ebook img

Bolşevik devrimi 1917-1923 PDF

364 Pages·2007·2.08 MB·Turkish
by  Carr
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Bolşevik devrimi 1917-1923

METIS YAYINLARI BOLŞEVİK DEVRİMİ 1917-1923, CİLT II Edward Halletl Can 1892 yılında Londra'da doğdu. Mer­ chant Taylors School ve Cambridge Trinity College'da Öğrenim gördü. 1916'da Dışişleri Bakanlığı'nda çalışma­ ya başladı. 1927'de Moskova'ya ilk gezisini yaptı. 1936' da Dışişleri Bakanlığı'ndan ayrıldı ve 1936-47 arasında Aberstwyth'deki Wales Ünİversitesi'nde uluslararası po­ litika profesörü olarak ders verdi. 1941-46 arasında The Times gazetesinin yayın yönetmeni yardımcılığını yaptı. 1953-55 arasında Oxford Üniversitesi'ne bağlı Baltiol College'da, 1955'ten sonra da Trinity College'da çeşitli akademik görevler üstlendi. Birçok kitabı arasında başlı- caları şunlardır: The Romantic Exiles (1933), The Twenty Years' Crises, 1919-1939 (1939), Conditions of Peace (1942), The Soviet Impact on the Western World {1946), The New Society ( 1951), What is History ? (Tarih Nedir?) (1961) ve Sovyet Rusya Tarihi adlı dizide The Bolshevik Revolution İ917-İ923 (3 cilt), Interregnum 1923-1924 (1 cilt) ve Socialism İn One Country 1924-1926 (3 cilt). METİS YAYİNLARİ İpek Sokak 9,80060 Beyoğlu, İstanbul BOLŞEVİK DEVRİMİ 1917-1923, CİLT II özgün Adı. The Bolshevik Revolution 1917-1923 ilk ingilizce Basımı: Macmillan 1952 Diğer Basımları: Pelican Books. 1966-76 ©Edward Hallen Carr, 1952 © Bu çevirinin Türkçe yayım hakları Metis Yayı ni an'na Aittir. Birinci Basım: Ekim 1998 Dizgi ve Baskı Öncesi Hazırlık: Metis Yayıncılık Lld. Kapak ve İç Baskı: Yaylacık Matbaası Cilt: Sistem Mücelli t hanesi Takım No: ISBN 975-7650-19-6 Cilt No: 975-342-164-8 SOVYET RUSYA TARİHİ BOLŞEVİK DEVRİMİ 1917-1923 CİLT II EDWARD HALLETT CARR Çeviren: Orhan Suda METİS YAYINLARI ÖNSÖZ Bu eserin birinci cildine yöneltilen eleştirilerden en inandırıcı olanı, Sov­ yet rejiminin İlk yıllarındaki siyasal ve anayasal düzenlemeleri, bunları ge­ niş ölçüde dayatan ve açıklayan ekonomik şartları ele almadan önce anlat­ maya kalkışmakla, normal düzeni tersine çevirdiğim suçlamasıydı. ikinci cildin ilk ciltten bir yıl sonra yayınlanması, birbirine sıkı sıkıya bağlı bu iki konunun, şimdi birlikte incelenmesini sağlayacaktır; ve bu şaşırtıcı seçimi yapmak zorunda kaldığım için. Önce içinde yer aldıkları siyasal çerçeveyi saptamaksızın dönemin karmaşık ekonomik gelişmelerini inceleyerek işi kolaylaştırmış olmam gerektiğine tamamen ikna olmuş değilim. Şimdi bile tablo henüz tamamlanmış değil, çünkü Sovyet Rusya'nın o yıllardaki dış ilişkileri gelecek yıl yayına hazır olacak üçüncü ciltte yer almaktadır. Elinizdeki bu kitapta düzenlemeyle ilgili tuhaf sorunlar ortaya çıktı. Ekonominin her bir kısmı diğer bütün kısımlarına bağlı olduğundan, şüp­ hesiz burada, Sovyet ekonomisini başlıca sektörlerine ayırmak zorunluy­ du. Daha az açık olarak görünen şey ise bu cildin kapsadığı dönem içinde alt dönemlere göre yeni bir bölümlemenin de kaçınılmaz oluşuydu. îlk ba­ kışta, örneğin bütün bu donem boyunca tarımın gelişmesini tek bir bölüm­ de incelemenin daha iyi olacağı düşünülebilir. Bununla birlikle söz konusu dönem, birbirinden tamamen farklı nitelikteki üç alt döneme —asıl devrim dönemi, savaş komünizmi dönemi ve NEP'in ilk dönemi— ayrıldığı için, sonunda bölümler arasında ekonominin her sektörünün bu dönemlere ay­ rılmış üç kısımda da incelendiği kronolojik bir sıralama yapmayı seçtim. Okur isterse, sanayiye, maliyeye ilişkin bölümlere girmeden, örneğin tan­ ırım tarihini cilt boyunca rahatlıkla izleyebilecektir. Açıklama gerektiren bir başka sorun, bu cildin hangi noktada sona erdi­ rileceğidir. Sovyet Rusya tarihinin bu ilk üç ciltlik kısmının genel planı, ge­ lişmeleri aşağı yukarı Lenİn'in sahneden çekildiği ve iktidar mücadelesinin başladığı ana kadar izlemeyi öngörüyordu. Birinci ciltte, SSCB'nİn doğuşu, anayasanın kabulü ve Temmuz 1923'te Milliyetler Halk Komiserliği' ntn il- 6 ÖNSÖZ gasi uygun bir durak noktası oluşturdu, ikinci ciltte ise durak noktası biraz daha erken oluşlu. NEP'inilk aşaması [922-23 kışında sona erdi ve onikinci parti kongresi Nisan 1923'te —Lenin'in çalışamaz hale gelmesinden bir ay sonra— rakip liderleri tutum almaya zorlayan kaçınılmaz bir ekonomik kri­ zin gölgesi altında toplandı. Bu yüzden, bu kongrede yer alan "Planlamanın Kökenleri" hakkındaki tartışmalar, sonrakilerin değil ilk tartışmaların öze­ tiydi ve bu bakımdan son bölümde ele alındı. Birinci cildin önsözünde yardımlarından dolayı kendilerine minnet duy­ duklarımın hemen hepsi ikinci cildin hazırlanmasında da bana şu ya da bu şekilde yardım ettiler; ayrıca Sayın Maurice Dobb kendi kitaplığından be­ nim için erişilmesi mümkün olmayan bazı kitaplan ödünç verme inceliğini gösterdi. Royal Institute of International Affaİrs'den Sayın Dewar, Sovyet- ler'de işgücü politikasına ilişkin incelemesi için toplamış olduğu belgeleri yararlanmam için bana cömertçe sundu. Widener Library of Harvard Uni- versity'deki yayınlanmamış Troçki Arşivi'yle ilgili notlarından yararlan­ mamı sağladığı için Sayın Isaac Deutschere ayrıca minnettarım. Hepsine ve bu cildin belgelerinin araştırılmasında ve hazırlanmasında bana yardım etmiş olan ve görüşlerinden yararlandığım herkese bir kez daha yürekten teşekkür ediyorum. Yararlandığım kaynakların tam listesinin üçüncü ve son cildin sonunda yer alacağını dabu vesileyle belirtmek isterim. E. H. CARR 5 Haziran 1951 İÇİNDEKİLER KISIM IV Ekonomik Düzen 15 TEORİLER VE PROGRAMLAR II 16 DEVRİMİN ETKİSİ 33 (a) Tanın 33 (b) Sanayi 57 (c) Çalışma Hayatı ve Sendikalar 96 (d) Ticaret ve Dağını» 110 (t) Maliye 125 17 SAVAŞ KOMÜNİZMİ 139 (a) Tarım 139 (b) Sanayi 162 (c) Emek ve İşçi Sendikaları 210 (di Ticaret ve Dağılım 209 (e) Maliye 225 İS SAVAŞ KOMÜNİZMİNDEN NEP'E 246 19 NEP: İLK ADİMLAR 255 (a) Tarım 255 (b) &wtayi 270 (c) Emek ve ffçi Sendikaları 288 (d) Ticaret ve Dağılım 300 {t) Maliye 311 20 PLANLAMANIN KÖKENLERİ 325 Not C MARX. ENGELS VE KÖYLÜLÜK 346 Not D. DEMİRYOLLARINDA İŞÇİ DENETİMİ 355 KİSALTMALAR LİSTESİ 359 DİZİN 361 KISIM IV EKONOMİK DÜZEN BÖLÜM 15 TEORİLER VE PROGRAMLAR Marx'in öğretisi kendi zengin, doğurgan hayal güçleriyle ideal sosyalist toplumlar üreten ve geleceğin bu ideal toplumlarının varolan toplumlardan nasıl doğacağını düşünme gereği duymayan ük sosyalistlerin "ütopyacılı- ğı"na tepki olarak doğdu. Marx'in yöntemi tarihseldi: İnsanlığın kaderinde ve örgütlenmesinde meydana gelen bütün değişimler durmadan akan tarih­ sel bir sürecin parçalarıydı. Marx modern toplumun, uzun vadede, kendi üretici kaynaklarından en etkin yararlanmayı sağlayacak şekilde Örgütlen­ meye çalışacağı varsayımından hareket ediyordu — asla ispatlamaya kal­ kışmadığı tek önermesi buydu. Dolayısıyla Marx işe varolan toplumun bir tahliliyle başladı; amacı, kapitalist düzenin bir süre için insanlığın üretici kaynaklarının eşi görülmedik derecede büyümesini sağlayıp kolaylaştırma­ nın aracı olduktan sonra, tarihsel gelişmesinin artık bu kaynaklardan azami yararlanmayı frenleyen ve ilerlemeyi engelleyen bir aşamaya eriştiğini göstermekti: Demek ki kapitalist toplum, Marx'in başlangıç önermesi ge-. çerli kaldığı ölçüde, yerini, üretici kaynaklardan azami yararlanmayı sağla­ yıp kolaylaştıracak yeni bir sosyal düzene (onun bazen "sosyalizm" bazen "komünizm" dediği bir düzene) boyun eğmek zorundaydı. Kapitalizmden sosyalizme geçişin, yönetici sınıf olarak burjuvazinin yerini proletaryanın almasını gerektireceğine ve en azından birçok ülkede, bu yeni düzenin şid­ dete başvurmadan gerçekleşmesinin düşünülemeyeceğine inandığı için, Marx'in görüşü siyasi ve devrimci bir görüştü. Fakat aynı zamanda bilimsel ve evrimci bir görüştü bu. Tıpkı kapitalist toplumun ekonomik yapısının feodal toplumun ekonomik yapısından doğması gibi, sosyalizmin ekono­ mik yapısı da benzer bir süreçten geçerek kapitalizmin ekonomik yapısın­ dan doğacaktı. Marx'in eserlerinin birçoğu okurlarını kapitalizmden sosya­ lizme geçişin istenir olmasına değil —bu varsayım onun önermesinde ör­ tük olarak bulunuyordu— kaçınılmazlığına inandırmayı amaçlıyordu. Nitekim Marx hayatı boyunca, kapitalist düzenin yıkıntılarından doğa- 12 EKONOMİK DÜZEN cak olan gelecekteki sosyalist düzeni tanımlamak yerine, varolan kapitalist düzem tahlil etmekle ve kendi içinde kapiıaiizmt kemirip çökertecek güçle­ ri sergilemekle uğraştı. Kapitalizmin fiilen çöktüğü an gelmeden geleceğin sosyalist düzenini tasvire kalkışmak, bir bakıma vaktinden once girişilmiş bir çaba olacaku. Marx, "bir sorun kendisini, ancak çözümü için gerekli maddi şartlar zaten varolduğu ya da en azından, gerçekleşme sürecinde ol­ duğu takdirde ortaya koyar," diye yazıyordu Ekonomi Politiğin Eleşıiri- n"ne önsözünde. Marx, mizacı ve inancı gereği, ûtopyacılığtn her türünün amansız düşmanıydı; onun düşüncesi, geleceğin sosyalist toplumuna iliş­ kin gerçekdışı tablolarla oyalanan ütopyanı sosyalistlere karşı kaleme aldı­ ğı ilk polemiklerinin damgasını taşıyordu. Çalışma hayatının sonuna doğ­ ru, Fransa'da fç Savaş'ta işçilerin "hazır hiçbir ütopyaları" ya da "gerçek­ leştirecek hiçbir idealleri" olmadığını küçümseyici bir ısrarla açıklıyordu: İşçiler, "şartları ve insanları dönüştüren bir dizi tarihsel süreçten, uzun mü­ cadelelerden geçmeleri gerektiğini," biliyorlardı. Toplumun tarihsel süreç­ ler üzerinden dönüşebileceğine beslenen bu inanç, bazı bakımlardan ampi­ rik bir yaklaşım olarak görünen bir şey için cesaretlendiriciydi: Engelleri önünüze çıktıkça aşacaktınız. Marx geleceğin sosyalist düzenine ilişkin bir program ya da manifesto yazmadı. Sadece bir kez. Gotha Programının Eleştirisi'nde "komünist toplumun en yüksek aşamasına" dair geçici bir ön­ görüde bulunma izni tanıdı kendine: "Toplum, üretici güçler doruk nokta­ larına erişince ve refah kaynaklan bollaşınca herkesten yeteneğine, herke­ se ihtiyacına göre, diye yazabılecektir bayrağına." Kullandığı alışılmadık inandırıcılıktaki terminoloji bir yana, Marx'in sosyalizmin yozlaşmış bir kapitalizmin engellediği üretici güçleri kurtarmak ve geliştirmek için ge­ rekli olduğu şeklindeki temel varsayımının tekrar belirtilmesinden başka bir şey değildi bu; üstelik EU}tirı'y]e birlikle Brakke'ye yolladığı açıklayıcı mektubunda, burada da ihtiyatlılığı elden bırakmıyordu. "Gerçek hareketin her adımı bir düzine programdan daha önemlidir,"' diye yazıyordu. Ancak sakıncaları vardı bu özdeyişin. Marx'in "Geleceğe ilişkin program yapan kişi gericidir"' sözünü (belki gerçekten o söylemiştir) kaydeden revizyo­ nist Bernstein oldu; ütopya ile Marksizm arasındaki bağdaşmazlığın en iyi teorik ispatlamasını ise sendikalısı Georges Sore! yapmıştı: 1 Mai* vt Engels, Sufînenîya. c. XV. s. 267. 2. G Soiel'in Reflections an Violence (İngilizce çevirisi, 1916) adlı eserinde alini il anını ş- ıır.s. 150.

Description:
Uyarı: Academic Titans Group tarafından hazırlanan "2017-18 Türkiye: Eğitim&Öğretim ve Sınav Analizi" raporunun incelenmesi üzerine, YKS ve TEOG kaynaklarının bu sitede paylaşılması yasaklanmıştır. Diğer kaynakların paylaşımı serbesttir; kamuyu bilinçlendirme amacıyla bu ve b
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.