ebook img

Avrupa Birliği'nin Suriyeli Mülteci Politikasına Eleştirel Bir Bakış Göçmenlere Yönelik Eğitim ve PDF

99 Pages·2016·12.54 MB·English
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Avrupa Birliği'nin Suriyeli Mülteci Politikasına Eleştirel Bir Bakış Göçmenlere Yönelik Eğitim ve

EĞİTİM-ÖĞRETİM VE BİLİM ARAŞTIRMA DERGİSİ Mültecilerin Eğitim Muhaciri Olduğumuz Hukuku ve Türkiye’deki Dünyanın Ensarı Olmak Eğitim Sorunları Ali YALÇIN Ramazan GÜNDÜZ Avrupa Birliği’nin Bir Saha Araştırmasından Suriyeli Mülteci Yansıyanlar Politikasına Eleştirel Yusuf EKİNCİ Bir Bakış Yrd. Doç. Dr. A. Çağlar DENİZ E Ğ Prof. Dr. Mehmet ÖZCAN Yrd. Doç. Dr. Banu HÜLÜR iT iM -Ö Ğ R E Türkiye’deki Suriyeli T Göçmenlere Yönelik Eğitim iM Sığınmacıların Eğitimi V ve Eğitim Programları E B Doç. Dr. Murat TUNCER Yeliz Kaya iL Doç. Dr. Hasan AYDIN iM A R A Ş T IR Suriyeli Göçmenlere M Eğitim ve Toplum A D Paradoksu: Nasıl Bir Sağlanan Eğitim ER Olanaklarının Türk G Toplum Olmak İstiyoruz? iS Basınında Sunumu i Y Prof. Dr. Mustafa Zülküf ALTAN Hümeyra TÜREDİ IL : 1 2 • S A Türkiye’ye Kitlesel Göçle Y I: 3 Gelen Mültecilere Yönelik Küresel ve Yerel Medyada 6 • O Yürütülen Eğitim Öğretim Mülteci Olgusu CA Süreci Nihat OYMAN K - Ş Ayhan ERDÖNMEZ U B A T - M Türkiye’deki Suriyeli A R Geçici Sığınmacı T 2016 KEğointiummeu Knadtaılkımi Çıocukların Sığınmacıların ve Dr. Niyazi KAYA Mültecilerin Eğitim Sorunları Yıl: 12 • Sayı: 36 • Ocak-Şubat-Mart 2016 Editör’den... Şükrü KOLUKISA Bu Sayıda... Sayfa Genel Başkan Yardımcısı Muhaciri Olduğumuz Dünyanın Ensarı Olmak 1 Ali YALÇIN SAVAŞTA ÖNCE GERÇEKLER VE Genel Başkan Yaşanmış Arnavut Mülteci Hikâyeleri ÇOCUKLAR ÖLÜR Avrupa Birliği’nin Suriyeli Mülteci Politikasına Eleştirel Bir 4 Bakış “Savaşta önce gerçekler ve çocuklar ölür!”, General George S. Patton Prof. Dr. Mehmet ÖZCAN 1990 Yılında Arnavutluk’un Tiran şehrinde kominiz- Eşi, Zeynep de onun peşinden turist vizesi ile böyle söylüyor. General’in bu sözü hangi duygu ortamı ve ne tür yıkım- Göçmenlere Yönelik Eğitim ve Eğitim Programları 9 ların tanıklığında söylediğini tahmin etmek zor değil. Yıkılan evler, so- Doç. Dr. Murat TUNCER me karşı izinsiz bir gösteri yürüyüşü yapılmıştı. Arna- Türkiye’ye gelmişti. Bu esnada Amerika Birleşik Dev- kaklar, harap olmuş şehirlerle birlikte dağılan, parçalanan, perişan olan Eğitim ve Toplum Paradoksu: Nasıl Bir Toplum Olmak 14 vutluk Polisi göstericileri sıkıştırınca 63 Arnavut gösteri- letleri Türkiye’de ki tüm Arnavut mültecilere kapısını hayatlar, savaşların felaket yüzünü görmemiz için yeterlidir. Ölçü orta- İstiyoruz? ci Türk Büyükelçiliği kapılarını kırarak elçiliğe sığınmak açmıştı. Ancak Zeynep’in turist vizesiyle mülteci kam- Prof. Dr. Mustafa Zülküf ALTAN dan kalkar, adalet yok olur, vicdan çöker, akıl tutulur; çılgınlık, delilik eşi zorunda kaldılar. Bunun üzerine Türk Büyükelçiliği 63 pında olduğunu fark eden Türk polisi, Zeynep’i kamp görülmemiş bir şekilde hayatları kıstırır, kuşatır. Ölen gerçekleri, imar Türkiye’ye Kitlesel Göçle Gelen Mültecilere Yönelik Yürütülen 24 Eğitim Öğretim Süreci Arnavut vatandaşını özel bir uçakla Yozgat’ta ki mülte- dışına atmak zorunda kaldı. Bu durumda eşi, Arben edilen hayata tekrar katmak kolay olmaz. Yıkılan, sadece hayaller, umut- Ayhan ERDÖNMEZ lar, bugünler değildir; yarınlar daha bugünden yitirilir. Savaş, insanların ci kampına yerleştirdi. Bunların içinde kadın, erkek ve bana telefon ederek durumu bildirdi ve Zeynep’in ka- sadece bugününü değil, yarınlarını da kemiren bir beladır. Patton, sa- TÇüorckuikylea’drıenk Ei ğSiutrimiyee lKi Gateılçıimciı Sığınmacı Konumundaki 34 çocuklar vardır. Ayrıca bu kişiler üniversite profesörleri, lacak yeri olmadığından bahsetti. Biz de ailecek ona vaşta gerçeklerle beraber çocukların öldüğünü söylemekle belki de ha- Dr. Niyazi KAYA öğretmenler gibi eğitimli insanlar oluşuyordu. evimizi açtık ve Yozgat’tan gelen Zeynep, evimizin dör- kikatin bu ağır tarafına işaret ediyordu. Çocukların öldüğü, öldürüldüğü Mültecilerin Eğitim Hukuku ve Türkiye’deki Eğitim Sorunları 40 her durumda, gelecek adına umut azalıyor veya yok oluyor demektir. Ramazan GÜNDÜZ düncü kızı olarak bizimle dört buçuk ay yaşadı. Daha Bu olayların olduğu günlerde dükkânımda oturur- Hele savaş, Suriye’de olduğu gibi, evin içinden birinin odaları ateşe ver- sonra diğer tüm mülteciler ile birlikte Amerika’ya yer- Sosyal Dışlanma Bağlamında Gaziantep’te Suriyeli 47 ken Günaydın gazetesinde Yozgat kampında bulunan mesi şeklinde bir yangınsa, çöküntü daha ölümcül olur. Sığınmacıların Eğitim İmkânlarına Erişimi: Bir Saha leştiler. Hiç tanımadığımız bir insan, bir anda ailemizin Suriye özelinde ve örneğinde tüm çıplaklığıyla görüldüğü gibi, ya- Araştırmasından Yansıyanlar Arnavut mülteci ‘Elif Bebek’ten söz ediliyordu. Gazete- Yusuf EKİNCİ, Yrd. Doç. Dr. A. Çağlar DENİZ, Yrd. Doç. Dr. Banu HÜLÜR bir parçası ve akrabamız olmuştu. şadığımız coğrafya, en kanlı, en kirli güç ve iktidar hesaplarının vuruş- deki başlık ‘Elif bebek mışıl mışıl uyuyor ama nerede ol- ma alanına dönüşmüştür. Suriye ile en uzun kara sınırına sahip Türkiye, Türkiye’deki Suriyeli Sığınmacıların Eğitimi 53 gelişmelerden doğrudan ve bire bir etkilenmektedir. Sorunun siyasal, Yeliz Kaya, Doç. Dr. Hasan AYDIN duğunu bilmiyor’du. Elif bebek dört gün önce doğmuş Bundan 12 yıl sonra olayların yatışmasıyla Arnavut- stratejik, ekonomik boyutları bir yana, sadece ülkemize sığınan göç- Suriyeli Göçmenlere Sağlanan Eğitim Olanaklarının Türk 59 ve adını kamptaki polisler koymuştu. Gazetedeki bu luk’tan aldıkları yazlık evlerinde 20 gün boyunca beni men sayısı 3 milyonu bulmuştur. Barınmadan sağlığa, eğitime kadar Basınında Sunumu haberi okuduğumda çok duygulandım ve hemen tele- Hümeyra TÜREDİ misafir ettiler. O zamandan bu yana Zeynep’le sık sık her konuda tek başımıza ve kendi imkânlarımızla yardımcı olduğumuz fona sarıldım. Telefonu açan kamptaki polis memuruy- Küresel ve Yerel Medyada Mülteci Olgusu 66 telefonda görüşerek aile bağlarımızı daha da güçlen- sığınmacı sayısı, insan hakları ve özgürlük gibi değerlerin savunmasın- Nihat OYMAN du. Ben de ‘Ben Musa Loyan, Mustafa Kemal Paşa’dan da samimi olmadığı anlaşılan Avrupa’da 28 devletin kabul ettiği mülteci dirdik. sayısının neredeyse üç katıdır. Devleti ve milleti ile Türkiye sığınmacılara Kıyılarımızdaki Hazineler... 