Arif Dirlik (d: 1940, Mersin), 20. yüzyıl Çin toplumsal ve politik tarihi üze- rine çalışmalarıyla tanınmasına karşın küreselleşme ve modernite konularında dünyanın önde gelen düşünürlerindendir. 1964 yılında Robert Kolej (bugünkü Boğaziçi Üniversitesi) Elektrik Mühendis- liği Bölümü’nü bitirdi. Nükleer fizik eğitimi için gittiği Rochester Üniversitesi’nde Çin tarihçisi oldu. Özellikle “Çin anarşizmi” ta- rihçiliğinin önde gelen temsilcilerindendir. 2001 yılına kadar, otuz yıl Duke Üniversitesi’nde antropoloji ve tarih hocalığı yaptı. Sonra Oregon Üniversitesi’ne geçti, 2006’da emekli oldu. Halen, başta Pe- kin, Amsterdam ve Hong Kong olmak üzere, çeşitli akademik kurum- larda misafir öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Gelecek üç yıl için, Malezya’da “yetkin araştırmacı” olarak bulunacaktır. Elliye yakın kitabı ve yüzlerce makalesi bulunan Profesör Dirlik’in Türkçe’ye dört kitabı ve dergilerde yayımlanmış on beş kadar makalesi çevrilmiştir. Askerlik yapmadığından Türkiye’ye giremiyor ve “ölüm makineleri- ne para ödemek istemediği için ‘bedelli’den” yararlanmıyor. Ayrıntı: 674 İnceleme Dizisi: 243 Küreselleşmenin Sonu mu? Arif Dirlik İngilizce’den Çevirenler İsmail Kovacı-Veysel Batmaz Yayıma Hazırlayan Veysel Batmaz-Ali Şimşek Düzelti Songül Kırgezen © 2012, Arif Dirlik Bu kitabın Türkçe yayım hakları Ayrıntı Yayınları’na aittir. Kapak Resmi DrAfter123/Vetta/Getty Images Turkey Kapak Düzeni Gökçe Alper Dizgi Hediye Gümen Baskı Kayhan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Davutpaşa Cad. Güven San. Sit. C Blok No.:244 Topkapı/İstanbul Tel.: (0212) 612 31 85 Sertifa No.: 12156 Birinci Basım 2012 Baskı Adedi 2000 ISBN 978-975-539-701-6 Sertifika No.: 10704 AYRINTI YAYINLARI Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No.: 3 Cağaloğlu – İstanbul Tel.: (0212) 512 15 00 Faks: (0212) 512 15 11 www.ayrintiyayinlari.com.tr & [email protected] Arif Dirlik Küreselleşmenin Sonu mu? Uygarlıklar, Kalkınma, Çin Modeli, Toplumsal Hareketler ve Mekânlar, Beşeri Bilimler ve Üniversite Eğitimi Üzerine Radikal Düşünceler İçindekiler Giriş ...........................................................................................................................7 Uygarlık Laklakı ÇAĞDAŞ KÜRESEL İLİŞKİLER VE BEŞERİ BİLİMLERDEKİ İKİLEMLER, AÇMAZLAR VE BEKLENTİLER ...................................................27 NİÇİN UYGARLIKLAR? NİÇİN ŞİMDİ? .............................................................29 UYGARLIKLAR ÇATIŞIR MI VEYA KONUŞUR MU? VEYA DİYALOG MU KURAR? KÜLTÜR VE UYGARLIK POLİTİKALARI ...32 UYGARLIKSAL ÇATIŞMALAR VE BEŞERİ BİLİMLER .....................................42 Ulus-ötesicilik ULUS-DEVLETİN GELECEĞİ VE TEORİ VE PRATİKTE ULUS-ÖTESİCİLİK KAVRAMININ KULLANIMI, YANLIŞ KULLANIMI, KÖTÜ KULLANIMI.........................................................55 KAVRAMSAL ALAN: KÜRESELLEŞME, ULUS-ÖTESİCİLİK, YEREL-ÖTESİCİLİK VE ULUS-DEVLET .............................................................57 ALAN, YER VE AKTARMA İSTASYONU OLARAK KENT ..............................61 YERİNDEN KOPMUŞ KENTLER ........................................................................68 ULUS-ÖTESİCİLİK SÖNÜYOR ...........................................................................72 Çin Modeli “ÇİN MODELİ” FİKRİNE ELEŞTİREL BİR TARTIŞMA ...................................78 KÜRESEL MODERNİTE VE ÇİN MODELİ ........................................................81 GERÇEKTE BİR ÇİN MODELİ VAR MI? ...........................................................83 MODELİN ÇEKİCİLİĞİ .........................................................................................91 MARKSİZM, KAPİTALİZM VE ÇİN MODELİ ...................................................103 CHONGQİNG DENEYİ ÜZERİNE BİR NOT ...................................................108 BİTİRİRKEN .........................................................................................................110 Kalkınmasalcılık KAYNAĞI, GELİŞMESİ VE ELEŞTİRİ .................................................................114 KÜRESEL MODERNİTE: ON BÜYÜK ÇELİŞKİ ...............................................118 KÜRESEL MODERNİTEDEN ÇIKIŞ YOLU VAR MI? ......................................128 BİTİRİRKEN, SON GÖZLEMLER ......................................................................136 Vatandaşlık SÖMÜRGECİLİK, DEVRİM VE KALKINMA SÜRECİNDE DOĞU ASYA’DAKİ SİYASAL MÜCADELELERDE VATANDAŞLIK ÜZERİNE TARİHİ PERSPEKTİF ............................................140 VATANDAŞLIK VE ULUS-DEVLET ÜZERİNE BİR NOT ...............................143 KÜLTÜR VE VATANDAŞLIK: DOĞU ASYA’DAKİ VATANDAŞLIK SORUNLARI ÜZERİNE TARİHİ BİR PERSPEKTİF ........................................152 GÜNÜMÜZDEKİ DURUM .................................................................................164 Küreselleşme YERCİLİK, TOPLUMSAL HAREKETLER VE YER POLİTİKALARI ...............169 KÜRESELLEŞME: GELİP GİTTİ Mİ? ...................................................................172 KÜRESEL/YEREL: MEKÂN/YER-TABANLILIK ..............................................175 BİR PARADİGMA OLARAK YERCİLİK ............................................................182 SOSYAL HAREKETLER VE YERLER ................................................................190 SONUÇ GÖZLEMLERİ ........................................................................................201 Anarşizm GÜNCEL PERSPEKTİFLE ÇİN ANARŞİZMİ VE ÇAĞDAŞ SONUÇLARI .......208 20. YÜZYIL BAŞLARINDA ÇİN’DE ANARŞİZM ..............................................213 MİRASLAR ............................................................................................................217 ÇİN’DE POST-ANARŞİZM VE ANARŞİZM ......................................................223 ANARŞİZM NEREYE? ..........................................................................................233 Üniversite KÜRESEL MODERNİTENİN ULUS-ÖTESİCİ PERSPEKTİFİ .........................236 TARİHSEL PERSPEKTİFİ İÇİNDE ÇAĞDAŞ DÖNÜŞÜMLER ........................238 ÇAĞDAŞ YÜKSEK ÖĞRENİMDE DÖNÜŞTÜRÜCÜ GÜÇLER .....................244 DÖNÜŞÜMLER ....................................................................................................249 ENGELLERE MEYDAN OKUMAK .....................................................................258 KÜRESELLİK, YERLER VE BEŞERİ BİLİMLER: SOSYALİN ANLAMI .............................................................................................265 Epilog .....................................................................................................................268 Dizin ......................................................................................................................275 Giriş Bu kitabın bölümlerini oluşturan denemeler, son iki yıl içinde verdiğim konferans tebliğleri olarak yazılmıştır. Global Modernite: Küresel Kapitalizm Çağında Modernite1 başlıklı kitabımda ilk kez öne sürdüğüm savları daha da geliştirmektedirler. Bu tebliğlerde ele aldı- ğım meseleler, “küresel modernite” üzerine küreselleşmenin en ya- kın tarihli olan öyküsünden yola çıkarak farklı pencereler açmaktadır. Kavram olarak küresel modernite, modernitenin küreselleştiği yeni evreyi, her ne kadar birbiri ile savaş halinde olmasalar bile rekabet halindeki “alternatif” veya “çoklu” modernite iddiaları ile parçalara ayrılmakta olduğu bir zamanda anlamayı amaçlamaktadır. 