PEYGAMBERİMİZİN (S.A.V) SÜNNETLERİ Allame Seyyid Muhammed Hüseyin Tabatabaî (ra) Resulullah (s.a.a) buyuruyor ki: "Kim benim sünnetimi ihyâ ederse beni ihyâ etmiştir. Beni ihyâ eden cennette benimle birlikte olacaktır." "Gerçekten Allah’ın resulünde sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü arzulayanlar ve Allah’ı çok zikredenler için (takip edecekleri) pek güzel bir örnek vardır." (Ahzab, 21) İmam Sadık (a.s) buyuruyor ki: Ben bir Müslüman'ın Resulullah (s.a.a)’in sünnet ve âdâbını ömründe bir defa dahi olsa yerine getirmeden ölmesini sevmem. 1 İÇİNDEKİLER Mütercimin Önsözü Giriş Allame Tabatabaî’nin Kısaca Hayatı. Yazarın Önsözü 1. BÖLÜM Hazretin Şemâili ve Ahlakıyla Đlgili Rivayetler 2. BÖLÜM Hazretin Muâşeretiyle Đlgili Sünnet ve Âdâbı 2. Bölüme Eklemeler 3. BÖLÜM Hazretin Temizlik ve Ziynetle Đlgili Sünnet ve Âdâbı 3. Bölüme Eklemeler 4. BÖLÜM Hazretin Yolculukla Đlgili Sünnet ve Âdâbı 4. Bölüme Eklemeler 5. BÖLÜM Hazretin Giysiyle Đlgili Sünnet ve Âdâbı 5. Bölüme Eklemeler 6. BÖLÜM Hazretin Meskenle Đlgili Sünnet ve Âdâbı 6. Bölüme Eklemeler 2 7. BÖLÜM Hazretin Uyumakla Đlgili Sünnet ve Âdâbı 7. Bölüme Eklemeler 8. BÖLÜM Hazretin Evlilik ve Çocuk Terbiyesiyle Đlgili Sünnet ve Âdâbı 8. Bölüme Eklemeler 9. BÖLÜM Hazretin Yiyecek Đçecek ve Sofrayla Đlgili Sünnet ve Âdâbı 9. Bölüme Eklemeler 10. BÖLÜM Hazretin Yalnızken Uyguladığı Sünnet ve Âdâbı 10. Bölüme Eklemeler 11. BÖLÜM Hazretin Ölülerle Đlgili Sünnet ve Âdâbı 11. Bölüme Eklemeler 12. BÖLÜM Hazretin Tedaviyle Đlgili Sünnet ve Âdâbı 12. Bölüme Eklemeler 13. BÖLÜM Hazretin Dişleri Misvaklamakla Đlgili Sünnet ve Âdâbı 13. Bölüme Eklemeler 14. BÖLÜM Hazretin Abdestle Đlgili Sünnet ve Âdâbı 14. Bölüme Eklemeler 3 15. BÖLÜM Hazretin Gusülle Đlgili Sünnet ve Âdâbı 15. Bölüme Eklemeler 16. BÖLÜM Hazretin Namazla Đlgili Sünnet ve Âdâbı 16. Bölüme Eklemeler 17. BÖLÜM Hazretin Oruçla Đlgili Sünnet ve Âdâbı 18. BÖLÜM Hazretin Đtikâfla Đlgili Sünnet ve Âdâbı 18. Bölüme Eklemeler 19. BÖLÜM Hazretin Sadakayla Đlgili Sünnet ve Âdâbı 19. Bölüme Eklemeler 20. BÖLÜM Hazretin Kuran Tilavetiyle Đlgili Sünnet ve Âdâbı 20. Bölüme Eklemeler 21. BÖLÜM Hazretin Duayla İlgili Sünnet ve Âdâbı Aynaya Bakarken Okuduğu Dua Merkebe Binerken Okuduğu Dua Yolculukta Akşam Vakti Olunca Okuduğu Dua Yeni Elbise Giyerken Okuduğu Dua 4 Meclisten Kalkarken Okuduğu Dua Mescide Girerken ve Çıkarken Okuduğu Dua Yatağa Girerken Okuduğu Dua Sofraya Oturduğu Zaman Okuduğu Dua Yemeğe El Uzatırken Okuduğu Dua Sofra Kaldırılırken Okuduğu Dua Yemek Yerken ve Süt İçerken Okuduğu Dua Yeni Meyve Gördüğünde Okuduğu Duası Tuvalete Girerken Okuduğu Dua Kabristanlıktan Geçerken Okuduğu Dua Kabir Ehlini Ziyaret Ederken Okuduğu Dua Mesrur Olduğu Zaman Okuduğu Dua Sevdiği Bir Şeyi Gördüğü Zaman Okuduğu Dua Ezan Okunduğu Zaman Okuduğu Dua Akşam Namazının Son Rekatında Okuduğu Dua Vitir Namazında Kunût Tutarken Okuduğu Dua İftar Vakti Okuduğu Dua Namazdan Sonra Okuduğu Dua Sabah Namazının Nafilesinden Sonra