ebook img

TURKIYE GENELi DENEME SINAVI (YGS) PDF

42 Pages·2017·3.06 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview TURKIYE GENELi DENEME SINAVI (YGS)

PALME YAYINCILIK .. . . TURKIGYEEN EiLD ENEMSEI ANVI (YGS) 26 ŞUBA17T 20 CEVAPLAR PALME MOBİL UYGULAMASINA GİRİLECEKTİR. AÇIKLAMA 1. Bu kitapçıkta sırasıyla Türkçe Testi, Sosyal Bilimler Testi, Temel Matematik Testi ve Fen Bilimleri Testi bulunmaktadır. 2. Deneme sınavını, çıktı alarak veya web sitesi üzerinden çözebilirsiniz. 3. Soruların cevapları, Palme Mobil uygulamasına işaretlenecektir. 4. Önerilen sınav süresi 160 dakikadır. 26 Şubat 2017 08:00-23:59 arasında Palme Mobil uygulamasından cevaplar girilebilir. 5. Sınav bitiminin hemen ardından alınan puan ve o andaki sıralama Palme Mobil uygulamasından görülecektir. Türkiye genelindeki nihai sıralama, 26 Şubat Pazar günü 23:59 itibariyle görülebilecektir. 6. Sosyal Bilimler Testi’nde, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini yasal olarak almak zorunda olan adaylar ve İmam Hatip Okulları öğrencileri/mezunları ilk 40 soruyu cevaplayacaktır. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini yasal olarak almak zorunda olmayan veya farklı müfredattan sorumlu adaylar, 36.-40. soruları cevaplamadan 41.-45. soruları cevaplayacaktır. Kendi alanı dışındaki soruları cevaplayan adayların, işaretledikleri sorular yanlış olarak değerlendirilecektir. 7. Deneme sınavının cevap anahtarına 27 Şubat Pazartesi günü Palme Mobil uygulamasından ulaşılabilecektir. YGS TÜRKÇE TESTİ DENEME 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. 1. En merhametli (acıma duygusu olan) mevsimdir kış. 3. Ünlü şair, birçok şiirinde “yitik bir aşk”tan söz etse I de bu şairin şiirlerinde bir akrabalık görülmez çün- kü her şiiri, kendi benzersiz var oluşuna sahiptir ve Sarınmanın, sarmalanmanın, sıcak çayların, dumanı hiçbiri tekrar edilmemiştir. Şu da var ki eğer bir şair tüten bacaların, derin (yoğun) sohbetlerin mevsimi… çok ciddi olarak masaya yatırılırsa zannediyorum ki II şairin bütün şiirleri, birbirine hiç benzemeyen şiirleri En dingin (gücü tükenmiş, yorgun) mevsimdir kış. arasında bile benzerlikler vardır. Bir ses tonu vardır III ki o devam eder, bir dünyaya bakış, bir konuşma Şehri beyaz bir örtüyle örten uzun bir sessizlik gibi… tarzı… Bu parçada geçen “şairin şiirlerinde bir akrabalık Yıllar geçiyor, zaman eriyor (bitmek, tükenmek) ama görülmemesi” sözüyle anlatılmak istenen, aşağı- IV dakilerden hangisidir? A) Şiirlerinin birbirinden farklı içeriklere sahip olduğu içimiz kışın beyaz karanlığını yırtıp renklerle B) Şiirleriyle yazın dünyasına farklı bir bakış açısı kazandırdığı buluşuyor (bir araya gelmek). V C) Şiirlerinin her birini farklı edebî akımlarla oluştur- duğu Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerin hangisi, k ayraç içinde verilen açıklamasıyla anlamca uyuş- cılı D) Şiirlerinin her birinin özgün bir nitelik taşıdığı n yı mamaktadır? a Y E) Şiirlerinde okuru yaşamın bilinmeyenleriyle karşı e m A) I. B)II. C)III. D)IV. E) V. Pal karşıya getirdiği 2. (I) Güz yorgun, içi dolmuş senin gibi; camına çarpıp 4. Çocukluk bir yaraysa eğer, eserlerimde çocukluğun duruyor hikâyelerini. (II) Düştü düşecek yine ağaçla- kabuğunu sürekli kaldırmak benim hoşuma gidiyor. rın dilinden kelimeler… (III) Rüzgâr tozunu üfleyecek Edebiyat dünyasında tüm yazarlar için de çocuklu- geçmişin ama önce güz gibi sen de bu mevsimin ğun kabuğunu hep kaldırıyorlar diyebilirim. Çocuklu- yağmuruna sarılacaksın. (IV) Hadi aç pencereni ğunu anlatmayan kaç yazar gösterebilirsiniz bana? usulca, içine çek tertemiz havayı. (V) Güneş yüzünü Sizi bilmem ama benim için çocukluk ve çocuklar gösterdiğinde bulutların arasından, birlikte dökelim her zaman önemli oldu yani onu ilk kitapla birlikte yapraklarımızı. rafa kaldırıp koyamadım. Bu parçada numaralı cümlelerin hangisinde me- Bu parçada geçen “eserlerimde çocukluğun kabu- cazlı bir söyleyiş yoktur? ğunu kaldırmak” sözüyle anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) I. B)II. C)III. D)IV. E)V. A) Şiirlerini çocuksu bir sevinçle kaleme almak B) Çocukluk günlerindeki kötü anıları hatırlamak C) Çocukluğuyla arasında gizli bir bağ oluşturmak D) Eserlerinde konu olarak çocukluğuna yer vermek E) Çocukluğuna büyük bir özlem duymak 1 Diğer sayfaya geçiniz. YGS TÜRKÇE DENEME 5. Güneş enerjisi zengin fakir, küçük büyük ya da din, 7. Kelebekler renkli kanatları, narin yapıları, kısa ömür- dil ayrımı yapmayan bir enerjidir yani ---- bir enerji; leri, uzun göçleri gibi nedenlerle içinde yaşadığımız bunun yanı sıra Güneş enerjisi ---- bir enerjidir çün- ekosistemin en ilginç canlıları arasındadır. kü herhangi bir artığı ve tüketimi olmayan, sürekliliği Bu cümleden aşağıdakilerden hangisine kesin- olan enerjidir. likle ulaşılamaz? Bu cümlede boş bırakılan yerlere, düşüncenin A) Kelebekler ilginç karşılanan canlı türlerinden bi- akışına göre, aşağıdakilerden hangisi sırasıyla ridir. getirilmelidir? B) Kelebeklerin zarif bir bünyesi vardır. A) barışçıl-verimli C) Kelebekleri ilginç kılan birden fazla neden var- B) hümanist-ulaşımı kolay dır. C) demokratik-yenilenebilir D) Kelebeklerden başka canlılar da ilginç karşılan- D) herkes için-masrafsız maktadır. E) doğada kendiliğinden var olan-son yıllarda E) En ilginç kanatlara kelebekler sahiptir. moda k cılı n yı a Y e m al P 6. Necatigil, “Bazı şiirler bekler bazı yaşları.” der. Gali- 8. I. ev sahipliği yapan ve ticari İpek Yolu’nun ba bazı edebî türlerin de zamanla bağı var. 90’lı yıl- II. aldığı rivayet edilir ların sonunda, o çalkantılı dönemlerde, şiir yazdım. III. bir Türkmen aşiretinden Sonra ortalık biraz durulmuşken roman yazmaya IV. tarih boyunca birçok medeniyete başladım. Şimdi yeniden o kötü günlere dönmüşken V. önemli duraklarından biri sayılan Ayaş’ın, adını yeniden şiire sarıldım galiba. Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle Bu parçada geçen altı çizili sözle anlatılmak iste- oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baş- nen aşağıdakilerden hangisidir? tan ikinci olur? A) Sanatçının olgunlaşmasının zaman aldığı A) V. B)II. C)I. D)IV. E) III. B) Edebî türler arasında sanatçıların seçim yapmak zorunda kaldığı C) Bazı türlerin diğerlerine göre ustalık gerektirdiği D) Edebî türlere olan ilginin zaman ve koşullara göre değişiklik gösterdiği E) Edebî türlerin zaman içerisinde önemini kaybe- debileceği 2 Diğer sayfaya geçiniz. YGS TÜRKÇE DENEME 9. Uzun uzun anlatmak yerine, boşluklar bırakmayı, o 11. I. Zaten benden sonra benim yaşadıklarım muh- boşluklarda okurla konuşmayı denedim. Benim sus- temelen benim kadar kimsenin ilgisini çekmeye- tuğum yerde sözü okur alsın istedim. Çünkü okuma; cek. söyleme, yani katılımdır. Şiiri yaratan şairse eğer, II. Bir zamanlar yaşadığım her şeyi not etmek, bir onu yeniden yaratan da insanlardır. Şair ve okur tek yerlere yazmak isterdim. bir gerçekliğin iki hareket noktasıdır. Bu gidiş gelişin III. Anladım ki insan yaşlandıkça yaşadığı her anın orta yerinde bir kıvılcım parıldar: Şiir. keyfini almak istiyor. Bu sözleri söyleyen bir sanatçı, aşağıdakilerin IV. Onları kaydetmekle bile vakit kaybetmek istemi- yor. hangisiyle nitelendirilebilir? V. Sonraları bu isteğimin yavaş yavaş azaldığını A) Okurunu yaratma eylemine katan gördüm. B) Kısa şiirler yazmayı tercih eden Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi- C) Samimi bir anlatımı benimseyen si baştan dördüncü olur? D) Okurunu olduğu yerde bırakmayıp değiştiren A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. E) Çok sayıda okurla buluşmayı amaçlayan k cılı n yı a Y e m al P 10. Gerçek şiir, seçmek ve gizlemek sanatıdır. Şair, di- 12. I. İster yazılı ister sözlü olsun, bir dili, kök saldığı lin olanaklarını kullanarak doğadan, yaşamdan, in- ve yayıldığı topraklardaki kişilerin özellikleri ve sanlıktan ne algılıyorsa onu seçer. Fakat seçtiklerini nitelikleri geliştirir. apaçık anlatmaz. Şiir; bilinmezliği seçip onu gizle- II. Dil, durağan özellik taşımayan, her dönemde de- yebilmektir. Gizleyebildiği oranda başarılı olur ve şiir ğişikliklere uğrayan canlı bir yapıya sahiptir. hazzı da daha çok yaşanır. Öyküye ve olaya yas- III. Bir dilin gelişimi onu konuşan insanların, milletle- lanmadan yazılan sessiz şiir, dile yeni kapı açar; dil rin ona bağlılığıyla önem kazanır. zenginliğini önemser. Açık anlam ise dili fakirleştirir. IV. Bir dili konuşanların nitelikleri, o dilin gelişmesin- Okuyucuyu tembelleştiren, onun düşünsel görüntü- de ve varlık göstermesinde çok etkilidir. lerini, hayallerini zorlamayan bir zeminde yazıldığın- V. Milletlerin sözlü ya da yazılı dille oluşturdukları da şiir, görevinde etkili olamaz. ürünler, onların gelişmişlik düzeyinin en önemli Bu parçaya göre gerçek bir şiirden beklenen an- göstergesidir. latım niteliği aşağıdakilerden hangisidir? Numaralanmış cümlelerden hangi ikisi anlamca birbirine en yakındır? A) Yalınlık B) Özlülük C) Kapalılık A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve III. D) Özgünlük E) Duruluk D) III. ve IV. E) IV. ve V. 3 Diğer sayfaya geçiniz. YGS TÜRKÇE DENEME 13. (I) Kökboyası, çok yıllık ot formunda, boyu 150 cm 15. Çocukken büyük annemden dinlediğim masallardan kadar olabilen bir bitki olup 5-10 cm uzunluğunda ve biri, aklımda kaldığı kadarıyla şöyleydi ( ) Vaktiyle, 2-3 cm genişliğinde olabilir. (II) Kökboyası bitkisin- bilmem ne memlekette hüküm süren bir padişahın den boya, en az üç yaşına gelmiş kırmızı renkli kök- oğlu ( ) rüyasında gördüğü servi boylu ( ) sırma saç- lerin ilkbahar ve sonbahar aylarında toplanmasıyla lı, mavi gözlü, son derece dilber bir kıza âşık olur elde edilir. (III) Bitkinin köklerinde alizarin denen boya ve sevgilisini bulmak ümidi ile yollara düşer ( ) Bü- maddesi bulunduğu için bitki parlak ve kırmızı bir tün aşk masallarında olduğu gibi başına bir sürü renktedir. (IV) Türk kırmızısı olarak da bilinen bu renk felâketler gelecektir değil mi ( ) MÖ 2600 yılından 19. yüzyıl sonuna kadar yoğun ola- Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere, aşağı- rak kullanıldı hatta 1700’lü yıllarda dünya kök boya dakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri ihtiyacının 2/3’ü Anadolu’dan karşılanıyordu. (V) Batı sırasıyla getirilmelidir? ve Orta Anadolu’da tarımı da yapılan kök boyasının 19. yüzyıl sonlarında sentetik boyaların üretilmeye A) (;) (,) (.) (...) (.) B) (:) (,) (,) (...) (!) başlamasıyla önemi de azaldı. C) (:) (;) (,) (.) (?) D) (:) (;) (,) (...) (…) Kökboyası bitkisinin anlatıldığı bu parçadaki nu- E) (;) (,) (;) (.)(.) maralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda veri- lenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, kökboyası bitkisinin özelliklerinden söz edilmiştir. B) II. cümlede, kökboyası bitkisinden ne zaman boya elde edildiği belirtilmiştir. k cılı C) III. cümlede, bir durumun gerekçesi söylenmiş- yın a tir. e Y m al D) IV. cümlede, kökboyasının yalnızca Anadolu’da P üretildiği vurgulanmıştır. E) V. cümlede, bir geleneğin modern üretim karşı- sında değerini yitirdiği belirtilmiştir. 16. Halide Edip Adıvar, 1908’den itibaren yazılarını Vakit, Akşam, Tanin gazetelerinde ve Yeni Mecmua, 14. Ağzımda bir bıçak I Konuştukça kan akar göğsüme Muhit, Şehbal dergilerinde Halide Salih adıyla yayımlar. II Göğsüm bir mahşer yeri iken 31 Mart'tan sonra çocuklarıyla Mısır’a gider, oradan da Suskunluğum çok uzakta III Bir gurbetin yüksek ateşinde İngiltere’ye geçer. 1909’da Anadolu’ya döndüğünde Tenceredeki su gibi kaynıyorum IV Bu dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi Heyûla ve Raik’in Annesi’ni, ardından da Seviyye yoktur? Talip Romanı’nı yazar. A) Ünlü düşmesi V B) Ünsüz yumuşaması Bu parçadaki altı çizili bölümlerden hangisinin C) Ünsüz benzeşmesi yazımı yanlıştır? D) Ünlü daralması A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. E) Ünsüz düşmesi 4 Diğer sayfaya geçiniz. YGS TÜRKÇE DENEME 17. Anadolu halk kültürünün en önemli sembollerinden 19. İnsanlık tarihiyle başlayan spor, insanın kendini ko- biri olan bağlamayı Anadolu’da yetişmiş ozanlardan rumak, vücudunu şekillendirmek ve geliştirmek için ayrı düşünmek neredeyse imkânsızdır. verdiği bir uğraştır. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisinin örneği Aşağıdaki cümlelerin hangisi, ögelerin dizilişi ba- yoktur? kımından bu cümleyle aynıdır? A) Ad tamlaması B) Belgisiz zamir A) İlk çağlardan günümüze ulaşan resimler, spor dallarının o çağlarda belirmeye başladığını ve C) Eylemsi D) Edat doğrudan savaşIa ilgili olduğunu gösterdi. E) Miktar zarfı B) İnsanın kendini korumak veya avlanmak için verdiği mücadele; atlama, koşma, tırmanma gibi atletizmin çeşitli dallarını doğurmuştur. C) Savaşçı bir millet olan Türkler için spor, düşma- na karşı her zaman hazır olmanın tek yoludur. D) Türkler, askeri vasıflar taşıyan sportif hareketle- ri, eğlenceli hale getirerek kurallaştırmış eskiler- de. E) Cinsiyet ayrımı yapmadan çocuklarına küçük yaştan itibaren güreş tutmayı, ata binmeyi, koş- mayı öğretmişlerdir. k cılı n yı a Y e m al P 20. (I) Günlük hayatımızda birçok alanda kullandığımız camın nasıl icat edildiği tam olarak bilinmese de Mı- sır kalıntılarında MÖ 2500’lü yıllara ait ilk örnekleri mevcut. (II) Türk kültüründe camın sanat için kullanı- mının hikâyesiyse XVII. yüzyılda başlıyor. (III) Zama- 18. Eylemsiler, bazen eylemsi anlamını yitirerek kalıcı nın büyük bestekârları arasında ismi geçen, şair ve isim olur. hattatlığıyla meşhur, sanata düşkünlüğüyle bilinen Sultan III. Selim’in devrinde zarafet, kibarlık, incelik Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu duruma ör- eşyadan mimariye; giyimden dekorasyona her ala- nek yoktur? na nüfuz eder. (IV) Sanat merakının saraydan halka A) Yağışlar kasım sonu başlar bizim memlekette. yayılıp zirve yaptığı bu dönemde, Mehmed Dede isimli bir Mevlevi dervişin İtalya’ya yaptığı seyahat, B) Kaymak, bazı tatlıların vazgeçilmezidir Türk Boğaz’ın incisi Beykoz’da bir cam atölyesi açması- mutfağında na vesile olur. (V) Yolculuğunda karşılaştığı eserlere C) Yiyecekler eskiden soğuk hava depolarında hayran kalan derviş, çalışmalara kendi yorumunu da saklanırdı. katar ve böylece “Çeşm-i Bülbül” isimli ilk eserini or- D) Antalya’da gördüğümüz çağlayanlar hepimizi taya koyar. etkilemişti. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- E) Dolmuş bir bardağa su koyamazsınız, derdi her sinde anlatım bozukluğu vardır? seferinde. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 5 Diğer sayfaya geçiniz. YGS TÜRKÇE DENEME 21. (I) Murathan Mungan hafıza üzerine düşünen yazar- 23. (I) Kırıldığında hep böyle olurdu. (II) İçinde bir yerler lardan biri olarak bu evreni zaman zaman sorgulu- ince ince sızlar, gözleri dolar. (III) Konuşmaya kalk- yor. (II) Yaklaşık on yıl kadar önce yayımlanan Para- sa sözcük taneleri ağzında dağılıp sanki birer kırıntı nın Cinleri bunun nitelikli bir yansımasıydı. (III) Şimdi gibi onları tekrar yutana kadar boğazına takılıp kalır- ise Paranın Cinleri'nin açtığı yoldan bir başka kitap dı. (IV) Böyle zamanlarda ihtiyacı olan yalnızlık ada- geldi: Harita Metod Defteri. (IV) Mungan bu kitabın- sını ona sağlayan nadir yerlerdendi kütüphaneler. da, çocukluktan süzülen anlar ve anılar çevresinde (V) Sessiz, dingin, kollayıcı. bir anlatıyla okur karşısına çıkıyor. (V) Harita Metod Numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki- Defteri için, kitabın hemen başına konan ve 'Niyet' lerden hangisi söylenemez? adını taşıyan bölümde Mungan, kitabı yazma amacı- nı açıklıyor bizlere. A) İsim cümlesi vardır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- B) Kurallı cümlelere yer verilmiştir. sinde anlatım bozukluğu vardır? C) Girişik birleşik cümle kullanılmıştır. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. D) Bağlı cümle örneklendirilmiştir. E) Sıralı cümleye yer verilmiştir. k cılı n yı a Y e m al P 22. İhtiyar hikâyesinin sonunu nasıl bağlayacağını 24. (I) Türk edebiyatında gerek nazım gerek nesir türün- I II de çocuk eğitimi açısından pek çok eser verilmiştir. bilemedi. “Kader” yazdı önce. Sonra sildi. Ancak sildiği (II) Tanzimat'tan Cumhuriyet'e kadar olan dönem içerisinde Nabizade Nazım’ın da çocuk edebiya- III tı kapsamına girecek eserleri vardır. (III) Roman ve yerde hâlâ silik bir şekilde “kader” yazıyordu. hikâye türünde eser veren yazar, çocuk edebiyatıyla IV V da ilgilenmiştir. (IV) Nabizade Nazım'ın bu yönünün yeterince bilindiğini ya da yeterince takdir gördüğü- Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerle ilgili nü size söyleyemem. (V) Heves Ettim eserinde ço- aşağıdakilerden hangisi söylenemez? cuk edebiyatına dair örnekler mevcuttur, Mini Mini A) I. sözcük, birden fazla çekim eki almıştır. Mektepli adlı eser ise çocuklara hitaben yazılmıştır. (VI) Hanım Kızlara adlı eseri de genç kızların eğitimi- B) II. sözcük, gövde durumundadır. ne yönelik kaleme alınmış pedagojik bir eserdir. C) III. sözcük, birleşik yapılı fiildir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmuştur? D) IV. sözcük, fiilden isim yapma ekini almıştır. A) II. B) IV. C) VI. D) III. E) V. E) V. sözcük, birleşik yapılı ve birleşik çekimli fiildir. 6 Diğer sayfaya geçiniz. YGS TÜRKÇE DENEME 25. Edebiyatımızın ve kültür hayatımızın önemli unsurla- 27. (I) Roman kurmaca bir metindir. (II) Somut nesneler- rından biri olan türkülerimiz, milli kimliğimiz ve gele- le değil, dil gibi en soyut araçlardan biriyle, sözcük- neksel yapımızı derinliklerden alıp geleceğe taşıyan lerin anlamına dayanarak yazılır. (III) Yazar, gerçek en önemli yapı taşlarımızdan biridir. Bir milleti, millet yaşamdan yararlansa bile bunları hayalleriyle, düş- olarak bir arada tutan ortak sevinçlerin, kederlerin, leriyle, fantezileriyle karıştırıp öyle sunar. (IV) Zaten ideallerin yansıdığı türkülerimiz kültürel ve edebî ha- gerçek hayat bütünüyle bir kıyıya konduktan sonra yatımızın adeta kazınmış mühürleri hükmündedir. yazınsal gerçekliğe yaklaşılabilir. (V) Böyle bir yak- Kader birliğimizin ortak ürünleri olan türkülerin ken- laşım, romanı bir tarih kitabıyla eş tutmak anlamına dine ait birtakım özellikleri vardır. Şüphesiz türküle- gelir ki bu, sanat gerçeğine aykırıdır. rimiz, bir ilk söyleyene dayanıyor olsa da sonuçta millete mal olarak anonimleşmiştir. Anonim ürünlerin Bu parçada numaralı yerlerin hangisine “Demek de en çarpıcı yönleri, ciddi anlamda değişiyor ol- ki bir romanı gerçek hayatla sınayamaz, doğrulaya- masında yatmaktadır. Dolayısıyla bir türkü, oluştu- mazsınız.” cümlesi getirilirse parçanın anlam bü- rulduktan sonra tamamen veya kısmi değişikliklere tünlüğü sağlanmış olur? uğramıştır. Bu değişimleri kültürel çeşitlilik olarak görmek gerekmektedir. Yine müzikalite yönünden A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. sözlerdeki değişiklikleri de yerinde ve kabul edilir olarak görmek gerekir. Bu parçada türkülerle ilgili olarak aşağıdakiler- 28. Çocuğun ve çocukluğun ustalığı yoktur, çocuk her den hangisine ulaşılamaz? gün yeni baştan keşfeder hayatı, bir oyunu mese- A) Türkülerin bünyesinde zaman içerisinde ezgi ve la. Şiir de tam olarak öyle bir şeydir. Şiirin deneyimi sözler bakımından değişikliklerin olduğuna hem var hem yoktur. Şiirde ustalık ise en kötüsü- B) Türkülerin kültür ve millî benliğin geçmişten gü- dür. Eğer birine usta diyorlarsa aslında ona kötülük nümüze taşıyıcısı olduğuna k C) Türkülerin kendine özgü bazı kurallarının oldu- ncılı yapıyorlardır. Çünkü artık o denemekten vazgeçer. yı Ustalığa yerleşir. Ne yazık ki bunu şiirimizde sıkça ğuna Ya e görürüz. Yani erken yaşta usta denen pek çok şair, D) Türkülerin zaman içerisinde halkın ortak ürünü- m ne dönüştüğüne Pal o ustalığa yerleştiği için önceki şiirlerini bile aratacak E) Türkülerin halkın mutluluğundan çok acılarını şiirler yazmıştır. Oysa en berbat şeydir şiirde ustalık. dile getirdiğine Şiirde insan, kendini her zaman acemi hissetmeli. Turgut Uyar’ın da dediği budur zaten. “Efendimiz acemilik” diyor. Her şiir yazmaya başladığında bu 26. Ataol Behramoğlu 1960 kuşağı denildiğinde akla şiiri nasıl yazacağını bilememek duygusunun verdiği ilk gelen ozandır. (I) Şiiri kırk yaşına basmıştır, yine heyecandır. ---- de genç okurları onu altmışında bir delikanlı olarak Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışı- düşünemezler. (II) Şiirlerini okuyanlar onu hep ken- na göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? di yaşıtı sayarlar. (III) Yazdıklarında okuruyla hemen özdeşleşmeye hazır, yavan, sıradan ögeler var de- A) Bu duygu şaire hakim olduğunda sanat adına mek değildir bu yaş, tersine yorumlanması gereken büyük kayıp başlamış demektir. bir derinliğin sezilmesi sonucudur. (IV) Şairin Bir Gün B) Kendisini acemi hisseden şair, hiç şüphesiz Mutlaka şiiri, 60 kuşağının dünyayı değiştirme isteği- daha dikkatli olacak ve büyük eserlere imza ata- nin dile gelişidir. (V) Yürüyüşün, aşkın, dünyada olup caktır. bitenlerin dile geldiği bu şiir, sık sık “Bir gün mutlaka C) Ne yazacağını bilemeyen sanatçının sonu da el- yeneceğiz.” sözüyle kesilir. (VI) Şaire göre dünyada- bette başarısızlıktır. ki acıların, zulmün, savaşların, yağmanın sonu ancak var olan düzenin değişmesiyle olanaklıdır bu dizele- D) Bilinmeyenlerin boşluğuna kapılan sanatçının re göre. büyük sanatçı olmasından asla söz edemeyiz. Bu parça iki paragrafa bölünmek istenirse ikinci E) İlk günkü heyecanı üzerinden atamayan nice paragraf numaralı cümlelerin hangisiyle başlar? başarısız sanatçıyla doludur anı defterimiz. A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. 7 Diğer sayfaya geçiniz. YGS TÜRKÇE DENEME 30. Bu parçada geçen “acılar bu kadar derinken yazı- 29. – 30. soruları aşağıdaki parçaya göre yor olmaktan utanmak” sözüyle anlatılmak istenen cevaplayınız. aşağıdakilerden hangisidir? 29. Bunca felaketin içinde edebiyattan ve gündelik ha- A) Yaşanan acılara dikkat çekmek yattan bahsetmeyi bir lüks olarak görüyorum bazen. B) Sanatın malzemesini acılardan oluşturmak En son Marmara depreminde böyle hissetmiştim. C) Kötü ve zor zamanlarda sanat yapıyor olmayı Hayatta kaldığım için çok mahcup hissediyordum doğru bulmamak kendimi. Yaptığım her şey, nefes aldığım her dakika batıyordu bana. Bir ay boyunca, değişik bölgelerde D) Yazar olduğu için, toplumdaki olumsuzluklar- enkaz üstünde çalışmıştım. Gördüğüm şeyleri uzun dan kendini sorumlu tutmak zaman hazmedemedim. Hâlâ da bunların etkisi tam E) Halkın çektiği acıları kendi acısıymış gibi kabul- olarak geçmiş sayılmaz. Yazarken çok zorlanıyorum lenmek bir süredir. Son bir iki senedir düzenli yazamıyo- rum zaten. Eskiden büyük bir keyifle masa başına oturuyordum, hafta içinde notlar alıyor, anlatacak hikâyeler biriktiriyordum. Fakat artık yazmak ağır geliyor. Acılar bu kadar derinken yazıyor olmaktan utanıyor insan. Depremde o kadar kişi ölmüşken ha- yatta kalmış olmaktan utandığımız gibi. 31. I. Mağarada yaşayan canlılar; genel olarak yaşam- Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden larını hep mağarada sürdürenler, mağarayı geçi- hangisidir? ci olarak kullananlar, mağarada yaşamayı tercih k A) Yazarlığın büyük bir ön çalışma gerektirdiği yıncılı eodlaerankle rs ıvneıf laknaazab ileirs.eri mağara ortamına girenler a Y B) Kendisini topluma karşı sorumlu hissetmeyenle- e II. Yaşamını tümüyle mağarada geçiren, yani ma- m rin yazar olamayacağı al ğara dışına hiç çıkmayan canlılar arasında bazı P semender, balık ve kerevit türleri sayılabilir. C) Yazarın eser verme sürecinde büyük sancılar III. Mağarayı geçici olarak ya da belli zamanlarda yaşadığı kullanan türlere yarasalar başta olmak üzere ayı- D) Toplumdaki olumsuzlukların sanatçıyı üretken- lar, tilkiler, kurbağalar, yaban kedileri gibi çeşitli likten uzaklaştırdığı yırtıcı türler, çobanaldatan ve ebabil gibi kuşlar örnek verilebilir. E) İyi bir sanatçının toplum sorunlarını kendine dert IV. Derileri soluk renklerde ya da renksiz olup ma- edindiği ğara içinde sürekli yaşayan bu canlıların görme yetilerinin aksine koku ve dokunma gibi duyuları çok gelişmiştir. V. Devamlı mağarada yaşayan canlılar gerçek ma- ğara canlıları olarak tanımlanabilir. Bu canlılar ışığın girmediği karanlık ortamda yaşama uyum sağlamış olduklarından görme yetilerini kaybet- mişlerdir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? A) I. ile III. B) II. ile III. C) II. ile IV. D) II. ile V. E) IV. ile V. 8 Diğer sayfaya geçiniz.

Description:
Yaptığım her şey, nefes aldığım her dakika batıyordu bana. Bir ay boyunca, değişik .. D) Wittgeinstein'ın analitik felsefesini. E) J.Locke'un empirizmini.
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.