ebook img

ÇANAKKALE SAVA INDA TÜRK - ALMAN B RL KTEL TURKISH-GERMAN CO-OPERATION IN ... PDF

28 Pages·2013·0.88 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview ÇANAKKALE SAVA INDA TÜRK - ALMAN B RL KTEL TURKISH-GERMAN CO-OPERATION IN ...

Çanakkale Ara trmalar Türk Yll  (Bahar-Güz 2008, s.15-42) ÇANAKKALE SAVA INDA TÜRK - ALMAN B RL KTEL TURKISH-GERMAN CO-OPERATION IN THE GALLIPOLI CAMPAIGN Ahmet ESENKAYA Yrd. Doç. Dr., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, E itim Fakültesi ÖZET Osmanl Devleti, Almanya ile -a rlkl olarak- ‘askeri’ ve ‘ula m’ (telgraf, telefon, demiryolu) alanlarnda ortaya koydu u birlikteli i Abdülhamit II döneminde ba latt. ngiltere ve Fransa’ya kar  Almanlarn tercih edilmesindeki nedenler çok net olarak anla lmamakla beraber; Enver Pa a’nn liderli ini yürüttü ü ttihat-Terakki yönetimi, mevcut birlikteli e ‘sava ortakl ’n da ilave etti. 1912 ylndan itibaren Alman askeri uzmanlar Osmanl Devleti tarafndan davet edilerek; ordunun e itimi ve Çanakkale Bo az sahil tahkimatnn yaplmasnda büyük katkda bulundular. Pe inden baz üst düzey Alman komutanlar, ‘ordu komutanl ’, ‘mü avirlik’ gibi son derece stratejik konumlu askeri birimlerin yönetilmesi için davet edildi. Çanakkale’de kara harekât ba lamadan bir ay önce orada kurulmak üzere olan 5 nci Ordu’nun ba na Liman von Sanders getirildi. Bunu baz kolordu ve tümen komutanlklarna getirilen Alman subaylar izledi. Çanakkale Sava  sürecinde mayn hatt dö eme, sahil savunma hizmetleri, lojistik ve sa lk hizmetleri gibi pek çok kritik noktada Alman görevli ve uzmanlar hizmet verdiler. Bu hizmet ve birliktelik sava sonuna kadar devam etti. Anahtar Kelimeler:Osmanl Devleti, Almanya, Çanakkale Sava  15 SUMMARY Cooperation between the Ottoman Empire and Germany, especially in the sphere of military and communication, began with during the rule of Abdulhamit II. Although it is not exactly clear why the Ottomans preferred Germans instead of the British or French, the Committee of Union and Progress (CUP) added another sphere of cooperation: partnership in the First World War against the British and French. The Ottomans invited the German military experts to modernize the military. The German officers were successful in training the Ottoman army and in organizing and strengthening the defenses of the Dardanelles. Then, in accordance with the treaty signed on August 1914 German military mission began to wield "effective influence" over the military operations of the Ottoman armies. German generals and staff officers served as advisers and military commanders for the Ottoman army. Just a month before the Battle of Gallipoli, the Ottomans appointed Otto Liman von Sanders as the commander of the 5th Army. German generals were also put in command of some army corps and divisions. During the Gallipoli campaign, German officers, advisers and experts oversaw placing naval mines in the Dardanelles, organizing coastal defenses, logistics and health care for the army. Their services continued until the end of the First World War. Key words: Ottoman Empire, Germany, Gallipoli Campaign Giri Sultan Abdülaziz’in son saltanat ylna kadar uzanan ve II. Abdülhamit ile sk ili kiler kurulan Almanya Devleti ile birliktelik ve yaplan ittifak, 20 nci yüzyln ikinci yarsnda pek çok yazar tarafndan incelendi.1 in daha ilginç 1 Bu kitaplardan bir kaç bibliyografik kaynak olarak verilmitir: BLASDELL, C. Donald, (A. hsan Dalgç), Osmanl mparatorlu unda Avrupa Mali Denetimi: Düyun-u Umumiye, stanbul Do u-Bat Yay., 1979. KURMU , Orhan, Emperyalizmin Türkiye’ye Girii, Bilim Yay., stanbul 1974. MADSON Mcgarity, James, Foreign Influence on the Otoman Turkish Army, 1880-1918, Ph. D. Submitted to American Univ., Washington, D. C. 1968, (Amer. Libr., Washington, D. C.) ORTAYLI, lber, Osmanl mparatorlu unda Alman Nüfuzu, letiim Yaynlar, stanbul 1998, 240s. ÖNSOY, Rfat, Osmanl-Alman Ticari Münasebetleri (1871-1914), Baslmam Doçentlik Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara 1979. ÖKÇÜN, A. Gündüz, Osmanl Sanayi 1913-1914 Yllar, AÜSBF Yay., No: 299, Ankara 1970. RATHMANN, Lothar, (Çev. Ragp Zaral), Alman Emperyalizminin Türkiye’ye Girii, Gözlem Yay., stanbul 1976. WALLACH, Jehuda, (Çev: Fahri Çeliker), Bir Askeri Yardm Anatomisi (Türkiye’de Prusya-Alman Askeri Heyetleri 1835-1919), Genelkurmay Harp Tarihi Bakanl , Genelkurmay Basmevi, Ankara 1977. TÜRKGELD, Ali Fuat, Görüp ittiklerim, TTK Yay., Ankara 1951. TRUMPENER, Ulrich, Germany and the Ottoman Empire, Princeton Univ. Pres, New Jersey, 1968. 16 taraf, hem Birinci Dünya Sava na ramak kala, hem de sava esnasnda stanbul’da Almanya’y, askeri ve milli gücünü öven ve öne çkaran ilginç yerli ve yabanc kitaplar da yaynladlar.2 Buna ra men Birinci Dünya Sava nda ve –özellikle Çanakkale cephesinde- Alman yardm, Alman silahlar, Alman komutanlar, askerleri ile onlarn sava taki etkinli i ve katks konusunda neredeyse, ço u zaman, ne bilgi verildi ne de yorumland. te bu sebeple sadece yeni nesiller için bir öncü derleme olsun diyerek, bu a r yükün altna girmeye cüret edildi. 20. yüzyln en büyük iki sava ndan birisi, hiç üphesiz I. Dünya Sava ’dr. Yakla k dört yl sürüp dünyay ba tan sona kavuran sava ta, en çok kan aktlan cephelerden biri olan Çanakkale cephesi de, -sonucu itibariyle- sava serüveninde ve sava n seyrinde kayda de er niteli e sahiptir.3 Genel anlamda stanbul’u devreden çkarp Almanya’y do udan yaplacak yo un bir ku atmayla sava d  brakarak Mays 1915’e kadar sonuçlandrmay hedefleyen bu saldr, 3 Kasm 1914’te ba lam , 9 Ocak 1916 tarihine kadar devam etmi tir. K aylar sebebiyle di er cephelerde dura anla m mücadelelerin içinde tilaf Devletleri deniz güçleriyle Çanakkale Bo az’nda kolay bir zafer kazanp, önemli sonuçlar elde edece inden son derece emindi. Çanakkale ANHEGGER, Robert, “Almanlarn Türkiye’ye Göçü”, Tarih ve Toplum 1995/21, 57 s. LUXEMBURG, Rosa, “Osmanl Devleti ve Alman Emperyalizmi”, Aydnlk Dergisi, S.2, Aralk 1968, 139- 144 s. PAMUK, evket, “Osmanl mparatorlu u’nda Yabanc Sermaye: Sektörleri ve Sermayeyi hraç Eden Ülkelere göre Da lm (1854-1914)”, ODTÜ Gelime Dergisi – Türkiye ktisat Tarihi Özel Says 1978, Özel Say, 131- 162 s. 2 Bu kitaplardan bir kaç bibliyografik kaynak olarak verilmitir: MEHMET ENS, Alman Ruhu, Nefaset Matbaas, stanbul 1330. Mütercim YÜZBA I MEHMET TAHR, Millet-i Müselleha, Matbaa-i Ebuzziya, Kostantiniyye 1301. La Prosperité Nationale de L’Allemagne, Çev: Nesim Ruso, Alman Feyz-i Millisi 1888- 1913, Matbaa-y Ahmet hsan ve ürekas, stanbul 1330. IEK, Jaeck E., Balkan Harbinden Sonra arkta Almanya, fham Matbaas 1331. PARVUS, Alexander Helhand Israel, Umumi Harp Neticesinde Almanya Galip Gelirse, Türk Yurdu Kütüphanesi, Kader Matbaas, stanbul 1330. PARVUS, Alexander Helhand Israel, Türkiye’nin Can Damar: Devlet-i Osmaniye’nin Borçlar ve Islah, Türk Yurdu Kütüphanesi, Kader Matbaas, stanbul 1330. VEYLET, Bunyar, arkta ngiliz-Alman Rekabeti, Sancakcyan Matbaas, Dersaadet 1332. 3 Anadolu’da Türk unsuruna dayanan yepyeni bir Cumhuriyetin kurulmasna ön ayak olmas açsndan da Türk tarihinde ayr bir yeri vardr. 17 kolayca geçilecek, Rusya’ya gerekli silah yardm yaplacak ve bu devletin Do u Avrupa’yla bütünle mesi kolayla acakt. Di er yandan Almanya’nn do uya yaylmas önlenecek, Bo azlar ve stanbul teslim alnp devreden çkartlarak Osmanl Devleti sava d  braklacakt. Sonuçta ngiltere, Msr’daki varl n güvenceye alacak, Ortado u’daki zengin petrol yataklarna sonuna kadar sahip olacakt. Böylece emperyalist güçler öhretlerine öhret katacaklard. ngilizler ve Franszlar bu ana dü ünceyi uygulamaya koymak için en ufak ayrntlara kadar büyük hazrlklar yaptlar. lk hedef olarak Çanakkale Bo az ele elde edilecekti. ngiliz ve Fransz hükümetleri donanmalarn var güçleri ile hzlandrdlar. Bu donanma, o zamana kadar e i benzeri görülmemi büyüklükte bir donanma idi. 11 A ustos’tan beri Çanakkale Bo az giri inde günden güne kalabalkla an tilaf Donanmas, ngiltere’den gelen emirle, 19 ubat 1915’ten itibaren bir aydan daha fazla Bo az’n her iki yakasn a r bombardmana tabi tuttu. Artk Türk mevzilerinin tamamen sustu unu sanan tilaf devleti yetkilileri 18 Mart 1915 günü son bir hamle ile rahatça Çanakkale Bo az’n ve stanbul yolunu geçebileceklerini dü ündüler. Kahraman Türk komutan ve askerinin inanc, mayn hatlarnn direnci ve Alman yapm güçlü sahil toplarnn aman vermez ate i kar snda zamannn en modern üç büyük sava gemisini yitirip, pek ço u da a r hasara u raynca geri çekilmek zorunda kaldlar. Böylece tüm dünya Çanakkale Bo az’nn sadece donanma gücüyle geçilmesinin imkansz oldu unu bir defa daha anlam oldu. Bunun üzerine ilk önce Gelibolu Yarmadas’n i gal edip orada iyice tutunduktan sonra Bo aza rahatça hakim olmay hedeflediler. 25 Nisan 1915’te on binlerce modern donanml askerle ngilizler Seddülbahir sahillerine, Anzaklar Arburnu sahiline; Franszlar da Kumkale’ye ksa sürede i gali tamamlamak için ayak basm lard. Osmanl Ordusu 5 nci Ordu Komutan Mare al Liman von Sanders komutasnda, büyük oranda kendi imkanlaryla ve Alman teknik yardmyla Çanakkale’yi savunmaya ba lad. 25 Nisan 1915 ve süregelen günlerde oldu u gibi ngilizlerin 6/7 A ustos’ta ba lattklar büyük bir çevirme harekat da –ba ta Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey ve silah arkada larnn- zamannda müdahalesi ile önlendi. Çarp malar yine la m 18 ve siper çarp malar ekline dönü tü. Hiç seviye kaybetmeden iki güç büyük inat ve akl almaz gayretle aylarca sava a devam ettiler. Büyük bir özveri ile elde edilen Çanakkale zaferinin kazanlmasnda –Türk ehit kan hariç- Türk-Alman birlikteli inin ne düzeyde oldu u konusunda farkl görü ler ileri sürülmü tür. Bunlarn içerisinde ‘Almanlarn Türkleri kendi emelleri do rultusunda kullanp, en az bir yl, her iki taraftan yakla k bir milyon askeri Gelibolu’da tutarak, Do u’daki hareketini rahatlatt ’ görü ünün4 yannda, dönemin Ba bakan da ‘Almanlarla beraber olmak zorunlulu u5”nu ortaya koymaktadr. Dönemin Ba bakan, Osmanl Devleti’nin sava a giri i ile ilgili olarak kaleme ald  ‘hatrat’nn son bölümünde: “ tilaf Devletleri, bizimle bir ittifaka girmiyorlard. Çünkü böyle bir anla ma, onlarn gizli amaçlarna aykr dü mekte idi. Bu devletler, harbin sonunda ‘hasta adam’n hayatna son vermek ve onun mirasn payla mak istiyorlard. Bu sava ta tilaf Devletleri’nin esas gayelerinden biri de bu idi.” 6“…tarafszlk, yalnzlk demekti. Zira Üçlü tilaf’n arzusu olan ‘Türkiye’nin tarafszl ’, Türkiye’yi tam bir tembellik ve yalnzlk içerisine dü ürmekten ba ka bir eye yaramazd. Sava a girmeye mecburduk. ”7 Güney Bölge Kurmay Ba kan Binba  Mühlmann, “…Ku kusuz Alman deste i olmakszn Türkiye’nin direncinin bu kuvvette ortaya çkabilece i dü ünülemezdi, ama bu deste in kapsam üzerine abartl varsaymlarda bulunulmamaldr. Almanya daha fazlasn nasl verebilirdi ki! Zaten 15.000 Alman subay ve askeri Türklerin hizmetinde de il miydi? Ayrca iki Alman sava gemisi Türk deniz filosuna tahsis edilmemi miydi? A a  yukar 100.000 vagon, Alman sava malzemesiyle yüklü olarak sava yllarnn cereyan esnasnda stanbul’a gönderilmi ti ve mali yardmn seviyesi üç milyar mark gibi muazzam bir yekuna varm t. Bu rakamlar zaten her iki devletin yazgsnn can ve mal fedakarlklaryla nasl birbirine smsk ba l oldu unu aç a vurmaktadr. Ama her iki devletin toplu kurbanlarna oranla yine de cüzidir ve bu sebepten bu keyfiyet, yürütülen kahramanca 4 smet Görgülü, “Çanakkale Cephesinde Almanlarn Niyeti”, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Atatürk ve Çanakkale Savalar Aratrma Merkezi, Çanakkale Aratrmalar Türk Yll , S. 1, Çanakkale, 2003, s.161- 182. 5 Sait Halim Paa, Buhranlarmz ve Son Eserleri, z Yaynclk, stanbul 1991, s. 293-330. 6 A.g.e., 296. 7 A.g.e., 301-302. 19 Türk muharebelerinin ana yükünün Osmanllar tarafndan ta nmak zorunda kalnd n kantlar.”8 görü ündedir. Amerikal Yüzba  Granville Fortescue, “Türk ve Alman subaylar arasnda ortaya çkan anla mazlklar ile ilgili ngiliz gazetelerinde durmadan çe itli hikayeler yaynlanmaktayd. Bunlar sadece karalamadan ibaretti. Ben, her iki ulusun subaylar arasndaki ili kileri görme frsat buldum. Bu iki ulusun ngiltere’yi ma lup etmek arzusu etrafnda oldukça ahenkli bir birlik içinde çal tklarn gördüm. Her iki ulusa mensup subaylar arasnda ki isel ili ki ve sosyal hayat o kadar sk de ildi. Fakat, bu ufak sorunu abartarak büyük bir sorun haline getirmenin bir anlam yoktur. Bunun yaplmas ngiliz kamuoyunu yanltmaktan ba ka bir i e yaramaz.”9 görü ünü ortaya koyar. Bulgaristan’n da katlmyla Almanya ula mnn açlmasyla beraber sava malzemesinin cepheye ula m yolu açlm t. Bu durum kar snda, mevsim artlarnn getirdi i büyük olumsuzluklar da dikkate alan tilaf Devletleri, büyük umut ba ladklar Çanakkale beklentisinden tamamen vazgeçmek zorunda kaldlar. 20 Aralk 1915’te kuzey, 9 Ocak 1916’da güney cephesinden son birliklerini de gizlice gemilere bindirip, cepheyi bo altarak çekildiler. Çanakkale Sava lar yakla k 13 aylk bir zaman kapsar. Deniz yoluyla Bo az zorlama, taarruz ve bombardmanlar 3 Kasm 1914’ten itibaren 125 gün; donanma, denizalt, uçak ve balon destekli kara i galleri de (25 Nisan 1915- 9 Ocak 1916) 254 gün sürmü tür. Muharebelerin geçti i alan, Yarmada’nn güney ve orta-kuzey bölümüdür. tilaf kuvvetlerinin Güney (Seddülbahir) bölgesindeki mücadeleleri Alçtepe’yi, kuzeyde ise Conkbayr-Kocaçimen Tepe’yi ele geçirme hedefine yöneliktir. A ustos ayndan sonra Anafartalar Ovas ve Suvla bölgesi de devreye girmi tir. Cephelerin gerisindeki lojistik destek alanlar ile donanmann taarruzu altnda kalan sivil alanlar da yo un ekilde harbin etkisi altnda kalm tr.10 8 Carl Mühlmann, Çanakkale Sava Bir Alman Subaynn Notlar, Tima Yay., stanbul 1998, s.8. 9 Granville Fortescue, (Ter: Kdemli Deniz Kurmay Yüzba Rahmi), Çanakkale, Matbaa-i Amire, stanbul 1916, s.37-38. 10 Ahmet Esenkaya, “Çanakkale Muharebelerinde tilaf Devletlerinin Sava Hukukuna Aykr Davranlar” ÇOMÜ, Atatürk ve Çanakkale Savalar Aratrma Merkezi, Çanakkale Aratrmalar Türk Yll , S. 4, Çanakkale, 2006, s. 51-96. 20 Bu sava sadece kara ve deniz kuvvetlerinin de il, pek çok milletin ve rkn kyasya mücadele verdi i modern teknolojinin de ilk sava dr. Bu sava n gerçek sebeplerinin en büyük dilimini de sanayile mi ülkeler arasnda iktisadi ve siyasi hakimiyeti kimseye kaptrmama mücadelesi olu turur. 1914 ylna kadar Avrupa’da egemen güçler arasnda içten içe süren çat ma, küçük bir kvlcmn tutu turmasyla açk bir hale gelince, milyonlarca ailenin kana ve acya bulanaca  bir süreci ba latacaktr. O zamana kadar bu amaçla kullanlmam olan denizalt, uçak, zeplin, tank, büyük sava gemileri, pek çok korkunç modern aletlerden pek ço unun ilk kez denenece i, artk geri dönülmesi imkansz bir yola girilecektir. Avrupa’nn tamamna yaknnn, Rusya, Osmanl Devleti, Japonya, A.B.D.’nin de katld  bu sava ta – kayp, esir ve yarallar da saylacak olursa- insan kaybnn 37.000.000 ki iyi buldu u görülür.11 Dört yl a kn devam eden sava n maddi zarar çok büyük boyutlardadr. Osmanl Devleti ise bir çok cephede sava m , -gaziler bir tarafa- en iyimser tahminlerle 400.000’e yakn evladn ehit vermi tir. Türk- Alman Fikirsel Yaknl  Osmanl hükümetinin milli hedefleriyle Alman politik askeri hedefleri arasnda -Osmanl Devleti’nin co rafi durumundan do an- bir paralellik dikkati çeker. ki asrdr devaml olarak toprak kaybeden Osmanl Devleti, bu toprak kaybna nihayet bir son vermek, Bo azlar ve Do u Anadolu’yu elinde bulundurmak, Arap Yarmadas ve Süvey Kanal’ndaki kontrolünü kuvvetlendirmek, slam alemindeki liderli ini sürdürmek; ran, Azerbaycan ve Türkistan’daki Türkleri kendi önderli inde birle tirmek suretiyle eski saygnl n kazandrmak isterken; Alman mparatorlu u da Osmanllardan yararlanarak halkn ço u Müslüman olan ngiliz sömürgelerini ayaklandrmak, Süvey Kanal’nn kapanmasn sa layarak ngilizlerin Bat cephesini sömürge askerleri ile takviye etmesine engel olmak istiyordu. Ayrca; Osmanllar, Almanlarn Avrupa’da kazanacaklar zaferden yararlanarak milli hedeflerini elde edeceklerini, Almanlar ise Osmanllarn Do u Anadolu ve Msr’da giri ecekleri askeri harekatn ba arsndan yararlanarak Avrupa’da zaferi daha kolay kazanacaklarn hesap ediyorlard. 11 Fahir Armao lu, 20. Yüzyl Siyasi Tarihi (1914- 1980), Türkiye Bankas Kültür Yay., Ankara 1991, s.137- 143. 21 Aslnda Türk harekat plan, Osmanl ordularnn müttefiklerinin Alman ve Avusturya ordularnn Avrupa cephelerinde kar la tklar basky azaltmak ve yükünü hafifletmek maksadyla Kafkasya’da Rusya’ya, Süvey Kanal’nda ngiltere’ye taarruz etmesi esasna dayanyordu. Osmanl Devleti’nin Çanakkale Bo azndaki Faaliyetleri lk iki kalenin Fatih Sultan Mehmet’in emriyle bitirilmesinden sonra Osmanl Devleti’nin gücünün zayflamasyla do ru orantl olarak Çanakkale Bo az’nn her iki yakasna dönemin artlarna göre ky savunmas içerikli askeri amaçl eserler (kale ve tahkimatlar) yaplm tr. Çünkü güneyden gelecek tehlikeye kar  Ba kent ve Hilafet merkezi stanbul’u korumann en kolay yolu, 70 km’lik Bo az’n en dar noktasndaki Çanakkale kentinin bulundu u kesimin yakn civarnn tahkim edilmesi zorunlulu u, ilgili padi ahlarn tamamn yatrm yapmaya sevk etmi tir.12 Özellikle de II. Abdülhamit’le beraber çok daha bütüncül olarak Bo az’n durumu 1880 sonras yeniden ele alnd. Olu turulan askeri komisyonlar bir çok defa Bo az’a gelerek incelemelerde bulundu; taktik planlar geli tirildi.13 Bu çal malar sonunda Topçu ve stihkam Komisyonu, Bo az savunmasn dört hat üzere düzenledi. 1890’a gelindi inde buralardaki kale ve sahil bataryalarna Tophane’de dökülenlerden ba ka, Avrupa’dan (özellikle Almanya’dan) alnan Krupp, Armstrong v.s. cinsi toplar yerle tirilmeye devam edildi. Buna ilave olarak modern sava gemilerinin ate lerine dayankl istihkam ve tabyalarn in as da sürdürüldü.14 Tophane-i Amire ve Umum Askeri Okullar Nazr Zeki Pa a’nn, Sultan II. Abdülhamit’e sundu u, Çanakkale Bo az’ndaki tahkimat ve uygun yerlere istihkamlar yaplp elektrikli fenerler ve toplar konularak asker yerle tirilmesi içerikli 13 Eylül 1896 tarihli a a daki raporu, o tarihteki genel savunma durumunu özetler niteliktedir.15 12 Ali Karaca, “ anl Zafer’e Giden Yol çin Asrlarca Süren Bir Emek Çanakkale Bo aznn Tahkimi (1655- 1915)”, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Atatürk ve Çanakkale Savalar Aratrma Merkezi (AÇASAM), 85. Ylnda Atatürk ve Çanakkale Savalar Sempozyum Bildirileri 23-24 Mart 2000 Çanakkale, Çanakkale 2001, s.65. 13 Karaca, a.g.m., s.66-67. 14 Çanakkale kenti, Kal’a-i Sultaniye; Kilitbahir Köyü de Kilitbahir Kalesi etrafnda gelimeye balamtr. Ceride- i Havadis, 22 C ve 27 C, 1260; BOA, MM., 390; BOA, .Hus. 8770 lef 1; Ayniyat Defteri, 986, s.166; ATASE Arivi, No. 6/3171, Kls. 4857, Dos. H-2, F. 1-7; ATASE Arivi, No. 6/1666, Kls. 4669, Dos. H-1, F. 1-77. Askeri bakmdan büyük öneme sahip olan telgraf (daha sonra telefon) hatlar 1859 ylna gelindi inde Üsküdar’dan zmit’e, Kilitbahir’den Kale-i Sultaniye’ye, skenderiye’den Girit’e oradan Seddülbahir’e do ru uzanyordu. 15 BOA, Y. PRK. ASK, 115/6. 22 1907’de Petersburg’da baslan bir eserde Bo az’n savunmas öyle tasvir edilmekteydi: “Dünyann en büyük istihkam olan Çanakkale ili Gelibolu Osmanl topçular, Deniz Kuvvetleri için önemli bir ordugah haline konulmu , Avrupa yakasnda Seddülbahir ile Kilitbahir ve Asya yakasnda Kumkale ile Kale-i Sultaniye arasnda demir atm sava gemileri güçlü bir set olu turmu , her iki sahili ku atan da lara, bayrlara ve tepelere ba tanba a in a edilen istihkamlar Gelibolu limanna kadar uzanm t.”16 Anadolu Hamidiye, Dardanos, Mesudiye, Rumeli Mecidiye, Çimenlik, söz konusu bu 35 istihkamdan sadece birkaçyd. Alman Kurmaylar, Ba komutanlk Vekaleti ve Genel Karargahta Güney Bölge Kurmay Ba kan Binba  Mühlmann, “Türk ordusunun yeniden örgütlendirilmesi için Sadrazam Mahmut evket Pa a’nn 1913 Mays’nda Almanya’ya yöneltti i ricas Berlin’de kabul gördü. Islahat i inin yürütülmesi için 22 nci Prusya Tümeni’nin o zamanki komutan General Liman von Sanders seçildi. Bu ö retici etkinlik için elveri li diye seçilen bir general Alman subaylar ile birlikte Alman ordusundan ayrld ve Türk hizmetine geçti. Bu tarzda ilkin 41 subay kapsayan askeri heyet te ekkül etti. 1913 Aralk aynda ilk 10 subay General Liman’n sevk ve idaresinde stanbul’a geldi. Bu heyetin geri kalanlar onu izleyen yln ilk aylarnda geldiler. Etki alannn sürekli olarak büyümesi dolaysyla askeri heyet üyelerinin says Dünya Sava  patlak verene kadarki dönemde 71’e yükseldi17” bilgisini verir. Pe inden de, “Enver Pa a’nn etkin te vikiyle Genelkurmay’da ve Harbiye Nezareti’nde Alman modeline göre kesin bir slahat gerçekle tirme ba ars sa land” der18. 16 Karaca, a.g.m.,s. 68’den naklen Süleyman ükrü, Seyahatü’l Kübra, Petersburg 1907, s.66. 17 Mühlmann, a.g.e., s. 10. 18 A.g.e., s.18 23 Türk –Alman birlikteli i ile ilgili olarak da: “Tarihte, bir ulusun toparlanma süreci içinde bir snamaya tabi tutulmas ender olaylardan biridir. Ve e er, 1915 ylnda Çanakkale u runa yaplan muharebeler Türk tarihinin en anl ve en erefli sayfalarn olu turmu sa, bunda Türk-Alman ortak çal masnn ba ars görülmelidir. Ama biz Almanlarn, o günkü müttefikimizin silahl eylemlerinden gurur duymaya sadece bu sebepten dolay hakkmz yoktur. Biz, Çanakkale u runa verilen bu mücadeleyi kendi büyük sava geçmi imizin en erefli halkasna dahil ediyoruz. Çünkü ülkemizin evlatlar da orada sava tlar ve kanlarn döktüler. Ku kusuz Çanakkale’deki saylar azd, ama bu Almanlarn etkisi önemli olmu tur... Çanakkale Bo az’nda bir kara saldrsna kar  savunulmas için belirlenen Türk ordusu bir Alman Generalin emri altnda bulunuyordu. Bo azlarn savunulmasnda birlikte etkinlik gösteren Türk filosunun ba nda bir Alman filo komutan vard. stanbul ve Çanakkale Bo azlarnn korunmas bir Alman amiralin emrine verilmi ti. Hiçbir Türk kurmay heyeti yok ki, içinde Alman subaylar, hiçbir sahil korumas yok ki içinde en azndan birkaç Alman ekibi mevcut olmasn. Burada da Alman sevk ve idaresinin de eri, Alman te kilat, teknik ve e itimi kendisini kabul ettirmi tir.. Almanlar ve Türkler, sonuna kadar sadk bir arkada lk sürdürmü lerdi. Fedakarl a hazr olmada ve göreve sadakat göstermede, kahramanlkta ve özveride birbirleriyle yar an Türk subay ve askerleri, dünyann en iyi ordular de erinde olduklarn belli ettiler....”19 Islahat heyeti için ça rlan ve ksa sürede Birinci Ordu Komutanl na atanan General Feld Mar al Freiherr von der Goltz, General Bronz(s)ard von Schellendorff Pa a20, Bo azlar Bölgesi Harekat Plancs görevini tamamladktan sonra Genelkurmay Birinci Ba kanl na (Karargah- Umumi Erkan- Harbiye Reisi21) getirilmi tir. Çanakkale ve stanbul 19 A.g.e., s.34-35. 20 BOA, DH. EUM.SSM, 53/25; BOA, DH. EUM.VRK, 25/9; BOA, HR. SYS, 2098/10 21 BOA, DH. EUM.VRK, 25/41; Genelkurmay Bakanl , Birinci Dünya Harbi'nde Türk Harbi Çanakkale Cephesi Harekat, V.Cilt, I.Kitap, (Genelkurmay, 1nci Kitap olarak ksaltlacaktr) Ankara 1993, s. 43. 24

Description:
cephesinden son birliklerini de gizlice gemilere bindirip, cepheyi bo altarak .. Muavenet-i Milliye Muhribi ve Sultanhisar Torpidosu'nda görev alan.
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.