ebook img

Ambargo Sonrası İran Ekonomik ve Ticari Etki Analizi Raporu PDF

207 Pages·2016·22.43 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Ambargo Sonrası İran Ekonomik ve Ticari Etki Analizi Raporu

Ambargo Sonrası İran Ekonomik ve Ticari Etki Analizi Haziran 2016 İçindekiler 1 Yönetici Özeti 4 5.3 Enerji 87 2 GenelEkonomik Görünüm ve İş 11 5.4 Otomotiv 106 Yapma Ortamı 2.1 Makroekonomik bakış 12 5.5 Madencilik,değerli taş ve 118 mücevher 2.2 Yabancı yatırımlar için iş ortamı 18 5.6 Perakende 131 2.3 İran’ın karar alma mekanizmalarının 30 5.7 İnşaat ve altyapı 146 yatırımlar üzerindeki etkisi 5.8 İnşaat malzemeleri 154 3 İran Üzerindeki Mevcut 32 Uluslararası Yaptırımlarve 5.9 Makine 162 Etkileri 3.1 Yaptırımlardan önceki durum ve 33 mevcut durumun analizi 5.10 Tekstil 170 3.2 İran üzerindeki yaptırımların 35 5.11 Sağlık 176 kaldırılması sürecine genel bakış 5.12 Turizm 187 4 Yaptırımlar Sonrası Dönem ve 39 Global İş Dünyası Üzerindeki Etkileri 6 Türkiye’nin İran Pazarındaki 196 Rekabetçiliğini Koruması ve 4.1 İran’ınkalkınma planı ve ekonomi 40 Yeni İş İmkânlarının üzerindeki etkileri Değerlendirilebilmesi İçin Temel Yaklaşım 4.2 Beklenen Eğilimler 43 4.3 İran’ın seçilmiş ülkeler ile beklenen 59 6.1 İhracatçılara ve Yatırımcılara 197 ekonomik işbirlikleri Yönelik Öneriler 6.2 Kamu kuruluşlara yönelik öneriler 198 5 Sektörel Analizler 66 6.3 Diğer kuruluşlara yönelik öneriler 202 5.1 Petrol ve doğalgaz 67 Kaynakça 203 5.2 Petrokimya 79 Ambargo Sonrası İran Ekonomik ve Ticari Etki Analizi Projesi 2 Giriş Çalışma Hakkında Yönlendirme Komitesi Bu çalışma Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Türkiye Ebru Özdemir, LimakHolding (Komite Başkanı) İhracatçılar Meclisi (TİM) ortaklığı ile KPMG Türkiye Adnan Nas, KPMG Yönetim Danışmanlığı tarafından hayata geçirilmiş olup Ayhan Güner, Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı İran’da ambargo sonrası dönemin ekonomik etkilerine Cemal Şengel, Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği Başkanı yoğunlaşmaktadır. Bu etkiler; Türkiye-İran ticaretini Batu Aksoy, Turcas oluşturan ana sektörler, yatırım fırsatları ve geleceğe dönük Bilgin Aygül, İran İş Konseyi Başkanı olası senaryolar üzerinden analiz edilmiştir. Hayati Öztürk, Petkim İlkay Dalkılıç, İş Yatırım Kaveh Taghizadeh, KPMG Murat Büyükerk, Arçelik NatanYakuppur, Uğurteks Necmettin Öztürk, Dizayn Makine Osman Aksoy, Hayat Holding Gökhan Kalaylı, Turcas Reşit Yıldız, LimakPort Proje Ofisi Teşekkürler Barış Sazak Strateji ve İş Geliştirme Müşavirliği Bu çalışma süresince birebir görüşme ve toplantılarda ilgili Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu başlıklarda paylaştıkları deneyim ve bilgileriyle, sağladıkları Tel: +90 212 339 5089 | Mail: [email protected] değerli katkılarından ötürü Proje Yönlendirme Kurulu üyelerimize, Sn. Ahmet Musul (Ekol), Sn. Barış Elçi Mustafa Oğuz (Yıldırım Holding), Sn. Bilge Turcan (Dedeman), Sn. Cenk Strateji ve İş Geliştirme Müşavirliği Pala (Eon), Sn. Ekrem Utku (BMD), Sn. Emre Erdem Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (Turkcell), Sn. Emre Seval (Anadolu Grubu), Fatih Şener Tel: +90 212 339 5049 | Mail: [email protected] (UND), Sn. Oral Bozkurt (Arçelik), Sn. Hakan Atilla (Halkbank), Sn. Can Ünalan(Ünlü&Co) İhsan Çağlayangil Suzan Cailliau (MLord), Sn. İrfan Güvendi (Gübretaş), Sn. Kadri Özgüneş Ortadoğu ve Körfez İş Konseyleri (Sabancı Holding), Sn. Osman Sever (OSD), Sn. Serkan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Kaptan (TAV), Sn. Ömer Burhanoğlu (Farplas), Sn. Aslan Tel: 0212 339 5021 | Mail: [email protected] Yaman (Neka), Sn. Erol Eren (Hakan Plastik) ile proje partnerimiz KPMG Türkiye proje ekibine başta İlker Dinç olmak üzere teşekkür ederiz. Bu çalışmadan yapılacak alıntılarda (iktibaslarda) 