ebook img

beh ştî mahlaslı şa rlere at mevl dler 1*: beh ştî ahmed s nan'ın mevlid-i şerîfi PDF

63 Pages·2014·0.56 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview beh ştî mahlaslı şa rlere at mevl dler 1*: beh ştî ahmed s nan'ın mevlid-i şerîfi

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler (cid:1) (cid:1) (cid:1) BEHİŞTÎ MAHLASLI ŞAİRLERE AİT MEVLİDLER 1*: BEHİŞTÎ AHMED SİNAN’IN MEVLİD-İ ŞERÎFİ** Mawlids 1: Which are appellated as Behişti: The Mawlid of the Behişti Ahmed Sinan Ramazan EKİNCİ*** ÖZ İslâmî Türk edebiyatının en mühim türleri arasında, Hz. Peygamber’in başta doğumu olmak üzere hayatının çeşitli safhalarının (risâlet, mi‘râc, hicret, vefât) anla- tıldığı; mensur örnekleri bulunmakla birlikte umûmiyetle manzum olarak yazılan mevlid-i şerîfler ilk sıralarda gelir. Türk Edebiyatında mevlid türünün müstakil ör- neklerinin ortaya çıktığı XV. asırdan XX. asra kadar, birçok şair tarafından muhtelif sebeplere bağlı olarak (Hz. Peygamber’e duyulan muhabbet, ondan şefâat dileme vb.) yüzden fazla mevlid kaleme alınmıştır. Bu şairler arasında Behiştî mahlasını kullanan ve XVI. asırda yaşamış iki şair yer almaktadır. İlki hamse sahibi Behiştî Ahmed Sinan Çelebi (ö. 1512?/1520?), ikincisi de manzum-mensur birçok eser telif eden Behiştî Ramazan Efendi’dir (ö. 1571-72). Mevlid literatürüyle alakalı yapılan çalışmalarda, mevlid yazan şairler arasın- da sadece bir Behiştî’ye yer verilmiştir. Ancak bahsedilen Behiştî’nin, hangi Behiştî olduğu; ne zaman vefat ettiği; Mevlid’inin hususiyetlerinin neler olduğu gibi sorular cevaplandırılmadan mevzu kapatılmıştır. Bu makalede, öncelikle mevlid yazan ve ――――――――― * Bu makalenin ikincisi Behiştî Ramazan Efendi’nin Mevlid-i Şerîf’ini konu edinecektir. ** Makale geliş tarihi: 20. 08. 2014 Makale kabul tarihi: 06. 11. 2014 *** Dr., Celal Bayar Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 17 (cid:2) Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ Behiştî mahlasını kullanan iki farklı şairin olduğu ispat edilerek mevlid literatüründe- ki söz konusu karışıklık giderilecektir. Ardından her iki Behiştî’nin Mevlid’lerinin bulundukları yer, şekil ve muhteva özellikleri hakkında ayrıntılı bilgi verildikten sonra Behiştî Ahmed Sinan’ın mevlidinin transkripsiyonlu metni ortaya konulacak- tır. Anahtar Kelimeler: Mevlid, Behiştî Ahmed Sinan, Behiştî Ramazan, XVI. yüzyıl. ABSTRACT Among the significant types of the Islamic Turkish literatüre, there are men- sur examples which depicts the life phases of the prophet Muhammed such as; the prophecency, ascendence to the heaven, emigration to Medine. However most of all in the first place are the manzum (poems) works written as Mawlids. From 15. century, in which the types of the mawlids arouse, to 20. century many mawlids were written because of the various reasons such as feeling endearment to the prophet Muhammed. Among these poets there was Ahmed Sinan Celebi who used the appellation of Behişti and two other writer who lived in 16. century. The first who wrote the hamse, which is formed of 5 mesnevi, Behişti Ahmed Sinan Çelebi (d. 1512/1520), the second who wrote both mensur works and manzum works was Behişti Ramazan Efendi (d.1571- 1572). In the studies about mawlid literature there were only one Behişti mentioned. However, the questions of which Behişti, when he died or what is the points of the mawlid weren’t answered. In this article, first of all it is indicated that there are two different mawlid writter who used the same Behişti appellation. By this way the confusion in mawlid literatüre could be dispelled. Right after that there will be presentation of a detailed information about the poets ‘mawlids’ characteristics of locality, form and content. Later on there will be the transciptional texts of Mawlid of Behişti Ahmed Sinan too. Keywords: Mawlid, Behişti Ahmed Sinan, Behişti Ramazan, XVI th. century. Giriş İslâmî devir Türk edebiyatının en önemli konuları arasında hiç şüphe- siz en başta Hz. Muhammed gelmektedir. Şair ve yazarlarımız çeşitli sebep- lerden dolayı Hz. Peygamber’le alâkalı birçok türde sayısız eser kaleme almış- lardır. Onun vücut özelliklerinin anlatıldığı hilye ve şemâiller, hayatının ta- mamının veya bir kısmının anlatıldığı siyer-i nebîler, hadislerinin manzum- mensur olarak derlendiği kırk ve yüz hadis tercümeleri, peygamberliğinin delillerinin anlatıldığı Şevâhidü’n-nübüvve tercümeleri, mucizelerinin anlatıldığı mucizât-ı nebîler, ona olan hasret ve muhabbetin ifadesi olarak yazılmış na‘tlar söz konusu türlerden ilk akla gelenlerdir. Bunlar arasında diğerlerine nazaran en fazla rağbet göreni ve en yaygın olanı Hz. Peygamber’in özellikle (cid:2) 18 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler (cid:1) (cid:1) (cid:1) doğumu başta olmak üzere, hayatının çeşitli safhalarından (peygamberliği, miracı, diğer mucizeleri ve vefatı) kısaca bahseden, umumiyetle manzum olan ve mesnevi nazım şekliyle kaleme alınan mevlid türündeki eserlerdir. Her ne kadar edebiyat tarihimizde ilk mevlidin yazım tarihine dair farklı görüşler olsa da Süleyman Çelebi’nin 1409’da Bursa’da yazdığı Vesîletü’n- necât ilk mevlid kabul edilmektedir. Daha yazıldığı asırdan itibaren geniş kitle- lerin beğenisini kazanan bu eser, mevlid türünün yaygınlaşmasında önemli rol oynamıştır. Onlarca nüshası bulunan, belli dinî törenlerde makamlı bir şekilde icrâ edilen Vesîletü’n-necât, şairlerimize ilham kaynağı olmuş, böylelikle XV. asırdan XX. asra kadar birçok müstakil mevlid kaleme alınmıştır. XVI. asır tezkire yazarlarından Kastamonulu Latîfî, Süleyman Çelebi’yi anlattığı kısımda kendi zamanına kadar yazılmış yüzden fazla Mevlid gördüğünü beyan etmiştir.1 Eldeki verilere göre bu sayı abartılı görünse de mevlid-i şerîf yazma geleneğinin şairlerimiz arasında ne derece rağbet gördüğü hususunda bizlere fikir vermektedir. Son zamanlarda mevlid türü hakkında yapılan en kapsamlı çalışmada, edebiyat tarihimizde yazılmış müstakil Mevlid’lerin sayısı 122 ola- rak bildirilmiştir.2 Şüphesiz bu sayı nihâî bir sonuç değildir. Yapılacak yeni çalışmalar neticesinde 122 sayısının yukarılara çıkabileceği bu araştırmayla da ortaya konacaktır. Edebiyat tarihimizde mevlid türünde eser kaleme alan 122 şairin bazı- larının mahlası aynıdır.3 Henüz bahsi geçen bütün mevlidlerle ilgili ayrıntılı çalışmalar yapılmadığından, aynı mahlaslı şairlerin eserleri kimi zaman birbir- leriyle karıştırılmakta;4 iki farklı şaire ait iki mevlid, bir şairin kaleminden çıkmış farklı nüshalar gibi değerlendirilmektedir. Söz konusu durumla alakalı en iyi örnek Behiştî mahlaslı şairlerin mevlidlerinde görülmektedir. ――――――――― 1 Rıdvan Canım, (hzl.), Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu‘arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ, Ankara: AKMB Yay., 2000, s. 135. 2 Fatih Köksal, Mevlid-nâme, Ankara: TDV Yay., 2011, s.73. Yazar, eserinde sehven 121 olarak bildirmiştir. 3 Bkz. Hamdullah Hamdî, Ayasofya hatibi Hamdî; İznikli Mustafa Selâmî, İzmirli Mustafa Selâmî; Keşfî-i Samokovî, Yusufelili Keşfî; Diyarbakırlı İbrahim Re’fet, Siverekli İbrahim Re’fet. 4 İznikli Mustafa Selâmî’nin Mevlid’i ile İzmirli Mustafa Selâmî’ye ait olduğu bildirilen Mevlid için aynı kütüphane kaydı (Süleymaniye Ktp. Esad Efendi 444) bildirilmiştir. Bkz. Köksal, age, s. 64, 68. Her ne kadar tarihî kaynaklarda İzmirli Mustafa Selâmî’nin Mevlid’i olduğu belirtilse de ele geçen metinler arasında şairin mevlidi bulunmamaktadır. Şairin divanında yer alan 85 beyitlik hilye veya 154 beyitlik miraciye mevlid olarak değerlendirilmiş olabilir. Bkz. Ramazan Ekinci, “SELÂMÎ, Mustafa (İzmirli)”, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü,http://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay=165 3 [erişim tarihi: 06.05.2014] Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 19 (cid:2) Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ Mevlid türüyle alakalı yapılan çalışmaların tamamı incelendiğinde, Behiştî mahlaslı bir şaire ait Mevlid’den bahsedilmekte; söz konusu Behiştî’nin ise hangi Behiştî olduğu irdelenmeksizin tahminî XVI. asırda yaşadığı belirti- lerek Mevlid’in iki nüshası olduğu beyan edilmektedir.5 Bu makalede anılan karışıklık giderilmeye çalışılarak, mevlid yazmış Behiştî mahlaslı şairler orta- ya konacaktır. 1. Türk Edebiyatı Tarihinde Behiştî Mahlaslı Şairler Klasik Türk edebiyatı tarihinin temel kaynaklarından şuarâ tezkirele- ri, Şakā’iku’n-Nu‘mâniyye tercüme ve zeyilleri, vefeyâtnâmeler ve türlü biyogra- fik eserler incelendiğinde XX. asra kadar yaşamış Behiştî mahlaslı dört şaire rastlanmaktadır. Ölüm tarihlerine göre bu şairler şöyle sıralanmaktadır: a) Behiştî Ahmed Sinan Çelebi: Behiştî mahlaslı şairlerin ilki XV. as- rın ikinci yarısı ve XVI. asrın başlarında yaşamış Karıştıranlı Süleyman Bey’in oğlu Ahmed Sinan Çelebi’dir. Doğum ve ölüm tarihi tam olarak tespit edile- meyen şair, Çorlu’nun Karıştıran kasabasındandır. Edebiyat tarihimizde ya- zılmış ilk hamselerden birinin sahibi olan Behiştî’nin Mihr ü Müşterî,6 Heft- Peyker,7 Mahzenü’l-Esrâr,8 Leylâ vü Mecnûn,9 İskendernâme10 mesnevileri ve Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan II. Bayezid devri ortalarına kadar yaşanmış hadise- leri anlattığı manzum-mensur karışık Vâridât-ı Sübhânî ve Fütûhât-ı Osmânî11 isim- li Tevârîh-i Âl-i Osmân türünde bir eseri vardır. Kudretli bir şair olan Behiştî ――――――――― 5 Neclâ Pekolcay, Türkçe Mevlid Metinleri, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul 1950; Hasibe Mazıoğlu, “Türk Edebiyatında Mevlid Yazan Şairler”, Türkoloji 1974, C. VI, S. I, s. 60; Neclâ Pekolcay, “Mevlid”, MEB İslâm Ansiklopedisi, Eskişehir 1997, C. 8, s. 175; Neclâ Pekolcay, vd., İslâmî Türk Edebiyatında Şekil ve Nev‘îlere Giriş, İstanbul: Kitabevi Yay., 2000, s. 206; Hasan Aksoy, “Mevlid”, Diyanet İslâm Ansiklopedisi, Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yay., 2004, C. 29, s. 483; Hasan Aksoy, “Eski Türk Edebiyatında Mevlidler”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi 2007, s. 327; Köksal, age, s. 66. 6 Arzu Polat, Behiştî Sinan’ın Mihr ü Müşteri Adlı Mesnevisi (İnceleme-Metin), Marmara Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü, Devam Eden Doktora Tezi, İstanbul. 7 Şener Demirel, Behiştî'nin Heft-Peyker Mesnevisi, Giriş. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-215442/h/giris.pdf [erişim tarihi: 18. 07. 2014]. 8 Ersen Ersoy, “II. Bayezit Devri Şairlerinden Behiştî’nin Hamsesi”. Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Prof. Dr. Mahmut Kaplan Armağan Sayısı 9 (2): s. 257. 9 Zeynel Abidin Aygün, Behiştî’nin Leylâ vü Mecnûn Mesnevisi (İnceleme-Metin), Çukurova Üniversitesi SBE, Basılmamış Doktora Tezi, Adana 1999. 10 Bünyamin Ayçiçeği, Behiştî Ahmed Sinan’ın İskender-nâme’si (İnceleme-Metin), Marmara Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul. 11 Fatma Kaytaz, Behiştî Tarihi,(791-907/1389-1502), Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul 2011. (cid:2) 20 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler (cid:1) (cid:1) (cid:1) Ahmed Sinan’ın hayatı ve eserleri hakkında kaynaklarda ayrıntılı bilgi mev- cuttur.12 b) Behiştî Ramazan Efendi: XVI. asrın velûd şairlerinden olan ve do- ğum tarihi bilinmeyen Behiştî Ramazan aslen Vizeli’dir. Behiştî Ahmed Si- nan’la karıştırılmamak için “Behiştî-yi Sânî” veya “Vizeli Behiştî” adıyla anılmaktadır. İyi bir eğitim alarak medrese tahsilini tamamlayan şair, tasavvu- fa meylederek seyr-i sülûkunu tamamlamış, vaizlik ve imamlık yapmıştır. 1572’de Çorlu’da vefat eden Behiştî Ramazan’ın ilmî telifâtının yanı sıra Divân,13 Heşt Behişt,14 Cemşâh u Alemşâh,15 Şehrengiz16 adlı eserleri vardır. Kaynak- larda şairin hayatı ve eserleriyle alâkalı tafsilatlı bilgi mevcuttur.17 c) Behiştî Çelebi: XVII. asır şairlerindendir. Aslen İstanbullu olan şai- rin hayatı hakkındaki yegâne bilgi Güftî’nin Teşrîfâtü’ş-Şu‘arâ’sında kayıtlıdır. Devrinin nüktedan şairleri arasında yer alır. Eserleri hakkında bilgi bulun- mamaktadır.18 d) Behiştî Mustafa Sa‘deddîn: XVIII. asırda yaşamış şairlerdendir. İsmi Mustafa Sa‘deddîn olan şair, aslen Edirneli’dir. Bektaşî tarikatı müntesip- lerinden olan Behiştî Mustafa Sa‘deddîn 1764’te vefat etmiştir. Eserleri hak- kında bilgi bulunmamaktadır.19 1.1. Behiştî Mahlaslı Şairlere Ait Mevlidler Eski harfli kaynakların hiçbirinde, mevlid yazan “Behiştî” mahlaslı şair- lerden bahsedilmemiştir. Mevlid türüyle alakalı bilgi veren çalışmaların ince- lenmesi ve kütüphane kataloglarının taranması neticesinde “Behiştî” adına ――――――――― 12 Şairin hayatı hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Sa‘deddin Nüzhet Ergun, Türk Şairleri, C. II, s. 794-803; Hasan Aksoy, “Bihiştî Ahmed Sinan Çelebi”, Diyanet İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay., 1992, C. 6, s. 144-45; Şener Demirel, “Behiştî Ahmed Sinan”, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü, http://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay=1100 [erişim tarihi: 08.07.2014] 13 Yaşar Aydemir, Behiştî Dîvânı, Ankara: MEB Yay., 2007. 14 Emine Yeniterzi, Behiştî’nin Heşt Behişt Mesnevîsi, İstanbul: Kitabevi Yay., 2001. 15 Gönül Tekin, “Cemşâh u Alemşâh: A Mesnevî of The Sixteenth Century”, Ed. Halil İnalcık ve Cemal Kafadar, Süleyman The Second And His Time, İstanbul 1993. 16 Yaşar Aydemir, “Vize(?) Şehrengizi”, Behiştî Dîvânı, MEB Yay. Ankara 2000, s. 74-76. 17 Şairin hayatı hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Sa‘deddin Nüzhet Ergun, Türk Şairleri, C. II, s. 787-94; Mustafa Uzun, “Bihiştî Ramazan Efendi”, Diyanet İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay., 1992, C. 6, s. 145-46; Yaşar Aydemir, “Behiştî Ramazan bin Abdülmuhsin”, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü, http://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay=959 [08.07.2014] 18 Kâşif Yılmaz (hzl.), Güftî ve Teşrîfâtü’ş-Şu‘arâsı, Ankara: AKMB Yay., 2001, s. 111. 19 Sadık Erdem (hzl.), Râmiz ve Âdâb-ı Zurafâ’sı, Ankara: AKMB Yay., 1994, s. 47. Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 21 (cid:2) Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ kayıtlı iki mevlid yazması tespit edilmiştir.20 Bu nüshaların her ikisinde de “Behiştî” mahlaslı şairler adına kayıtlı Mevlid’lerin hangi Behiştî’ye ait olduğu hususunda herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Bahsi geçen nüshalardaki Mevlid’lerin kime ait olduğu sorusu, ancak eserlerler üzerinde yapılacak ince- lemeler neticesinde cevaplanabilir. Söz konusu mevlid nüshalarından ilki Berlin Devlet Ktp.’de Ms. or. oct. 2413 numarada kayıtlıdır. Yazmanın adı, aslında bulunmamasına rağmen Mahzenü’l-Esrâr adıyla kaydedilmiştir.21 Dış ölçüsü 170x125 mm, iç ölçüsü 105x80 mm’dir. Tamamı 36 yaprak olan yazmanın satır sayısı bazı sayfalarda değişmekle birlikte umumiyetle 9’dur. Şemseli, zencirekli kahverengi bir deri cilde sahip yazmanın zahriyesinde, eserin yazıldığı hattan farklı bir yazı çeşidiyle “Vilâdet-i Resûl” ismi ve farklı şiirlerden alınma 7 Farsça beyit bulunmaktadır. 1b’de katalog hazırlayanlar tarafından eserin mündericatından hareketle; metnin kime ait olduğu, adı ve yazım yılına dair “Ahmed Sinan Ef. Behiştî, Mevlud, Geschrieben Sultân Bâyezid II, 908, Nach Einnahme von Melhone”22 bilgileri kaydedilmiştir. 2a’da kütüphane katalog numarası yer almaktadır. Asıl eser 2b’de başlamaktadır. Müzehheb bir ser-levhaya sahip olan ilk sayfada 7 satır bulunmakta ve her satırda bir beyit yer almaktadır. Her sayfada bulunan yaldızlı çerçeve çift çizgi ile ikiye ayrılmıştır. Metin harekeli, güzel bir nesihle kaleme alınmıştır. Asıl eser 34a’da tamamlanmaktadır. 34b’de Behiştî’ye ait “Li-muharririhi” başlığı altında 5 beyitlik şu gazel yer almaktadır: Li-muĥarririhi Be-ġāyet-i żaǾfdan degdi enįn ü āh-ı efġānum23 Demįdür ben ķula raĥm it benüm devletlü sulŧānum Cemālin Ǿarz idüp her gün iñen germ olsun gün kim24 Hilāl-ebrūlı meh-rūdur benüm ħurşįd-i tābānum Ŧuŧışur āteş-i reşke felekde şemǾiveş Sidre Yürise nāz u şįveyle ķaçan serv-i ħırāmānum ――――――――― 20 Fatih Köksal’ın hazırladığı Mevlid-nâme adlı esere kadar sadece İstanbul Üni. Nâdir Eserler Ktp.’de kayıtlı Behiştî Mevlid’i nüshası bilinmekteydi. Berlin Devlet Ktp.’de kayıtlı nüshayı bizlere Köksal haber vermektedir. 21 http://yazmalar.gov.tr/detay_goster.php?k=117640 [08.07.2014] 22 Tercüme: “Ahmed Sinan Efendi, Mevlid, Sultan II. Bayezid (zamanında) yazılmış, Moton’un fethinden sonra” 23 Bu mısrada vezin aksamaktadır. 24 Bu mısrada vezin aksamaktadır. (cid:2) 22 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler (cid:1) (cid:1) (cid:1) Boyuñı serve beñzetdüm benüm şāhum ħaŧā itdüm Mürüvvet-kānısın Ǿafv it bilürem ben de noķśānum Bihiştį ķātilüm çün kim ĥarāmı çeşmidür yārüñ Şehįd-i muŧlaķ oldum ben ĥelāl olsun aña ķanum Bu gazelden sonra bir beyitlik Farsça şiir yer almaktadır. 35 ve 36. yap- raklar boştur. Mevlid metni incelendiğinde, eserin yazarının Behiştî Ahmed Sinan Çe- lebi olduğu görülecektir. Eserde yer alan Sultan Bâyezid’in övgüsü kısmı, Moton kalesinin fethine yer verilmesi, eserin şairinin hiçbir şüpheye mahal bırakmaksızın Sultan II. Bâyezid devri şairlerinden Behiştî Ahmed Sinan Çe- lebi olduğunun delilidir: Ħusrev-i āfāķ Sulŧān Bāyezįd Pādişāh ol ġayr-ı sulŧānlar Ǿabįd (163) Fetĥ ider iken Moton’ı şehryār İtdi çoķ dürlü kerāmet āşikār (177) Ol Ǿazįze raĥmet eylesün Ħudā Kim ide Şeh Bāyezįd Ħān’a duǾā (193)25 Behiştî mahlaslı bir şaire ait ikinci mevlid nüshası, İstanbul Üniversi- tesi Nâdir Eserler Ktp. Türkçe Yazmalar Bölümü 7398 numarada kayıtlıdır. Dış ölçüleri 208x143, iç ölçüleri 200x140 mm. olan yazma, 42 varaktan müte- şekkildir. Yazma, kırmızı mukavva ciltlidir; cildin üzerinde altın sarısı bir çerçeve vardır. Beyaz ve kalın saykallı kâğıda siyah ve yaldızlı mürekkeple kenarlara cedvel çizilmiştir. İlk ve son yaprak dışındaki kısımlar 13 satırdan meydana gelmektedir ve her satıra bir beyit yazılmıştır. Her sayfada bulunan yaldızlı çerçeve çift çizgi ile ikiye ayrılmıştır. Metin harekeli, güzel bir nesihle kaleme alınmış; bahis başlıkları sürh ve siyah mürekkeple yazılmıştır. Asıl eser 1b’de başlamaktadır. Ser-levhanın içinde kırmızı mürekkeple “Hâzâ Kitâbü Mevlûdi’n-Nebî ‘Aleyhi’s-Selâm” başlığı yazılmıştır. Eser 41b’de sona ermektedir. Metnin sonunda istishab kaydı ve kitabın sahibinin duası yer ――――――――― 25 Eser ileride ayrıntılı inceleneceğinden, burada metnin diğer hususiyetlerine temas edilmemiştir. Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 23 (cid:2) Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ almaktadır.26 Metnin hiçbir yerinde eserin hangi Behiştî’ye ait olduğunu bildi- ren bir kayıt yoktur. Eserin kime ait olduğu, ancak dil özellikleri ve Behiştî Ramazan’ın şahsiyetine dair metinde bulunan ipuçları vasıtasıyla ispat edilebi- lir. Mevlid’e imla hususiyetleri açısından bakıldığında, 16. asrın imla özel- likleri görülmektedir. Ayrıca Behiştî Divânı üzerinde doktora tezi hazırlayan Yaşar Aydemir, Behiştî’nin diğer eserleriyle mukayeseli yaptığı değerlendir- meler neticesinde metnin Behiştî Ramazan’a ait olduğunu iddia etmiştir. Ay- demir iddiasını, gerek şairin divanında gerekse diğer eserleri, “Cemşâh u Alemşâh” ve “Heşt Behişt”’te de zaman zaman rastlanan “bulavuz”, “kılavuz”, “varavuz”, “yalvaravuz” gibi kullanımlar, Türkçe söyleyişlerin diğer eserlerle paralellik arzetmesi, Rumeli’ye özgü bir takım söyleyişlerin olması, kendisi Halvetî olan Behiştî’nin aşağıdaki beyitlerde görüleceği gibi, halvet kelimesiy- le bu kadar sık oynaması gibi hususlarla desteklemiştir: Soñı irdi halvetüñ devletlere Cân fidâ anuñ gibi halvetlere Halvetin gör âhirinde halveti Sevmeyen kimdür cihânda halveti Halvet ile buldı maksûdın nebî Halvet ehlin sevmeyendür key gabî27 Mesnevi nazım şekliyle yazılan eserin müstakil bir ismi bulunmamakta- dır. Aruzun Fâilâtün Fâilâtün Fâilün kalıbıyla yazılmış 1024 beyitten meydana gelmektedir. 24 alt bölümden oluşan eser, münacat tarzında yazılmış 13 beyit- le başlar. Her bölümün sonunda: Haşre dek söylense bu olmaz tamâm Sellimû sallû ‘alâ hayri’l-enâm beyti, konudan konuya geçiş mahiyetinde söylenir. Adı konmasa da bir sebeb-i te’liften sonra, konuya girilir. Allah’ın, gizliliğini açığa vurmak için Hz. Peygamber’in nurunu ve ondan da âlemi yaratması; her peygamberde nûr-ı Muhammedî’nin belirmesi ve sonunda Hz. Muhammed’de karar kılma- sı; Hz. Peygamber’in ümmetinin fazileti; ana rahmine düşüşü, annesinin ha- ――――――――― 26 “Meşķahu’l-faķįri’l-ĥaķįr Elmās Meĥemmed Aġa’nun oġlı el-Ĥācc Ĥüseyn Aġa’nuñ ķızı Ümmü Gülŝün veķafe. Cümle įmān ehli budur ki oķuyup diñleyen bu kitābı, śāĥibine bir Fātiĥa ideler.” 27 Aydemir, age, s. 78-79. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10597,behistipdf.pdf?0 [08.07.2014] (cid:2) 24 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler (cid:1) (cid:1) (cid:1) mileliği, doğum esnasındaki olağanüstü alametler ve doğumu anlatılır. Daha sonra meleklerin onu ziyareti; annesinin ölümüyle öksüz kalması; çocukluğu, gençliği ve Hz. Hatice ile evlenmesinden bahsedilir. Cebrâil’in nüzûlü ve Allah’tan davet emrinin gelmesi, Mi‘rac hadisesi ve hicreti anlatılır. Bu kısım- dan sonra Yahudilerin Hz. Peygamber’e karşı tutumları; Abdullah İbn Se- lam’ın müslüman olması; Hz. Peygamber’in mucizeleri, savaşları ve veda hutbesine yer verilir. Bundan sonra Hz. Peygamber’in kendi ölümünü haber vermesi, şiddetli hastalığı ve Ebu Bekir’in imâmetle görevlendirilmesi, vefatı ve defni anlatılır. Ölümünden sonra bir Yahudinin onu görmek için Şam’dan gelişi, ona karşı duyduğu derin muhabbet ve o Yahudinin de Ravza’da ölü- münün hikâyes,; ümmet olarak onunla mukayese edilişimiz dile getirilir. Ardından Allah’dan afv ve mağfiret dilenerek Hatimetü’l-kitab ve Du‘â bö- lümleriyle eser tamamlanır.28 Şair mahlasını 1019’uncu beytinde şöyle bildirmiştir: Kim Behiştî rû-siyâha rahmet it Yoldaşın îmân makâmın cennet it 2. Behiştî Ahmed Sinan’ın Mevlid-i Şerîfi 2.1. Eserin Adı Behiştî’nin tüm eserlerinin müstakil bir ismi varken Mevlid’inde bu durum söz konusu değildir. Eser boyunca metnin adına dair herhangi bir bilgi veril- memiştir. Araştırmacılar ve katalog hazırlayanlar Behiştî’nin elde bulunma- yan Mahzenü’l-Esrâr mesnevisinden hareketle, Mevlid’in adının Mahzenü’l-Esrâr olabileceğini iddia etmişlerdir.29 Edebiyat tarihimizde kaleme alınan Mahzenü’l- Esrâr adlı mesnevilerin bir kısmı Nizâmî’nin aynı adlı eserinin tercümesidir, bir kısmı da adı geçen kitaptaki hikâyenin kısmen değiştirilmiş yahut zengin- leştirilmiş versiyonunu ihtiva etmektedir. Bundan dolayı konusu Hz. Pey- gamber’in doğumu olan bir eserin isminin Mahzenü’l-Esrâr olması uzak bir ihtimaldir. Yukarıda da belirtildiği üzere eserin zahriyesinde “Vilâdet-i Resûl” diye bir kayıt mevcuttur. Yazar eserinin adının “Vilâdet-i Resûl” olduğuna dair bir bilgi vermemiştir. Eserin mündericatından hareketle okuyucu yahut müsten- sih böylesi bir tasarrufta bulunmuş olabilir. Edebiyat tarihimizde yazılmış mevlid türündeki eserlerin ekserisinin müstakil bir ad taşımaması ve doğru- ――――――――― 28 Aydemir, age, s. 79. 29 Şener Demirel, “Yeni Bir Mevlid Metni: Behiştî Sinan Çelebi’nin Mahzenü’l-Esrâr Adlı Mesnevisi”, VIII. Milletlerarası Türkoloji Kongresi (30 Eylül - 04 Ekim 2013), İstanbul. http://perweb.firat.edu.tr/default.asp?content=personelgoster.asp&uid=E%F0-A-0015; http://yazmalar.gov.tr/detay_goster.php?k=117640 [08.07.2014] Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 25 (cid:2) Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ dan “Mevlid-i Şerîf” diye anılması; Behiştî’nin eserinin içinde, metnin adına dair bir ipucu bildirmemesi neticesinde söz konusu kitaba Behiştî Ahmed Sinan’ın Mevlid-i Şerîfi adı verilmiştir. 2.2. Yazılış Tarihi Behiştî, Mevlid’inin yazım tarihine dair herhangi bir bilgi vermemiştir. Eserde anlatılanlardan hareketle metnin yazım tarihi kısmen tahmin edilebi- lir. Mevlidde Sultan II. Bâyezîd’in övgüsüne yer verildiğinden, eserin sultanın tahtta kaldığı 1481-1512 yılları arasında yazıldığı düşünülebilir. Bilhassa eserde Moton kalesinin fethine yer verilmesi, metnin adı geçen kalenin fethinden sonra yazıldığına işaret ettiğinden yukarıdaki tarih aralığını daha da kısaltmak mümkün olacaktır. Moton kalesi 13 Muharrem 906/9 Ağustos 1500’de30 fet- hedildiğinden Behiştî’nin Mevlid’i, 1500-1512 yılları arasında yazılmış olmalı- dır. 2.3. Yazılış Sebebi Behiştî, Mevlid’inde sebeb-i telif kısmına müstakil bir yer ayırmamış, niçin yazdığını doğrudan beyan etmemiştir. Eserin kaleme alınma sebebi, Mevlid’inin çeşitli kısımlarındaki ifadelerden hareketle ortaya konulabilir. Şair, eserinde devrin padişahının övgüsünden sonra mesnevi vadisindeki kudreti ve sanatının ne derece ileri olduğunu anlattığı bölümde eserin yazılış sebebine dair şunları söyler: Meŝnevįde çünki vardur ķuvvetüñ Farżdur ižhār idesin ķudretüñ Mevlidine Aĥmed’üñ ķıl ibtidā Çünki bu śanǾatda olduñ müntehā Ħalķ içinde şāyiǾ ü merġūbdur Ķıśśası hem vāķiǾ ü hem ħūbdur Ķıśśası maĥbūb nažmı bį-meze Farż oldı anı nažm itmek bize (212-215) Behiştî, kendinden evvel Hz. Peygamber’in doğumunu anlatan eserle- rin yazıldığını, ancak bunları “tatsız, tuzsuz” bulduğunu ve beğenmediğini; mesnevi yazmadaki kudretinden hareketle, Hz. Peygamber’in doğumunu kendisinin nazma çekmesinin gerektiğini ifade eder. Ayrıca şair, ilerleyen bölümde “öyle bir eser yaz ki gönül ehli kişiler o eseri dinlemek için toplan- ――――――――― 30 İ. Hakkı Uzunçarşılı, Büyük Osmanlı Tarihi, Ankara: TTK Yay., (ty.), C. 2, s. 219. (cid:2) 26 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10

Description:
Bünyamin Ayçiçeği, Behiştî Ahmed Sinan'ın skender-nâme'si ( nceleme-Metin), .. Sırr-ı vaĥdet žāhir oldı çün śıfāt Kendü gibi cūǾdan olmış naĥįf.
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.