Okuduğu Dua Sabah Namazından Sonra Okuduğu Dua Sabah Namazından Sonra Okuduğu Zikir Öğle Namazından Sonra Okuduğu Dua Secdede Okuduğu Dua Namaz Bitiminde Okuduğu Dua Her Namazdan Sonra Okuduğu Dua 5 Yeni Yılın Başlangıcında Kıldığı Namaz ve Dua Şaban Ayının On Beşinci Gecesinde Okuduğu Dua Hilali Gördüğünde Okuduğu Dua Ramazan Ayının Hilalini Gördüğünde Okuduğu Dua Günlük Zikri Şaban Ayının On Beşinci Gecesinde Yaptığı Başka Bir Amel Her Sabah-Akşam Okuduğu Zikir Baş Ağrısından Korunmak İçin Okuduğu Dua Ateşlenmemek ve Ağrılardan Korunmak İçin Okuduğu Dua Ateşlenmemek İçin Okuduğu Dua Sihiri Defetmek İçin Okuduğu Dua Sihiri Defetmek İçin Okuduğu Başka Bir Dua Sıkıntı ve Üzüntü Geldiği Zaman Okuduğu Dua Kuran-ı Kerim’i Ezberlemek İçin Okuduğu Dua Düşmanların Şerrinden Korunmak İçin Okuduğu Dua 21. Bölüme Eklemeler Sabah Okuduğu Dua Şiddetler ve Zorluklar Karşısında Okuduğu Dua Korunmak İçin Okuduğu Dua (Ta'viz) Sıkıntı, Üzüntü ve Şiddetli Anlarda Okuduğu Başka Bir Dua Hüzünlendiği Zaman Okuduğu Dua Hilali Gördüğü Zaman Okuduğu Dua Recep ve DiğerAyların Hilali’nin Görülmesinde Okuduğu Dua Dualarından Biri Öğle Namazından Sonra Okuduğu Dua Öğle Namazı Nafilesinden Sonra Okuduğu Dua Sabah Namazından Sonra Okuduğu Dua Ramazan Ayının İlk Gecesinde Okuduğu Dualara Eklemeler Sabah ve Akşam Okuduğu Dua Güneş Doğarken Okuduğu Dua Hazretin Hicabı 6 22. BÖLÜM Hazretin Hacla Đlgili Sünnet ve Âdâbı 23. BÖLÜM Nevadir Şemâil Bölümüne Eklemeler 7 MÜTERCĐMĐN ÖNSÖZÜ Đslam bir din ve sistem olarak beşeriyetin hidayete, doğruya ulaşması için sadece plan ve program sunmakla yetinmemiş, hükümlerini ve öğretilerini masum önderlerin şahsiyetinde canlandırarak sunmuştur. Bu programlar birinci derecede Resulul-lah'da (s.a.a), hidayet Đmamlarında (s.a) ve daha sonra ümmetin salih, takvalı insanlarında tecelli edip canlılık kazanmıştır. Ümmet risalet karşısında çaba içine girmişlerdir. Müslümanlar çalışmalarında farklı yetenek ve istidatlara sahip oldukları için kuvvet ve zaâf açısından farklı (mertebelere) nail olmuşlardır. Şüphesiz örnek ve önder olan Muhammed (s.a.a) risalet ile bütünlük içine girmiş, öyle ki, birbirinden ayrılmayan bir bütünün iki parçası ve bir hakikat halini almışlardır. Nasıl ki Kuran-ı Kerim Müslümanların takip ettikleri Nebi-î Ekrem'i örnek, olgu ve Mesel-i Âla olarak bu hakikati beyan etmektedir: "Gerçekten Allah’ın resulünde sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü arzulayanlar ve Allah’ı çok zikredenler için (takip edecekleri) pek güzel bir örnek vardır."[1] Bundan dolayı Nebiî Ekrem’in sözü, fiili ve takriri Đslam Şeriâtında hüccet, ana kaynak olarak belirlenmiştir. Bu konu Usul-u Fıkıh'ta, Đslam’ın farklı mezhep ve fırkalarında icmâ halinde kabul görmüştür. Đslam alimleri Đslam'ın ilk zuhur dönemlerinde Sîret'i-Nebevî, (hazretin) halet ve davranışlarının rivayeti, sünnetlerine karşı büyük hassasiyet gösterip yorulmak bilmeyen, hadsiz hesapsız ağır bir çalışma içine girmişlerdir. Bu yolda bir çok zahmetlere