ebook img

Aragon PDF

226 Pages·1999·4.521 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Aragon

LOUIS ARAGON * BAHADIR GÜLMEZ U H Kavram Yayınları Yaş amöy küsü: 2 Louis Aragon Bahadır Gülmez Birinci Basım: Şubaî 1999 Dizi Editörü: Feridun Andaç Kapak Tasarımı ve Uygulama: Kenan Çalıkoğlu © Kavram Yayınları 1999 ISBN 975 366 132 G Dizgi: Mustafa Balaban, Baskı ve cilt: Özener Matbaası Kavram, Küçükparmakkapı Sk. No. 12/4 Beyoğlu,.80090 İstanbul, Tel: (0212) 244 02 85 Fax: (0212) 292 43 25 LOUIS ARAGON * BAHADIR GÜLMEZ Geleceğin çocukları şairleri okusun diye, Tüm Cemre'lere İÇİNDEKİLER Öndeyiş 7 Adımdaki Ispanya 9 Yaralı Bir Çocukluk . 16 Hiçbir Zaman Yazmayı Öğrenemedim 22 Ben Muharip Gaziyim, D adayım, Gerçek üsîil nüyüm 27 Skandal Adam 39 Anicet ya da Bir Modern 44 Gerçeküstücii Devrim Dünyayı Kurtaracak mıydı? 47 İki Dost 54 Sonsuzluğun Savunması 57 Venedik’te Ölüm 61 Komünizme Doğru 64 Elsa... 67 Militan Bir Yazar 71 Gerçek Dünya Romanları 78 Direniş Yıllan 84 Dilden Dile Dolaşan Bir Halk Şairi Gibi... 90 Mutlu Aşk Yoktur 95 Ulusal Şair, Y urtsever Yazar 100 Soğuk Savaş Dönemi 103 Politikacı 108 1956 111 Yeni Bir Aragon 117 Edebiyat ve Plastik Sanatlar 122 Henri Mafisee, Roman 124 Uzun Soluklu Şiirler 132 1968 137 E] s a’dan Sonra 144 Bir Parantez: Yazar Elsa Triolet 152 Tiyatro/Roman 159 Aragon Çoğul Yazı 166 Bin Surat Aragon 169 Yazma Eylemi 171 Aragon ya da Sürekli Devinim 176 Uygulatıcı Vasisinin Ağzından Aragon 183 Yaşamöyküleri 187 Benim Aragon’um 189 Kaynakça 195 Yapıt Adları Dizini 199 Özel Adlar Dizini 203 Kronoloji 208 Dipnotlar 218 ÖNDEYİŞ 1977 Haziran’ında, Fransa’da, çok önemli kollokyumların ger­ çekleştirildiği Cerisy-la-Salie’da, Aragon KoUokyumıı'ns. katıl­ mıştım. Dünyanın dört bir yanından birçok Aragon uzmanı, Aragon1 un yakın çalışma arkadaşları davet edilmişti. Ara- gon'un kendisi de davet edilmişti, ama o günlerde hasta olduğu için gelip gelemeyeceğini bilmiyorduk. Son güne kadar da bek­ ledik, gelemedi, ftollokyum’a katılacak isimler listesi heyecan vericiydi ve sanılıyordu ki bu Kollokyum tüm dünyada ses geti­ recek. Ama Pierre Daix hariç hiçbir tanınmış Aragon uzmanı katılmadı. Pierre Daix1 de sözcüklerini tarta tarta, çekingen bir söylemle ve yeni hiçbir şey söylemeden bildirisini verdi ve aynı gün ayrıldı. Genç öğretim elemanları, genç şairler ve yazarlar Aragon konuştu, Aragon tartıştı. Ama daha çok metin çözüm­ lemeleri bağlamında değerlendirmeler yapıldı. Yıllardan beri yapılan ve her defasında önemli başvuru kitapları yayınlayan Cerîsy Kollokyumu, tarihinde ilk kez kitapsız olarak gerçekleş­ tirildi. Hepimiz buruk, hayal kırıklığıyla ayrıldık Cerisy’den. Aragon bölmeye devam ediyordu sanki. Ya da adının çev­ resinde kıyametler kopuyordu, ama o bütün planlan altüst edi­ yordu. in absentia bir yazardı ve uygulatıcı vasisi tayin ettiği Je­ an Ristat’nın söylediği gibi, “kendisiyle aleni döğüşmek" gere­ kiyordu belki. Yazın onunla, yine Jean Rİstat’nın deyimiyle “bir boğa güreşi” havasma bürünüyordu. Dinlediğim birçok eleştirmen, bilim adamı, Aragon’dan çoğu kez öfkeyle söz etmişti. Ama her öfke geri planda bir hay­ ranlık da gizliyordu. Sanki Aragon Humanité bayramında, tele­ vizyonda taşıdığı maskeyle karşımızdaydı ve takchğı maskelerin çoğu da genç adam maskesiydi. Bir maskeye konuşmak elbette zor birşeydi. Bu maske anlamlı olmalıydı. Bir maskesini düşür- seniz öbür maskeyi takacaktı sanki. Ama maske taşıması ken­ disi açısından da vahşi birşeydi. Maske takan yaşlı adam, acaba 7 yaşamının bir trajedi olduğunu mu dile getirmek istiyordu? Ya da trajik yaşamama bir başka itirafı mıydı maske taşımak? Genç adam maskesi takdığına göre gerideki yaşlı adanı kimdi? Bu sorulan onun devasa yapıtlannı düşünerek yanıt ara­ dığınızda, Aragon’la biı dostluk kuruyor gibi olursunuz. Ama dostluğun hangi yana çekim gücü kazanacağından emin ola­ mazsınız. Şöyle ya da böyle, etki-tepki alışverişinde muazzam bir serüvenin içine girmiş olursunuz. O da aslında Aragon’nn kendisini unutturup yazısının içinde yaşattığı serüvendir. Bu konuda Jean Ristat şunları söylüyor: “Aragon’un yapıtlarında bir anahtar aramak beyhude. Hiç kimse bir yapıtın anahtarını elinde tutamaz zaten. Aragon’u okumak poker oynamak gibi birşey. Kâğıtları dağıtıyorsunuz, oyun bitiyor, kâğıtları karıştırıp yeniden oyuna başlıyorsunuz. Aragon size kendisini öldürecek bı­ çağı uzatıyor. Onunla her şey bir kurmaca. Puzzle oyunu da diyebilirsinizL Ama o ele geçirilmesi zor bir canavar”!. Bugün birçok dünya diline çevrilen, akımlardan eğilimler­ den söz edilince, adı çoğu kez kurucusu olarak anılan, şiirleri, romanları zaman zaman dramatize edilerek oynanan, politika­ dan, marksçı edebiyattan söz edilince akla ilk gelenlerden olan Aragon’a, Jean Ristat’nın söylediği gibi bir canavar yakıştır­ ması yapılabileceği gibi, yenilmesi zor bir şekerleme yakıştır­ ması da yapılabilir. Nı'etzche “senin önünde yürüyen bu haya­ let kardeşimdir, o senden daha güzel” diyordu. Bence dünya edebiyatının bu karanlıklar Prensi, kişiliği ve yaşamı üstüne bi­ ze öylesine takıntı düşlere daldırıyor ki, kendisini ve kendimi­ zi tanımamız için inatkârca düşler kurduruyor3. Bahadır Gülmez Eskişehir, Mayıs 1998 S ADIMDAKİ İSPANYA “Bedenim benim seçmediğim iki yabancının birleşmesiyle oluştu” der Aragon. Söztinü ettiği iki yabancı, kendisinin evli­ lik dışı bir ilişki sonucu doğmasına “vesile otan” gerçek annesi Marguerite Toucas ile gerçek babası Louis Andrieux’dir. Bu çift, “utançlarından” dolayı bebeği yasal olarak üzerlerinde gösteremeyecekleri için, bir dizi yalan hazırlıklarına girişir ve doğacak çocuğun gerçek annesi ve babası olduklarını saklama­ ya karar verirler. Annesi bir bebek beklediğini saklamakla kal­ maz, apaçık onun annesi olmadığım örtüleme yollarma başvu­ rur. Aragon'un ağzından dinleyelim: “Annem bana hamileyken ailesiyle Vaneau Sokağında oturuyormuş. Ama beni doğurmadan Önce benim doğu­ mumu çevrelerinden gizlemek için hemen bir başka sem­ te, Villars Caddesi’ne 13 numaraya taşınmışlar. Ama 13 numara uğursuzluk getirir diye, çevrelerine 11 bis diyor- larmış”4. Louis Bebek doğunca onüç ay ortadan kaybolur. Do­ ğumundan hemen sonra Brötanya’ya bir dadının yanına gönderilir. Paris’e döndüğünde, kendisini, bir anne şevka- tiyle okşayan, ona ninniler söyleyen, belki de kendisini karnında taşıdığı için onun sesine çoktan aşina olan yirmi- dört yaşındaki genç kadının kucağında bulur. Ama yalan­ lar bitmez. Bu küçük bebeği nasıl tanıtacaklardır çevreleri­ ne?: “Bütün bunlarda şaşılacak bir yan yok, ailem için bir ağır­ lıktım ben, çünkü yasal bir çocuk değildim, hattâ bunun da ötesinde mensubu olduğum ailenin çocuğu değildim. Öz annem ktzkardeşim otarak tanınıyordu. Bu utancı giz­ lemek için, çevrelerine, ‘ölen dostumuzun çocuğunu evlat­ lık aldık’ diye tanıtıyorlardı beni”5. Doğal ki bu yalandan dolayı küçük Louis’ye çevresinde ök- 9

See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.