ebook img

1-Süleyman Karahan PDF

150 Pages·2016·1.72 MB·English
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview 1-Süleyman Karahan

Ç.Ü Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi Yıl 2015 Cilt: 33-6 AGREGA YASSILIĞININ BETON ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ * Effects of Aggregate Flakiness on Concrete* Süleyman KARAHAN Hakan GÜNEYL İ Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı Jeoloji Mühendisli ği Anabilim Dalı ÖZET Bu çal ışmada Adana Bölgesi Karaisal ı İlçesinde üretilen Karaisal ı Formasyonuna ait kırma kireçtaşı agregasının geometrik özelliklerinden yass ılığın beton fiziksel özellikleri üzerindeki etkisi ara ştırılmıştır. Bu ba ğlamda, ülkemizde son dönemde yürürlükte olan TS 706 EN 12620 +A1 Beton agregalar ı standardında öngörülen agrega deneylerinden elek analizi ve yass ılık indeksi deneyleri; beton deneylerinden ise TS EN 12350-2 standard ına göre çökme (slamp) ve TS EN 12390-3 standard ına göre beton dayanım deneyleri yapılmıştır. Yapılan deneysel çalışmalarla, farklı tane dağılımındaki yassı ve kübik geometrili agregalar birbirinden ayr ılmıştır. Sonuçlar beton kar ışımında yassı tane miktar ı arttıkça çökmenin arttığını ve beton dayanımının azaldığını göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Beton agregas ı, yass ılık indeksi, çökme (slamp), beton dayanımı ABSTRACT In this study, the effect of flakiness which is a geometric feature of crushed aggregate produced from Karaisal ı limestone, on the physical properties of concrete was investigated. In this regard, the aggregate tests of flakiness index and sieve analysis accordance with Concrete aggregates standard of TS 706 EN 12620 +A1 in force in Turkey, and slump and concrete pressure strength tests accordance with respectively TS EN 12350-2 and TS EN 12390-3 standard were performed. In the experimental studies, aggregates which have different grain size distribution were separated from each other by geometry as flat or cubic. The results indicate that the increase of the amount of flat grains in concrete mixture causes a particular decrease in strength of concrete and increase in slump. Key Words: Concrete aggregate, flakiness index, slump, concrete strength Giriş Beton, çak ıl ve kum gibi agrega s ınıfındaki malzemelerin bir ba ğlayıcı madde (çimento) ve su ile birle ştirilmesinden meydana gelen, en yayg ın yap ı malzemesidir. Dünyada beton tüketiminin y ılda yaklaşık 6 milyar m 3 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Böyle yüksek düzeyde tüketilen di ğer bir malzemenin ise su olduğu söylenebilir (Mehta ve Monteiro, 2006). * Yüksek Lisans Tezi - MSc. Thesis 1 Ç.Ü Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi Yıl 2015 Cilt: 33-6 Beton agregası, beton veya harç yap ımında çimento ve su kar ışımından oluşan bağlayıcı malzeme ile birlikte bir araya getirilen, organik olmayan, do ğal veya yapay malzemenin genellikle 100 mm’yi a şmayan (yapı betonlarında çoğu zaman 63 mm’yi geçmeyen) büyüklüklerdeki k ırılmamış veya kırılmış tanelerin oluşturduğu bir yığındır (agub.org.tr). Betonun iskeletini oluşturan agrega, beton bile şenleri içerisinde en büyük hacim ve kütleyi kaplar. Agregalar, genelde betonun toplam hacminin yakla şık %70’ini oluşturur ve beton özellikleri üzerinde önemli etkileri vard ır. Agrega, beton için sadece ekonomik bir dolgu malzemesi de ğil ayn ı zamanda betonun duraylılığını, aşınma dayan ımını ve ta şıma kapasitesini art ıran önemli bir bileşendir. Başka bir deyimle betonun fiziksel ve mekanik özellikleri büyük ölçüde agrega tarafından denetlenir. Bu bağlamda agreganın indeks ve dayanım özellikleri doğrudan betonun kalitesini belirler. Agregalar çoğunlukla doğal kaynaklardan elde edilir; bunun yan ında bazı sanayi atıkları, binaların yıkılmasıyla ortaya çıkan parçalanmış beton da agrega olarak kullan ılabilir. Do ğal olarak şekillenmiş agrega, akarsu ve göl yataklar ı, teraslar (taraçalar) ve do ğal kayalar ın kırılarak ufalanmas ıyla olu şur. Akarsu yatakları, geçmişten bu yana agrega kaynağı olarak yaygınca kullanılmıştır. Ancak, yoğun yap ılaşmadan kaynaklanan a şırı tüketim, bu do ğal kaynaklar ın hızlı ve denetimsiz şekilde tüketilmesine neden olmaktad ır. Agrega kaynağı olarak akarsu ve göl gibi doğal çökel yataklarının kullanımı için son yıllarda sınırlamalar yürürlüğe girmiştir. Doğal çökel kaynaklardan agrega al ımı, doğal dengenin bozulmasına ve çeşitli telafisiz çevre sorunlar ına neden oldu ğundan ülkemizde de çevre bilinci gelişmiş çeşitli ülkelerde olduğu gibi, son yıllarda bu uygulamadan vazgeçilmi ştir. Türkiye’de mevcut do ğal çökel yataklar halen kullan ılırken, böyle alanlarda yeni ruhsat ve işletme girişimlerine izin verilmemektedir. Kaynak kaya ve üretim yöntemi değişse de beton üreticisi tarafından daima “kaliteli” ve “ekonomik” agrega tercih edilmektedir. Agrega, betonda kullan ılmadan önce, tüm agrega ve beton deneyleri yap ılıp sertle şmiş betonun 7–28 günlük basınç dayanımları belirlendikten sonra kullanımına karar verilir. Agregalarda aranan en önemli özellikler şunlardır: • Sert, dayan ıklı ve boşluksuz olma, • Zay ıf taneler içermeme (deniz kabuğu, odun, kömür, vb.), • Bas ınca ve aşınmaya dayanımlı olma, • Toz, toprak (ince malzeme) ve betona zarar verebilecek maddeler içermeme, • Yass ı ve uzun taneler içermeme, • Çimentoyla zararl ı tepkimeye girmeme Agreganın kirli (kil, silt, mil, toz, vb. içermemesi) olmas ı aderansı olumsuz etkilerken, bu küçük taneler su ihtiyac ını da artt ırmaktadır. Beton agregalar ında elek analizi, yass ılık, özgül ağırlık ve su emme gibi deneyler uygun s ıklıklarla yapılarak, kalite süreklili ği izlenmelidir. Ülkemizde betonda kullan ılacak 2 Ç.Ü Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi Yıl 2015 Cilt: 33-6 agregaların TS 706 EN 12620 + A1 standard ına uygun olmas ı istenmektedir (agub.org.tr). Agrega ile ilgili birçok bilimsel ara ştırma ve yürürlükte olan çe şitli ülke standartları, agregay ı olu şturan tanelerin şeklinin nas ıl tan ımlanması gerekti ği konusunda görüş belirtmektedir. Agrega tanelerinin şekli, taze betonun işlenebilme (slamp) özelliğini doğrudan etkiler. Kusurlu (beton için uygun olmayan geometriye sahip) tanelerin oran ı çok ise taze betonun i şlenebilirliği azalmakta, su ihtiyac ı artmakta ve betonun dayan ımı olumsuz etkilenmektedir. Yuvarlak agrega taneleri küresel veya küreye yak ın geometride olan tanelerdir. Bu tür tanelerin üzerinde keskin çıkıntılar yer almamaktadır. Akarsu yataklarından elde edilen agregalardaki tanelerin çok büyük bölümü yuvarlak ya da yumu şak kö şelidir. Keskin kö şeli agrega taneleri, üzerinde sivri ç ıkıntılar bulunduran tanelerdir. K ırmataş agregalardaki tanelerin şekli köşelidir. Bunların dışında agrega tanesinin şekli için başka bir ölçüt ise “yassılık” ya da uzunluktur. Yassı ve uzun şekle sahip bir agrega tanesindeki en büyük eksen ile en küçük eksen arasında büyük fark vardır. Doğal agregalar, olu şumları gereği aşınma etkisi ile yuvarlakla şırlar. En büyük ekseninin en küçük eksenine oranı 3'ten büyük olan tanelere, şekilce kusurlu taneler denir. Şekilce kusurlu tanelerin (yass ı veya uzun) oran ı, 8 mm tane büyüklüğündeki agrega içinde a ğırlıkça % 50'den fazla olmamal ıdır. Kusurlu taneler, agrega yığınının boşluklu olmasına ve bu bo şluğun çimento hamuru ile doldurulamamasına neden olur. Bu durumda ta şıyıcı iskeleti sa ğlam olmayan bir yapı meydana gelir (Şimşek 2004). Tane şekillerine göre agregalar yuvarlak, şekilsiz, köşeli, yassı ve uzun olarak sınıflandırılır. Do ğal agrega oca ğından çıkarılan malzeme genel olarak yuvarlak veya yuvarlağa yakın şekillidir ve az oranda da olsa yassı ve uzun taneler içerebilir. Konkasörden (kırıcıdan) elde edilmiş agregalar genellikle köşelidir. Yassı ve uzun taneleri de %30 dolay ında yap ılarında bulundurabilir. Genel olarak standartlarda yassı tane miktarının %50 den fazla olmas ı istenmez. Aksi durumda betonun yerleştirilmesi ve kompasitesinde (dolulu ğunda) sorun ortaya çıkabilir. Bir agrega tanesinin üç ekseni aras ında 1/3 oranından daha büyük boyut fark ı varsa bu agregaya “yassı agrega” denir (Şimşek, 2004). Agregalarda kusurlu tanelerin oran ının çok olmas ı; taze betonun işlenebilirliğini azaltmakta, su gereksinimini ve hapsolmu ş hava miktar ını arttırmaktadır. Bu aç ıdan; kusurlu taneler, beton dayan ımının ve dayan ıklılığının daha az olmasına yol açmaktadır (Erdoğan, 2003). Yuvarlak doğal agreganın yığın olarak yerleşmesi, geometrik yapısı gereği daha kolay olup, özgül yüzeyi de (k ırma agregaya göre) daha küçük oldu ğundan işlenebilirlik için az su gerektirir. K ırma agregalar kö şeli, kenarl ı ve yüzeyleri pürüzlüdür. Kırma agregalar konkasörlerin ayars ızlığına bağlı olarak yassı ve çivi türü biçimsiz taneler içerirler. Bunun sak ıncası ise betonun yerle şmesi sırasında işlenebilirliğin güçleşmesidir. İşlenebilirliği sağlamak için daha çok su gerekecektir. Bu nedenle kaliteli beton üretiminde kusurlu taneler istenmez (Şimşek, 2000). Betonda bulunan ço ğu yassı taneler, çimento ile kolayca ba ğ kurabilir, fakat dokanakları daha kolay a şınır. Karışım içinde yer alan baz ı yassı taneler, 3 Ç.Ü Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi Yıl 2015 Cilt: 33-6 yığın içinde köprü olu şturacak aç ık bo şluk olu şturur. Bu durum beton içinde bölgesel olarak zayıflık zonu oluşmasına neden olur. Böylece çimento gereksinimi de artar (Postacıoğlu, 1987). Agreganın yassılık durumunu sayısal olarak belirlemek ve ifade etmek için “yassılık indeksi deneyi” olarak bilinen yöntem uygulan ır. Yassılık indeksi deneyi yalnızca iri (>4 mm) agregalara uygulanan bir yöntemdir. Türkiye’de kullan ılan TS 706 EN 12620 +A1 standard ında yassılık indeksi deneyi için TS 3530 EN 933-3 standardına atıf yapılmıştır. Yüksek lisans tezi olarak haz ırlanan bu ara ştırma kapsamında, Karaisalı (Adana) ilçesinde (Şekil 1) üretilen, Karaisalı Formasyonu’nun resifal kireçtaşına ait kırmataş agregas ının geometrik özelliklerinden yass ılığın taze betonun işlenebilirliği (slamp) ve sertleşmiş beton dayanımı üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Yapılan literatür çal ışmaları sonucunda; agrega geometrik özelliklerinden yassılığın “taze ve sertleşmiş beton üzerindeki etkileri” hakk ında grafik, sayısal ve kesin yorumsal verilere rastlanamam ıştır. Bu ba ğlamda üretilen agregalar ın son dönemde ülkemizde yürürlükte olan TS 706 EN 12620 +A1 standard ında öngörülen agrega deneylerinden elek analizi ve yass ılık indeksi deneyleri yapılmıştır. Yapılan bu iki deneyle farklı granülometrideki yassı ve kübik geometrili agregalar birbirinden ayrılmıştır. Sonuç olarak agrega geometrisinin, üretilen beton örneklerinin taze ve sertle şmiş durumdaki fiziko-mekanik özellikleri üzerindeki etkileri deneysel olarak irdelenmiştir. 4 Ç.Ü Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi Yıl 2015 Cilt: 33-6 İnceleme alanı Şekil 1. İnceleme alanı yer bulduru haritası 5 Ç.Ü Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi Yıl 2015 Cilt: 33-6 Materyal ve metod Materyal Bu çalışmada malzeme olarak k ırmataş agregası kullanılmıştır. Kırmataş agrega, patlatma ile elde edilen kayalar ın yıkama yapılmadan kırma ve eleme işlemi sonucu üretimiyle elde edilir. Materyal olarak ara ştırılan kırmataş agregası Adana havzas ında bulunan Karaisal ı Formasyonu (Miyosen) resifal kireçta şı seviyelerinden elde edilmiştir (Şekil 2). Karaisalı Formasyonu (Tka) (Miyosen) Karaisal ı formasyonu ilk kez Schmidt (1961) taraf ından litostratigrafik birim ayırdına dayalı olarak “Karaisalı kalkeri” olarak adlandırılmıştır. Daha sonra birime; Ergene (1972), İlker (1975), Görür (1979, 1980) ile Yeti ş ve Demirkol (1984) tarafından “Karaisalı kireçtaşı”; Yalçın ve Görür (1984) ile Yetiş ve Demirkol (1986) tarafından ise Karaisalı formasyonu adlaması uygulanmıştır. Karaisalı formasyonu adını, çalışma alanının doğu sınırında bulunan Karaisalı ilçesinden almakta olup, tip yeri ve kesiti de burada yer almaktadır. Karaisal ı formasyonu özellikle inceleme alan ının do ğu ve güney kesimlerinde oldukça geniş yüzleklere sahiptir (Şekil 2). Birim genel olarak çalışma alanındaki topografik yükseltileri oluşturmaktadır. Bu yükseltiler; Kale Tepe, Kessek Tepe, Alaca Tepe dolaylar ı, Kıralan köyü kuzeyi ve kuzeybat ısı, Kuşçular köyü güneybatısı ve kuzey dolaylar ıdır. İnceleme alan ında birim ba şlıca resifal kireçtaşından olu şmaktadır. Aç ık sar ı-açık gri-kirli beyaz-bej renkli, seyrek killi biyoklastik kireçtaşı arakatmanlı, resif kenarları dışında belirgin katmansız, yer yer belirgin orta-kalın veya som katmanlı birim; sert, sağlam, sıkı dokulu, keskin köşeli, kırıklı, alg, gastropod, ekinid, mercan, lamellibran ş kapsayan erime bo şluklu kireçtaşı yapılışlıdır. Bunun sebepleri değerlendirildiğinde; inceleme alanında deniz seviyesindeki alçal ıp yükselmeler, bölgenin paleotopografik düzensizlikleri ve havzaya taşınan çökel oran ındaki de ğişimler bu fasiyes de ğişimlerini etkileyen etkin faktörlerdir. Karaisal ı kireçta şı tabanda de ğişik formasyonlar üzerine gelmektedir. Tabandaki Yellikaya sırtı dolayında ve kuzey kesiminde Paleozoyik'e ait Karahamzauşağı ve Kessek tepede Mesozoyik'e ait Demirkaz ık formasyonu üzerine uyumsuz olarak gelmekte olan birim, Kale Tepe güneyinde Gildirli formasyonu üzerinde uyumludur. Birimin K ıralan-Yerköprü arasında ise Miyosen yaşlı Kaplankaya formasyonu ile olan yanal ve dü şey fasiyes değişimleri arazide oldukça belirgindir. Kaplankaya formasyonu, Karaisal ı formasyonunun resif gerisi- lagün fasiyesini karakterize etmektedir. Kaplankaya formasyonunun üzerine gelen Langiyen-Serrevaliyen yaşlı Güvenç formasyonu ile olan dokana ğı da genellikle geçişlidir. Ke ştepe Mahallesi ve Arapali köyü civar ı dolayında belirtilen geçi şli dokanak ilişkisi oldukça belirgindir. 