ebook img

Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi (Cilt 1, A-Amer) PDF

547 Pages·63.377 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi (Cilt 1, A-Amer)

BUYUK LAROUSSE • • • • SOZLUK VE ANSİKLOPEDİSİ 1. CİLT A — Amerika i M illiy e t Interpress Basın ve Yayıncılık A.Ş. adına Hürrem FİLA genel yayın yönetmeni Adnan BENK yayın kurulu Oya ADALI, Nilgün AKAR, Bedia AKARSU, Engin ALÇORA, Yasemin ALPMAN, Abt»as ALTUNKAŞ, Aydın ARIT, Selahattin BAĞDATLI, Mustafa BALEL, Mustafa BAYKA, Nezih COŞ, Güler DEĞİRMENCİ, Melek DENER, Turgut DEVECİ, Tamer ERDOĞAN, Sırrı ERİNÇ, Şenay ERKAN, Peyami ARMAN, Ayşegül EROL, Konur ERTOP, A.Fuat FİDAN, Tankut GÖKÇE, Öznur GÜNDOĞDU, Selahattin HİLAV, Rıfat İNSEL, Cenap KARAKAYA, M.N. KARAKÜÇÜK, Melih KIRAN BAĞLI, Gülsen KORALTÜRK, Güzide KOSİFOĞLU, Dilek KÖSEOĞLU, Cevdet KUDRET, Turgut KUT, Deniz MAZLUM, Günnur ORMANLAR, Tahir ÖZÇELİK, Süleyman ÖZÇİFTÇİ, Ufuk ÖZKOLÇAK, Isa ÖZTÜRK, Mehmet SERT, Kenan SOMER, ilhami SOYSAL, Beyhan Aziz TANER, Aksel TİBET, Erdoğan TOMAKÇIOĞLU, Teoman TUNÇDOĞAN, Hale ULUSOY, Doğan ÜLGENCİ, Mara YAKOVLEVSKİ, Aydın YALKUT, Mehmet YARAŞ, Ömür YARS, Tahsin YAZICI, Dilek YELKENCİ, Melih YÜRÜŞEN sorumlu yayın yönetmeni Aydın YALKUT araştırma Despina ÇİMROĞLU ve yardımcıları Betül GÜVENSOY, Nesrin OĞRAŞKAN, Mine ÖZDİLER, Servet SABAK, Hilda SETYAN, Semra BAL arşiv Sevil ÇELEBİCAN ve yardımcıları Nurgül KAYA, Cansel Çolak SAVAŞ teknik yönetmen Nazlı TURKSOY sayfa düzeni Ömer BARANİOĞLU ve yardımcısı Çağatay AKYOL harita Mansus TETİK ve yardımcıları Berrin BÜYÜKANIT, Ruhi DİLGİMEN, Seval ÖZLER, Ceyda SAKARYA düzelti Hayrettin KARA ve yardımcıları Zeynep ATAYMAN, Fatma AYDIN, Sait GÜRAY, Aydın KARAAHMETOĞLU, Gülsüm ÖZ, Sibel TÜRKMENOĞLU fotoğraf Muhlis HASA ve yardımcısı Sedal ANTAY sekreterler Funda ARSLAN, Halime DEMİR, Nil HEPER, Kadriye KÖMÜRCÜOĞLU, Lale KURUDAĞ, Belgin SOYCAN, Satı ŞİMŞEK dizgi Turgay ŞIK ve yardımcıları Leyla BİRBEN, Âdem ÇALIŞKAN, Betül FERİK, Hülya HASEL, Sakine KAYA kamera Gelişim Yayınları kamera servisi baskı: Milliyet Gazetecilik A.Ş. Copyright: Librairie Larousse Copyright: Interpress Basın ve Yayıncılık A.Ş. Büyükdere Cad. Apa Ofset arkası Levent-İSTANBUL Tel: 169 66 80 (20 Hat) BUYUK SÖZLÜK VE ANSİKLOPEDİSİ ö n s ö z Ansiklopedi dünya gerçeğini her alanda bütün yönleriyle anlamanın ve akıl almaz bir hız kazanan çağdaş gelişmeye ayak uydurmanın en geçerli aracıdır. Güvenilir, kolay anlaşılır, ama aynı zamanda yeni, güncel ve canlı olmalıdır. İnsanlar, ülkeler, olaylar, bilimler, sanat­ lar üzerine doğru ve eksiksiz bilgileri toplamak; bunları, anlamayı ve hatırda tutmayı kolay­ laştıran resimlerle, desenlerle, harita, çizelge ve grafiklerle tamamlamak kolay değildir; ge­ ne de asıl güçlük, bütün bu bilgileri taze, güncel ve canlı tutabilmektedir. Bu son çaba harcanmazsa, ansiklopedi kısa sürede işe yaramaz hale gelir; kitaplıklarda aldığı yeri hak etmez duruma düşer. Cumhuriyet Türkiye’sinde ilk genel kültür ansiklopedisinin yayımı, yarım yüzyıl önce başladı. Adı önce İNÖNÜ ANSİKLOPEDİSİ’ydi, Millî Eğitim Bakanlığı’nca yayımlanıyor­ du. 1950’de TÜRK ANSİKLOPEDİSİ adını alan eser gerçekten büyük ve değerli bir genel kültür ansiklopedisiydi. Ne var ki, beklenen etkiyi yaratmadı, umulan faydayı sağlamadı. Zi­ ra 33 cildin yayımı, 1943’ten 1984’e tam 41 yıl sürmüştü. Bu bir ansiklopedi için, daha yayı­ mı tamamlanmadan işe yaramaz hale gelmek demekti. Büyük ve genel kültür ansiklopedileri konusunda Türkiye’de asıl gelişme, 1969-1973 yıl­ larında, yani 5 yılda yayımlanan MEYDAN LAROUSSE’la gerçekleşti. Fransa’da Larous- se Yayınevi, içinde tam bir sözlüğe de yer veren ilk büyük genel kültür ansiklopedisini “ XIX. Yüzyılın Evrensel Sözlüğü” adıyla 1866-1876 yıllarında yayımla-mıştı. 1878 ve 1888 yıllarında çıkarılan ek ciltlerden sonra bu ilk ansiklopedi rafa kaldırıldı. 1897-1904 yıllarında yayımlanan büyük kültür ansiklopedisinin adı “Yeni Resimli Larousse”tu; 1906 yılında bu­ nun ek cildi çıktı ve ömrü tamamlandı. Eser baştan aşağı yenilendi ve adı da değiştirilerek 1928-1933 yıllarında “XX. Yüzyıl Larousse’u” yayımlandı; araya ikinci Dünya Savaşı girdi ve ek cildi ancak 1953’te çıkarılabildi. 1960-1964 yıllarında yayımlanan “Ansiklopedik Bü­ yük Larousse” (Meydan-Larousse’un aslını oluşturan eser) yepyeni bir ansiklopediydi; 1968 ve 1975 yıllarında 2 ek cildi çıktı, ve o da arşivlerdeki yerini aldı. Nihayet sıra, 1982- 1985 yıllarında yayımlanan Larousse’un son büyük kültür ansiklopedisine gelmişti: “Büyük Ansiklopedik Sözlük”. Türkçe olarak 1986-1989 yıllarında BÜYÜK LAROUSSE adıyla ya­ yımlanan eserin aslı buydu. Bundan öncekileri Fransa’da bile arasanız ancak büyük devlet kütüphanelerinde bulabilirsiniz; hatıra olarak saklanır, kitabevlerince satılmaz. Eskiyen bir ansiklopediden faydalanmaya kalkmak anlamsız, olanaksız, hatta tehlikelidir; insanı yanılta­ bilir. MlLLÎYET okuyucularına, sözlük ve ansiklopedi alanında evrensel şöhret sahibi Laro­ usse Yayınevi’nin elbette en son, en yeni, canlı ve güzel eserini vermek üzere harekete geçti. BÜYÜK LAROUSSE’un Türkçe yayımından bu yana henüz 3 yıl geçmişti. Gelişmeler pekala bir ek ciltte de verilebilirdi. Ama daha büyük bir titizlik gösterildi ve eser baştan so­ na, cilt cilt, sayfa sayfa, madde madde elden geçirilerek bütünüyle yenilendi. Böylece ansik­ lopedi alanında evrensel bir yenilik gerçekleşmiş ve adeta bir yılda yepyeni bir büyük genel kültür ansiklopedisi yaratılmış oldu. Milliyet’in sevgili okuyucuları böylesine değerli ve ben­ zersiz yenilikte bir eserin sahibi olmaya layıktırlar. BÜYÜK LAROUSSE gördüğünüz gibi, birinci hamur beyaz kâğıdı, 4 renkli baskısı ve özenli ciltleriyle kitaplıklarınızda alacağı yeri hak eder değerde bir eserdir. 1992 yılında Tür­ kiye’nin en güncel bilgi kaynağıdır. M İLLİYET GENEL SÖZCÜKLER MADDE BAŞLARI —sıfatlar, belirteç olarak kullanmıyorlarsa ya da ada dö­ nüşmüş ayrı bir biçimleri vb. varsa. Eşya adları, fiiller, sıfatlar, adıllar ve belirleyicilerden olu­ Fiillerin, gereğinde de sıfatların anlamları sözdizim- şan madde başlarının yanında aşağıdaki sıraya göre sel kuruluşlarına göre ayırt edilir; her anlam için ayrı be­ şu açıklamalar verilmiştir: lirtilen bu kuruluşlarda tümleçlerin türü ve biçimi üstüne —eklenme sırasında ortaya çıkan kuraldışı durumlar (ç, de bilgi vardır. Bir fiil tümlecinin kullanımı isteğe bağ­ k, p, t ötümsüz ünsüzlerinden biriyle bitmesine karşın lıysa, bu tümleç ayraç içinde gösterilir. Öteki kategori­ ünlüyle başlayan bir ek aldığında ötümsüzleşmeyen söz­ lerde, belirli bir anlam farkı getirmeyen cümle kuruluş cüklerde: KAÇ, -çı, AHLAK, -kı, TOP, -pu, MİLLET, -ti; kalıpları tanımlamanın başına konmamıştır. eklenme sırasında ses yitiren ya da ses türeten sözcük­ Anlamların sıralanmasında ya kullanım sıklığına, ya lerde: EMİR, -mri, HAK, -kkı; ünlü uyumuna aykırı ek cümle kuruluşlarının karmaşıklık derecesine ve tümleç­ seçen sözcüklerde: BASKETBOL, -ü); lerin türüne (fiiller için), ya da geleneksel yönteme (ge­ —sorunlu görülen sözcüklerin fonetik abeceye göre nelden özele doğru) uyulur. okunuşu (köşeli ayraç içinde); Tanımlamaları izleyen örneklerde, dilin genel kulla­ —dilbilgisel kategori (ad, sıfat, fiil vb.); nımı, alışılagelen cümle kuruluşları, yaygın sözcük öbek- —sözcüğün kökenini belirten etimoloji (ayraç içinde) leşmeleri gösterilmiş, sözcüklerin kullanım değerleri [Arapça ve farsça kökenli sözcüklerin etimolojileri veri­ belirlenmiştir. Dil düzeyleri (edebi, teklifsiz, argo, eski, lirken arap yazısını türk yazısına aktaran çevriyazı işa­ şiirsel, yöresel, kaba, halk), sözkonusu genel bir anlam retleri kullanıldı]. ise tanımlamadan ya da cümle kuruluşundan önce, bir Eşyazımlı sözcüklerin ayrı madde başları, yani ayrı deyimse, o deyimden hemen sonra verilmiştir. sözcükler olarak ele alınabilmeleri şu koşullara bağlan­ mıştır: çevriyazı işaretleri —dilbilgisel kategorileri değişikse; —etimolojileri ayrıysa; I a b z 0 —anlam ayrılıkları tamsa, yani herhangi bir karışıklığa, bir geçişime yol açmıyorsa (bu durumda, ikinci mad­ I a,e,i, j r t 9 de başının öncekiyle aynı etimolojiye bağlandığı belir­ tilir). b j z f MADDELERİN DÜZENİ <_> P J j C? l< Sözcüklerin günlük dildeki anlamları maddenin başın­ L_> t s k,n,g da toplanır ve sıra numaralarıyla ayırt edilir. Deyimler ana maddenin içinde, abece sırasına göre ve tek nu­ Cj ş U* Ş J I mara altında verilmiştir. c Belirli bir teknik ya da bilimsel etkinlik alanına giren t (J* ş f m anlamlar, sözcüğün genel anlamlarından sonra, baş­ £ Ç larına ilgili dalın kısaltılması konularak verilir. Bunların D f z,d 0 n c dizilişinde de abece sırasına uyulur. h \> t J v,o,ö,u,ü,ü Sözlük maddelerinde siyah bir baklavayla verilen ek t maddelerin seçiminde şu özellikler aranmıştır: h & z -fe h,e,a —fiiller, girişte belirtilenden ayrı çatıları varsa; t —adlar, çoğulları ayrı_bir anlam taşıyorsa, ya da örne­ s d c y.ı.i.T ğin sıfat vb. olarak kullanımları varsa; ANSİKLOPEDİ AÇIKLAMALARI Ansiklopedi açıklamalarının amacı, sözcüklerin belirle­ Aynı sözcüğün birkaç değişik yan anlamı varsa ve diği “nesneler” ya da kavramlar üstünde okuyucunun her yan anlam da ayrı bir açıklama gerektiriyorsa, her daha geniş bilgi edinebilmesini sağlamaktır. tanımlamanın sonuna ayrı bir açıklaması olduğunu gös­ Birkaç satırı geçmeyen açıklamalar, sözcüğün tanım­ teren “Bk. ansikl. böl.” kısaltması konur. Bu durumda, lanmasından sonra ayraç içinde, daha uzun açıklama­ her açıklamanın başında ilgili olduğu dalın kısaltması lar ise başına —ANSİKL. kısaltması konarak verilir. yer alır. Bu kısaltmalar da abece’ye göre sıralanmıştır. ÖZEL ADLARIN SIRALANMASI Kişi, yapıt ya da kurum adları Büyük Larousse’ta önemli DEGLİ ANTONİ (Giovanni Battista) bir yer tutar. Bunları sıralamak için aşağıdaki kurallara DEL COSSA (Francesco) uyulmuştur: DELLA ROBBİA (Luca) 1 .De, of, von, ‘sgibi soyluluköntakıları adın bir parça­ DE MİLLE (Cecil Blount) sı sayılmamalıdır: DES AUTELS (Guillaume) RUNDSTEDT (Kari Rudolf Gerd von) Dİ GİACOMO (Salvatore) GRAVENHAGE (’s-) FİTZ - JAMES (François, de -dükü) Buna karşılık Le, La, L’, Du, Des, De (soyluluk öntakısı LA FONTAİNE (Jean de) değilse), D’, Della, Del, Dair, Da, Di, Dei, Degli, A, Auf, MACARTHUR (Douglas) Am, An, Zum, Mac, Fitz, O’, Van, Ter öntakıları, önün­ O’CONNELL (Daniel) de bulundukları özel adın bir parçası olarak ele alınmıştır: VAN GOGH (Vincent). A BECKETT (Gilbert Abbott) 2. Mac öntakısını alan özel adlar, özgün yazılışlarını (M\ DALL’ ABACO (Evariste) Mc, Mac) korumakla birlikte gene de Mac’a göre sıra­ D’ ANNUNZİO (Gabriele) lanmıştır. DA PONTE (Lorenzo) MACARTHUR (Douglas) DE GÖSTER (Charles) MACLAURİN (Colin) DE GASPERİ (Alcide) MCCLELLAN (George Brinton). 3. Anglosakson adlarında son ad esas alınmıştır: ile ilgili yer adları, kural olarak ait oldukları tarihsel dö­ MİLL (John Stuart) nemdeki türkçe adlarıyla verilmiştir. MANASTIR, KE­ Ayrıca, bir soyluluk unvanı almışlarsa, sıralandırmada FE gibi. gene de aile adları göz önünde tutulmuştur: 8. Soyadı kanunundan sonra soyadı almış olanlar, ku­ DİSRAELİ (Benjamin), Beaconsfield kontu. ral olarak soyadlarıyla verilmiştir. Ancak belli bir adla 4. Japon adlarının sıralamasında aile adı öne alınmış, tanınanlar tanındıkları adla verilmiş, adlarının hemen ar­ fakat yanındaki küçük ad ayraç içine konulmamıştır: kasından soyadları belirtilmiş, spyadlarından buraya OŞİMA NAGİSA. gönderme yapılmıştır. AHMET İZZET PAŞA soya­ 5. Roma tarihinde yer alan kişiler aile adlarıyla {gentile dı Furgaç, FURGAÇ (Ahmet İzzet) - ARMET İZZET romen), ama kimi durumlarda da takma adlarıyla (cog- PAŞA; ORHAN KEMAL soyadı Öğütçü, ÖĞÜTÇÜ nomen) alınmıştır (Brutus, Cicero gibi). (Orhan Kemal) -» ORHAN KEMAL. 6. Kilise ulularının, papaların vb. adları çeşitli batı dille­ 9. Türkçeye çevrilmemiş yapıtlar 'özgün adlarıyla rinde değişik biçimler aldıkları için {Paul III, Paolo III, Pa- alınmış, fakat ülkemizde yaygın olmayan dillerde (ör­ ulo III) kilisenin resmi dili olan latincedeki ortak biçimleri neğin norveççe) yazılmış yapıtların, ilgilenenlere bir (Paulus III) benimsenmiştir. kolaylık olmak üzere, başlıca batı dillerinden birindeki 7. Aynı biçimde, kişi, ülke, kent vb. adları kural olarak çevirisi verilmiş, bu da yapıtın adından sonra ayraç için­ özgün biçimleriyle verilmiş, bu arada türkçedeki yay­ de belirtilmiştir (örneğin fr. çev.). Buna karşılık, türkçe­ gın kullanım biçimleri de göz önünde bulundurulmuş­ ye çevrilen yapıtlar türkçe başlığıyla alınmış, özgün adları tur. Türkiye sınırları içinde bulunmayan, ancak türk tarihi da ayraç içine konmuştur. GÖNDERMELER Göndermelerin iki işlevi vardır: Göndermeler ya bir ok, ya da bir yıldızla belirtilmiş­ 1. Bir sözcüğün, bir özel ad’ın çeşitli yazılışları arasın­ tir: oku izleyen KÜÇÜK KAPİTAL ile dizilmiş sözcük ya da, ya da aynı kişiye, aynı ülkeye vb. çeşitli dönemler­ da deyim okuyucunun başvuracağı madde başıdır; aynı de ve ülkelerde verilen değişik adlar arasında nasıl bir amaçla kullanılan yıldız ise, başvurulacak sözcüğün so­ seçim yapıldığını, sözcüğün ya da özel ad’ın hangi bi­ nunda yer alır. çimiyle madde başı olduğunu okuyucuya belirt­ Kırmızı kare, yanında bulunduğu metnin resimli ol­ mek. duğunu gösterir. 2. Ansiklopedi açıklamaları arasında ya da sonunda, Kimi maddelerde rastlanılan ( -* Kayn.) gönderme­ tamamlayıcı yada ek bilginin hangi madde başlarında si, her harfin sonunda yer alan kaynakçalar dizinine bulunabileceğini göstermek. bakılabileceğine işarettir. YAZIMLA İLGİLİ AÇIKLAMALAR Türkçenin yazımında, biçimsel düzeyde kalan işa­ —arapça tamlamalarda tamlama takısı ikinci sözcüğe retlerden, dilin söyleyişini kendi doğal oluşumuna bı­ kısa çizgiyle bağlandı. Farsça tamlamalar, terimleşmiş rakmak amacıyla kaçınılmıştır. olanlar ve kurum, kuruluş adları dışında, kısa çizgiyle -^-k ve g ünsüzlerinden sonra gelen ince ve uzun oku­ gösterildi: acaib ül-mahlukat, abd-i âciz. nan a, u lar üzerine uzatma işareti konuldu: kâfir, rüz­ —iki noktadan sonra küçük harf kullanıldı. gâr vb. —belirtisiz ad tamlamalarında tamlayan durumdaki özel —eşyazımlı sözcüklerde, anlam ayrılığını belirtmek üzere adlar küçük harfle yazıldı. aslı uzun olan sözcüğe uzatma işareti; aslı ayın ya da —İslam dünyasında yaygın arapça ve farsça özel ad­ hamze ile yazılanlara ise kesme işareti konuldu: hala, lar türkçedeki söylenişlerine uygun biçimde verildi: Ah­ hâlâ, halâ; asa, âsâ, a'sâ. met (Ahmed), Necmettin (Necmeddin), Muhammet bin —bugün kullanımı olmayan sözcüklerin yazımında söy­ Abdullah (Muhammed bin Abdillah),/bn/ Sina (İbn Sina), lenişteki uzatmalar gösterildi: âb. —arapça özel adlarda ebu sözcüğü, kendinden sonra — eski kitap adlarında doğru okunuşu sağlamak için gelen adın başında belirtme edatı (-el) yoksa sözcük­ gerekli görülen yerlerde uzatma ve kesme işareti ten ayrı, varsa sözcükle bitişik yazıldı: Ebu Bekir. Ebul- kullanıldı: câmi üd-düvel, Es'ile-i gamize. hasan (Ebu el-Hasan). TÜRKÇENİN SÖYLENİŞİ dildeki sesler Idnetik yazım örnekler a art geniş düz [a] açık, ara, bakmak, kar a art geniş düz uzun [a:] hâkim, hariç, hain, kâğıt, rüzgâr e ön geniş düz kapalı [e] tencere, gem, nem e ön geniş düz açık m ey, en, etmek, temel ünlüler e ön geniş düz uzun açık [£=] mezun, memur, temin i art dar düz [> l ılık, ıslak, kıl, ısı i ön dar düz kısa [' ] iklim, ilmek, ince, bilgi i ön dar düz uzun [i: l mali, medeni 0 art dar yuvarlak (o] okul, orman, konuk ö ön geniş yuvarlak [ ö ] ölüm, örgü, bölüm, bölge u art dar yuvarlak [U] uzun, bulgu, ulu, uzak ü ön dar yuvarlak [y] kürk, ülkü, üşümek, üzüm yen y [j] ey, yavaş, ayla, yalvarmak ünlü kapantılı çift dudaksıl ötümsüz [ p ] perde, top, papatya, patlak kapantılı çift dudaksıl ötümlü [b] bot, bağırmak, baba, taban kapantılı dişsil ötümlü [d] ada', dolu, ad, adlı kapantılı dişsil ötümsüz [ t ] tek, etek, tütün, patlamak kapantılı artdamaksıl ötümsüz [k] katı, ak, bakmak, akıl kapantılı öndamaksıl ötümsüz [c] kedi, ekmek, kil, küçük kapantılı artdamaksıl ötümlü [g] galiba, gaz, galip kapantılı öndamaksıl ötümlü [?] gençlik, gelin, gülmek kapantılı dişeti damaksıl ötümsüz [dj] acı, civa, cesur kapantılı dişeti damaksıl ötümlü [t/] açlık, çıra, ağaç, muhtaç ünsüzler daraltıcı dişdudaksıl ötümsüz [f ] fakat, fizik, şef, fes daraltıcı gırtlak ötümsüz [h] hâlâ, hediye, ahlak, hoş, hüküm daraltıcı dişdudaksıl ötümlü [v] vagon, av, vergi, vurmak daraltıcı art dişetsil ötümsüz [s] sevmek, sormak, asker, kisve daraltıcı art dişetsil ötümlü [z] zelzele, ezmek, üzüm, yüz daraltıcı dişeti damaksıl ötümlü [3I jandarma, jip, ajur daraltıcı dişeti damaksıl ötümsüz m şal, şema, şehir, aş, aşırmak yan art dişetsil ötümlü [ I ] kal, kel, elmalar yan dişeti damaksıl ötümlü U ) lale, layık çarpmalı dişetsil ötümlü [r l artık, park, ara, resim genizsil çift dudaksıl ötümlü [m] amca, mali, müjde, kamçı genizsil dişsil ötümlü [ n ] namus, ana, anlamak, nohut SES UYUMLARI Ünlü uyumları Ünsüz uyumu 1. Büyük ünlü uyumu 1. Sözcük sonunda b, c, d, g, ötümlü ünsüzleri bu­ Bir sözcüğün ilk hecesindeki ünlü kalınsa sonraki ün­ lunmaz. Sözcükler, bunların ötümlüleri olan p, ç, t, k ses­ lüler de kalın; inceyse, sonrakiler de ince olur: ayak, ba­ leriyle biter. Ancak bu ötümlü ünsüzler eklenme şarılı, dalgıç, bitişik, görgülü, vb. sırasında iki ünlü arasında kaldıkları zaman ötümsüzle- 2. Küçük ünlü uyumu şirler: kitap/ kitabı, ağaç/ ağacı, kanat/ kanadı, sokak/ Bir sözcüğün ilk hecesindeki ünlü düzse, sonraki ün­ sokağı, vb. lüler de düz olur: kedi, kayık, eylenmek, vb. Yabancı dillerden aktarılmış kimi sözcüklerle, tek he­ Bir sözcüğün ilk hecesindeki ünlü yuvarlaksa, son­ celi kimi sözcüklerde bu uyumun geçerli olmadığı gö­ raki ünlüler ya dar ve yuvarlak (u, ü) ya da düz ve ge­ rülür. niş (a, e) olur: bulut, görgü, kömür, kolay, körleşme, vb. 2. Ötümsüz bir ünsüzle biten sözcüğe gelen eklerin (Yabancı dillerden aktarılan sözcükler bu kurala uyma­ önsesleri de ötümsüz olur. Ünsüzle başlayan ekler, söz­ yabilir.) cüğün son ünsüzüne bağlı olarak biçim değiştirirler: ev­ Ekler sözcüğün son hecesindeki ünlüye bağlı olarak de/sokakta, evden/sokaktan, geldi/gitti, gözcü/sütçü, ve ünlü uyumlarına göre biçim değiştirirler. - leyin, bilgi/biçki, vb. -(i)mtrak, -ken, - (i)yor, -ki ekleri bu kuralın dışındadır. ÇEKİM EKLER! Ad ve fiillerle kullanılan ve ses uyumlarına bağlı olarak biçimlenen çekim ekleri aşağıda gösterilmiştir: ADLA KULLANILAN EKLER 3-tekl.k. iyelikten Ad durumu ekleri sonra İyelik ekleri ünsüzle biten sözcükler ünlüyle biten sözcükler yükleme d. -(y)-i, -ı, -u, -ü -(n)-ı,-i, -u,-ü 1. tekl.k. -ım, -im, -um, -üm -m yönelme d. -(y)-a, -e -(n)-a, -e 2. tekl.k. -ın, -in, -un, -ün -n bulunma d. -da, -de, -ta, -te -(n)-da, -de 3. tekl.k. -ı, -i, -u, -ü -sı, -si, -su, -sü çıkma d. -dan, -den, -tan, -ten -(n)-dan, -den 1. çoğl.k. -ımız, -imiz, -umuz, -ümüz -mız, -miz, -muz, -müz tamlayan d. -(n)-ın, -in, -un-, -ün -(n)-ın, -in, -un, -ün 2. çoğl.k. -iniz, -iniz, -unuz, -ünüz -nız, -niz, -nuz, -nüz 3..çoğl.k. -ları, -leri -ları, -leri Çoğul eki: -lar, - ler FİİLLE KULLANILAN EKLER Fiil çekim ekleri KİŞİ EKLERİ ZAMAN EKLERİ 1. tekl.k. 2. tekl.k. 3. tekl.k. 1.çoğl.k. 2.çoğl.k. 3.çoğl.k. —Dİ (-di, -du, -dü, -tı, -ti -m -n — -k -nız,-niz, -lar, -ler -tu, -tü) -nuz, -nüz —SA (-se) —R (ır,-ir, ur,-ür, -ar,-er -ım,-im,-um,-üm -sın,-sin, -ız,-iz, -siniz,-siniz, -lar,-ler -sun, -sün| -uz,-üz -sunuz,-sünüz —YOR (-ı, -i,-u,-ü, -yor) —ACAK (-ecek) -MALI (-meli) -A (-e) -ım,-im,-um,-üm -sın,-sin, — -lınvlim, -sınız.-siniz, -lar, -ler -sun, -sün -lum, -lüm -sunuz, -sünüz Emir kipi — -sın, -sin, -ın -in, -un, -ün, -sınlar, -sinler, -sun, -sün -iniz, - iniz, -sunlar, -unuz, -ünüz, -sünler Ekfiil çekim ekleri Fiilimsi ekleri -mak, -mek 1 .tekl.k. -ım, -im, -um, -üm Adfiil -ma, -me 2.tekl.k. -sın, -sin,sun, -sün -ış, -iş, -uş, -üş 3.tekl.k. - (dır) 1 .çoğl.k. -(y)-ız, -iz, -uz, -üz -an, - en 2.çoğl.k. -siniz, -siniz, -sunuz, -sünüz -ar, -er, -ur, -ir, -ur, -ür 3.çoğl.k. -lar (dır) (olumsuzu -maz, -mez) -dik, -dik, -duk, -dük Sıfatfiil -mış, -miş, -muş, -müş -acak, -ecek -ıcı, -ici, -ucu, -ücü Çatı ekleri -a...-a, -e...-e Edilgen ç. -I, -ıl, -il, -ul, -ül -ıp, -ip, -up, -üp Dönüşlü ç. -n, -ın, -ın, -un, -un -arak, -erek Ettirgen ç. -r, -ır, -ır, -ur, -ur Bağfiil -alı, -eli -dır, -dir, -dur, -dür -madan, -meden -tır, -tir, -tur, -tür, -t -ken İşteş ç. -ş, -ış, -ış, -uş, -uş -ınca, -ince, -unca, -ünce YAPIM EKLERİ FİİLDEN AD SOYLU SÖZCÜK TÜRETEN EKLER ek örnek ek örnek - A oy-a, kıs-a, sap-a, basıl-a - I yap-ı, asıl-ı, çiz-i, sor-u - ACAK yak-acak, gel-ecek, giy-ecek - ICI al-ıcı, ver-ici, gör-ücü - ACAN sev-ecen, iv-ecen - İN yığ-ın, bas-ın, tüt-ün - AĞAN dur-ağan, ol-ağan, küs-eğen - INTI at-ıntı, üz-üntü - AĞI yap-ağı, buk-ağı - İŞ yağ-ış, bul-uş, dik-iş - ALAK yat-alak, as-alak - K ada-k, kork-ak, sığın-ak, çık-ık - ALGA bit-elge, çiz-elge - L oku-l, çat-al, koş-ul - AMAK bas-amak, kaç-amak, tut-amak - M düzle-m, topla-m, dön-em, kıy-ım - AN çarp-an, böl-en - MA bas-ma, çıkart-ma, kavur-ma - ANAK ol-anak, gel-enek, gör-enek - MACA bul-maca, kes-mece - ARAK tut-arak, es-erek - MAÇ yırt-maç, bula-maç, de-meç - ASI kıy-ası-y-a, ağla-y-ası,.gül-esi - MAK çak-mak, ek-mek, ye-mek - BAÇ ddam-baç (dolan-baç), saklam-baç - MAN danış-man, say-man, göç-men (saklan-baç) - MAZ aç-maz, çık-maz - CA sakın-ca, düşün-ce, eğlen-ce - MIK kıy-mık, kus-muk - CAK korun-cak, salın-cak - MIŞ er-miş, geç-miş, doh-muş - ç bağla-ç, say-aç - NÇ sap-ınç, ürk-ünç, gül-ünç - Dİ alın-dı, uy-du, kon-du - R oku-r, ak-ar, dön-er, gel-ir - DİK tanı-dık, bil-dik - SAK tut-sak - GA dal-ga, bil-ge, yet-ke - SAL uy-sal, gör-sel, işit-sel - GAÇ bur-gaç, kıs-kaç - T taşı-t an-ıt - GAN atıl-gan, sıkıl-gan, yapış-kan - TAY danış-tay, sayış-tay, kurul-tay - Gl al-gı, çal-gı, at-kı - Tl karar-tı, ürper-ti, öden-ti - GIÇ dal-gıç, bil-giç, sor-guç - V öde-v, gör-ev, tür-ev - GIN dal-gın, bez-gin, seç-kin - Y dene-y, ol-ay, yat-ay ADDAN AD SOYLU SÖZCÜK TÜRETEN EKLER ek örnek ek örnek - ACAN baba-can - Ll para-lı, kent-li, köy-lü - ALAK koz-alak, kab-alak, civ-elek - LIK taş-lık, ağız-lık, yaz-lık, insan-lık - AN kız-an, bel-en, kök-en - MAN koca-man, uz-man, köle-men - AR on-ar, üç-er, altı-şar - MSAR kara-msar, iyi-mser, kötü-mser - CA bol-ca, kara-ca, çekme-ce, türk-çe - MSI mavi-msi, sarı-msı, acı-msı - CAĞIZ adam-cağız, köy-ceğiz - MTRAK kırmızı-mtrak, sarı-mtrak, - CAK ılı-cak, yalın-cak, oyun-cak moru-u-mtrak - Cl art-cı, demir-ci, ülkü-cü — NCI bir-inci, iki-nci, üç-üncü - CIK kapı-cık, söz-cük, kurt-çuk - RA bu-ra, şu-ra, son-ra - CIL ön-cül, erkek-çil, et-çil, ot-çul - RAK acı-rak, ufa-rak, az-rak,iç-rek -ç ana-ç, kır-aç, top-aç - SAK yakın-sak, ırak-sak - DA göz-de, söz-de, yüz-de - SAL bitki-sel, kum-sal — DAM yor-dam, gün-dem, yön-tem - SI ağ-sı, erkek-si, çocuk-su - DAŞ arka-daş, öz-deş, yurt-taş - SİL var-sıl, yok-sul, diş-sil - DİRİK boyun-duruk, çiğin-dirik - SIZ para-sız, dil-siz, ot-suz — İN yaz-ın, kış-ın, ilk-in - ŞIN sarı-şın, ak-şın, kara-şın - İR tık-ır, pat-ır, küt-ür — T göl-et, öz-et, eş-it - K orta-k, baş-ak, ben-ek - TAY yargı-tay - Kİ akşam-ki, sabah-ki, dün-kü - Tl gıcır-tı, tıkır-tı, gürül-tü - L nesne-l, öz-el, yer-el - Y ad-ay, gün-ey, düz-ey - LEYİN akşam-leyin, sabah-leyin benci-leyin - Z iki-z, üç-üz

See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.