ebook img

Çarkçı ailesi için spor bir yaşam biçimi, Osman Hoca bir TED Ankara Koleji sevdalısı... PDF

43 Pages·2015·7.28 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Çarkçı ailesi için spor bir yaşam biçimi, Osman Hoca bir TED Ankara Koleji sevdalısı...

PB 1 2 3 İÇİNDEKİLER KOLEJLİLER MART 2015 8 16 20 22 56 58 60 64 SÖZ SİZDE İÇİMİZDEN BİRİLERİ AKTÜALİTE ÇOCUK HOBİ ANILARIMIZ BİZİM DÜNYAMIZ TÜRK EĞİTİM DERNEĞİ Rahmi Koç Kolej'in Hanımefendileri Bu Toprakları Vatan Yapanların Anısına Zeynep Mira Utku - Berk Tutumlu Serkan Yalız'94 Gülşen Yurdakul’64 36 38 42 44 66 70 74 76 kolejIN DIŞ HATLAR ZAMANDA YOLCULUK TEDÜ KAMPÜS TEDFED SPOR KID Osman Çarkçı Yağmur Demirli'11 Kolej Bandosu 48 51 52 54 78 6821 İNDİRİM KÜLTÜR - SANAT KÜLTÜR-SANAT KİTAP AYRACI GEZİ REHBERİ KAYBETTİKLERİMİZ İNDİRİMLİ KURULUŞLAR Altan Kalmukoğlu'82 Bosna - Hersek TED Ankara Kolejliler Aslı Karataş’09 Fotoğraf Editörü Koordinatör Okur Önerileri TED Ankara Koleji Mezunları 5500 adet basılmıştır. 4 Dergisi Yayın Kurulu Ataberk Kaya'13 Levent Konuk Yılmaz Baran Bulut ve Yorumları İçin Derneği Dergi Sorumlusu Dernek üyelerine ücretsiz dağıtılmaktadır. 5 Ceyda Edik’91 (Başkan) [email protected] İrem Kalın’88 Yazıların hukuki mesuliyeti röportaj sahiplerine ve yazarlarına aittir. Yayımlanan yazı ve fotoğraflar derneğin ve yazarların izni Zerrin Dağcı‘71 Dergi ve Kapak [email protected] olmadan kullanılamaz. Bu sayının reklam ve advertorial seçim ve Füsun Okutan‘80 Yazı İşleri Müdürü Tasarım Baskı Yönetim Yeri uygulamaları B&M Tasarım tarafından yapılmıştır. Ayfer Niğdelioğlu‘81 L.Can Çığırgan‘80 B&M Tasarım Pelin Ofset İmtiyaz Sahibi TED ANKARA KOLEJİ MEZUNLARI Demet Baysal Aydın‘83 Ziaurrahman Cad. 17/4 İvedik OSB Matbaacılar TED Ankara Koleji DERNEĞİ Taşpınar Mah. 2800. Cad. Basım Tarihi: Gamze Demiröz İlalan’87 Çankaya / Ankara Sitesi 1514. Sok. No:28 Mezunları Derneği No:5-B 06830 İncek Gölbaşı ANKARA Yayın Türü: Süreli Yayın - 3 Aylık Ceran Arslan Olcay‘95 T: +90 312 448 23 45 Yenimahalle / Ankara Sosyal Tesis İktisadi T: 444 0 958 ISSN: 1305-5283 Çağdaş Güzer’95 Editör F: +90 312 448 23 48 T: +90 312 395 25 80 İşletme F: +90 312 418 74 14 Ecehan Sakarya’04 B&M Tasarım www.b-mtasarim.com F: +90 312 395 25 84 M.Kutluhan Olcay’93 E: [email protected] www.kolej.org Türk dilbilgisi yazım kuralları B&M Tasarım tarafından uygulanmıştır. Jotun AklinizdakiRenk CKC 210x297 HR.pdf 1 23.01.2015 15:10 BAŞKAN’DAN MESAJ KOLEJLİLER MART 2015 Sevgili Kolejli Dostlar, 2015 yılının ilk dergisiyle yeniden sizlerleyiz. Bu yılın ve sonrasındaki tüm yılların hepimize sağlık, mutluluk, başarı getirmesini diliyorum. Bu sayımıza sürpriz bir röportajla başlıyoruz. Neredeyse yüz yıla yakın bir süredir ülke kalkınmasına yaptıkları katkıların yanı sıra, kültürel ilerlememize başarılı çağdaş gençler yetiştirerek aydınlık Türkiye inşasına ve daha nicelerine verdikleri destekle hepimizin çok yakından tanıdığı, anaokulu ve ilkokulu okulumuzda okumuş bir iş adamı; sevgili Rahmi Koç'la birlikteydik. Kendileri, dergimiz için bizi kırmadı, görüşme talebimizi kabul etti. Uzun uzun konuştuk, sohbet ettik. Camiamızın büyüklüğünü ve saygınlığını bir kere daha teyit etmiş olduk. Önümüzdeki aylar yine çok dolu... Bu baharda; 8 Mart Kadınlar Gününü, 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi'nin 100. Yıl dönümünü, 23 Nisan TBMM kuruluşunu ve Mustafa Kemal Atatürk'ün Dünya çocuklarına armağan ettiği "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı"nı, 19 Mayıs’ta Anadolu’nun ebediyete kadar Türk toprakları olarak tescil ve ilan edildiği Kurtuluş savaşının başlangıcını kutladığımız “Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı” nı kutlayacağız. Ulu önder Mustafa M.Kutluhan Olcay’93 Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle TED Ankara Koleji Mezunları Derneği Başkanı anıyoruz. Artık gönül rahatlığıyla "Geleneksel" diyebildiğimiz Balo ve Kuru Fasulye Günü hazırlıklarımız tüm hızıyla sürüyor. 13 Haziran'da yapılacak Balomuza sonu "0" ve "5" rakamı ile biten yıllarda mezun olan Kolejlileri, 14 Haziran’daki Kuru Fasulye Günü'ne ise tüm mezun dostlarımızı bekliyoruz. Tüm etkinliklerimizde, kolejIN'de sporda, keyifte daha çok birlikte olmak dileğiyle, Kolejli Sevgi ve Saygılarımı sunarım. Genel Başkan M.Kutluhan Olcay’93 6 7 SÖZ SİZDE KOLEJLİLER MART 2015 evi vardı. İşte o eski evde otururken ablamın yanında okula giderdim. Okul çağına gelmemiştim ama herhalde gürültü yapmayayım diye beni de okula ablamla gönderirlerdi. Cüneyt Arcayürek de Semahat ablamla aynı sırada otururdu. O eski evin mimarisi bayağı değişikti. Kule gibi yüksek bir bölümü vardı. O kulenin en tepesindeki yuvaya her sene gelirdi leylekler. İnsana o yaşlarında takvimler, tarihler anlam ifade etmiyor. Baharın geldiğini leylekler müjdeliyor! Türk Maarif Cemiyeti Flamamızın da diğer flamaların arasına asılması talimatını verdikten sonra ne içersiniz sorusuna ben “su” dedim ve ekledim: “Siz, 1984’ten bu yana çay ve kahve içmiyormuşsunuz, öyle mi?” “Nereden biliyorsun?” dedi. “Google söyledi. Ağzında bakla ıslanmıyor.” “Vay kafir Google vay!” Nakkaştepe’de Ankara Kolejliler Böylece dersimi iyi çalıştığımın ipucunu vererek söyleşiye geçtik. Gedikoğlu Bağ Evi Vehbi Koç Vakfı tarafından özenle *** korunup yaşatılmaktadır. Saat tam 11:00’de, Rahmi Koç’un çalışma odasındaydık. Spor-şık giyimi, hiçbir detayı Biz -bir de- anaokulunu TED Ankara Koleji’nde kaçırmam diyen bakışlarıyla bizi ayakta karşılıyor. Hatırımızı, nasıl geldiğimizi Söylediğiniz gibi, şimdi VEKAM faaliyet okuduğunuzu duyduk. Doğru mudur? gösteriyor orada. Çok büyük bir arazisi vardı 1650 yaşındaki Jülyen Sütunu yüzlerce yıldır soruyor. Doğrudur 1936-38 yıllarında Kolej'de bağ evinin. Epey bir kısmı yola gitti, küçüldü. leyleklere ev sahipliği yapıyor okuduk. O zamanlar Türk Maarif Cemiyeti idi ismi. Japon Büyükelçisinin oğlu Sadaki Doğru… Ondan sonra Atatürk Bulvarı Saat tam 11:00’de, Rahmi Koç’un çalışma manzara bana artık çok aşina gelip de işime katılmasıyla Rahmi Koç’un ofisinin bulunduğu sıra arkadaşımdı. Yanımızda da Afgan Çocukluğum orada geçti. Çıplak ayak üzerindeki Koç Apartmanı’nı yaptırdık. odasındaydık. Spor-şık giyimi, hiçbir detayı odaklanabilene kadar kaç yıl geçmesi gerekir binaya geçmiştik ve şimdi artık odadaydık. büyükelçisinin oğlu otururdu. Onun ismini toprakta koşarak, ağaçlardan kopardığımız Benim de okul çağım gelmişti. Eski Balin kaçırmam diyen bakışlarıyla bizi ayakta acaba diye düşünmeden edemedim. hatırlamıyorum. Japonya’ya gittiğimde meyveleri yiyerek büyüdüm. Kendi Oteli’nin olduğu caddeyi bilir misiniz? karşılıyor. Hatırımızı, nasıl geldiğimizi soruyor. Kemal, söyleşiye geçmeden hemen önce Sadaki’yi aradım, bayağı işleri ilerletmiş, bahçemizin kayısısı, kirazı olduğu halde “Kim en çok konuşacaksa o yanıma otursun” sohbet sırasında fotoğraf çekmesinin bir mühim bir adam olmuş. Aradan geçmiş 25 giderdik komşunun bahçesindeki Şimdi İzmir Caddesi oldu ismi… Tihatbişiai mki ı çokh aşıckm binird oenfi s budreağsiıl , amrau houdnadnaınn doniyao r yRaakhınm ik ıKsmoçı.n Bae ny edrlee şhipe, mkeany ıtk acnihepaeznıminı mistaiyhozrusarun oölyulep çoelmk. aOdtıuğrı ndıe sroserdnu o. t uOr udrau z“,N kaaslıkl sene. Ne o benden haber almış, ne de ben ağaçlardan koparırdık. Ne hikmetse daha dersen kalkarız. Size bir buçuk saat ayırdık” ondan. Ama çok sıcak bir görüşme oldu. tatlı gelirdi! Önümüzde Recep Peker’in bağı Apartmanın karşısında da Anadolu Kulübü geliyor. Kapıdan girer girmez karşıda “Ben açıyorum. yıllardır Rahmi Beyle çalışıyorum” diyen bir dedi. vardı. Başbakanlık da yaptı biliyorsunuz… vardı. Dışişleri Bakanı Hasan Saka’nın evi çalışma masası var. Çizikleri, çerçevesindeki Merak etmeyin; sohbetin her anını sizinle Çengelhan Rahmi Koç Müzesi ve Onun çocukları bizden daha büyüktü. Anadolu Kulübü olmuştu. O caddeden zarif oymaların dokunulmaktan yıpranmış paylaşacağım; kaç sayfa sürerse sürsün! KGıasamczae , Dekrennedğimimizizi adıtnaan ıtgtıekttiardni ğimiszo narnaı, Gedikoğlu Bağı olarak tanınan Ankara Voleybol oynarlardı. Biz de bakardık çıkınca, tam karşısında küçük bir bina vardı. kontürleri “uzun zamandır beraberiz” diyor Bağ Evi’nde çalışmalarını yürüten VEKAM, Orada okuduk. Sonra ilkokulda Ziya Gökalp niteliğindeki armağanların açıklamalarını kenardan. Arkamızdaki komşu da Dr. Hikmet 8 sanki. *** yaptı. Rahmi Koç, çikolatamızı, “KKK” kol Koç Ailesinin Ankaralı hemşehrileriyle Oktar ve ailesiydi. O da Ankara’nın meşhur Caddesindeki büyük yere geçtik. 9 düğmelerini, kupamızın bulunduğu paketleri gönül bağının sürdüğünün kanıtı zaten. Masanın tam karşısındaki yekpare pencere, Gamze Demiröz İlalan 87’ ve Kemal Gökakın teker teker açtı. Kolejin 80. Yıl anısına basılan doktorlarından çok muhterem biriydi… Yemeklerimizi sefertasıyla evden getirirdik. Boğaz Köprüsü ve İstanbul’un değişen siluetini 84’ ile beraber bendeniz, 13 Şubat 2015 prestij kitabımızı ve Adnan Nur Baykal’ın Peki, yıllardır İstanbul’da yaşayan Rahmi Onun oğlu Hüsnü bizden büyük olmasına Okulda ısıtılırdı. Okula yakın dikçe bir yokuş odaya davet ediyor. Kenarda, küçük bir tarihinde Nakkaştepe’deki Koç Holding’in yazdığı “Mustafa Kemal Atatürk’ün Liderlik Koç için Ankara ne kadar geride kaldı? O rağmen onlarla çok sık görüşürdük. vardı. Sabah gelirken karda çantalarımızın konsolda çeşit çeşit çerçeveler içinde anılar… yerleşkesinde Rahmi Koç ile söyleşi yapma Sırları” adlı kitapları inceledi. “Bunları yıllara ilişkin duygularınız nasıl, anılarınızı üzerinde kayardık. Tabii çantanın içine kar Ve masayla Chesterfield koltukları ayıran fırsatı bulmuş, bize bu görüşmeyi ayarlayan imzalasaydınız” dedi. yüksek sehpa üzerinde de bir lokomotif ve Oya Ünlü Kızıl’ın 87’ adını vererek Cümle bizimle paylaşır mısınız? Altı yaşıma geldiğimde Ankara’da, yani girerdi, ev ödevinin mürekkebi birbirine vagon var ki sözünü etmeden geçmek olmaz. Kapısından girmiştik. Bizi önce Basın Ofisinden Derneği temsilen imzalayacağımızı Ankara’ya dair ilk anılarım Keçiören’deki şehirdeki ilk evimize geçtik. Sümerbank karışır, berbat olurdu. Hocadan laf işitir, Böyle bir odada çalışsam (olmaz ya!) Yeliz Hanım karşılamıştı, Oya Ünlü’nün de bize söylediysek de unutup çıkmışız. bağ evine ait. Gedikoğlu Bağı diye bilinirdi. vardır ya, onun arkasında eski bir Ankara ödevi de bir daha yapardık. SÖZ SİZDE KOLEJLİLER MART 2015 Başkanı İlhan Cavcav’ın babası bisiklet Hepimizin hayali aynı! Kim istemez ki Bir gün kontrol edelim dedik. Benzin içer Cep telefonu taşımam, internet kullanmam. satardı. (Master Card reklamı geldi aklıma. Orhan Veli’nin şiirindeki gibi yaşamayı: gibi olduk. Allahtan o suya muhtaç olmadık Ne derseniz deyin, hiç rahatsızlık duymam Bisikleti kredi kartıyla alabilirsin ama çocukluk yoksa felaket olurdu… bu konuda eksik olmaktan. Karşılıklı anılarına paha biçilemez!) İşim gücüm budur benim “Bir hayalim var: Alaska’da balık avlamak” oturan iki kişi sürekli cep telefonlarıyla Gökyüzünü boyarım her sabah demişsiniz bir söyleşide. Gerçekleştirdiniz mesajlaşıyorlar. Bana ters geliyor. Bir dönem hayatımız dört ayrı evde geçti. Hepiniz uykudayken mi? Yazın Mayıs gelince, Koç Apartmanı’ndan Uyanır bakarsınız ki mavi Evet. Kitabımız var bu konuda. Size bir tane Bir bilgi paylaşayım sizinle; Danimarka’da bağa çıkardık. Haziran sonuna kadar veririz. ilkokullarda el yazısı kalkıyor. Hızlı klavye orada kalırdık. Temmuz, Ağustos aylarını Deniz yırtılır kimi zaman kullanma dersleri geliyor. El yazısının İstanbul’da geçirirdik. O zaman İstanbul’da Bilmezsiniz kim diker Bir gazeteci arkadaşım Asiye Koray isteğe bağlı ders olacağına dair bir makale Ben dikerim. okudum bu yakınlarda. evimiz yoktu. Büyükdere vapur iskelesinin Bendon’a sizinle röportaj yapacağımı yanında Mardiros’un oteli vardı. Mardiros söylediğimde, merhum Vehbi Koç’un Deniz dedik madem… Açık denizde neler Bence el yazısıyla gelen bir mektup en bir Rumdu. Üç katlı bir oteldi. Üst katta hissediyorsunuz? Nazenin’le okyanusa kendisine verdiği tavsiyeyle ilgili bir kıymetli bir şey! yatak odaları, orta katta oturma odası, açıldığınızda keyfinizi kaçıran meseleleri anısını anlattı. Babanız “Gençlere ne en alt katta da lokantası ve barı vardı. karada bırakabiliyor musunuz? Yoksa tavsiye edersiniz?” sorusuna şöyle yanıt Bu bilgisayar teknolojisi geliştikçe kâğıt Önündeki iskeleden izmarit tutardık. Sonra kaçak yolcu olarak sizinle geliyorlar mı? vermiş: “Daktilo öğrenin, yabancı dil bilin, ortadan kalkacak dendi ama ben öyle Geseryanların evini aldık. Denizde geçirilen zaman çok dinlendiricidir. araba kullanın. Bir de müzik aleti çalın.” görmüyorum. Gene kâğıt kalemle Detaylara takılmadan daha net demiş. Asiye Koray