ebook img

BAZI AHLAK TEORİLERİ AÇlSINDAN FAHRETTiN PDF

27 Pages·2011·1.19 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview BAZI AHLAK TEORİLERİ AÇlSINDAN FAHRETTiN

DE Üİ/ahzyat Fakultesi Dergisi Sayı XVII, İzmir2003; ss.63-89 BAZI AHLAK TEORİLERİ AÇlSINDAN FAHRETTiN . RAzi'NİN AHLAK ANLAYIŞI Mehmet TÜRKERİ "' The Ethics of Fakhr al-Din al-Razi in Respect of Ethical Theories This article covers the ethics of al-Din al-Razi (1149-1210) Faklır witlı special reference to same ethical theories. Razi has an eclectical ethics. So, his moral understanding may be included into different ethical categories. He has a normative approach in the ethics; because he dealt with the question of what the good life for man is, and how man should act. Razi' s ethics is teleological, eudaimonian, teistical subjectivist and volontarist; but it is non-naturalistic and not-hedonist. His views on morals are close to the motivist theories; because intention plays an important role in Razi' s His ethics, on the one hand, ret1ects same elemen ts of etlıics. philosophical ethics; on the other, stresses same other elements of theological ethics. Anahtar Terimler Razi, ahlak, iyi, niyet, haz, fayda (yarar), mutluluk, kayıtsızlık, ödev, sübjektivizm, naturalizm. teleoloji. Bu makalenin amacı, ünlü müfessir-~ütekellim Fahrettin Razi'nin (ö. 1126) ahlak ahlak felsefesinde söz konusu olan savunduğu anlayışım bazı teoriler incelemek ve bu herhahgi bir teori grubuna (ya da açısından anlayışın hangi nedenlerden girip ortaya gruplarına), dolayı, girmediğini koymaktır. Bunun için, daha önce incelemiş olduğumuz F. Razi'nin ahlak anlayışı1 kısaca • Yard.Doç.Dr., Doh.liZ Eylül Üniv. ilahiyat Fak. Felsefe ve Din Bilimleri Böl. Öğretim Üyesi. 1 F. Razi'nin ahlak anlayışı hakkında geniş bilgi için bkz. Türkeri. Mehmet, Seçilmiş Eserlerine Göre Fahrettin Razi'nin Ahlak Felsefesi. Dokuz Eylül Üniv. Sosyal Bil. Enst., Basılmamış Dakiara Tezi, İzmir 1999. Ym d. Doç. Dt: Mehmet TÜRKERİ daha sonra, ahHik teorileri hatırlanınaya çalışılacak; ışığında değerlendirme geçilecektir. işlemine Felsefe ile kelaını kendi düşüncesinde kaynaştıran bir düşüiıür olarak. 2 kabul edilen Fahrettin Razi, bu sisteınleştiriciliğini eklektik bir yapı olarak ahlak aıılayışında da ortaya koymaktadır. Razi'nin düşüncesi, evrensel etik prensipleri, rasyonel psikoloji, mutluluk, yetkinlik ve erdem gibi konularda Farabi-İbni Sina kanalıyla Platon-Aristoteles çizgisini; karakter arındınlması · (tehzibu'l-ahlak) konularında ise İbni Miskeveyh ve daha çok Gazali etkisini O, mutluluk, yetkinlik, erdem, iyi ve zevk gibi konulardaki yansıtmaktadır. ahlak felsefesine özgü olarak kaleme Kittibu'n-Nefs ve'r görüşlerini, aldığı eserinde de, ünlü tefsiri ayetleri Rııh adlı değil Meftitilıu'l-Gayb'ta açıklanm çerçevesinde ortaya koymuştur. Kittibu 'n-Nefs, iki bölüme ayrılmış olup, birinci bölümde evrensel etik ilkeleri üzerinde dunılmaktadır. İnsanın varlık mertebesindeki konumu, nefs ve nefsin güçleri, felasife geleneğine bağlı olarak bu bölümde işlenen konulan oluştum1aktadır.3 İkinci bölümde, karakter üzerinde servet sevgisi, riya ve makam anııdınlması durulınakta; mevki sevgisi gibi konular İbni Miskeveyh'ten ziyade Gazali düşüncesi örnek · alınarak incelenmektedir. 4 Razi, tıpkı İslam filozofları gibi, ahlak ile rasyonel psikoloji arasında 5 sıkı bir ilişki görmektedir. Öncelikle, varlık sınıflandırmasına bağlı olarak mertebesi, nefs ve güçleri üzerinde durulmakta ve insanın değişebilen nefsiıı bunun üzerine ahlak anlayışı kunılmaktadır.6 2 Fazlurralıman, İslam, çev. M. Dağ, M. Aydın, Selçuk Yay., ll. Baskı, İstanbul 1992, s. 172, 135. 3 Razi. Fahrettin Muhammed b. Ömer, Kitiibu'n-Nefs vc'r-Ruh ve Şerhu Kuvahunıa, Tahk. M. Hasan Ma'sumi, islamabad 1968, s. 3 vd.; Ma'sumi, Hasan, Imam Razi's Ilm al-Aklılaq, Islamic Reseaı·clı Institute. Islamabad Tarihsiz, s. 43 vd. 4 Razi, Kitiibu'n-Nefs, s. 195 vd.; Ma'suıni, a.g.e., s. 110 vd.; Razi, bu bölümdeki görüşlerinin büyük bir kısmını, hem malzeme hem işle yi ş bakımından, Gazali'den almıştır. Bkz. Gazali, Ebu Hamid, İhya'u Ülunıi'd-Diıı, Ezher Matbaası, Mısır 1302, 3/203 vd. 5 Fakhry, Majid, Etlıical Tlıeorics in Islam, Leiden, New York 1991, s. 186. 6 Ma'sumi, a.g.e., s. 4, 27. 64 BAZI AHL4K TEORİLERİ AÇ[SINDAN FARRETTİN RAzi 'NİN AHLAK ANLAYlŞ! Razi düşüncesinde teleolojik bir ahlak anlayışı vardır. Buna göre, ahiakın bir gayesi vardır; o da mutluluktur. 7 Mutluluğa, insandaki teorik ve pratik güçleri yetkinleştirmekle ·ulaşılır. Teorik ve pratik güçlerin insani nefsin üç temel gücüne öfke ve arzu güçlerine) yetkinleşmesi, (akıl, · bağlı olarak dört ana erdemin (bilgelik, iffet, yiğitlik ve adalet'in) ortaya 8 çikmasıyla mümkün olur. Bu durunıda, insanın yetkinleşmesini sağlayan şey erdemdir. Erdem, aşınlık ve eksiklik (ifrat ve tefrit) arasındaki orta noktadır. Razi, felasifeden aldığı erdem anlayışına, Gazali'den aldığı (hilm, kalb kendine olma, kanaat ve züht gibi) mistik erdemleri de genişliği, hakiın nefsani, bedeni ve harici olmak üzere üç olup, eklemiştir. Erdenıler, çeşit asıl olan nefsani erdemlerdir. erdemler, emniyet, güzellik, yeme, Diğer (sağlık, içme, servet ve nüfuz) elde edilmesinde bu yolda asıl erdenılerin vasıtadır; iyi olarak kabul edilir. nefsani erdem olan katkı sağladıklarında Dolayısıyla, bilgelik, iffet, ve adalet bizzat iyi, erdemler ise iyi yiğitlik diğer vasıta hükmündedir. Bu iyi de, erdem gibi, nefsani, bedeni ve harici dunımda, tıpkı olmak üzere üçe aynlır.9 teorik ve pratik güçlerin ve Erdenıler, yetkinleşmesini sağladığına nefsani, bedeni ve harici olmak üzere üç göre, her erdem gnıba aynldığına kendi da beraberinde getirmektedir. Buna göre, gnıbunun mutluluğunu mutluluk, gibi, nefsani, bedeni