ANALİZ EYLÜL 2016 SAYI: 165 ALMAN VATANDAŞLIK REJİMİ VE ALMANYA’DA YABANCI HAKLARI SONER TAUSCHER ANALİZ EYLÜL 2016 SAYI: 165 ALMAN VATANDAŞLIK REJİMİ VE ALMANYA’DA YABANCI HAKLARI SONER TAUSCHER COPYRIGHT © 2016 Bu yayının tüm hakları SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’na aittir. SETA’nın izni olmaksızın yayının tümünün veya bir kısmının elektronik veya mekanik (fotokopi, kayıt ve bilgi depolama, vd.) yollarla basımı, yayını, çoğaltılması veya dağıtımı yapılamaz. Kaynak göstermek suretiyle alıntı yapılabilir. Uygulama: Erkan Söğüt Baskı: Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş., İstanbul SETA | SİYASET, EKONOMİ VE TOPLUM ARAŞTIRMALARI VAKFI Nenehatun Cd. No: 66 GOP Çankaya 06700 Ankara TÜRKİYE Tel: +90 312 551 21 00 | Faks: +90 312 551 21 90 www.setav.org | [email protected] | @setavakfi SETA | İstanbul Defterdar Mh. Savaklar Cd. Ayvansaray Kavşağı No: 41-43 Eyüp İstanbul TÜRKİYE Tel: +90 212 395 11 00 | Faks: +90 212 395 11 11 SETA | Washington D.C. 1025 Connecticut Avenue, N.W., Suite 1106 Washington D.C., 20036 USA Tel: 202-223-9885 | Faks: 202-223-6099 www.setadc.org | [email protected] | @setadc SETA | Kahire 21 Fahmi Street Bab al Luq Abdeen Flat No: 19 Cairo EGYPT Tel: 00202 279 56866 | 00202 279 56985 | @setakahire ALMAN VATANDAŞLIK REJİMİ VE ALMANYA’DA YABANCI HAKLARI İÇİNDEKİLER ÖZET 7 GIRIŞ 9 ALMANYA’DA VATANDAŞLIK REJIMI 10 YABANCILARIN STATÜSÜ VE VATANDAŞLIĞIN KAZANILMASI 12 VATANDAŞLIK VE EŞITLIK ILIŞKISI 19 SONUÇ 24 KAYNAKÇA 25 setav.org 5 ANALİZ YAZAR HAKKINDA Soner TAUSCHER 2000 yılında İzmir’de lise eğitimini tamamladı. Lisans eğitimi için Almanya’nın Münih şehrine gitti. Yüksek lisans eğitimini Münih Ludwig-Maximilian Üniversitesi’nde “Türkiye’nin Biyopolitik Du- rumları” üzerine yazdığı tezle tamamladı. Almanya’daki göç, eşitlik, ayrımcılık ve insan hakları üzeri- ne çalıştı. Sakarya Üniversitesi’nde doktorasına devam etmektedir. 6 setav.org ALMAN VATANDAŞLIK REJİMİ VE ALMANYA’DA YABANCI HAKLARI ÖZET Her devlet kültürel değerlerine ve tarihsel olgularına göre vatandaşlık tanımları geliştirir. Dünyadaki vatandaşlık tanımlarını genel olarak üçe ayırabiliriz. Bun- lardan ilk ikisi soy bağı/nesep (jure sanguinis) ve doğum yeri (jure soli) esasına göre vatandaşlığın tanımlanmasıdır ve asli vatandaşlık türleridir. Üçüncüsü ise doğumdan sonra kazanılan müktesep (naturalisation) vatandaşlıktır. Federal Almanya Cumhuriyeti vatandaşlığı 1913'ten beri soy bağı ilkesine göre tanımlamış, siyaset ve dış ilişkilerini buna göre yürütmüştür. 2000 yılında yapılan yeni bir düzenlemeyle soy ilkesi ortadan kalkmamakla beraber doğum yeri ilkesi daha görünür hale gelmiştir. Bu düzenleme ile çifte vatandaşlıkta op- siyon (seçim) uygulaması başlamıştır. 1990 yılı ve sonrasında Almanya’da dün- yaya gelmiş olan göçmen çocukları geçici olarak çifte vatandaşlığa sahip oluyor- du. Bu çocuklar yirmi üç yaşına gelmeden iki vatandaşlıktan biri arasında seçim yapmak zorunda kalıyordu. Ancak AB üyesi olanlarla birlikte diğer birçok ülke vatandaşına böyle bir opsiyon zorunluluğu getirilmemişti. AB ve başka ülke mensuplarına zorunluluk getirilmemişken yıllarca Al- manya’da yaşayan, devlete ve topluma ekonomik, kültürel ve sosyal katkıda bu- 2014 yılından lunan göçmenlerin siyasi hakları için sahip oldukları vatandaşlıklarını bırakma- itibaren giderek ya mecbur edilmeleri çok tartışılmış ve ayrımcılığı da körüklemiştir. artan ve 2015 2013 yılında yapılan seçimler öncesi Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) yılında hem de Yeşiller ve Sol Parti gibi bu ayrımcı uygulamanın meşruluğunu sorgulamıştır. Avrupa hem de SPD olası bir seçim galibiyetinde bu ayrımcılığı sonlandırmayı vadetmiştir. Se- Almanya için çimler sonucunda Hristiyan Demokratlar (CDU/CSU [Hristiyan Sosyal Birliği zirve noktasına Partisi]) ile Sosyal Demokratlar büyük koalisyonu kurmuştur. Tek başına iktidar ulaşan mülteci olamayan, Yeşiller ya da Sol Parti ile de koalisyon kuramayan SPD, seçim vaat- göçü, farklı bir lerinden bazı ödünler vermek zorunda kalmıştır. ayrımcılık ve SPD’nin koalisyon şartı olarak öne sürdüğü yeni çifte vatandaşlık düzen- dışlama sosyo- lemesi 2014 yılı sonunda bazı eksiklerle beraber yürürlüğe girmiştir. Düzenle- lojisini ortaya meye göre artık göçmenlerin Almanya’da doğmuş çocukları, ülkede yetişmiş ya çıkarmıştır. setav.org 7 ANALİZ da eğitim almış olmak kaydıyla opsiyon zorunluluğundan kurtulmakta ve çifte vatandaş olabilmektedir. Ancak yeni düzenleme Almanya’da doğmamış olanları dışarıda bırakmaktadır. Böylece birçok göçmen opsiyon zorunluluğu yüzünden hala Alman siyasi sistemi tarafından dışlanmaktadır. 2014 yılından itibaren giderek artan ve 2015 yılında ise hem Avrupa hem de Almanya için zirve noktasına ulaşan mülteci göçü, farklı bir ayrımcılık ve dış- lama sosyolojisini ortaya çıkarmıştır. Ayrıca Fransa ve Belçika’da yaşanan terör olayları Almanya’daki toplumsal ayrımcılık ve dışlama hedefini artık “yerli” sayı- labilecek Türkler ve işçi göçmenlerden ziyade; mültecilere ve yeni gelen Müslü- manlara çevirmiştir. Tüm bu olayların etkisiyle ortaya çıktığı varsayılan Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar (Patriotische Europäer Gegen Die Islamisierung des Abendlandes-PEGİDA) hareketi aslında Avrupa’da uzun yıl- lardır var olan İslam karşıtlığına toplumsal taban bulmaya çalışmaktadır. 2014 Ekim’inde Dresden’de PEGİDA tarafından yabancı, mülteci ve İslam düşmanlığına yönelik gösteriler yapılmaya başlanmıştır. Mülteci akını ve terör saldırılarının öncesinde göçmen karşıtlığı ya sosyal yardım alarak devleti ve hal- kı sömürdükleri ya da Almanların işlerini, öğrenim ve sağlık haklarını ellerinden aldıkları iddiasıyla meşrulaştırılmaya çalışılıyordu. Ancak PEGİDA’nın organize olup dernekleşmesi ve Almanya’nın yanında Avrupa’nın diğer şehirlerine de yayılması, derinlerde olan etnik ve dini köken karşıtlığını gün yüzüne çıkarmıştır. Almanya Başbakanı Merkel dahi mülteci “yanlısı” politikalarından ötürü PEGİDA’nın ve muhafazakar partilerin (CDU/ CSU ve AfD-Alternative für Deutschland [Almanya için Alternatif Partisi]) tep- kisinin odağına girmiştir. Bu durum değişim içinde olan vatandaşlık tanımının konu “bizden olan-olmayan” ayrımına geldiğinde; geçmişin etnik, dini ve kül- türel kodlarından kolay kolay kurtulamayacağını göstermektedir. 8 setav.org ALMAN VATANDAŞLIK REJİMİ VE ALMANYA’DA YABANCI HAKLARI Vatandaşlık Sözleşmesi’nin yanı sıra 1930 tarih- li “Vatandaşlık Kanunlarının Çatışması ile İlgili Bazı Sorunlar Hakkında La Haye Antlaşması” ve “Vatansızlığın Azaltılmasına Dair BM Sözleş- mesi” (1961) gibi metinler vatandaşlık hukuku- nun belirlenmesinde uluslararası rol oynamıştır. Bu sözleşmelerde herkesin bir ülkeye tabi olması gerektiği, kimsenin vatandaşlığa alınma ya da çıkarılmaya zorlanamayacağı ve herkesin tek bir vatandaşlığının olması gerektiği gibi ilkeler öne çıkmaktadır. Ancak küreselleşmenin artması ve AB bütünleşme sürecinin hız kazanması gibi olaylar herkesin tek bir vatandaşlığı olması ilke- GİRİŞ sini gölgede bırakmaktadır. Günümüzde birden Vatandaşlık bireylere toplum ve devlet içinde fazla tabiiyeti olan çok sayıda insan bulunmakta, bir kimlik, aidiyet verirken devletlere ise vatan- devletler çifte veya birden çok vatandaşlık ismi daş tanımı içerisinde devamlılıklarını sağlayacak altında düzenlemeler yapmaktadır. olan insan unsurunu (halkı) sunmaktadır. Birey- Farklı vatandaşlıklara tabi olan ebeveynler- ler sahip oldukları vatandaşlık statüleri sayesinde den dünyaya gelenlerle, tabi oldukları devletten vatandaşı oldukları devletten, çerçevesi yasalarca muhtelif sebeplerle ayrılıp başka bir ülkede ya- belirlenmiş hak ve sorumluluklar elde ederler. şayanlar daha esnek vatandaşlık uygulamaları Buna karşılık devlet de vatandaşlık hukuku ile için düzenlemeler talep etmektedirler. Tüm bu kendine tabi olan ile olmayan arasında ayrım ya- gelişmelere ve düzenlemelere rağmen BM Mülte- pabilmekte, mensuplarından sadakat, hizmet ve ciler Yüksek Komiserliği verilerine göre dünyada askerlik görevi gibi sorumluluklar beklemektedir. yaklaşık on milyon vatansız insan bulunmakta- Öte yandan vatandaşlık bağı kişiyi bir dev- dır.2 Bu sayının yüksek olmasında savaşlar, kıtlık, lete hukuki ve siyasi unsurlarla bağlar. Bu ba- terör gibi nedenlerle birlikte, devletlerin kendi ğın sağlam olması için devlet vatandaşlarından yapıları içinde uyguladıkları vatandaşlık düzenle- sürekli sadakat beklemektedir. Vatandaşlık ister meleri de önemli ölçüde rol oynamaktadır. Dev- doğumla isterse sonradan kazanılmış olsun, bu letler bireyleri belli şartlar altında vatandaşlığa beklenti değişmez. kabul ettikleri için, bir ülke vatandaşlığından çı- Vatandaşlığın elde edilmesinde belirleyici kan kişinin başka bir vatandaşlık elde etmesi güç olan tek güç devlettir. Devletler kendi siyasal bü- ve zahmetli prosedürler gerektirmektedir. tünlüklerini koruma adına belli başlı vatandaşlık Vatandaşlığı kazanma usulleri genelde üç düzenlemeleri yapmaktadırlar. Avrupa Vatandaş- farklı yolla olmaktadır. Birincisi, kişinin ebe- lık Sözleşmesi’nde (1997) de açıkça belirtildiği veynlerinin sahip olduğu vatandaşlığı kazan- üzere, “Her devlet, kimlerin kendi vatandaşı ol- masıdır (soy bağı/nesep ilkesi-jure sanguinis). duğunu iç hukuku ile belirler” (3/1). Devletlerin İkincisi kişilerin ebeveyninden bağımsız olarak kimleri tabiiyetlerine alacaklarına dair serbest doğduğu ülkenin vatandaşlığını elde etmesidir düzenleme yapma hakları olmakla beraber bu (doğum yeri ilkesi-jure soli). Üçüncü yol ise belli düzenlemeler uluslararası sözleşmelere ve genel koşullar altında kişilerin doğumlarından sonra vatandaşlık hukukuna aykırı olamaz.1 Avrupa 2. "Fragen & Antworten: Staatenlosigkeit", UNHCR http://www. unhcr.de/questions-und-answers/staatenlose.html, (Erişim tarihi: 1. Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesi, 3/2 maddesi. 4 Şubat 2016). setav.org 9 ANALİZ tabi oldukları vatandaşlıktan farklı bir vatan- Almanya bu vatandaşlık anlayışını, mutlaki- daşlığa geçebilmesidir (müktesep/naturalisation/ yetçi Avrupa devletlerine nazaran özerk prenslik- civitatis donatio). lerden oluşan, ikili mezhep ve iki ulusluluk anla- Devletler vatandaşlık hukuku düzenleme- yışının hüküm sürdüğü Prusya’nın çok kimlikli lerini tarihi, kültürel geçmişleri ve sosyoeko- ulusal kimlik anlayışından miras almıştır (Bru- nomik yapılarını da göz önünde bulundurarak baker, 2009: 9-30). Bu anlayış Fransa’nın ön- genellikle yukarıda sayılan ilk iki ilkeye göre ya- cülüğünü yaptığı evrenselci, bütünleştirici, tekçi parlar. Bir devlet Fransa ve ABD gibi kendisini vatandaşlık anlayışının karşıtı bir duruştu. Bu bir göçmen ülkesi olarak tanımlıyor ve toplumsal bakıma tarihsel şartların Almanlar için farklı işle- mutabakatı bu kişileri topluma dahil ederek mesinden kaynaklanmaktaydı. Fransa’ya nazaran sağlamayı amaçlıyorsa doğum yeri ilkesine Alman İmparatorluğu (1871-1914) prensliklere ağırlık vererek vatandaşlık hukukunu düzen- ve toprak soylularına dayanıyordu. Bu temelde ler (Doğan, 2002: 25-41). Bunun yanında bir yükselen Alman İmparatorluğu modern bir dev- devletin vatandaşlık politikası Almanya gibi içe letten ziyade Alman prensliklerinin birleşimin- dönükse veya devlet dışa göç veriyorsa nesep il- den meydana geliyordu. Böylece çevre prenslik- kesini ön plana çıkarır. Vatandaşlığın sonradan ler hala merkeze karşı güçlerini korumaktaydı. kazanılması ise aile birleşimi, iltica, göç vb. yol- Bu durumda merkezi sivil vatandaşlığın ortaya larla, bir ülkede uzun yıllar kalınarak ve belli çıkması henüz mümkün değildi. İmparatorluk şartlar yerine getirilerek gerçekleşmektedir (Er- anayasasında halen imparatorluk (reichsange- dem, 2010: 8-12, Aybay, 2004: 25). hörigkeit) ve eyalet vatandaşlıkları (landesange- hörigkeit) ayrımı yer almaktaydı. Ayrıca Doğu Prusya’dan gelen Leh göçmenlerinin vatandaşlık ALMANYA’DA statüleri de belirsizdi. Bu göçmenler devletin işçi VATANDAŞLIK REJİMİ gücünü sağlamak bakımından faydalıydılar. An- Vatandaşlığın soy bağıyla ya da doğumla kazanıl- cak Alman devleti bu göçmenleri asimile etmek- ması uygulamasının arkasında Fransız devrimi ile te güçlük yaşıyordu. Bu güçlük, devletin kendi başlayan uluslaşma düşüncesi yatmaktadır. Dev- tanımladığı etnik-kültürel, kısıtlayıcı vatandaşlık rimin beraberinde getirdiği milliyetçilik ve eşit kavramını devreye sokmasını sağladı. vatandaşlık düşünceleri, Avrupa’nın iki önemli Ayrıca yurttaşların devlet içinde sınırlamala- ülkesi Fransa ve Almanya’da farklı tarihsel süreç- ra tabi olmadan özgürce seyahat hakkı kazanma- lere neden olmuştur. Devrimin doğum yeri olan ları toprağa dolayısıyla eyalete bağlı vatandaşlık Fransa’da evrensel eşit siyasi katılımı teşvik edici tanımının içini boşalttı. Böylece devlet içeride bir vatandaşlık anlayışı gelişmiştir. Almanya’daki yurttaşlarına açılmıştı. Ama böyle bir açılma ki- vatandaşlık anlayışı ise daha çok soya dayalı, et- min içeriden, kimin dışarıdan (dış devletin üyesi) nik, kültürel ve dilsel bağlarla ifade olunmuştur. olduğunun tanımlanmasını gerektiriyordu. Bu Bunun sebepleri arasında Alman olma bilinci- dışsal tanımlamanın itici gücünü, göçmenler ve nin, devlet olma şuurundan önce ortaya çıkmış yoksulların durumu oluşturuyordu. olması bulunmaktadır. Böylece Alman vatandaş- 1530’dan beri yoksulların, bağlı oldukları lık tanımı soyut ve siyasal olmaktan ziyade, et- kent komünleri tarafından bakılmasını zorunlu nik ve kültürel bir olgu olarak gelişmiştir. Bunun kılan yasa 1794 tarihli Genel Ülke Yasası (Allge- sonucunda devlete aidiyeti tanımlayan “vatan- meines Landrecht) ile gücünü göçmen yoksulların daşlık” (Staatsbürgerschaft) kavramının yanında bakımı kentlerden devlete geçmiştir. Yoksul yurt- etnik-kültürel kimliği tanımlayan “milliyet” (Na- taşlara bakma zorunluluğu devleti kendi yoksulla- tionalität) kavramı da varlığını devam ettirmiştir. rını tanımlamaya itmiştir. Ekonomik ve siyasi ne- 10 setav.org
Description: