ebook img

ana dili, ikinci dil, iki dillilik, yabancı dil PDF

12 Pages·2016·0.77 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview ana dili, ikinci dil, iki dillilik, yabancı dil

The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS3411 Number: 45 , p. 279-290, Spring III 2016 Yayın Süreci Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date - Yayınlanma Tarihi / The Published Date 08.03.2016 15.04.2016 ANA DİLİ, İKİNCİ DİL, İKİ DİLLİLİK, YABANCI DİL MOTHER LANGUAGE, SECONT LANGUAGE, BILINGUALISM, FOREIGN LANGUAGE Yrd. Doç. Dr. Şerif ORUÇ Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Alman Dili Eğitimi Öz Bu makalede ‚ana dili, ikinci dil, iki dillilik ve yabancı dil‛ terimlerinin anlamları ve birbirleriyle ilişkileri dilimizde ve Batı dillerindeki karşılıkları ile birlikte verilecektir. Özellikle ‚ana dili‛ kavramını bütün yönleriyle ele alarak yeni bir tanım oluşturmaya çalışacağız. Ana dili kavramının sadece biyolojik bağ ile açıklanamayacağını belirttik. Bir kişinin ana dilinin, yazımızda ortaya koyduğumuz bütün ölçütlerin birlikte değerlendirilerek tespit edilebileceğini savunduk. Yine ‚ikinci dil‛ ve ‚yabancı dil‛ kavramları üzerinde özellikle durduk. Çünkü bu iki kavram da zaman zaman karıştırılmaktadır ve birbirlerinin yerine aynı anlamda kullanılmaktadır. Çok dilli bir çevrede yetişen kişilerin birinci dili ve ikinci dili nedir veya hangisi birinci dili hangisi ikinci dilidir? İki dillilik nedir, kimlere iki dilli denir? Ana dili dışında öğrenilen her dil yabancı dil midir? Bütün bu soruların cevabını kavramların tanımlarını ve açıklamalarını yaparak vermeye çalışacağız. Bu tanımları, bilim, kültür, sanat ve teknoloji ihraç eden Avrupa Birliğinin lokomotif ülkeleri (Almanya, Fransa, İngiltere gibi) ve Amerika Birleşik Devletlerindeki örneklerle daha anlaşılır hale getireceğiz. Aynı zamanda büyük bir imparatorluğun bakiyesi olan ülkemiz de çok dilli bir yapıya sahip olduğundan ele aldığımız kavramlar için zengin örnekler barındırmak- tadır. Son bölümde kavramların tanımlarının ve doğru kullanımlarının sağlanması adına bazı öner- ilerde bulunarak, kavramların ülkemizde de batıda olduğu gibi, özellikle üyelik sürecinde olduğu- muz Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi kullanılmasını teklif edeceğiz. Çok dilli bir yapıya sa- hip olan ülkemizde de kişilerin kimlik kartları yanında ana dilleri ile bildiği diğer dilleri ve seviye- lerini gösteren bir ‚dil dosyası‛ kartının oluşturulmasını öneriyoruz. Anahtar Kelimeler: Ana Dili, İkinci Dil, İki Dillilik, Yabancı Dil Abstract In this study, the meanings of such terms as ‚mother language, second language, bilin- gualism, foreign language‛ and their equivalences in the Western languages are given. We will try to create a new definition by considering all aspects of especially the concept of "mother tongue" We have mentioned that the concept of mother tongue cannot be explained by biological ties. A per- son's mother tongue, we have argued in our article, can be determined by evaluating all the criteria that we put together. However, we have put special emphasis on such concepts as "second lan- guage" and "foreign language" because these two concepts are used interchangeably from time to time with the same meaning. For the individuals raised in a multilingual environment, which one is their second lan- guage or mother language? What is bilingualism? Who is called bilingual? Is any language learnt other than mother language regarded as a foreign language? We aim to answer all these questions 280 Şerif ORUÇ by giving the definitions of the terms and explaining them in detail. We clarify these terms with the examples coming from the pioneering countries of the European Union (Germany, France, and the United Kingdom) and the United States of America, which export science, culture, art and technol- ogy. Furthermore, since our country, which is a continuation of a big empire, contains a structure of multilingualism context, it includes rich examples of the terms that we explain in this study. In the final section of this study, we propose that we use these terms like they are used in the countries of European Union, in which we are on the verge of by giving specific examples in or- der to enable the terms to be used correctly. In our country having a multi-lingual structure, it is highly suggested that a card of ‚language dossier‛ showing the level of other languages as well as the mother tongue they know be created. Keywords: Mother Language, Second Language, Bilingualism, Foreign Language GİRİŞ ülkemizde hem de Batı dillerinde özellikle Al- 21.yüzyılda ülkemizde ve dünyamızda mancada karşılıklarını vererek açıklamaya çalı- bilim, kültür, sanat ve teknolojideki hızlı geliş- şacağız. meler etkisini dilde, dilbiliminde, dil ve edebiyat alanlarında da göstermektedir. Konu başlığı 1. ANA DİLİ olarak ele aldığımız kavramları, bilim ve tekno- ‚Ana dili‛ kavramındaki ‚ana‛ sözcü- lojinin kaynağı olan gelişmiş ülkeler, bunlar ğünün buradaki karşılığı ‚temel, asıl, esas, kay- yakın coğrafyamızda bulunan Avrupa Birliğinin nak‛ sözcükleri değil ‚anne‛ sözcüğüdür. Dola- lider ülkeleri, uzak coğrafyada Amerika Birleşik yısıyla ‚ana dili‛ kavramındaki ‚ana‛ sözcüğü Devletleri ve Japonya 20.yüzyılın son çeyreğinde Batı dillerinde de ‚ana, anne‛ sözcükleri ile ele almışlar ve tanımlarını açık bir şekilde yap- (Alm. Mutter, İng. mother, Frz. maternelle) bir- mışlar. Bu dönemde dünyadaki soğuk savaşın likte kullanılmaktadır. Kavrama ‚dil‛ ifadesi de sona ermesiyle, demokratik olmayan katı rejim- eklendiğinde Almancada ‚Muttersprache‛, lerden daha demokratik rejimlere geçen ülkeler- Fransızcada ‚langue maternelle‛, İngilizcede le, Berlin duvarının yıkılarak iki Almayanın ‚mother tongue, mother language‛ şeklinde birleşmesiyle dünyada barış