6 Ç.Ü Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi Yıl 2015 Cilt: 33-6 Şekil 2. İnceleme alanı ve yakın çevresi jeoloji haritası (Ünlügenç, 1993) 7 Ç.Ü Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi Yıl 2015 Cilt: 33-6 Metod Yüksek lisans tezi olarak haz ırlanan bu çal ışma kapsam ında, Adana Bölgesi Karaisal ı İlçesinde üretilen Karaisal ı formasyonuna ait k ırma kireçta şı agregasının geometrik özelliklerinden “yass ılığın” beton fiziksel özelliklerine etkisi araştırılmıştır. Konu ile ilgili olarak, dünyada uygulanan farkl ı standartlar yürürlüktedir. Ancak kavram karma şası yaratmamak amac ı ile bu ara ştırmada yöntem olarak, Türkiye’de uygulanan ve uluslararas ı geçerliliğe sahip olan Türk Standartları (TS)’na ba ğlı kal ınmıştır. Bu ba ğlamda, ülkemizde son dönemde yürürlükte olan TS 706 EN 12620 +A1 Beton Agregalar ı Standardı’nda öngörülen agrega deneylerinden elek analizi ve yass ılık indeksi deneyleri yapılmıştır. Yapılan bu iki deneyle farkl ı granülometrideki yass ı ve kübik geometrili agregalar birbirinden ayrılmıştır. Sonuç olarak agrega geometrisinin, üretilen beton örneklerinin taze ve sertleşmiş durumdaki fiziko-mekanik özellikleri üzerindeki etkileri deneysel olarak irdelenmiştir. Bu tez çalışmasında; agrega deneyleri TS 706 EN 12620 +A1 standard ına göre Karaisalı Kaksan Kireç işletmesi laboratuarında, beton deneyleri ise TS 802 standardına göre Tarsus İmar Beton İşletmesi laboratuarında yapılmıştır. ARAŞTIRMA BULGULARI Elek analizi deneyleri TS 3530 EN 933–1 standardına uygun olarak agrega işletmesinin kendi laboratuvar ında yapılmıştır. İşletmede 0–4 mm, 4–11,2 mm, 11,2–22,4 mm boyutunda agrega üretimi yap ılmaktadır. Deney sonuçları malzeme boyutlarına göre ifade edilmiştir. Kırmataş ocağında, 0–4 mm ince agrega G 85, 4– F 11.2 mm iri agrega G 85/20 ve 11.2–22.4 mm iri agrega G 85/20 olarak C C sınıflandırılmıştır. Çok ince malzeme içeri ği ise, ince agregan ın f , iri agregaların 10 ise f sınıfında olduğu belirlenmiştir (Şekil 3). Agregaların elek analizi sonucuna 1,5 göre Çizelge 2’de belirtilen % geçen s ınırları içinde kalm ış ve isimlendirmeleri yapılmıştır. TS 3530 EN 933–3 standardına uygun olarak yassılık indeksi (FI) deneyleri agrega ocağının kendi içinde bulunan laboratuarda yap ılmıştır. Deneyler 4–11.2 mm ve 11.2–22.4 mm boyutlarındaki iri agregalara uygulanmıştır (Şekil 4). 8 Ç.Ü Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi Yıl 2015 Cilt: 33-6 Şekil 3. Elek analizi deney sonuçları Agrega Boyutu (mm) Yassılık İndeksi (%) Yassılık İndeksi Sınıfı 4–11.2 mm 19.73 (Uygun) FI 20 11.2–22.4 mm 17.82 (Uygun) FI 20 Şekil 4. Yassılık indeksi deneyi sonuçları Tartışma ve Sonuçlar Yüksek lisans tezi olarak haz ırlanan bu çal ışma kapsam ında, Adana Bölgesinde bulunan Karaisal ı Kaksan Kireç i şletmesinde üretilen Karaisal ı formasyonuna ait kırma kireçtaşı agregası kullanılmıştır. İşletmede 0–4 mm, 4– 11,2 mm ve 11,2–22,4 mm boyutunda agrega üretimi yap ılmaktadır. Ülkemizde son dönemde yürürlükte olan TS 706 EN 12620 +A1 Beton Agregaları Standardına göre, işletmede üretilen agrega betonda kullanılabilir özelliktedir. Çalışmada kullanılan malzeme için TS 706 EN 12620 +A1 standard ına göre yapılan elek analizi deneyi sonuçlar ı; 0–4 mm ince agrega G 85, 4–11.2 mm F iri agrega G 85/20 ve 11.2–22.4 mm iri agrega G 85/20 olarak sınıflandırılmıştır. C C Çok ince malzeme içeriği incelendiğinde, ince agreganın f , iri agregaların ise f 10 1,5 sınıfında olduğu saptanmıştır. Elde edilen de ğerler bu kırmataş agregasının söz konusu beton standardına uygun olduğunu göstermektedir. TS 706 EN 12620 +A1 standard ına göre yap ılan yassılık indeksi deneyi sonuçlarına göre, 4–11,2 mm agregada % 19,73 ve 11,2–22,4 mm agregada % 9 Ç.Ü Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi Yıl 2015 Cilt: 33-6 17,82 yass ılık ortaya ç ıkmıştır. Bu sonuçlara gore, malzeme FI ≤20% için FI 20 sınıfına girmekte olup betonda kullanılabilir özelliktedir. Hazırlanan tüm beton örnekleri üzerinde TS EN 12390-3 standard ına göre yapılan basınç dayanımı deneyi sonuçlarında C25/30 beton sınıfı için hedeflenen f =36 MPa basınç dayanım değeri sağlanmıştır. cm Kaynaklar ERDOĞAN, T.Y., (2003). Beton. Ankara. MEHTA, P.K., MONTEIRO, P.J.M., (2006). Concrete: Microstructure, Properties, and Materials. POSTACIOĞLU, B., (1987). Beton, Ba ğlayıcı Maddeler, Agregalar, Beton Cilt II, İTU İnşaat Fakültesi, 232 s. İstanbul. ŞİMŞEK, O., (2000). Yapı Malzemesi Cilt II, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 26-58. ŞİMŞEK, O. (2004). Beton ve Beton Teknolojisi, Seçkin Yayıncılık, Ankara. TS 706 EN 12620 +A1 (2009). Beton Agregaları. TS 3530 EN 933–1 (1999). Agregalar ın Geometrik Özellikleri için Deneyler Bölüm 1: Tane Büyüklüğü Dağılımı Tayini- Eleme Metodu. TS 9582 EN 933–3 (1999). Agregalar ın Geometrik Özellikleri için Deneyler Bölüm 3: Tane Şekli Tayini Yassılık Endeksi. TS EN 206-1 (2002). Beton- Bölüm 1: Özellik, Performans, İmalat ve Uygunluk. TS 802 (2009). Beton Karışım Tasarımı Hesap Esasları. TS EN 12350-1 (2010). Beton - Taze Beton Deneyleri - Bölüm 1: Numune Alma. TS EN 12350-2 (2010). Beton - Taze Beton Deneyleri - Bölüm 2: Çökme (Slump) Deneyi. TS EN 12350-7 (2010). Beton - Taze Beton Deneyleri - Bölüm 7: Hava Muhtevasının Tayini - Basınç Yöntemleri. TS EN 480-11 (2008). Kimyasal Katk ılar - Beton, Harç ve Şerbet İçin - Deney Metotları - Bölüm 11: Sertle şmiş Betonda Hava Bo şluğu Özelliklerinin Tayini. TS EN 12390-3 (2010). Beton - Sertle şmiş Beton Deneyleri - Bölüm 3: Deney Numunelerinin Basınç Dayanımının Tayini. TS EN 12390-4 (2002). Beton - Sertle şmiş Beton Deneyleri - Bölüm 4: Bas ınç Dayanımı - Deney Makinelerının Özellikleri. ÜNLÜGENÇ, U.C., (1993). Controls on Cenozoic Sedimentation in the Adana Basin, Southern Türkiye. Ph.D. Thesis, Keele University. 2 Volumes 229p. U.K. http://www.agub.org.tr/agrega/beto_agregasi.htm (Erişim tarihi: 3 Nisan 2013) http://www.agub.org.tr/agrega/agrega_nedir.htm (Erişim tarihi: 3 Nisan 2013) 10

Description:
In this study, the effect of flakiness which is a geometric feature of crushed aggregate produced from and sieve analysis accordance with Concrete aggregates standard of TS 706 EN. 12620 +A1 in force in Turkey, and New Evidence and Model on the Evolution of the Southeast. Anatolian Orogen
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.