Bendon “Almanya’da uğraşıyoruz. Eylül, Ekim, Kasım aylarını da Çankaya düşünüyorsunuz. Deniz havası iyi uyumanızı hayatımı bir süre daktilo ile bazı adresleri Apartmanında geçirirdik. Dolayısıyla bir Sizce kitaplardan vazgeçmek mümkün Ankaralı için HEYKEL bir tanedir. Hala "Heykel'in orda buluşalım" denir. temin ediyor, sinirleri yatıştırıyor. Yüzmek listeleyerek idame ettirdim. Almanca yılda dört evde yaşardık. Hiç unutmam mü? Tabletten kitap, bilgisayardan gazete keza öyle… Ama bazen yüzememek bilmediğim halde” diyerek babanızın Ama çok güzel günler geçirdik Ankara’da! annem hep şikâyet ederdi. Babam da de var işin içinde… Atlantik’te, Pasifik’te okumak aynı keyfi verir mi? (Ankara mı güzeldi, çocuk olmak mı kızardı, “Hangi elbisemi istesem öbür evde köpekbalıkları engel teşkil eder. Bu beni tavsiyesinin ne kadar yerinde olduğunu Mümkün değil. Kitabı alacaksınız. Hele de acaba diye düşündüm sözünü kesmeden) kalmış oluyor” diye. çok rahatsız eder ama buna rağmen birkaç örnekledi bana. Siz babanızın bu gazeteye eliniz değecek, koklayacaksınız. tavsiyelerinden yararlandınız mı? Sayfayı çevirirken çıkardığı sesi duyacaksınız. Ankara’nın nüfusu o zaman 500 bin kişiymiş. yerde girdik suya. Bize de tavsiyesi daktilo, dil, ehliyet oldu. Hissedeceksiniz. Ankara mutena bir şehirdi, herkes birbirine Atatürk Bulvarı’nda yürürken herkes birbirini tanırdı. Şimdi herhalde 5 milyon olmuştur. hürmet ederdi. Böyle hatırlıyorum Ankara Tabii her nimetin bir külfeti olduğunu da Onun için yazın Büyükdere’ye gittiğimizde Mesela internette otomobil satıyorlar. (İsabetli bir tahmin bu. Türkiye İstatistik zamanlarımı… unutmamak lâzım. Küçücük bir alanda Çarşambaları yarım gün, güzel bir Rum Öyle otomobil mi alınır? Derinin kokusunu Kurumu verilerine göre Ankara’nın nüfusu 8-9 kişi yaşıyorsunuz. Dolayısıyla dar bir hanımın daktilo kursuna giderdik, 10 parmak hissedeceksiniz. Tekerleğe ayakkabının 2014 itibariyle 5 milyon 150 bin. ) Çok genç yaşta Koç Topluluğu’nda mekânda uzun zaman yaşamanın getirdiği daktilo öğrenmek için. Araba da kullanırdık. ucuyla vuracaksınız. Onun bir raconu var. Öğün Çalış Güven Parkı önemli görevler üstlendiniz. Büyük bir sürtüşmeler ister istemez oluyor. Bunu Lisan derseniz Almancamız, İngilizcemiz var. İnternetten alışverişte bu keyiften mahrum Demokrat Parti iktidara geçene kadar sorumluluk. Hiç başka bir meslek yapmak çok iyi idare etmek gerekir. Bir yere demir Babamızın öğüdünü tam yerine getirdik kalırsınız. aklınızdan geçmedi mi? atmadan evvel bu durum uzarsa, işler ama müzik aleti… Ankara’nın en mutena semti Keçiören’di. Bulgurluların evinin orada futbol oynardık. Geçmez olur mu? Ben plansız programsız kontrolden çıkabilir. O zamanki Nafia Vekili “Ben seyahate Hiç unutmam bir gün Atatürk’ü gördük. yaşamak isterdim. Bazı insanlar vardır. “Hadi İnternette gördüm sizi, Gürer Aykal’la gidiyorum. Gelince Recep Peker’i ziyaret O sıralarda 7-8 yaşında olduğumu kalk bir yere gidelim” dersin. Adam hazırdır, Dolayısıyla denizde bir tane patron olacak, şeflik çalışıyordunuz… edeceğim” demiş. O dönene kadar ilk asfalt yol Keçiören’e yapılmıştı. hesaplıyorum. Bugün Anıtkabir’de duran hemen olur der. on tane olmaz. Patron ne derse herkes Neler çektim o çalışma sırasında! Ben nota Lincoln arabayla geçiyordu, üstü açıktı. ona uyacak. İkincisi en fazla iki haftada bir okumayı bilmem. Arkamızda CD çalıyordu. Sonra şehrin ekseni Çankaya’ya doğru Hepimiz el salladık, o da bize el salladı. Çocukluğumuzda vardı böyle arkadaşlarımız. muhakkak bir karaya çıkıp, herkesin bir nefes Adada haftasonları çok çalıştık. Ben işi alması, yürümesi, birbirinden ayrılması değişti. Pembe Köşk büyükçe bir arazi içinde, Sabah uyanınca o gün ne yapacağına karar müziğe göre kondakte ediyordum. Meğer lâzım. İki üç gün kara hayatından sonra yola tepede duran bir yerdi bizim zamanımızda. Dadılarımız bizi Öğün Çalış Güven Parkı’na verir. Canı istemezse hemen planı değiştirir. devam etmek iyi oluyor. ben kondakte edecekmişim, orkestra Orada bir başka eski ev vardı. götürürlerdi. Emniyet Anıtı denirdi, iki Sabahtan akşama kadar plajdan çıkmaz. bana uyacakmış. Sahneye bir çıktım. Müzik kocaman adam vardı. Adeta masal devi gibi! Kişilik testi gibi... çalmıyor, beni bekliyorlarmış. Tabii bunlar Bugün öyle gelmiyor. Onlar küçülmediğine Ben de öyle yaşamak için Rahmi Koç provalarda olan hadiseler. göre biz büyüdük galiba. olmak lâzım sanıyordum! Aynen öyle! Dolayısıyla hem iyi tarafı hem de kötü tarafı var açık denizde uzun seyirlerin. Gürer Aykal da çok muhterem bir Yok. Ne mümkün? Biz sabah plaja gitsek Dadı deyince, Google, bir Alman dadınızla beyefendidir. hemen öğlen yemeğine çağırırlar. Giydirirler. ilgili dedikodu yaptı bana… Bir diğer husus, alacağınız tedbirlerin sonu Öğleden sonra başka bir program vardır Ne demiş o Google? yok. Durgun zannettiğiniz deniz bir anda O konserin hâsılatı müzik öğrencilerinin mutlaka. Bizde kutu gibi, sert köşeli bir fevkalâde tehlikeli bir hale gelebilir. Onun burs fonuna aktarılacaktı. “Ben buraya disiplin vardı taa dadının zamanından beri! Odasındaki Hitler fotoğrafı ile ilgili… için denizle şaka olmaz, anında değişebilir. çıkmak için neler çektim. Siz bana para verin” Bizim dadı ile Tuna Köprülü’nün dadısı 10 Doğrudur, ölmüş sineği Hitler’in gözünün ahbaptılar. Çocuklar temiz hava alsın Gerek emniyet bakımından, gerekse makine diye şakalaşmıştık. Bir işin bilmeden başına 11 üstüne yapıştırmıştım. Cezayı da yedik tabiî. bahanesiyle bizi Güven Çalış Öğün Parkı’na teçhizat bakımından müdebbir olmak lazım! geçmek gerçekten çok zor! götürür, biz oynarken onlar da sohbet Gıda ve su da çok önemli tabii. Atlantiği Kosma Togo'dan Yahya Kemal Beyatlı karikatürü Karşımızdaki apartmanın karşısında Hasan ederlerdi. geçerken botun içine fazladan su aldık. Ne 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra, Çok güzel karikatür çizdiğinizi duyduk. Saka otururdu, Dışişleri Bakanı… Altımızda olur ne olmaz botu kullanmak icap ederse teknolojide çok hızlı bir gelişim yaşandı. Özen Pastanesi vardı. Ticaret Bakanı Mümtaz Hani Amerika’da “beachcomber” derler ya… hiç değilse suyumuz olsun dedik. Suyumuz Siz teknolojik gelişmeleri yakından takip Demek ki mizahla aranız iyi. Mizah Ökmen’in evi de çok yakındı bize. Sağ Ben onlara çok imrenirim. Yazı plajda balık kapalı olmasına rağmen nasıl olduysa eder misiniz? dergilerini takip eder misiniz? tarafımızda bugün Gençler Birliği Kulübü tutarak, kızlarla filan geçirirler. motordan çıkan benzin buharı suya sinmiş. Hiç takip etmem. Bu konuda yatkınlığım yok. Toplantılarda kâğıtla kalemle oynarken SÖZ SİZDE KOLEJLİLER MART 2015 Heyecanla bekliyoruz; Ne zaman bıkacaksa o zaman verecek herhalde! Dünya tatlısı bir insandır İlber Hoca. İş hayatında başarılı olmak isteyen yeni mezun gençlere ve kariyerinde belli bir yol almış yöneticilere tavsiyelerinizi dinleyebilir miyiz? Tabiatıyla dinlersiniz. Ben Koç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanıyım. Her mezuniyet töreninde gençlere öğütlerim olur. Son yaptığım konuşmada aşağıdaki tavsiyelerde bulundum: Kendinize güvenin ama başkalarının tecrübelerinden de yararlanmayı ihmal etmeyin. İşinizi severek yapın, çalışmaktan yılmayın. Her türlü ortamda çalışmayı, psikolojik olarak içinize sindirin. Kötüyü görmeyen, iyiyi takdir edemez. Sıradan biri değil, değişik bir insan olun. Geniş vizyon sahibi olun. Ancak hedefinizi Başkalarına karşı daima nazik olun, kaba bir Sayın Rahmi Koç’a TED Ankara Koleji Sağlık demokrasi gibidir, elden gitmeyince gerçekçi tanımlamazsanız vizyonunuz insandan kimse hoşlanmaz. mezunları olarak bize zaman ayırdığı için kıymeti bilinmez. Sağlığınıza dikkat edin ve illizyona dönüşebilir. teşekkür ederek ayrılıyoruz. Örf ve adetlerimizi unutmayın, ülkenize, düzenli spor yapın. Kızınca ani hareket etmeyin, üstüne bir yatın, ailenize sadık ve saygılı olun. 24 saat geçirin ve konuyu tekrar ele alın. İçinde yaşadığınız çevreye saygılı olun ve Bütçe yapın bütçeye göre yaşayın, ayağınızı başkalarının da saygılı olmalarını sağlayın. Unutmayın ki bir cam kırılırsa tamir edilebilir, yorganınızdan bir metre kısa tutun. Röportaj: Ayfer Niğdelioğlu '81 ama kırılan kalbi onarmak çok zordur. Başınız dik alnınız açık olsun. Fotoğraflar: Kemal Gökakın'84 Dünya nüfusunun artması ile denizler kendi kendilerini temizleyemez oldular. Dolayısıyla 7’den 70’e denizlerimizin temiz tutulması için elinizden geleni yapın. Şunu da unutmayın: Baştan kirletmemek, daha iyi konsantre oluyorum. Konuşulanları okurum, fikir edinirim. O adamların kafası Sonra temizlemeye çalışmaktan çok daha daha iyi değerlendirebiliyorum. Zaten nasıl çalışıyor anlamak isterim. ekonomiktir. Karikatürcüler Derneği ile de münasebetimiz var. Çok medeni, zeki insanlar. Herkesin İlber Ortaylı hocamız 2006’da yayınlanan Nerede olursanız olun, enerjiyi her yerde karakteri, hayata bakışı farklı ama ortak bir “Zaman Kaybolmaz” kitabında sizin tasarruflu kullanın. zeminde anlaşmayı başarıyorlar. koleksiyonlarınızın değerliliğinden söz ediyor. Bunların paylaşılmasının topluma Sözünüze ve özünüze sadık olun. Merhum hocam Ünsal Oskay, Gırgır bir hediye olduğunu vurguluyor. Özellikle Dergisi için “Türkiye’nin en iyi muhalefet oyuncak otomobil koleksiyonunuzdan Doğru bildiğinizi açıkça söylemekten yayın organı” derdi. bahsederken, kendisinde de çok özel çekinmeyin ama başkalarının görüşlerine de hürmet edin. Doğrudur. Akbaba’yı takip ederdik. Cemal parçalar bulunduğunu belirterek “gözü 12 13 Nadir Güler Türkçeye müthiş hâkim bir doyduğu an” Rahmi Koç Müzesi’ne Daima olumlu ve yapıcı olun. Herkesin iyi çizerdi. Turhan Selçuk vardı. Ramiz Gökçe bağışlayabileceğini söylüyor. Bu konuyu tarafını görmeye çalışın. vardı, Kosma Togo vardı. Pek çok karikatüristi İlber hocayla hiç konuşma fırsatınız oldu yakından takip eder, dergilerini alırdım. mu? Kararsız olmayın. Yanlış karar bile Uluslararası karikatür yarışmalarının kitapları O otomobilleri söyler durur, sana vereceğim kararsızlıktan daha iyidir. Ama yanlışta da gelir bana. Aydın Doğan Karikatür Yarışması diye... ısrar etmeyin. da var. Hepsini teker teker inceleyerek Daha vermedi mi? Kendinize mutlaka bir hedef belirleyin. AfiliTED_CiftSayfa2_44x30.pdf 1 13.03.2015 10:51 14 15 İÇİMİZDEN BİRİLERİ KOLEJLİLER MART 2015 Maziye Bir Bakıverdik… Bu Cumhuriyet kadınlarını dinlerken Aslan anlamı vardır: Bir topluluk içinde, kendi Tufan Yazman’ın “Atatürk’le Beraber” adlı sesini kaybetmeden, kulağa hoş gelen bir anı kitabından bir anekdot hatırıma geldi: şarkının parçası olmak demek! 20 Ocak 2015 Genç Türkiye Cumhuriyeti hakkında yazı Çok sesli müzik yapmak yaşamda insanca Ankara bembeyaz! Seğmenler Parkı’na bakan Mezzaluna Restoran’da 1964 yazmaya gelmiş bir İtalyan gazeteciye yardım var olmaya benzer. Kendi renginde etmek amacıyla yazar İstanbul adliyesine ve sesinde, yanındakini kollayarak, mezunumuz dört hanımefendiyle söyleşeceğiz. götürmüş, başkanı kadın olan bir mahkeme rol çalmadan ama sonuna kadar ben huzuruna çıkarmış. buradayım duruşuyla müzik yapmak demektir. Adeta demokrasi tanımı… -Sizde kadın yargıç da var ha? demiş gazeteci. Bu vesileyle okulumuzun değerli müzik Yargıç, eski Milli Savunma Bakanı İlhami hocası merhum Prof. Dr. Muzaffer Arkan’ı Sancar’ın eşi Hikmet Sancar. anmadan geçmek olmaz! Türkiye’ye harem yazısı yazmaya gelmiş 1956 yılında çağın en modern müzik gazeteci ve eşinin şaşkınlığı geçmeden eğitimi sistemi olan ”Orff Schulwerk Für Adliyenin karşısındaki İş Bankası Türbe Kinder”i enstrümanları ile Almanya’dan Şubesine geçmişler. Şube Müdürü kadın. getirip Ankara Koleji’nde uyguladı. Katılmış olduğu Uluslararası Koro Semay Büyükdavras: Ben de Seven ve Festival ve Yarışmalarında ülkemize 9 kez Oradan Cerrahpaşa Hastanesine geçip yine Hüner’le Mülkiye’de okudum. Mezun dünya birincilikleri olmak üzere pek çok kadın olan klinik şefiyle konuştuktan sonra Fen olduktan sonra Amme İdaresi Enstitüsü’nde ödüller kazandırmış olan Arkan, 1989 Fakültesine geçtiklerini anlatıyor yazar. Dekan çalışmaya başladım. Mülkiye’den bir sınıf yılında katıldığı Polonya Uluslararası Nüzhet Hanım’ın “Hangi dilden isterseniz, o arkadaşımla evlendim. Ne yazık ki, eşimin BYDGOSZCZY Yarışmasında en iyi koro dilden konuşalım.” demesi üzerine gazetecinin yurtdışı görevleri nedeniyle düzenli bir şefi birincilik ödülünü almıştır. eşi “Demek Atatürk bu ha!..” diye şaşkınlığını çalışma hayatım olamadı. ifade etmiş. Politik görüşlerimiz de vardı elbette. Yaşadığımız Dünyanın sorunlarına hep Ancak temsil sorumluluğunun iki kişilik Öğrencilik yıllarınızda gündeminizi neler duyarlı olduk. 1963’te Kıbrıs konusu çok olduğunu düşünüyorum. Ayrıca yurtdışına oluşturuyordu? konuşuluyordu. Bir de Kennedy-Nixon Kısa bir “Merhaba” faslından sonra, Seven Bige Saraç: TED Ankara Koleji’ne sağlık, eğitim gibi sebeplerle gelen, yol Batı müziği sanatçılarını takip ederdik. çekişmesi vardı. Sınıfın yarısı Kennedy, yarısı sanki hep tanışıyormuşuz gibi sohbete lise ikinci sınıfta, Hindistan’dan Auckland gösterilmesine ihtiyacı olan yurttaşlarımızın Elvis Presley, Cliff Richard, The Platters… Nixon taraftarıydı. Ama görüş ayrılıkları başladık. Sorulara geçmeden önce, House’dan geldim. Ben de Mülkiye yanında olmayı hep görev bildim. Biz ortaokuldayken Dilek Pınarı diye bir bizim arkadaşlığımızı etkilemezdi. mezunuyum. İş hayatıma Türk Standartları biraz Ankara dedik… Bilirsiniz, Tunalı program vardı. Erol Tunç sunardı. Hilmi Caddesi, Kavaklıdere Bağları, Enstitüsü’nde başladım. Daha sonra Yurtiçi görevler sırasında Birleşmiş Öğrencilik yıllarınızda planladığınız, Gaziantep’te Birleşmiş Milletler (UNDP) Küçük Opera Meydanı, Papazın Bağı… Milletler’de ve özel sektörde çalıştım. Yelpaze diye bir dergi vardı. Çarşamba geleceğe ilişkin projelerinizin ne kadarını Sanayi Geliştirme Projesinde çalıştım. İki kızımı Bir dönem Ankara Müzik Festivali'nin günleri çıkan bir resimli roman dergisiydi… gerçekleştirdiniz? Evlenmeseydim, toplum büyütmek üzere çalışma hayatıma ara verdim. Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Yıllar sonra TEKSİS firması ile iş yaşamına kataloglarını tercüme ettim. Ama klasikleri de okurduk. Çok sık operaya, baskısına direnebilseydim dediniz mi? Ben Hüner Tuncer: 1964 yılında TED Ankara döndüm. Sonra da Başbakanlık Özelleştirme tiyatroya giderdik. Jane Austin, Bronte Keşkeleriniz var mı? Koleji’nden mezun olduktan sonra yüksek İdaresi’ne geçtim ve bu kurumdan Daire Mezuniyet sonrası, doğal olarak yollarınız kardeşler, Charles Dickens… derken Semay Biz çok şanslıydık. Toplum baskısı hiç Başkanı olarak emekli oldum. ayrıldı. İletişim olanaklarının bugüne göre Büyükdavras: hissetmedik. Kız kıza istediğimiz yere öğrenimimi Mülkiye’de tamamladım. Daha çok kısıtlı olmasına rağmen bu dostluğun giderdik… Kız kıza diyoruz ama sınırlar sonra Viyana Diplomasi Akademisi’nde sürmesini nasıl sağladınız? “Stars, hide your fires; bizim koyduğumuz, uymamaktan bizim tahsilime devam ettim. Türkiye’ye dönüp, rahatsız olacağımız sınırlardı. Mahalle ya da Let not light see my black and deep desires.” Dışişleri Bakanlığı’nda meslek memuru toplum baskısı değil! Elbette dönem dönem kesintiler oldu. olarak çalıştım. Emekli olduktan sonra da Ancak biz 1964 mezunları olarak 57 yıldır diyerek Macbeth’ten iki mısra okuyor ve doçentliğimi aldım. Halen öğretim üyesi Sınırlarımız bizim kültürümüzün, ailemizin toplanıyoruz. Böyle bir grup da tabii ki hepimizi lise yıllarımıza götürüyor. olarak çalışmaya devam ediyorum. sınırlarıydı.. Ama belki şimdi gençler bunları sistemin devamını sağlıyor. Türkiye’ye İnci Demirel: Ben de 1964 yılında TED baskı olarak değerlendiriyordur. Makyaj yok. 16 Ankara Koleji’nden mezun olduktan sonra, dönen, koşulları uygun olan kaldığı O dönem çok sesli batı müziği de Türkçe Saç kabarık olmayacak… 17 Basılmış olan 25 adet kitabı bulunan Hukuk Fakültesi’ne girdim. İş yaşamına yerden devam ediyor. Geçen sene, hazırlık sözlerle hayatımıza girdi. Avcılar Marşı vardı. Hüner Tuncer’in 2013 yılında Devlet Planlama Teşkilatı’nda başladım. yıllarından bu yana birlikteliğimizi, yani 57. “Şen boru sesleriii..” diye bir çocuk şarkısıydı. Bir de Kolej’de okumak demek, çok zengin “Metternich'in Osmanlı Politikası (1815- Çocuklarım büyüyene kadar çalışma yılımızı, pastayla kutladık. Bunun Weber’in bir operasından bir bölüm olmak anlamına gelmiyordu, dejenere, 1848)” adlı çalışmasıyla Yunus Nadi hayatına ara verdim. Daha sonra Dış Ticaret olduğunu sonra anladık. sıradışı olmak anlamına hiç gelmiyordu. ödülünü kazandığını, Avusturya Devlet Müsteşarlığı’nda çalışmaya başladım. Emekli Kolej mezunu olmayan birçok kişi okul Eğitime değer veren, Atatürk’e yürekten Nişanı sahibi olduğunu, arkadaşları olana kadar Ticaret Müşaviri ve Hukuk arkadaşlığımızın bunca zaman aynı sıcaklıkla Dinleriz, dinlemeyiz ama çok sesli bağlı, çağdaş olmayı doğru yorumlayan gururla eklediler. Müşaviri olarak görev yaptım. sürmesini hayretle karşılıyor. müziğin, müzik olmanın çok ötesinde bir ailelerin çocuklarıydık bizler. İÇİMİZDEN BİRİLERİ KOLEJLİLER MART 2015 Bizim annelerimiz ve babalarımız diye Afrika'C R yı ise sınıflandırmak mümkün anlamlandırıyor. Bu nedenle mecburum vurgulamamızın sebebi, Cumhuriyet öncesi değil. Naif diyebilirim. Kabileler kültürlerini, üretmeye… Adımı yaşatacak çocuğum da ve sonrasını bizzat yaşamış olmalarındandır. geleneklerini bildikleri gibi sürdürmek, olmadığı için bu kitaplar beni yaşatacak diye politize olmak, bir yere kaydolmak düşünüyorum. Hem de Türk insanına katkım Bir şeyin kıymeti yokluğunda anlaşılır, mâlum! istemiyorlar. olsun, benden sonra da ismim yaşasın. Belli özgürlüklerin içine doğan nesiller bu Başka türlüsü beni mutsuz eder. durumu doğal kabul ederler ve bu hakların Bugünkü ebeven-çocuk ilişkisini, kendi elde edilmesi için verilen mücadeleyi çocukluğunuzla karşılaştırdığımızda nasıl Semay Büyükdavras: Belli bir yaşa ulaşınca yeterince takdir edemeyebiliyorlar. değerlendirirsiniz? insan, eskiden mutsuz eden konuların Bugünlerde aileler bütün yaşamlarını önemsizliğini anlıyor. Oysa ki olgunlaşmana Sayın Büyükdavras, size özel bir soru yardım etmiş seni üzenler. Kişiliğini çocuklarına göre ayarlıyorlar. Elbette sormak istiyorum: Eşinizin görevi geliştirmiş. Ama gençken bu bakış açısını çocuklarımız değerli ve önemlidir ama bu nedeniyle hangi ülkelerde bulundunuz? yakalayamıyor insan. Batıdan ve doğudan baktığınızda arada evin hakimiyeti de çocuklara geçiyor kadınların sosyal yaşamdaki yeri nasıl sanki... Üstelik bunca ihtimama karşın Seven Bige Saraç: Zamanın ne kadar görünüyordu? çocuklar da giderek daha talepkâr oluyorlar. değerli olduğunu olgunlaştıkça daha iyi İlk yurtdışı görev yerimiz Selanik’ti. "Hey anladım. Çalışma hayatında mecburi ilişkiler Allahım" demiştim. Bir sınırla daha bakımlı, Ebeveynlerin de çocuklardan beklentisi oluyor. Onlardan arınıp kendi istediklerine daha başka bir bilinçle yaşanan bir ülkedeyiz artıyor. Bizim zamanımızda 80 tatminkâr odaklanabilmek çok kıymetli. diye düşünmüştüm. Ben de Türkiye’deyken bir nottu ama şimdi annelere az geliyor. Fehmi Yavuz Hoca’yla, çevre sorunları Karşılıklı beklenti çıtalarının yükselmesinin Bir kitap yazma projem var. Atatürk’ün konusunda bir teze başlamıştım. Selanik’te değişik sonuçları oluyor elbette. manevi yönü üzerine bir kitap yazmak çevre sorunları ile ilgilenen çok önemli bir istiyorum. Epeyce bir materyal topladım. kuruluş vardı. Orada ne yapabilirim diye Çocuk eğitiminde sevginin yanı sıra disiplin Ayrıca bugün kendi aramızda hiç araştırırken Kıbrıs olayları çıktı. Bu nedenle de olmalı. istediğim çalışmayı yapamadığım gibi, sosyal konuşmadığımız konuları konuşma fırsatı hayatım da kısıtlanmıştı ne yazık ki! Markete bulduk. Seven Bige Saraç “Büyük torunum Ayşe bile gitsem arkamda sivil polis olurdu. Sonra Mısır’a gittik. Yıl 1977-80 arası. Kahire, Naz da TED Ankara Koleji’nde okuyor. Benim Atamızın kadınlara verdiği değeri anlatan İsrail savaşından çıkmış. Sosyal bir kargaşa üstümde torunlarımın hakimiyeti olduğu bir cümleyle son verelim yazıya: muhakkak.” dedi. hüküm sürüyor. Kadınlar üzerinde baskının yeni yeni başladığı dönem.. ''Daha esenlikle, daha dürüst olarak Hayatı ne kadar ciddiye almalıyız? Zamanı yürüteceğimiz bir yol vardır. Bu yol, Türk Mısır da müslüman ülke ama havaalanına iyi kullanabildiniz mi? kadınını çalışmamıza ortak yapmak, İnci Demirel: Çok uzun zamandır günü inince vatan toprağını öpmek derler ilmî, ahlâkî, sosyal, ekonomik yaşamda yaşıyorum. Fazla çetrefilli düşünmemek ya.. Türkiye’ye geldiğimde bu duyguyu erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve lâzım… yaşardım. Bizim farkımız ve şansımız destekleyicisi yapmak yoludur.'' Hüner Tuncer: “Ben hâlâ çalışıyorum Atatürk’ün vizyonu ve kadınlara verdiği çünkü yalnız yaşıyorum. Yazmak hayatımı değer. Röportaj: Ayfer Niğdelioğlu '81 18 19

Description:
tanıdığı, anaokulu ve ilkokulu okulumuzda okumuş bir iş adamı; sevgili Rahmi Koç'la evrenin ham maddesinin ''kaos'' olabileceğini, bizim de onun bir T. 0 212 279 96 07 F. 0 212 279 44 14 www.frobel.com.tr. %10. GEN-ART
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.