rüzgârları esmeye karşımıza çıkmaktadır. Bu tespitten de anlaşıla- başladı. Bütün bunların sonucu olarak Avrupa cağı üzere ‚ana dili‛ kavramının tanımı aşağı- Birliğine üye ülkelerin sayıları hızla arttı, zaten daki tanımlarda da görüleceği gibi ‚anne ve çok dilli ve çok kültürlü olan Avrupa Birliği aile‛ ile ilişkilidir. Türk Dil Kurumu Güncel yapısı daha da genişleyerek içine yeni kültürler Türkçe Sözlükte(http://www.tdk.gov.tr) ‚ana ve yeni diller kattı. Ülkemiz her ne kadar Avru- dili‛ kavramını ‚Çocuğun ailesinden ve içinde pa Birliğine üye olmasa da üyelik sürecinde olan yaşadığı topluluktan edindiği dil‛, Bilim ve bir konumdadır. Ayrıca Avrupa Birliği Eğitim Sanat Terimleri Ana Sözlüğünde bölümüne üyedir ve tam üyeler gibi yararlan- (http://www.tdk.gov.tr) ise ‚Bir kimsenin oca- maktadır. Bu üyeliğin getirisi olarak Avrupa ğında konuşulan ve kendisince ilk öğrenilen Birliği ülkeleri ile eğitim alanında, bütün bilim dil.‛ şeklinde vermektedir. dallarında ve mesleki alanlarda öğrenci ve öğre- ‚Ana dili‛ kavramını Gramer Terimleri tim elemanı değişimi çerçevesinde anlaşmalar Sözlüğünde Korkmaz (1992: 8): ‚İnsanın doğup yapabilmektedir. Yaptığımız bu durum tespiti büyüdüğü aile ve soyca bağlı bulunduğu top- ile şunu amaçlamaktayız: son zamanlarda hızla lum çevresinden öğrendiği, bilinçaltına inen ve küreselleşen dünyamızda, neredeyse birçok ülke kişilerle toplum arasındaki ilişkilerde en güçlü arasında sınırlar kalkma noktasına geldi. Ülke- bağı oluşturan dil‛, Açıklamalı Dil Bilim Terim- mizin de yer aldığı ortak coğrafyada, ülkeler leri Sözlüğünde Vardar (1988: 20):‛ Kişinin aile- arasında turizmin ve ticaretin, bilimin ve tekno- de ve içinde büyüdüğü toplumda edindiği ilk lojinin artması ve buna paralel olarak insanlar dildir.‛, Dil Bilgisi Terimleri Sözlüğünde Topa- arasında iletişim ihtiyacının artması sonucu loğlu (1989: 24): ‚Kişinin önce annesinden ve ikinci dil, iki dillilik ve yabancı dil kavramları diğer aile fertlerinden, sonra içinde bulunduğu artı bir önem kazandı. İşte ülkemizde de kulla- sosyal çevreden edindiği, kendisiyle toplum nılmaya başlanılan bu kavramları hem tanım arasındaki iletişimi sağlayan dil‛ olarak tanım- hem de kullanım olarak doğru anlaşılmasına lamaktadır. Aksan (1990: 81) ‚ana dili‛ tanımını katkı sağlamak için bu çalışmayı yaptık. Şimdi ‚başlangıçta anneden ve yakın aile çevresinden, sırasıyla bu kavramları tek tek ele alarak hem daha sonra da ilişkili bulunulan çevrelerden Ana Dili, İkinci Dil, İki Dillilik, Yabancı Dil 281 öğrenilen, insanın bilinçaltına inen ve bireylerin birinci olarak edinilen ve öğrenilen dildir. Bu toplumla en güçlü bağlarını oluşturan dildir… tanımlamada ‘öğrenmek’ ve ‘edinmek’ sözcükle- Adından da görüleceği gibi, bu dilin anne ile rine dikkat çekmek için altını çizdik. Çünkü ilgisi, küçümsenemeyecek niteliktedir… Bunun- yukarıda verdiğimiz sözlük ve kişi tanımlarında la birlikte kimi bilginler, anadili kavramında ‚ana dili‛ kavramı için bazıları ‚öğrenilen dil‛ annenin temel olarak alınmaması gerektiği gö- bazıları ise ‚edinilen dil‛ ifadesini kullanmakta- rüşündedirler… Ancak bu bilginlerin de anadili dırlar. Bu durum davranışçı öğrenme kuramı ve tanımlarında yakın çevreye önem verdikleri bilişsel öğrenme kuramı arasındaki farklılıktan görülür ki, ananın bu çevrenin odak noktası meydana gelmektedir. Davranışçılara göre öğ- olarak düşünülmesi doğaldır.‛ şeklinde yap- renme uyarıcı, tepki, ödül, pekiştirme ve tekrar maktadır. Demircan (1990: 14) ‚ana dili‛ kavra- süreciyle gerçekleşmektedir, dolayısıyla ana mı için, insanın çevresiyle olan ilişkilerinde dilin bu yolla öğrenildiğini savunuyorlar. Biliş- algıladığı iletişim verilerini işleyerek, yaşamının sel öğrenmeyi savunanlar ise öğrenmenin bilinç- ilk birkaç yılı içinde edindiği dil, birinci dildir li olması gerektiğini, yeni öğrenilenlerin önceki demektedir. Koç (1992: 28) ana dilini, önce an- bilinenlerin üzerine bina edildiğini söylemekte- neden ve yakın çevreden, sonra daha geniş çev- dirler (Özden, 2000: 21-27). Yeni doğan birisinin reden ve ulusal olanaklardan yararlanarak öğre- önceden var olan bir bilgisinin olmadığını ve nilen dil olarak görmektedir. Ayrıca her Türkün öğrenme için bir bilince sahip olmadığını belirte- ana dilinin Türkçe olduğunu söylemektedir. Bu rek, ana dilin ancak bilişsel bir süreci gerektir- ifade kâğıt üzerinde doğru gibi görünse de ileri- meyen edinim yoluyla elde edildiğini ileri sür- de açıklayacağımız nedenlerden dolayı tam mektedirler. ‚Ana dili‛ davranışçılara göre öğ- doğru değildir. renilmekte, bilişselcilere göre edinilmektedir ‚Ana dili‛ kavramının karşılığı olan (Demircan, 1990: 16). Biz de bu çalışmamızda Almanca ‛ Muttersprache‛ sözcüğünün tanımı bilişselcilerin ‚ana dili edinilir‛ iddiasını ken- Almanca Wahrig (1980): 2613) isimli sözlükte: dimize daha yakın bulduğumuz için bundan ‛Çocukluktan itibaren öğrenilen dil.‛, yine Al- sonra ifadelerimizde ‚edinme‛ sözcüğünü kul- manca Duden isimli sözlükte (1985: 453) : ‛Ço- lanacağız. cukken öğrenilen dil, ilk kullanılan dil, birinci ‚Ana dili‛ için yapılan tanımlamayı dil.‛ olarak yer almaktadır. Wiki sözlüğünde farklı bakış açılarıyla ve bugün içinde yaşadığı- ‚ana dili‛ öğretimi yapılmaksızın çocukluk mız dünya ve ülkemiz gerçekleriyle incelediği- döneminde öğrenilen dil olarak tanımlanmakta- mizde aşağıda sıralayacağımız durumlarla karşı- dır. laşıyoruz: (http://de.wikipedia.org/wiki/Muttersprache) 1. ‚Ana dili‛ tanımında, anneyi ve aile- Ingelore (2007:578) Bausch/Christ/Krumm üçlü- yi daha doğrusu etnik kökeni esas aldığımızda sünün Yabancı Dil Öğretimi El Kitabı’nda kişinin biyolojik olarak annesinin ve ailesinin (Handbuch Fremdsprachenunterricht) yer alan dili ne ise ana dili de odur. Aynı etnik kökene Ana Dili ve Yabancı Dil Öğretimi (Muttersprac- sahip anne-baba, aile ve çevrede doğan ve yaşa- hen- und Fremdsprachenunterricht) başlıklı yan biri için bu tanım doğrudur. Ancak Türk makalesinde ‚ana dili’ kavramını ‚kişinin birinci baba ve Kürt anneden doğan çocuğun, babanın dili, yani konuşmayı ve düşünmeyi öğrendiği ve annenin Türkçe konuştuğu bir ortamda bü- dil, doğal bir yolla edindiği ve en iyi hâkim yümesi sonucu ana dili annesinin dili olan Kürt- olduğu dil‛ olarak tanımlamaktadır. çe değil, babasının dili Türkçe olur. Almanya’da Şimdiye kadar verilen tanımları özetle- baba Alman anne Türk olur ve doğan çocuk yecek olursak: ‚Ana dili‛ anneden, aileden, Almanca konuşularak büyütülürse, çocuğun ana yakın çevreden ve sosyal çevreden, içinde yaşa- dili hiç kullanmadığı ve bilmediği annesinin dili nılan toplumdan, doğumdan sonraki ilk yıllar- Türkçe olmaz, babasının dili Almanca olur. da, çocukluk evresinde, ilk iletişimin sağlandığı, Daha ilginç bir örnek, ama yine de günümüzde konuşmanın ve düşünmenin gerçekleştiği, kişi- sık rastlanılan bir örnek olmaya başladı. Ameri- nin en iyi hâkim olduğu, kendisini en iyi ifade ka’da yaşayan ve İngilizce ile anlaşan Alman ettiği, eğitim öğretim almaksızın, ilk kullanılan, anne ve Fransız babanın çocuğu doğal olarak 282 Şerif ORUÇ İngilizce konuşulan bir ortamda doğup büyü- kurumlar ve sokaktaki oyun arkadaşları vasıta- düğü için ana dili ne annesinin dili Almanca ne sıyla Almanca ile karşılaşmalarıdır. Daha sonra- de babasının dili Fransızcadır. Bu kişinin ana dili ki dönemde okul eğitimleri yoluyla bu çocukla- bildiği ve kullandığı tek dil olan İngilizcedir. rın Almancaları Türkçeden daha iyi bir seviyeye Sonuç, ‚ana dili‛ için her zaman etnik köken ulaşıyor ülkemizdeki etnik kökeni Kürt, Arap belirleyici değildir. olan çocuklar gibi. Dolayısıyla bu çocukların ilk 2. ‚Ana dili‛ tanımında, sosyal çevre ve edindikleri dil, birinci dilleri her ne kadar Türk- içinde yaşanılan toplumun dilini esas aldığımız- çe, Kürtçe, Arapça olsa da ‚ana dili‛ diye ifade da, kişinin ana dili içinde yaşadığı çevrenin ve ettiğimiz dilleri Almanca, Türkçedir. Birinci dil toplumun dilidir. Buna 1. maddede verdiğimiz ile ana dili uyuşmayabi- Almanya ve Amerika örneklerini gösterebiliriz. lir(http://de.wikipedia.org/wiki/Muttersprache). Ancak Almanya’da yaşayan Türk ailenin çocu- Birinci dil ile ana dilinin her zaman aynı dil ğunu Türkçe kullanarak büyütmesi, Türki- olma zorunluluğu yoktur. O halde ‚ana dili‛ ye’deki Kürt kökenli bir ailenin çocuğunu Kürt- tanımı için ilk edinilen, birinci olarak edinilen çe konuşarak büyütmesi tanımla uyuşmamakta- dil ifadesi de belirleyici değildir. Çünkü ikisi dır. Dolayısıyla ‚ana dili‛ için sosyal çevre ve uyuşmayabiliyor. birlikte yaşanılan toplum dili de belirleyici de- Bütün bu verilerden yola çıkarak ‚ana ğildir. dili‛ kavramının nasıl tanımlanacağından çok 3. ‚Ana dili‛ tanımında, kişinin en iyi yapılan tanımların tek başına yeterli olmadığını kullandığı, en iyi hâkim olduğu ve kendisini en ve sadece tanımlarda verilen ölçütlerin belirleyi- iyi ifade ettiği dil ana dilidir denmektedir. Bu ci olamayacağını vurgulamak isteriz. Bir başka ifadeyi esas aldığımızda Türkiye’de doğup bü- deyişle, ‚ana dili‛ kavramı için yukarıda belirle- yüyen bir Türkün ana dili Türkçe, Almanya’da diğimiz dört ölçütün birlikte değerlendirilmesi doğup büyüyen bir Almanın ana dili Almanca- gerekir. Çok dilli ve çok kültürlü toplumlarda ve dır. Ancak buradaki tanım daha çok birden fazla ülkelerde bir kişinin ana dili hangisidir sorusu- dile sahip olanlar için kullanılıyor. Yani iki ve nun cevabı için, verdiğimiz ölçütlere uygunluğu daha fazla dil bilenler için ana dili hangisidir tek tek değerlendirilerek elde edilen sonuca göre sorusuna cevap olarak, en iyi kullanılan ve bulacağımız dil o kişinin ana dilidir diyebiliriz. hâkim olunan dil hangisi ise ana dili odur den- mektedir. Fakat ülkemizde okul çağına kadar 2. İKİNCİ DİL ana dili Kürtçe olan ve günlük yaşantısını 300- ‚İkinci dil‛ kavramından söz etmek an- 500 sözcükle sürdüren bir kişi okula başladıktan cak çok dilli toplumlarda ve ülkelerde mümkün. sonra öğrenmeye başladığı Türkçeyi ileriki yıl- Gerçi hemen hemen dünyamızdaki gelişmiş ve larda eğitim ve öğretimin katkısıyla Kürtçeden ülkemizin de dâhil olduğu az gelişmiş veya daha iyi kullanmaya başlıyor. Dolayısıyla önce- gelişmekte olan bütün ülkelerde çok dilli ve çok leri ana dili Kürtçe olan biri içinde yaşadığı ve kültürlü bir yapı var. Ülkemizde ‚ikinci dil‛ vatandaşı olduğu ülkenin dilini daha iyi kul- kavramı çok fazla kullanılmadığı ve dilciler lanmaya başlıyor, bu durumda verilen tanıma tarafından fazla ele alınmadığı için daha çok göre ana dili Türkçe oluyor. Demek ki ‚ana dili‛ yerine ‚ana dil‛ kavramı kullanılıyor. Fakat bu tanımı için en iyi kullanılan, en iyi hâkim olunan da ‚ana dili‛ kavramı ile karışıklığa yol açıyor- dil ifadesi de belirleyici değil, çünkü değişebili- du. Hatta bu karışıklığı ‚Türkçede ana dil ve ana yor. dili‛ başlıklı bir başka makalemizde daha detay- 4. ‚Ana dili‛ tanımı için, ilk edinilen, lı bir şekilde işledik (Oruç,2016:311-322) . O birinci edinilen dildir denmektedir. Bu tanımı yazımızda çok dilli bir oluşuma sahip ülkemizde esas aldığımızda da kişinin ilk edinmesi gereken Türkçenin ana dil olduğunu, etnik kökeni Türk dil normal şartlarda annesinin ve ailesinin kul- olan ve etnik kökeni farklı olan dolayısıyla bi- landığı dil olmalıdır. Ancak kişinin ilk edindiği rinci dilleri farklı olan bütün Türk vatandaşları- dil, birinci dili yukarıda verdiğimiz bazı örnek- nın ortak dili olduğunu yani ikinci dil olduğunu lerde de olduğu gibi ana dili demek değildir. belirtmiştik. Bizim ülkemizde etnik kökeni farklı Buna en iyi örnek yine Almanya’da doğup bü- olan Türk vatandaşları için Türkçe ikinci dil yüyen Türk çocuklarının ilk önce Türkçe ile konumundadır. Almanya’daki etnik kökeni karşılaşmaları, birkaç yıl sonra kreş, okul öncesi Türk ya da Yunan, Sırp, İtalyan v.b. olan Alman Ana Dili, İkinci Dil, İki Dillilik, Yabancı Dil 283 vatandaşlarının ikinci dilleri Almancadır. bu dil yabancı dil olur, şeklinde ifadelere yer İkinci dille ilgili Türkçe sözlükleri ve verilmektedir. Klein (1984: 31) ikinci dili, birinci diğer kaynakları taradığımızda işimize yarayan dilden sonra veya birinci dil yanında iletişim herhangi bir bulguya rastlamadık. ‚İkinci dil‛ aracı olarak kullanılan, yaşanılan sosyal çevrede kavramı yabancı dil veya ikinci yabancı dil ola- edinilen ve bu çevrede gerçekten konuşulan dil rak karşımıza çıktı. Dolayısıyla ‚ikinci dil‛ kav- olarak tanımlamaktadır. İleri (2007: 578), ramının ‚yabancı dil‛ kavramıyla bazen örtüş- Bausch/Christ/Krumm (2007) üçlüsünün Yaban- tüğünü bazen de farklı olduğunu gördük. cı Dil Öğretimi El Kitabı’nda (Handbuch Burada ‚ikinci dil‛ kavramı için Türk Fremdsprachenunterricht) yer alan Türkçe (Tür- Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlükte, TDK’nin kisch) başlıklı yazısında Almanya’da yaşayan Bilim ve Sanat Terimleri Ana Sözlüğünde, Türk azınlığın birinci dillerinin yani ana dilleri- Korkmaz’ın Gramer Terimleri Sözlüğünde, nin, aile dillerinin Türkçe, ikinci dillerinin ise Vardar’ın Açıklamalı Dil Bilim Terimleri Sözlü- Almanca olduğunu ifade etmektedir. Burada ğünde, Topaloğlu’nun Dil Bilgisi Terimleri Söz- ikinci dil ile yabancı dil arasında çok ince bir lüğünde kısaca ‘kaynak dil, ortak dil’ anlamına çizgi olduğunu belirtelim. İnsanların iki dil gelen tanımlarını ayrı ayrı vermek istemiyoruz. kullandığı bir bölgede, her iki dili de günlük Yine dil alanında çalışmaları olan Aksan, Ergin, yaşamsal koşullar için etkin bir şekilde iletişim Gencan, Hengirmen ve dil öğretimi konusunda aracı olarak kullanıyorsa, o bölge için birinci dil, eserleri olan Demircan, Demirel bu konuya ikinci dil vardır ve bu bölge insanları iki dillidir değinmemişler. Sadece Demircan ana dili, iki denilebilir. Bir başka deyişle o bölge için iki dil dillilik ve yabancı dil konusuna değinmiş, zaten vardır, birinci dil ana dili, ikinci dil ülkenin yazımızda ilgili bölümlerde kendisinden alıntı- ortak dili olan dildir. Burada yabancı dil söz lar yaptık. Yazımızın başında yabancıların bu konusu değildir. Bu durumu örneklendirirsek, konuyu yıllar önce ele aldığını belirtmiştik. Arapça ve Türkçenin birlikte kullanıldığı Adana, Bunun için ‚ikinci dil‛ kavramını yabancı kay- Hatay, Gaziantep, Şanlı Urfa, Mardin ve Siirt naklar yardımıyla ele almaya çalışacağız. illerini sayabiliriz. Kürtçe ve Türkçenin birlikte ‚Kaynak dil‛ kavramının Almancadaki kullanıldığı Doğu ve Güney Doğu bölgesinde karşılığı olan ‚Ursprache‛ sözcüğü, Almanca birçok il örnek gösterilebilir. Yine Yunanistan, Wahrig (1980: 3917) sözlüğünde : ‛Birçok dilin Bulgaristan ve Almanya’da yaşayan ve o ülkele- ortak özelliklerinin yer aldığı eski dil.‛olarak rin vatandaşı olan Türkler hem Türkçe hem de tanımlamaktadır. ‚Ana dil‛ kavramının Alman- vatandaşı oldukları ülkenin dilini kullanıyorlar. cadaki karşılığı olan ‚Hauptsprache‛ sözcüğü- Bu durumdaki kişilerin kendi ana dillerinden, nün Wiki sözlüğünde yani birinci dillerinden başka yaşadıkları ülke (http://de.wiktionary.org/wiki/Hauptsprache) dili olan ikinci bir dilleri vardır. Bu örneklerin tanımı : ‚1)eski dil anlayışına göre kendisinden arasında Kürtçenin durumu daha doğrusu Kürt başka dillerin geliştiği, türediği önemli dillerden kökenli Türk vatandaşlarının durumu diğerle- biri, 2)Çok dilli bir çevrede özellikle önemli olan, rinden biraz farklıdır. Bu durum aynı zamanda öne çıkan dil, 3) Çok dilli bir kişinin düşüncele- siyasi bir farklılıktır. Dünyamızda ve Bölgemiz- rini, kendisini ifade ettiği dil.‛ şeklinde yer al- de dili Kürtçe olan bağımsız bir devlet olmadığı maktadır. Buradaki 2. ve 3. maddedeki tanımlar için diğer devletler tarafından bu dilin öğrenil- ele aldığımız ‘ikinci dil’ kavramıyla çok yakın mesine doğal olarak gerek duyulmamıştır. Kürt- ilişkidedir. Yine Wiki sözlüğünde ler Türkiye, İran, Irak ve Suriye sınırlarının (http://de.wikipedia.org/wiki/Muttersprache ), kesiştiği bölgelerde yaşayan (Algı böyle olması- ikinci dil kişinin ana dili yanında ana dili ile na rağmen, Türkiye’de durum diğerlerinden beraber konuşabildiği bir dildir. İkinci dil ya- farklıdır, çünkü Türkiye’nin bütün bölge ve bancı dil kavramından farklıdır. İkinci dil gün- şehirlerinde rahatça yaşayabilmektedirler.), lük kullanım için gerekliyse, ikinci dili kullanan yaşadıkları ve vatandaşı oldukları ülkenin dilini kişi yaşadığı ülkenin dilini kullanıyorsa ve de kullanan bir topluluktur. Bu tespiti yapmamızın ailesinin bazı fertleri bu dili konuşuyorsa ancak nedeni, Kürtçenin ulusal bir dil olmadığını bir o zaman ikinci dil söz konusu olur. Aksi halde azınlık dili olduğunu belirtmek içindir. Burada 284 Şerif ORUÇ bir de şuna vurgu yapmak istiyoruz, birinci dili veya birbiri yerine kullanma şeklinde açıkla- yani ana dili Kürtçe olan ve ana dili Arapça olan maktadırlar. Bir başka ifadeyle iki dillilik, her Türk vatandaşları arasında Arapça bilen lehine seferinde belirli konular, amaçlar ve kişiler için fark vardır. Arapça ulusal bir dil olduğu için doğru dili kullanabilme, doğru dilde düşüne- ülkemizde yabancı dil olarak kabul edilmekte- bilme ve doğru dilde iletişime geçebilme yete- dir. Dolayısıyla Kürt kökenli bir Türk vatanda- neği olarak belirtilmektedir. İki dillilikte dilleri şının yabancı dil biliyor denmesi için üçüncü bir dönüşümlü veya değiştirerek kullanmanın dil öğrenmesi gerekiyor. Bu konuyu iki dillilik önemine değinen Kielhöfer ve Jonekeit (1998: 43) ve yabancı dil kavramlarını ele alırken biraz dil dönüşümünün veya değişiminin bir dilden daha işleyeceğiz. Bu yüzden burada daha fazla diğer dile şaşırtıcı bir hız ve kolaylıkla yapılması uzatmak istemiyoruz. gerektiğine, hatta sadece dilin değil aynı za- manda konuşma hızının, konuşma ritminin, dili 3. İKİ DİLLİLİK kullanırken yararlanılan jest ve mimiklerin dö- Kavramın adından da anlaşılacağı üze- nüşmesi veya değişmesi gerektiğine vurgu re en az iki dil söz konusudur. Kavramın Batı yapmaktadırlar. Kısaca iki dilli bir kişi bir dilden dillerindeki sözcük karşılığı İngilizcede ‚Bilin- diğer dile geçerken kendisi de geçtiği dilin özel- gualism‛, Fransızcada ‚Bilinguisme‛, Almanca- liklerini taşıyan bir kişiye dönüşebilmelidir. Bu da ‚Zweisprachigkeit (Bilingualität, Bilingua- duruma verilebilecek en karakteristik örnekler- lismus)‛ olarak yer almaktadır. Türk Dil Kuru- den biri belki de Almanya’da yaşayan II. Kuşak munun Bilim ve Sanat Terimleri Ana Sözlüğün- Türklerdir. ‚... evde Türk kültürü yaşatılmakta, de ( http://tdk.gov.tr) ‚Aynı devletin yurttaşları sürekli Türkçe konuşulmakta olduğundan bu arasında birden çok dille konuşulması durumu.‛ kişiler hem Türkçe hem de Almancayı öğrenmiş- Bu tanımda ‚birden çok dille‛ ifadesi yerine ‚iki ler ve bunun yanında her iki kültüre de hakim dille‛ ifadesi kullanılsaydı daha doğru bir tanım olmuşlardır‛ (Kırmızı, 2015:17). olurdu. Çünkü ‚çok dillilik‛ diye başka bir kav- ‚İki dillilik‛ kavramı için yapılan ta- ram daha var, TDK’nin tanımı çok dillilik kav- nımlarda dikkatimizi çeken ortak nokta ‚iki dili ramı için daha uygundur. Almanca Duden Söz- ana dili ölçüsünde veya ana diline yakın ölçüde lüğünde (1990:113) ‚İki dillilik‛ kavramı için kullanabilme yeteneğine sahip olma‛ şeklinde ‚iki dilin bir kişi tarafından ustaca kullanılması‛ ortaya çıkmaktadır. Bir başka deyişle ‚iki dilli- denmektedir. Demircan (1990: 20) ‚iki dillilik‛ lik‛ kavramından, bir kişinin birinci dilinin kavramı için, bir kişinin hayatının herhangi bir yanında ikinci bir dili ona yakın veya benzer döneminde ana dilinden başka ikinci bir dili derecede bir beceriyle kullanabilmesi yeteneği belli ölçüde kullanmasına iki dillilik demekle anlaşılmaktadır. Bu aynı zamanda, kişinin ken- beraber, kavramın tanımında henüz tam bir dini her iki dilde yaşamın bütün alanlarında ve uzlaşmanın olmadığını söylemektedir. Wiki sosyal birimlerde aynı etkinlikte ifade edebilme sözlüğünde ( https://de.wikipedia.org/wiki) ‚iki yeteneği anlamına gelmektedir. dillilik‛ kavramı geniş anlamda iki dilde dilbil- Bilindiği üzere dil öğrenimi ve öğretimi gisel ve iletişimsel yeteneğe sahip olma, dar alanında sıkça kullanılan dört dil becerisi vardır. anlamda ise iki dili ana dili gibi veya ana diline Bunlar ‚dinleme, konuşma, okuma, yazma‛ yakın bir şekilde kullanma becerisine sahip olma olarak adlandırılmaktadır. Dil öğrenecek ve olarak tanımlanmaktadır. Lewandowski (1984: öğretecek kişilerin hedefi bu dört beceriyi ka- 184) iki dillilik tanımını, iki dile aynı oranda zanmak ve kazandırmaktır. Bir kişinin dil bilip hâkim olma, ikinci dilde kendisini birinci dildeki bilmediği, ne kadar bildiği, hangi etkinlikte, veya ana dilindeki kadar iyi ifade etme, başkala- doğrulukta ve akıcılıkta kullandığı, karşısında- rıyla anlaşabilme ve başkalarını anlayabilme kini anlayıp anlamadığını ve onunla iletişim yeteneği şeklinde yapmaktadır. Kielhöfer ve kurup kuramadığını bu dört becerinin yardımıy- Jonekeit (1998: 11) ‚iki dillilik‛ kavramı için, la tespit edebiliyoruz. Dil edinme sürecinde bu uygulamada iki dili dönüşümlü olarak kullan- dört becerinin doğal sırası bir kişinin doğumdan mak ve bu tür uygulamayı gerçekleştiren kişile- itibaren dili edinme süreci ile aynı sırayı takip rin de iki dilli olarak adlandırılabileceğini ileri eder. Kişi doğduğu andan itibaren annesinden, sürmektedir. ‚Dönüşümlü kullanma‛ ifadesini ailesinden ve çevresinden dil sesleri duyar, yani her iki dili hızlı ve doğru bir biçimde sıra ile dinler. Bir süre sonra bu sesleri anlamaya ve Ana Dili, İkinci Dil, İki Dillilik, Yabancı Dil 285 aynı sistemle karşılık vermeye başlar, yani ko- ana dili ölçüsünde kullanan kişi olarak tanım- nuşur. Kişi ana dilini veya birinci dilini edinim lamaktadır. (Demircan, 1990: 20). İki dilli olan süreci olan okul öncesi dönem sonuna kadar, kişi iki dillilik şuuruna sahip olmalı, yani iki dilli yani 6 yaşına kadar ‚dinleme ve konuşma‛ olduğunun farkında olmalıdır. Kielhöfer ve becerilerini edinmiş olur. Okul dönemiyle birlik- Jonekeit (1998: 11) iki dillilik şuurundan bahse- te artık dili öğrenme süreci başlar. Dolayısıyla derken, her iki dilde de kişi kendini ‚evde oldu- ‚okuma ve yazma‛ becerileri okul eğitimiyle, ğu gibi, ev sahibi gibi‛ hissetmesinin iki dillilik yani öğrenme ile kazanılır. Yukarıda ‚ana dili‛ kavramında belirleyici bir nokta olduğunu söy- bölümünü ele alırken bilişsel yaklaşımcılara lemeye çalışıyorlar. Burada söylenmek istenilen göre ana dilinin edinildiğini ve bizim de bu kişinin ikinci dili de ana dili yani birinci dili gibi görüşe yakın olduğumuzu belirtmiştik. Az önce zorlanmadan, karıştırmadan, yabancılık hisset- ifade ettiğimiz dil öğrenme sürecinde özellikle meden kullanabilmesidir. Ayrıca yine aynı kişi- ana dilini veya birinci dili edinirken ve öğrenir- ler iki dillilikte, her iki dilin bütün alanlarda ( ken dört temel dil becerisinin kazanılması süre- dil, yazı, anlama, okuma) –burada kastedilen cinde okul öncesi ve okul dönemi olarak adlan- bize göre dört dil becerisi- eşit kuvvette veya dırılan iki aşamadan bahsettik. ‚Dinleme ve aynı ölçüde biçimlenmesinin seyrek olduğunu, konuşma‛ becerilerinin okul öncesi dönemde sık rastlanılanın ise, iki dil arasında bir dengesiz- ‚okuma ve yazma‛ becerilerinin okul dönemin- liğin veya eşitsizliğin olduğunu ve çoğunlukla de kazanıldığını belirtmiştik. Demek ki kişi ana birinin diğerine baskın geldiğini belirtmektedir- dilini veya birinci dili dinleme ve konuşma bece- ler. (Kielhöfer ve Jonekeit,1998: 11) rilerinin kazanılması sürecini kapsayan okul ‚İki dillilik‛ kavramıyla ilgili literatür öncesi dönemde ediniyor, okuma ve yazma taramamızda aynı zamanda veya aynı anda becerilerinin kazanılması süreci olan okul dö- edinilen iki dile ‚andaş iki dillilik‛adı verilirken, neminde öğreniyor. Zaten yukarıda ‚ana dili‛ birinci ve ikinci dile eşit değerde veya aynı öl- için yaptığımız tanımda ‚edinme ve öğrenme‛ çüde sahip olunmasına ‚eş değerli iki dillilik‛, sözcüklerini birlikte kullanmıştık. Sanırım nede- birinci ve ikinci dilin eşit değerde veya aynı nini de böylece açıklamış olduk. Bütün bunları ölçüde olmaması durumuna ‚eş değerli olma- anlatmamızın nedeni ise ‚iki dillilik‛ kavramı- yan iki dillilik‛ denmektedir. Eş değerli iki nın tanımlarından sonra konuyu biraz daha dillilik için aynı anlama gelen ‚eş bağlamlı iki derinleştirerek kavramın daha iyi anlaşılmasını dillilik‛ ve eş değerli olmayan iki dillilik için de sağlamak, kişinin ana dilinin ve ikinci dilinin ‚ayrı bağlamlı iki dillilik‛ kavramlarının kulla- konumunu ve durumunu biraz daha netleştir- nıldığını gördük. İki dillilikte her iki dil kulla- mek, kişi hangi durumda iki dilli olur veya nımdaki işlevselliğine göre aynı veya eşit işlev- kimlere iki dilli denir sorularına cevap aramak- sellikte kullanılıyorsa ‚ eş işlevselli iki dillilik‛ tır. Bu arada ‚iki dillilik‛ kavramının çeşitlerin- olarak, aynı işlevsellikte kullanılmıyorsa, yani den de söz edeceğiz ve karşı karşıya olduğumuz bir dil diğerine göre daha işlevsel olarak kullanı- ve içinde yaşadığımız toplumdan örnekler vere- lıyorsa ‚ayrı işlevselli iki dillilik‛ olarak adlan- ceğiz. dırılıyor (Demircan, 1990: 20). ‚iki dillilik‛ dille- Hayatının herhangi bir döneminde ana rin edinimi temel alınarak ‚doğal iki dillilik‛ ve dilinden başka ikinci bir dili belli ölçüde kulla- dillere hâkimiyet temel alınarak ‚yapay iki dilli- nan kişiye iki dilli denilebileceğini belirten De- lik‛ olarak gruplandırılıyor (Kielhöfer ve Jone- mircan, kavramın tanımında (Weinreich, Hau- keit,1998: 14). İki dilliliğin bir başka türü ise, gen, Diebold Stern) gibi dilcilere dayanarak öğretimle veya okul ve kurslar yardımıyla kaza- henüz tam bir uzlaşmanın olmadığını söylemek- nılan ‚kontrollü iki dillilik‛ ve eğitim öğretim tedir. (Demircan, 1990: 20). Macnamara’ya göre almaksızın kendiliğinden kazanılan ‚kontrolsüz bir kişi birinci dili yanında ikinci dilde ‚dinleme, iki dillilik‛ olarak karşımıza çıkıyor (Klein, 1984: konuşma, okuma, yazma‛ becerilerinden birini 31). Son olarak iyi bir birinci dil yanında edini- en alt düzeyde bile kullansa iki dilli kabul edilir. len yine iyi bir ikinci dil ve birinci dile zarar Östreicher iki dilli kişiyi, iki ayrı dili karıştırma- vermeyen ikinci dil ve her ikisinin de eş düzey- dan kullanan kişi olarak, Bloomfield ise iki dili de kullanılmasına ‚kazançlı iki dillilik‛, birinci 286 Şerif ORUÇ dil yanında edinilen ikinci dil zamanla daha iyi andan itibaren ana dilini, birinci dilini edinme bir konuma gelir ve birinci dile zarar vererek süreci ve biçimi olarak ifade etmiştik. ‚Kontrol- onu köreltmeye başlarsa buna da ‚kayıplı iki süz iki dillilik‛ kavramındaki ‚kontrolsüz‛ dillilik‛ denmektedir (Demircan, 1990: 21). sözcüğü de burada bize göre ‚doğal‛ sözcüğü ‚İki dillilik‛ kavramının çeşitleri için ile eşleşmektedir. ‚Kontrolsüz‛ sözcüğü kontrol yukarıda verilen gruplandırmayı daha anlaşılır altında tutmadan, müdahale etmeden, kendili- olması adına biraz sadeleştirmek istiyoruz. ğinden olan, yani doğal yolla anlamlarında Çünkü farklı bilim adamlarının iki dillilik kav- kullanılmıştır. Yine ‚yapay ve kontrollü‛ söz- ramının türleri için buldukları veya ortaya koy- cükleri de buradaki kullanımları temel alındı- dukları isimler birbirlerine yakın hatta aynı ğında birbiriyle örtüşmektedir. ‚Yapay ve kont- anlama gelen isimlerdir. Örnek olarak ‚eş değer- rollü iki dillilik‛ kavramları eğitim öğretim, okul li iki dillilik, eş işlevselli iki dillilik, kazançlı iki ve kurs yardımıyla öğrenilen ikinci dil sayesinde dillilik‛ kavramlarının tanımlarına baktığımızda oluşan ve kazanılan iki dillilik anlamına geliyor. hemen hemen aynı özelliği taşımaktadır. Bu Örneklendirirsek: İki dilliliğin bu türü için he- tespitten hareket ederek iki dilliliğin çeşitleri ile men hemen her yerde her ülkede rastlanabilecek ilgili kavramları aşağıdaki gibi gruplandırmak sıklıkta örnekler vardır. Okul dönemine kadar istiyoruz: tek dilli olan, yani sadece ana dili edinmiş olan 1. Edinme ve öğrenme zamanına göre: bir kişi daha sonra okul dönemindeki dil dersleri ‚Andaş iki dillilik‛ çocuğun doğduktan sonra ve kurslarla iyi bir ikinci dil (bu dil aynı zaman- iki dille yetişmesi, ailede ve çevrede iki dili du- da yabancı dil konumunda olur) öğrenirse iki yarak ve kullanarak büyümesi sonucu aynı dilli olur. İşte bu tür kazanılan iki dilliliğe ‚ya- zamanda iki dil edinmesine denir. Bu durum pay veya kontrollü iki dillilik‛ adını veriyoruz. daha sonra okul çağında da devam ettirilerek Ülkemizde yaşayan etnik kökeni farklı olan öğrenme süreci de tamamlanmış olur. Örnek: Türk vatandaşları açısından ele alırsak durum Almanya’da Alman anne ve Türk babadan olan biraz farklı olur. Okul çağına kadar Türkçe ve çocuk doğumdan itibaren anneden Almanca Kürtçe ile yetişen bir çocuk veya Türkçe ve babadan Türkçe duyarak aynı anda hem Türkçe Arapça ile büyüyen bir çocuk zaten iki dilli olur. hem de Almanca edinmiş olur. Okul döneminde Ancak okulla beraber bu çocuklar Türkçenin de Almanya’da olunacağı için Almanca eğitim, yanında Kürtçe ve Arapçalarını geliştirerek iki Türkçede de seçmeli derslerle her iki dilin öğre- dilliliğin öğrenim sürecini de tamamlayarak iyi tim kısmını tamamlamış olur. Aynı çocuk okula bir iki dillilik kimliğine kavuşabilirler. Bu çocuk- Türkiye’de giderse eğitim Türkçe, seçmeli dersi lar öğretim dönemi boyunca bir de batı dili Almanca alarak dilin öğretim bölümünü tamam- örneğin Almanca öğrenir ve geliştirirlerse üçün- lamış olur. Böyle bir durumda çocuk okul önce- cü bir dil öğrenmiş olurlar. Böylece iki dillilikten sinde her iki dile aynı oranda veya yeterlilikte sonraki ‚çok dillilik‛ dönemine geçmiş olurlar. sahipken, okul dönemiyle birlikte bulunduğu Bu durumda etnik kökeni Arap olan ve üç dil veya okula gittiği ülkenin dili lehine denge bo- bilen aynı zamanda Türk vatandaşı olan bir zulacaktır. Aynı örneğe benzer örnekleri ülke- kişinin ülkemizdeki resmi durumu anadili Türk- mizden de verebiliriz. Hem Türkçe hem de çe, yabancı dili Arapça ve Almanca şeklindedir. Kürtçe ile yetişen Türk baba ve Kürt annenin Bu kişinin gerçekte ana dili Arapça olmasına çocuğu, Türkçe ve Arapça ile büyüyen Türk rağmen, ülkemizde yabancı dil statüsünde de- anne ve Arap babanın çocuğu okul çağına kadar ğerlendiriliyor. Aynı şey etnik kökeni Kürt olan günlük yaşamda kullanacağı iletişim için her iki Türk vatandaşı için söylenemez. Çünkü Kürtçe dilde dinleme ve konuşma becerilerini eşit ola- ulusal bir dil olmadığı için bu kişi resmiyette rak kullanırken, okula başlanılmasıyla birlikte Türkçe ve Almanca bilmektedir. Dolayısıyla ve sonrasında iki dildeki denge Türkçe lehine Türkçe bu kişinin ana dili yani birinci dili, Al- dönecektir. manca ikinci dili yani yabancı dili olarak kabul 2. Edinme ve öğrenme şekline göre: Bu edilmektedir. Bu özel durum ülkemizdeki etnik gruba ‚doğal ve yapay iki dillilik‛ ve ‚kontrollü kökeni farklı olan Türk vatandaşları arasında ve kontrolsüz iki dillilik‛ kavramlarını dâhil sadece Kürt kökenlilere özgü bir durum değil- edebiliriz. Doğal yolla dil edinim konusunu dir, aynı zamanda dilleri ulusal dil olmayan daha önce dile getirmiştik. Kişinin doğduğu azınlıklar için de geçerlidir. Ana Dili, İkinci Dil, İki Dillilik, Yabancı Dil 287 3. Kullanım ve hâkimiyete göre: Bu ikinci dilin ülkesinde kalarak birinci dil seviye- grup içinde ‚eş değerli (eş bağlamlı) ve eş değer- sine veya eş değerliliğine getirebilir. Fakat bizim li olmayan (ayrı bağlamlı) iki dillilik‛ , ‚eş işlev- düşüncemize ve uzun yıllardır yaptığımız dil selli ve ayrı işlevselli iki dillilik‛ ve ‚kazançlı ve öğreticisi tecrübemize göre ikinci dil birinci dili kayıplı iki dillilik‛ kavramlarını sayabiliriz. ‚Eş geçemez, birinci dil aleyhine olacak denge bozu- değerli, eş işlevselli ve kazançlı iki dillilik‛ kav- lamaz(sadece 3. gruptaki iki dillilik çeşitleri ramlarını birinci ve ikinci dile eşit değerde, aynı temel alınarak söylenmiş bir ifadedir). Hatta ölçüde, eşit kullanıma ve hâkimiyete sahip başlangıçta eş değerlilik yakalanmış olsa bile olunması şeklinde tanımlayabiliriz. ‚Eş değerli birinci dil sıklığında kullanılmayan ikinci dil olmayan, ayrı işlevselli iki dillilik‛ kavramları zamanla kayba uğrayarak kayıplı veya eş değer- için birinci ve ikinci dilin aynı değerde veya li olmayan iki dillilik konumuna düşecektir. ölçüde bilinmemesi ve aynı işlevsellikte kulla- Bunun tersi yani ana dilinde kayıp ancak kişinin nılmaması ve hâkim olunmaması şeklinde tanım kendi isteği ve göz yumması durumunda olabi- yapabiliriz. Demircan (1990: 21) ana dili veya lir. Aksi takdirde kişi kalan ömrünü yabancı birinci dilden sonra edinilen ve öğrenilen ikinci ülkede geçirse bile kendisi izin vermediği süre- dil zamanla daha iyi konuma gelirse, yani ana ce, yani ana dilinde kitap okumaya ve literatürü dilinden daha iyi seviyeye gelirse ve bu sırada takip etmeye devam ettiği sürece ana dilinde ana dilinde gerilemeye kayba neden olursa bu kayıp yaşamayacaktır. İlave olarak bu söyledik- durum ‚kayıplı iki dillilik‛ olur diyor. Biz bu lerimiz bir ülkede yaşayan etnik kökeni farklı görüşe katılmakla beraber eksik olduğu kanısın- olan azınlık gruplar için geçerli değildir. Etnik dayız. Çünkü kayıp veya gerileme ‚eş değerli kökeni farklı olanları ayrıca değerlendirdiği- olmayan, ayrı işlevselli iki dillilik‛ kavramları- mizde ana dilleri veya birinci dilleri etnik köke- nın tanımlarında olduğu gibi her iki dil için de ne göre Arapça, Kürtçe, Ermenice, Rumca vb. söz konusu olabilir. Dolayısıyla ‚kayıplı iki olan Türk vatandaşlarının okul eğitimi ile bera- dillilik‛ kavramının tanımındaki ikinci dilin ana ber Türkçeleri yani ikinci dilleri birinci dillerin- diline yani birinci dile zarar vermesi onda kayba den daha iyi bir seviyeye gelebilir. yol açması halinde sınırlamasının doğru olma- dığını ve kaldırılması gerektiği düşüncesindeyiz. 4. YABANCI DİL ‚Kayıplı iki dillilik‛ kavramının tanımı, diller- Son olarak ele alacağımız kavram ise den herhangi birinde meydana gelebilecek bir ‚yabancı dil‛ kavramıdır. Birinci dil veya ana kayıp veya gerileme söz konusu olduğunda dilinden sonra veya ana dili dışında edinilen ve ‚kayıplı iki dillilik‛ olur şeklinde değiştirilmeli- öğrenilen dil, genellikle de ikinci dil olarak ad- dir. Bu gruba örnek verecek olursak: Birinci landırılıyor. Ancak her ikinci dil yabancı dil grupta ‚andaş iki dillilik‛ için verdiğimiz örnek- olarak kabul edilmiyor. Aralarında ince bir çizgi ler aynı zamanda bu grup için de geçerlidir. olduğunu daha önce belirtmiştik. Aşağıda vere- Yani okul dönemine kadar eş değerli ve kazançlı ceğimiz tanımlar yardımıyla konuyu açıklamaya iki dillilik varken okulla beraber eşitlik bozulu- ve daha iyi anlaşılmasını sağlamaya çalışacağız. yor. İşlevsellik ve hâkimiyette bir dil diğer dile ‚Yabancı dil‛ kavramı için Türk Dil üstünlük sağlıyor. Bu grup için yine ikinci grup- Kurumu Bilim ve Sanat Terimleri Ana Sözlüğü taki ‚yapay veya kontrollü iki dillilik‛ için söy- (http://tdk.gov.tr/index) ‚öğrencilere, akademik, lediğimiz ‚okul dönemine kadar tek dilli olan, toplumsal ve meslekle ilgili gelişmelerine katkı- yani sadece ana dili edinmiş olan bir kişi daha da bulunmak amacıyla ana dili dışında öğretilen sonra okul dönemindeki dil dersleri ve kurslarla dil‛ demektedir. Wiki sözlüğünde yabancı dil iyi bir ikinci dil (bu dil aynı zamanda yabancı dil için ‚ yabancı bir dil kişinin ana dili olmayan bir konumunda olur) öğrenirse iki dilli olur‛ ifadesi dildir‛ ifadesi kullanılmaktadır. Bunun da ancak geçerlidir. Bu durumda yüksek öğretimini ana bilinçli bir öğrenme yoluyla, okul veya dil kursu dilinde veya birinci dil ile bitiren bir kişi öğren- yardımıyla olabileceğini ileri sürmektedir. diği ikinci dil ile iki dilli olur ama ikinci dilin Klein’e (1984: 31) göre ‚yabancı dil‛ kavramıy- seviyesini veya dildeki kullanım ve hâkimiyet la, dilin kullanıldığı ülke dışında derste öğreni- gücünü çok çalışmakla ve belli süre öğrendiği len ve devamında günlük iletişim için birinci dil 288 Şerif ORUÇ yani ana dili yanında kullanılmayan dil akla vurmaktadır. Bundan dolayı son zamanlarda gelmektedir. Henrici ve Riemer (2007: çocuğa yabancı dil kazandırma yaşı sürekli aşağı 39)‛yabancı dil‛ kavramı için, tek dilli bir çevre- çekilmektedir. Okul öncesi çocuk eğitim merkez- de baskın olarak ders yoluyla kontrollü bir bi- lerinde ve kreşlerde yabancı dile yer verilmekte, çimde öğretiliyorsa yabancı dil söz konusudur bilhassa özel kurumlar bu konuda yarış halinde diyerek Klein’ın tanımına yakın bir tanım getir- olmakta ve yabancı dil eğitimini bir reklam aracı mektedir. Henrici ve Riemer tek dilli olmayan olarak kullanmak suretiyle daha fazla para ka- yani çok dilli bir çevrede kontrollü veya kontrol- zanmak için velilere veya anne babalara ulaşma süz edinilen ve öğrenilen dilin yabancı dil olma- çabası içindeler. dığını yani ikinci dil olduğunu belirterek iki 2. İkinci dil edinildiği ve öğrenildiği kavramı ayırmaktadır. Demircan (1990: 8) ana toplumda günlük iletişim için kullanılır. Yabancı dilinden veya birinci dilden sonra öğrenilen dil günlük iletişimde kullanılmaz. Örneğin, dillere yabancı dil denildiğini ve yabancı dilin ülkemizde yaşayan Arap, Kürt, Ermeni, Rum vb. bilinçli işlemlerle öğrenildiğini söylemektedir. etnik kökene sahip Türk vatandaşları kendi Ayrıca Demircan iki veya çok dilli toplumlarda dillerinin yanında ikinci dil olan Türkçeyi hem ana dilinden sonra veya ana diliyle birlikte edi- Türk kökenlilerle hem de kendi aralarında an- nilen dile ikinci dil denir demek suretiyle yaban- laşmak için günlük iletişimde kullanmaktadırlar. cı dil kavramı ile ikinci dil kavramı arasında bir Yine Almanya’da yaşayan Türkler, Yunanlar, ayrım yapmaktadır. O halde Demircan’ın ya- İtalyanlar, Araplar vb. kendi dilleri yanında bancı dil kavramı tanımının tek dilli toplumlar- ikinci dil olarak Almancayı kullanmaktadırlar. da geçerli olduğunu gözden kaçırmamak gere- Bu farklı etnik kökene mensup topluluklar Al- kir. manca ile hem Almanlarla hem de diğer azınlık- Bütün bu tanımlardan da anlaşılacağı üzere larla anlaşabilmektedirler. Çok dilli bir özelliğe ‚yabancı dil‛ ve ‚ikinci dil‛ kavramları birbirle- sahip olan ne Türkiye’de ne de Almanya’da rine çok yakın anlam taşıyan kavramlardır. Aynı günlük iletişim için ülke dili ve azınlık dili dı- zamanda bazen birbirlerinin yerine kullanılan şında üçüncü bir dil yani yabancı dil kullanıl- bazen birbirlerinden çok kesin çizgilerle ayrılan maz. Örnek, ülkemizde yabancı dil olarak kabul bazen de birbirlerinden çok ince bir çizgi ile edilen Almanca İngilizce Fransızca gibi dilleri ayrılan kavramlardır. İki kavram arasındaki fark günlük iletişim dili olarak hiçbir Türk vatandaşı dilin işlevselliğine ve öğrenen kişinin aynı kül- kullanmaz. türde olmasına bağlıdır. Bir başka deyişle öğre- 3. Birinci ve ikinci dil içinde yaşanılan nilen dil yaşanılan ülkede ve aynı kültüre sahip toplumla iletişim için edinilir ve öğrenilir. Ya- çevrede veya toplumda işlevsel olarak günlük bancı dil yabancı ülke insanları ile iletişim kur- yaşamda iletişim için kullanılıyorsa, yabancı dil mak, o ülkelerde eğitim yapmak, gezmek seya- değil ikinci dil söz konusudur. İki kavram ara- hat etmek, ekonomik, teknolojik, ticari ve bilim- sındaki bir başka fark, yabancı dil öğrenilir ifa- sel alışverişlerde bulunmak için öğrenilir. Örne- desidir, yani yabancı dil okul ve dil kursları ğin biz Türk insanı, yabancı dil olarak İngilizce- yardımıyla öğrenilir denmektedir. Çok dilli yi, Almancayı, Fransızcayı, Japoncayı vb. dilleri toplumlarda ve ülkelerde ikinci dil yabancı dille yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı öğre- karşılaştırıldığında daha çok ana diline benzer niyoruz. Hatta daha da özelleştirirsek biz aka- özellikler taşır. demisyenler yabancı dili, alanımızla ilgili bilim- 1. Yabancı dil öğrenilir, ikinci dil edini- sel çalışmaları takip etmek kendi çalışmalarımı- lir. Bize göre bu fark çok ayırıcı bir özellik değil- zın başka ülke insanları tarafından takip edilme- dir. Çünkü ana dili ve ikinci dil okul öncesi sini sağlamak ve bu sayede dünya insanına bilinçaltı işlemlerle yani edinim yoluyla, okul katkıda bulunmak için öğreniyoruz. dönemi ile birlikte bilinçli işlemlerle yani öğ- renme ile kazanıldığını belirtmiştik. Son zaman- SONUÇ VE ÖNERİLER larda aynı işlemin ülkemizde de okul öncesi 2-3 Ana dili, ikinci dil, iki dillilik ve yaban- yaşındaki çocuklara da uygulanarak yabancı dil cı dil kavramlarının tanımlarını, birbirlerine verildiğine sıklıkla şahit olmaktayız. Dolayısıyla benzerliklerini, yakınlıklarını, farklılıklarını yabancı dilin de bilinçaltı işlemlerle yani edinme Türkçe ve yabancı kaynaklardan yararlanarak yoluyla kazanılacağını savunanlar bu yola baş- vermeye çalıştık. ‚Ana dili‛ kavramı için dilin

Description:
Şerif ORUÇ. İngilizce konuşulan bir ortamda doğup büyü- düğü için ana dili ne annesinin dili Almanca ne de babasının dili Fransızcadır. Bu kişinin ana dili bildiği ve kullandığı tek dil olan İngilizcedir. Sonuç, ‚ana dili‛ için her zaman etnik köken belirleyici değildir
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.