ebook img

arap dlnde nahv lletler üzerne PDF

25 Pages·2017·0.34 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview arap dlnde nahv lletler üzerne

marife, y(cid:15)l. 9, say(cid:15).1, bahar 2009, s. 159-183 ARAP D L NDE NAH V LLETLER ÜZER NE Mehmet Cevat ERG-N(cid:1) ÖZET Arap dilinde gramer kurallar(cid:15)n(cid:15)nsebeplerine nahiv illetleri denmektedir, Na- hiv illetleri tarihi ile nahiv tarihi hemen hemen birlikte ba#lam(cid:15)#t(cid:15)r. 2lk dilcilerden olan Halil b. Ahmed ile birlikte nahiv illetleri kavram(cid:15)da ortaya ç(cid:15)km(cid:15)#t(cid:15)r. Nahiv illet- lerinin amac(cid:15) dilin do$ru konu#ulmas(cid:15)n(cid:15) sa$lamak ve bunun delillerini ortaya koymakt(cid:15)r. ez-Zeccâcî, 2bn Cinnî, el-Enbârî ve es-Suyûtî gibi dilciler, illetler konusu- nu teorik planda ele alan kitaplar yazm(cid:15)#lar ve illetleri çe#itli aç(cid:15)lardan s(cid:15)n(cid:15)fland(cid:15)rm(cid:15)#lard(cid:15)r. Örne$in ez-Zeccâcî, nahiv illetlerini talîmî, k(cid:15)yasî ve cedelî olmak üzere üçe ay(cid:15)rm(cid:15)#t(cid:15)r. Nahiv illetleri belirlenirken mant(cid:15)k, f(cid:15)k(cid:15)h ve kelam illetlerinden de yararlan(cid:15)lm(cid:15)#t(cid:15)r. Ba#lang(cid:15)çta sadece dil konular(cid:15)n(cid:15) niteleyici bir özellik ta#(cid:15)yan il- letler giderek felsefî bir mahiyete bürünmü#tür. Talîmî illetler, dil kurallar(cid:15)n(cid:15)n ö$retiminde gerekli illetlerdir. K(cid:15)yasî ve özellikle cedelî illetler ise, gereksiz tart(cid:15)#malar(cid:15) içine alan felsefî ve mant(cid:15)kî tart(cid:15)#malar(cid:15)n yap(cid:15)ld(cid:15)$(cid:15) bir #ekil alm(cid:15)#t(cid:15)r. Ba#ta 2bn Madâ olmak üzere baz(cid:15) dilciler bu tür illetleri ele#tirerek nahiv kitaplar(cid:15)ndan ç(cid:15)kar(cid:15)lmalar(cid:15) gerekti$ini ifade etmi#tir. Dil ö$reniminde çok da gerekli olmayan bu illetlerin, bütün kitaplardan de$il ama okullarda okutulacak kitaplardan ç(cid:15)kar(cid:15)lmas(cid:15)uygun olabilir. Anahtar Kelimeler: Nahiv, Nahiv illetleri, Arap Dili, ez-Zeccâcî, 2bn Madâ ON THE ‘ILLAS OF GRAMMAR IN THE ARABIC LANGUAGE The causes of language rules have been called ‘illas of grammar in the Arabic language. The history of the ilal al-nahw has almost started together with history of nahw. The ilal al-nahw concept came on the scene with Halil b. Ahmed who is one of the first linguists. The aim of ‘illas of grammar is to provide the true talk of language and to appear proofs of this. The Linguists like al-Zajjâjî, Ibn Jinnî, al-Anbârî and al-Es-Suyûtîwrote books considered the matter of ilal and classified from the different point of views. For example al-Zajjâjî divided the ‘illas of gram- mar to three; educational, comparisonal and dialectical. As ‘illas of grammar being determined has been benefited from the ilal of logic, f(cid:15)qh and Islamic teology too. The educational ilal are necessary ilal in the language teaching. Comparisonal ilal and especially dialectical ilal were turned a philosophical and a logical shape in- cluded unnecessary debates. Some of the linguists the first of all Ibn Madâ criti- cized this kind of ilal and said that be required to remove from the grammar books. These ilal that is not necessary very much may suitable for remove from the schoolbooks but not from all grammar books. Key Words: Grammar, ‘Illas of grammar, Arabic language, al-Zajjâjî, Ibn Madâ (cid:1)Yrd. Doç. Dr., Dicle Üniversitesi -lahiyat Fakültesi, [email protected], [email protected] 160 Mehmet Cevat Ergin G R (cid:26) -nsano&lunun e(cid:26)yan(cid:22)n sebebini sorup ara(cid:26)t(cid:22)rmas(cid:22) do&ald(cid:22)r. Dil kurallar(cid:22)n(cid:22)n sebeplerinin sorulmas(cid:22) ve ara(cid:26)t(cid:22)r(cid:22)lmas(cid:22) da bu kabildendir. Arap nahvinin do&u(cid:26)u ve gramer kurallar(cid:22)n(cid:22)ntespitine paralel olarak Arap dili gramer kurallar(cid:22)n(cid:22)nsebep- leri anlam(cid:22)na gelen nahiv illetleri de belirlenmi(cid:26)tir. Yap(cid:22)lan ara(cid:26)t(cid:22)rmalar Arap dili nahiv illetleri tarihinin, Arap nahiv tarihi ile birlikte geli(cid:26)ti&ini göstermi(cid:26)tir. Öte yandan nahiv illetleri üzerinde yap(cid:22)lan ara(cid:26)t(cid:22)rmalar, nahvin di&er ilimlerden etki- lendi&ini ortaya koymu(cid:26)tur1. Arap dilinde nahiv illetleri; “‘illet” E(cid:146)(cid:11)!, bu kelimenin ço&ulu olan “‘ilel” <&(cid:11)D! ve “ta’lîl” <7D(cid:11)((cid:21)’(cid:24) kavramlar(cid:22)ile ifade edilmektedir. Ta‘lîl kelimesi, <(cid:146)(cid:11)!fiilinin mastar(cid:22) olup birini bir (cid:26)ey ile avutup oyalama, me(cid:26)gul etme, sebeplendirme, sebeplerini aç(cid:22)klama ve delil ile ispat etme anlamlar(cid:22)na gelmektedir2.