73 arıyorum’ dedim. Polis Memuru ‘Ben de Bursa damadı- Murat KÜRKLÜ ‘açık kapı politikası’ ile kucak açarken, tarihi, kültürel sorumluluğunun yım’ dedi ve ne istediğimi sordu. Elif bebeğin babasıyla Arnavutluk seyahatimden geri dönerken uçakta te- gereğini yerine getirme hassasiyeti ile hareket etmiştir. Onları, sadece Koruma Altındaki Hayatlar: Suriyeli Sığınmacıların Hukuki 80 görüşmek istediğimi söyledim ve Arben Shani telefona Durumu ve Eğitimi kerlekli sandalyede oturan bir Arnavut ile tanışmıştım. yasal hak, sınır ve yükümlülüklerle değil, muhacir-ensar ilişkisi içinde Öğr. Gör. Burak ERCOŞKUN getirildi. ‘Hayırdır nasıl oldu da buraya kadar geldiniz? Türkiye’ye 4 aylık uzun sureli bir tedavi için gidiyor kardeş olarak görmekteyiz. Bu dostane, sıcak yaklaşım, yangın ve yıkım Uzaktaki Yakınlarımız “Ahıska Türkleri” 87 Diye sordum. O da ‘Tiran’da yürüyüşe çıktık, kendimizi sürecinin olabildiğince az hasarla atlatılması, gelecek umutlarının canlı, Cuma DOĞAN ancak tek kelime Türkçe konuşamıyordu. Sosyal Ba- diri kalması için hayati öneme sahiptir. Yozgat’ta bulduk’ dedi. Bir şeye ihtiyaçları olup olmadı- kanlığın desteğiyle Numune hastanesine sevk edilen Sıbyan Mekteplerinde Değerler Eğitimi Işığında Suriyeli 92 Suriyeli kardeşlerimizin ülkemize uyumunu kolaylaştırmak intibak- Mültecileri Kucaklama ğını sorduğumda, eşinin korkudan sütünün kesildiğini Tekin’e tedavisi süresince Ankara’ya da gitmek suretiy- larını sağlamanın yanı sıra kendi dil ve kültürleri ekseninde donanımlı Ayşe Sümeyye GÖK ve Elif Bebek’e süt alamadıklarından bahsetti. Arben olmalarını temin etmek için eğitime büyük önem verilmektedir. Milli le elimden gelen yardım ve ilgiyi gösterdim. Bu esnada Shani’ye adresimi ve telefon numaramı verdim ve he- Eğitim Bakanlığının sadece öğrencilere değil, ailelere de verdiği kurs ve yardımları dokunan Ankara Valisi kendisine özel yük- men o gün o zamanın parasıyla 250.000 TL yolladım ve eğitim takdire şayandır. Verilen eğitim, sıkıntı geçip de göçmen kardeş- sek teknoloji ürünü bir tekerlekli sandalye temin etti. lerimiz ülkelerine döndüklerinde, barış ortamında daha rahat ve aktif 15 günde bir para yollamaya devam ettim. Engelliler Derneği Başkanı Gökmen Sezgin, Milletvekili var olmalarına imkân sağlayacaktır. Eğitim, umudu canlı, diri, yaşanır Yıl: 12 • Sayı: 36 • Ocak-Şubat-Mart 2016 kılmak için hayata sımsıkı sarılmamızın en etkili unsuru olacaktır. Eğitim-Bir-Sen’in 3 Aylık Ücretsiz Yayınıdır Bu sıralarda kızım Leyla Diyarbakır’da şark görevinde Ali Koyuncu bu konudaki çabaları takdire şayandır. Ümmet yeni, farklı bir sınavdan, sınanmadan geçmektedir. Yükümüz Eğitim-Bir-Sen Genel Yayın Yönetmeni bulunuyordu. Kızım da eşiyle birlikte Yozgat’a kıyafet ağır, işimiz zordur. Acı ve ızdırap yükü daha dayanılmaz olan asıl Suri- Adına Sahibi (Sorumlu Müdür) Bir süre sonra Arnavutluk’taki ulusal bir gazeteden ve benzeri tarzda ihtiyaç malzemeleri yardımında bu- yeli kardeşlerimizdir. Onların yükünü hafifletmek, sıkıntılarını azaltmak Ali YALÇIN Şükrü KOLUKISA bir muhabir bana ulaşarak, hasta olan Tekin Bey’e bizim insanî ve İslâmi sorumluluğumuzdur. Evrensel komplo ve kum- Genel Başkan Genel Başkan Yardımcısı lundular. Ayrıca 63 mülteci için Mustafa Kemal Paşa’da Türkiye’de ki tedavisi süresince çok iyi bakılmasına yar- pasların amaçlarına hizmet eden kimi kara propagandalara rağmen, Editör Yayın Kurulu konfeksiyoncu Bahattin ALBAYRAK, Ekrem ERGÜN, bu yaşananlardan da bir hayrın çıkacağını ümit ve temenni ediyoruz. Şükrü KOLUKISA Latif SELVİ İslam BERİŞ ve İsa SOPA katkılarıyla yardımlar devam dımı dokunan kişilerin isimlerini istedi ve gazetesinde Siyasal, kültürel, coğrafi sınırlarımız uzun ayrılıklardan sonra birleşen, Doç. Dr. Zülfü DEMİRTAŞ Ramazan ÇAKIRCI bu kişilere ithafen bir teşekkür yazısı yayınladı. ettirildi. yardımlaşarak kaynaşan gönül iklimimizde eriyecek, bütünleşecektir. Mithat SEVİN Kardeşlik ve dayanışmayla beraber kalbimiz, gücümüz de büyüyecek. Hasan Yalçın YAYLA Yıllar sonra en küçük kızım Reyhan Loyan, Amerika Hayata canlı atılım gücü ve kardeşlikle büyüyen kalplerin bereketli sını- Atilla OLÇUM Bu insanlar Arnavutluk’tan günlük kıyafetleriyle ani- Birleşik Devletlerine gittiğinde Elif bebeğin babası Ar- rında bir medeniyet bizi beklemektedir. Savaşta önce gerçekler ve ço- den Yozgat’a getirilmişlerdi. Oysa Yozgat çok soğuk Basın Danışmanı cuklar ölürse, bu demektir ki, barışı, savaşın öldüremediği gerçeklerimiz Mahfuz YALÇINKAYA olduğundan kalın giysilere ihtiyaçları vardır. Bütün bu ben Shani’yi aradım. Kızımın geleceğini bildirdim. Kı- ve çocuklarımızla kuracağız. O zaman barış ikliminde en çok gerçekler zımın beş senelik Amerika yaşantısı boyunca her türlü Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Merkezi yardımlarla bu ihtiyaçları karşılamış olduk. ve çocuklar yaşayacak. Oğuzlar Mahallesi Av. Özdemir Özok Sokak No: 5 Balgat/ANKARA desteği esirgemeden verdiler. İnsanlara yardım etmek Bire bir etkilerini hemen her gün yaşadığımız böyle devasa bir konu, Telefon: (0.312) 231 23 06 (pbx) • Faks: (0.312) 230 65 28 maarif meselesini medeniyet davasından ayrı düşünmeyen Eğitim-Bir- e-posta: [email protected] Arben adında başka bir Arnavut mülteci Türkiye’ye ve hayatlarına dokunmak benim en önemli yaşam fel- web: www.egitimbirsen.org.tr Sen’in ilgisi dışında kalamazdı. O nedenle, bu sayıda Suriyeli sığınmacı- karısını yanına alamadan mülteci olarak sığınmıştı. sefem olmuştur. lar özelinde göç sorunu ve eğitim ilişkisi konusunu işledik. Grafik Tasarım & Baskı Hermes Ofset Ltd. Şti. Yeni sayımızda buluşmak dileğiyle. Büyük Sanayi 1. Cadde No: 105 İskitler-ANKARA Musa LOYAN [email protected] Telefon: (0.312) 341 01 97 • Faks: (0.312) 341 01 98 http://musaloyan.blogspot.com.tr/2014/05/yasanms-arnavut- [email protected] multeci-hikayeleri.html sitesinden 29.03.2016 tarihinde alınmıştır. ‘ın bu sayısı 25 bin adet basılmıştır. Kurumlara ve eğitim Basım Tarihi: Mart 2016 çalışanlarına dağıtımı il ve ilçe teşkilatlarımız tarafından yapılmaktadır. Muhaciri Olduğumuz Dünyanın Ensarı Olmak Ali YALÇIN Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Yöneticilerin zalim uygulamalarla halklarına Suriyelilere geçici koruma statüsü verilmeye baş- zulüm ettikleri ya da başka toplumlarla savaşlara landı. Burada dikkate değer bir nokta, ülkemize tutuştukları dönemlerde insanlar, bulundukları gelen Suriyeli misafirlerimizin mülteci konumun- toprakları terk ederek başka diyarlara göçmeyi da olmamalarıdır. Taraf olduğumuz uluslararası en güvenilir yol olarak görmüştür. Son yıllarda, antlaşmalar, Türkiye’ye sadece Avrupa ülkelerin- İslâm coğrafyasının dört bir yanında bu faktörün den gelen zorunlu göçmenlere mülteci statüsünü eş zamanlı olarak etkin olduğuna şahit oluyoruz. vermektedir. Ülkemizde bulunan Suriyeliler, her İslâm coğrafyasının bir kısmında, insanlar evlerini- türlü ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmakta barklarını ve yaşadıkları toprakları terk ederek olan geçici koruma statüsündedirler. Geçici koru- daha güvenilir diyarlara göç etmeyi tek çıkar yol ma altında olmaları dolayısıyla da iltica etme veya olarak görmektedir. Yaşı yarım asra yaklaşan her üçüncü bir ülkeye sığınma ya da başvuru yapma birimiz İran’dan, Afganistan’dan, Bulgaristan’dan, hakları bulunmamaktadır. Bu statü, savaşın bitme- Bosna-Hersek’ten, Çeçenistan’dan, Irak’tan göç siyle Suriyelilerin evlerine döneceğini varsaymak- ederek ülkemize yerleşen kitlelerle karşılaştık, on- tadır. larla tanıştık, kaynaştık, hatıraları yâd eden soh- Ülkemizin taraf olduğu pek çok uluslararası betler ettik. Köklü bir geçmişe ve en uzun sınıra sözleşme, sığınmacıların haklarını koruma altına sahip olduğumuz komşumuz Suriye’de yaşanan- almaktadır. Hükümet, bu sözleşmelerden doğan lar, topraklarımıza doğru yaşanan göç, bunların yükümlülükler gereği kurduğu kamplardaki geçici hepsinden daha yoğun, daha baskın bir hâl almış eğitim merkezlerinde zorunlu eğitim çağında olan durumdadır. çocukların ve gençlerin eğitime devam etmele- Zalim diktatörün zulmünden, baskısından ve rine imkân tanımıştır. Bununla birlikte kampların acımasız savaştan kaçarak komşu ülkelere göç dışında yerleşik olan Suriyeli çocuk ve gençlerin eden kayıtlı Suriyeli sayısı beş milyon sınırına da- eğitimlerine Türk okullarında devam etmelerine yanmıştır. Türkiye’ye göç edenlerin sayısı, diğer de imkân vardır. Ancak gerek kamplarda gerekse bütün ülkelere göç edenlerin sayısından daha kamp dışında yerleşik olanların okullaşma oranı- fazladır. 17 Şubat 2016 tarihi itibariyle bu rakam 2 nın yüksek olduğunu söylemek mümkün değildir. milyon 620 bin 553’tür. Bu rakamlar, sadece kayıtlı Günümüzde yüzde 50’ler civarında olan bu oranın olan Suriyelilere aittir. Gerçek rakamlar ise bundan yüzde 100’lere yükseltilmesi hayatî bir önem taşı- daha yüksektir. Kayıt dışı olarak diğer ülkelere gi- maktadır. den mülteci sayısını, kayıtlı olanlara eklediğimizde Barınma, sağlık ve gıda yardımlarının yanı sıra daha yüksek rakamlara ulaşılacaktır. kendi dil ve kültür farklılığı hususunda özen ve Suriye’den ülkemize doğru gerçekleşen zo- ihtimam göstererek sığınmacılara eğitim imkânı runlu göç 2011 yılında başlamıştır. Bu göçmenler oluşturmak, hayati önem arz etmektedir. Bu ama- ilk zamanlarda misafir olarak kabul edilmekteydi. cın başarılması şu anda yaşanan sıkıntıların ileride Göç edenlerin sayısındaki sürekli artışlarla birlikte, daha da büyümesinin önünü alacak, daha sağlıklı, 2001 Avrupa Geçici Koruma Yönergesi’ndeki bir- sorunsuz bir ilişki zemininin oluşmasına yol aça- takım hükümlere başvurularak misafir sıfatı yerine caktır. Ayrıca köklü bir medeniyetin değerlerini Yıl: 12 / Sayı: 36 Ocak / Şubat / Mart 2016 1 EĞİTİM-ÖĞRETİM VE BİLİM ARAŞTIRMA DERGİSİ Muhaciri Olduğumuz Dünyanın Ensarı Olmak devralmış bir toplum olarak, ülkemize sığınanlara sının bir benzerinin bugün kendi topraklarımızda karşı tutumumuzun temel ölçüsü, öncelikle insanî yeniden hayat bulduğuna şahit olmaktayız. Mede- duyarlılıktır. Kaldı ki çok yakın tarihî ve kültürel niyet pratiği Eyyüb el Ensarî’den bu yana kardeşlik bağlarımız olan Suriyeli muhacirlere diğer ülke- ve merhamet duygularıyla gelişen bu topraklar, lerde görüldüğü şekliyle bir yük, bir sıkıntı olarak zorda kalan her insana kucak açıp bağrına basma değil, dara düşmüş kardeşlerimize, kardeşleri ola- yüceliğini göstermiştir, göstermektedir. Yaşanmış rak yardım etme duygu, inanç ve ahlâkıyla yaklaş- acılara bir nebze de olsa merhem olmak ümidiyle mışızdır. yüreğimizin merhamet havzasını daha da geniş tutmalıyız. Hele kapımız, kalbimiz bir kardeşimi- Ülkemize yerleşen Suriyelilerin kısa zamanda ze korunak olacaksa, içimiz bir kıtaya yer açacak kendi topraklarına dönemeyecekleri yaygın bir ka- kadar genişler. Tarih boyunca da öyle olmuştur. naat olarak ortaya çıkmış durumdadır. Buna bağlı Muhacir kardeşlerimiz Türkiye’nin dört bir yanına olarak, Milli Eğitim Bakanlığı bu yıldan sonra geçici yerleşmiş bulunmaktadır. Özellikle Kilis ilimizin eğitim merkezlerine öğrenci alınmaması yönünde beş yıl önceki nüfusuna oranla bugün iki buçuk karar almıştır. Böylece ivedilikle Suriyeli çocukların katı nüfus barındırdığı göz önüne alınırsa, ümmet Türkiye’nin normal okullarına kayıt edilmesi plan- bilinci, insanlık timsaliyle Muhacir-Ensar kaynaş- lanmaktadır. Geçici eğitim merkezlerinde verilen masının mahiyeti daha iyi anlaşılacaktır. eğitimin kalitesinden kaynaklanan sorunlar bu- lunmaktadır. Bu merkezlerde sadece Türkçe ders- Avrupa ülkelerinde Suriyeli mültecilere karşı leri Türk öğretmenler tarafından verilirken, diğer oluşturulan algı ve bu algıyla ortaya çıkan bireysel dersleri Suriyeli öğretmenler vermektedir. Geçici ve toplumsal davranışlar göz önüne alındığında, eğitim merkezle- insanımızın Su- rinde Suriye’deki riyelilere yönelik eğitim programı duruşu her türlü –bazı düzeltme- övgüyü hak ede- lerle- uygulan- cek asilliktedir. maktadır. Ancak Avrupa’da mül- Suriyeli öğret- tecilere karşı bir menlerin gerek korku ve nefret öğretimlerinin ortamı oluşturul- gerekse öğret- mak istenmek- menlik deneyim- tedir. Bu istekle lerinin yeterli ol- açığa çıkan psi- duğu söylenemez. kolojinin altında Geçici eğitim merkezleri yerine normal okulların inanç, kültürel çatışma ve güvenlik problemlerinin kapılarının Suriyelilere açılmış olması sevindirici yattığını görmek zor değildir. Neredeyse her gün, bir durum olmuştur. kitle iletişim araçlarında, hümanizma konusunda dünyaya verecek dersi olduğunu düşünen Avrupa Milli Eğitim Bakanlığı, Yabancı Öğrenci Bilgi ülkelerinde sergilenen pek çok olumsuz davranı- İşletim Sistemi’ni (YÖBİS) hayata geçirerek, geçici şa şahit olabilmekteyiz. Dayanılması imkânsız öl- koruma altında bulunan eğitim çağındaki Suriyeli çüde ağır sıkıntılar yaşanmasına yol açan Suriye çocukların okullara elektronik sistem üzerinden trajedisine karşı aldıkları tutum bile Avrupa’nın kayıt olmasını sağlamakta, okula devam ve sınav insan hakları, özgürlük temelli ilke ve söylemle- başarıları gibi verileri elektronik ortamda takip rinin ne kadar ikiyüzlü, sahte ve yalan olduğunu etmektedir. Normal okullara devamın sağlanması ortaya koymuştur. Bencil, samimiyetsiz, acımasız durumunda YÖBİS sistemi tıpkı e-okul gibi Suriyeli tutumuyla medeniyet sınavını geçemeyen Avru- öğrencilere hizmet verebilecek durumdadır. pa, mültecilere zorluk çıkararak onları evsiz bırak- Devletin Suriyelilere karşı gösterdiği misafir- tığı gibi kendi sınırlarında yüzüstü bırakmaktadır. perverliğin yanında halkımız da tüm şefkatiyle Şimdi, müsebbibi oldukları savaşın kendi sınırları- bu mazlum misafirlere kucak açmakta, maddi na sıçramasından korkarak, savaşın yan etkilerine ve manevi olarak üzerine düşeni yapmaktadır. karşı insanlık dışı önlemler almakta, olmadık poli- Suriye’den gelen zorunlu sığınmacılar halkımız tikalar üretmektedirler. Aylan bebeği boğan, deni- tarafından muhacirler olarak kabul edilmektedir. zin dalgaları değil, ikiyüzlü medeniyet tellallarının Asr-ı saadette yaşanan muhacir-ensar kaynaşma- doğuya ve İslam’a karşı ruhsuzluğudur. 2 Ocak / Şubat / Mart 2016 Yıl: 12 / Sayı: 36 EĞİTİM-ÖĞRETİM VE BİLİM ARAŞTIRMA DERGİSİ Muhaciri Olduğumuz Dünyanın Ensarı Olmak Bu olumsuzluğu bütün Avrupa toplumlarına ban yardımlarımızı Kosava’nın Prizren ve Mamuşa mal etmek elbette haksızlık olur. Ancak, diğer ta- bölgesindeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. Ayn raftan bütün Avrupa ülkeleri -bırakın Türkiye’yi- el-Arap(Kobani)’den gelerek ülkemize misafir olan Ürdün kadar dahi mülteci almamışlardır. Suriye’ye kardeşlerimize 7 bin battaniye, üç bin yatak ulaş- komşu ülkelerden, özellikle Türkiye’den Avrupa’ya tırdık, gıda yardımları yaptık. Üsküp yetimleriyle olan göçü engellemek için bütün Avrupa’nın sı- buluştuk. Mardin-Midyat’taki çadırkentte çocuk- nırları dikenli tellerle çevrilmeye çalışılmaktadır. larla kucaklaştık. Aynı zamanda bir iyilik hareketi Hatta bunun da ötesinde Avrupa Birliği ülkeleri olarak, savaş mağduru Suriyeli kardeşlerimizin kendi sınırları arasında da teller çekerek Schengen sıkıntılarını hafifl etmek için ‘Hendekler Aşılacak, sınırlarını fiilen ortadan kaldırmaktadır. Merhamet TIR’ları Bayırbucak’a Ulaşacak’ sloga- nıyla düzenlediğimiz yardım kampanyası çerçeve- Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen camiası olarak, sinde, yükü gıda, ilaç ve ihtiyaç malzemeleri olan Suriyeli muhacir kardeşlerimize karşı ensar olma 150’den fazla yardım TIR’ını onlara ulaştırdık. Her sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Ayrımcılığı ve bölgeden, neredeyse her ilden katılımın olması, ırkçılığı körüklemekten başka hiçbir amaca hiz- kampanyanın sahiplenilmesi, ülke insanı olarak, met etmeyen ötekileştirici, dışlayıcı bir dil kulla- teşkilat olarak insaniliğimizi ve İslamiliğimizi bir nan kimi odaklara inat, Ensar-Muhacir kardeşliği kez daha ortaya koymuştur. Suriyeli kardeşleri- içinde insanî ve İslâmî sorumluluğumuzu yerine mizin eğitimi için Midyat’ta sendika olarak bizim getiriyor, ait olmaktan onur duyduğumuz köklü açtığımız okul, kemiyet olarak belki ilkti ama so- medeniyetimizin bize yüklediği sorumlulukla yar- runa en zor şartlarda bile eğitimi ihmal etmeyen dım ellerimizi uzatma gayreti gösteriyoruz. Bütün çok boyutlu kavrayışla yaklaşmanın gerekliliği teşkilatımızla bu konuda öncü olduk. Gönlümüz- açısından son derece önemliydi. Sığınmacılara den kopanları ve imkanlarımızı geniş bir coğrafya- eğitim veren okullar bizim örneğimizden başlaya- daki mazlumlarla kardeşçe paylaştık. Bu anlayışla rak yayılmış, bütün dünyayı imrendirecek model Memur-Sen olarak, her birini medeniyet paydaşı olma vasfıyla başarılı, ileri bir noktaya gelmiştir. Bu olarak gördüğümüz, insanlık ve merhamet hare- başarıda elbette meseleye duyarlı yaklaşan Milli keti noktasında davadaşımız kabul ettiğimiz Hak- Eğitim Bakanlığımızın yanında eğitim gönüllüleri- İş’le, İHH’yla Kızılay’la sayısız yardım kampanyası nin katkısı büyüktür. Ama kısa zamanda sendikal gerçekleştirdik. Arakan’lı Müslümanların dertleri- birlik oluşturarak, sorumluluklarının bilinciyle işe ne ortak olduk. “Kış geldi, Suriye İçin Bir Ekmek, Bir koyulan bizzat Suriyeli eğitimci kardeşlerimizin Battaniye” kampanyasına destek verdik. Suriyeli ifa ettikleri, etmekte oldukları görev son derece kardeşlerimiz için, Memur-Sen Kadın Komisyonu- önemli olmuştur. Kardeşlerimizin bizlere pek de muz, “Bir Mama, Bir Bez; Sadece Bir SMS” kampan- uzak olmayan ruh ve kültür dünyalarına uygun, yası başlattı. Genç Memur-Sen 10 Aralık “Dünya sağlıklı eğitim faaliyetleri için Suriyeli öğretmen İnsan Hakları Günü”nde mültecilerin sorunlarını kardeşlerimizle irtibat halinde olduk, olmaya da gündeme taşımak, onların yanında olduğunu devam ediyoruz. göstermek için “Umut” temasıyla fotoğraf sergi- si düzenledi. Kazakistanlı çocuklara Elif Ba kitabı Aklı adalet, yüreği merhametle dolu olan her- kesle birlikte olduk, oluruz. İyiliği amaçlayan bir gönderdik. “İnsanlık ölmedi, yardımlar Afrika’ya” insan, bir kurum, muhatabının diline, dinine, ide- kampanyasıyla Afrika’da açlıkla ve susuzlukla bo- olojisine bakamaz. Böyle suni ayrımlar yapmak- ğuşan çocukların yardımına koştuk. Filipinlerde sızın, en samimi, en sıcak duygularla tüm evreni gerçekleşen tayfun felaketinin yaralarını sarmak kucaklıyor, kucaklamak istiyoruz. Ülke ve bölge için “Filipinler İçin İnsanlık Vakti” adıyla yardım olarak içinden geçtiğimiz çetin süreçte, bizi bir- kampanyası başlattık. Suriye için başlatılan “Sana birimize yaklaştıran kardeşliği en temel duygu ihtiyacım var” kampanyasına tam destek verdik. olarak yaşatmaya fazlasıyla ihtiyacımız var. İnsanı- Somalili yetimlere sahip çıktık. Bosna ve Orta Af- mızın tüm bu yardım çırpınışlarının asıl anlamını rika için eş güdümlü yardım kampanyası başlat- hayatı derleyip toparlayıcı gücüyle, olguya mana, tık. “Telafer’e El Uzat” sloganı ile kardeşlerimizin ilgiye deha katan etkisiyle en iyi eğitim çalışanları yardımına koştuk. “Yetimler, ana babası ölünce takdir edecektir. değil, onlara bu ümmet sahip çıkmadığı zaman yetim kalır.” düsturu ve “Yetim gülerse dünya gü- Kardeşlik ve dayanışma duygularımızın birliği- ler” anlayışıyla “Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var” mize harç olmasını, yardımlarımızın insanlığımızı projesine paydaş olduk, ümmetin yetimlerine ku- bereketlendirmesini ve kurtuluşumuza vesile ol- cak açtık. Habeşistan’da su kuyuları açtırdık. Kur- masını diliyorum. Yıl: 12 / Sayı: 36 Ocak / Şubat / Mart 2016 3 EĞİTİM-ÖĞRETİM VE BİLİM ARAŞTIRMA DERGİSİ Avrupa Birliği’nin Suriyeli Mülteci Politikasına Eleştirel Bir Bakış Prof. Dr. Mehmet ÖZCAN İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararası Hukuk ve AB Hukuku Öğretim Üyesi, Ankara Strateji Enstitüsü Başkanı Giriş melde kendilerinin neden olduğu II. Dünya Savaşı ile milyonların ölümüne neden olmuştur. Avrupa İnsanoğlunun toplum yaşamına geçtiği dö- coğrafyasında tarih boyunca devam eden rekabet nemlerden bugüne, sığınma ve iltica kavramları Avrupa coğrafyasını acı ve kan deryasına dönüş- giderek yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gel- türmüştür. Coğrafyasında 100 yüzyıl savaşları, 30 miştir. Yirminci yüzyılda savaşların ve savaş araçla- yıl savaşları, 7 yıl savaşları gibi sürekli savaşların ve rının yıkım gücünün bir önceki yüzyıl ile mukayese ulusal rekabetin kol gezdiği Avrupa ülkeleri, 1945 edilmeyecek şekilde artması ile yıkımlar ve insani yılı itibariyle yaşadığı acıları bitirmek için “yeni bir dramlar geometrik şekilde artış göstermiştir. Buna başlangıç” yapmaya karar verdiler. Ancak bu yeni paralel olarak sığınmacı ve mülteci durumuna dü- başlangıcı yaparken Savaşın neden olduğu insani şen milyonların, daha insani şartlar altında, zulüm yıkımı ortadan kaldırmak ve Savaşın ağır sonuç- korkusu olmaksızın yaşayacakları bir ülke bulma- larından bir olan “mülteci krizine” çözüm bulmak ları, uluslararası toplumun ve uluslararası huku- için BM aracılığıyla yukarıda da sözü edilen 1951 kun da önemli sınavlarından biri haline gelmiştir. tarihli Sözleşmeyi imzaladılar. Bu tarihten sonra İnsani boyutu ve dramları ağır basan mülteci ve artık Avrupa, savaş coğrafyasını Avrupa kıtasından sığınmacı kavramlarının içinin doldurulması, kar- mümkün olduğu ölçüde uzak tutarak maksimum şılaşılan sorunun devasa boyutu nedeniyle ulusal ölçüde “vekâlet savaşları” ile dünyanın farklı böl- hukuk sistemlerinin ve tek bir ülkenin değil, ulus- gelerinde ülkesel çıkarlarını maksimize etmeye lararası toplumun ve uluslararası hukuk sisteminin çalışmaktadır. Nitekim Suriye iç savaşının büyüye- üzerine düşen bir görev olmuştur. rek bu aşamaya gelmesinde Avrupa ülkeleri dahil Mülteci ve sığınmacı sorunlarına I. Dünya Sava- küresel güçlerin yürüttüğü vekâlet savaşı stratejisi şı sonrası başlayan çözüm bulma çabaları sorunun çok önemli bir rol oynamaktadır. büyüklüğü karşısında uluslararası örgütlerin yeter- siz ve etkisiz kalmaları nedeniyle acılar ve açmaz- Değişen Avrupa Politikaları lar içinde kalmıştır. Avrupa kıtasında patlak veren II. Dünya Savaşı ile milyonlar yeniden mülteci du- Avrupa’nın çatışmaları kendi bölgesi dışında rumuna düşmüş ve evlerini, yurtlarını terk etmek tutma politikaları mülteci ve sığınmacı krizlerinde zorunda kalmıştır. Avrupa’nın yaşadığı bu soruna de bir dönüm noktası teşkil etmiştir. 1980’li yıllar- çözüm bulmak adına uluslararası toplum mülte- da Avrupa’daki mülteci sorununun niteliği değiş- ci durumuna düşen insanların dramına çözüm meye başlamıştır. 1950’ye kadar mülteci üreten bulma adına 1951 tarihinde Mültecilerin Hukuki Avrupa coğrafyası AB’nin temelini oluşturan Top- Durumuna Dair Cenevre Sözleşmesi’ni imzalamış- lulukların kurulmasıyla birlikte artık mülteci alan tır. Bu Sözleşme Avrupa kıtasındaki mültecilerin bir coğrafya haline gelmiştir. Ekonomik kalkınma sorununa çözüm bulmak adına imzalanmış bir ile birlikte ihtiyaç duyduğu yeterli insan kaynağı- Sözleşme’dir. Daha sonraki yıllarda bazı protokol- nı kendi ülkelerinde bulamayan Avrupa ülkeleri, ler ile kapsamı genişletilmiştir. Avrupa ülkeleri te- dünyanın farklı ülkelerinden göçmen almaya baş- 4 Ocak / Şubat / Mart 2016 Yıl: 12 / Sayı: 36 EĞİTİM-ÖĞRETİM VE BİLİM ARAŞTIRMA DERGİSİ Avrupa Birliği’nin Suriyeli Mülteci Politikasına Eleştirel Bir Bakış lamışlardır. 1960’lı yıllarda içinde Türkiye’nin de ğu ölçüde sınırlarına gelmeden durdurmak için sı- bulunduğu ülkeler Avrupa ülkelerine başlangıçta nırlarının ötesinde “tampon bölgeler” oluşturarak “geçici” olarak nitelenen işçi göndermeye başla- yasadışı göçmenlerin AB sınırlarına ulaşmasını en- mıştır. Bu göçmen işçilere ilave olarak Avrupa kı- gelleyici “önleyici politikalar” geliştirmek olmuştur. tası 1950’lerden sonra yaşadığı istikrar ve kalkın- Bu politikaların ete kemiğe bürünen en son ve en ma ile dünyanın farklı coğrafyalarında meydana acı ifadesi Halep’in kuzeyinin Rus bombardımanı gelen silahlı çatışma ve istikrarsızlıklardan kaç- sonrası Rejim güçlerine geçmesi ve Türkiye’den mak isteyen kişilerin ulaşmak istediği, korunma Halep’e giden yardım koridorunun kesilmesi ile istediği bir bölge haline gelmiştir. Sovyet-Afgan birlikte sınıra dayanan onbinlerce Suriyeli konu- savaşından kaçan Afganlılar, İran Devrimi sonrası sunda AB yetkililerinin şu açıklaması olmuştur; kaçan İranlılar ve 2000’li yıllarda başını ABD’nin “Türkiye Suriye sınırını açsın”1. çektiği ama İngiltere’nin ve diğer AB ülkelerinin Zaten milyonlara sınırını açmış bir Türkiye işbirliği ile gerçekleştirilen 2003 Irak işgali sonrası var iken ve yine yüzbinleri kapılarında bekleten, kaçan Iraklılar, Libya işgali sonrası kaçan Libyalılar Türkiye’ye sınırlarını kapat mülteciler Yunanistan’a ve şimdi Suriye iç savaşı sonrası kaçan Suriyelilerin geçmesin diyen, Yunanistan’dan Makedonya’ya birçoğu kendileri ve çocuklarının güvenliği ve ge- geçmeye çalışan mültecilere tel örgü çekip geç- leceği adına Avrupa coğrafyasına akın etmektedir. mesine engel olmaya ses çıkarmayan bir AB ger- 1990 sonrası Bosna’da yaşanan trajediler ve Sov- çeği var karşımızda. yet Blokunun dağılması ile çatışma bölgelerinden Sorunun dışsallaştırılması adına gerçekleştiri- kaçan yüzbinler yine Avrupa ülkelerine sığınmak len bu politika ile sadece yasadışı göç hareketlerini durumunda kalmışlardır. sınırlarından uzak tutmak amaçlanmamakta aynı Avrupa 1980 sonrası karşılaştığı bu yeni duru- zamanda bu politikanın bir diğer ayağı olarak, AB ma karşı üç temel politika belirledi. Birincisi insan sınırlarına giren yasadışı göçmenler geldikleri ül- kaynağına ihtiyaç duyduğu için göçmen almaya kelere geri gönderilmektedir. AB kaynak ve transit devam etmekle birlikte özellikle Sovyet Bloku- ülkeler ile temelde vize kolaylığı karşılığında yap- nun dağılması sonrası giderek artan yasadışı göç tığı geri kabul anlaşmaları ile yasadışı göçmenleri, ile mücadele adına sınırlarını kapatıp bir “Avrupa istenmeyen kişileri kendi ülkelerine ya da tampon Kalesi” oluşturmaya başladı. Avrupa Birliği’nin gö- bölgelere geri göndermektedir. rece müreff eh yapısı, pek çok insan için bu toprak- Son yıllarda AB çapında yasadışı göçle mücade- ları bir cazibe merkezi haline getirmiş ve özellikle leye verilen önemin artması, geri kabul anlaşmala- Soğuk Savaş sonrası dönemde Avrupa’ya yönelen rının sonuçlandırılmasını da öncelikli olarak gün- göç dalgaları zamanla etkin politikalar gerektiren deme taşımıştır. Kaynak ve transit ülkelerle yapı- bir ‘sorun’ haline gelmiştir. Bu kapsamda özellikle lan anlaşmalar aracılığıyla sağlanan siyasi diyalog kontrolsüz göç ve göçmen kaçakçılığı ile ilgili so- ve bilgi paylaşımı gibi unsurların nihai hedefinde runları çözme adına atılan adımlar ve üretilen po- “önleyici bir politika” oluşturma mantığının yattığı litikalar, sorunu çözmekten uzak kalmış ve dahası görülmektedir. Geri kabul anlaşmalarının özellikle yasadışı göçmenleri ve sığınmacıları organize suç yasadışı göçmenlere yönelik imzacı ülkelere yük- örgütlerinin kucağına itmiştir. Dolayısıyla toplum- lediği katı sorumluluk, göçmenlerin AB ülkelerine sal entegrasyon politikalarının önemli bir unsuru yasadışı girişini engelleme konusunda önemli bir olan göç ve göçmen sorunsalı, büyük ölçüde gü- fırsat olarak değerlendirilmektedir.2 Bu bağlamda venlik politikalarının bir parçası haline gelmiştir. hem yasadışı göçle mücadele için önemli ve etkin Hukuk-düzen sorunsalından ‘güvenlik’ alanına bir araç olan hem de ekonomik, diplomatik ve si- kayan göç profili kapsamında Avrupa’nın daha yasi katma değeri bulunan geri kabul anlaşmaları, ‘güvenli, özgür ve adil’ bir yaşam alanına sahip ol- nihai süreçte ‘önleyici’ politikanın güdüldüğü bir ması yönünde atılan adımlar, “Avrupa Kalesi”nin mantığın ürünü olarak AB politikalarından birini daha güvenli olması için dış sınır kontrollerinin oluşturmaktadır. etkinliğinin artırılması çabalarını da beraberinde 1. http://www.milliyet.com.tr/dunyanin-gozu-turkiye-de/dunya/ getirmiştir. detay/2191085/default.htm 2. Annabelle Roig and Thomas Huddleston, ‘EC Readmission Ag- AB’nin 1980 sonrası geliştirdiği politikaların reements: A Re-evaluation of the Political Impasse’, European Jo- ikincisi yasadışı göç hareketlerini mümkün oldu- urnal of Migration and Law 9, 2007, ss. 366-367. Yıl: 12 / Sayı: 36 Ocak / Şubat / Mart 2016 5 EĞİTİM-ÖĞRETİM VE BİLİM ARAŞTIRMA DERGİSİ Avrupa Birliği’nin Suriyeli Mülteci Politikasına Eleştirel Bir Bakış Geri kabul anlaşmalarının yasadışı göçle mü- dırıldı. Bu düzenlemeler ile üye ülkelerin iltica ve cadele kapsamında en önemli ayağını ise söz ko- sığınma arayan kişilere farklı imkânlar sunmasının nusu anlaşmaların kapsamı içerisine üçüncü ülke önüne geçilerek, iltica başvurusu yapan bir kişinin vatandaşlarının dahil edilmesi oluşturmaktadır. bu başvurusu bir üye ülkede reddedildikten son- Bu bağlamda AB geri kabul politikası kapsamın- ra başka bir AB üyesinde yeni bir iltica başvurusu da, imzacı devlet vatandaşları ve vatansızlar da- yapması engellenmiş oldu. hil olmak üzere üçüncü ülke vatandaşları (imzacı AB’nin topraklarında “istenmeyen kişiler” ola- devletin vatandaşı olmayanlar) şeklinde iki grup rak da nitelendirilebilecek yasadışı göçmenlere yer almaktadır. Yasadışı göç/yerleşim kapsamında yönelik olarak yürüttüğü bu politikalar beraberin- temel problemlerden birinin resmi dokümanların de uluslararası korumaya muhtaç, 1951 tarihli Ce- yokluğu nedeniyle kimlik ya da uyruk tespiti ko- nevre Sözleşmesi uyarınca mülteci statüsüne sa- nusunda yaşanan zorluklar olduğu düşünüldü- hip olması gereken mültecilerin ve sığınmacıların ğünde, üçüncü ülke vatandaşlarının geri kabul güvenli bir şekilde “Avrupa Kalesi”ne ulaşmasına zorunluluğu kapsamına alınması, AB’ye yasadışı da engel olmuştur. Avrupa’nın sınırlarını yasadışı göçmenleri geri gönderme konusunda önemli bir göç ile mücadele kapsamında kapatması berabe- kolaylık sağlamaktadır.3 Böylece, hem kaynak hem rinde 1950 sonrası “değerler Avrupası” olarak id- de transit ülkeleri kapsayan geri kabul anlaşmala- dialı bir şekilde yola çıkan AB’nin insan hakları ve rı, AB üyelerinin topraklarında bulunan yasadışı demokrasi iddiasının da sorgulanması sonucunu göçmenlerin ve vatansızların geri dönüş açmazını doğurmuştur. Zira iltica ve sığınma hakkı ulusla- çözmenin etkili yollarından biri olarak değerlen- rarası hukukun korumaya aldığı en temel hakların dirilmektedir. Geniş bir geri kabul profilini içeren başında gelmektedir. Yaşam hakkının garantiye anlaşmalar ile uyrukluk/vatandaşlık unsuru, geri alınması için savaş ortamında kalan insanların bir dönüş için belirleyici bir faktör olmaktan çıkmakta başka ülkeye iltica etmesi ya da sığınması bu in- ve transit ülkeye gönderme ‘alternatif bir yol’ ola- sanlar için uluslararası hukuk tarafından tanınan rak belirmektedir. Ancak transit ülkeler açısından ve tüm AB ülkelerinin tanıdığı ve garanti altına böyle önemli bir maliyetin altına girip tavizin ve- aldığı haklardandır. Bir taraftan bu hakları tanıyıp, rilmesi için anlaşmaların çekici hale getirilmesi ge- diğer taraftan bu hakların kullanılmasını engel- reği ortadadır. AB bu konuda anlaşma imzaladığı lemek açıkça insan hakları kavramının doğasına ülke vatandaşlarına vize kolaylığı ve vize muafiyeti terstir. Bir yandan insan hakları ve demokrasinin imkânı sunmaktadır. Zira her ne kadar geri kabul bayraktarlığını yapıp, diğer taraftan en temel in- anlaşmaları, ‘karşılıklılık ilkesi’ temeline dayansa da san haklarının kullanılmasını engellemek açıkça bir çifte standarttır. pratikte eşitsiz bir ilişki ortaya çıkmaktadır; çünkü AB üyesi ülkeler açısından geri kabulü sıkıntılı hale getirecek derecede bir göç ilişkisi bulunmamakta- Suriyeli Mülteciler ve Avrupa dır. Aşağıdaki tabloda görüleceği üzere Euroasia Avrupa’nın 1980 sonrası geliştirdiği politikalar- Grup’un Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Ko- dan üçüncüsü ise AB ülkeleri arasında göç, iltica ve miserliğine (BMMYK) dayanarak yayınladığı veri- sığınma politikalarını ortak bir sistem4 oluşturmak lere göre 17 Şubat 2016 tarihi itibariyle Suriye’nin suretiyle üye ülkelerin yetki alanından alarak ulu- komşu ülkelerinde toplam 4.718.230 kayıtlı mül- süstü yapı olan AB düzlemine aktarmak olmuştur. teci bulunmaktadır. Bu mültecilerin 2.620.553’ü Bu sayede üye ülkeler arasında farklı yasal düzen- Türkiye’de, 1.069.111’i Lübnan’da, 637.859’u lemelerden kaynaklanan farklılıklar ortadan kal- Ürdün’de, 245.022’si Irak’ta, 117.658’i Mısır’da ve 28.027’si Fas, Tunus ve Cezayir’de yaşıyor. Bu ra- 3. Detaylı bilgi için bkz: Mehmet Özcan, Fatma Yılmaz-Elmas, Ceren Mutuş, Mustafa Kutlay, Türkiye AB İlişkilerinde Geri Kabul; kamlar BMMYK’nin açıkladığı resmi ve kayıtlı ra- Hangi Şartlarda? USAK Raporları, 2010-02, İlke Göçmen, Türki- kamlar. Bu rakamlara kayıt dışı olarak bu ülkelere ye ile Avrupa Birliği Arasında Geri Kabul Anlaşmasının Hukuki Yönden Analizi, Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi, Cilt:13, No:2 giden mültecileri de eklemek gerekiyor. Öte yan- (Yıl:2014), ss.21-86. dan Suriye’de devam eden vekâlet savaşı nedeniy- 4. Bu konuda detaylı bilgi için bkz: Mehmet Özcan, Avrupa Birliği le 13.5 milyon kişi de ülke içinde yer değiştirmek Sığınma Hukuku; Ortak bir Sığınma Hukukunun Ortaya Çıkışı, USAK Yayınları, Ankara, 2004. zorunda kalmıştır. 6 Ocak / Şubat / Mart 2016 Yıl: 12 / Sayı: 36 EĞİTİM-ÖĞRETİM VE BİLİM ARAŞTIRMA DERGİSİ Avrupa Birliği’nin Suriyeli Mülteci Politikasına Eleştirel Bir Bakış Avrupa Birliği Suriye’den giden mültecilere ka- olarak varlığını sürdürmektedir. Bu durum aşağı- pıları kapatmak için daha önce denemediği her da Merkel’in de belirttiği gibi Avrupa için tarihi bir türlü çözümü! denemeye devam ediyor. Özellikle sınavdır. Demokrasi ve insan hakları konusunda Schengen sistemini feda edecek kadar ileri gide- tarihi bir sınav. rek sınırları tel örgüler ile kapatmaktadırlar. Make- Almanya Başbakanı Merkel, 15 Ekim 2015 ta- donya Yunanistan sınırını, Slovenya ve Macaristan rihinde Almanya Federal Parlamentosu’nda (Bun- Sırbistan sınırını, Bulgaristan, Türkiye sınırını tel destag) yaptığı konuşmasında, göç krizini yönet- örgüler ile kapatmıştır. Bunlardan daha vahim mek ve mültecileri yerleştirmek konusunda AB’ye olanı ise her ikisi de AB üyesi olan Hırvatistan ve dayanışma çağrısında bulunurken “mülteci so- Slovenya’nın, Slovenya ve Avusturya’nın, Hırva- rununun çözümünü Avrupa için tarihi bir sınav”6 tistan ve Macaristan’ın sınırlarına da mültecilerin olarak tanımlamıştır. AB’nin bu sınavı nasıl sonlan- geçişini engelleyecek tel örgülerin çekilmesidir. dıracağı oldukça önemlidir. Zira AB özelinde krize 1990’da duvarları yıkan Avrupa hem de tam mer- dönüşen göç ve mülteci sorunsalı, Euro krizinden kezinde yeniden duvarlar örmeye, yaşadıkları kat- daha fazla etkiye sahip ve uzayıp gidecek bir kriz liamlardan kaçan Suriyelileri sınırlarından uzak olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca görünen o ki tutmaya çalışmaktadır. göç ve mülteci krizi, yalnız AB bütünleşmesi açı- BMMYK verilerine göre 2015 Aralık itibariyle sından değil; AB’nin etkin dış politika aktörlüğü Avrupa ülkelerine iltica başvurusu yapan Suriyeli ve küresel aktörlük iddiası için de bir sınav niteliği mülteci sayısı ise 897.645 dir.5 Bütçesi ve kapasi- taşımaktadır.7 tesi belli Ürdün’ün 1 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığı bir yerde dünyanın en zengin ekonomileri- 6. Deutsche Welle, “Merkel: Refugee crisis a ‘historic test of Europe’”, ne sahip 28 AB ülkesinin 900.000 civarında Suriyeli 15.10.2015, <http://www.dw.com/en/merkel-refugee-crisis-a- historic-test-of-europe/a-18784341>, (erişim tarihi: 15.10.2015). mülteciye başvuru imkânı tanıması acı bir gerçek 7. Fatma Yılmaz Elmas, AB Göç-Dış Politika İlişkisinde Pradigma Değişimi, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal 5. http://data.unhcr.org/syrianrefugees/asylum.php erişim tarihi: Bilimler Enstitüsü AB ve Uluslararası Ekonomik İlişkiler ABD, 2015, 27.02.2016. s. 301. Yıl: 12 / Sayı: 36 Ocak / Şubat / Mart 2016 7 EĞİTİM-ÖĞRETİM VE BİLİM ARAŞTIRMA DERGİSİ Avrupa Birliği’nin Suriyeli Mülteci Politikasına Eleştirel Bir Bakış merkezli bir yaklaşımla sür- dürülebilir olmadığını farklı açılardan bir kez daha göster- miştir. Etkin bir göç yönetimi, hem gerçek ve dengeli bir or- taklık zemininde kurulan hem de karşılıklı diyaloğa dayanan üçüncü ülkelerle işbirliğini ve bu bağlamda kapsamlı bir yaklaşımın varlığını gerekli kılmaktadır.8 Ancak görünen o ki, Av- rupa Birliği yaşadığı bu krizi kendi adına başarı ile aşsa bile bu çözüm insani ve ahlaki bir çözüm olmayacaktır. Zira AB Sonuç olarak denilebilir ki, günümüzde ulus- Suriye krizinin alevlenip bü- lararası göç hareketlerinin büyük bölümü, pek yümesindeki sorumluluğu karşısında, sorunun çoğu düzensiz göç şeklinde olmakla birlikte, dün- büyümesindeki payı kadar külfete katlanmak iste- yanın geri kalanından Batı’ya yönelik olarak ger- memekte ve mültecileri sınırları ötesinde tutmak çekleşmektedir. Özellikle son yıllarda Kuzey Afrika için ciddi gayret sarf etmeye devam etmektedir. ve Ortadoğu’daki istikrarsız ortamın tetiklediği AB, kapısına dayanan insani dramı sınırlarından göç baskısı, bugün Avrupa’yı tartışmasız şekilde uzak tutmak için gösterdiği çabayı Suriye iç sava- zorlu bir sınava tabi tutmaktadır. 2015 yılında şının başından bu yana krize siyasi ve diplomatik Akdeniz’deki göçmen ölümlerinin zirveye ulaş- çözüm bulmak için çaba gösterseydi Aylan be- ması neticesinde uluslararası kamuoyunda geniş bekler Ege sahillerinde can vermeden savaş sona yankı uyandırarak krize evrilen uluslararası göç, ermiş olacaktı. Avrupa’daki siyasi gündemin merkezinde yer alır- ken; AB göç yönetiminin etkin(siz)liği konusunun Kaynakça Annabelle Roig and Thomas Huddleston, ‘EC Readmission Agre- ements: A Re-evaluation of the Political Impasse’, European Journal of Migration and Law 9, 2007. http://data.unhcr.org/syrianrefugees/asylum.php (Erişim tarihi: 27.02.2016). Deutsche Welle, “Merkel: Refugee crisis a ‘historic test of Euro- pe’”, 15.10.2015, <http://www.dw.com/en/merkel-refugee- crisis-a-historic-test-of-europe/a-18784341>, (Erişim tarihi: 15.10.2015). Fatma Yılmaz Elmas, AB Göç-Dış Politika İlişkisinde Pradigma Değişimi, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü AB ve Uluslararası Ekonomik İlişkiler ABD, 2015. İlke Göçmen, Türkiye ile Avrupa Birliği Arasında Geri Kabul Anlaş- masının Hukuki Yönden Analizi, Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi, Cilt:13, No:2 (Yıl:2014), ss.21-86. ötesine uzanan tartışmaların boyutu ise bütün- http://www.milliyet.com.tr/dunyanin-gozu-turkiye-de/dunya/ leşme değerlerinin (demokrasi ve insan hakları detay/2191085/default.htm başta olmak üzere) ve AB dış politikasının temel Mehmet Özcan, Avrupa Birliği Sığınma Hukuku; Ortak bir Sığınma dayanaklarının sorgulanmasına kadar varmış du- Hukukunun Ortaya Çıkışı, USAK Yayınları, Ankara, 2004. Mehmet Özcan, Fatma Yılmaz-Elmas, Ceren Mutuş, Mustafa Kut- rumdadır. Mayıs 2015 tarihinde dış göç yönetimi lay, Türkiye AB İlişkilerinde Geri Kabul; Hangi Şartlarda? USAK konusunda reform ihtiyacıyla AB’yi acil eylem pla- Raporları, 2010-02. nı hazırlıklarına sevk eden güncel göç baskısı, göç yönetiminin tepkisel, korumacı, kısa dönemli ve kontrol-odaklı politikaların güdümündeki Avrupa- 8. Fatma Yılmaz Elmas, a.g.e., s. 314. 8 Ocak / Şubat / Mart 2016 Yıl: 12 / Sayı: 36 EĞİTİM-ÖĞRETİM VE BİLİM ARAŞTIRMA DERGİSİ

Description:
reements: A Re-evaluation of the Political Impasse', European Jo- urnal of Migration and Law 9, 2007, ss. kan Alman otomotiv devi Volkswagen şirketinin sebep olduğu skandalı da bu bağlamda from The Brookings Institution & International Strategic Re- search Organization (USAK) website:
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.