ebook img

1. JEOLOJİ Çukuralan Altın Madeni Türkiye'nin batısında, İzmir'in 135 km. kuzeyinde, Ovacık Altın PDF

12 Pages·2012·1.26 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview 1. JEOLOJİ Çukuralan Altın Madeni Türkiye'nin batısında, İzmir'in 135 km. kuzeyinde, Ovacık Altın

1. JEOLOJİ 1.1. LOKASYON Çukuralan Altın Madeni Türkiye’nin batısında, İzmir’in 135 km. kuzeyinde, Ovacık Altın Madeni’nin 17 km. kuzeybatısında, İzmir ili, Dikili ilçesine bağlı Çukuralan köyünün kuzeyindedir. (Şekil 1). Şekil 1: Çukuralan Altın Madeni Lokasyonunu gösterir harita 1.2. BÖLGESEL JEOLOJİ VE TEKTONİZMA Pontidler, Anatolidler, Toroslar ve Kenar Kıvrımları bölgesi olmak üzere dört farklı tektonik birliğe ayrılmış olan Anadolu Levhası’nda Batı Anadolu bölgesi bu tektonik birlikler dışında kuzeyden güneye doğru Sakarya Kıtası; Ovacık Altın Madeni’ni de içine alan İzmir Ankara Zonu; Karaburun Kuşağı; Menderes Masifi; Likya Napları ve Beydağları Otoktonu olmak üzere farklı tektonik zonlara ayrılmıştır (Şekil 2). Şekil 2. Batı Anadolu’nun Genel Tektonik Kuşakları Batı Anadolu’nun jeolojik evrimi Jurasik Miyosen aralığında Neotetis Okyanusu’nun gelişimine bağlı olarak şekillenmiştir. Avrasya Afrika Levhalarının Geç Kretase Tersiyer zamanında birbirlerine yaklaşmasıyla Neotetis Okyanusu kapanmış, Arap Levhası’nın Anadolu Levhasına çarpmasıyla Neotektonik dönem başlamıştır. Neotektonik dönemin başlangıcına ilişkin olarak farklı görüşler ortaya konmuştur. 1. Yay Gerisi Yayılma Modeli’ne göre, Ege Hendek Sisteminin Güney Güneybatı göçüne, 65 My’dan bu yana Afrika Levhası’nın kuzeye eğimli olarak Avrasya Levhası altına dalması neden olmaktadır. Bu dalma batma Batı Anadolu’da KG yönlü açılmanın kaynağıdır (McKenzie, 1978; Meulenkamp, ve diğ. 1988). 2. Tektonik Kaçış Modeli’ne göre, (Dewey&Şengör, 1979; Şengör, 1979,1980,1987; Şengör ve diğ., 1985; Görür ve diğ., 1995) Arap Plakasının Bitlis Zagros Sütur Zonu boyunca Anadolu Levhasına çarpması sonucu tektonik (yapısal) sınırlar boyunca Anadolu Levhası batıya hareket etmektedir. Arap Levhasının Anadolu’yu sıkıştırması Geç Serravaliyen (Miyosen) (12 My)’de başlamış ve güncel olarak devam etmektedir. KAF ve DAF sınırları boyunca hareket eden Anadolu levhasının batı ucunda, çarpışmanın neden olduğu stres, KG yönlü çekme gerilmesine neden olmaktadır. 3. Orojenik Çökme Modeli’nde açılma, Paleosen sonunda Neotetisin kapanmasına bağlı kabuk kalınlaşmasını takiben gelişmektedir (Dewey, 1988; Seyitoğlu & Scott, 1991,1992). Geç Oligosen Erken Miyosen zamanında kısmi ergimeye bağlı plutonik sokulumlarla birlikte kabukta yayılma ve incelme başlamıştır. 4. İki Evreli Grabenleşme (Episodik) Modeli’ne göre Batı Anadolu açılma rejimi 2 evrede gerçekleşmiştir. Birinci evre Miyosen Erken Pliyosen’deki Orojenik Çökmeyi kapsar. İkinci evrede ise PliyoKuvaterner zamanındaki Anadolu Levhasının batıya kaçışını takiben KG yönlü açılma gelişir (Koçyiğit ve diğ., 1999). Bunlardan başka Batı Anadolu’nun jeolojik evrimine ilişkin olarak (Yılmaz ve diğ., 2001), KB Anadolu magmatizması iki farklı evreye ayrılmıştır: İlk olarak Oligosen Erken Miyosen periyodunda KG yönlü sıkışma rejimine bağlı olarak gerçekleşen ortaçfelsik kalkalkali volkanizmadır. Bu evrede sığ sokulumlu granitik plutonların yerleşimiyle, magmatik fazın ilk evresi gelişmiştir. İkinci magmatik evre Geç Miyosen Pliyosen periyodundaki alkali bazaltlardır. Jeokimyasal olarak bu bazaltlar rift tipi bazaltlarla benzerlik sunmaktadır. Yapısal olarak bu magmatik faz KG yönlü açılma rejimi ve buna bağlı gelişen DB yönlü grabenlerle ilişkilendirilmiştir. Batı Anadolu’da Tersiyer magmatik etkinliği Afrika Levhası’nın Avrasya Levhası altına dalmasıyla ilişkili olarak gelişmiştir. Bu zaman periyodundaki magmatik etkinlik jeokimyasal olarak ayırt edilen üç farklı faza ayrılmıştır (Innocenti ve diğ., 2005). 1. İlk faz Geç Eosen’de başlayan Orta Miyosen’de son bulan kalkalkaliden yüksek potasik kalkalkali soşonitiklere değişen magmatizmadır. 2. İkinci volkanik faz Geç Miyosen Erken Pliyosen aralığıyla sınırlıdır ve ortaç alkali sodik ya da potasik kayalarla temsil edilir. 3. Pliyosen Kuvaterner periyodunda gerçekleşen volkanik faza Kula volkanitleri tipik bir örnektir ve Na alkali okyanus ada bazaltları özelliğindedir. Bölgedeki magmatizma Kozak, Kestanbol ve Evciler Granitinin temel kaya olan Triyas yaşlı Karakaya metamorfik kompleksini oluşturan metamorfikler içerisine sokulumuyla başlar. Ovacık ve çevresindeki cevherleşmenin de kökenini oluşturan bu magmatik etkinlik Batı Anadolu’da açılma tektoniğinin başlamasıyla ilişkili olarak gelişmiştir. Çalışma alanını da içine alan bölgedeki temel tektonik öğe KD doğrultulu Foça Trendi’dir. Bölge bu zon içerisinde son tektonik evrimini geçirmiş ve bölgedeki morfoloji şekillenmiştir. Foça trendi ani değişen gölsel tortul ve karasal volkanik fasiyesler ile stratigrafik ve volkanolojik olarak oldukça karmaşık bir bölgedir. Geniş alanda yayılım sunan andezitik bileşimdeki volkanitlerin baskın olmasına rağmen, Çandarlı Foça bölgesindeki daha felsik bileşimdeki dasidikriyolitik kayalar da oldukça önemlidir. Ovacık’taki ana kaya grubu feldispatphyric porfiritik andezitik bileşimdeki kayalardır. Bölgedeki andezitik ve riyolitik volkaniklerin birbirleriyle olan ilişkisi çok net değildir. Çandarlı ve Foça bölgesinde yayılım sunan değişken hematize ince taneli karasal lavlar ve volkanoklastik ardalanma, standart Batı Anadolu andezit porfirlerinden farklıdır. Benzer olarak Ovacık’ta alt düzeylerdeki stratigrafik birimler Batı Anadolu’da bilinen andezit porfirlerinden daha yaşlıdır. Bergama’nın kuzeyinde Miyosen yaşlı arakatkılı sulu pümeks ve felsik piroklastik kırıntılar içeren gölsel tortullar içerisine sokulmuş standart Batı Anadolu andezitik porfirler gözlenir. Bölgede dört farklı fasiyes ayırtlanmıştır: 1. Karasal andezitik lav dom kompleksi: Ovacık Bergama volkanik birliği içerisinde, 2. Hiyaloklastik akışkanlar: Çandarlı Volkanik birliği içerisinde, 3. Riyolit domutuf konisi ve sığ su kalderası: Foça Volkanitleri içerisinde, 4. Karasal ve gölsel açılmayla ilişkili havzalar: İvrindi Duçla Volkanik birliği. Ovacık ve etrafında yer alan cevherleşme olasılıkla kuzeyde yer alan Kozak Plutonu ile ilişkili olarak ortaya çıkmıştır. Kozak Granitinin alınan örneklerden hızlı soğuma geçirdiği anlaşılmaktadır ve 28 My (Geç Oligosen) yaşı elde edilmiştir. Ancak plutonun sokulum yaşı 34 My’dan (Erken Oligosen - Eosen) daha fazla olmalıdır. Miyosen subvolkanik andezitleri Dikili Grabeni kenar fayı (normal fay) boyunca çıkış yapmıştır. Bu volkaniklerin soğuma yaşı 19 My (Erken Miyosen) olarak saptanmıştır ve bu yaş yaklaşık sokulum yaşı olarak kabul edilmiştir. Bölgede Neojen boyunca birbirini izleyen pek çok farklı tektonik faz gelişmiştir (Zanchi ve diğ., 1990,1993). İlk açılma fazı Orta Geç Miyosen zamanın da KBGD doğrultulu paleostres kuvvetleri ile karakteristiktir ve KKDGGB / KDGB grabenlerinin oluşumuna neden olmuştur. Alt Pliyosen Kuvaterner periyodunda ise KG paleostres kuvvetleri bölgedeki morfolojiyi şekillendirmiştir. Miyosen Pliyosen periyodundaki açılma fazı muhtemelen Ege Denizinin oluşumuyla ilişkili olarak gerçekleşmiştir. Kuvaterner boyunca zaman zaman KG yönlü açılma KDGB doğrultulu açılma gerilmesine dönüşmüştür. Bu genç açılma fazı bölgede halen devam etmektedir ve güncel olarak depremlere neden olmaktadır. Şekil 3. Kozak Bölgesindeki Metamorfik Temeli ve Mağmatik Birlikteliği Gösteren Şematik Harita Şekil 4. Kozak Bölgesinin BD Jeolojik Kesiti Şekil 5. Bölgesel Tektonizma Sonucu Oluşan Kozak Horstu ve Çevreleyen Graben Alanlarını Gösteren Model Şekil 6. Ayvalık Bergama/Dikili Bergama Yöresinin Genelleştirilmiş Kolon Kesiti 460000 mE 480000 mE 500000 mE 520000 mE 540000 mE 560000 mE 4360000 mN ∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗∗ 4360000 mN 4340000 mN 4340000 mN AEGEAN SEA 4320000 mN LEGAdEanNcdDietes,i tveo, lscpainliitce ,t upfof,r pahgygrliotem, erhraytoel,it be,r eccia Granite, granodiorite, quartz diorite 4320000 mN Neogene, Volcanic facies Paleozoic, Undifferentiated Andesite, spilite, porphyrite Jurassic-Cretaceous Quaternary, Continental, Undifferentiated Eocene, Undiffentiated Neogene, Continental, Undifferentiated Upper Cretaceous 4300000 mNAODuaffttihceoe:1r: :/O 2/v2a0c0ik8 KROegZiAon GaOlO vGLaeDcoiklo gy Map JPPBuaearlrsaemasolistza,io ncdi,co U,l eMnrdieteitfafemreonrptihaitced CRULorhnewymtoeaalrcip teCepo,re euddtsaa,c cUietenoduisfferentiated 4300000 mN SDcraawlein: g1::5 E0O0000 Projection: UTM Central Meridian 27 (ED50) Triassic Pdieorriidteo,t igtea,b pbyroro, xdeianbitaes, eharzburgite, Licence Area 0 5 10 20 kilometres 460000 mE 480000 mE 500000 mE 520000 mE 540000 mE 560000 mE Şekil 7. Çukuralan Projesi Bölgesel Jeoloji Haritası 1.3. LOKAL JEOLOJİ Çalışma alanında gözlenen birimler litolojik olarak gençten yaşlıya doğru Porfiri Dayk, Kozak Granodiyoriti, Karakaya Metamorfik Kompleksi şeklindedir (Şekil 8). Şekil 8. Çukuralan Bölgesi Jeoloji Haritası Porfiri Dayk (PGR): Metamorfikleri keserek yerleşmiş olan plüton ile içerisinde yer alan metamorfik anklavlar arasındaki dokanak KD-GB doğrultuludur. Çalışma alanında etkisini gösteren tektonik aktivite intruzif metamorfik kontağındaki süreksizlik ve metamorfikler üzerinde etkili olmuş, gelişen kırılgan ve sünümlü deformasyon zonları geç magmatik aktivitenin ventlerini oluşturmuştur. Porfiri dokulu, granodiyorit bileşimli Kozak Granodiyorit’i ile aynı magmatik kökene sahip, tektonizma ile eş yaşlı ve bölgede cevherleşmeye neden olan porfiri dayklar bu ventler boyunca yükselmiş ve yer yer geniş yayılım sunarken, yer yer de metamorfik ve intruzifin kırık ve çatlakları içine yerleşen küçük bloblar halinde oluşmuşlardır. Kozak Granodiyoriti (GR): Karakaya Kompleksi içerisine sokulan granitik granodiyoritik bileşimindeki Kozak Pluton’u, Oligosen periyodunda Karakaya Kompleksi’ne ait yaşlı kayalar içerisine sokulumuna başlamış, Miyosen periyodunda soğuma evresini tamamlamıştır. Pluton K içeriği yüksek ve baskın olarak ortaç asidik bileşimlidir. Manto kökenli mağma ile Kabuk kökenli mağmanın kontaminasyonu ile oluşan hibrit bir mağmanın ürünüdür. Çukuralan’da metamorfikleri kuzeyde ve güneyde Kozak Granodiyoriti sınırlandırmaktadır. Genel olarak Kozak Granodiyoriti Karakaya Metamorfik Kompleksi ile çevrelenmiş olsa da Çukuralan’da Karakaya Metamorfik Kompleksi Kozak Granodiyoriti ile çevrelenmiştir. Bu da Çukuralan’da gözlenen Karakaya Metamorfik Kompleksine ait kayaçların Kozak Granodiyoriti içinde anklav konumunda olduğunu göstermektedir. Karakaya Metamorfik Kompleksi: Karakaya Metamorfik Kompleksi şiddetlice deforme olmuş, kısmen metamorfizma geçirmiş Permiyen ve Triyas yaşta klastik ve volkanik serilerden yapılmıştır. Karakaya Kompleksi genellikle iki bölüme ayrılır: Alt Karakaya Kompleksi, Üst Karakaya Kompleksi. Yapısal ve muhtemelen stratigrafik olarak altta yer alan Alt Karakaya Kompleksi, Paleozoyik sonu veya Triyas’ta yeşilşist ve mavişist fasiyesinde metamorfizma geçirmiş mafik lav, mafik piroklastik kaya, şeyl, ve kireçtaşı ardalanmasından oluşmuştur. Üst Karakaya Kompleksi ise kuvvetlice deforme olmuş Permiyen veya Triyas yaşta klastik, volkanoklastik ve volkanik kayalardan oluşur. Çalışma alanının temelini, geniş bir alanda yayılım sunan Karakaya Kompleksine ait metamorfik kayalar oluşturur. Metamorfik birimler ruhsat sınırları içerisinde dar bir alanda yayılım sunar ve Kozak Granodiyoriti içinde anklavlar halinde yer alır. Metamorfiklerin lokal olarak farklı alt litolojilere ayrıldığı gözlenmektedir. KD bölgesinde daha kompleks yapılar sunarlar. Kalkerli şistler, metamorfik çamurtaşları, karbonatlı breşler içeren seviyeler ve bunlara bağlı oluşan skarn alterasyon bu bölgede daha yaygındır. Çukuralan’ın orta bölgesinden itibaren GB’ya doğru metamorfiklerde oldukça lokal karbonatlı seviyeler dışında genellikle daha üniform bir yapı gözlenir. GB’ye gidildikçe metamorfiklerin yüzlek vermediği bunun yerine çalışma alanının dışında kalan bölümde andezitik ve trakitik volkaniklerin bu birimleri üzerlediği görülmektedir. Cevherleşme öncesi ve cevherleşme ile eş yaşlı tektonizma sonucu metamorfikler sünümlü deformasyon geçirmiş ve breşik bir zon meydana gelmiştir. Bu alt litoloji DSBX (Ductile Structural Breccia) olarak adlandırılmıştır. 1.4. MİNERALİZASYON Çukuralan’da cevherleşme sünümlü deformasyona sebep olan tektonizma ile eş yaşlı olarak gelişen porfiri dayklara bağlı olarak gelişmiştir. Permiyen yaşlı olan (250 my.) metamorfiklerin bünyesinde altın cevherinin var olduğuna ve magmatik aktivite ile drene olup litoloji ve yapısal kontroller ile depolandığına ilişkin herhangi bir veri elde edilememiştir. Genel kanı; porfiri dayklara bağlı gelişen cevherleşmenin uygun indirgen ortamı tercih ettiği ancak bunun mümkün olmadığı durumlarda litoloji seçimi olmaksızın cevherleştiği yönündedir. Gang minerali olarak; kuvars, karbonatlı kuvars ve kalsit bulunmaktadır. Tektonizmanın da etkisiyle yükselen hidrotermal solüsyon GR-DSBX ve PGR-DSBX kontaklarında cevherleşmiştir. Çukuralan’da yapısal kontrollü bir cevherleşme söz konusudur. Genç Volkanikler Metamorfik Kesit 1 Kesit 2 Granodiyorit Mineralizasyon Porfiri Dayk Kesit 3 Kesit 4 Şekil 9. Çukuralan’ın Genel Enine Kesiti Bölgede kuzeydoğu – güneybatı ve kuzeybatı – güneydoğu doğrultulu olmak üzere esas olarak iki ana tektonik faz gözlenir. KB–GD doğrultulu faylar KD–GB doğrultulu faylardan daha gençtir ve cevherleşme esas olarak bu faz tarafından kesilmiş ve atılmıştır. Ana mineralize zonun güneyinde, kalınlığı 10 – 100 cm. arası değişen, milonitik zon mevcuttur ve KD’ya eğimli mineralizasyonu footwall’da sınırlamaktadır. Çukuralan’da gözlenen mineralizasyon düşük sülfidasyon epitermal mineralizasyona örnektir ve petrolojik gözlemlere dayanarak sistemin orta düzeyde bir aşınmaya uğradığı görülmektedir. Çukuralan’da Gözlenen Kuvars Dokuları : Tarak dokulu (comb texture) silika sülfit damarcıkları, tarak dokulu kuvarsla aynı fazda yerleşmiş ametist, iri veya ince taneli olarak gözlenen saccharoidal kuvars, sülfit içeriğine bağlı olarak açık griden siyaha kadar değişik tonlarda görülen silika sülfit (gri silica), karbonat ornatım dokulu kuvars ve farklı zaman aralıklarında yerleşmiş ve karbonat / silika oranına göre farklılık sunan karbonatlı kuvars mevcuttur. 1.5. ALTERASYON Propilitik Alterasyon: Çukuralan’da propilitik alterasyon KD’ den GB’ ye kadar geniş bir alanı kapsamaktadır ve yüksek sıcaklık propilitik (klorit, epidot, manyetit, kalsit parajenezi), orta sıcaklık propilitik (klorit, kalsit, nadiren epidot), düşük sıcaklık propilitik (klorit, montmorillonit, kalsit, silika) zonlarına ayrılmıştır.

Description:
tonlarda görülen silika sülfit (gri silica), karbonat ornatım dokulu kuvars ve farklı zaman aralıklarında yerleşmiş ve karbonat / silika oranına göre farklılık
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.