Ço&ulu ‘ilel olarak gelen illet ise, "hastal(cid:22)k", "birini me(cid:26)gul eden (cid:26)ey"3 ve "bir (cid:26)eyin sebebi" gibi anlamlara gelmektedir4. Nahiv illetleri, Araplar(cid:22)n belirli (cid:26)ekillerde konu(cid:26)malar(cid:22)n(cid:22)n hikmetini aç(cid:22)k- lamaktad(cid:22)r5. Nahivde illet kavram(cid:22) ile bir kural(cid:22)n konulmas(cid:22)n(cid:22)n sebepleri kaste- dilmektedir. Buna göre ta‘lîl, bir kural(cid:22)nsebeplerini aç(cid:22)klay(cid:22)pdelillerle ispat etmek anlam(cid:22)na gelmektedir. Bir ba(cid:26)ka ifadeyle nahiv illetlerinin tespit edilmesi, “dilin görünen (cid:26)eklinin arka plan(cid:22)na nüfuz etme ve neden o (cid:26)ekilde oldu&unun sebeple- rini ara(cid:26)t(cid:22)rma çabas(cid:22)6” olarak da aç(cid:22)klanabilir. Nahiv illetleri için; “Hüküm elde etmede hikmetin yönü oldu&u zannedilen niteliktir” ya da “nahivcilerin, Arapla- r(cid:22)n sözlerinde belirli bir ifade ve kal(cid:22)p seçtiklerinde dü(cid:26)ündüklerini iddia ettikleri (cid:26)eydir” (cid:26)eklinde tarifler de yap(cid:22)lm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r7. 1- NAH V LLETLER N NORTAYA ÇIKI(cid:26)I -nsano&lu, konu(cid:26)tu&uzaman konu(cid:26)tu&uifade (cid:26)eklinin sebebini/illetini dü- (cid:26)ünmez. Çünkü konu(cid:26)ma, zorlanmaks(cid:22)z(cid:22)n ve ne konu(cid:26)tu&unu dü(cid:26)ünmeksizin adeta ki(cid:26)inin diline akar. Buna göre Araplar(cid:22)n, dilin tabiat(cid:22)na uygun olan baz(cid:22)f(cid:22)trî 1Mâzin el-Mubârek, en-Nahvu’l-‘Arabî el-‘/lletu’n-nahviyye: ne(cid:16)’etuha ve tetavvuruhâ,Dâru’l-Fikr, Beyrut, 1981, s. 5. 2 Ebu’l-Fadl Cemâluddin Muhammed b. Mukerrem -bn Manzûr, Lisânu’l-‘Arab, Daru Sad(cid:22)r, Dâru ihyâi’t-turâsi’l-‘Arabî, Beyrut, 1416/1996, IX, 367; Muhammed b. Ebî Bekr b. Abdulkâdir er-Râzî, Muhtâru's-s(cid:30)hâh,Beyrut, 1995, s. 189. 3el-Halîl b. Ahmed el-Ferâhîdî, Kitabu’l-Ayn, thk. Mehdi el-Mahzûmî, -brahim es-Samarrâ’î, byüzy(cid:22)l, bty., I, 88. 4Luis Ma'lûf, el-Muncid, Beyrut, 1951, s. 548; el-Mu’cemu’l-Vesît,Dâru ‘Umran, byüzy(cid:22)l, 1985, II, 646, 5 Muhammed Hâ(cid:26)im Abdu'd-Dâim, "et-Ta‘lîl ‘inde'n-nuhât", Mecelletu'l-Bahsi'l-‘ilmî ve't-turâsi'l- -slâmî,Mekke, 1980, III, s.135. 6Sâd(cid:22)kMuhammed Muhammed Selîm, Cuhûdu Ebî’l-Bekâ’ el-‘Ukberî en-nahviyye fî kitâbeyhi /‘râbi’l- Kur'ân ve /‘râbi’l-hadîs,(Bas(cid:22)lmam(cid:22)(cid:26) Yüksek Lisans Tezi), Musul Ünv. Edebiyat Fak., 1409/1988, s. 164. 7el-Mubârek, en-Nahvu’l-‘Arabî, s. 90. Arap Dilinde Nahiv 2lletleri Üzerine 161 illetlere bunlar(cid:22)nillet olduklar(cid:22)n(cid:22)bilmeden ve konu(cid:26)urken do&al olarak zorlanma- dan riayet ettikleri söylenebilir. Nitekim buna paralel olarak el-Halîl b. Ahmed (ö. 175/791), kendisine ortaya koydu&u nahiv illetlerini Araplardan m(cid:22) ald(cid:22)&(cid:22) yoksa kendisinin mi ç(cid:22)kartt(cid:22)&(cid:22) soruldu&unda; O, Araplar(cid:22)n kendi seciyelerine göre ko- nu(cid:26)tuklar(cid:22)n(cid:22),onlardan nakledilmemi(cid:26)olsa da illetlerinin ak(cid:22)llar(cid:22)nda mevcut oldu- &unu ve kendisinin de buna göre illetleri belirledi&icevab(cid:22)n(cid:22)vermi(cid:26)tir8. Genel kabule göre her nahiv kural(cid:22)n(cid:22)n cüz'î ya da küllî bir aklî illetinin ol- mas(cid:22) gerekir. Ayr(cid:22)ca görünür illetlerin yan(cid:22)nda, gizli kalan illetler de söz konusu- dur. Öte yandan illetler, hemen hemen nahiv ile birlikte bilinmekte ve kullan(cid:22)m(cid:22) çok önceye dayanmaktad(cid:22)r. Nitekim bütün nahiv ekolleri, el-Halîl b. Ahmed'den beri illet prensibini ele alm(cid:22)(cid:26)lar ve her nahiv kural(cid:22)n(cid:22) illetlendirmi(cid:26)lerdir. -bn Cinnî (ö. 392/1001)’nin nakletti&i (cid:26)uörnek bunu göstermektedir. Ebû ‘Amr b. el- ’Ala’ (ö. 154/770): “Yemenden gelen bir adam(cid:22)n: "Q+(cid:7)&(cid:14)(cid:17)D? )(cid:10)((cid:24)(cid:142)[(cid:14)’M in(cid:5))y&(cid:29) Y(cid:23)&h4%" dedi&ini duydum, bunun üzerine ben ona”: “Q+(cid:7)&(cid:14)(cid:17)D?)(cid:10)((cid:24)(cid:142)[(cid:14)’M mi diyorsun dedim” O da HE&(cid:18)7DF’O+(cid:7) ’m(7&(cid:29)&$ diyerek cevap verdi. Bu örnekte Yemenli adam, müzekker bir fail için müennes bir fiil kullanm(cid:22)(cid:26), sorulan sorunun cevab(cid:22)nda da (fail olan kitab(cid:22)n asl(cid:22)n(cid:22)n sahife oldu&u, sahife kelimesinin de müennes oldu&una dikkat çekilerek) bunun sebe- bi/illetini ifade etmi(cid:26)tir9. Ebû ‘Amr b. el-‘Alâ’dan önce Ebû -shâk el-Hadramî (ö. 117/736)’nin "nahvi bölümlere ay(cid:22)ran ve illetlendiren, k(cid:22)yas ve illetleri geli(cid:26)tiren ilk ki(cid:26)i oldu&u"10 yönünde baz(cid:22) rivayetler var ise de bunu destekleyen bulgular mevcut de&ildir11. Ya da Ebû -shâk’(cid:22)n nahiv illetlerini aç(cid:22)klayan ilk ki(cid:26)i oldu&u kabul edilse bile bu illetlerin mahiyetini ortaya koyan dü(cid:26)ünceyi ortaya atan ki(cid:26)i, el-Halîl b. Ahmed'dir. Bu sebeple illet konusunda söz sahibi olmaya en hak sahibi nahivci, el-Halîl olarak kabul edilmektedir12.Lugavî ta’lil, el-Halîl ve Sîbeveyhi (ö. 180/796) ile ba(cid:26)lam(cid:22)(cid:26), -bnu’s-Serrac (ö. 316/929) ve ez-Zeccâcî (ö. 337/949) ile mant(cid:22)kî ta’lil geli(cid:26)mi(cid:26) daha sonra -bn Cinnî, el-Enbârî (ö. 577/1180) ve es-Suyûtî (ö. 911/1505) ile usûlî ta’lil dönemi ba(cid:26)lam(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r13. el-Halîl zaman(cid:22)nda illetler, bir sözün mahiyetini ortaya koyan dilsel bir yo- rum niteli&indedir. Buna göre illet, öncelikle konu(cid:26)may(cid:22) aç(cid:22)kl(cid:22)&a kavu(cid:26)turma giri(cid:26)imidir. Daha sonra bu tür illetlere ‘fark illeti’ veya ‘kar(cid:22)(cid:26)(cid:22)kl(cid:22)ktan emin olma illeti’ denilmi(cid:26)tir. -llet, ikinci olarak laf(cid:22)zlar(cid:22) telaffuz etmeyi kolayla(cid:26)t(cid:22)rma giri(cid:26)i- midir. Özellikle de kullan(cid:22)m(cid:22) fazla olan laf(cid:22)zlar için bu söz konusudur. Bu da dile daha hafif gelenin kullan(cid:22)lmas(cid:22) olarak bilinir. el-Halîl, lugavî illetleri Araplardan 8Ebu'l-Kâs(cid:22)mez-Zeccâcî, el-Îdâh fî 'ileli'n-nahv,thk. Mâzin el-Mubârek, Beyrut, 1986, s. 65-66. 9Ebu'l-Feth Osmân -bn Cinnî, el-Hasâis,Beyrut, 1988, 1, 49. 10 Ebu'l-Berekât Abdurrahman b. Muhammed b.el-Enbârî, Nuzhetu’l-elibbâ’ fî tabakâti’l-udebâ’, Mektebetu’l-Menâr, Ürdün, 1985, s.27. 11 Abdu'd-Dâim, a.g.m., s. 140. 12 el-Enbâri, Nuzhetu’l-elibbâ’,s.45; ez-Zeccâcî, el-Îdâh,(muhakkikin önsözü). 13 Muhammed el-Muhtâr Veledu Ebbâh, Tarîhu’n-nahvi’l-‘Arabi fi’l-me(cid:16)riki ve’l-ma+rib,Beyrut, 2001, s. 34. 162 Mehmet Cevat Ergin nakletmedi&ini, bunlar(cid:22) kendi dü(cid:26)üncesi ve tefekkürü ile ke(cid:26)fetti&ini ifade etmi(cid:26)- tir14. Böylece el-Halîl kendisinden sonra gelen nahivcilere salt dil esaslar(cid:22)na daya- narak uygun illetleri ara(cid:26)t(cid:22)rmak için bir metot çizmi(cid:26)tir. el-Halîl, belirledi&i illetler konusunda isabet edip etmedi&i hususunu bir örnekle (cid:26)u (cid:26)ekilde aç(cid:22)klam(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r: "E&er isabet etmi(cid:26)sem benimsedi&im illet odur. Yok e&er o konuda ba(cid:26)ka bir illet varsa o takdirde benim durumum, bölümleri ve düzenlenmesi muhte(cid:26)em, yap(cid:22)s(cid:22)sa&lam bir eve giren ve bu evi yapanlar hakk(cid:22)nda do&ru ve aç(cid:22)k bir bilgiye sahip olan uzman bir insan(cid:22)n durumuna benzer. Bu uz- man, ev hakk(cid:22)nda bilgi verirken; akl(cid:22)na gelen baz(cid:22) ihtimallere binaen (cid:26)u, (cid:26)u ve (cid:26)u sebeplerle yap(cid:22)lm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r der. Binay(cid:22) yapan bilgi sahibi ki(cid:26)inin, evi gerçekten eve gi- ren uzman ki(cid:26)inin söyledi&i sebeplerle yapm(cid:22)(cid:26) olmas(cid:22) mümkün oldu&ugibi ba(cid:26)ka sebeplerle yapm(cid:22)(cid:26) olmas(cid:22) da muhtemeldir. Yani eve giren ki(cid:26)i, gerçek sebepleri zikretmi(cid:26)olabilir. Benim ortaya koydu&um illet d(cid:22)(cid:26)(cid:22)nda daha uygun bir illet bulan varsa o da ortaya koysun."15 Kendisinden önce nahiv illetleri konusunda yazanlar olmu(cid:26)sa da bu konu- da elimizde bulunan ilk gramer kitab(cid:22) Sîbeveyhi’nin el-Kitâb’(cid:22)d(cid:22)r. Sîbeveyhi, sade- ce nahiv illetlerini zikretmekle kalmam(cid:22)(cid:26), kendisinden önceki dilcilerden nakilde bulunmu(cid:26)tur. Yine o, nakletti&i illetlere çe(cid:26)itli ilavelerde bulunmu(cid:26) ve bunlar(cid:22)n kapsam(cid:22)n(cid:22) geni(cid:26)letmi(cid:26)tir16. Bu illetlere bak(cid:22)ld(cid:22)&(cid:22)nda bunlar(cid:22)n felsefe, cedel ve ha- yalden uzak ve faraziyeler üzerine in(cid:26)a edilmeyen, dilin ruhuna yak(cid:22)n illetler oldu&u görülecektir17. Sîbeveyhi yapt(cid:22)&(cid:22) illetlendirmede nahiv kural(cid:22)n(cid:22)n ard(cid:22)ndan birden fazla illet zikretmemi(cid:26)tir. O zikretti&i illete kar(cid:26)(cid:22) bir cevap tahayyül et- memi(cid:26) ve faraziyeler dile getirmemi(cid:26)tir. Bilakis Araplar(cid:22)n dil zevkine, dile hafif gelene ve dilin gerçe&ine dayanm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r18.Sîbeveyhi illetlendirme yaparken genellik- le illet kavram(cid:22)n(cid:22)kullanmadan konuyu izah etmi(cid:26)tir. Örne&in; kelimenin k(cid:22)s(cid:22)mla- r(cid:22)ndan olan isimlerin i’rab(cid:22)nda cezm’in niçin bulunmad(cid:22)&(cid:22)n(cid:22) izah ederken ve tesniyenin i’rab(cid:22)n(cid:22)anlat(cid:22)rken illet kavram(cid:22)n(cid:22)kullanmam(cid:22)(cid:26),sebep bildiren bir ifade kullanm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r19. O, eserinde sadece bir yerde, ‘zâid harfler’ konusunda bâbu’l-‘ilel (illetler bölümü) ba(cid:26)l(cid:22)&(cid:22)n(cid:22) kullanm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r20. Böyle yapmas(cid:22)n(cid:22)n yani illet kavram(cid:22)n(cid:22) fazla zikretmemesinin sebebi, kitab(cid:22)nda dikkate ald(cid:22)&(cid:22) esas unsurun, nahiv olma- s(cid:22)d(cid:22)r. -llet kavram(cid:22)n(cid:22) kulland(cid:22)&(cid:22)nda da bunu nahiv kural(cid:22)n(cid:22)n tespiti ve teyidi için yapmaktad(cid:22)r. Hicrî II. asr(cid:22)n sonuna kadar takip edilen metot da budur. Hicrî üçüncü as(cid:22)rda ise illetler, art(cid:22)k nahiv kural(cid:22)n(cid:22)n ayr(cid:22)lmaz bir parças(cid:22) olmu(cid:26)tur21. 