ebook img

antropolog ve folklorda karşılaştırmalı metot PDF

15 Pages·2017·0.21 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview antropolog ve folklorda karşılaştırmalı metot

ANTROPOLOG VE FOLKLORDA KARŞILAŞTIRMALI METOT* Yazan: Alan DUNDES Çev.: Seval KASIMOĞLU** - Ferya ÇALIŞ** Redaksiyon: Seval KASIMOĞLU Hepsi olmasa da akademik disiplin- laştırmalı metodu olmazsa olmaz koşul lerin birçoğu doğası ve alanı gereği karşı- olarak görmeye sebatla devam ederken; laştırmalıdır. Karşılaştırmalı kelimesini antropoloji karşılaştırmalı metottan sap- içeren alanların tipik örnekleri olarak maya yöneldi. karşılaştırmalı hukuk, karşılaştırmalı Başlangıcında antropoloji açık bir din ve karşılaştırmalı edebiyat düşünüle- şekilde karşılaştırmalıydı. Eğer Tarihçi bilir, karşılaştırmalı yaklaşımlarını isim- Herodotus, antropologların öncüsü olarak lerinde zorunlu olarak ifade etmeleri ge- düşünülürse, onun Yunan gelenekleriyle rekirmiş gibi. Karşılaştırmalı metodun o komşu halkların geleneklerini karşılaş- ya da bu şeklini gösteren beş yüzden fazla tırmaya olan güçlü ilgisini açığa vurduğu dergi ve monografi serisi resmi başlıkla- kesindir. Belli bir zamanı veya belli bir rında karşılaştırmalı kelimesini içerir ve kişisel çalışmayı antropolojinin başlangıç bu metot beşeri bilimlere ek olarak gele- noktası olarak seçmek, imkânsız değilse neksel doğal ve sosyal bilimlerin büyük bile zordur. Buna bir aday, başyapıtı Mo- bir bölümünü etkiler. Farklı akademik bi- eurs des sauvages Ameriquains, comparées rimlerde kullanılan bütün karşılaştırmalı aux moeurs des premiers temps’de (Ameri- metotların karşılaştırmalı bir çalışmasını kan Vahşilerinin Âdetleri: İlkel Dönemle- yapmak, yararlı bir girişim olabilir, fakat rin Âdetleriyle Karşılaştırmalar) (1724) böyle bir çalışma uzun soluklu bir araştır- Amerikan yerlilerinin kültürlerini klasik ma gerektirecektir. eserlerdekilerle karşılaştırmayı deneyen Farklı karşılaştırmalı metotların Cizvit papazı Joseph- François Lafitau incelemesi, karşılaştırmalı disiplinlerin (1670–1740) olabilir.1 Bunlar, Montesqu- her birinde ısrarla tartışılan benzer prob- ieu ve Voltaire’in yazıları ve etnografik lemlerin pek çoğunu belirgin bir şekilde verileri için önceki gezginlerin bilgilerin- açığa çıkaracaktı. Karşılaştırılan birimin den yararlanan diğerleri “karşılaştırmalı doğası nedir? Karşılaştırma sınırlı veya olmaktan ziyade betimleyici”ydi.2 Ben- kontrol edilmiş bir şey midir, yoksa do- zer bir eleştiri Frazer gibi on dokuzun- ğada yaygın olarak bulunur mu? Belli bir cu yüzyılın sonu ve yirminci yüzyılın ilk disipline ait özel bir karşılaştırmalı metot dönemlerindeki pek çok derleyici için de şekli var mıdır? yapılabilir. “Bazı tezleri desteklemek için Antropoloji ve folklor kuralı bozma- gösterilen örnekler, sonucuna varılabilir dılar, her iki bilim dalı da özellikle 19. ve oldukça sistemsiz bir şekilde amaçla- yüzyılda karşılaştırmalı bir iskeletten rına ulaştılar.”3 yararlandılar. Fakat karşılaştırmalı me- Karşılaştırmalı metodu; Tylor, Fra- todun kullanılışı ve gelişimi antropoloji zer ve diğerlerinin on dokuzuncu yüz- ve folklorda çok farklı oldu. Folklor, kendi yılın sonundaki entelektüel bağlamda uzlaşılmamış metodolojileri içinde karşı- uyguladıkları gibi ele alırsak, bu mantı- * Alan Dundes, Folklore Matters adlı kitabın 57-82 sayfaları arasından alınmıştır. ** Gazi Üniv. Türk Halkbilimi Yüksek Lisans Öğrencisi. [email protected][email protected] http://www.millifolklor.com 81 Millî Folklor, 2007, Y›l 19, Say› 73 ğın gerçekte çok da sistemsiz olmadığını ci yüzyılın ortalarında ileri sürülmüş bir görürüz. Burada altı çizilmesi gereken görüş olan, nedensel mantık (causal logic) kritik nokta, “bütün insanların barbarlık sürecindeki düşünceden yoksundular. içindeki ilk vahşilikten medeniyetin son Jung, “Çocuk Arketipi’nin Psikoloji- durumuna doğru evriliyor veya evrilmiş si” adlı makalesinde, “İlkel düşüncenin, oldukları” yargısına dayanan doğrusal medenileşmiş düşünceden farklı olduğu- evrimdir. Çünkü vahşiliğin bütün şekille- nu” iddia etti. “….Düşünmek, istemek vb. rinin tamamen aynı olduğu -ve “medeni” işlevler henüz ayrıştırılmadı....Örneğin İngiliz ve Fransızların atalarının bugü- düşünme, ilkelin bilinçli olmadığı durum- nün ilkellerine ve vahşilerine eşit oldu- larda kendini gösterir. Fakat bu düşün- ğu- (yanlış bir şekilde) düşünüldü. Bu da celer görünürdür. İlkel, düşündüğünü karşılaştırmalı metoda başvurmak için iddia edemez, daha çok içinde bir şeyler mükemmel bir istek sağladı. Avrupalı düşünür.”8 köylüler arasındaki bölük pörçük kalın- Karşılaştırmalı metodun bu ve di- tılar, günümüz vahşileri arasında hâlâ ğer türleri, sözde ilkel insanlarla hiç ya gözlemlenebilen benzer uygulamaların da çok az bağlantı kurmuş on dokuzuncu “orijinal”leriyle dolu şekliyle karşılaştı- yüzyıl masa başı teorisyenleri tarafından rılabilirdi ve gerçekte karşılaştırılması formüle edildi. Özenli alan çalışmasının gerektiği düşünüldü. başlangıcı, oldukça spekülatif benzer Andrew Lang, 1884’deki Custom and karşılaştırmalı düşünceleri başarısızlı- Myth (Gelenek ve Mit) (1884) adlı kitabı- ğa uğrattı. (Birkaç istisnadan biri, hem nın “Folklorun Metodu” başlıklı birinci Fas’da yoğun alan çalışması yapan hem bölümünde karşılaştırmalı metodun bu de ayrıntılı bir şekilde karşılaştırma- şeklinin mantıklı bir açıklamasını yapar. lı kütüphane araştırmaları yapan Finli “Zamanımızda yer alan fakat zamanımı- antropolog Westermarck’dı.)9 1896’daki zın olmayan düşünceleri, hayatta kalan “Antropolojide Karşılaştırmalı Metodun batıl inançları ve hikâyeleri, eski ırkların Sınırlılıkları” makalesinde Franz Boas; benzer fakat maddi olmayan kalıntıları- Tylor, Lang ve diğerleri tarafından be- nı toplayan ve karşılaştıran (vurgu Alan nimsenmiş fakat daha sonra çürütülmüş Dundes’a ait) çalışmanın, yani folklorun, olan doğrusal evrim teorisini tartıştı. bir çalışma şekli vardır.”4 Lang’ın ifadesi Doğrusal evrim teorisi, insanların ile, “Folklor öğrencisinin, Avrupalı köylü gelişimlerinin tek tarihini keşfetmek için sınıfı tarafından hâlâ yeteri derecede kaba aynı etnik olgunun her yerde aynı şekilde bir şekilde tutulan, ilkellerin düşünceleri- geliştiği şeklinde bir çıkarımda bulunan ni, mitlerini ve âdetlerini incelemesine bu ve dünyanın çeşitli bölümlerinden benzer şekilde izin verilebilir.”5 Folklorun görü- kültürel olguları karşılaştıran antropolo- nüşteki mantıksızlığı, anlaşılır olan ilkel jik araştırma sayesinde açıkça anlaşılma- düşüncenin ışığındaki benzer folklorun lıydı. Buna benzer hiçbir kanıt verilmedi- anlaşılmasıyla açıklanabilirdi. “Bilme- ği için yeni metodun iddiasındaki kusur celerde, deyimlerde, çocuk masallarında burada yatmaktadır. Hatta en üstünkörü ve batıl inançlarda, Avrupa’da yok olan, bir gözden geçirme bile aynı olgunun çok fakat dünyanın pek çok yerinde varlığını farklı şekilde gelişebileceğini gösterir.10 hâlâ devam ettiren düşüncenin bir evre- Totemler, geometrik tasarımlar ve sinin kalıntılarını buluyoruz.”6 Bu görüş, maskelerin kullanımı farklı kaynaklar- Lévy- Bruhl’un sonraki girişimlerinde dan geliştirilmiş olabileceği için, onlara ilkel düşünce veya mantık öncesi olarak evrensel gözüyle bakılamaz. Boas’ın açık- adlandırdığı tanıma yakındır.7 Irkçılara ça belirttiği gibi, “genişletilmiş karşılaş- ve etnosentrik teoriye göre, ilkel insan- tırmalar yapılmadan önce, malzemenin lar, Carl Gustav Jung tarafından yirmin- karşılaştırılabilirliği kanıtlanmalıdır.”11 82 http://www.millifolklor.com Millî Folklor, 2007, Y›l 19, Say› 73 Boas, müstakil kültürlerin tarihî daha yakın yaşayan halklar, ortak unsur- ve derinlemesine çalışmalarının, karşı- ların sayısında fazlalık; daha uzak yaşa- laştırmalı çalışmalardan önce gelmek yan halklar, bu sayıdaki azlık demek. 13 zorunda olduğunda ısrar etti. “Karşılaş- Boas, karşılaştırmalı yaklaşımını tırmalı metot”a karşı desteklediği “ta- sürdürdü. Boas, belki de en önemli çalış- rihsel metot”u karşılaştırarak, tarihsel ması Tsimshian Mythology’de, 1916 yı- metodun tümevarımsal, deneysel avan- lında yayımlandı, üç yüz sayfadan fazla tajlarını, “karşılaştırmalı metot”un içer- olan genişletilmiş bir bölümü de içeren diği “olguyu dar boğazlı bir kabın içine beş yüz sayfalık Tsimshian mitlerini ve girmeye zorlama” sürecine tercih edebi- hikâyelerini sunduktan sonra bu bölüme leceğini hissetti. “Karşılaştırmalı metot, “Tsimshian Mitolojisinin Karşılaştırmalı bu metodun lehindeki bütün yazılanlara Çalışması”14 adını verdi. Benzer şekilde, ve söylenenlere rağmen, belli sonuçlarda 1935’deki Kwakiutl Culture as Reflected son derece yarasızdır”12 şeklinde bir sonu- in Mythology adlı kitabını, kendi mitolo- ca vardı. jilerinin temeli üzerine iki halkın görün- Ayrıca, Boas, doğrusal evrimciler ta- tülerini karşılaştıran ilk çalışmalardan rafından savunulan karşılaştırmalı me- biri olan “Kwakiutl ve Tsimshian Mito- tot şekline güçlü karşı çıkışına rağmen, lojilerinde Kültürel Yansımalar ve Üslup kendi araştırmalarında, özellikle folklo- Mukayesesi” adlı bölümle bitirdi.15 rik verilerle ilgili olanlarında, karşılaş- Boas’ın karşılaştırmalı metot kul- tırmalı metottan hiç vazgeçmedi. O, Fin lanımının katı bir biçimde sınırlı olduğu metodunun olmazsa olmaz tekniklerini örneğin, yalnızca iki kabile veya iki halk benimsememesine rağmen, Kuzey Batı örneklerine hapsedildiği vurgulanma- sahillerindeki Amerikan yerlilerin mitle- lıdır. Bu kontrollü karşılaştırma fikri rine ve hikâyelerine yaklaşımında inatla antropolojik çevrelerde rağbet görüyor- karşılaştırmacıydı. Teorik eğilimi, Fin du. Örneğin, Fred Eggan “benim kendi metodunun kurucularınkine gerçekten tercihim, küçük ölçekli karşılaştırma ve çok benziyordu. Anlatıların paralellikle- emniyetli olmak için mümkün olduğu ka- rini açıklamak için poligenetik bağımsız dar karşılaştırma çatısını kontrol altında yaratımdan ziyade monogenesis ve yayıl- tutarak karşılaştırmalı metottan yarar- mayı değişmez bir şekilde gerçek saydı. lanmaktır.”16 Sınırlı veya küçük ölçekli 1895’te Amerikan Folklor Derneği’nin bir karşılaştırmalı çalışmalar için böyle bir toplantısında sunduğu “Yerlilerin Mitolo- istek başkaları tarafından da tekrarlan- jilerindeki Gelişme: Kuzey Pasifik Kıyıla- dı.17 Boas’ın yetenekli öğrencilerinden biri rının Mitolojilerinin Gelişmesine Dayalı olan Herskovits, karşılaştırmalı çalışma- Bir Çalışma”da, Boas karşılaştırmalı il- ları sınırlamanın bir yolunun da “belirli kesini şöyle dile getirdi: bir tarihi akış içindeki” kültürleri karşı- Belli bir bölgenin bütün kabileleri- laştırmak olduğunu ileri sürdü.18 Bu, hiç nin masallarının ve mitlerinin bir kolek- kuşkusuz Herskovits’in Yeni Dünyadaki siyonuna sahip olsak ve daha sonra her- Afro-Amerikan ürünlerle (folkloru içeren) hangi bir seçilmiş kabileyle ortaklıkları Afrikalılarınkini karşılaştırmaya olan olan her bir kabilenin bütün koleksiyon- özel ilgisinden dolayı idi. larının vakalarının sayılarını tablolaştır- Sınırlı karşılaştırmalı çalışmalar sak, ortaklıkların sayısı, henüz başlangıç fikri, geniş çaplı kültürler arası karşı- düzeyinde ilişkileri olan iki kabilede daha laştırmalar konusuna cidden yönelmese geniş olacak ve birbirleriyle yaşayanlarda de, metodolojik olarak mantıklıdır. Kar- daha yakın olacaktır. Bunu, Kuzey Pasi- şılaştırmalı antropolojinin herhangi bir fik kıyılarından toplanan materyallerin türündeki en ciddi engellerden biri, “ara- çizelgesinde gözlemledik. Genel olarak, larında karşılaştırmanın yapıldığı birim- http://www.millifolklor.com 83 Millî Folklor, 2007, Y›l 19, Say› 73 lerin doğası” konusundaki uyum eksikliği Kaynak eleştirilerinden biri Tylor’un sorunuydu.19 Karşılaştırmalı birimler için gerçekte kaç tane bağımsız karşılıklı en iyi örnek doğa bilimlerinde açığa çıkar, ilişkilerden bahsettiğiydi?25 Karşıt kül- ancak sorun, antropolojideki “gelin para- türel karşılıklı ilişkilerin bir serisi olarak sı” veya “patrilineal (baba soylu) nesil” ortada görünen şey, gerçekte sadece tek gibi birimlerin, doğa bilimciler tarafından bir karşılıklı ilişkinin bir örneği olabilir. kullanılan atomlar ve genler gibi birim- Galton’un düşünceleri, antropolojideki ler kadar kesin olmamasından kaynak- istatistiksel karşılaştırmalı çalışmaların lanmaktadır.20 Herskovits’in de belirttiği seyri üzerinde muazzam engelleyici bir gibi, “Her şeyden önce, neyi karşılaştırı- etkiye sahip olmuştur ve hatta bu düşün- yor olduğumuzu sorabiliriz.”21 celeri “Galton’un problemi” şeklinde eti- Kültürün iki veya daha fazla un- ketlendirilerek konumu yükseltilmiştir. suru arasında kültürler arası ilişkiler Belki de bu, bilim dünyası üzerinde kesin bulmaya çalışmak için ilk ve en yaratıcı bir etkiye sahip olan resmi bir bildirinin girişimlerden biri E. B. Tylor tarafından sunumunu takip eden özel, tutarsız dü- yapıldı. Aslında Tylor, “yapıştırma” ola- şüncelerin birkaç kayıtlı örneğinden bi- rak adlandırdığı karşılıklı ilişkilerle ilgili ridir.26 araştırmalar ile karşılaştırmalı metodun Müstakil etnografya çalışmaları ya- evrimsel şeklini birleştirdi. 1889 yılında zıldıkça, tam bir karşılaştırmalı kültürler yayımladığı, “Kurumların Gelişiminin arası araştırmada bilinen her kültürü ve Araştırılma Metodu Üzerine: Evlilik ve her halkı içine almanın neredeyse im- Soy Kurallarına Uygulama” adlı önemli kânsız olduğu ortaya çıktı. Onun yerine, bir bildirisinde Tylor, istatistikler kul- alternatif bir strateji, farklı kültürlerden lanarak, anasoylu toplumdan babasoylu rasgele seçilen örnekleri kullanmaktı. topluma varsayımsal evrimsel değişme Bu program, 1930’ların sonunda “İnsan ile ilişkilendirilen couvade geleneği (Ana- İlişkileri Alan Dosyaları”(HRAF)nın ya- erkilliğe yakın ve cinsiyete dayalı sosyal ratımı ile kolaylaştırıldı. Fakat HRAF’ın farklılıkların belirgin olmadığı toplum- ilham verici çalışmaları asla antropoloji- larda görülen bir gelenektir. Annenin ha- nin temel görüşü olmadı.27 Onun yerine, mileliği boyunca uyguladığı kısıtlamaları sosyal ve kültürel antropologlar; kültürel baba da uygular ve doğum anında anne göreliliğe başvurarak ve onun etkisiyle, nasıl davranıyorsa o da öyle davranır.) müstakil kültürler üzerindeki derinleme- ve evlilik sonrası ikamet örüntüleriyle sine çalışmalarına devam etmeyi seçtiler. ilişkilendirilen kaçınma davranışı gibi Karşılaştırmalı edebî “masa başı” araştır- diğer şeyleri göstermeyi denedi.22 Bu ye- malarından alan araştırmalarına olan bu nilik getiren bildiri, bazı bilim adamları değişim, yirminci yüzyıl sosyal antropolo- tarafından antropolojide karşılaştırmalı jisindeki en önemli hareketlerinden biri metodun başlangıcı olarak kabul edil- oldu.28 miştir.23 Tylor’un bildirisini sunmasının Sonuç, önemli antropologların ev akabinde çıkan tartışmada, daha sonra sahipliğiyle antropolojide karşılaştırmalı Antropoloji Kurumu Başkanı olan Fran- metodu desteklediklerini söyleyen bir ma- cis Galton, önemli bir metodolojik sorunu kaleler serisine rağmen, karşılaştırmalı ortaya çıkardı. Galton, “ “birlikte karşı- metodun, yirminci yüzyılın ortalarında, laştırılan ırkların ve kabilelerin bağımsız özellikle 1950’lerde, antropologların çoğu olan geleneklerinin karşılaştırılmasının, tarafından gerçekten terk edildiğidir.29 Tylor’un yargıları için kanıt olması arzu Boas, mitolojik metinlerinin olası para- edilirdi. Kabilelerin bazıları ortak bir lellerine en azından gönderme yapmayı kaynaktan çıkmış olduklarından, aynı kesmemiş olmasına karşın, onu takip kökenin benzer kopyaları olabilirlerdi.”24 eden pek çok antropolog karşılaştırmalı 84 http://www.millifolklor.com Millî Folklor, 2007, Y›l 19, Say› 73 metodu ya hiç önemsemediler ya da çok Antropologların hakkında çok az şey az önem verdiler. Örneğin, Geertz bir Ba- bildiği, folklorcular tarafından geliştirilen linese horoz dövüşü üzerine bir inceleme karşılaştırmalı metot nedir? İlk dönem yazmıştı, fakat diğer kültürlerdeki horoz folklor çalışmalarından, karşılaştırmacı dövüşleri üzerinde çalışan bilim adamla- olmadan gerçek bir folklorcu olunmasının rına hiç gönderme yapmamıştı.30 Beidel- mümkün olamayacağı anlaşılmaktaydı. man, anasoylu dinamiklerin bir modeli On dokuzuncu yüzyılın ilk on yılında, olarak Kuzey Afrika’dan bir Kaguru halk Grimm kardeşler, topladıkları masalların masalı inceler.31 Bir sonraki makalesin- diğer ülkelerdekilerle yakın benzerliklere deki bir notta, “bu (önceki çalışma) ya- sahip olduğunu keşfettiler. Tarihsel ola- yımlandığından beri, Werner’in oldukça rak ilişkili dillerin aynı kökenli sözlüksel benzer bir masalı yayımladığı dikkatimi parçalar ve paralel söz dizimsel yapılar- çekti.”32 Aslında, Beidelman’ın çalıştı- la aynı kökenli olarak gösterilmesi gibi, ğı Kaguru masalı, standart bir Afrikalı halk masalları ve diğer folklor türleri de, masal tipi örneğidir. Bu masal tipi (yani, kalıtımsal/tarihsel ortak özelliklerini is- motif K 231.1.1. “Kıtlıktaki Fedakâr pat etmek için aynı kökenli gösterilmiş Aile Üyelerinin Karşılıklı Anlaşması”) olabilirdi. Beidelman’ın bilgi sahasının açıkça öte- On dokuzuncu yüzyıldaki hakim en- sindedir. Motif Index’e basit, üstünkörü telektüel paradigma, geçmişin tarihsel bir bakış, bir düzine veya daha fazla ek yeniden inşasıydı. Sonradan ortaya çıkan metinlere göndermelerin görülmesini Hint-Avrupa dillerinden gelen varsayım- sağlayabilirdi. Bu masalın yüzden fazla sal orijinal dilin yeniden inşası için yapı- versiyonu basımdadır ve coğrafî yayılma lan bütün inatçı girişimler, folklorcular Hindistan’dan Yeni Dünya Afro-Ame- için bir esin kaynağı oldu.34 Varsayımsal rikan geleneklerine doğru ilerler, buna bir ön Hint–Avrupa dili olabileceği gibi, rağmen belgelenmiş metinlerin büyük bir Hint-Avrupalı insanlar arasında bulunan kısmı Sahra çölünün güneyinden gelmek- herhangi bir mit için varsayımsal bir ön tedir. Halkbilimciler tarafından kullanı- veya ilk biçim (Ur-form) olduğu düşünü- lan, standart karşılaştırmalı yöntemdeki lebilirdi. Kullanılan metodoloji, özünde Beidelman’ın bilgisizliği ne yazık ki farklı açıkça karşılaştırmalıydı. Mümkün oldu- bir şey değildi.33 ğu kadar farklı kültürlerden, mümkün Bir halk masalını (veya diğer folk- olduğu kadar çok mit (veya herhangi bir lorik ürünleri) verili bir bağlamda, öyle tür) versiyonları karşılaştırıldı. Antropo- olmadığı halde, eşsizmiş gibi analiz et- lojide daha sonra zaman–mekân hipotezi mek daima bir hatadır. Standart bir olarak etiketlendirilecek yaklaşıma göre, masal tipi olan Kaguru versiyonu üzeri- daha yaygın olan mitin (veya bir mitin ne Beidelman’ın düşünceleri muhakkak içerdiği bir özellik) daha eski olduğu var- yanlış değildir, fakat aynı masal babasoy- sayılıyordu. Böylece coğrafî yayılma, za- lu bir toplumda bulunsaydı, bu hikâyenin manın (belgelenmiş bir gerçekten ziyade Kaguru anasoyluluğundan kaynaklanan büyük ölçüde kanıtlanmamış bir çıkarım insanlar arası ilişkilerin baskılarına tu- olarak kalmasına rağmen35) önemli bir haf bir yanıt olarak ortaya çıktığına dair kriteri olarak anlaşıldı. Üstelik tarihî ka- yaptığı bütün tartışmaları zayıflatacaktı. yıt sık sık yararlı olduğunu kanıtladı. Bir Kendi sınırlı coğrafik veya kültürel bölge- mitin herhangi bir edebî versiyonu veya lerinde kaynak kişiden topladıkları ma- ilk yazılı versiyonları, mitin tarihlendi- salları adamsendeci bir tavırla ele alan rilmesi için kesin olmayan bir tarih sağ- antropologlar, korkunç acemilikler ve layabilirdi. Bu yüzden günümüz tarihli yanlış analizler yapma riskini her zaman metinlerin varlığı, varsayılan atadan için taşırlar. kalma şekil için tarihsel temele izin ver- http://www.millifolklor.com 85 Millî Folklor, 2007, Y›l 19, Say› 73 di. Belli bir mitin varsayımsal ilk şeklini for Sammenlignende Kulturforskning’de veya çıkış noktasını belirlemek için tarihî davetli olarak verdiği konferanslardan ve coğrafî kriterlerin birleşmesi, sonunda oluşan bu eser, 1926’da Die folkloristische “Tarihî-Coğrafî” olarak adlandırılan bir Arbeitsmethode, begründet von Julius und metodun ortaya çıkmasına neden oldu. weitergeführt von nordischen Forschern Halkbiliminde son adıyla Fin meto- adıyla yayımlandı.39 Eserin “Eine folk- dunun merkeziliği, çoğu folklorcu tarafın- loristische Arbeitsmethode” değil, “Die dan benimsenen karşılaştırmalı metodun folkloristische Arbeitsmethode” başlığını standart versiyonunu geliştirmesiyle ta- taşıdığı da belirtilmelidir. Böylece evrim nınan Kaarle Krohn (1863–1933) tarafın- tamamlandı. 1889’da sunduğu babasının dan yayımlanan üç yayının başlıklarının metodundan, 1909 yılında Fin metoduna basit bir gözden geçirilmesiyle açığa çıkar. ve şimdi bizim sahip olduğumuz folkloris- Krohn, 1889’da Paris’te Congrès Interna- tik metoda! Başka bir ifadeyle Krohn ve tional des Traditions Populaires (Ulusla- öğrencileri, özellikle de Aarne, tarafından rarası Popüler Gelenekler Kongresi)’de geliştirilen karşılaştırmalı metot, folklo- bir bildiri sundu. Kongrenin tutanakla- run en önemli öğesi olarak günümüze gel- rında Krohn’nun bildirisi “La methode de miştir. Bundan dolayı Honko, “Halk An- M. Jules Krohn”(Julius Krohn Metodu) latısı Araştırmalarında Metotlar: Metot- olarak adlandırıldı.36 Krohn, konuşması- ların Durumu ve Geleceği” (1979–1980) na, Kalevala şiirinin karşılaştırmalı in- incelemesine karşılaştırmalı metodu yeni celemesini içeren babası Julius Krohn’un bir gözden geçirmeyle başlar.40 büyük çalışmasından (1835-1888) söz ede- Honko, “Bu metot, on dokuzuncu rek başladı. Kaarle Krohn, aynı metodu yüzyılın son çeyreğinde, baba oğul Julius Paris konferansı’ndan iki yıl önce 1887’de ve Kaarle Krohn’nun çalışmaları sayesin- Helsinki Üniversitesi’nde savunduğu de Finlandiya’da ortaya çıkmıştır… ve doktora tezi için halk masallarına uygu- ‘tarihi-coğrafi’ ya da ‘Fin metodu’ olarak lamıştı. Krohn yayımlanmış olan tezinin adlandırılmıştır.” Bu, aşırı milliyetçilik (1888) önsözünde, şunu özel olarak belirt- coşkuların bir örneği olabilir.41 Karşılaş- miştir: “Sonuç olarak ben, araştırma me- tırmalı Metot, yalnızca Finlandiya’da or- todumun babam Profesör Julius Krohn’un taya çıkmamıştı. Bu metot, çeşitli disip- Kalevala ve bütün folklor çalışmalarında linlere ait olan büyük entelektüel hare- kullandığı ve gidilecek tek doğru yol olan ketin bir parçasıydı. Örneğin Grimmler, tarihî- coğrafî metot olduğunu belirtmek karşılaştırmalı filolojiyle olduğu kadar istiyorum”37 karşılaştırmalı mitolojiyle de çok ilgilen- 31 Ocak 1909’da verdiği bir konfe- diler. Belki de, karşılaştırmalı anatominin ransta, Krohn metodun adını yeniden popülerliği ile Cuvier’in araştırmaları ve koydu. 1910’da yayımlanan bildiri “Über diğerleri, Jacob Grimm’in karşılaştırma- die finnische folklorische Methode” adını cılığına ilham verdi.42 Örneğin Max Mül- taşıyordu.38 Böylece babasının ilk meto- ler, 1856’da karşılaştırmalı metot üzerine du, “Fin” metodu haline gelmişti. Fakat kapsamlı bir makale yayımladı. “Halk- 1907’de Krohn (İsveç’ten von Sydow, bilim Çalışmalarında Fin Metodunun Almanya’dan Bolte, Danimarka’dan Ol- Öncüleri”nde Archer Taylor, Danimarkalı rik ile) Folklor Fellows’u düzenlemeye bilim adamı Svend Grundtving’in 1853’te yardımcı oluyordu ve bakış açısı da gittik- yayımlanmaya başlayan Danimarka bal- çe uluslararası olmaya başlamıştı. Ünlü ladlarının dikkate değer derlemelerinde kariyerinin sonuna doğru, Kaarle Krohn karşılaştırmalı yaklaşımın kullanıldığına karşılaştırmalı metot içerisindeki temel dikkat çekerek, Fin metodunun içerdiği prensipleri açıklayan bir okuma kitabı prensiplerin Krohnlardan önce kullanıl- yayımladı. 1924’te Norwegian Instituttet dığını iddia etti.43 Taylor, “Fin metodu, 86 http://www.millifolklor.com Millî Folklor, 2007, Y›l 19, Say› 73 bu yüzden başka bir yerde önceden kulla- metodun kahramanları Archer Taylor nılan bir prosedürdür ve eğer Finli bilim ve Stith Thompson’dur. Taylor bu meto- adamları tarafından formüle edilmemiş du özellikle Avrupa’nın folklor verilerine olsaydı, Fransa’da ve Almanya’da er-geç uygularken, Thompson biraz daha yaratı- formüle edilecekti. Sistemleştirmenin cıydı. Bu metodu Amerika yerlilerin halk kendisi o kadar önemliydi ki, metodun masalları çalışmalarında kullanmaları adını Fin olarak istemeyerek verecek- için öğrencilerini teşvik etti. 1953’teki tik.”44 Krohnlar tarafından uygulanan “Yıldız Koca” (Star Husband) masalı (öğ- karşılaştırmalı metot, Astrid Lunding’in rencisi Edith Gore Campbell tarafından “Kopenhag Halk Masalı Koleksiyonunda yapılan 1931’deki bir yüksek lisans tezin- Masal Sistemi”nden kısmen esinlenmiş den gelişen)47 araştırmasında Thompson olan Aarne’nin masal tipleri indeksinin özellikle tamamen sözlü olan bir masalı ilk formülüne olduğu gibi, Grundtvig’in ele almanın avantajlarından bahsediyor- çabalarının bir yansıması olan ilk ça- du. Avrupa masal çalışmalarında, sözlü lışmalarına da bir şeyler borçlu olabi- hikâyeler üzerine yazılı versiyonların lir. Lunding’in çizelgesi, bütün bunlar- edebi etkisi kaçınılmaz bir problemdi. Bu dan sonra FFC no. 2 olarak yayımlandı. sorun, sözlü gelenekten toplanan Ameri- Aarne’nin Verzeichnis der Märchentypen’i kalı yerlilerinin versiyonundaki bir masal öncelikli bir indeks olabilen veya olama- tipinin kullanılmasıyla tamamen halle- yan FFC no. 3 olarak yayımlandı. dildi. Amerikalı antropologlar, Amerikan Millet folkloruna olan erken dönem yerlilerinin masalları üzerine arada sıra- bilimsel ilgiye öncülük eden belki de da yaptıkları gözlemlerde Fin metoduna Finlandiya’daki aynı derecede güçlü milli- hiç önem vermezken, Thompson ve öğren- yetçilik duygularından, “Fin” metodu ola- cileri (örneğin, 1959’da Van Winkle48) bu rak adlandırılan standart karşılaştırmalı Avrupa metodolojisini Amerikan yerlile- metodun arıtılmasında (örneğin stemma rinin ürünlerine uyguladı. Bu arada ben, yazmalarının araştırmasında kullanıldı) yapılan çalışmaların sadece basılmamış ısrar eden Finli bilim adamları kısmen tezler veya ödevler olarak kalmalarından sorumluydu. Bu bağlamda, Fin metodu- dolayı, Amerikan yerlilerinin masalları nu eleştirenlerin İsveç ve Rusya’dan bi- üzerine yapılan Fin metodu çalışmaları- lim adamları olması sadece tesadüf olabi- nın çoğunun (hatta hiçbirinin) Avrupa- lir mi? Veya bu Finlilerin milliyetçiliğine lı folklorcular tarafından tartışıldığına anlaşılabilir bir tepki miydi? Von Sydow inanmıyorum. özellikle tahrip ediciydi: “Fin okulu en Thompson kibar bir şekilde, folklorla büyük bölüm için parçaları çalışmaktan ilgilenen antropologların Fin metodunun memnunken, geleneğin yaşamı onlardan yerleşmiş tekniklerini kullanmayı reddet- kaçtı ve yerine gerçekle ilgisi olmayan tikleri gerçeğine dikkat çekti. Thompson havada asılı kalan gerçekler inşa etti- tarafından çalışılmış olan “Yıldız Koca” ler. Böylece, bu kadar zahmetlice üretil- masalı, Amerika yerlilerinin folkloru üze- miş monografiler son aşamada bir hata rinde büyük uzmanlığa sahip olan Boas’ın olarak düşünüldüler.”45 Von Sydow aynı tanınmış öğrencisi, Gladys Reichard ta- doğrultuda devam eder: “Araştırmaları- rafından karşılaştırmalı olarak incelendi. mızı kuru ve cansız özetler üzerine değil, Thompson, Reichard’ın “burada kullan- geleneğin yaşam ve yasaları üzerine inşa dığı metodun bir dereceye kadar farklı etmeliyiz. Kuru cansız kemikler giyen olduğunu” söyler.49 1921’deki “Mitlerin araştırmanın bedeni, yaşayan gerçekle Yayılımı ve Edebî tipler” adlı bir maka- bağlantısızdır, ölüdür ve bu yüzden de lesinde Reichard “Yıldız Koca, Lodge- Boy değersizdir.”46 ve Thrown Away ve Earthdiver”i inceledi. Birleşik devletlerde, Finlandiyalı “Özellik” terimini kullanmamış olmasına http://www.millifolklor.com 87 Millî Folklor, 2007, Y›l 19, Say› 73 rağmen, Yıldız Koca Masalı’nın 51 versi- larla ilgilenen antropologların, Finliler ve yonunun temelleri üzerine, masalı sekiz diğerleri tarafından sunulan arıtılmış bir özelliğe (A-H) ayırdı. O, “epizot” terimini bilgiden yararlanabiliceklerini (2) Karşı- tercih etti. İlk özellik, (A) Koca için dilekte laştırmalı folklorcular tarafından kulla- bulunmak, (1) Her kız için yıldız ve (2) Bir nılan standart metotları sonra –ve şimdi- kız için yıldız olarak kendi içinde tekrar görmezden gelerek çalıştıklarını gözler bölünür. “Yıldız Koca”nın 29 versiyonu önüne serdi. Koasati A1B1E2F2 gibi bileşen epizotları- Hatırlatmak gerekirse, Reichard’ın na ayrılır. Bu not etme şekli, Fin metodu 1921’deki çalışması ile Thompson’ın ile açıkça benzerdir. Thompson 1953’te, 1953’teki makalesini karşılaştırmanın çok külliyatı için 86 versiyon kullandı ve 14 haksızca olabileceğini kabul etmeliyiz. Ta- özelliğe (A-N) sahipti. “Yıldız Koca masa- rihî coğrafî metot hakkında Thompson’ın lının aşağıdaki temel elemanları içerdiği- 1921’de ne kadar şey bildiği de tam belli ni söyleyebiliriz” diyerek Reichard masa- değildir. Thompson, Harvard’da Ameri- lın normal bir şeklini önerebildi: (1) Bir kan yerlilerinin sözlü geleneğinde bulu- koca için dilekte bulunmak, (2) Gökyüzü- nan Avrupa masal tiplerinin bir envan- ne çıkış, (3) Tabu ve onun bozuluşu, (4) terini içeren doktora tezini tamamladığı Oğlun doğuşu, (5) Dünyaya iniş, (6) An- 1914’de Aarne’nin masal tip indeksi hak- nenin Ölümü.50 Reichard, ayrıca masalı kında hiçbir şey bilmiyordu. Aarne’nin Tip I, Tip II, Tip III şeklinde adlandırdığı öncü çalışmasının yayımlanmasından üç farklı sınıfa ayırdı. Biz, bunları muh- yaklaşık 10 yıl sonra 1919’da, Thompson temelen Fin metodunun tabiriyle alt tip- tezinin European Tales among the North ler olarak değerlendirebiliriz. Thompson, American Indians adındaki yayımlanmış 6 tip (Reichard’ın üç tipine karşı çıkarak versiyonunda da tip indeksine hiçbir gön- ) saptar, fakat özellikle Thompson’un te- derme yoktu. Bu Index Thompson’a çok mel masalı Tip I, Reichard’ın Tip I “Yıldız büyük yararlar sağlayabilirdi. Böyley- Koca Kompleksi”ne uygundur. Bundan ken, O, Amerikan yerlilerinin sözlü ge- başka, onun “The Porcupine Redaction”u leneklerinden bir versiyonu tanıtmadan Reichard’ın Tip II’si “Star Husband Comp- önce, her bir Avrupa masalının bir özetini lex Plus Adventures of Star Boy”una ya- oldukça saçma bir teknikle anlatmaktan kındır, bu hikayenin özeti şöyle başlar: zevk aldı. Aarne’nin numaralarıyla, ilgi- “Kutsal bir koca isteyen kız, bir kirpi ta- li Avrupa masallarına gönderme yapıl- rafından gökyüzüne çekilir…”51 ması daha kolay olabilirdi. Bu olurken, Buradaki amaç, aynı masalın Thompson, yayımlanmamış otobiyogra- iki farklı karşılaştırılmış çalışması- fisi “Folklorcunun İlerleyişi”nde önceki nı karşılaştırmak değil, bundan ziyade masal tip indeksi hakkındaki bilgisizli- Reichard’ın 1921’deki karşılaştırmalı ça- ğini doğruladı. 1920 yazının sonlarında, lışmasını gerçekleştirmek için Fin meto- Maine Üniversitesi’nde sınırlı bir öğret- dunu neredeyse yeniden yarattığını gös- me yolunda iken, Harvard’daki Widener termektir. Bu çalışma, Kuzey Amerika kütüphanesini kısmen ziyaret etmek için kıtasındaki müstakil yayılım örüntüleri Cambridge’de iki hafta geçirdi: hakkında yaklaşık bir fikir vermek için Bulduğum yeni kitaplar arasında üç Yıldız-Koca tipinin bir haritasını bile biri, geleceğimde başlıca önemli olmuş içerir. Reichard’ın Fin metodundan ha- bir kitaptı. Bu Asya ve Avrupa gelene- berdar olduğunu gösteren kesin bir kanıt ğindeki masalların temel bir sınıflama- yoktur. Bu çalışma, Fin metoduna benze- sı olan Antti Aarne’nin Verzeichnis der yen bir metodu kullanmış olan herhangi Märchentypen’i idi. Tezim üzerinde çalı- bir antropologun çalışmasına yakındır. şırken buna sahip olmak için neler verir- Bu çalışma, (1) Karşılaştırmalı çalışma- dim! Kitap 1910 yılında yayımlanmıştı, 88 http://www.millifolklor.com Millî Folklor, 2007, Y›l 19, Say› 73 fakat açıkça Amerikalı bilim adamlarının yük bir kısmı, tip kavramından farklı bir dikkatini çekmemişti. Bu kitap benim şeyi algılamaktadır. Masal tipinin belki için öylesine önemliydi ki, onu bir süreli- de en etkili tanımı, 1939 yılında Macar ğine ödünç aldım. Daha sonra hemen her halkbilimci Hans Honti tarafından ka- şeyin el yazması bir özetini yaptım.52 leme alınmıştır. Honti, masal tipine bir Aslında bu kitap, Amerikalı bilim birim olarak bakmanın üç olası yolunun adamları tarafından fark edilmişti. Cor- bulunduğuna işaret etmektedir. İlk ola- nell Üniversitesi’nden uluslararası halk rak, masal tipi bir dizi motifi birbirine masallarının ilk büyük Amerikalı öğren- bağlar. İkinci olarak masal tipi, diğer cisi olan T. F. Crane, Krohn ve Aarne’nin masal tiplerinden farklı olarak müsta- çalışmalarını biliyordu. Crane, 1916’da kil bir varlığa sahiptir. Üçüncü olarak, FFC’nin ilk 21’ine göz attı.53 masal tipi, varyant adı verilen pek çok Tipin folkloristik kavrayışının kar- farklı biçimde ortaya çıkar.55 Dolayısıyla şılaştırmalı metotla ilgisinin çok önemli bir masal tipi belirli, teşhis edilebilir ni- olduğu ortaya çıktı. “Karşılaştırma” ke- telikte bir hikâye konusunun versiyon- limesi tam olarak, “eşit” veya “benzer” larını veya görünümlerini içerir. Aarne- unsurları bir araya getirmeye gönderme Thompson’un 510A olarak adlandırdığı yapar. Bununla kastedilen “karşılaştırı- bir masal tipi olan Cinderella, yine Aarne- labilir” unsurların karşılaştırılmasıdır. Thompson’un 333 olarak numaralandır- Farklılıklar değil, benzerlikler araştırıl- dığı Little Red Riding Hood masalından mış veya farz edilmiştir. “Karşıtlık” sözcü- farklı, özel bir masaldır. Antropologların, ğü farklılıkları ima eder ve bu günümüz- umutsuz bir kadın kahramanın kendisine de bir öğrenciden iki eleman arasındaki bir eş bulmasının anlatıldığı yerli Ameri- “karşılaştırma ve karşıtlık” istediğimizde kan masallarına gönderme yapmak için benzerlikleri ve farklılıkları bulmasının “Cinderella”yı dikkatsizce kullanmala- nedeni budur. Şayet karşılaştırma me- rına karşın, folklorcular bu masalı 510A todu “benzeri” unsurları incelemek için masal tipinin versiyonları hariç hiçbir tasarlanmışsa, sürekli olarak “ne kadar masal tipi için kullanmadılar. benzer benzerdir?” sorusu ortaya çıkar. Folklorcular için karşılaştırmalı Kabaca –yapı ya da içerik olarak - yakın metot, normal olarak aynı kökten gelen olduğu şeklindeki belirsiz yaklaşımla materyallerin araştırıldığını varsayar. karşılaştırılan folklorik ürünler benzer Kaarle Krohn, “temel bir formun yeni- miydi? Ya da birbiriyle ilişkili olduğu var- den yapılandırılmasında, karşılaştırılan sayılan ürünler tarihi ve genetik açıdan varyantların tamamının, bir ana forma mı birbirleriyle ilişkiliydiler? dayandığı varsayılmalıdır” şeklinde bir Genel olarak söylemek gerekirse, ifade kullanarak “kimlik” tartışmasına antropolojide tip kavramı mutlak suretle başladığında bu durumu son derece açık aynı soy ve kökten gelmiş olduğu düşün- bir şekilde ortaya koymuştur.56 Doğru- cesine dayanmaz. Bu sayede bir antropo- sunu söylemek gerekirse, folklorcu Heda log sosyal bir organizasyon veya aile ya- Jason, masal tipi kavramı ile ilgili bir pısı tipinden bahsedebilir. Bir antropolog, tartışmasında “Alanda anlatılan metinler bundan dolayı anasoylu ve babasoylu sos- arasında herhangi bir genetik bağlantı yal organizasyon örneklerini karşılaştıra- olması gerekmez” şeklinde bir iddiada bilir. Fakat benzer organizasyon “tipleri- bulunmuştur,57 fakat bu profesyonel folk- ne” sahip halkların tarihi açıdan ilişkili lorcularun büyük bir çoğunluğunun bakış olduklarını farzetmeden bunu yapabilir. açısı değildir. Fin metodundaki aynı kök- Burada, aynı soydan gelme olmaksızın ten gelme konusundaki faraziye, monoge- karşılaştırma yapılmıştır.54 nesis lehindeki bir ön yargı ile ilişkilidir. Bunun aksine, folklorcuların çok bü- Krohn bu konu üzerinde bir kez daha http://www.millifolklor.com 89 Millî Folklor, 2007, Y›l 19, Say› 73 kesindir: “Her varyantın sayısız bölge- larından hiçbir zaman vazgeçmemişler- de birbirinden ayrı oluşturulmuş olması dir. Bilgi onu üreten ve aktaran halktan anlamına gelen polygenesis en uç deyişle bağımsız olarak düşünülmüştür. Şekil imkânsızdır.58 Buna karşılık, “bununla ve aktarımın süperorganik yasaları, ya- her bir müstakil formun belirli bir yerde şayan insan varlığına (ya da psikolojiye) ortaya çıktığı varsayılmalıdır.”59 çok az ya da hiç gönderme yapmayarak Genetik olan ve olmayan tipler veya gerçek kabul edilmiştir. (bkz. Olrik ve aynı kökten gelen ve gelmeyen tipler Aarne)60 Bir masal tipinin tam bir tari- arasındaki ayrım, folklorcular ve antro- hi coğrafi metot çalışmasını tamamla- pologlar tarafından kullanılan karşılaş- mak için bile lüzumundan fazla zaman tırma metodunu ayırmada çok önemlidir. ve emeğin gerekmesi, halk masalları Fin metodu, aynı kökten gelen belirli bir hakkındaki genelleme olasılığına engel masal tipinin, türkünün veya atasözü- olmuştur. Tahmin edildiği üzere, bir tür nün varyantları gibi paralel metinlerin olarak halk masalının anlamı hakkında incelenmesi için tasarlanmıştır. Antropo- güvenli bir şekilde spekülasyon yapma- loglar genelde spesifik olmayan, tipolojik dan önce, bütün halk masallarının kar- karşılaştırmalarla daha çok ilgilenirler. şılaştırmalı çalışmalarının sonuçlarını Aslında bu, onların niçin Fin metodunu beklememiz gerekir. Stith Thompson kullanmaktan sakındıklarını da ortaya bununla ilgili şunları söyler: “Folklorcu koymaktadır. Yine aynı nedenle, antro- masalın geçmişi ile ilgili bütün gerçekleri pologlar aynı kökten gelme olgusunu keşfetmek için en iyisini yapmaya çalışır- araştırmaya çalıştıkları durumlarda, Fin ken, psikolog, sosyolog ve antropologun metodunun bilgilerinden oldukça fazla çalışacağı kadar bir alan bırakmalıdır.”61 yararlanabilirlerdi. Yazılı kayıtlar sadece belirli bir geçmişe Antropologlara ve folklorculara ya- gittiği, sözlü masallar ise açıkça yazılı dil- pılan en önemli eleştiri, karşılaştırmalı lerden önceye rastladığı için folklorcunun metodun daha geniş ve daha kapsamlı bir belli bir halk masalı hakkındaki bütün formunu kullanma konusunda eşit dere- gerçekleri keşfetmesi açıkçası imkânsız cede başarısız olduklarıdır. Sonuç olarak gözükmektedir. Bu yüzden, Thompson’un ne antropologlar ne de folklorcular kül- deyimiyle, psikologların, sosyologların ve türün genel kurallarını ve prensiplerini antropologların halk masallarını araştır- keşfetme konusunda başarılı olamamış- malarını hoş karşılayacakları bir zaman lardır. Antropologlar on dokuzuncu yüz- hiçbir zaman olmayacaktır. yıldaki karşılaştırmalı metodun terk edil- Asıl üzücü gerçek, tarihî-coğrafi ça- mesinden sonra asla düzelememişlerdir. lışmaların birikmiş etkisinin en az boyut- Kültürel görelilik -her bir ayrı ve farklı ta değerlendirilmiş olmasıdır. Hiç kimse, kültür karşılaştırılamayan bir çekirdek- birinin “Kaarle Krohn’un, kusursuz şiirsel tir- prensibine ebedi bağlılıkları, şaşırtıcı bir üslupla ifade edilmiş dengeli Urform sayıda mükemmel etnografik monogra- rüyasının keşfedilebileceğine” gerçekten filerin kaleme alınmasına yol açmıştır, inanmaz.62 Fin metodu çalışmaları, folk- ancak bu durum karşılaştırmalı hipotez lorik bir ürünün aynı kökten gelmiş ver- olan, test edilebilir kültürler arası çalış- siyonlarının etkileyici yığınlarını bir ara- manın başlangıç formülasyonuna yardım ya getirir ve coğrafik ve kültürel sınırlar etmemiştir. Genel yasaların veya geniş boyunca yayılım örüntülerini ayırt etmek ölçekli kurumsal taleplerin aranması dü- çoğunlukla mümkündür. Fakat bu nasıl zinelerce etnografyanın ağırlığı ile çıkma- son bulacaktır? “Tarihî-coğrafik çalışma- za girmiştir. lardan çok etkili birtakım kuramsal ya- Bunun aksine folklorcular karşılaş- rarların elde edildiği, çok kapsamlı olarak tırmalı metot üzerindeki takıntılı ısrar- nitelenemeyecek sonuçlara ulaşıldığını” 90 http://www.millifolklor.com

Description:
Myth (Gelenek ve Mit) (1884) adlı kitabı- nın “Folklorun Metodu” başlıklı birinci bölümünde .. bir ön Hint–Avrupa dili olabileceği gibi,. Hint-Avrupalı insanlar arasında bulunan herhangi bir mit .. Revue de l'Histoire des Religions 67 (1913); 320-38; ve P. Saintyves, “Les Origi
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.