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri kanununun 35’inci maddesinde öngörülenşartlara uyulmalıdır. DEİK ve TİM Genel Sekreterliği’nin yazılı izni alınmaksızın çoğaltılamaz, kopyalanamaz, dağıtılamaz. Her hakkı saklıdır © Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu | Türkiye İhracatçılar Meclisi 2016 Bu raporda yer alan bilgiler Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan elde edilmiştir. Bununla beraber, bu çalışmada kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve bu yayındaki bilgilerin kullanılması sonucunda DEİK ve TİM üyelerinin veya üçüncü kişilerin uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kâr yoksunluğundan veya manevi zararlardan dolayı DEİK ve TİM hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Ambargo Sonrası İran Ekonomik ve Ticari Etki Analizi Projesi 3 Yönetici Özeti 1 Yönetici Özeti Yönetici Özeti Bu çalışmada İran üzerindeki yaptırımların kaldırılmasının; dünya, bölge ve Türkiyeekonomisi üzerindeki etkileri Yaptırımlarla baş edebilmek ve yabancı yatırımlar için daha sektörel detayda analiz edilmiştir. cazip bir iş ortamı yaratabilmek amacıyla İran; 2002’de yabancı yatırımcıların hakları, tesisleri ve sınırlamalarına dair MEVCUT YAPTIRIMLAR VE ETKİLERİ kanun olan Yabancı Yatırım Teşvik ve Koruma Kanunu’nu (FIPPA) yeniden düzenleyerek onaylamıştır. Devrimden bu yana geçen 37 yıl boyunca İran uluslararası toplumdan baskı görmeye devam etmiş ve günümüzde de • Bu yeni düzenlemeyle daha fazla sektör yabancı İran ekonomisi gerçek potansiyelinin çok altında bir yatırıma açılmış ve hükümet de olası kamulaştırma performans sergilemektedir. Ancak, yaptırımların işlemlerinde ilgili şirkete tazminat ödenmesi garantisini kaldırılmasıyla birlikte, İran gerçek potansiyelini açığa yürürlüğe sokmuştur. çıkarma fırsatına çok daha yakın görünmekte. • İran;imalat, madencilik ve turizm sektörlerine yapılan İran üzerinde bugüne kadar ; İran’dan yapılacak ürün yatırımlara çeşitli kurumlar vergisi muafiyetleri ithalatının sınırlandırılması, şirketlerin İran petrol ve doğal uygulamanın yanı sıra, özellikle serbest ticaret bölgeleri gaz sektörüne yatırım yapmalarının engellenmesi, İran’ın için bazı gümrük vergisi muafiyetleri de uygulamaktadır. uluslararası ticari ortaklarla iş yapmasının kısıtlanması ve İran bankalarının kara listeye alınması şeklinde yaptırımlar • İran, 1998 yılında imzaladığı Sınai Mülkiyet Haklarının uygulandı. Şüphesiz ki bu politikalar farklı noktalarda ağır Korunmasına Dair Paris Anlaşması ile başlayarak fikri etkiler gösterdi. Ancak buna rağmen, İran, sahip olduğu mülkiyeti korumaya yönelik de, pek çok uluslararası zengin doğal kaynakları, eğitimli nüfusu ve avantajlı anlaşmaya imza atmış ve çok sayıda kanunu yürürlüğe jeopolitik konumu sayesinde Orta Doğu’nun hâlâ kilit sokmuştur. oyuncularından birisidir. YAPTIRIMLARIN KALKMASININ MUHTEMEL EKONOMİK Son on yıl boyunca; Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve ETKİLERİ BM Güvenlik Konseyi tarafından İran üzerinde uygulanan yaptırımların sıkılaştırılmasıyla, baskı en üst seviyeye 14 Haziran 2015 ise ülkenin köklü tarihindeki dönüm ulaşmıştır. noktalarından biri olmuştur. Bu tarihte, P5+1 ülkeleri ile İran’ın başka ülkelerle iş ve işbirliği yapabilmesine izin • Bu süreçte uygulanan yaptırımlar arasında, terörizmin veren Ortak Kapsamlı Eylem Planı’nı (JCPOA) desteklenmesi, insan hakkı ihlalleri, balistik füzeler ve imzalanmıştır. Ancak, ülkenin teorik olarak yeniden SWIFT İran’ın nükleer faaliyetleri ile ilgili yaptırımlar da sistemine alınmış olmasına rağmen, ABD’nin uyguladığı bulunmaktadır. 2015 yılının sonuna kadar devam eden ikincil yaptırımlar hâlâ yürürlüktedir. tüm bu yaptırımlar, uygulandığı süre boyunca; ülkenin yabancı yatırımcılar için cazibesi, ekonomik ve teknolojik Yaptırımların kaldırılmasının, ekonomi üzerinde üç etkisi kalkınması ve uluslararası ticareti üzerinde son derece olması ve bunların da İran ekonomisini önemli ölçüde olumsuz etkiler yaratmıştır. iyileştirmesi beklenmektedir: i) petrol üretimindeki artışla birlikte ülke gelirlerini ve petrol dışı sektörlerin gelişimini • Yaptırımlar döneminde, İran’ın SWIFT sisteminden olumlu etkilemesi ii) uluslararası ticari maliyetlerde azalma çıkarılması ve özellikle askeri ve havacılık alanında ve iii) yabancı yatırımlarla birlikte ticarette liberalleşme. modern teknolojilerden yoksun kalması sonucunda, İran Buna karşın, düşen petrol fiyatları nedeniyle, reel GSYİH bölgesel ve küresel pazarlardaki rekabet gücünü artışının 2016/17 yılında %4,2 -5 aralığında kaybetmiş ve modern teknoloji/ekipman/altyapıların gerçekleşebileceği tahmin edilmektedir. yokluğu nedeniyle de ülkenin üretkenliği azalmıştır. İran’ın ekonomik büyümesi ağırlıklı olarak petrol üretimi ve Yaptırımların İran’ın GSYİH’iüzerindeki etkisi 2010’da, ihracatına bağlı olması nedeniyle, petrol fiyatlarındaki yaptırımların sıkılaştırılmasından sonra görülmeye başladı, öngörülen sınırlar dışındaki düşüşler, büyümenin önündeki Dünya Bankası’na göre, ABD ve AB yaptırımları İran’da en önemli risklerden biridir. 2012-2014 arası dönemde toplam ihracat gelirinin %13,5’ine denk gelen 17,1 milyar dolarlık bir kayıp yarattı. Ambargo Sonrası İran Ekonomik ve Ticari Etki Analizi Projesi 5 1 Yönetici Özeti • Yeni ılımlı kabine ve politikalardaki kademeli Diğer taraftan, İran’ın doğal gaz üretimi devasa rezervlerine iyileşmelerin, İran için daha iyi bir ekonomik ortamın karşın, yurt içi talebi karşılamakta zorlanmaktadır. Ancak, temellerini atması beklenmektedir. Buna göre, 2015/16 2015 yılında Güney Pars doğal gaz sahasındaki yeni üretim sahalarının tespiti sonucunda, İran’ın doğal gaz üretimi ile 2020/21 arasında İran için ithalat büyümesi oranının önceki yıllara kıyasla daha yüksek bir büyüme kaydetmiştir. %9,3 ila %11,6 arasında olması öngörülmektedir. İran’ın doğal gaz ihracatındaki artışın, kısa vadede ağırlıklı olarak bölge ülkelerinden sağlanacağı; doğrudan yabancı • Geleceğe bakıldığında, en iyi senaryoda Türkiye’nin yatırımların etkisininse daha uzun vadede görüleceği İran’a olan ihracatındaki artışın %13,7 seviyesinde tahmin edilmektedir. gerçekleşebileceği (2016/17 -2020/21 arasında Devlete ait olan İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC), İran öngörülen yıllık birleşik büyüme ortalaması) Ulusal Doğal Gaz Şirketi (NIGC) ve Ulusal Petrokimya öngörülmektedir. Buna paralel olarak da, Türkiye’nin Şirketi (NPC); ülkenin petrokimya sektörünün yanı sıra İran’a yaptığı ihracatın 2020/21 itibarıyla 5,1 milyar petrol ve doğal gaz sektörünün de satışa dönük (down- dolara ulaşması muhtemeldir. Ayrıca, metal ve stream) ve üretime dönük (up-stream) faaliyetlerinde hakim ulaştırma sektörlerindeki büyümenin, Türkiye’den İran’a konumdadır. İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) şu anda 48 olan ortalama ihracat büyümesinin üzerinde farklı sahada ve 17 keşif parselinde toplam 49 proje gerçekleşmesi beklenmektedir. yürütmektedir. Bu bağlamda, İran Türk şirketlerine, özellikle dağıtım İran 1996’da Dünya Ticaret Örgütü üyeliği için başvuru konusunda, downstream (satışa dönük) sektöründe önemli yapsa da, ABD muhalefeti İran’ın ilerleme sürecini fırsatlar sunuyor. Türk firmaları, ABD’li ve Avrupalı durdurmuştur. Yaptırımların kaldırılmasından sonra İran’ın şirketlerle İran pazarında satışa dönük (down-stream) da DTÖ üyesi olması ve bu sayede küresel ticaretteki faaliyetlerde ortaklık yürütebilirler. konumunu güçlendirmesi beklenmektedir. Petrokimya • Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ); kendisine üye ülkelerin Petrol dışı sektörlere ve ekonomiye büyük katkı potansiyeli ticari haklarını koruduğu, ülkeler arasında çeşitli standart nedeniyle petrokimya sektörü İran tarafından stratejik prosedürler belirlediği ve ihtilafların çözümüne yönelik olarak görülmektedir. Uygulanan sıkı yaptırımlara rağmen; 2000’li yılların başında 9 milyon ton seviyesinde olan temel uluslararası bir platform sunduğu için; İran’ın Dünya kimyasallar, polimerler, gübre ve aromatikler gibi toplam Ticaret Örgütü’ne yakın gelecekte üye olabilmesi petrokimyasalların üretim kapasitesi 60 milyon ton ülkenin küresel pazara entegrasyonu için oldukça seviyelerine ulaşmıştır. 2014 yılında %19’u Ortadoğu’da önemli olacaktır. olmak üzere, dünyada 135 milyon ton etilen üretilmiştir. Bölgede petrokimya üretiminde başı çeken iki ülke Suudi SEKTÖREL ANALİZ Arabistan ve İran’dır. Zengin doğalgaz rezervleri ve etan bazlı üretim yapısı Petrol ve doğal gaz İran’ın petrokimya sektörünün en önemli itici gücü durumundadır. Önümüzdeki dönemde yaptırımların Dünyanın en büyük 2. doğal gaz rezervine sahip olan İran kaldırılması ile birlikte, doğalgaz sahalarının daha aktif hale aynı zamanda dünyanın en büyük 4. petrol rezervlerine de gelmesi, hem yeni etilen üretim yatırımlarının oluşmasına sahiptir. Petrol İran için eskiden beri önemli bir gelir hem de yeni polimer üretim kapasitesinin gelişmesine kaynağı olduysa da, yaptırımlar nedeniyle İran’ın petrol imkan tanıyacaktır. 2013 yılına kadar İran petrokimya arzında önemli düşüşler yaşanmıştır. ürünlerinin ana ihraç pazarı Avrupa ülkeleri olmuştur; fakat Avrupa pazarının ambargolar nedeniyle daralmasıyla, İran Yaptırımların kaldırılmasıyla birlikte, İran’ın petrol ihracatının ihracatı Çin ve Hindistan’a yönelmiştir. artması beklenmekte ve bununla birlikte, İran’ın ham petrol Bunların yanında, gelişen İran ekonomisiyle, önemli bir üretimini küresel pazardaki arz fazlasına rağmen artırmaya hedef pazarın da Türkiye olması beklenmektedir. Mevcut çalışacağı gerçeği de unutulmamalıdır. Daha yüksek üretim öngörülere göre, petrokimya sektöründe kapsamlı bir hacimlerine ulaşmak için, İran’daki rafinerilere ciddi yatırım ve büyüme planlayan İran’ın, sonraki süreçte yatırımlar yapılması gerekmektedir. Özellikle üretime dönük hammadde avantajını da kullanarak; plastik, kauçuk, elyaf endüstride (upstream) modern teknoloji transferine ihtiyaç ve ambalaj gibi alt sektörlerde de büyümesi duyan İran, sektöre yabancı yatırım çekebilmek amacıyla beklenmektedir. eski «geri satın alma (buy back)»sözleşmelerini, yeni İran Petrol Sözleşmesi (Iran Petroleum Contract, IPC) ile Bu durum, Türkiye gibi hammadde konusunda ithalata değiştirmeye başlamıştır. bağımlı ülkeler açısından rekabeti önemli ölçüde arttıracaktır. Ambargo Sonrası İran Ekonomik ve Ticari Etki Analizi Projesi 6 1 Yönetici Özeti Enerji taraftan, İran’a uygulanan yaptırımlardan en çok etkilenen ikinci sektör de otomotiv sektörü olmuş ve bu durum 2011- İran’ın mevcut kurulu kapasitesi yaklaşık 75 GW’tır. İran 2013 arasında otomobil satışlarında %51,2’lik bir düşüşe elektrik üretimi, büyüme trendindedir. Ülke, 2014/15 yılında yol açmıştır. Ancak, 2020’ye kadar, otomobil satışlarının 272 terawatt saat (tWs) elektrik üretmiş, net ihracatçı 2014’teki seviyelerini neredeyse ikiye katlayarak 2 milyona olmasına rağmen, yüksek ve dalgalı seyreden yurt içi talep ulaşması muhtemel görünmektedir. nedeniyle elektrik ithalatına yüksek bir bütçe harcamaktadır. Yerel oyuncular olan IKCO ve Saipa, yurt içinde üretilen otomobillerin %90’ından fazla payı ellerinde tutarak, Diğer taraftan, Avrupa’daki kişi başına kurulu kapasite piyasada hakim konumda bulunmaktalar. Ayrıca, bu (kW/kişi) ve toplam kapasite kullanımı İran’ın iki katı (İran’ın şirketler başta Çinli üreticiler olmak üzere, pek çok küresel kapasite kullanımı yaklaşık %37) düzeyindedir. otomobil üreticisiyle ortaklık ilişkisi yürütmekteler. İran’ın ulusal enerji politikasına göre, enerji kapasitesinden Çinli otomobil üreticileri yabancı rakiplerine kıyasla daha istifade edilmesine büyük önem verilmektedir. İran güçlü konumda olsalar da, İran pazarı orta vadede özellikle hükümeti, 2021 yılına kadar hedeflediği 100 GW yedek parça ve aksesuar alanında Türk otomotiv sektörü kapasiteye ulaşabilmek amacıyla, önümüzdeki 20 yıl için için de oldukça cazip bir pazar olma potansiyeline sahiptir. 800’den fazla proje planlamaktadır. İran doğal fosil kaynaklar bakımından zengin olsa da fosil Madencilik kaynaklarla üretilen enerjinin yenilenebilir enerji Zengin maden kaynaklarına sahip olan İran, dünyanın en kaynaklarıyla ikame edilmesi gerekmektedir.İran, kırsal büyük bakır, çinko ve demir cevheri rezervlerinden birini de alanların alt yapısını geliştirmek amacıyla da yenilenebilir barındırmaktadır. Faaliyette olan 6.000 madendeki, enerji kaynaklarına yatırım yapmakonusunda oldukça kanıtlanmış toplam rezerv yaklaşık 43 milyar ton civarında isteklidir. olup, bunun da değeri yaklaşık 700 milyar dolardır. Öte Özel şirketler, modernizasyon ve yeni tesis yatırımları için yandan, İran madencilik alanında önemli bir potansiyele teşvik edilmektedirler. Buna paralel olarak; İran, sahip olsa da, yaptırımlar nedeniyle ileri teknolojiye ve bilgi kolaylaştırılan bürokrasi, daha basit hale getirilen lisans birikimine ulaşılamaması sektörün geri kalmasına yol alma süreci ve daha cazip bir teşvik yapısıyla yenilenebilir açmıştır. İran hükümeti, madencilik sektörünün %90’ını, enerji hedefine doğru hızla ilerlemektedir (ileri sürülen doğrudan ya da çeşitli şirketler aracılığıyla dolaylı olarak mevcut potansiyel: 10 GW güneş ve 30 GW rüzgar kontrolünde tutmaktadır. Gelecek dönemde ise; hükümet, enerjisi). İran’ın enerji alanındaki hedeflerine ulaşabilmesi FIPPA aracılığıyla yabancı yatırımcılara %80 ila %100 amacıyla; Enerji Bakanlığı 2014 yılı başlarında, yenilenebilir arasında vergi muafiyetleri tanıyarak bu sektöre yabancı enerji kaynaklarından üretilen elektriğe yönelik olarak beş yatırımı çekmeyi hedeflemektedir. yıllık bir tarife garantisi sistemini uygulamaya koymuştur. Türk yatırımcıların özellikle üretime dönük (up-stream) Türk yatırımcılar açısındansa, elektriğin ortalama tüketici projeleriyle İran madencilik sektörüne adım atabilmesi fiyatı (İran: yaklaşık 8$/MWs, Suudi Arabistan:32$/MWs, içinse, hükümet seviyesinde destek kritik öneme sahiptir. Türkiye: 85$-144/MWs)yatırım iştahının başlıca belirleyicisi durumunda olsa da, enerji santrali modernizasyon projeleri Perakende ve yenilenebilir enerji alanında fırsat görülmektedir. Öte yandan Türkiye’de atıl durumda olan doğal gaz Geleneksel bağımsız ve küçük ölçekli bakkal/marketlerin santrallerinin, İran’a taşınması da değerlendirilebilir. Ayrıca hakimiyetinde olan perakende sektörünün; yaptırımların yüksek sermaye gerektiren büyük çaplı yatırımlar söz kaldırılmasından sonra, uzun vadede organize konusu olduğunda, enerji sektörünün hala devlet mağazalardan oluşan bir yapıya dönüşmesi güdümünde işlediği, İran’ın karmaşık karar alma beklenmektedir. Bu da sektörün %99,8’ini oluşturan mekanizmalarına ve bazı zorluklara sahip olduğu geleneksel market ve market dışı perakende işletmelerini unutulmamalıdır. Son olarak, tarife garantisi sisteminin doğrudan etkileyebilecek bir gelişme olsa da, organize karmaşık yapısından ötürü, yatırımcıların üretim olmayan geleneksel dağıtım ağı modernleşmeyi maliyetlerinin karşılanamaması riski de mevcuttur. sınırlamakta ve fiyatlamayı etkilemektedir. Bu bağlamda, hükümet kayıt dışı ticareti azaltmayı hedeflemekte ve belirli Otomotiv ölçüde başarılı olmuş durumdadır. İran Orta Doğu’nun en büyük otomotiv endüstrisine sahip olup, dünyanın da en büyük 20 otomobil üreticisi arasında bulunmaktadır. Ülkenin en büyük ikinci sektörü olan otomotiv, GSYİH’nın %10’unu oluşturmaktadır. Diğer Ambargo Sonrası İran Ekonomik ve Ticari Etki Analizi Projesi 7 1 Yönetici Özeti Önümüzdeki dönemde, İran’daki olumlu tüketici harcaması önemli bir rekabet avantajına sahip olması beklenmektedir. trendlerinin perakende sektörünü şekillendirmesi beklenmektedir. Bu bağlamda, yaptırımlar döneminde İran İran’ın Türkiye’nin ihracat yaptığı pazarlara ve hatta ekonomisinin itici gücü olan perakende sektörünün 2019’a Türkiye’nin doğu bölgelerine hali hazırda ağırlıklı çimento kadar %18’lik bir ortalamayla büyümesi (YBBO) ve 2020 olmak üzere inşaat malzemeleri ihraç ettiği gerçeği de itibarıyla 202 milyar dolara ulaşması beklenmektedir. Gıda dikkate alındığında; Türkiye İran’ın sahip olduğu bu enerji dışı perakendeninse (giyecek, ayakkabı, restoran ve ev avantajını pazardaki bir tehdit unsuru olarak gereçleri gibi) 2021 yılında 93 milyar dolarbüyüklüğe değerlendirebilir. Zira bu rekabetçi avantaj, Türk şirketlerin ulaşması öngörülmektedir. iç pazarlarının bir kısmındaki ve bazı ihracat noktalarındaki rekabetçi avantajlarını kaybetmelerine yol açabilir. İran perakende sektörü Türk markalar için de önemli fırsatlar sunmaktadır. Güçlü bir iş ortağı ağıyla faaliyet Makine göstererek; marka gelişimine, mağaza içi atmosfere ve müşteri hizmetine odaklanmak başarılı olmanın en önemli İran makine sektörü, 12,2 milyar dolarlık ithalat hacmiyle koşulları olarak görülmektedir. Ayrıca, dağıtım için doğru İran’ın en büyük ithalat kalemidir. Makine imalat sanayinin işbirliklerinin yapılması ve işin bölgelere bölünerek 2012/13 döneminde 29.008 milyar İran riyali tutarındaki yönetilmesi de başarı için kilit rol oynamaktadır. üretim hacmiyle İran GSYİH’sine %4,4’lük bir katkı yaptığı düşünüldüğünde, makine sektörünün, İran’ın acilen ihtiyaç İnşaat ve altyapı duyduğu doğrudan yabancı yatırımları ülkeye çekerek sanayi modernizasyonunun itici güçlerinden biri olacağı Uluslararası yaptırımlar tüketicilerin satın alma gücünü ve söylenebilir. konut fiyatlarını doğrudan etkilediğinden, İran inşaat sektörünün de zayıflamasına yol açmış ve İran yıllar süren Türkiye ile İran arasındaki makine ürünleri ticareti ise, bu yaptırımlar boyunca; demiryollarını, metro hatlarını, sektörde ikili ticaret hacminin %97’sinden fazlasını rafinerilerini ve diğer temel altyapılarını revize edememiştir. oluşturan Türk makine ihracatına dayanmaktadır. Yaptırımların kaldırılmasından sonraysa, Avrupalı ürünlerle İran altyapı inşasına ihtiyaç duymakta ve artan genç aynı kaliteyi daha uygun fiyata sunan Türk firmalarının nüfusun uygun fiyatlı konutlara ihtiyacı bulunmaktadır. İran’a ihracat hacmini artırmaya yönelik önemli bir fırsat Hükümet de, inşaat sektörünü desteklemek amacıyla Mehr doğmuş oldu. adında büyük bir konut projesi başlatmış ve özellikle düşük gelir grubuna yönelik çeşitli konutlar inşa etmiştir. Ancak Tekstil hükümet destekli konut projeleri halktan gelen yoğun talebi karşılayamamıştır. Yurt içi talebe rağmen, yabancı üreticilerle olan rekabet ve yaptırımlar nedeniyle makine yedek parçalarında sıkıntı JCPOA’nın imzalanmasından sonra İran hükümeti, yabancı yaşanması, İran’ın yerli tekstil üretiminde daralmaya sebep şirketleri ülkedeki inşaat projelerine çekebilmek amacıyla olmuştur. Buna paralel olarak, İran’ın kumaş ve giyim bazı ülkelerle mutabakat anlaşmaları imzalamıştır. Başlıca ithalatı son on yıl boyunca sürekli yukarı yönlü bir trend projelerin ise havalimanı, demiryolu ve metro izlemiştir. Türkiye ise, BAE ve Çin’in ardından İran’a en modernizasyonlarından oluşması beklenmektedir. Bu fazla tekstil ürünü ihraç eden 3. ülke. olarak projeler ikili anlaşmalar yoluyla hükümetler tarafından konumlanmıştır. Yaptırımların kaldırılması, tekstil sektörü desteklense de, ulusal projelere girmek hâlâ bazı riskler için de fırsatları ve rekabeti birlikte getirecektir. barındırmaktadır. Türk tekstil ihracatçıları açısından bakıldığındaysa, kısa Geçmişte Türk şirketleri bu sektördeki yatırım ve projelerini vadede ihracatı artırmaya yönelik en önemli fırsat, Tercihli tamamlama konusunda önemli bürokratik zorluklarla Ticaret Anlaşması’nın (TTA) bir sonucu olarak bazı tekstil karşılaşmıştır. Bu nedenle, İran inşaat pazarına girmeyi ürünlerine getirilen düşük gümrük tarifeleridir. Ancak, bu düşünen Türk şirketlerin; olası hükümet desteklerini ayrıcalıklı ürünler dışındaki tekstil ürünlerine uygulanan araştırmalarında ve ilgili riskleri iyi analiz etmelerinde fayda tarifeler yüksek olduğundan, İran’da üretim yapılması da vardır. tercih edilebilir. İnşaat malzemeleri İran inşaat malzemeleri sektörü önemli bir büyüme potansiyeline sahip. İran, zengin doğal kaynakları ve ucuz iş gücü sayesinde, çimento ve seramik gibi enerji yoğun inşaat malzemelerini Türkiye gibi enerjiye bağımlı ülkelerden çok daha ucuza üretebilmektedir. Bu sayede İran’ın, hem yurt içi pazarda hem de küresel pazarlarda Ambargo Sonrası İran Ekonomik ve Ticari Etki Analizi Projesi 8 1 Yönetici Özeti Sağlık sayısında da önemli bir artış yaşanması beklenmektedir. Nüfusu yıllık ortalama %1 artan İran’ın genç nüfusu dikkate ÖNERİLER alındığında, sağlık harcamalarının önümüzdeki 5 yılda %17’lik bir YBBO kaydetmesi beklenmektedir. Yaptırımlar İran, ekonomik büyüme hedefine ulaşabilmek için yabancı döneminde İran, bazı özel tedavi ilaçlarını temin etme yatırımlara ihtiyaç duymaktadır. Bu bağlamda, İran konusunda önemli sıkıntılar yaşamış, bu da yurt içi üretimin hükümeti üç kritik nokta üzerinden yabancı yatırımları artmasını tetiklemiştir. İran’ın yerli ilaç üretimi ağırlıklı değerlendirmektedir. olarak muadil ilaçlara dayalı olduğundan, gelişmiş ilaçlar konusunda ithalata olan bağımlılığının kısa ve orta vadede • İlk olarak, İran’ın ekonomik büyüme ve teknoloji devam etmesi beklenmektedir. İran hükümeti ise, bu bağımlılığı ortadan kaldırabilmek için uluslararası transferi anlamında başarıya ulaşabilmek için mutlaka şirketlerden bilgi ve teknoloji transferi yapmayı desteğe ihtiyacı bulunmakta ve bu da yaklaşık 250 hedeflemektedir. Sanofi ve Novo Nordisk gibi uluslararası milyar dolarlık yabancı yatırım anlamına gelmektedir. şirketler, önümüzdeki dönemde İran’da üretime yönelik • İkincil olarak, İran’ın teknolojik altyapı eksikliği dikkate yatırım yapmayı planlamaktadır. alındığında, teknoloji ve bilgi birikimi transferinde güçlü ülkelerin bu yarıştan galip çıkma şansı daha fazladır. İran’ın yerli üretimi korumaya yönelik politikaları nedeniyle, İran’a önümüzdeki dönemde “Türk Malı” ilaç ihraç etmek • Son olarak da, İranlıları istihdam edecek yabancı pek kolay olmayabilir. İran’da, yerli üretim muadili bulunan yatırımcıların şansı daha fazla görünmektedir. ilaçların ithal edilmesini engelleyen bir mevzuat düzenlenmiştir. Ayrıca İran, Türkiye’nin “iyi üretim uygulamaları” standartlarını tanımamaktadır. İran iş yapmak için zorlu bir pazar konumundadır, bu nedenle yabancı şirketlerin İran’a özgü iş ortamını ve İran hekimlerinin mevcut yetkinliğine ve sağlık kültürünü dikkate alarak strateji geliştirmesi önerilmektedir. hizmetlerinin ücretlerine bakıldığında; sektörde gerekli modernizasyon yatırımları sağlandığı koşulda, orta-uzun vadede sağlık turizmi alanında Türkiye’ye rakip olabileceği • İran pazarına yatırım yapmak isteyen Türk yatırımcılara, düşünülmektedir. hem bu kendine özgü pazar yapısını analiz etmek hem de İranlı karar vericilerle sıkı ilişkiler geliştirmek için Turizm yeterince zaman ayırmaları önerilebilir. Ayrıca yatırım stratejisinin; özellikle vergi yükü, lojistik/tedarik zinciri İran devriminden sonra tüm uluslararası otel zincirlerinin yönetimi, izin ve onay süreçleri ve teknolojiye erişim ülkeden ayrılmasıyla, turizm sektörü 30 yıldan uzun bir konuları dikkate alınarak daha ilk aşamalarda detaylı bir süredir yerli otellerin hakimiyetinde bulunmaktaydı. İran’ın şekilde analiz edilmesi de önerilebilir. sahip olduğu turizm potansiyeli Avrupalı, Asyalı ve Körfez’deki uluslararası otel zincirlerinin ilgisini çekmeye başlamıştır. Diğer taraftan, İran yaptırımlar nedeniyle, ticari işlemlerle ilgili finansal anlaşmalar konusunda, hâlâ kendine özgü Batılı ülkelerden ve Orta Doğu ülkelerinden İran’a giden yapısını korumakta. turist sayısında artış yaşanmakta, bununla beraber gezi ve iş amaçlı seyahatlerin sayısının artmaya devam etmesi • İhracatın en önemli unsurlarından biri ödemeyi beklenmektedir. 2015 yılında yabancı turistlerin İran’da zamanında ve tam alabilmek olduğundan, hem alıcının yaptığı harcamalarının 35.168 milyar İran riyali olarak finansal ihtiyaçlarına uygun hem de ödememe riskini en gerçekleştiği tahmin edilmekte ve bu rakamın 2019 yılında aza indirecek uygun bir ödeme yöntemi seçilmesi 54.000 milyar İran riyaline çıkması beklenmektedir. faydalı olacaktır. Yerli turizmin gücü, yaptırımlar dönemi boyunca İran • İran pazarındaki müşterilerin karşısına daha rekabetçi otelcilik sektörünü ayakta tutmuş olsa da, politik koşullarla çıkabilmek için bazı risk azaltıcı tedbirlere istikrarsızlık ve oynak enflasyon İran turizm sektörünü başvurmak gerekebilir. Bu tedbirler, daha cazip finansal tehdit etmeye devam etmektedir. Ayrıca İran turizm koşullar içeren ihracat işletme sermayesi finansmanı sektörü, ülkede alkollü içki kullanımının yasak olması ve temin etmek için de gerekli olabilir. kredi kartıyla ödeme seçeneğinin bulunmaması gibi önemli dezavantajlara da sahiptir. İranlıların en fazla tercih ettiği yurt dışı turizm destinasyonlarından biri Türkiye olduğundan, yaptırımların kaldırılmasını takiben, İran halkının refah seviyesinin artmasıyla birlikte İran’dan Türkiye’ye gelecek turist Ambargo Sonrası İran Ekonomik ve Ticari Etki Analizi Projesi 9 1 Yönetici Özeti Kamu kuruluşları, İran’a yapılacak ihracat hacmini artırmak amacıyla ihracat işletme sermayesi finansmanını destekleyebilirler. Böylece, ihracat faaliyetlerinden elde edilen finansal alacakların teminat altına alınması kolaylaşacak ve ihracat riski azalacaktır. Öte yandan, finansal ve politik riskleri uygun politikalarla azaltmak da Türk yatırımcıların başarısında katalizör görevi görebilir. • Kamu otoriteleri, ihracat faaliyetlerinden elde edilen finansal alacakları teminat altına almak için, şirketlerin ihracat işletme sermayesi fonlarını destekleyebilirler. • Kamu kuruluşlarının, Türk yatırımcıları ve ihracatçıları desteklemek için finansal ve politik riskleri MIGA, Türk EximBankası, ve İslam Kalkınma Bankası gibi çeşitli kurumların enstrümanları ve ürünleri aracılığıyla azaltmak için girişimde bulunması önerilebilir. • Türk hükümeti; yatırımcıların vergi, gümrük veya mevzuatla ilgili sorunları aşmalarına yardımcı olmak amacıyla İran ile yeni kapsamlı anlaşmalar imzalayabilir veya mevcut anlaşmaların kapsamını genişletebilir. • Transit ticaret hacminin artması için, Türkiye’nin genel lojistik politikalarını yeniden değerlendirmesi ve bu noktada İran’ı da önemli bir bölgesel oyuncu olarak kapsama dahil etmesi tavsiye edilebilir. İş dünyası kuruluşları, zorlu İran pazarı hakkında Türk yatırımcılara en doğru verileri sunmak için çalışmalar yürütebilirler. Ayrıca, bu kuruluşlara, Türk yatırımcılara yerinde destek verebilmek için ücretsiz hizmetler sunmaları da önerilebilir. Ambargo Sonrası İran Ekonomik ve Ticari Etki Analizi Projesi 10

Description:
Devlete ait olan İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC), İran. Ulusal Doğal Gaz Şirketi (kW/kişi) ve toplam kapasite kullanımı İran'ın iki katı (İran'ın kapasite
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.