14 el-Muhtâr, a.g.e.,s. 34. 15 ez-Zeccâcî, el-Îdâh,s. 66. 16 el-Mubârek, en-Nahvu’l-‘Arabî,s. 63. 17 el-Mubârek, a.g.e., s. 57-58. 18 el-Mubârek, a.g.e., s. 64-65. 19 Ebû Bi(cid:26)r‘Amr b. Osmân b. Kanber Sîbeveyhi, Kitâbu Sîbeveyhi,Dâru Sâd(cid:22)r, Beyrut, 1317, I, 3,4. 20 Sîbeveyhi, a.g.e., II, 343. 21 el-Mubârek, en-Nahvu’l-‘Arabî,s. 66-67. Arap Dilinde Nahiv 2lletleri Üzerine 163 Ayn(cid:22) yüzy(cid:22)l(cid:22)n sonlar(cid:22)nda nahiv illetleri, özel bir önem kazanarak nahivcilerin dikkatini çekmi(cid:26) ve nahivciler aras(cid:22)nda birbirlerini imtihan etme vesilesi olmu(cid:26)- tu22. Bundan sonra nahivcilerin önünde illetler mevzûu aç(cid:22)lm(cid:22)(cid:26) ve birçok nahivci bu konu üzerinde çal(cid:22)(cid:26)m(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r. Baz(cid:22)lar(cid:22) zâhirî i'rab hükümleri ile yetinmeyerek olmas(cid:22) muhtemel durumlar(cid:22)n yan(cid:22) s(cid:22)ra hangi (cid:26)ekillerin olamayaca&(cid:22) üzerinde de fikir yürütmü(cid:26)ler ve baz(cid:22)faraziyeler üzerinde tart(cid:22)(cid:26)malara giri(cid:26)mi(cid:26)lerdir23. 2-NAH V LLETLER N KONU ALAN ESERLER Nahiv kitaplar(cid:22)n(cid:22)n birço&unda az veya çok nahiv illetleri ele al(cid:22)nd(cid:22)&(cid:22) gibi tümüyle bu konuya hasredilmi(cid:26) çok say(cid:22)da kitap da yaz(cid:22)lm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r. Kutrub ad(cid:22)yla bilinen Ebû ‘Alî Muhammed b. el-Mustenîr (ö. 206/821), Ebû Osmân Bekr b. Muhammed el-Mâzinî24 (ö. 248/862) ve Hârûn b. el-Hâ’ik’in25, ‘/lelu’n-nahv ad(cid:22)yla kitap yazd(cid:22)klar(cid:22) bilinmektedir. Ayr(cid:22)ca Ebû ‘Alî Hasan b. ‘Abdillâh el-Isfahânî, Nakdu ‘ileli’n-nahv26, el-Mebremân olarak tan(cid:22)nan Muhammed b. Ali el-Askerî (ö. 345/956), en-Nahvu’l-Mecmû’ ‘ale’l-‘ilel27, -bn Keysân Muhammed b. Ahmed el- Ba&dâdî (ö. 320/932), el-Muhtâr fî ‘ileli’n-nahv28, Ebu’l-‘Abbas Ahmed b. Muham- med el-Mehlebî, <erhu ‘ileli’n-nahv29, Ebu’l-Kâs(cid:22)m Sa’îd b. Sa’îd el-Fârikî (ö. 391/1001), Taksimatu’l-‘avâmil ve’ileluha gibi de&i(cid:26)ik isimler alt(cid:22)nda nahiv illetleri konulu kitaplar yazm(cid:22)(cid:26)lard(cid:22)r30.Ancak bu eserler günümüze ula(cid:26)mam(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r. Bunun- la birlikte bu eserlerin yaz(cid:22)lm(cid:22)(cid:26) olmas(cid:22),nahiv illetlerinin, hicrî ikinci yüzy(cid:22)l(cid:22)nsonu ve üçüncü yüzy(cid:22)l(cid:22)nba(cid:26)lar(cid:22)nda tek ba(cid:26)(cid:22)na kitap konusu haline geldi&ini göstermesi aç(cid:22)s(cid:22)ndan önemlidir. Nahiv kurallar(cid:22)n(cid:22)n illetlerini konu edinen kitaplar(cid:22)n bir k(cid:22)sm(cid:22)nda illetler, sadece teorik olarak nahiv esaslar(cid:22) çerçevesinde, baz(cid:22)lar(cid:22)nda ise nahiv konular(cid:22) üzerinde uygulamal(cid:22) olarak nahiv kaidelerinin illetleri/sebepleri ortaya konmaya çal(cid:22)(cid:26)(cid:22)lm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r. a) Nahiv illetlerini Teorik Olarak Ele Alan Kitaplar 1. ez-Zeccâcî'nin el-Îdâh'(cid:22) 2. -bn Cinnî'nin el-Hasâis’i 3. el-Enbârî'nin Luma‘u'l-edille’si 4. es-Suyûtî’nin el-/ktirâh fî ‘ilmi usûli’n-nahv’i 22 el-Mubârek, a.g.e., s. 71.. 23 ez-Zeccâcî, el-Îdâh,(Mukaddime k(cid:22)sm(cid:22)). 24 Hüseyin Elmal(cid:22), "Ebû Osman el-Mâzinî", Türkiye Diyanet Vakf(cid:22) -slâm Ansiklopedisi, -stanbul, 1994, X, 210. 25 Yakut el-Hamevî, Mu’cemu’l-‘Udeba’, thk., -hsan Abbâs, Daru’l-Garbi’l--slâmî, Beyrut, 1993, VI, 2762; Celâluddîn Abdurrahmân b. Ebî Bekr es-Suyûtî, Bu+yetu’l-vu’at fî tabakâti’l-lugavîyyîn ve’n- nuhât,thk., Muhammed Ebu’l-Fadl -brahim, Dâru’l-Fikr, byüzy(cid:22)l, 1399/1979, II, 319. 26 Yakut el-Hamevî, a.g.e., II, 763; es-Suyûtî, Bu+ye,I, 509. 27 Yakut el-Hamevî, a.g.e., VI, 2574; es-Suyûtî, Bu+ye,I, 177. 28 Yakut el-Hamevî, a.g.e., V, 2308. 29 Yakut el-Hamevî, a.g.e., I, 455; es-Suyûtî, Bu+ye, I, 389. 30 Kâtip Çelebî, Ke(cid:16)fu'z-zunûn ‘an esâmi’l-kütüb ve’l-funûn,Dâru’l-Fikr, Beyrut, 1992, II, 165-166. 164 Mehmet Cevat Ergin Nahiv illetlerini teorik olarak ele alan kitaplardan günümüze ilk ula(cid:26)an, ez- Zeccâcî'nin el-Îdâh fî ‘ileli'n-nahv’i’dir. Mâzin el-Mubârek, ez-Zeccâcî'nin el-/dah'(cid:22)n(cid:22) bulup tahkik edinceye kadar -bn Cinnî'nin el-Hasâis’inin, bu konuda yaz(cid:22)lm(cid:22)(cid:26) ilk kitap oldu&u san(cid:22)l(cid:22)yordu31. Bu dönemde illetler konusuna tahsis edilen kitaplarda art(cid:22)(cid:26) olmu(cid:26),illetler taksim edilmeye ba(cid:26)lanm(cid:22)(cid:26),nahiv ara(cid:26)t(cid:22)rmalar(cid:22)üzerinde felse- fenin etkisi artm(cid:22)(cid:26) ve nahivcilerin ço&ubundan etkilenmi(cid:26)lerdir32. ez-Zeccâcî’nin el-Îdâh’(cid:22) incelendi&inde, eserin al(cid:22)(cid:26)(cid:22)lagelmi(cid:26) bir nahiv kitab(cid:22) olmad(cid:22)&(cid:22) hemen görülecektir. ez-Zeccâcî burada, Arap nahvinin temel yap(cid:22)s(cid:22)n(cid:22), mant(cid:22)&(cid:22)n(cid:22), kural belirlemedeki sebepleri ortaya koymak ve bu sebepleri sorgula- mak istemektedir33. ez-Zeccâcî, kitab(cid:22)na di&er nahiv kitaplar(cid:22) gibi kelimenin k(cid:22)- s(cid:22)mlar(cid:22) ile ba(cid:26)lam(cid:22)(cid:26), sonraki bablarda isim, fiil ve harfin tan(cid:22)mlar(cid:22) hakk(cid:22)nda bilgi vermi(cid:26)tir. Be(cid:26)inci bab'da nahiv illetlerini ele alm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r34. Bundan sonra de&i(cid:26)ik ko- nulardaki kurallar(cid:22) sorular tarz(cid:22)nda ortaya koymu(cid:26), verdi&i cevaplarda da bu ku- rallar(cid:22)n illetlerini zikretmeye çal(cid:22)(cid:26)m(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r. Muhtelif konularda dönemine kadar bilinen nahiv illetlerini toplam(cid:22)(cid:26), bunu yaparken eskilerin görü(cid:26)lerini nakletmi(cid:26), kendi görü(cid:26)lerini de bunlara eklemi(cid:26)tir. Örne&in, ‘i‘rab, hareke midir yoksa harf midir?’ sorusunu sormu(cid:26),daha sonra: "Bize göre i‘rab, hareke olup kelimenin son harfinde yer al(cid:22)r. E&er i‘rab, harf olsayd(cid:22)harf üzerinde yer almazd(cid:22)"(cid:26)eklinde cevap vererek sebebini de belirtmi(cid:26)tir35. Ortaya koydu&u illetleri inceleyerek bazen ter- cih etti&iilleti belirtmi(cid:26),bazen de bu tercihi okuyucuya b(cid:22)rakm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r. Nahiv illetlerini ele alan di&er bir kitap, -bn Cinnî'nin el-Hasâis’idir. -bn Cinnî, eserinde nahiv illetleri konusuna geni(cid:26)yer vermi(cid:26),illetleri tarif etmi(cid:26),nite- lendirmi(cid:26), tahlil etmi(cid:26) ve s(cid:22)n(cid:22)fland(cid:22)rm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r. Öyle ki bu konuda ne kendisinden önce ne de sonra kimsenin ula(cid:26)amad(cid:22)&(cid:22) derecede bilgi vermi(cid:26)tir36. -bn Cinnî, el- Hasâis’te nahiv illetlerini di&er ilim dallar(cid:22)n(cid:22)nilletleri ile k(cid:22)yaslayarak f(cid:22)k(cid:22)h illetle- rinden çok, kelam illetlerine daha yak(cid:22)n oldu&unu söylemi(cid:26)tir37. Baz(cid:22) illetlerin zorunluluk ta(cid:26)(cid:22)d(cid:22)&(cid:22)n(cid:22) söylemi(cid:26) ve bunlar(cid:22)n, kelam illetlerine benzedi&ini ifade etmi(cid:26)ve örnek olarak kendisinden önce zamme bulunan elifin, vâv’a dönü(cid:26)mesini göstermi(cid:26)tir38. Ayr(cid:22)ca illetlerin tahsisi, illetlerin çat(cid:22)(cid:26)mas(cid:22), illetin illeti, illetlerin birden fazla örnekte geçerli olmas(cid:22), bir konunun iki illetle birden illetlendirilmesi gibi konular(cid:22)kitab(cid:22)nda etrafl(cid:22)ca incelemi(cid:26)tir39.-bn Cinnî, el-Hasâis’te her vesile ile 31 ez-Zeccâcî, el-Îdah,(Uevkî dayf’(cid:22)nnotu, mukaddime k(cid:22)sm(cid:22)). 32 el-Mubârek, en-Nahvu’l-‘Arabî,s.98. 33 Mehmet Uirin Ç(cid:22)kar, “ez-Zeccâcî’nin el-Îdah fi ‘ileli’n-nahv ve el-Cumel fi’n-nahv adl(cid:22) eserleri ba&la- m(cid:22)nda nahiv ilmine bak(cid:22)(cid:26)(cid:22)”, Nüsha Uarkiyat Ara(cid:26)t(cid:22)rmalar(cid:22)Dergisi, Say(cid:22)14, Ankara, 2004, s. 72-73. 34 ez-Zeccâcî, el-Îdâh,s. 64. 35 ez-Zeccâcî, a.g.e.,s. 72. 36 el-Mubârek, en-Nahvu’l-‘Arabî,s.120. 37 -bn Cinnî, el-Hasâis,I, 48. 38 -bn Cinnî, a.g.e., I, 144. 39 -bn Cinnî, a.g.e., I, 144, 166, 169, 174. Arap Dilinde Nahiv 2lletleri Üzerine 165 nahiv illetlerini savunmu(cid:26) ve bunun için “nahiv illetlerinin nahvi bozdu&una inananlara red”40ba(cid:26)l(cid:22)&(cid:22)n(cid:22)ta(cid:26)(cid:22)yan bir bölüm ay(cid:22)rm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r. Nahiv illetleri konusunu ele alan kitaplardan biri de el-Enbârî'nin Luma‘u'l- edille adl(cid:22) kitab(cid:22)’d(cid:22)r. Yazar nahiv esaslar(cid:22)na dair yazd(cid:22)&(cid:22) bu kitab(cid:22)nda, illetin k(cid:22)ya- s(cid:22), bir hükmün birden fazla illetle illetlendirilmesi, hükmün illetle mi yoksa nass ile mi sabit oldu&u gibi konulara yer vermi(cid:26)tir. Bu kitap, müellifin ba(cid:26)ka bir eseri olan el-/+rab fi cedeli'l-i‘rab ile birlikte bas(cid:22)lm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r41. -lletler konusunu teorik olarak ele alan kitaplardan birisi de es-Suyûtî’nin bu çal(cid:22)(cid:26)mada çokça yararland(cid:22)&(cid:22)m(cid:22)z el-/ktirâh fî ‘ilmi usûli’n-nahv adl(cid:22) eseridir. es- Suyûtî de el-/ktirâh’(cid:22)nda illetler konusuna geni(cid:26) yer vererek önceki âlimlerin bu konudaki görü(cid:26)lerini nakletmi(cid:26)tir42. Kitab(cid:22)n(cid:22)n ba(cid:26)lang(cid:22)c(cid:22)nda nahiv esaslar(cid:22), nahiv tarifleri ve laf(cid:22)z-mana münasebeti gibi konulara de&inen müellif, üçüncü bölümde k(cid:22)yas konusunu ele alarak nahiv illetlerini de çe(cid:26)itli yönleriyle incelemi(cid:26)tir. es- Suyûtî'nin buradaki bilgilerden k(cid:22)smen Luma‘ul-edille43 ve el-Îdâh'dan, ço&unlukla da el-Hasâis'ten yararland(cid:22)&(cid:22) anla(cid:26)(cid:22)lmaktad(cid:22)r44.Bunlar(cid:22) yaparken nakletti&i bilgile- rin kaynaklar(cid:22)n(cid:22) belirtmeyi ihmal etmemi(cid:26) ayr(cid:22)ca daha önce verilen illetle ilgili bilgileri derleyip toplam(cid:22)(cid:26) s(cid:22)ralam(cid:22)(cid:26) ve s(cid:22)n(cid:22)fland(cid:22)rm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r45. b) Nahiv illetlerini konular9na göre toplayan kitaplar Yukar(cid:22)da isimlerini zikretti&imiz ancak günümüze ula(cid:26)mad(cid:22)&(cid:22)n(cid:22) belirtti&i- miz kitaplar, isimlerinden anla(cid:26)(cid:22)ld(cid:22)&(cid:22) kadar(cid:22)yla bu k(cid:22)sma girmektedir. Bunlar mevcut olmad(cid:22)&(cid:22)ndan sadece günümüze ula(cid:26)anlara de&inmek istiyoruz. 1) Ebû'l-Hasan Muhammed b. Abdullah el-Verrâk'(cid:22)n (ö: 381/991) el-‘/lel fi'n-nahv’i -lletsiz kural olmayaca&(cid:22) için ortaya konulmu(cid:26) her kural(cid:22)n mutlaka man- t(cid:22)kl(cid:22) bir illeti ve sebebinin bulunmas(cid:22) (cid:26)artt(cid:22)r. Ayr(cid:22)ca ihtilafl(cid:22) konularda ortaya konulan görü(cid:26)lerin, muhataplar(cid:22) ikna etmesi için de yine delillerle ispatlanmas(cid:22) gerekir. Bunlar göz önüne al(cid:22)nd(cid:22)&(cid:22) takdirde illetler konusunun nahiv ilmindeki önemi daha iyi anla(cid:26)(cid:22)lacakt(cid:22)r. Nahiv illetlerini tatbikî olarak ele al(cid:22)p çe(cid:26)itli konu- lardaki illetleri ortaya koyan kitaplar(cid:22)n ba(cid:26)(cid:22)nda Ebû'l-Hasan Muhammed b. Abdillah el-Verrâk'(cid:22)n el-‘/lel fi'n-nahv’i gelmektedir. el-Verrâk’(cid:22)n, el-‘/lel’i, nahiv ilminde önemli bir yeri olan nahiv illetlerini konular(cid:22)na göre tertip etmi(cid:26) olan ilk kitapt(cid:22)r46. el-Verrâk, Sîbeveyhi’nin el-Kitâb’(cid:22)nda ele ald(cid:22)&(cid:22) nahiv konular(cid:22)n(cid:22) aç(cid:22)k- 40 -bn Cinnî, el-Hasâis,I, 184. 41 el-Enbârî, el-/+râb fî cedelî'l-i'râb ve Luma'u'l-edille, thk. Saîd el-Afgânî, Matbaatu'l-câmi'ati's-Sûriye, 1957. 42 es-Suyûtî, el-/ktirâh fî ‘ilmi usûli’n-nahv,(thk. Muhammed Hasan -smâîl), Dâru’l-kutub el-‘ilmiyye, Beyrut, 1418/1998, s. 70-96. 43 Bkz. el-Enbâri, Luma‘u'l-edille (el-/+râb ile birlikte), s.117, 121, 122 vd. 44 Bkz. es-Suyûtî, el-/ktirâh s. 70, 71, 73, 74, 75, 80, 82 vd. 45 Abdu'd-Dâim, a.g.m., s. 144. 46 Ebû'l-Hasan Muhammed b. Abdullah el-Verrâk, el-ilel fi’n-nahv, D(cid:22)ma(cid:26)k, 1426/2005, (mukaddime k(cid:22)sm(cid:22)), s. 5. 166 Mehmet Cevat Ergin lam(cid:22)(cid:26) ve illetlendirmi(cid:26)tir. Bu bak(cid:22)mdan onun, nahiv illetlerine tahsis edilmi(cid:26) bir (cid:26)erhi durumundad(cid:22)r47.Mehâ Mâzin el-Mubârek taraf(cid:22)ndan tahkik edilmi(cid:26)olan bu kitap, 2001 y(cid:22)l(cid:22)nda bas(cid:22)lm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r. 2) Ebû'l-Bekâ' el-‘Ukberî (ö. 616/1219)’nin el-Lubâb fî ‘ileli’l-binâ’i ve’l-i‘râb’(cid:30) Nahiv illetlerinin tespitinde adeta birbirleriyle yar(cid:22)(cid:26)an nahivcilerin her biri kendi görü(cid:26) aç(cid:22)s(cid:22)na göre yeni bir illetlendirme yaparak bu alandaki maharetini göstermeye çal(cid:22)(cid:26)m(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r. Ebû'l-Bekâ' el-‘Ukberî de bu alan(cid:22)n öncülerinden olmu(cid:26)- tur48. el-‘Ukberî’nin el-Lubâb fî ‘ileli’l-binâ’i ve’l-i‘râb’(cid:30)49 adl(cid:22) eseri, anla(cid:26)(cid:22)laca&(cid:22) gibi nahiv konular(cid:22)n(cid:22)nilletlerini (sebeplerini) ortaya koymak amac(cid:22)yla yaz(cid:22)lm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r. Bu nedenle kitapta nahiv konular(cid:22)n(cid:22)ntariflerine, kurallar(cid:22)na ve bunlar(cid:22)nayr(cid:22)nt(cid:22)lar(cid:22)na fazla yer verilmemi(cid:26),illetler konusu ise önemli bir yer tutmu(cid:26)tur. el-‘Ukberî, kendisinden önceki nahivcilerin kitaplar(cid:22)ndan yararlanarak top- lad(cid:22)&(cid:22) illetleri belli bir düzene koyarak sa&lam bir yap(cid:22)ya kavu(cid:26)turmu(cid:26), bunun yan(cid:22)nda az say(cid:22)da da olsa birtak(cid:22)m yeni illetler ortaya koymu(cid:26), bile(cid:26)ik olarak verilmi(cid:26)olan baz(cid:22)‘illetleri ise bölümlere ay(cid:22)rm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r50. 3) Ala’uddin el-Paluvî’nin, er-Risâle el-‘Alâ’iyye fi’l-‘ileli’n-nahviyye kita- b(cid:22)51. Ad(cid:22) d(cid:22)(cid:26)(cid:22)nda hakk(cid:22)nda pek bilgi edinemedi&imiz ancak Türkiyeli oldu&u an- la(cid:26)(cid:22)lan yazar taraf(cid:22)ndan telif edilen bu kitap, el-Verrâk ve el-‘Ukberî’nin kitaplar(cid:22)- na benzer (cid:26)ekilde nahiv konular(cid:22)n(cid:22) esas alarak soru-cevap tarz(cid:22)nda yaz(cid:22)lm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r. Yazar, önsözünde illetlerin çe(cid:26)itleri hakk(cid:22)nda bilgi vermi(cid:26), bu konuda yaz(cid:22)lm(cid:22)(cid:26) kitaplara de&inmi(cid:26) ve kitab(cid:22) yazmas(cid:22)n(cid:22)n amac(cid:22)n(cid:22); eskilerin olas(cid:22) bir hatas(cid:22)n(cid:22) dü- zeltmek bir eksi&ini gidermek vs. olarak belirtmi(cid:26)tir52.Kitap "‘-lmu’n-nahv" ba(cid:26)l(cid:22)k- l(cid:22) bir konu ile ba(cid:26)lamakta ve "el-Furûk fi’n-nahv" konusu ile bitmektedir. Suriye'- de bulunan el-Fethu'l--slâmî Enstitüsü hocalar(cid:22)ndan Muhammed Râtib Nablûsi de kitaba bir mukaddime yazm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r53. 3- NAH V LLETLER N NOLU(cid:26)UMUNDA ETK L OLAN UNSURLAR Nahivciler, kendilerinin de ifade ettikleri gibi illetlerin belirlenmesi konu- sunda mant(cid:22)k, f(cid:22)k(cid:22)h ve kelam ilimlerinden etkilenmi(cid:26)ve yararlanm(cid:22)(cid:26)lard(cid:22)r. Nahiv ve mant(cid:22)kili(cid:26)kisi oldukça do&ald(cid:22)r. Çünkü nahiv kurallar(cid:22)n(cid:22)nyaz(cid:22)lmas(cid:22) s(cid:22)ras(cid:22)nda, mant(cid:22)k konular(cid:22) içerisinde yer alan tümevar(cid:22)m, tahlil ve terkip ve k(cid:22)yas gibi me- 47 el-Verrâk, a.g.e., s. 6. 48 Sâd(cid:22)kMuhammed, Cuhûd,s. 164. 49 Kitap hakk(cid:22)nda geni(cid:26)bilgi için bkz. Mehmet Cevat Ergin, el-‘Ukberî ve el-Lubâb fî ‘ileli’l-binâ’i ve’l- i‘râb’(cid:30),Konya, 2002, (Bas(cid:22)lmam(cid:22)(cid:26) doktora tezi). 50 el-‘Ukberî,el-Lubâb,I, 33. 51 ‘Alâ’uddin el-Palovî, er-Risâle el-‘Alâ’iyye fi’l-‘ileli’n-nahviyye, Suriye, 2004. 52 el-Palovî, er-Risâle, s. 13-14. 53 el-Palovî, er-Risâle, s. 3. Arap Dilinde Nahiv 2lletleri Üzerine 167 totlardan yararlan(cid:22)lm(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r54. Nitekim el-Enbârî “K(cid:22)yas(cid:22) inkâr eden nahvi inkâr etmi(cid:26)olur”55diyerek mant(cid:22)kile nahiv aras(cid:22)ndaki s(cid:22)k(cid:22)ili(cid:26)kiyi ortaya koymu(cid:26)tur. Mant(cid:22)kyan(cid:22)nda Kelam ve f(cid:22)k(cid:22)h da nahvi ve nahiv illetlerini etkileyen ilim- ler olmu(cid:26)tur. Nahivciler f(cid:22)k(cid:22)htan, fakihler de nahivden yararlanm(cid:22)(cid:26)lard(cid:22)r. -bn Cinnî, da&(cid:22)n(cid:22)kolan nahiv illetlerini bir araya getirdi&ini ifade etmi(cid:26)ve "Arkada(cid:26)la- r(cid:22)m(cid:22)z, Muhammed b. Hasan (ö. 189/705)56'(cid:22)n kitaplar(cid:22)nda illetleri bulmu(cid:26)lar ve oradan alm(cid:22)(cid:26)lard(cid:22)r" diyerek f(cid:22)k(cid:22)h illetlerinden yararlan(cid:22)ld(cid:22)&(cid:22)n(cid:22) dile getirmi(cid:26)tir57. O daha sonra nahiv illetleri ile f(cid:22)k(cid:22)hve kelam illetleri aras(cid:22)nda bir mukayese yaparak (cid:26)unlar(cid:22)söylemi(cid:26)tir: "Nahiv illetleri f(cid:22)k(cid:22)hilletlerinden ziyade kelam illetlerine daha yak(cid:22)nd(cid:22)r. Çünkü kelam illetleri, duyulara dayand(cid:22)r(cid:22)lmaktad(cid:22)r. F(cid:22)k(cid:22)h illetleri ise sebep olmaktan çok asl(cid:22)nda hükümlerin gerçekle(cid:26)mesinin birtak(cid:22)memarelerinden ibarettir. -llet olarak de&erlendirilebilecek hükmün hikmeti, ço&u zaman kapal(cid:22) kalmaktad(cid:22)r. Örne&in; hac menasikinin tertibi, abdest ve namaz(cid:22)n farzlar(cid:22) vb. konular hakk(cid:22)nda bir emrin varl(cid:22)&(cid:22) aç(cid:22)kt(cid:22)r. Ama mesela, namaz(cid:22)nneden günde be(cid:26) vakit k(cid:22)l(cid:22)nd(cid:22)&(cid:22) ve rekat say(cid:22)lar(cid:22)n(cid:22)n hikmeti bilinmemektedir. Bunlar(cid:22)n niçin ve hangi sebeple bu (cid:26)ekilde belirlendikleri konusunda aç(cid:22)k bir illet yoktur. Hâlbuki nahiv illetleri, böyle de&ildir. Mesela; failin merfu, mef'ulün ise mansub olmas(cid:22)n(cid:22)n sebebi, aralar(cid:22)nda bir fark olmas(cid:22) içindir. Tersi olmaz m(cid:22)yd(cid:22)? diye soranlara da (cid:26)öyle cevap verilir: Mevcut durum, en uygun olan(cid:22)d(cid:22)r. Ref, nasb'dan daha kuvvet- lidir. Fâil ise mefulden daha azd(cid:22)r. Yani kuvvetli olan i’rab, az kullan(cid:22)lan kelimeler için, hafif olan i’rab ise çok kullan(cid:22)lan kelimeler için tahsis edilmi(cid:26)tir.(cid:23)$(cid:30)7(cid:9) ve :(cid:14)(cid:21)7(cid:9) kelimelerindeki vav'(cid:22)n yâ'ya dönü(cid:26)türülmesi de vav'(cid:22)n dile daha a&(cid:22)r olmas(cid:22)ndan- d(cid:22)r. Görüldü&ügibi burada da duyular devreye girmi(cid:26),do&al olarak dile daha hafif olan kullan(cid:22)mlar tercih edilmi(cid:26)tir58. es-Suyûtî de -bn Cinnî'den naklen nahiv illetlerinin f(cid:22)k(cid:22)h illetlerinden çok kelam illetlerine yak(cid:22)noldu&unu belirtmi(cid:26),f(cid:22)k(cid:22)hç(cid:22)lar(cid:22)n delillerinin, ancak bilgilen- dirme mahiyetinde olup hükümlerin gerçekle(cid:26)mesinin emareleri oldu&unu ifade etmi(cid:26)tir. -badetlere dair hükümlerin birço&unda hikmet yönünün ortaya ç(cid:22)kma- d(cid:22)&(cid:22)na dikkat çekerek nahiv illetlerinin bu tarzda olmad(cid:22)&(cid:22)n(cid:22), hepsinde yahut ço&unda illetin idrak edildi&ini ve hikmetin ortaya ç(cid:22)kt(cid:22)&(cid:22)n(cid:22)söylemi(cid:26)tir. Ayr(cid:22)ca bir hükmün ortaya ç(cid:22)kmamas(cid:22) hususunda "Fakih, bir hükmün illetini ortaya ç(cid:22)kar- maktan aciz kal(cid:22)rsa bu, te‘abbudîdir (ibadetle alakal(cid:22)), nahivci aciz kald(cid:22)&(cid:22)nda ise; 54 el-Mubârek, en-Nahvu’l-‘Arabî,s.74. 55 el-Mubârek, a.g.e., s.75. 56 Muhammed b. Hasan e(cid:26)-Ueybânî, Hanefi mezhebinin müctehid fakihlerinden ve Ebu Hanife’nin arkada(cid:26)lar(cid:22)ndand(cid:22)r. Hanefi f(cid:22)kh(cid:22)na dair eserleri vard(cid:22)r. Ömer R(cid:22)za Kehhâle, Mu’cemu’l-müellifin,Dâru -hyâ’i’t-turâsi’l-‘Arabî, Beyrut, bty., IX, 207. 57 -bn Cinnî, el-Hasâis,Beyrut, 1988, I, 163. 58 -bn Cinnî, a.g.e., I, 48-49. 168 Mehmet Cevat Ergin bu, sema‘îdir der" sözünü naklederek f(cid:22)k(cid:22)h ve nahiv illetleri aras(cid:22)ndaki benzerli&i vurgulam(cid:22)(cid:26)t(cid:22)r59. -bn Cinnî, bu izah(cid:22)yla nahiv illetlerinin, duyulara dayanmas(cid:22) aç(cid:22)s(cid:22)ndan; daha çok kelam illetlerine benzedi&ini, f(cid:22)k(cid:22)h illetleri ile aralar(cid:22)nda fazla benzerlik olmad(cid:22)&(cid:22)n(cid:22) ifade etmektedir. Buna göre nahivcilerin, illetleri olu(cid:26)tururken daha çok kelamc(cid:22)lar(cid:22)n illetlerinden yararland(cid:22)klar(cid:22) anla(cid:26)(cid:22)lmaktad(cid:22)r. Ancak bu, f(cid:22)k(cid:22)h illetlerinden hiç yararlan(cid:22)lmad(cid:22)&(cid:22) anlam(cid:22)na gelmemektedir. Bu durum, nahiv illet- leri konusuna de&inen baz(cid:22)nahiv bilginlerinin sözlerinde de görülmektedir. ez-Zeccâcî, i‘rab'(cid:22)n hareke mi yoksa harf mi oldu&u konusunun izah(cid:22)nda f(cid:22)k(cid:22)h illetleriyle nahiv illetleri aras(cid:22)nda bir mukayese yapmakta ve (cid:26)öyle demekte- dir: "Herhangi bir konuda bir as(cid:22)l ve kaide bulunup, sonradan birtak(cid:22)m illetlerle bu genel kuraldan ayr(cid:22)lman(cid:22)n mümkün oldu&unu zikrettik. Bu istisnaî durum, genel ve as(cid:22)lkural(cid:22) bozmaz. Nitekim bu durum, di&er ilimlerde hatta dini ilimler- de de mevcuttur. Mesela kesin olarak denmektedir ki, namaz erkek ve kad(cid:22)n ye- ti(cid:26)kinler için farzd(cid:22)r. Sonra baz(cid:22) illetlerle bu hükmün sak(cid:22)t oldu&unu görmekte- yiz. Ayn(cid:22)(cid:26)ekilde ‘koruma alt(cid:22)ndaki bir yerden h(cid:22)rs(cid:22)zl(cid:22)kyapan(cid:22)neli kesilir’ hükmü bulundu&u halde baz(cid:22) durumlarda bu hükmün dü(cid:26)tü&ü görülmektedir."60 Burada yap(cid:22)lan kar(cid:26)(cid:22)la(cid:26)t(cid:22)rmada f(cid:22)k(cid:22)h usûlünün nahiv illetleri üzerindeki etkisi aç(cid:22)k bir (cid:26)ekilde görülmektedir. el-Enbârî, el-/nsâf fî mesâ'ili'l-hilâf adl(cid:22) kitab(cid:22)n(cid:22) yazma nedenini aç(cid:22)klarken (cid:26)öyle demektedir: "Arapça sebebiyle benimle irtibat halinde olan baz(cid:22)f(cid:22)k(cid:22)hç(cid:22)lar ve edebiyatç(cid:22)lar, benden -mam Uafiî ve Ebû Hanîfe aras(cid:22)ndaki ihtilafl(cid:22) meseleler tar- z(cid:22)nda Basra ve Kûfe nahiv ekolleri aras(cid:22)ndaki ihtilaflar(cid:22) içeren muhtasar bir kitap haz(cid:22)rlamam(cid:22) istediler. Ben de yazd(cid:22)&(cid:22)m bu kitapta onlar(cid:22)n meselelerine uygun metodu takip ettim61." es-Suyûtî de el-/ktirâh fî usûli'n-nahv kitab(cid:22)n(cid:22)n önsözünde; “F(cid:22)k(cid:22)h usûlü, f(cid:22)kha nispet ile ne ise, nahiv usûlü de nahve nispet ile odur” demi(cid:26)tir62. Nahiv illetlerinin ili(cid:26)kili oldu&u bir ba(cid:26)ka ilim de mant(cid:22)kt(cid:22)r. el-Enbârî, nass’(cid:22)nbulundu&uyerde hükmün nass ile mi yoksa illet ile mi sabit olaca&(cid:22) husu- sunu anlat(cid:22)rken mant(cid:22)kî tahliller yapm(cid:22)(cid:26),ço&unlu&un; hükmün illetle sabit olaca- &(cid:22) görü(cid:26)ünde olduklar(cid:22)n(cid:22) belirtmi(cid:26)tir. Uayet hükmün nass ile sabit oldu&u kabul edilirse bunun, k(cid:22)yas kap(cid:22)s(cid:22)n(cid:22)n kapanmas(cid:22)na sebep olaca&(cid:22)n(cid:22) söyleyerek hükmün nass ile sabit olmas(cid:22)n(cid:22)n, muhal oldu&unu ifade etmi(cid:26)tir63. Bütün bunlar(cid:22)göz önüne alarak, nahivcilerin, nahiv illetlerini olu(cid:26)tururken f(cid:22)k(cid:22)h ve kelam illetlerinden yararland(cid:22)klar(cid:22) söylenebilir. -lletlendirme konusunda 59 es-Suyûtî, el-/ktirâh,s. 7. 60 ez-Zeccâcî, el-Îdâh,s. 72-73; Abdu'd-Dâim, a.g.m., s.136. 61 Abdu'd-Dâim, a.g.m., s.136. 62 es-Suyûtî, el-/ktirâh,s.10. 63 el-Enbârî, Luma'u'l-edille (el-/+râb ile birlikte), s.121.

Description:
NAHV LLETLER ÜZERNE. Mehmet Cevat ERGN*. ÖZET. Arap dilinde gramer kurallarının sebeplerine nahiv illetleri denmektedir, Na- hiv illetleri tarihi
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.