T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BATI DİLLERİ VE EDEBİYATLARI (ALMAN DİLİ VE EDEBİYATI) ANABİLİM DALI SABAHATTİN ALİ VE GERHART HAUPTMANN’IN ESERLERİNDE SOSYOKÜLTÜREL OLGU VE İLETİŞİM ÇATIŞMASI DOKTORA TEZİ ALİ BAYKAN ANKARA 2005 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BATI DİLLERİ VE EDEBİYATLARI (ALMAN DİLİ VE EDEBİYATI) ANABİLİM DALI SABAHATTİN ALİ VE GERHART HAUPTMANN’IN ESERLERİNDE SOSYOKÜLTÜREL OLGU VE İLETİŞİM ÇATIŞMASI DOKTORA TEZİ ALİ BAYKAN TEZ DANIŞMANI PROF.DR.İBRAHİM İLKHAN ANKARA 2005 İÇİNDEKİLER 0. GİRİŞ…………………………………………………………………………………………………….. ……. 1 0.I. KONUYLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR …………………………………………………………………… 8 0.2 UYGULANAN YÖNTEM …………………………………………………………………………………. 24 BİRİNCİ BÖLÜM I. İNCELENECEK ESERLER HAKKINDA GENEL BİLGİ………………………………………. ……… …. 27 1.1. KUYUCAKLI YUSUF ………………………………………………………………………………. …. 27 I.2. DOKUMACILARIN İSYANI ……………………………………………………………………….. …. 31 I. 3. HAT BEKÇİSİ THİEL ………………………………………………………………………………. … .39 I. 4. ESERLERİN GENEL OLARAK KARŞILAŞTIRILMASI ……………………………………… … 43 İKİNCİ BÖLÜM II. 1. SABAHATTİN ALİ’NİN ESERİNE YANSIYAN BİYOGRAFİK ÖZELLİKLER ……………….. 47 II. 2. GERHART HAUPTMANN’IN ESERLERİNE YANSIYAN BİYOGRAFİİK ÖZELLİKLER …... 63 I1 3. SABAHATTİN ALİ VE GERHART HAUPTMANN’IN ESERLERİNE YANSIYAN BİYOGRAFİK ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI …………………………….. 78 II. 4. SABAHATTİN ALİ’NİN ESERİNDE UYGULADIĞI BİREYSEL YÖNTEM …………… ….. … 88 II. 5. HAUPTMANN’IN ESERLERİNDE UYGULADIĞI BİREYSEL YÖNTEM …………………… …… 101 II.6. SABAHATTİN ALİ VE GERHART HAPUTMANN’IN İNCELEMEKTE OLDUĞUMUZ ESERLERDE UYGULADIKLARI BİREYSEL YÖNTEMLERİN KARŞILAŞTIRMASI ………………………………………………...................................................................113 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM III.I SOSYOKÜLTÜREL KAVRAMININ TANIMI VE KAPSAMI …………………………………….. … …120 I III. I.I.KUYUCAK’LI YUSUF ROMANI ÇERÇEVESİNDE TÜRKİYE’NİN SOSYOKÜLTÜREL PANOROMASINA GENEL BİR BAKIŞ ……………………………….................... 124 III. I.2.DOKUMACILARIN İSYANI VE HAT BEKÇİSİ THİEL ESERLERİ ÇERÇEVESİNDE ALMANYA’NIN SOSYOKÜLTÜREL PANORAMASINA GENEL BİR BAKIŞ ………………………. 138 III.I.3. KUYUCAKLI YUSUF, HAT BEKÇİSİ THİEL VE DOKUMACILARIN İSYANI’NDA TÜRKİYE VE ALMANYA’NIN SOSYOKÜLTÜREL PANORAMALARININ KARŞILAŞTIRILMASI ………………………………………………………………………………. 151 III. 2. KÜLTÜREL OLGU …………………………………………………………………………… 159 III. 2. 1. KUYUCAKLI YUSUF ROMANINDA AİLE DÜZENİ ……………………………… …… …..159 III. 2. 2. HAT BEKÇİSİ THİEL VE DOKUMACILARIN İSYANI’NDA AİLE DÜZENİ …….... … 169 III. 2. 3. ESERLERDEKİ AİLE DÜZENLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI …………………… … 174 III. 3. I. KUYUCAKLI YUSUF’TA BABA’NIN AİLE İÇİNDEKİ KONUMU ……………… ……….181 III. 3.2. HAT BEKÇİSİ THİEL VE DOKUMACILARIN İSYANI’NDA BABANIN AİLE İÇİNDEKİ KONUMU……………………………………………………………… …… 187 III. 3. 3 ESERLERDE BABA KARAKTERLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI …………………… 192 III. 4.I. KUYUCAKLI YUSUF’TA ANNENİN AİLE İÇİNDEKİ KONUMU …………………… 196 III. 4,2. HAT BEKÇİSİ THİEL VE DOKUMACILARIN İSYANI’NDA ANNENİN AİLE İÇİNDEKİ KONUMU ………………………………………………………………………... …… 206 III. 4.3.ESERLERDE ANNE KARAKTERLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI ……………… … . … 210 III. 5.1. KUYUCAKLI YUSUF’TA ÇOCUĞUN AİLE İÇİNDEKİ KONUMU…………………… ….. 216 III.5.2. DOKUMACILARIN İSYANI VE HAT BEKÇİSİ THİEL’DE ÇOCUĞUN AİLE İÇİNDEKİ KONUMU ………………………………………………………………….. ………. 225 111.5.3. ESERLERDE ÇOCUK MOTİFLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI ………………………. 231 III. 6.I.KUYUCAKLI YUSUF’TA “AŞK” MOTİFİ ……………………………………………… ….. 237 III 6.2. HAT BEKÇİSİ THİEL VE DOKUMACILARIN İSYANI’NDA “AŞK” MOTİFİ …………….. 246 III. 6.3. ESERLERDE “AŞK “ MOTİFLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI ………………… … 249 II III. 7. I. KUYUCAKLI YUSUF’TA EVLİLİK VE EVLİLİK ŞEKİLLERİ …………………………. 251 III. 7.2. DOKUMACILARIN İSYANI VE HAT BEKÇİSİ THİEL’DE EVLİLİK VE EVLİLİK ŞEKİLLLERİ ……………………………………………………………. 265 III. 7.3. ESERLERDE EVLİLİK VE EVLİLİK ŞEKİLLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI ……….. 272 111. 8. 1. KUYUCAKLI YUSUF’TA YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA…………………………. 277 III. 8.2 DOKUMACILARIN İSYANI VE HAT BEKÇİSİ THİEL’DE YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA ……………………………………………………………….. 286 III. 8.3. ESERLERDE DAYANIŞMA VE YARDIMLAŞMA MOTİFLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI ………………………………………………………………. 290 III. 9.I. KUYUCAKLI YUSUF’TA “DİN” OLGUSU …………………………………………………. 296 III. 9.2.DOKUMACILARIN İSYANI VE HAT BEKÇİSİ THİEL’DE DİN OLGUSU …………… 308 III. 9.3.ESERLERDEKİ DİN OLGUSUNUN KARŞILAŞTIRILMASI ……………………………… 317 III. 10.1. KUYUCAKLI YUSUF’TA ÖLÜM OLGUSU ………………………………………… ………. 322 III. 10.2. HAT BEKÇİSİ THİEL’DE VE DOKUMACILARIN İSYANI’NDA ÖLÜM OLGUSU….. 327 III. 10.3 ESERLERDEKİ ÖLÜM OLGUSUNUN KARŞILAŞTIRILMASI ………………………… 332 III. 11.1. KUYUCAKLI YUSUF’TA SOSYOKÜLTÜREL ÖRF VE ADETLER ……………………. 339 III. 11.2. DOKUMACILARIN İSYANI VE HAT BEKÇİSİ THİEL’DE SOSYOKÜLTÜREL ÖRF VE ADETLER ………………………………………………..................... 349 III. II.3. ESERLERDEKİ SOSYOKÜLTÜREL ÖRF VE ADETLERİN KARŞILAŞTIRILMASI 358 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM IV. SOSYAL OLGULAR ………………………………………………………………………………… 367 IV. I. KUYUCAKLI YUSUF’TA EĞİTİM-ÖĞRETİM ………………………………………………. 367 IV. 2. DOKUMACILARIN İSYANI VE HAT BEKÇİSİ THİEL’DE EĞİTİM-ÖĞRETİM ………. 375 IV.3. ESERLERDEKİ EĞİTİM-ÖĞRETİM OLGUSUNUN KARŞILAŞTIRILMASI …………… 380 IV. 4. KUYUCAKLI YUSUF’TA BOŞ VAKİTLERİN GEÇİRİLMESİ ……………………………….. 385 IV.5. DOKUMACILARIN İSYANI VE HAT BEKÇİSİ THİEL’DE BOŞ VAKİTLERİN GEÇİRİLMESİ ………………………………………………………… …............................................. 393 III IV. 6. ESERLERDE BOŞ VAKİTLERİ GEÇİRME ALIŞKANLIĞININ KARŞILAŞTIRILMASI 396 IV. 7. KUYUCAKLI YUSUF’TA İÇ VE DIŞ MEKÂN DÜZENİ……………………………… ……. 402 IV. 8. HAT BEKÇİSİ THİEL VE DOKUMACILARIN İSYANI’NDA İÇ VE DIŞ MEKÂN DÜZENİ 407 IV. 9. ESERLERDEKİ İÇ VE DIŞ MEKÂN DÜZENLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI ……… 411 IV. 10. KUYUCAKLI YUSUF’TA DEVLET KURUMLARI VE BÜROKRASİ …………………… 416 IV. 11.DOKUMACILARIN İSYANI VE HAT BEKÇİSİ THİEL’DE BÜROKRASİ VE DEVLET KURUMLARI ……………………………………………………………………………………………… 425 IV. 12. ESERLERDEKİ DEVLET KURUMLARI VE BÜROKRASİNİN KARŞILAŞTIRILMASI…. 429 IV. I3. KUYUCAKLI YUSUF’TA SOSYAL ADALETSİZLİK OLGUSU ………………………………… 433 IV.14. DOKUMACILARIN İSYANI VE HAT BEKÇİSİ THİEL’ DE SOSYAL ADALETSİZLİK OLGUSU ……………………………………………………………………. 438 IV. 15. ESERLERDEKİ SOSYAL ADALETSİZLİK OLGULARININ KARŞILAŞTIRILMASI …… 442 IV.16. KUYUCAKLI YUSUF’TA SOSYAL SINIF SİSTEMİ …………………………………………. 447 IV.17. DOKUMACILARIN İSYANI VE HAT BEKÇİSİ THİEL’DE SOSYAL SINIF SİSTEMİ….. 457 IV.18. ESERLERDEKİ SINIF SİSTEMİNİN KARŞILAŞTIRILMASI ……………………………… 466 BEŞİNCİ BÖLÜM V. İLETİŞİM KAVRAMININ TANIMI, KAPSAMI VE ÇEŞİTLERİ………………………………… 472 V. 1. KUYUCAKLI YUSUF’TA İLETİŞİM ÇATIŞMALARI VE SEBEPLERİ ……………………… 475 V.2. HAT BEKÇİSİ THİEL VE DOKUMACILARIN İSYANI’NDA İLETİŞİM ÇATIŞMALARI VE SEBEPLERİ…………………………………………………………… 485 V.3. ESERLERDEKİ İLETİŞİM ÇATIŞMALARIN KARŞILAŞTIRILMASI ……………………… 494 VI. SONUÇ ……………………………………………………………………………… 499 VII. KAYNAKÇA ……………………………………………………………………… 504 VIII. ÖZET …………………………………………………………………………… 523 IX. ALMANCA ÖZET (ZUSAMMENFASSUNG) ………………………………… 527 IV V 0.GİRİŞ Sosyokültürel ve iletişim kavramlarının birbiriyle iç içe ve etkileşim içerisinde olduğunu, göstergebilim açısından iletişim kavramında, insanın insan için taşıdığı anlamların simgeleştiğini söyleyebiliriz. Zira sosyo-kültür bireylerin hem kendi aralarındaki ilişkilerini hem de toplumla olan ilişkilerini düzenler. Bu özelliği ile kültür, edinilen davranışlar bütünü ve toplumun ortak yaşama biçimidir. Bir başka deyişle kültür, nesilden nesile aktarılan, toplumun bireye kazandırdığı değerler bütünü ve insanın yine insan tarafından oluşturulmuş maddi ve manevi değerler bütünüdür. Ulusal kültür kavramı, kapitalizmin gelişmesiyle birlikte, ekonomik çıkarlara dayalı olarak ortaya çıkan ulus kavramından doğmuştur ve bir ulusu diğerlerinden ayıran özellikleri bünyesinde taşır. Ona göre ulusal kültür kavramı, manevi kültür ile sanat-edebiyat-düşün yapıtları ve maddi kültür alanı için de geçerlidir. İşte bütün bu kültür özellikleri, bir merkez etrafında yukarıda zikrettiğimiz değerler bünyesinde "sosyal ve kültürel olguların" mevcut yaşam biçimleridir. Sosyoloji bilimi ispatlamıştır ki, insan zamanla rasyonelleştikçe, ilmileştikçe ve teknikleştikçe şahsiyet bütünlüğü acısından "iç tutarlığa ve manevî kültür unsurlarına" daha çok ihtiyaç duyar. XX. yüzyılın başında, dünya görüşünün belirlenmesinde birinci etken olan, dini ve fizikötesi kavramların yerini “sosyal yaşam” kavramı almıştır. Sanat, çirkin veya güzel şeklinde bir ayırım yapmaz, artık önemli olan karakteristik özelliktir. O zamana dek tabu sayılan veya itici, hastalıklı ve çirkin diye ele alınmayan yaşam, gerçekçilik kavramına dahil edilir ve geçmişteki konulardan çok, güncel konulara ağırlık verilir. Modern büyük kent yaşamı, sanayileşmenin etkileri, işçinin çalışma ve yaşam koşulları, varoluş savaşı, işlenen yeni konular arasındadır. Bu konular, sosyo-kültürel yanları ile dil, din, hukuk, ahlak vb. değerlerle, insanın sosyal yaşantısını oluştururlar. Bir taraftan "Sosyal Ben”, diğer taraftan ise "Ferdî Ben" ortaya çıkar ve gelişir. Bütün bunlar, bir merkez etrafında yukarıda sözünü ettiğimiz sistem içinde sosyal ve kültürel olguların var olan hayat tarzlarıdır. İletişim kavramının tanımında ve kullanımında, bu dalı kendilerine temel araştırma alanı seçenler arasında tam bir görüş birliğinin olduğunu söylemek olanaksızdır. Örneğin; Berolsan ve Steiner gibi bazı iletişim bilimcileri “Gönderici-Mesaj-Kanal ve Alıcı” şeklindeki çizgisel modeli öne çıkarırken; Rogers ve Kincaid’in başını çektiği bir diğer grup ise “karşılıklı ortak algılama” ve “paylaşma” gibi bir takım unsurları ön plana çıkarmışlardır. (Bkz.Işık 2000: 21) Bu bağlamda, konu ile ilgili bu zamana kadar bilinen görüşleri, yeni - 1 - üretilecek kuram ve bilimsel verilerle karşılaştırmak mevcut boşluğu doldurma hedefine katkıda bulunacaktır. İnsanlar arasındaki iletişim çatışmalarının en büyük nedenlerinden birisi de, sosyokültürel özellikler ile bireyin kişisel isteklerinin çatışmasıdır. Önce bireyin, daha sonra da toplumun sorunlarını artıran, sosyokültürel farklılıklardan kaynaklanan çatışmaların önlenebilmesi için toplumun bu özelliklerinin bilinmesi önem arz etmektedir. Doğrudan sosyal psikolojinin konuları arasında yer alan, dil ve sosyal psikolojinin temel meselelerinden birisi kabul edilen iletişim, birçok bilim dalının ilgi alanına girmiştir. Öncelikle doğrudan iletişimin bizzat kendisini konu edinen “İletişim Bilimi’, iletişimi kendisine araştırma