1. Arif Dirlik, Global Modernity: Modernity in the Age of Global Capitalism (Radical Imagina- tion series), Paradigm Publishers, 2006. Küreselleşmenin Sonu mu? Denemeler, merkezinde Avro-Amerika’nın bulunduğu sömürgeci bir modernite ile sömürgeciliğe bulaşmış bu modernitenin ekono- mik, sosyal ve etnik adaletsizliklerini ortadan kaldırarak, kozmopolit ve eşitlikçi küresel bir uygarlığın oluşturduğu yeni bir çağın habercisi olduğu zannını yaratan küreselleşme ile bağlantılı gelişmelerin Pang- losyan* kutlamalarına ilişkindir. Aksine, halklar arasında önceki eşitsiz- likleri ve bölünmeleri ortadan kaldırması bir yana, içinde bulunduğu- muz bu en son küreselleşme evresinin görünürde atıl durumda olan bölünmeleri bile tekrar canlandırmasını, kendisine özgü yenilerini yaratmasını ve eşitsizlikleri ülke sınırlarını aşar biçimde derinleştirmiş olmasını tartışmaktadır. Burada atıfta bulunduğum küreselleşme, son otuz yılda, eski sosyalist devletler de dahil olmak üzere, dünya çapında ulusal ekonomilerin neoliberal bir yeniden biçimlendirmeye sürük- lenmiş olanı; yani, yönetim, iletişim, üretim ve tüketimdeki yeni tek- nolojiler eliyle bütün küresel alanları ekonomi politiğin ve kapitalizm kültürlerinin delip, her yere lök gibi yerleşmesine yol açmış olanıdır. Çağdaş küreselleşmenin yol açtığı değişikliklerin önemi hakkın- da çok az kuşku vardır ve bu sadece ekonomik dünyayla da sınırlı değildir. Siyasal ve kültürel bağlamda da içinde yaşadığımız dünya, değişikliklerin belirgin ve açık bir biçimde ortaya çıkmaya başladığı şu kısa otuz yıl öncesine kıyasla cidden çok farklıdır. Yeni ortaklıklar vardır. Siyasal çerçevesi, ekonomik, sosyal ve kültürel küreselleşmenin ulusal ve uluslararası politik süreçlere kazandırdığı yeni seçmen öbek- leri, yeni politik kitlelerle çizilmektedir. Ancak, eşit derecede önemli olarak ve aynı nedenlerin bazıları için, en yoksulundan en varlıklı uluslara kadar, sınırları aşan derin sınıfsal bölünmeler de dahil edile- rek bu küreselleşmenin çoklu biçimde ulusal, sosyal, etnik ve kültürel fay hatlarıyla kırıldığı görülmektedir. Sözü edilen çatlaklar, haliha- zırda, küreselliğin sınırlarını işaretleyen ulusal ve sosyal çatışmaların yayılmasına yol açmıştır. Küresel ekonomik kriz ve bunun tetiklediği toplumsal başkaldırılar, kendi zıtlıklarının sığlığında debelenen bir küreselleşmenin somut ve derin işaretleridir. Bu zıtlıklar ve çelişkiler, aynı zamanda, dünyanın değiştikçe, küreselleşmenin taraftarlarının ve * Voltaire’in Candide adlı romanındaki Panglos adlı karekterine ithafen kullanılan çocuksu veya makul olmayan bir iyimserlik anlamında bir sözcük. İngilizce’de, “imbecile optimist”, Türkçe’de “eblehçe iyimserlik” sözcüğü en yakın kavramsal karşılığı. (y.h.n.) 8 Arif Dirlik ideologlarının geride kalacağını vaat ettikleri –ve vaat etmeye devam ettikleri– güçler tarafından ele geçirilmesi için daha da sıkı yapışıldı- ğı olgusunu bariz ve mükemmelen açığa çıkarmaktadır. Daha fazla küreselleşmenin, bizzat küreselleşmenin sorunlarını çözmede etkili olacağı vaadi, küreselleşme tabelasının altında yer alan gelişim ve kal- kınmanın fetişleştirilmesi aracılığıyla ortaya çıkan doğa ve toplum- sal tahribata ait biriken kanıtlarla insanlar arasında giderek daha fazla duymazlıktan gelinmektedir. Bu bölümde; küresel modernite konusuna kısaca girmeyi, alter- natif moderniteler adı altındaki iddiaların bu kavrama karşı çıkması- nın kültürel gerçeklikleri üzerinde düşünmeyi ve kendi zıtlıklarını çözmeyi hedefleyen çabaları güçsüz kılan küreselleşmenin kültürel sonuçları olan değerlerin boşaltılması üzerine kısaca yorumlarda bu- lunmayı amaçlıyorum. Küresel modernitenin içinden çıkıp, doğru yolu bularak selamete ereceksek, değerlerin geri kazanılması ilk temel adım olarak karşımıza çıkmaktadır. Küreselleşmenin çağdaş kavranışı, modernitenin, bir küreselleşme olgusunun ağır ağır ortaya çıkmasındaki her aşamada işaretlediği bir farkındalık yaratmıştır. 19. yüzyılın ikincisi yarısı, geçerli nedenlerle böyle bir dönem olarak tanımlanmıştır. Benzer şekilde, modernitenin kaynağını oluşturan küreselleşme de bu tanıma girmektedir. Avro- Amerikan modernitesi ve kapitalizmi –“Euromodernite”– Avrasya bloğu içindeki karşılıklı etkileşimle ve Afrika, Amerika kıtası ve Pasi- fik ülkelerinin bu sürece dahil edilmeleriyle ortaya çıkmış ve olayların gelişimi sırasında her aşamada, her evrede genişleyen bir küresellik üretmiştir. Geç dönem 20. yüzyıl küreselleşmesi ise, bu genişlemenin görüldüğü en yakın zaman dilimidir; bu ise, kapitalist modernitenin tarihi kadar eski olan bir eğilimi kavramamız ve ona bu adı vermemiz için oldukça önemlidir. İçinde olduğumuz bu en son sürecin, Andre Gunder Frank ve Gi- ovanni Arrighi’nin değişik nedenlerle önerdikleri gibi, hegemonyada dünya çapında bir sistemik kayma olup olmadığını (ABD’den Çin ve Doğu Asya’ya), veya David Harvey ve Immanuel Wallerstein’in keha- nette bulundukları gibi, sadece kendi çöküşünün olaylarını hazırla- yan sermayenin alansal yayılması sonucu yerküre sınırlarının sonuna ulaşması olup olmadığını yaşayarak göreceğiz. Her iki durumda da 9 Küreselleşmenin Sonu mu? halihazırda, küreselleşmenin, kendi yarattığı birçok çelişkiye kapıla- rak enerjisini tükettiğini görmekteyiz. Bu çelişkilerin yarattığı sorular, sadece küreselleşme olgusuna yönelik arzu ve bağlılığın haklı olup olmadığı değildir. Bundan daha önemlisi, kendini tanımlamak için hayati derecede gerekli olan, küreselleşme sırasında birçok “diğerle- rini” ortadan kaldıran kapitalist modernitedir ki, bizzat kendisi, bir zamanlar moderniteye yönelik geçersiz farz edilen engellere alternatif ve çoklu modernite iddialarını haklı gösterecek çağrının yapıldığı, modernite üzerine yaşanan çatışmaların ve çekişmelerin odak noktası haline gelmiştir. Modernite yolunu kaybetmiştir, bu ilk kez olmamak- tadır; fakat görünürde, daha önce hiç karşılaşmadığımız bir sonluluk duygusu ile ilerlemektedir. Geç dönem 19. yüzyıl küreselleşmesi, ulusalcılığın ve sömürge- ciliğin, dünyayı Avro-Amerika tarafından tanımlanan ve biçimlenen modernitenin hegemonyası altına sokan nitelikte bir ulusalcılık ve sö- mürgeciliğin küresel bazda yayılmasına yol açmış; ancak bu küresellik, ulusal özerklik arayışları içinde devrimleri tetikleyen siyasal çöküş- lerle tehlikeye atılmıştır. Zamanımıza dönecek olursak, küreselleşme ki şimdilerde post-kolonyal ve post-ulusal bir süreç içinde, hukuksal olarak tam hükümran ve bağımsız ulusların küresel bütünlüğü aracı- lığıyla bize yansımakta, bu, hegemonyacı moderniteden kurtuluşun dayanağını oluşturmaktadır. Sermaye rejimleri altındaki küreselleşme, çoğunlukla “kültür” başlığı altında olmamak üzere, uygarlık bağla- mında, ulusal ve etnik düzeyde bölünmelerle birlikte meydana gelir. Temel bir anlamda, şimdiki zaman, kendisinin bir ürünü olduğu ka- pitalist modernite ile bir kopukluk değil, aksine onun neden olduğu bir sonuçtur. Aralarında görüş farklılıkları ne olursa olsun, birçok di- ğerlerinin yanı sıra, Samir Amin, Giovanni Arrighi, Fernand Braudel, Andre Gunder Frank, David Harvey ve Immanuel Wallerstein gibi düşünürler, kapitalizmin iç dinamikleri arasında önemli yer tutan kü- reselleşmeye işaret etmişler ve küresel alanların durmaksızın genişle- mesini kavramışlardır. Bu görüşün ipuçları, Karl Marx, John Hobson ve V.I. Lenin’in orijinal anlayışlarına kadar izlenebilir. Kapitalizmin bağlamı ve bir ürünü olarak (postmodernite için Frederic Jameson’un meteforu “mantık”ı ödünç alacak olursak) modernite de kapitalizmle birlikte küreselleşmiştir. Moderniteye ait olan “mantığın” küreselleş- 10
Description: