüllerine aday gösterilmiş üretken bir romancı ve senaryo yazarıdır. Televizyon için yaptığı çalışmalar arasında Twilight Zone, The Outer Limits, Stargate ve Andromeda bulunmaktadır. İnsan Performans Teknolojileri öğrencisidir, judo ve karatede siyah kuşak sahibidir ve Döngüsel Güç Eğitimi'nde sertifikalı hocadır; ayrıca eğitimli bir hipnoterapisttir. Los Angeles'da doğmuştur. Şu anda eşi, romancı Tananarive Due ve oğluyla birlikte NorthWest'te yaşamaktadır. 1 Yarım milenyum boyunca Coruscant, Cumhuriyet'in galaktik tacının en parlak mücevheri olmayı sürdürdü. Köprüleri ve kemerli solaryumu, hiçbir liderin sözünün tartışılmaz ve hiçbir gökdelenin fazla göz kamaştırıcı olmadığı, aklın evrene hakim geldiğinin düşünülmeye başlanmadığı dönemlere aitti. Klon Savaşları'nın başlamasıyla bazıları bu ihtişamlı günlerin sona erdiğini düşünmeye başladı. Haber holo'ları zaferler ve yenilgilerden bahsederken, gökyüzünden alevler içerisinde düşen gemileri, çarpışan devasa orduları ve sona eren sayısız düşü hayal edebilmek çok kolaydı. Gün gelip de tüm galaksiyi sarmakta olan bu alevin kıvılcımlarının Cumhuriyet'in mücevherine sıçrayıp sıçramayacağını düşünmemek de elde değildi. Bu dönem şehir kelimesinin başarıyı değil de zayıflığı temsil ettiği bir dönemdi. Bir sığınak değil de bir tuzak. Fakat tüm bu endişelere rağmen Coruscant'ın milyarlarca sakini inançlarını kaybetmeyip gündelik yaşamlarına devam etti. Eğri gagalı bir thrantcill sürüsü Coruscant'ın sakin ve soluk mavi gökyüzünden mükemmel elmas formasyonunda uçarak geçti. Yüz binlerce yıl boyunca kış gelince güneye göç etmişlerdi ve bu sene de diğerlerinden farklı değildi. Siyah gözleri medeniyetin Coruscant'taki vahşi yaşamı nasıl gün be gün uzaklara sürdüğünü izlemişti. Gezegenin eski sahipleri artık durasteel vadilerde yem aramak zorundaydı çünkü doğal yaşam alanlarının yerini suni bataklıklar ve permacrete ormanlar almıştı. Bu dönem yüz binlerce farklı dünyadan gelen olağanüstü şeylerin ve kişilerin dönemiydi. Bu iyimserliğin, hayallerin ve önüne geçilmez hırsların dönemiydi. Görebilecek kadar zeki olanlar için büyük fırsatlar dönemiydi. İki kişilik Limulus-sınıfı aracın kırmızı ve beyaz diskleri Coruscant'ın bulut örtüsünü yararak geçti. Sabah güneşinde bir buz parçası gibi ışıldıyordu. Duyulmayan bir müzikle dans eder gibi hiperiticilerini yörüngede bıraktı ve bulutları geçerek kibar bir öpücük gibi nazikçe yere iniş yaptı. Pürüzsüz ve cam gibi olan gövdesi açıldı. Dikdörtgen şeklinde bir bölüm belirdi ve ardından açıldı. Kahverengi cübbeli, uzun boylu ve sakallı bir adam kapıda göründü ve aşağı atladı, onun ardından tıraşlı diğer bir yolcu belirdi. Sakallı adamın adı Obi-Wan Kenobi'ydi. Uzun yıllardan beri hizmet ettiği Cumhuriyet'in en tanınmış Jedi Şövalyeleri'nden biriydi. İkinci gelen kahverengi saçlı gencin adı ise Anakin Skywalker'dı. Henüz bir Jedi Şövalyesi olmasa da o da galaksinin en güçlü savaşçılarından biri olarak ün salmıştı. Otuz altı saattir uçmaktaydılar ve Jedi yeteneklerini kullanarak uyku ve diğer ihtiyaçlarını en alt seviyeye indirmişlerdi. Obi-Wan yorgun, asabi ve açtı ve sanki birileri eklemlerine kum dökmüş gibi hissediyordu. Oysa onun da fark ettiği gibi, Anakin zinde ve harekete geçmeye hazırdı. Gençliğin iyileştirici güçleri, diye düşündü Obi-Wan. Ancak Şansölye Palpatine'in acil bir emri onları Forscan VI'dan geri getirebilirdi. "Pekala, Üstat," dedi Anakin. "Anlaşılan burada yollarımız ayrılıyor." "Bunun neyle ilgili olduğundan emin değilim," dedi yaşlı olan, "fakat zamanını Tapınak'ta çalışarak geçirmen yararlı olur." Obi-Wan ve Anakin, skywalk'tan yollarına devam ettiler. Altlarında şehrin caddelerinde trafik vızır vızır işliyor, kaldırımlar ve yer seviyesindeki inşaatlar arada bir geçen thrantcill sürüleriyle geçici olarak sekteye uğruyordu. Arkalarında kalan cadde ve köprülerden oluşan ağ baş döndürücüydü fakat Obi-Wan güzellikten ziyade bulunduğu yerin yüksekliğinin, yorgunluğun ve açlığın farkındaydı. Aklını kurcalayan çok daha önemli meseleler vardı. Padawan'ı sanki düşüncelerini okumuştu. "Hâlâ benim yüzümden endişeli değilsiniz umarım, Üstat." Bu Anakin'in Forscan VI'daki çizmeyi aşan davranışlarına bir göndermeydi. Forscan VI ne Cumhuriyet'e ne de Konfederasyon'a bağlı bir koloni gezegeniydi. Elit Ayrılıkçı gizli ajanlar Forscan'da bir eğitim kampı kurmuştu, eğitimleri de kolonistlerin hayatını cehenneme çevirmeyi içeriyordu. Bu karşı casus operasyonunun en güzel tarafı bu ajanların, kolonistlerin dışarıdan gelen kişilerce yardım aldıklarının farkına bile varamadan, gezegenden sürülmesiydi. Sinsice. Tehlikeli. "Hayır," dedi Obi-Wan. "Durumu kontrol altına aldık. Benim yaklaşımım biraz daha... kontrollüydü. Ama sen de her zamanki gibi inisiyatifi ele aldın. Doğrudan bir emre karşı

See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.