ebook img

Çağdaş Tıp Dergisi 2012;2(1): 50-63 Günal ve ark. 50 Review / Derleme TÜM YÖNLERİYLE ... PDF

14 Pages·2012·0.4 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Çağdaş Tıp Dergisi 2012;2(1): 50-63 Günal ve ark. 50 Review / Derleme TÜM YÖNLERİYLE ...

Çağdaş Tıp Dergisi 2012;2(1): 50-63 Günal ve ark. Review / Derleme TÜM YÖNLERİYLE OSTEOMİYELİT A COMPREHENSİVE REVİEW OF OSTEOMYELİTİS Özgür Günal1, Umut Tuncel2, Aykut Ülger3 ÖZET Osteomyelit kemiğin enfeksiyonu olarak tanımlanır. Günümüzde 1Yrd. Doç.Dr., yeni ve etkili çeşitli tedavi yöntemleri geliştirilmiş olmasına rağmen, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon osteomiyelit tedavisi zor bir hastalık olup, tedavide başarı oranları hala Hastalıkları AD-Tokat tatmin edici değildir. Özellikle de kronik osteomiyelitin tedavisi sorun 2Gaziosmanpaşa Üniversitesi olmaya devam etmektedir. Bu nedenlerle kronik osteomyelitin tedavisi Tıp Fakültesi Plastik ve önemli bir sorun olarak karşımızda durmaya devam etmektedir. Tedavinin Rekonstrüktif Cerrahi AD- Tokat başarısında osteomiyelit evrelemesinin doğru olarak yapılması, mikrobiyoljik örneklemenin uygunluğu ve uygun antimikrobiyal ve cerrahi 3Kahramanmaraş Pazarcık tedavinin uygulanması çok önemlidir. Kronik osteomiyelit tedavisinde Devlet Hastanesi Radyoloji Kliniği- Kahramanmaraş içinde ortopedi, enfeksiyon hastalıkları, plastik cerrahi ve kalp damar cerrahisi uzmanlarının bulunduğu multidisipliner bir yaklaşım gereklidir. Bu yazıda yetişkinlerde osteomiyelit konusu güncel bilgiler ışığında ele İletişim / Corresponding alınmıştır. Author: Anahtar Kelimeler: Osteomiyelit, tanı, tedavi Dr. Özgür Günal Gaziosmanpasa ABSTRACT Universitesi, Tıp Fakültesi, Osteomyelitis is defined as the infection of bone. Currently, Enfeksiyon Hastalıkları despite the variety of treatment methods and the gradually increasing ve Klinik Mikrobiyoloji success of the treatment, the treatment of osteomyelitis is a hard AD. 60100 Tokat, Turkiye discipline and the rate of the treatment success is still not satisfying. Tel: +90 356 212 9500- Thus, the treatment of chronic osteomyelitis goes on to stand before us as 1207 an important problem. In the success of the treatment, it is very important Fax: +90 356 2133179 to determine the phases of osteomyelitis correctly, the suitabality of the E mail: microbiologic sampling and the aplication of the appropriate [email protected] antimicrobial and surgical treatment. A multidisiplined approach in which there are the specialists of orthopedics, infection diseases, plastic surgery and cardiovascular surgery is needed in the treatment of chronic Received / Başvuru osteomyelitis. In this report, the subject of osteomyelitis in adults was Tarihi: evaluated under the light of current information. 03-01-2012 Accepted / Kabul Key words: Osteomyelitis, diagnosis, treatment Tarihi: 13-01-2012 50 Journal of Contemporary Medicine 2012;2(1): 50-63 Gunal et al. Giriş akımından mahrum kalırsa antibiyotik tedavisinin bakteriler üzerindeki etkinliği de Osteomiyelit mikroorganizmalar tarafından azalmış olur. İnfarkt alanında osteoklastik neden olunan kemik dokusunun aktivitenin artmasına bağlı alarak reaktif destruksiyonunu da içine alan inflamatuar bir hiperemi gelişir. Bu aktivite kemik kaybı ve olaydır. Enfeksiyon kemik dokusunun sadece lokalize osteoporoza dönüşür. Bununla birlikte bir tabakasına sınırlı olabileceği gibi, kemik yeni kemik oluşumları da görülebilir (1). iliği, korteks, periost ve yumuşak dokuyu da b) Kronik osteomiyelit içine alan geniş bir alanı da etkileyebilir (1). Kronik osteomiyelitin patolojik özelliği; Tarihteki ilk osteomiyelit kayıtlarına, MÖ 2500 nekrotik kemik alanında, yeni kemik oluşumu yıllarındaki Hindu yazıtlarında rastlanmaktadır. ve özellikle lenfosit, histiyosit ve plazma Hipokrat (MÖ 400), travma ile ilişkili olarak hücrelerinden oluşan mononukleer hücre gelişen kemik enfeksiyonlarını ve sekestrin inflitrasyonu şeklindedir. Enfekte alanda spontan atılmasını tarif etmiştir. XVII. yüzyılda endosteum ve periost altındaki ölü kemik Howship ve Havers kemik anatomisini ayrıntılı dokusunu çevreleyen involukrum olarak bilinen olarak tanımlamış ve Percival Pott yeni kemik oluşumu gözlenir. İnvolukrum çok sekestrektomiyi tarif etmiştir. 1830'da Brodie, düzensiz bir yapıdır ve zamanla yumuşak dokuz adet kronik kemik apsesi olgusu dokuyu perfore ederek cilt yüzeyine açılır ve yayınlamıştır. 1834'de Nelaton, osteomiyelit sinüs traktı oluşturabilir. İnvolukrum o kadar terimini kullanmıştır (2). büyük yoğunluğa ulaşabilir ki yeni bir diafizin Son 30 yıllık çalışmalara rağmen osteomiyelit bir bölümünü veya tamamını oluşturabilir. Yeni patofizyolojisi tam olarak anlaşılabilmiş kemik oluşumu haftalar veya aylar sürebilir. değildir. Tedavisinde farmakodinamik ve Endosteal yeni kemik büyüyerek medullar farmakokinetik özellikleri ve etkinlikleri farklı kanalı tıkayabilir. Ölü kemik dokusunun cerrahi pek çok antibiyotik kullanılmaktadır. Ayrıca ile veya konak savunması ile kaldırılmasından kas greftleri ve Ilizarov tekniklerini içeren sonra kalan boşluk özellikle çocuklarda yeni cerrahi yöntemler ve antibiyotikli kemik kemik dokusu ile doldurulabilir. Yetişkinlerde sementleri tedavide kullanılmaktadır. Tüm bu ise kavite kalabilir veya fibröz doku ile gelişmelere rağmen osteomiyelit, halen tedavisi dolabilir, bazen de sinüs traktı ile cilt yüzeyine zor bir hastalıktır (3,4). açılabilir (6). A. Patoloji B. Osteomiyelit evrelemesi Osteomiyelit bitişik yumuşak doku ve Yetişkin osteomiyelitinde sık kullanılan iki eklemlerden direk yayılım yoluyla, hematojen evreleme sistemi vardır. İlki Cierny ve Mader yolla ve travma veya cerrahi işlem sonucu tarafından yapılan ‘anatomik ve fizyolojik mikroorganizmaların kemiğe direk evreleme’dir. Bu evreleme sistemi osteomiyelit inokülasyonu sonucu gelişebilir (5). tedavisi ve prognozuna ışık tutabilecek bir a) Akut osteomiyelit evrelemedir (Tablo 1) (7,8). Evre 1 Akut osteomiyelit alanının mikroskobik osteomiyelitte sadece antibiyotik tedavisi incelemesinde bakteri veya diğer yeterli olabilecekken, Evre 3 osteomiyelitte mikroorganizmaların invazyonu sonucu oluşan agresif bir cerrahi debridman, uzun süreli akut süpüratif inflamasyon görülür. Çeşitli antibiyotik tedavisi ve ortopedik inflamatuar faktörler ve lökositler doku rekonstrüksiyon gerekmektedir (9). nekrozu, kemik trabekülü ve kemik matriksinin Medüller ve süperfisial osteomiyelitin tahribine neden olurlar. İnflamatuar proçeslerle patofizyolojik komponenti yumuşak doku sıkışan ve oblitere olan vasküler yapılar tutulumudur. Medüller osteomiyelitte primer nedeniyle iskemi artarak kemik nekrozuna lezyon endostealdir, intramedüller yüzeyle katkıda bulunur. Kemik segmentleri kan sınırlı enfeksiyon vardır. Süperfisial 51 Çağdaş Tıp Dergisi 2012;2(1): 50-63 Günal ve ark. osteomiyelitte ise problem kemik yüzeyindedir. semptomlar sıklıkla bulunmaz. Genellikle Enfeksiyon genellikle komşuluk yoluyla gelişir. kronik olarak drene olan sinüs traktı görülür. Lokalize osteomiyelitin özelliği kemikte tüm Sekestra ve involukrum oluşumu gözlenir (9). tabakaları tutması, kortikal sekestrasyon c) Brodie apsesi ve/veya kavitasyon bulunmasıdır. Diffüz Brodie apsesi subakut hematojen osteomiyelitin osteomiyelitte tüm tabakalar tutulur ve kemik en sık görünen formudur. Vücuttaki bir dokuda yaygın tahribat gelişir. Enfekte kırıklar enfeksiyon odağından (ör.: erizipel, fronkül vb.) bu gruba dahil edilir (8). veya diş fırçalama sırasında oluşan bakteriyemi sonrası mikroorganizmaların kemiğe yerleşmesi Tablo 1. Cierny -Mader osteomiyelit evreleme ile oluşabilir (12). Daha sık olarak genç sistemi. erişkinlerde, alt ekstremite uzun kemiklerini Sınflama Açıklama tutan, lokalize bir osteomiyelit formudur. Anatomik tip Epifizler kapanmadan önce metafizde görülür. Erişkinlerde metafizoepifizer bölge tutulur. Evre 1 Medüller osteomiyelit Evre 2 Yüzeyel osteomiyelit Şikayet (en çok) geçici ağrı ve lokal Evre 3 Lokalize osteomiyelit hassasiyettir. Radyolojik olarak tümörle Evre 4 Diffüz osteomiyelit karıştırılabilir. Kesin tanı için genellikle biyopsi gereklidir (13). Fizyolojik sınıflama A grubu hasta Normal hasta B grubu hasta Sistemik, lokal veya d) Garré’nin sklerozan osteomyeliti sistemik ve lokal olarak Abse ve sekestr olmadan kemiğin kalın ve defansı baskılanmış C grubu hasta hasta genişlemiş olarak göründüğü kronik form Tedavi ile daha kötü osteomyelittir. Çocuk ve genç erişkinlerde daha olacak hasta sık görülür. Etkenin düşük virülanslı olması (muhtemelen anaerobik) muhtemeldir. Ana şikayet, geçici (ancak uzun süren) ve orta İkinci evreleme sistemi ise Lew ve Waldvogel şiddette ağrıdır. Şişlik ve hassasiyet tarafından hastalığın evresi ( akut veya kronik), saptanabilir. Radyolojik olarak kemikte enfeksiyonun mekanizması ( hematojen veya genişleme ve sklerozda artış görülür. Ayırıcı komşuluk yolu) ve damarsal bozukluklar tanıda, osteoid osteoma ve Paget hastalığı dikkate alınarak yapılmıştır (10). Cierny-Mader düşünülmelidir (13,14). sınıflamasının aksine Waldvogel sınıflaması C. Klinik etiyolojik bir sınıflamadır ve uygulanacak Akut hematojen osteomiyelit genellikle spesifik tedavi yöntemi konusunda çok çocuklarda gözlenmektedir. Çocuklarda ilgili yardımcı olmaz (9). eklem veya kemikte ağrı ve hareket kısıtlılığı a) Akut hematojen osteomiyelit gözlenebilir. İlgili bölgede ödem ve eritem Uzun kemiklerin akut hematojen görülebileceği gibi, ateş, halsizlik ve irritabilite osteomiyeliti puberte öncesi çocuklarda, yaşlı görülebilir (11). Yetişkinlerde osteomiyelit hastalarda, iv ilaç bağımlılarında ve santral genellikle subakut veya kronik tabloda belirsiz kateter takılı olan hastalarda görülür. Akut semptomlarla seyreder. Sistemik bulgu ve hematojen osteomiyelit genellikle uzun semptomlar gözlenmezken ilgili bölge etrafında kemiklerin metafizini tutar. En sık femur ve nonspesifik ağrı gözlenebilir. Ateş, üşüme, tibia’da görülür ( 9,11). lokal şişlik ve ilgili kemik proksimalinde eritem b) Kronik osteomiyelit nadiren gözlenir. İlgili kemik bölgesinden sinüs Uzun kemiklerin kronik osteomiyeliti, açık ve traktı ile direne olabilir, bu genellikle aylar ve parçalı kırıklar, yetersiz tedavi edilen kırıklar ve yıllar içinde gelişir. Osteomiyelit tanısından ilk internal fiksatör cihazlarına bağlı olarak olarak klinik bulgularla şüphelenilir (9). oluşabilir. Ateş ve ağrı gibi sistemik Hastalardaki bazı sistemik ve lokal faktörlerde Journal of Contemporary Medicine 2012;2(1): 50-63 Gunal et al. hastadaki immün yanıt, metabolizma ve lokal vardır, ancak kronik osteomiyelitte genellikle vaskülariteyi etkileyerek hastalığın gelişimi ve normaldir. Lökosit sayısı, ESR ve CRP tedavisini etkilemektedir. Bu faktörler Tablo seviyelerinin hasta takibinde belli aralıklarla 2’de verilmiştir (7). ölçülmesi önerilmektedir. En uygun yaklaşımın tedavi süresince iki haftada bir kez ve tedavi Tablo 2. Hastalarda immün yanıt, metabolizma sonunda yapılaması şeklindedir (4). ve vaskülariteyi etkileyen lokal ve sistemik Kalsiyum, fosfat ve alkalen fosfataz seviyeleri faktörler. metastatik veya bazı metabolik kemik Sistemik Lokal hastalıklarından farklı olarak osteomiyelitte normaldir (1). Malnutrüsyon Kronik lenfödem b) Radyolojik Tanı Böbrek ve karaciğer Venöz yetmezlik Tanı öncelikle klinik olarak konmasına rağmen, yetmezliği Büyük damar Diabetes mellitus anomalileri klinik bulgular her zaman tanısal olmayabilir. Kronik hipoksi Arteritler Bu nedenle görüntüleme yöntemleri klinik ön İmmün sistemi Büyük skarlar tanıyı doğrulamada önemlidir. Ayrıca etkileyen hastalıklar Radyasyon fibrozisi enfeksiyonun kesin lokalizasyonu, bulaşma Malignensi Küçük damar süreci ve medikal ve cerrahi tedavi Uç yaşlarda olmak hastalıkları planlanmasında klinisyenlere son derece faydalı İmmün baskılanma Nöropati veya immün yetmezlik bilgiler sağlar (16). Osteomyelit tanısında çok Aspleni sayıda görüntüleme yöntemi kullanılmış HIV/AIDS olmakla birlikte hiçbirisi enfeksiyonun kesin Alkol ve/veya sigara olarak varlığı veya yokluğunu gösterememiştir kullanımı (17). İskelet enfeksiyonu tanısı çeşitli görüntüleme yöntemlerini gerektirir. Osteomiyelit şüphesi D. Tanı olan tüm hastalarda değerlendirme direkt grafi Tanıyı doğrulamak için radyolojik, ile başlar. Konvansiyonel radyografi hem mikrobiyolojik ve patolojik testleri birlikte enfeksiyonun gösterilmesinde hem de takibinde değerlendirmek gerekir. gereklidir. Enfeksiyondan yaklaşık 2-3 hafta a) Laboratuvar sonra direkt grafiler ile yumuşak doku şişliği, Eritrosit sedimentasyon hızı (ESR) ve C-reaktif eklem mesafesinde daralma veya genişleme, protein (CRP) genellikle artmıştır (9). ESR kemik destrüksiyonu ve periosteal reaksiyon başarılı bir tedavi sonrasında düşebilir ve izlenebilir (18). prognostik bir test olarak kullanılabilir. Büyük Kemik destrüksiyonu direkt filmde cerrahi işlemler veya travma sonrasında da enfeksiyondan 10-21 gün sonraya kadar sedimentasyon yükselir. ESR ölçümü akut gözükmeyebilir (19). veya kronik osteomiyelit tanı ve takibinde Ultrasonografi, akut osteomyelitin erken sensitif bir test değildir (4). CRP enflamasyon tanısında veya yumuşak dokudaki pürülan veya doku hasarı durumunda kanda seviyesi materyalin saptanmasında yararlı olabilir (1). yükselen bir akut faz reaktanıdır. CRP tedavinin Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik başarılı olması halinde ESR’den daha hızlı Rezonans Görüntüleme (MRI) yöntemleri düşer. CRP’nin yüksek seyretmesi veya yüksek rezolüsyon gücü ile konvansiyonel yeniden yükselmesi yeni bir süreci veya radyografinin normal olduğu durumlarda; enfeksiyonun kötüleştiğini gösterebilir. CRP kortikomedüller destrüksiyonu, periost muhtemelen ESR’den daha sensitif bir test reaksiyonunu, eklem hasarını ve yumuşak doku olmasına rağmen osteomiyelit tanısında tek yayılımını ortaya çıkarabilir. Kemik veya metal başına yeterli değildir (4,15). Lökosit sayısı varlığına bağlı artefaktlar nedeni ile BT’de akut osteomiyelitte artabilir ve periferik görüntü kalitesi azalabilir ancak iğne biopsisine yaymada polimorfonükleer lökosit hakimiyeti rehberlik için yararlıdır (19). Ayrıca BT, 53 Çağdaş Tıp Dergisi 2012;2(1): 50-63 Günal ve ark. kortikal kemik ve çevre yumuşak dokuların amaçla en çok 99mTc- siprofloksasin ile yapılan doğru değerlendirilmesinde mükemmel çalışmalar vardır. Bu yöntemin sonuçlar verir. Özellikle sekestrın (ölü kemik) kullanılabilirliğiyle ilgili çalışma sonuçları belirlenmesinde yararlıdır. Bununla birlikte farklılık göstermektedir. Yine radyoaktif işaretli MRI, yumuşak dokunun değerlendirilmesinde immünglobülin kullanımıyla iligili çalışmalar BT’ye göre çok daha duyarlıdır. MRI, erken vardır. Farklı görüntüleme yöntemlerinde kemik iliği ödemini ortaya çıkarır ve bu nedenle osteomyelit bulguları Tablo 3‘de özetlenmiştir enfeksiyonun (24). erken tespitinde en yararlı radyolojik c) Mikrobiyoloji uygulamadır. Ancak MRI’nin tanıdaki yüksek Uygun medikal tedavi için mikroorganizmanın duyarlılığına rağmen, tedaviye yanıtın türü ve invitro duyarlılığının bilinmesi çok değerlendirmesinde başarı şansı düşüktür. önemlidir. Mikroorganizmanın saptanması için Antibiyotik tedavisi ile kür sağlanmış olgularda cerrahi örneklem veya radyoloji eşliğinde iğne MRI ile kemik iliği ödemi aylarca sebat aspirasyonu ile elde edilen dokunun edebilir (20). histopatolojik incelemesinin, gram Kemik sintigrafisi için şu an çeşitli boyamasının, anaerob ve aerob bakteriyel radyofarmasötikler kullanılmaktadır. En sık kültürlerinin yapılması gerekir. Yaygın olarak kullanılanlardan biri Metilen difosfanat olup yapılan uygulama ise drene olan sıvıdan ve artmış kemik metabolik aktivitesi gösteren yaradan swab ile alınan sürüntü kültürleridir. bölgelere bağlanır ve akut osteomyelitin erken Yüzeyel kültürlerden üretilen S.aureus, derin saptanmasında son derece duyarlıdır. doku kültürleri ile yüksek oranda korelasyon Görüntüleme üç fazlı yapılır. Görüntüdeki sıcak gösterir. Diğer mikroorganizmalardaysa derin alanlar, yeni kemik oluşumunu ifade eder. İlk doku kültürleri ile korelasyon olasılığı daha iki faz mevcut inflamasyonun derecesini ve zayıftır. Kronik ortopedik enfeksiyonlarda hiperemiyi gösterir. Osteomyelitte üç fazda da sadece yüzeyel sürüntü kültürü sonuçlarıyla artmış tutulum vardır (4). tedavi planlamanın doğru bir yaklaşım Rutin kemik sintigrafilerinde spesifite sınırlı olmayacağı unutulmamalıdır (4,25). olup diabetik artropati, gut, travma ve cerrahi Osteomiyelite neden olan etkenler rastlanma işlemler yanlış pozitif sonuç verebilir. Lökosit sıklığına göre Tablo 4’de verilmiştir ( 9). sintigrafisi ve kombine kemik-galyum Yeni doğan döneminde en sık osteomiyelit sintigrafisi tanıda kullanılan diğer yöntemlerdir. etkenleri Streptococcus agalactiae ve Enfeksiyonun gösterilmesinde spesifite ve Escherichia coli iken, çocukluk döneminde sensiviteleri yüksektir. Ancak manüplasyon S.aureus, Streptococcus pyogenes ve sürelerinin uzunluğu ve pahalı olmaları nedeni Haemophilus influenzae en sık etkenlerdir (26). ile kullanım sıklıkları azdır (21). S.aureus, özellikle akut hematojen 18-Fluoro-D-deoksiglikoz (FDG) kullanılarak osteomiyelitte en çok izole edilen yapılan pozitron emisyon tomografi (PET), mikroorganizmadır. Yetişkin hastaların inflamatuar hücreler tarafından FDG tutulumu vertebral osteomiyelitinde S.aureus en sık etken sonucu tanı koyma spesifitesi ve sensivitesi olurken, üriner kaynaklı osteomiyelitlerde oldukça yüksek bir incelemedir. Özellikle gram-negatif basiller, iv ilaç kullanıcılarında ise kronik osteomyelit tanısında en iyi yöntem olup P. aeruginosa ve Serratia marcescens en sık tanısı şüpheli olan olgularda ilk tercih edilmesi etkenler olarak gözlenmektedir. Penetran gereken incelemedir (22). FDG-PET ve BT nin yaralanmalar sonrası gelişen osteomiyelitlerde birlikteliği, lezyonların tarif edilmesi ve ve diyabetik hastalarda polimikrobiyal flora inflamatuar aktivetinin gösterilmesi açısından saptabilmektedir. İnsan ve hayvan ısırıklarında oldukça önemlidir (23). Pasteurella multocida ve Eikenella corrodens Radyo aktif işaretli antibiyotikler steril osteomiyelit etkeni olabilirken, uzun süre inflamatuvar lezyonlarla infeksiyona bağlı hastanede yatanlarda Enterobacteriaceae, osteomiyelitin ayırımında kullanılmaktadır. Bu Journal of Contemporary Medicine 2012;2(1): 50-63 Gunal et al. Tablo 3; Farklı Görüntüleme Yöntemlerinde Osteomyelit Bulguları Avantajları Dezavantajları Sensitivite / Ana bulgular Spesifite Konvansiyon Ucuz, Geç tanı, %43-75 / Litik lezyonlar, Osteopeni, el radyografi Tekrarlanabilir, Kafa karıştırıcı, %75-83 Periost reaksiyonu, Trabeküler Kolay ulaşılabilir Radyasyon kemik çatı harabiyeti, Yeni kemik appozisyonu Ultrasonogra Ucuz, Operatöre bağlı, Belirlenmemiş Periostta elevasyon, Yumuşak fi Kolay ulaşılabilir, Ultrasonik ses dokuda abse, Sıvı Gerçek zamanlı dalgalarının kolleksiyonu (real time) kortikal kemiği değerlendirme, geçememesi Biopsiye klavuzluk BT Mükemmel Maaliyet, %67 / %50 Yağlı planlarda bulanıklaşma, uzaysal Ulaşılabilirlik, (Kronik Kemik iliğinde dansite artışı, çözünürlük, Radrasyon osteomyelit) Periost reaksiyonu, Kortikal Biopsiye erezyon ve destrüksiyon, klavuzluk Sekestrum(ölü kemik), İnvolukrum(periosteal yeni kemik oluşumu),İntraosseöz gaz MRI Mükemmel Maaliyet, %82-100 / Akut: uzaysal Ulaşılabilirlik, %75-96 T1w:Medüller hipointensite çözünürlük, Tetkik süresi T2w:Çevre dokuda inflamasyon Erken teşhis, ve ödeme ait hiperintensite Dokunun ne Gadolinium:Nekroze alanda ölçüde artmış tutulum etkilendiğinin Subakut: gösterilmesi Brodie’s absesi kanıtı, tek veya multipl radyolusen abseler T1w:Hipointens santral abse kavitesi T2w:Band tarzında hipointens kemik sklerozunun çevrelediği hiperintens granülasyon dokusu (double-line effect) Kronik: Kemik iliğindeki nonvaskülarize hipointens fibrotik skar dokusuna ait alanlar Üç-fazlı Yüksek Nonspesifik, ~%85 / ~%25 Fokal hiperperfüzyon, kemik duyarlılık, Daha ileri Fokal hiperemi, sintigrafisi Ulaşılabilirlik, görüntüleme Fokal kemik tutulumu Nispeten ucuz, yöntemlerinin Erken teşhis gerekebilir Kombine Güvenilir İki izotop ve ~%60 / ~%80 Enfekte alanda lokalize artmış kemik ve (açıkca pozitif birkaç günden tutulum galyum veya negatif) daha fazla süren sintigrafisi çok sayıda görüntüleme seansına ihtiyaç, Radyasyon, Çok sayıda şüpheli sonuçlar, Uzun inceleme süresi 55 Çağdaş Tıp Dergisi 2012;2(1): 50-63 Günal ve ark. P. aeruginosa, Candida spp. gibi etkenler sık Tablo 5; Farklı klinik tablolarda sık rastlanan osteomiyelit olarak gözlenebilmektedir (3). etkenleri Farklı klinik tablolarda sık rastlanan Klinik tablo Etken osteomiyelit etkenleri Tablo 5’de verilmiştir (1). Klasik osteomiyelit Staphylococcus aureus (Metisiline duyarlı veya Tablo 4; Osteomiyelit etkenleri ve rastlanma dirençli) sıklıkları Yabancı cisim Koagulaz negatif enfeksiyonu Stafilokoklar veya En sık etkenler (˃%50) Propionibacterium spp Staphylococcus aureus Nozokomiyal Enterobacteriaceae, Koagulaz-negatif stafilokoklar enfeksiyonlar Pseudomonas aeruginosa, Candida spp Diyabetik ayak yarası Streptokoklar ve/veya Sık rastlananlar (˃%25) veya Dekübit ülseri anaerobik bakteriler Streptokoklar Sickle-cell anemi Salmonella spp veya Enterokoklar Streptococcus Pseudomonas spp. pneumoniae Enterobacter spp. Proteus spp. HIV enfeksiyonu Bartonella henselae veya Escherichia coli B . quintana Serratia spp. Anaerob bakteriler ( Finegoldia spp., Clostridium İnsan veya hayvan Pasteurella multocida ısırıkları veya Eikenella corrodens spp, Bacteroides fragilis) İmmünyetmezlikli Aspergillus spp, Candida Nadir rastlananlar (˃%5) hasta albicans, veya Mycobacteria spp Mycobacterium tuberculosis Mycobacterium avium complex Tüberkülozun yaygın Mycobacterium Hızlı büyüyen mikobakteriler görüldüğü bölgeler tuberculosis Dimorfik mantarlar Candida spp. Bazı etkenlerin Brucella spp, Coxiella endemik olarak burnetii, coğrafik Aspergillus spp. görüldüğü bölgeler bölgelere özel mantarlar Mycoplasma spp. (Koksidiodomikosis, Tropheryma whipplei blastomikosis, Brucella spp. histoplasmosis) Salmonella spp. Actinomyces a) Osteomiyelitte cerrahi tedavi Kronik osteomiyelit sistemik ajanlara duyarlı serbest hareket eden mikroorganizmaların bulunduğu bir biyofilm enfeksiyonudur. Cerrahi E. Tedavi Prensipleri tedavide amaç kirli bir yarayı temiz bir yara Yetişkinlerde osteomiyelit tedavisinin başarısını haline dönüştürmek, şekil ve fonksiyonel olarak dört faktör etkilemektedir. Bunlar; hastanın dokuyu tamir etmektir. Son uc dekaddan fazla genel durumu, hastada oluşan fonksiyonel bir suredir, daha kullanışlı fiksasyon cihazları, kayıp, etkilenen anatomik bölge ve kemik doku rejenerasyon metodları, antimikrobial nekrozunun büyüklüğüdür (8,9). ajanlar ve izolasyon stratejileri, lokal Osteomiyelitte tedavinin ana prensipleri radikal antibiyotik uygulama sistemleri ve negatif bir şekilde nekrotik dokuların temizlenmesi, ölü basınclı tedavi uygulamalarına rağmen, boşlukların doldurulması ve uzun süreli etkin özellikle ortopedi ameliyatlarından sonra antibiyoterapidir (1,4). görülen enfeksiyonlarda organizmanın biyomateryallere ve organik dokulara bağlanma Journal of Contemporary Medicine 2012;2(1): 50-63 Gunal et al. ve biyofilm oluşturma kapasitesi etkin olan dokuda ve kemikte iyi kanlanan alanlara önemli bir virulans faktörü dür. Biyofilm, gelinceye kadar debridman yapılır. Tüm bakterilerin birbirlerine ve materyallere yabancı cisimler ve cerrahi implantlar çıkarılır. bağlanarak oluşturduğu polisakkarit içerikli, Enfeksiyonun teşhisi ve altta yatan ototimmün jele benzeyen bir tabakadır. Biyofilm yapısı, displaziler, neoplazmları ayırt etmek için konağın bağışıklık sistemi elementlerinin ve dokulardan biyopsiler alınır. antibiyotiklerin organizmalara ulaşmasını Rekonstrüksiyonda mekanik stabilite ve alıcı engelleyen bir bariyerdir (27). Vücutta bulunan sahaya uyum hesaba katılmalıdır. Yeniden biyofilmlerin %80'i stafilokoklar tarafından debridman gerektiğinde ya da ikinci bir seansta oluşturulur. Biyofilmler insan vücudunda serbest doku transferi düşünüldüğünde kateterler, implantlar, kalp kapakları, kontakt gecikmiş primer kapatma yapılabilir. Bu tip lensler, böbrek taþları ve organik dokularda hallerde yara mümkünse primer kapatılır, bulunabilirler. Bütün yabancı cisimler vücut patojene duyarlı antibiyotik verilir. Eğer ölü tarafından tanınıp laminin, fibronektin, boşluk varsa yine büyük miktarda duyarlı vitronektin, kollajen ve fibrinojen içeren bir antibiyotik ile yara içi alanı yıkanır. Bu protein tabakası tarafından örtülür (Slime dönemde özellikle negatif basınçlı yara terapisi Faktörü). Genelde implantlar üzerine yapışma gibi bir yardımcı aktif pansuman tekniği iki basamakta gerçekleşir. Birinci aşama oldukça yaralıdır. Yeterli yara iyileşmesi ve hidrofobik güçler, van der Waals güçleri gibi hastaya ait faktörler düzeltildikten sonra uzak fizikokimyasal çekimler ile mikrobun yüzeye ya da bölgesel bir alandan yapılacak bir flep tutunmasıdır. İkinci aşama ise özel protein cerrahisi ile yara kapatılır. Cerrahi tedavisi yapılarla slime faktörü oluşması ve bakterilerin açısından osteomiyelit dört grupta incelenebilir birikmeye devam etmesidir (28). Her aşamada (Şekil 1). farklı moleküller devreye girer. Her iki süreçte etkili olan yapı "biofilm associated protein" dir. Tip I (meduller) osteomiyelit: Cerrahi tedavide genel prensipler: Bu tip osteomiyelit bir kortikal pencere açmak Tedavi süreci hastanın dahili ve cerrahi yoluyla nidusun cerrahi eksizyonunu gerektirir. anamnezi, laboratuar testleri, fizik muayene Eksizyon ya direkt ya da nidusun üstünden veya bulguları ve hastalığın sürecine dair bilgilerin altından bir kanal açma yolu ile indirekt yapılır. irdelenmesi ile başlar. İskelet fiksasyonu, yarar Diafiz-metafiz bileşkesindeki lezyonlar direkt kapatma ve cerrahi yaklaşımla ilgili tahmin ve indirekt yaklaşımla eksizyonun edilen problemler tespit edilir. Ekstremitenin tamamlanmasını gerektirir. Tip I lezyonlarda damarsal yapısına dair bulgu ve şikayetler de genellikle yumuşak doku içeriği sınırlı değerlendirilmelidir. Abse oluşmuş akut olduğundan debridman sonrasında kalan ölü olgularda ve kronik osteomiyelitlerde cerrahi boşluk meduller kanalı kapatır. Primer kapama, esastır. Amaç sekestr, enfekte ve skar halindeki kanal içine antibiyotik verilmesi ve sistemik yumuşak dokuları debride etmek ve iyi bir antibiyotik tedavi için yeterli olacaktır (27). vasküler yatak oluşturmaktır. Yetersiz Tip II (süperfisyal) osteomiyelit: debridman büyük bir olasılıkla nükse neden Bu tip osteomiyelitin etiyolojisinde yumuşak olur. Geniş rezeksiyon sonrası kemik ve doku defisiti ile birliktelik olduğundan, yumuşak dokuda rekonstrüksiyon gerektiren preoperatif planlama yumuşak doku tamirine defektler kalabilir. Kemik defektinin olduğu yönelik te yapılmalıdır. Cerrahi tedavi paprika durumlarda serbest fibula grefti ve İlizarov sign’a kadar kemiğin ve canlı doku sınırına prensipleri ile kemik transportu planlanabilir kadar yumuşak dokunun çıkarılması ile başlar. (29). Tip II osteomiyelitte rekonstrüksiyon ve Genel olarak cerrahi bir tedavi sürecine restorasyonda lokal ve uzak doku transferleri en başlamadan önce hastaya ait kötüleştirici yaygın kullanılan yöntemlerdir (27). faktörler düzeltilmeye ya da minimalize Tip III (lokalize) osteomiyelit: edilmeye çalışılmalıdır. Daha sonra yumuşak 57 Çağdaş Tıp Dergisi 2012;2(1): 50-63 Günal ve ark. Bu tip osteomiyelit tip I ve II’nin düşünülen odak mümkün olduğunca erken kombinasyonu gibi düşünülerek yumuşak doku temizlenmeli ve yaraların kapatılmasında cilt ya ve kemiği içeren geniş ve kompozit bir da cilt-kas flebi gibi kanlanması iyi olan yeni debridman şarttır. Eğer eksizyon büyük bir doku kullanılmalıdır (27,30,31,32). miktarda olacaksa, mekanik stabiliteyi sağlamak için, kemik transferi, eksternal fiksatör ve antibiyotik içeren ortopedik implantlar kullanılabilir. Ölü boşluk kalması durumunda lokal antibiyotik uygulanır. Yumuşak doku ve kemik dokuya yönelik nihai rekonstrüksiyon tip II’de olduğu gibidir (27). Tip IV (diffüz) osteomiyelit: Tip IV osteomiyelitte debridman daima stabil olmayan bir kemik segmenti ile sonuçlanır. Bu Şekil 2:Yaklaşık 30 yıldır iyileşmeyen yarası olan sağ tibia osteomiyelit vakasının preop görüntüsü. durum en azından B grubu osteomiyelitli bir hasta ile birlikte tip IV osteomiyelitini tedavisi çok zor bir hastalık yapar (Şekil 2,3 ve 4). Neredeyse tüm tedavi protokolleri aşamalı rekonstrüksiyona işaret etmektedir. Şekil 1; Tip I : enfeksiyon meduller kanala sınırlıdır. Tip II: enfeksiyon kemiğin dışına sınırlıdır Şekil 3: Yaklaşık 10cm lik bir tibia kısmı eksize ancak korteksi penetre etmez. Tip III: enfeksiyon edildikten sonra pediküllü fibula flebinin defekt alanına korteksi penetre eder. Kemik aksiyal olarak stabildir yerleştirilmesi. ve genellikle stabilizasyon gerektirmez. Tip IV: enfeksiyon kemiğin korteks ve medullası boyunca b) Osteomiyelitte medikal tedavi ve aksiyal olarak yayılmıştır. Aksiyal instabilite Mikroorganizmalar üzerinde etkili olacak mevcuttur. antibiyotik seçiminde hem kemik dokuya iyi geçiş yapabilen, hem de biyofilm tabakasını parçalayabilecek ilaçlar tercih edilmelidir (1,34). Empirik tedavi başlanırken kemik veya Alternatif olarak, yumuşak doku ve kemik doku apseden alınan örneğin gram boyama sonucu rekonstrüksiyonu kompozit serbest doku nakli ile tek aşamada da yapılabilir. Kemik doku için çeşitli uzatma ya da kısaltma prosedürleri de uygulanabilir. Özellikle kronik osteomiyelitli hastalarda tedavide memnun edici sonuçlar alabilmek için, enfeksiyona yol açtığı Journal of Contemporary Medicine 2012;2(1): 50-63 Gunal et al. vankomisin dirençli S.aureus ( VRSA) izolatlarındaki artış nedeniyle kemik ve eklem enfeksiyonlarında vankomisin kullanımı giderek kısıtlanmaktadır (36). Sefalosporinler ve penisilinaz dirençli penisilinler, stafilokoklar ve diğer sık karşılaşılan patojenlerin çoğuna etkilidirler. Sefazolin metisilin duyarlı stafilokoklara etkili, güvenilir ve ucuz bir tedavi seçeneğidir. Seftriakson intravenöz uygulama sonrası yüksek serum konsantrasyonuna ulaşmaktadır, ancak kemik dokuya serum konsantrasyonunun %10-20’si kadar ulaşabilmektedir. Seftriakson S.aureus’a bağlı kemik enfeksiyonlarında A B kullanılabilir ancak ilk seçenek değildir (35). Şekil 4. A) Hastanın sağ bacağının direk grafisinde Klindamisin kemik dokuya iyi penetre olması tibiasında osteomiyelite sekonder değişiklikler. ve yüksek oral biyoyararlanımı nedeniyle B)Postoperatif 2.aydaki direk grafi görünümü. duyarlı mikroorganizmaların neden olduğu rehber olmalıdır ya da seçilecek tedavinin osteomiyelitlerde tek başına veya kombine S.aureus’a etkili olacak antibiyotikleri olarak uzun dönem tedavide kullanılabilir (1). kapsaması gerekmektedir. Eğer gram negatif Son yıllarda kinolonlar da oral bakterileri etken olabileceği düşünülüyorsa biyoyararlanımları ve antimikrobiyal tedavi bir aminoglikozit, florokinolon veya etkinlikleri ile yetişkinlerde kullanılmaktadır. üçüncü kuşak bir sefalosporin’i içermelidir. Kinolanlar’la ilgili en önemli sorun tedavi Eğer diyabetik ayak veya dekübit ülseri sırasında stafilokokların direnç geliştirmesidir. kaynaklı bir osteomiyelit varsa empirik tedavi Üçüncü ve dördüncü kuşak kinolonların (örn.; anaerob bakterileride kapsamalıdır. Spesifik Levofloksasin, Moksifloksasin), ikinci kuşak tedavi kemik veya kandan izole edilen kinolonlara göre (örn; siprofloksasin, bakterinin in vitro duyarlılık testi sonuçlarına ofloksasin) gram-pozitif bakterilere etkinliği göre belirlenmelidir (34). Akut hematojen daha iyidir ve direnç gelişimine karşı daha osteomiyelitlerde genellikle tek başına yüksek bariyer oluştururlar. Çeşitli çalışmalarda antimikrobiyal tedavi yeterlidir. Prostetik eklem stafilokokal osteomiyelitin oral tedavisinde ve kronik osteomiyelit dışındaki rifampisin’in, siprofloksasin, ofaloksasin veya osteomiyelitlerde genlikle tek ajanla tedavi fusidik asit ile kombinasyonunun etkinliği yeterli olmaktadır (1). gösterilmiştir. (1,37). Yetişkinlerde osteomiyelit tedavisinde Linezolid metisiline direncli S.aureus (MRSA) kullanılacak tedavi seçenekleri Tablo 6’da başta olmak üzere çoklu ilaç direnci gösteren verilmiştir (1,9). stafilokoklar, vankomisine direncli enterokoklar Beta-laktam antibiyotikler ve vankomisin (VRE) ve penisiline dirençli pnömokoklar dahil osteomiyelit tedavisinde en sık kullanılan olmak üzere gram-pozitif bakterilere karşı antibiyotiklerdir. Vankomisin metisilin dirençli bakteriyostatik etkilidir (38,39). Linezolid’in stafilokok ve ampisilin dirençli enterokoklar’ın önemli bir özelliği de oral biyoyararlanımının neden olduğu osteomiyelitlerde çok iyi olması ve kemik dokuya kullanılmaktadır (35). Vankomisinin kemik penetresyonunun iyi olmasıdır. Yapılan dokuya penetrasyonu zayıftır. Ayrıca Amerika çalışmalarda Linezolid’in kemik ve eklem Birleşik Devletlerinde 2002 yılında ilk kez enfeksiyonlarında tedavi başarısının %55 ila vankomisin dirençli S.aureus suşu izole %100 arasında değişen oranlarda gözlendiği edilmiştir. Vankomisinin yan etkileri, bildirilmiştir (40). vankomisin dirençli enterokok (VRE) ve 59

Description:
Tarihteki ilk osteomiyelit kayıtlarına, MÖ 2500 yıllarındaki Hindu yazıtlarında .. Şekil 2:Yaklaşık 30 yıldır iyileşmeyen yarası olan sağ tibia osteomiyelit
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.