alanı seçmiştir. İletişim alanındaki teknolojik gelişmeler ve buna bağlı olarak kitlelerin yoğun bir şekilde iletişimin etkisi altına girmesi konuya duyulan ilgiyi daha da arttırmıştır. Sabahattin Ali (1907–1948) kırk bir yıllık kısa yaşamına rağmen Türk edebiyatına yenilikler getiren yazarların başında gelir. Kaynağını halktan alan şiirleri, insanın iç ve dış dünyasını olduğu gibi yansıtan romanları, kişinin gücünü veya güçsüzlüğünü destansı bir anlatımla yazan ve özünde yurt ve insan sevgisinin vurgulandığı ve yabancı dillerden – özellikle Almancadan- yaptığı çevirileriyle büyük bir şahsiyettir. Sabahattin Ali sezgisel düşünce ve kendi yaşamının bazı kesitlerini de birleştirerek toplumsal sorunları dilsel göstergelerle toplumsal iletişime aktarmaktadır. Toplumsal iletişimin kurgusunu aşk serüveni içerisinde insanın, insan için taşıdığı anlamlardan “simgeler” oluşturarak yapmıştır. Ünsal, Ali’nin sanatını şöyle tanımlar: “Eleştirisini gerçekçilik temelinde toplumsal yapıya yönelir, eşraf-bürokrasi ve yoksul halk çatışması yapıtlarının ana sorunsalı olarak belirginleşir. Cumhuriyet sonrası dönemin Anadolu gerçeğinin izdüşümünü başarıyla romanlarına-öykülerine yansıtan yazarın edebiyat düzlemindeki bir başka başarısı da dildir; yalın bir dil yaratıcı kimliğiyle karşımıza çıkar. (Ünsal 2003:24) Edebiyatın tanımlarından birisi de, kaynağını bir toplumun yaşam biçiminden alan ve insanlara yaşanmış ya da yaşanması olası yeni yaşam biçimlerinin örneklerini sunan bir sanat dalı olduğudur. Sabahattin Ali'nin, en iyi eserlerini verdiği 1930'lu yıllarda, Türkiye'sinin siyasi ortamı göz önüne alındığında ekonomik ve siyasi sistemin mağdur ettiği insanları eserlerine konu ederek, yaşadığı döneme kadar yapılmamış ilklerden birini cesur bir şekilde gündeme taşımıştır. Ali’nin inceleyeceğimiz “Kuyucaklı Yusuf” adlı eseri bir aşk öyküsüdür. Ancak, eserin tamamını bu aşk öyküsü değil, ana konunun etrafında işlediği yan konular da belirlemektedir. Bu motiflerden bazıları, meşrutiyet döneminde Edremit kasabası örneğinde ülkenin panoraması, toplumun sınıfsal oluşumu, alt ve üst bürokratların çalışma tarzları ve yaşayış biçimleri, eşrafla yönetim temsilcilerinin dayanışması, halkın sosyal, kültürel ve ekonomik durumu ve bunlara bağlı oluşan - 2 - olgulardır. Eşler arasında uyum ve eşitlik bulunmayan evliliklerin, sağlam bir ekonomik temele dayanmayan ailelerin parçalanışı, bürokratlar ve adaletsiz kanunların eşraf (burjuvazi) karşısındaki işlemezliği, zenginlerin hâkimiyeti ve halkın sahipsizliği sosyal- kültürel olgu olarak nasıl kurgulandığı çalışmanın esas hedefini belirleyecektir. Ali'nin eserindeki karakterler, sınıfsal konumlarıyla öne çıkarlar. Eserde aydını, köylüsü, bürokratı, gelişen küçük burjuvazisi ve kapitalist eşrafıyla bir dönemin Türkiye'si ve Türk insanının çok yönlü özelliği vardır. Eserde konuları oluşturan bu motiflere ilaveten, ferdi özelliklerinden olan romantik, saf, çocuksu, gerçekçi ve gözlemcilik özelliği de eserde karakterleri aracılığı ile nasıl ve hangi sanatsal donatılarla kurgulanmıştır sorularına cevap aranacaktır. Sabahattin Ali’nin ait olduğu dönem yazarlarından farklılığını belirlemek açısından şu görüşleri önemlidir: "Hâlâ köylüyü Amerikalı bîr seyyah göz ile seyredip onda mistik karanlık bir ruh veya iptidai bir hayvan gören büyük romancılarımız var. Halktan bahsediyorum diyen yabancı ve ucuz esprili hikâyelerle halkı maskaraya çeviren meşhur muharrirlerimiz var. Kitle ile beraber ızdırap çekmeyen, halkın sevinci ile yüzü gülüp onun isyanı ile şaha kalkmayan; nabzı, kitlenin nabzı ile aynı tempoda atmayan adamın kitleye 'sen' diye hitap etmesi hatta gülünçten de ileri bir şeydir " (Şenderin 1996: 48) Ali, eserin başkahramanlarından Yusuf’un şahsında, Rousseau’nun “insan doğuştan iyidir, ama toplumun kurumları onu yozlaştırır” tezini doğrular. Bu tez, J.J.Rousseau’nun felsefenin temel sloganı olan “Tanrı’nın yarattığı her şey güzeldir, ancak insan elinde her şey yozlaşır” ile benzerlik gösterir. Ülkemizde Sabahattin Ali hakkında yapılan akademik çalışmalar oldukça azdır. (Bkz.Böl. 0.1.Konuyla İlgili Araştırmalar s.8) Bezirci, haklı olarak Sabahattin Ali ile ilgili akademik çalışmanın yapılmadığından dolayı serzenişte bulunur: “Bir ara, edebiyatımızdaki yerini öğrenmek istedim. Cumhuriyetin ilânından bugüne değin çıkmış edebiyat tarihlerini taradım. (...) (…) Sonuncusu sayılmazsa, hiçbirinde Sabahattin Ali’den söz edilmiyordu! Türk edebiyatının en başarılı birkaç kaleminden biri olan, bazı Fransız yazarlarınca «Türkiye'nin Gorki'si» sayılan ve bizce de «ulusal bir değer» sayılması gereken Sabahattin Ali, «resmî» edebiyat tarihçilerimiz için «YOK»tu! .” (Bezirci 1979: 201 ) Korkmaz da, benzer serzenişte bulunur: “Zira Sabahattin Ali üzerine yapılan çalışmalarda genellikle onun ölümlü yanları, ölüm şekli ve kavgaları esas alınmış; dolayısıyla sanatkâr kişiliği ikinci plana itilmiş, hatta daha da ileri gidilerek; o, bir sanatkâr olarak değil de, kavgacı bir siyaset adamı şeklinde görülmeye ve gösterilmeye gayret edilmiştir.” (Korkmaz 1997:383) Bezirci, Ali’nin eserlerini yazma amacını şu yorumu ile ifade etmektedir: “Örtbas edilmeye çalışılan birtakım acı gerçekleri namusluca gün ışığına çıkarmış, yaralara cesaretle parmak basmıştı. Bunların iyileşmesi için okurları aracılığıyla toplumumu sarsmak, uyarmak istemişti. “İnsanları daha iyiye, daha doğruya daha güzele” yöneltmeye - 3 -
Description: