ebook img

Tarih Bilinci PDF

557 Pages·2014·33.07 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Tarih Bilinci

Mİ/, ARNOLD TOTNBEE BÎLlNCl (A STUDY OF HISTORY) Yazar ve Jane Çaplan tarafından gözden geçirilmiş ve kısaltılmış yeni baskı, 90’ı renkli 507 resim 23 harita ve sema İstanbul! 978 Bateş Yayınları İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ BÖLÜMI TARİHİN BİÇİMİ 1 Tarihle İlgili Düşüncelerin Göreceliği 2 Tarihî İncelemenin Alanı 3 Bazı Terimlerin Tanımlan 4 İnsanlığın Başından Geçen Olayların Genişlemesine İncelenmesi Gereği 5 Geçiş Toplumu 6 Uygarlık lan n Karşılaştırmalı İncelenmesi 7 Helen ve Çin Modelleri 8 Yahudi Modeli 9Uygarlıkların Gözden Geçirilmesi BÖLÜM II UYGARLIKLARIN DOĞUŞU 10 Uygarlıkların Doğuşunun Tabiatı 11 Doğuş Nedeni: ırk mı? 12 Çevremi? 13 Meydan Okuma-ve-Tepki 14 Üstünleşmenin Çetinliği 15 Elverişsiz Coğrafi Koşulların Teşviki 16 Eziyetlerin Teşviki 17 Dogmadan Ölen Uygarl ı k 1ar BÖLÜM III UYGARLIKLARIN BÜYÜMESİ 18 Büy ümenin Durdurulmasına örnekler 19 Büyümenin ölçütü BÖLÜM IV UYGARLIKLARIN ÇÖKÜŞLERİ 20 Determinizme İnanmalı mıyız? 21 Mimesis’in (Taklidin) Mekanikliği 22 Rollerin Değişmesi 23 Atina veVnedik: Geçici Bir BenkğeTapınma 24 Doğu Roma İmparatorluğu: Geçici Bir Kurumun Püdaştırılması 25 Davutla Gotyat: Geçici BirTekniğeTapınma 26 Roma Papalığı: Zafer Sarhoşluğu BÖLÜM V UYGARLIKLARIN ÇÖZÜLMESİ 27 TıplumsalÇözülmeninözelliği ve Belirtileri 28 İç Proletaryalar 29 Dış Proletaryalar 30 Ruhta Ayrışma 31 Çözülme Olayının \arattıgı Meydan Okuma BÖLÜM VI EVRENSEL DEVLETLER 32 Evrensel Devletler: Araç mı, Amaç mı ? 33 İletkenliğin ve Barışın Nimetleri 34 Ulaştırma 35 Diller ve Tazılar 36 Başkentler 37 Kamu Hizmetleri 38 Evrensel Devletlerin Bir Geleceği Olabilir mi? BÖLÜM VB EVRENSEL DİNLER 39 Ur mu, Krizalit mi? 40 AynTurdenTbphımlar mı? 41 Bir Hayale mi,yoksa Bir Gerçekliğe Karşı Tepkiler mi? BÖLÜMVm KAHRAMANLIK ÇAĞLARI 42 Barbar Geçmişi 43 imge ve Gerçeklik BÖLÜM IX UTGARUKLAR ARASINLA MEKAN İÇİNDETEMASLAR 44 Çağdaş Uygarlıklar Arasında Karşılaşmalar 45 Modem Batı ve Rusya 46 Modern Bata ve Dogu Asya 47 İskender-sonıası HdenToplumuyla Karşılaşmalar 48 Çağdaş Uygarlıklar Arasında Karşılaşmaların Toplumsal Sonuçlan 49 Çağdaş Uygarlıklar Arasmda Karşılaşmaların Psikolojik Sonuçlan BÖLÜM X UYGARLIKLAR ARASINDA ZAMAN İÇİNİ* TEMASLAR 50 KnrumlannAâsalann ve Felsefelerin Rönesanskrı 51 Dillerin,Edebiyatların ve Görsel Sanatların Rönesansları 52 Dinlerin Rönesanslan BÖLÜM XI TARİHİ NİÇİN İNCELEMELİ ? 53 Tarih Düşüncesinin Özelliği 54 Tarihçiler Eylemde HARİTALAR KRONOLOJİ METİNLE İLGİLİ NOTLAR RESİMLERİN LİSTESİ İNDEKS Bu kitap, kendi adının akla getirdiklerini gerçekleştirmek is­ ÖNSÖZ teyen bir girişimin sonucudur: İnsanoğlunun tarihine bir bütün olarak bakmaya çalıştım. Bu, tarihe başlangıçtan bugünkü 1972 yılına kadar bakmak ve aynı zamanda global bir biçimde bakmak anlamına gelir. Bakışımız zaman-boyutu içinde ister istemez ölçek dışı kala­ caktır. Bizler, insanlık-öncesi atalarımızın insan olmadan önce ya­ şadıkları yarım, belki de bir milyon yıl boyunca birkaç kemik ve bir miktar paleolitik (yontma taş) araçtan başka bir kayıt bırak­ mayan ükellerdik. Tarım, hayvanların evcilleştirilmesi, çömlek ya­ pımı ve dokumacılık ancak on bin yıllıktır: Uygarlık ancak beş bin yaşındadır ve bizim insanlık tarihiyle ilgili bilgilerimizin çoğu, bu nisbeten yakın zamanlarla sınırlanmıştır. Tarihe coğrafî anlamda global bir biçimde bakmak, zamansal derinliği içinde bakmaktan daha kolaydır; ama dengeli bir global bakış için önce kendimizi bir yanılsamadan kurtarmalıyız. Belirli bir ülkenin, bir uygarlı­ ğın, bir dinin, bizim olduğu için, sırf bu nedenle merkezî bir ko­ numda ve üstün olduğunu düşünmek bir yanılsamadır. Bir tarih­ çi için tarihe kendi atalanna duyduğu bağlüık açısından bak­ mak, onun, global panoramayı gerçek orantıları içinde görmesini zedeleyen raslansal bir pürüzdür. Peki ama tarih neden bir inceleme konusudur? Neden için­ de bulunduğumuz zaman ve mekan ufkunun dışında şeylerle uğ­ raşalım? Günümüzde daha geniş bir bakışa sahip olmamızı gerek­ tiren pratik nedenler vardır. Son beş yüzyıl içinde yeryüzünün bü­ tün çehresi, çevresini saran hava da dahil olmak üzere, fiziksel bakımdan, teknolojinin şaşırtıcı ilerlemesi sonucu içiçe örülmüş­ tür, ama insanoğlu politik bakımdan henüz birleşmemiştir. «Me­ safenin yokedilmesi»nden önceki zamanlardan bize kalıtımla ge­ çen yöresel yaşayış biçimlerimizle hâlâ birbirimizin yabancısıyız. Bu durum korkunç bir tehlikedir. İki dünya savaşı ve günümüzde de süren dünya çapmda yaygın endişe, bunalım, gerilim ve şiddet bütün hikâyeyi anlatıyor. İnsanoğlu tek aile gibi bir şey yarat­ mayı başaramazsa mutlaka kendini yok edecektir. Birbirimize bu nedenle yakmlaşmalıyız: Bu da birbirimizin tarihiyle yakınlaşmak anlamına gelir, çünkü İnsan yalnızca şimdiki an içinde yaşamaz. İnsanlar, zihnî bir zaman akışı içinde, geçmişi hatırlayarak, ge­ leceğe —umut ya da korkuyla— bel bağlayarak yaşarlar. Günümüzde tarihi genişlemesine incelemenin pratik nedeni apaçık ortada ve kendini güçle duyuruyor. Ama tarihi, insan so­ yunun tükenmemesi kaygısıyla incelemeye zorlanmasaydık bile, merak duygusu bizi harekete geçirecekti; çünkü merak duygusu insan tabiatmın ayırıcı melekelerinden biridir. Tam anlamıyla re­ fah ve güvenlik içinde olsaydık yine de içinde bulunduğumuz Evrene karşı bir merak duyardık. Kaldı ki bu iki ideal hedefe ula­ şan bir insan toplumu hiç bir yerde ve hiç bir zamanda görülmedi. Bunu kendi yaşantılarımdan biliyorum. Hayatım boyunca sü­ ren bir merak duygusu beni tarih çalışmalanna yöneltti. Kendimi bildim bileli kafam tarihe yatkındı. Annem de tarihçiydi. Onun tarihe duyduğu ilginin bulaşıcı ve uyarıcı bir yanı vardı. Aynı zamanda, eskiden bir denizci olan büyük amcamın yanında büyü­ lü müştüm. Bir East Indiaman (üç direkli, yelkenleri dört köşeli bir gemi tipi) kaptanıydı. Hindistan’a, Çin’e yaptığı yolculukların hikâyeleri beni heyecana boğardı. Böylece, akılcı, düzenli ve barış içinde bir dünyada yaşayacağıma inanmak gibi bir aldatmaca içinde yetiştirildiğim halde, merak yüzünden tarih çalışmalarına başlamıştım. 1914’ün Ağustos ayında yirmi altı yaşıma gelene ka­ dar da, tarihi genişlemesine incelemenin pratik bir nedeni olabi­ leceğini farketmemiştim. Gerçeklerin bilincine varmama yol açan olay Birinci Dünya Savaşının patlaması oldu. Aynı olay bana, ge­ niş kapsamlı bir tarih incelemesinin gerektirdiği koca yığınlar halindeki tarihi bilgüeri kullanabilmek için bir de yöntem sağladı. 1914 yılı beni Oxford’da, Klasik Yunan tarihi dersleri verirken yakaladı. 1914 yılının Ağustos ayında beni yavaş yavaş saran ya­ şantının tıpkısının, İ.Ö. beşinci yüzyılda yaşamış bir tarihçi olan Tukidides’in de başından geçmiş olduğu birden zihnimde aydın: landı. O da benim gibi dünyasını ikiye bölen büyük bir kardeş sa­ vaşırım etkisini duymuştu. Tukidides bu kuşağın büyük savaşının o zamanın dünyasında çığır açıcı bir niteliği olacağını önceden görmüş ve zaman geçtikçe olaylar onu doğrulamıştı. Şimdi görü­ yorum ki Klâsik Yunan tarihiyle Modem Batı tarihi getirdikleri yaşantılar açısından çağdaştüar. İkisinin de akışmda bir paralel­ lik vardı. Karşılaştırmalı olarak incelenebilirlerdi. Çok geçmeden Yunan tarihiyle Batı tarihinin birçok başka örneği bulunan belli bir türün modeli olduklarını anladım. Saydığım uygarlıklar yirmi bire kadar çıktı: Şimdi ise, modele tam uymayan birkaç ömek dı­ şında, en azından otuz bir tane sayabüirim. Yirmi, otuz ömek, karşılaştırmalı bir inceleme için yeterlidir. Geniş kapsamlı bir tarih incelemesi için beni eğitenler ara­ sında annemi, amcamı, Tukidides’i ve iki başka Yunan tarihçisi­ ni, Herodotus ile Polybius’u anabilirim. Bu iki tarihçi de kendi ufuklarında belirdiği ölçüde panoramik dünya tarihleri yazmış­ lardı. Çocukken, İngiltere’deki kontlukların adlarım ve İngiliz krallarının yaşadıkları tarihleri ezberletmelerine sinirlenirdim. Sık sık kötülük ve pek ender olarak da iyilik yapmakta birleşen İsraü ve Filistin kralları, komşuları Asurlular ve Mısırlılar konu­ sunda merakımı uyandırmışlardı. Bunların derin izler yaratan anıtlarının bazılarını da British Museum’da seyredebiliyordum. Tarih kadar şür ve felsefeyi de içeren yoğun bir Yunan ve Latin edebiyatı çalışması zihni ufuklarımı genişletmişti. Tukidides bana 1914 Ağustos'unda, izlerini bugün hâlâ duyduğum bir şok etkisi yapmıştı. 1915 ve 1916 yıllarında okul arkadaşlarımın hemen he­ men yarısı öldürülmüştü. Bir yandan da öteki savaşkan ülkelerde ölen yaşıtlarımın sayısı da bundan aşağı kalmıyordu. Ömrüm uzadıkça, kötülüğün kısa kestiği bu hayatlar karşısında duydu­ ğum acı ve öfke artarak büyüyor. Çocuklarımın, torunlarımın böyle bir kaderi olfnasım istemiyorum. Bu kitabın yazılması, in­ sanlık halinin önüme serdiği anlamsız cinayetlerin meydan oku­ yuşuna karşı gösterdiğim tepkilerden biridir. Tarih Bilinci üzerinde 1920’den 1972 jnlma değin çalıştım. 1920’nin yazında ateş almayan ilk atışımı yaptım. 1921 yazında İstanbul’la Kale arası trende «Bölümler»in başlıklarını karaladım. Bu başlıkların çoğu şimdiki düzeltilmiş ve resimli edisyonda bu- 11 Ilınmaktadır. Eserin kısaltılmamış şekli on iki cilde kadar çıkar. 1927 -1939 yıllan arasında yaklaşmakta olan İkinci Dünya Sa­ vaşıyla yarışarak, ilk altı cildin sonuncusunu İkinci Dünya Sa­ vaşı patlamadan kırk gün önce yayımlatmayı başardım. 1954’de VII - X. ciltleri, 1956’da XI. cildi (Tarih Atlası ve Coğrafya Sözlü­ ğü), 1961’de de XII. cüdi («Yeni Düşünceler») yayımlattım. 1924’den 1956’ya kadar Tarih Bilinci ile ilgili çalışmalarım iki başka iş arasına sıkışmıştı. O sıralar Londra’daki Royal Ins- titute of International Affairs’e (Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü) uluslararası aktüel olaylarm yıllık bir taramasım ya­ pıyor ve karımla birlikte İkinci Dünya Savaşının politik tarihini yazıyorduk. Bu iki büyük ve uzun süren girişim birbirlerinin ta- mamlayıcısıydılar. Bu iki işten birini yapabilmem için aym anda ötekini de yapmam gerekiyordu. Her zaman bir ayağım şimdiki zamanda, öbür ayağım da geçmiş zamanda durmuşumdur. Aynı duruş biçimi, înceleme’min bu düzeltilmiş ve resimli edisyonu için de geçerlidir, yalnız burada gözlerimi aynca geleceğe de çevirmiş bulunuyorum. İnsanın şimdiyi ve geçmişi incelerken ge­ leceğe gözlerini kapaması mümkün değüdir; mümkün olsa bile çok ters bir şey olurdu bu. Tarih Bilinci’nin şimdiki düzeltümiş ve resimli edisyonu, iş­ birliği ile gerçekleşmiş bir girişimdir. Oxford University Press ile Thames and Hudson arasında bir sözleşmeye dayanılarak Bayan Jane Çaplan üe benim çalışmalarımızın bir araya gelmesinin ürü­ nüdür. Eserin şimdiki biçimi, hem 12 cütlik orijinalinden, hem de D. C. Semerwell’in ilk on cildi kısaltarak yaptığı baskıdan birkaç bakımdan ayrıdır. Bu kitap resimli olan ük edisyondur ve resimler, kendilerine eşlik eden altyazılarla birlikte, kitaba yeni bir boyut kazandır­ maktadır. Resimler bir metni yalnızca vurgulamakla kalmazlar, kelimelerin yeterince dile getiremediği birçok şeyi de aktarabi­ lirler. Resimler Thames and Hudson’da çalışan Bayan Bruckner tarafından sağlandı. Bayan Bruckner’in bulduğu bir sürü resim arasından seçmeyi bayan Caplan’la ben, danışarak yaptık. Resim altlarının müsveddelerini Bayan Çaplan hazırladı, ben de düzelt­ tim. Aradan geçen zaman içinde kitapta beliren boşlukları Bayan Caplan’ın bulması ve bunları doldurması için önce Bayan Bruck­ ner’le birlikte kitabın orijinalinin planını ve içeriğini çok sıkı ça­ lışmaları gerekti. Bundan sonra, Bayan Caplan’la çıkardığımız kitabın yeni şeklini Bayan Bruckner’in resimlendirmesi mümkün oldu. İnsanın gözünü korkutan bu işi gerçekleştiren iki meslek- daşıma derin şükran borcu içindeyim. Kitabın şimdiki biçimiyle sonuçlanan işbirliğini onların sıkı çalışmaları mümkün kılmıştır. Kitabı şu biçimde tek başıma çıkaramazdım. Söylediğim gibi bu eser işbirliğiyle yaratılmıştır: Ancak buna işaret ederken bir nok­ tayı saklı tutuyorum. Kitabın eleştirileri yalnızca bana yöneltü- melidir. Meslekdaşlarımm araştırmaları benim düşüncelerimden çok daha sağlamdır. Kitabın şimdiki biçimi, SemerwelFinkİ gibi bir kısaltmadır. Ancak bu sefer kitap daha değişik çizgilerle kısaltüdığı için ne Se-

Description:
vaşıyla yarışarak, ilk altı cildin sonuncusunu İkinci Dünya Sa Kitabı şu biçimde tek başıma çıkaramazdım. tarihinin Batı Avrupa'nmkiyle karşılaştırüabileceğini artık büi- .. Tek tek kişilerin tarih edebiyatı alanın da Afrasya'yı İnsan iyi devamlı yaşanabilir bir ye
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.