ve harici olmak üzere üç tıpkı erdenıler gnıba Burada da aslolan, erdem gibi, nefsani ayrılmaktadır. çeşitlerinde olduğu 10 mutluluktur. Aristoteles'te eden bir olarak görülen zevk(haz) mutluluğa eşlik şey konusunda Razi, başta Fa.rabl olmak üzere İslam filozoflarını takip etmektedir.11 O, zevki "uygun olan şeyın algılanması"12 şeklinde 7 Razi, Fahrettin Muhammed b. Ömer, Mefatilıu'l-Gayb. (İrşddu '1-Akli's-Selim ile birlikte) İstanbul 1307, 4/64, 4/695, 2/620; Mebalıisu'l-Meşrikıyye ti 'Ilmi'l-İlalıiyyat ve't-Tabiiyyat, Beyrut 1990, 2/443. 8 Razi, Meffitilı. 2/269, 3/310; Mebalıis, 2/428, 429. 9 Razi, Meffitilı, 2/333, 5/578, 3/310, 2/58, 2/141, 3/496. 10 Razi, Meffitilı, 2/269, 3/31 O. 11 Ebu Nasr Farabl. Mutluluk Yoluna Yöneltme (Tenbilı 'ala Sebili's-Sa'ade), Çev. Hanifı Özcan, İzmir 1993, s. 45, 46. 12 Razi, Şerhu Uyuni'l-Hikme. (Üç cilt bir arada), Tahran 1375/1415. 3/133, 134; :ır 65 Yard. DOÇ. DI: Mehmet TÜRKERİ haz veren fiziksel ve ruhani olarak· fiziksel tanımlamakta, şeyleri ayırmakta, olarak haz veren zevk, olarak haz veren ise yetkinlik olarak şeyi ruhaıli şeyi değerlendirmektedir.13 Zevk, bir yönden akli ve duyusal, diğer yönden ebedi ve dünyevi olmak üzere ikiye Bunlardan akli ve ebedi olan ayrılmaktadır. zevkler diğerlerinden daha üstün tutulmaktadır. 14 İnsanın yukanda betiınlenen mutluluğa ulaşahilmesi için, karakteriniıı servet sevgisi, riya, sevgisi ve arınmış olması, başka deyişle makanı-mevki övülme - yerilme korkusu gibi nefs isteği hastalıklanndan kurtulmuş olması gerekmektedir. Razi, Gazali 'yi ömek alarak, her bir nefs için teorik hastalığı ve pratik olmak üzere birbirini bütünleyen iki tedavi türü öngörmekte ve bu tedavi önerilerinde yönelmekten ana "Tanrı'ya alıkoyma" temasım 15 işlemektedir. Bununla birlikte, mutluluğa ulaşma insanın kendi elinde değildir; bunun için Tanrının yardınu (inayeti) gereklidir. İslam filozoflannın da savunduğu "inayet"16, öyle görünüyor ki, Razi düşüncesinde "Tanrının belirlemesi''ne dönüşmektedir. İnsan özgürlüğünü başta Farabi olmak üzere İslam filozoflannın kabul etmesi Razi 'ınn ise reddetmesi bı.ınu açıkça ortaya 17 koymaktadır. Bu durumda, mutluluğa ulaşmak üzere insanın uygulaması için Razi ortaya konan program büyük ölçüde gücünü tarafından alılaki yitirmektedir. Çünkü, Razi insan özgür bir "niıı düşünce sistemiııde, varlık değildir. "İnsan, özgür görünen zonınlu bir varlıktır."18 Razi, insanın irade reddetmekte, buna onun özgürlüğünü rağmen (alılaki bakımdaıı) sorunılu olduğunu kabul etmektedir; 19 Bu dumm, onun ahlak sistemi açısındaıı büyük Mebıllıis, 2/442. 13 Razi, Kitabu'n-Nefs, s. 20; Ma'surni. a.g.e., s. 76. 14 Razi, Mebahis, 2/442; Şerhu Uyfini'l-Hikme, 3/134, 3/165: Kitabu'n-Nefs, s. 90; Ma'surni, a.g.e., s. 171. 15 Bkz. Türkeri, a.g.e., s. 116 vd.; Razi, Meffitih, 5/637, 638; Kitilbu'n-Nefs, s. 110 vd.; Ma'surni, a.g.e., s. 115 vd. 16 Ebu Nasr Farabi, El-Medinetü'I-Fiizıla, Çev. Alunet Arslan, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara 1990, s. 278,61, 95; Aynca bkz. Fiin1bi, Çev. Ahmet Mutluluğun Kazanılması, Arslan, Vadi Yay., Ankara 1999, s. 23. 17 Farabi, El-Medinetü'l-Fiizıla, s. 186, 187; Hırabi, Mutluluk Yoluna Yöneltme, s. 30. 18 Razi. Mcfiltih, 2/566. 19 Razi, Mefiitih, 2/195,5/217. 66 BAZI AHLAK TEORİLERİ AÇJSJNDAN FAHRETTİN RAZİ'NİN AHLAK ANL AYISI bir da beraberinde getirmektedir. Ona göre, insana irade tutarsızlığı özgürlüğü vermek, ilim ve sebepler meselesi asla mümkün çünkü gereğince değildir; böyle bir durum, müessir gelir "insanın, Taıınnın sıfatında olması" anlaınına 20 ve "kabul edilemez." her gibi, ahlak da belirleyici Tanrının, şeyde olduğu alanında olması, "iyi" ve "kötü"nün emir ve yasaklanna göre belirlenmesi demektir. Tanrının İyi, Tanrının emrettiği, kötü ise Tanrının yasakladığı şeydir. Bu durumda, iyi ölçütü uygunluktur. hayatın Tanrının rızasına İnsan için iyi hayatın ne olduğu ve insanın nasıl yaşaması gerektiği üzerinde duran bir ahlak felsefesindeki soruları anlayış, normatİf yaklaşımın bir etmektedir. Razi, emir ve örneğini teşkil insanın Tanrının yasaklarını dikkate alan bir hayat için nonnatif yaşan1ası gerektiğini düşündüğü yaklaşım ahlaki terimleri ve durumlan sadece sergileıniş, amacı, kavraınları, ve analiz etmek için de ve modem betİnllemek olmadığı betiınleyici yaklaşırnlara dahil edilemeyecek bir düşünürdür.21 Razi'nin normatif yaklaşıma giren ahlak düşüncesi, acaba ahlak kuraınları açısından nasıl bir durum arz Bunun verebilmek için, ahlak etınektedir? cevabını kuraınlarının ölçütlere göre ortaya kanabilen farklı farklı şekillerde sınıflaı1dırmalanna müracaat etinemiz gerekmektedir. Biz, belli bir sıra düzerıi takip etınek için ahiakın konusu olan iyinin durumlarını ölçüt alarak yapılmış, ahlak teorileriyle ilgili dört esas Bunlardan birincisi, çeşit sınıflandırmayı alacağız. iyinin nesnel ya da öznel olup olmamasına göre yapılan sınıflama; ikincisi, iyinin ahlaki üçüncüsü, iyinin davraıuşla ilişkisi açısından yapılan sınıflama; psikolojik bir ifadeyle olup göre özdeş olmamasına yapılan sınıflan1a; 22 dördüncüsü de, tarihsel olarak yapılan sınıflamadır. 1. tvinin nesnel ya da öznel olmasma göre 20 Razi, Mefatih, 4/556, 3/336. 21 Bu iki yaklaşım tarzı için bkz. Arslan, Alunet, Felsefeye Giriş, Vadi Yay., Ankara 1994, s. 95, 96; Cevizci, Ahmet, Etiğe Giriş, Paradigma, Istanbul 2002, s. 7, 6, 8; Aydın, Mehmet, Ahlak Felsefesi Ders Notları, Daktilografi, s. 1 vd. 22 Arslan, a.g.e., s. 99, 100. 67 Ymd DOÇ. Dt: lvfelınıet TÜRKERİ AhHl.kın konusu olan iyinin nesnel ya da öznelliğille göre ahlak teorileri objektivist (nesnelci) ve siibjektivist {öznelci) olmak üzere iki gruba Objektivist ahlak teorilerinin felsefe tarihindeki aynlmaktadır. başlıca temsilcisi Sokrates ve Platon' dur. Objektivist göre, ahlaki anlayışa doğrular nesneldir; insanlarm arzu ve eğilimlerinden bağımsızdır. 23 İyi, iyi olduğu için Tann onu istemiştir.24 A11laki doğruların nesnel olmadığını, kişiye göre değiştiğini savunan sübjektif ahlak teorilerinin başlıca temsilcileri şüpheci filozoflar, Spinoza ve Ho b bes filozoflara göre, dini inançlar ve 'tır. Şüpheci ahlaki doğrularm toplumdan topluma ve çağdan çağa değişiklik göstermesi 25 ahlaki iyinin öznel olduğuntın kanıtıdır. Ahlakta, değerlerin öznel olduğunu savunmaya sübjektivizm (öznelcilik), bu bir var değerleri koyaıı Tanrının kabul etmeye ise teistik denir. olduğunu sübjektivizın Bu Razi'nin ahlak hangi gruba sınıflandırmada düşüncesinin dalıil görülebilir. Platon'un ahlaki iyiyi olduğu açıkça savunduğu objektivizın, göre Bu, Tanrının isteğine değil, Tannnın isteğini İyiye belirleınektedir. 26 "tektanncı diniere ters bir görüş" olarak kabul edildiği için Razi'nin ahlak 23 Arslan, a.g.e., s. 103; Stroll, Avrum, Philosophy Made Simple, New York 1956, s. 44; Joad, C.E.M., Philosophy, Peland 1965, s. 120; Maclntyre, Alasdair, Ethikin Kısa Tarihi, çev. H. Hün1er, Z. Hünler, Istanbul 2001, s. 53; Billington, Ray, Felsefeyi Yaşamak -Ahlak Düşüncesine Giriş-, çev. A. Yılmaz, Aynntı Yay., Istanbul 1997. s. 61, 62; Magee, Bryan, Büyük Filozoflar -Piaton'dan Wittgenstein'a Felsefesi, Batı çev. A. Cevizci, Paradigma, l~tanbul 2000, s. 21, 15. 24 Arslan, a.g.e., s. 87; Platon'un, değerlerin nesnel olduğu kanaatini destekleyen örnekler için bkz. Plato, "Theaetetus", 166a- 168c; "Republic", 505d, SOl b, Collected Dialogues, Edit. Editb Harnilton and Huntington Cairns, Princeton Univ. Press, 12. New Baskı, Jersey 1985. 25 Arslan, a.g.e., s. 88; Değerlerin öznel olduğu .kanaatini destekleyen örnekler için bkz. Barnch Spinoza, The aud the Selected Letters, Translated by Samuel Shirley, Etlıics Edit. Seymour Feldman, Hacket Publishing Company, Cambridge 1982, hıdianapolis, Part IV, Proposition 8; ayrıca bkz. Proposition 19 ; Spinoza, Etika, çev. H. Ziya Ülken, Ülken Yay. Üçüncü Baskı, Istanbul 1984, 4. Bölüm Önerme VIII; Önerme XIX. 26 Arslan, a.g.e., s. 87; Burada, tek tanncı dinlerin hepsinde tek bir ahlak anlayışı olmadığı dikkatten uzak Tek bir din bünyesinde bile ahlak tutulınamalıdır. değişik anlayışlan mevcut olabilmeh.iedir. Örneğin, İslam düşüncesinde ilk moralist grup olarak kabul edilen Mu'tezile, Eş'ariliğin ve Cebriye'nin aksine, tannsal iradeyi insan davranışına bağlamah.iadır. (Bkz. Fakhry, a.g.e., s. 31) Bu konu "tek tanncı dinlerin ahlak geleneği" altmda tekrar ele başlığı alınacah.iır. 68 BAZI :4HLAK TEORiLERİ AÇJSINDAN FAHRETTİN RIİZİ'NİN AHLAK ANIAYlSI anlayışım objektivist .o larak nitelendiremeyiz. Razi, Tanrımn emirlerine dayanan bir . göre, iyinin ölçütü hayatı savunduğuna Tanrının buyruğu 27 olmaktadır. Tanrımn iradesi, iyi ve kötü dahil her şeyi belirlemektedir. Bu durumda Razi, ahlak felsefesi teistik sübjektivizmi savunan bir bakımından Razi'nin teistik sübjektivizm düşünürolarak karşıımza çıkmaktadır. açısından · iyinin, acaba ahlaki la belirlediği alıiili davranış ilişkisi nasıldır? · 2. "İyi"nin niyet, sonuç ve ödevle ilişkisine göre Ahlak teorileri, iyinin ahlaki bir niyetinde, sonucunda ya da o davranışın bizzat kendisinde durumuna göre niyetçi "(motivist), davranışın bulunması sonuççu ve ödevci (deontolojik) olmak üzere üç gruba ayrılınaktadır.28 temsilcisi olan motivist ahlak teorisinde, özünün Başlıca K~t ahlaklılığın eylemin sonucunda motivinde yani niyetinde ve değil, insanın bulunduğu 29 mutlak iyi olan şeyin sadece iyi niyet olduğu savunulmaktadır. Sonuççu ahlak teorileri, eylemin o eylemin sonucuna göre belirlemektedir. değerini Kirene ekolü (Aristippos), Epikuros ve ekolü (Hume, Bentham ve Faydacılık S. Mill) sonuççu ahlak teorilerini savunmuşlardır. Bütün bunlarda, eylemden . beklenen sonuç, Ancak, bu haz, Aristippos'un "haz"dır. temsilciliğini yaptığı Kirene ekolühde oburca yeme-içme, cinsel bulunma gibi aktif, ve ilişkide canlı dinamik, Epikuros'ta, aksine aktif pasif, ise Kireneciliğin değil Faydacılıkta en çok sayıda insana en büyük oranda ulaşan bir hazdır.30 Ödevci ahlak teorileri ise, ödev duygusundan ya da ödevden çıkan eyleınleri doğru eyleınler olarak kabul etmekte ve kategorik emirleri temele yerleştirmektedir. Başta .2:1 Faklıry, a.g.e., s. 46. Aynca bkz. Aydın, Melunet, Tanrı-Ahlak ilişkisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., Ankara 1991, s. 140; Kılıç, Recep, Ahiakın Dini Temeli, Türkiye Diyanet Yay., Ankara 1992, s. 101. Vakfı 28 Arslan, a.g.e., s. 99; Stroll, a.g.e., s. 45. 29 Arslan, a.g.e., s. ı ı2; Stı·oll, a.g.e., s. 45; Cevizci, a.g.e., s. 178, ı 79;Akarsu, Bedia, Ahlak Öğretileri II Immanuel Kant'ın Ahlak Öğretisi, Istanbul ı968, s. 67; Ewing, A.C., Etlıics, London 1960, s. 51; Kılıç, a.g.e., s. 34; Aydın, a.g.e., s. 36; Billington, a.g.e., s; 75, 176. ı 30 Arslan, a.g.e., s. 102, 106, lll; Cevizci, a.g.e., s. 46, 48, 192, 198. 69 Yard. Daç. D1: Mehmet TÜRKERi Kant olmak üzere H.A. Prichard ve W.D.Ross bu tür. bir ahlak teorisini 31 savunmuşlar dır. Motivist teori Razi 'nin, eylemlerin açısından bakıldığında, değerini belirleme konusunda niyeti göz gönnekteyiz. Ona göre, bir ardı etmediğini eylem, bilgi ve niyetin bir sebeple ortaya Bu oluşturduğu çıkmaktadır. niyet, eylemlerin ortaya sebebi olan iki ikincisini durunıda çıkış aşamadan Aynca, Razi karakter üzerinde ve oluşturmaktadır. arındınlrnası durduğu Kitabu'n-Nefsin hacim olarak neredeyse nefis yansını oluşturan tedavi ele ana tema olarak bu hastalıklannın nasıl edileceğini alırken, Tannya yönelmekten Bu ise, hastalıkların alıkoyacağını savunmaktadır. eylemlerimizin bilgi ve niyet kaynağındaki aşamalannın arındırılmasından bir Bu bize göre, niyete verilen önemi başka şey değildir. durunı, göstermektedir. 32 Ahlaki eylemde, de sonucun önemli savunan niyetİn değil olduğunu sonuççu teorilerinde belli bir gaye (telos) Bu gaye, daha önce alılak vardır. gibi, haz elde etmektir. Bu Razi'nin ahlak belirttiğimiz açıdan bakıldığında, bu gruba dahil edilmesi kesinlikle mümkün Ancak, biz bu anlayışının değildir. gayeyi "mutluluk" olarak belirlersek, Razi'nin ahlak Platon anlayışının, Aristoteles çizgisinde mutlulukçu ahlak nedeniyle, anlayışını savunması sonuççu ahlak teorileri içinde söyleyebiliriz. Nitekim, değerlendirilebileceğini "sonuççu ahlak teorileri, belli gayeleri öngörmesi nedeniyle" teleolojik ahlak teorileri olarak değerlendirilebilir. 33 Eylemin sonucunu hesaba katmayan ödev sadece içinde ahlakı, -insanın kesin buyruklarla kendini belli eden- ödev duygusundan kaynaklanan eylemleri ahlaki eylemler olarak görmektedir. 34 Buna göre, Razi' nin ahlak iki deontolojik ahlak teorisi anlayışının bakımdan kapsamına gireıneyeceğini 31 Arslan, a.g.e., s. lll; Stroll, a.g.e., s. 46; Cevizci, a.g.e., s. 16, 176; Ewing, a.g.e., s. 51; Joad, a.g.e., s. 146; Akarsu, a.g.e., s. 72; Aydın, Ahlak Felsefesi Ders Notları, s. 35; Aydın, Tanrı-Ahlak İlişkisi, s. 36; Pazarlı, Osman, İslarnda Ahlak, Remzi Kitabevi, İkinci Basım, Istanbul 1980, s. 93. 32 Razi, Mefatilı, 5/343, 11677, 679. 33 Ayd ın, a.g.e., s. 16. 34 Arslan, a.g.e., s. lll. 70 BAZI AHLAK TEORİLERİ AÇJSINDAN FAHRETTİN RIİZİ 'NİN AHLAKANIAY/SI söyleyebiliriz. Birincisi, . daha önce gibi, Razi 'nin belirttiğimiz anlayışı sonuççu ahliik teorilerine dahil edilebilir. Oysa, deontolojik anlayışta eyleınin sonucu hiç dikkate alınmamaktadır. İkincisi, deontolojik teoride eylemin salt ödev duygusudur, hariçten bir Razi'de ise, eylemin kaynağı, şey değil. vb. ile) belirlenebilmektedir. Ancak bu kaynağı dışarıdan (Tanrının buyrukları durum, Razi'nin ahlak da içinde tek dinlerin anlayışının bulunduğu tanncı ahlak geleneklerinin ödev duygusunun gelişmesine katkı sağlamayacağı gelmez. anlamına 3. "İyi"nin psikolojik bir ifadeye indirgenip indirgenmemesine göre teorileri, naturalist olup göre naturalist, Alılak (doğacı) olmamalarına olmayan ve emotivist olmak üzere üç gruba naturalisı (heyecancı) 35 ayrılmaktadır. Faydacı ekol, Robbes ve M. Schlick tarafından savunulan teorisinde ahlaki ya da ve bu naturalİst alılak yargıların doğru yanlış olduğu tür yargıların herhangi bir doğa biliminin (genellikle psikolojinin) N aturalist- olmayan ahlak kavranılarum indirgenebileceği savıınulmaktadır. teorisi bu indirgerneye bir teoridir. Platonculuk, ve karşı çıkan Hristiyanlık İslamiyetİn savunduğu ahlak anlayışları bu gruba dahildir. Emotivist ahlak teorisi ise, yukanda sözü edilen iki teoriyi de bulmakta ve ahlaki yanlış bir ya da ifadesi yargıların aslında insanın duygularının heyecanlannın Ayer ve Carnap gibi filozoflar temsil olduğunu savıınmakta, tarafından 36 edilmektedir. Razi 'nin ahlak anlayışı, İslam Dini çerçevesinde söz konusu olan ahlak kurarnlan arasında yer alması nedeniyle,37 naturalist-olmayan bir ahHlk teorisidir. Razi'nin "iyi", "kütü" ise düşüncesinde Tanrı'nın eınrettiği, Bu, ahlaki ne Tanrı'nın yasakladığı şeydir. yargıların insanın heyecanlarının bir ifadesi olduğu ne de psikolojik iddiada bulunmanın kılık değiştirmiş bir 35 Arslan, a.g.e., s. 10 0; Stroll, a.g;e., s. 45. 36 Arslan, a.g.c., s. I 00; Maclntyre, a.g.c., s. xv; Ewing, a.g.c., s. 115. 37 Arslan, a.g.e., s. 100; Fakhry, a.g.e., s. 186. Ayrıca bkz. Gustafson, James M., Theology and Ethics, Chicago 1981, s. 327. 71 Ya rd. Daç. D1: Mehmet TÜRKERİ şekli (bir arzu ifadesi) olduğu anlamına gelmektedir. Bu durumda Razi'nin ahlak anlayışının nanıralist ve eınotivist bir k:uraın olmadığı ortaya çıkmaktadır. 4. Tarihsel Sınıflama İlkesine Göre Tarihsel sııuflama ilkesi esas alındığında ahlak k:uramlan, Kayıtsızlık Ahlakı, Haz Ahlakı, Mutluluk Ahlakı, Tektanncı Dinlerin Ahlak Geleneği, 38 Faydacı Ahlak ve Ödev Alılakı olmak üzere altı gruba ayrılabilir. Şimdi, Razi'nin ahlak bu teoriler anlayışııu sırasıyla açısıııdan değerlendirelim. a. Kayıtsızlık Alılakı Açısından Sokratesçi Knik ekolü ile Kayıtsızlık ahlakı, başta Stoacılık tarafından bir içinde sürdüren Diyojen ve mensubu savunulınuştıır. Hayatııu fıçııun Knik ekolü olarak görmektedir. Ancak, bu bulunduğu mutluluğu kayıtsızlık kayıtsızlık istisnasız her şeye karşı bir kayıtsızlıktır.39 Kıbnslı Zenon'un mensup Roma hakim · olan ve etkileyen, olduğu, düşüncesine Hristiyaıılığı ise, etkilere ilkesi Stoacılık'ta "dış kayıtsız kalmayı öğren" benimsenmiştir. bir yandan savunur; her Tann Stoacılıl<, kaderciliği şeyin tarafından ve iyi kabul edilir; öte yandan, belirlenmiş olduğu Taıırı'mn olduğu insaıun reddedilmez. Ancak, bu özgürlük olaylarm bilip onlara özgürlüğü yapısıııı katianma özgürlük özgürlüğüdür. Başka deyişle, etkileıne değil etkilenmemedir. 40 Razi'nin ahlak anlayışııu kayıtsızlık ahlakı açısıııdan değerlendirirken, öyle görünüyor ki, Knik ekolü ile bir gitmemiz Sto~cılık arasında ayınma gerekmektedir. Çünkü Razi'nin bize göre, ekole uzak anlayışı, Kıllk Stoacı 38 Arslan, a.g.e., s. 100. 39 Arslan, a.g.e., s. 102; Stı·oll, a.g.e., s. 26; Cevizci, a.g.e., s. 52-55; Bourke, Vernon J., History of Ethics, New York 1970, C. I, s. 23; Gökberk, Macit, Felsefe Tarihi, Beşinci Basım, Istanbul 1985, s. 53. 40 Arslan, a.g.e., s. 107; Stı·oll, a.g.e., s. 27; Cevizci, a.g.e., s. 56; Bourke, a.g.e., s. 49; Gökberk, a.g.e., s. 105. .72

Description:
Razi' s ethics is teleological, eudaimonian, teistical subjectivist and volontarist .. 36; Pazarlı, Osman, İslarnda Ahlak, Remzi Kitabevi,. İkinci Basım
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.