Pegasus Yayınlan: 290 Bestseller Roman: 112 ARI KOVANINA ÇOMAK SOKAN KIZ STIEG LARSSON Özgün Adı: LUFTSLOTTET SOM SPRÂNGDES Yayın Yönetmeni: Zeynep Tür Yayın Koordinatörü: Yusuf Tan Kitap Editörü: Zeynep Tür Bilgisayar Uygulama: Meral Gök Kapak Uygulama: Y. Bora Ülke Kapak Baskı: Gündüz Ofset Baskı-Cilt: Kilim Matbaası Orta Mahallesi Fatin Rüştü Sokak No: 1/3-A Bayrampaşa/İstanbul Tel: 0212 612 95 59 1. Baskı: Ocak 2011 ISBN: 978-605-4456-06-2 PEGASUS YAYINLARI © STIEG LARSSON, 2007 Bu kitabın Türkçe Yayın haklan Northern Ajans aracılığıyla Pegasus Yayıncılık Tic. San. Ltd. Şti'ne aittir. Yayınevinden izin alınmadan kısmen ya da tamamen alıntı yapılamaz, hiçbir şekilde kopya edilemez, çoğaltılamaz ve yayımlanamaz. Yayıncı Sertifika No: 12177 PEGASUS YAYINLARI Gümüşsüyü Mah. Osmanlı Sk. Alara Han No: 27/9 Taksim / İSTANBUL Tel: 0212 244 23 50 (pbx) Faks: 0212 244 23 46 www.pegasusyayinlari.com / [email protected] STIEG LARSSON Milliennium Serisi - 3 ARI KOVANINA ÇOMAK SOKAN KIZ İsveççeden Çeviren: ALİ ARDA PEGASUS YAYINLARI İÇİNDEKİLER KISIM 1: BİR KORİDORDA İNTERMEZZO 1. BÖLÜM 2. BÖLÜM 3. BÖLÜM 4. BÖLÜM 5. BÖLÜM 6. BÖLÜM 7. BÖLÜM KISIM 2: HACKER CUMHURİYETİ 8. BÖLÜM 9. BÖLÜM 10. BÖLÜM 11. BÖLÜM 12. BÖLÜM 13. BOLUM 14. BÖLÜM 15. BÖLÜM KISIM 3: SABİT DİSK ÇÖKMESİ 16. BÖLÜM 17. BÖLÜM 18. BÖLÜM 19. BÖLÜM 20. BÖLÜM 21. BÖLÜM 22. BÖLÜM KISIM 4: SİSTEMİ YENİDEN YÜKLEMEK 23. BÖLÜM 24. BÖLÜM 25. BÖLÜM 26. BÖLÜM 27. BÖLÜM 28. BÖLÜM 29. BÖLÜM SONSÖZ MİRAS TESPİTİ KISIM I BİR KORİDORDA İNTERMEZZO 8-12 NİSAN Amerikan iç savaşına yaklaşık altı yüz kadın katıldı. Erkek kıyafeti giymişlerdi. Belki de ideolojik açıdan rahatsız edici olduğundan, Hollywood tarihin bu kesitini görmezlikten geldi. Tarih kitaplarının, cinsler arası sınırlara aldırmayan kadınlarla hep sorunu olmuştur, bu sınır başka hiçbir yerde, savaş ve silah söz konusu olduğundaki kadar keskin değildir. Bununla birlikte, kadın savaşçılar -Amazonlar- hakkında Antik Çağ'dan günümüze kadar ulaşan bir sürü söylence vardır. Tarih kitaplarında yalnızca "prenseslere" yer verilir, yani yönetici sınıfın temsilcilerine. Erkekler açısından ne kadar rahatsız edici olursa olsun, bazen tahta bir kadın oturur. Savaş cins ayrımı gözeterek başlamadığından, bazen ülkeyi bir kadın yönetirken patlar ve bunun sonucunda tarih kitapları, tıpkı Churchill, Sialin, ya da Roosevelt'e yer verdiği gibi savaşçı kraliçelere de yer vermek zorunda kalır. Asur'u kuran Semiramis, İngiltere'de Romalılara karşı kanlı bir ayaklanmayı yöneten Boadicea yalnızca iki örnektir. Üstelik Boadicea'nın, Thames Nehri üzerindeki Westminister Köprüsü'nün, Big Ben'e bakan tarafına bir heykeli dikilmiştir. Eğer bir gün yolunuz oraya düşerse onu mutlaka selamlayın. Bununla birlikte tarih kitapları, silah kullanmayı öğrenip cephede erkeklerle yan yana savaşan, sıradan kadın savaşçılara karşı genel olarak kayıtsızdır. Ama tarih kitapları görmese de onlar vardır ve kadınların katılmadığı bir savaş neredeyse yoktur. 1. BÖLÜM 8 NİSAN, CUMA Gece saat bir buçukta Hemşire Hanna Nicander tarafından uyandırılan Dr. Anders Jonasson, "Ne var?" dedi şaşkınlıkla. "Helikopter yolda. İki kişi. Yaşlı bir adam ve genç bir kız. Kızda kurşun yarası var." "Tamam" dedi Jonasson yorgun bir sesle. Yalnızca yarım saat kadar kestirmişti ama kendisini zinde hissediyordu. Göteborg'daki Sahlgrenska Hastarıesi'nde gece nöbetindeydi. Çok yıpratıcı bir akşam geçirmişti. Önce saat 18.00'de, Lindome'de kafa kafaya çarpışan iki arabadan çıkarılan dört kazazede getirilmişti. İçlerinden biri ağır yaralanmış ve hastaneye getirildikten kısa bir süre sonra ölmüştü. Bunların dışında, bacağına kazayla kaynar su dökülen bir garson kızla ilgilenmiş, oyuncak arabasının tekerini yutan ve hastaneye getirildiğinde arük nefes alamayan bir çocuğu hayata döndürmüştü. Bisikletiyle bir çukura yuvarlanıp yaralanan on yaşındaki bir kız çocuğunu tedavi etmişti. Belediye işçileri, bisiklet yolunun hemen yakınma bir çukur açmışlar, etrafına yerleştirdikleri uyarı bariyerlerine daha önce çarpan biri, bariyerleri çukura devirdiğinden, kız çukuru görememişti. Dr. Jonasson'un yüzüne on dört dikiş attığı kızın ild ön dişi de kırılmıştı. Ayrıca Dr. Jonasson kızın yırtılan dilinin bir parçasına öyle ustaca bir dikiş atmıştı ki, değme terziyi kıskandırırdı. Saat 23.00'e doğru, acil hasta sayısı azaldığından, şöyle bir dolaşıp daha önce gelenlerin durumlarını kontrol etmiş, sonra da dinlenme odasına çekilmişti. Nöbeti sabah saat altıya kadar sürüyordu, acil hasta gelmese bile uyuma alışkanlığı yoktu ama o gece hemen uykuya dalmışta. Hemşire Hanna Nicander doktora bir bardak çay verdi. Helikopterle hastaneye getirilmekte olan yaralılar hakkında ayrıntılı bilgi edinememişti. Anders Jonasson göz ucuyla pencereden dışarı baktı, denizin üzerinde parlak bir ışık vardı. Helikopter iyice yaklaşmıştı. Motor sesini duyduğunda kalkıp pencerenin önüne dikildi. Sert bir rüzgâr esiyor, helikopter pistin üzerinde yalpalıyordu. Pilot helikopteri dengede tutmakta zorlanır gibiydi. Dr. Jonasson nefesini tutarak bu sahneyi izlerken, helikopter görüş alanından çıktı. Seslerden motorunun yavaşladığı anlaşılıyordu. Doktor son bir yudum alarak çay bardağını bir kenara koydu.
Description: