ebook img

Başkaldıran Edebiyat PDF

399 Pages·1997·8.68 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Başkaldıran Edebiyat

BAŞKALDIRAN EDEBİYAT Nedim Gürsel, 1951'de Gaziantep'te doğdu. İstanbul Ga­ latasaray Lisesi'ni ve Fransa'da Sorbonne Üniversitesi Çağdaş Edebiyat Bölümü'nü bitirdi. Halen Paris'te yaşıyor ve yazıyor. Uzun yıllardır denemeler de yazan Nedim Gürsel, aslen bir öykücüdür. Uzun Siirmüş Bir Yaz (1975) adlı ilk öykü kitabıyla TDK 1976 hikâye ödülünü almıştır. Kitapları: Çağdaş Yazıtı ve Kültür (1978, inceleme), Şeyh Bedreddin Destanı Üzerine (1978, inceleme), Kadınlar Kitabı (1983, hikâye), Yerel Kültürden Evrensele (1985, inceleme), Sevgilim İstanbul (1986, anlatı), Sorguda (1988, hikâye), Seyir Defteri (1990, izlenim), Son Tramvay (1991, hikâye), Pasifik Kıyısında (1991, izlenim), Nâzım Hikmet ite Geleneksel Türk Yazını (1992, inceleme), Bozkırdaki Yabancı (1994, inceleme), Balkanlara Dönüş (1995, izlenim), Boğazkesen (1995, roman). nedim g ü rs e l Başkaldıran Edebiyat ELEŞTİRİ - İNCELEME (1966-1995) OC3Q Edebiyat -188 ISBN 975-363-585-0 Başkaldıran Edebiyat / Nedim Gürsel 1. baskı: 1500 adet, İstanbul, Nisan 1997 Yayma Hazırlayan: Birhan Keskin Kapak Tasarım: Pınar Kazma Çınar Ofset Hazırlık: Akgül Yıldız Düzelti: Birhan Keskin Yayın Koordinatörü: Aslıhan Dinç Baskı: Şefik Matbaası ©Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Ticaret ve Sanayi A.Ş. 1997 Tüm yayın haklan saklıdır. Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yaymanın yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Ticaret ve Sanayi A.Ş. İstiklal Caddesi, No: 285 Beyoğlu 80050 İstanbul Telefon: (0-212) 293 08 24 Faks: (0-212) 293 07 23 içindekiler Yeni Basım İçin Önsöz • 7 1-KURAMSAL YAKLAŞIMLAR Yazın Akımlarının Oluşumunda Toplumsal/İdeolojik Yapının Yeri • 13 Dilbilim ve Gösterge Kuramı • 38 Lenin ve Kültür • 60 ^ Çeviri Etkinliği ve Kültür • 76 Şiir Çevirisinde Yöntem • 85 2-YAŞADIĞINI YAZMAK Yaşadığım Yazmak • 93 Sanatın Ayırıcı Özelliği *104 Yazarak Yaşamak »117 Ölüm Gelecek (Cesare Pavese Üzerine) • 121 Gorki Üzerine • 145 Boyun Eğmemiş Bir Madam Bovary: George Sand • 15Ç Sessizlik ve Üslûp (Tarık Dursun Üzerine) «166 Köroğlu Destanı ve Yaşar Kemal • 176 Öykü Üzerine Aykırı Düşünceler «191 3- GELENEĞE BAŞKALDIRAN ŞİİR Geleneğe Başkaldıran Şiir (Dadaizm, Fütürizm ve Gerçeküstücülük) • 197 Aragon'un Evrimi • 207 Aşk Kırgını Bir Şair • 215 Baudelaire'in "Correspondances" Şiiri • 224 Mayakovski'nin Çelişkisi • 228 Beyni Yüreğinde Bir Şair (Jacques Prevert) • 236 Yorulan Bir Şiir (Ece Ayhan Üzerine) • 241. Nâzım Hikmet'in Dulu Türkiye • 256- Saman Sarısı Şiirleri • 262 Kuşların Bakışıyla Yeryüzü (Ülkü Tamer Üzerine) • 268 Oktay Rifat'ın Bir Şiiri • 271 Dadaloğlu ve İskân • 277 4- TARTIŞMALAR Nâzım Hikmet'in Yayımlanmamış Şiirleri I • 285 Nâzım Hikmet'in Yayımlanmamış Şiirleri II • 292 Bir İntihal Örneği • 296 Hangi Batı • 301 Sabahattin Eyuboğlu İçin Mektup • 313 İki Cümlede Üç Şair • 318 Derleştiriye Eleştiri • 322 "Sürgün Edebiyatı" Konusunda • 327 5- KİTAPLAR ARASINDA Rüzgârla Giden • 335 Yeni Ufuklar Deyince • 338 Yirmi Yü Sonra Mişima: Bir Maskenin İtirafları • 341 Şolohov'un Hikâyeleri • 346 Duhamel'in Savaş Kurbanları • 349 Heinrich Böll'ün Hikâyeleri • 353 Vietnam'a Sevgiler • 356 Oktay Akbal'm Yasak Yalnızlığı • 363 Murtaza • 368 Bereketli Toprak Üzerinde * 372 Leyla Erbil ve Gecede • 374 Adnan Özyalçmer'in Alıştırmaları • 378 Sancılı Kambur -Türkiyeli Sizifos • 383 Niçin Diyalektik • 390 Görkemli Bir İstanbul Kitabı • 397 yeni basım için önsöz Bu kitapta yer alan eleştiri ve incelemelerin bir bölümü 1978'de Çağdaş Yazıtı ve Kültür adlı kitabımda da yayımlan­ mışlardı. Çıktığında oldukça ilgi gören ve kısa sürede tüke­ nen, bir daha da yeni basımı yapılmayan o kitabın önsözün­ de şöyle diyordum: "1968-1978 yıllan arasında yayımladığım eleştiri ve in­ celemelerden bir seçme yer alıyor kitapta. Okur önüne çok genç yaşta çıkmış, bu nedenle de kendini yazarak eğitmiş, bir bakıma yazın dünyasının gözetiminde gelişmiş bir yaza- nn tüm ürünlerini kitaplaştırmasından yana değilim. Yayım­ lamanın, kısa sürede başarı kazanmanın pek de güç olmadı­ ğı ülkemizde genç yazarı kendisiyle uzlaştırmaya yöneltebi­ lir böyle bir tutum. Her görüşünün, yazıya geçmiş her dü­ şüncesinin önemli bir gerçeği dile getirdiğini sanabilir. Oysa nice sular akmıştır köprülerin altından; önemsediği, yalnız­ ca kendisinin değil başkalarının da değer verdikleri yazıları yeni yaklaşım yöntemleriyle kuşatılmış, güvendiği dağlara kar yağmıştır. En sağlam bildiği kaleler bile, sürekli değişen gerçekliğin saldırısıyla düşmek üzeredir. Bu durumda ya sa­ vunma araçlarım gözden geçirmeli, ya da yıkılanın yerine, yıkıntıyı kaldırmadan yenisini kurma savaşımına girişmeli- dir. Böylece, büyük ölçüde dış koşullarm ürünü olan evrimi­ ni kendi öznel çabası ve eleştirel bakış açısıyla ortaya koy­ 7 malıdır genç yazar. Ben her iki yönteme de başvurdum. Ki­ taba aldığım yazıların altına tarih düşerek, öne sürdüğüm görüşleri, savunduğum düşünceleri hem zamanla, hem de nesnel bilgiyle orantılamak istedim.. Tek yanlı, sığ bir yakla­ şımla yetinmeyerek, ele aldığım sorunları değişik açılardan irdelemeye, bazı görüşlerimi yeni edindiğim bilgilerin ışı­ ğında yeniden gözden geçirmeye çabaladım. Bu çabada bi­ limsel yöntemle yazınsal duyarlığı birleştirme kaygısının ağır bastığını özellikle belirtmeliyim." Evet, bilimsel yöntemle yazınsal duyarlığı birleştirme kaygısı bugün de önemli benim için. Ve güvendiğim dağlara her zaman kar yağmakta. Ne var ki, o yıllarda daha "bilgiç", daha "ciddi" yazılar yazmış olmam, belki bir ölçüde engelli­ yor bu çabayı. Türkiye'de en azından edebiyat alanında "ye­ ni" diyebileceğimiz bir kuramsal etkinliğin ve öğrenim yılla­ rının izlerini taşıyorlar çünkü. Yukarıdaki satırları, yani Çağdaş Yazuı ve Kültür'e önsözü yazdığımda yirmi yedi yaşındaydım, şimdiyse Cahit Sıtkı Tarancı'nın deyimiyle "yolun yarısı"nı çoktan aşmış, uzun süredir Paris'te yaşayan bir Türk yazarıyım. Belki de bu ne­ denle neredeyse çocuk yaşta kaleme aldığım ama o dönemin önemli edebiyat dergilerinde yayımlanan kitap tanıtma ya­ zılarını da Başkaldıran Edebiyat'a almakta bu kez bir sakınca görmedim. İlk yazım Yeni Ufuklar*da 1966'da, yani henüz on beş yaşımdayken yayımlandığına göre, çeyrek asırdan fazla bir süredir öykücülüğümün yanı sıra eleştiri ve inceleme alanlarında da ürün vermeyi sürdürüyorum demektir. On beş yaşında bir yazar adayının Nobel Ödülü almış Şolohov ve Böll'e ders vermeye kalkıştığı günler çok geride kaldı. Ama o günleri anımsadıkça, kendini biraz fazla önemseyen, edebiyattan başka bir şey düşünmeyen "Galatasaray Lisesi öğrencilerinden 1133 Nedim Gürsel"i özlüyorum. O yazıları yazan da benim, bu satırları karalayan da. Ama yıllar var aramızda, Nâzım Hikmet'in deyişiyle "bir rub-u asır". Hatta daha da fazla, tam yirmi sekiz yıl. Bu süreç, okur önüne çok genç yaşta çıkmış bir yazarın 8 evrimini başlıca dönemeçleriyle sergileyebilir. Neydi bu dö­ nemeçler? 1970'li yılların "devrimci" ortamı içinde Marksçı- lıkla tanışma, sonra Parisli yıllarda Yapısalcılığa yönelme. Ve Yapısalcılığı Marksçı öğretiyle kaynaştırma çabasının vardı­ ğı yer: edebiyatı her şeyden önce bir dil, kendi içinde bir gerçeklik olarak görebilme. Yani "yazınsallık" kavramı. "Yazınsal yapıtm gerçekliğiyle (kendi içinde bir bütün kuran metinsel gerçeklikle) o yapıtın oluşum sürecini belir­ leyen durum, Örneğin yazarın coşkulan, duyarlığı, kısaca Öznelliği ve içinde yaşadığı toplumun sosyo-ekonomik yapı­ sı, bu yapının yol açtığı çalkantılar, büyük dönüşümler, bir­ likte ele alınabilir. İç içe oluşan, birbirlerini karşılıklı etkile­ yen, değiştiren diyalektik süreçlerdir bunlar. Ama yazınsal­ lık, temelde toplumsalın izdüşümünde yer almakla birlikte, giderek ayrılır ondan. Kendine özgü kuralları olan bir dil dünyası, bir göstergeler dizgesi oluşturur. Yazar yaşadığım yazarak değil, bir bakıma yazdığını yaşayarak, dilsel alanda varolarak, yani yazmayı, sözcüklerle uğraşını bir varoluş bi­ çimine dönüştürerek girer bu dünyaya. Giderek yaşamın, daha doğrusu ona önceden verilmiş bir alınyazısının karşısı­ na, kendi yazarlık uğraşını (yaşam deneyimini değil, bir ya­ şam deneyimine dönüşen yazma pratiğini) koyar." Bu alıntıyı "Yaşadığım Yazmak" adlı yazıdan yapıyo­ rum. 1974'de bu görüşü ilk benimseyenler arasındaydım, hâlâ da öyle sayılırım. Ece Ayhan'ın şiirine, Cesare Pave- se'ye, Aragon'a, bir ölçüde Nâzım Hikmet'e, Lucien Gold- mann'm "Oluşumsal Yapısalcılığına Türkiye'de ilk ilgi du­ yanlardan olduğum gibi. Bunu övünmek için söylemiyo­ rum, ama yirmi yaşında Paris'e gelip bu konuları ilk elden öğrenmiş olmamın düşünsel planda bana kazandırdıklarını da elimin tersiyle itemem. Bu kitapta yer alan yazıların ve dört yılımı verdiğim Nâzım Hikmet kitabımın kotarılması kolay olmadı. Bugün adı eleştirmene çıkmış bazı yazarları­ mızın hâlâ havanda su dövmelerim ya da Amerika'yı yeni­ den keşfetmelerini ilgiyle izliyorum. Ve Başkaldıran Edebiyat'ı başından beri yazarlık uğraşımı destekleyen, beni cesaret­ 9 lendiren sevgili okurlarına adıyorum. Bu kitabın gerçek var­ lık nedeni onların üzerimden hiç eksik etmedikleri ilgileri­ dir. Paris, 1994 10

See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.