katlanmışlardır. Sahabeden veya tabiînden rivayet duymak için Đslam diyarında çeşitli bölgelere yorucu seferler yapmışlar, sahih olan ile sahih olmayan hadisleri ayırmak yolunda gece gündüz demeden çalışmışlardır. Müslümanlar Resulullah (s.a.a)’den gelen hadisleri mukaddes, değerli olarak algılayıp, risalet sahibine uymak, bastığı yerlere adımlarını bırakmak ve sünnetlerine amel ederek, Allah’a yakınlaşıp onun rizayetini kazanmak için hırsla bu hadislere amel etmişlerdir. Resulullah (s.a.a)’in bu yüce şahsiyeti ve Müslümanların bunlardan bilgilenmelerinin zaruretini göz önünde bulundurarak, bu değerli kitabı sizlere sunmaya karar verdik. Kitabın aslı merhum, Đslam filozofu, büyük müfessir Allame Tabatabaî (r.a) (Tefsir-i el-Mizan’ın yazarı) tarafından kaleme alınmıştır. Kitaba Ehl-i Sünnet ve Şia kaynakları yoluyla ittifak edilip kabul görülen bazı hadisleri ekledik. Bir çok yerde Gazali’nin Đhyau'l-Ulum kitabından hadisler zikrettik. Bu yolda bize, Müslüman mezheplerin vahdet içinde olmasının gerekliliği ve önemi öncülük etmiştir. Şüphesiz vahdet, Allah’ın ipine sarılmak ve Resulullah (s.a.a)’e iktidâ etmek, günümüzde Müslümanların kuvvetlenmesinin, Đslam'ın yüceliğine kavuşmasının, ilerlemesinin yegane çaresidir. 8 GİRİŞ Allah’ın adıyla başlıyorum, her işin başlangıcı ve sonu onun iledir. Bütün feyiz ve lütuf kaynağı olan mukaddes dergahından yardım diliyorum. Kendinden evvel olmayan ilk, ahir olmayan son Allah'a hamd olsun. Gözler onu görmekten, akıllar sıfatlarını tanımaktan aciz kalmıştır. Mahlukları istediği şekilde yaratmış sonra kendi iradesi doğrultusunda düzenleyip kendi muhabbeti ardından diriltmiştir. Ey! Rabb'im! Vahyinin emini olan Muhammed’e rahmetini gönder. O mahlukatının en seçkini, kullarının en beğenilmişi ve hayır kervanının reisidir. Bereket anahtarı ve peygamberlerin sonuncusudur. Ey Rabb'im! Âl-i Muhammed’e ve onun tertemiz hanedanına selam gönder. Onları en yüce ve en üstün salavat ve rahmetin ile; öyle bir rahmet ki bütün rahmetlerinden daha geniş,sonsuz ve sayısız olanı ile imtiyazlandır. Amin Rabbel Alemin. Bir takım ilimler vardır ki ilahi insanlara aittir. Onlara da "Peygamber" denir. Allah tarafından milleti hidayet etmek için gelen en son peygamber Resul-u Ekrem Muhammed b. Abdullah'tır (s.a.a). Hazretin öğretileri ve derslerinin bir kısmı bizlere ulaşmış ve Kuran-ı Mecid'de toplanmıştır. Diğer bölümü ise "Sünnet" adı ile bilinmektedir. Bunlar hazretin "fiil, söz ve takririni belirler. Yine hazretin bir kısım sünnetleri vardır ki hayatları boyunca bunlar devamlılık göstermektedir. Değerli okuyucunun elinde bulunan bu kitap Resul-u Ekrem'in devamlılık arz eden fiillerine değinen hadislere şamil olmaktadır. Hazretin yaşam biçimi ve "Sünnet ve âdâbı" hakkında yazılmıştır. Bu mukaddimede konumuzu aydınlatacak bilgilere aşağıda kısa bir şekilde değineceğiz. "Edep" lügat ve söyleşide farklı manalar ifade etmektedir: Zarafet, letafet ve işlerde dikkat etmek, toplamak, başkasına iktida tabii olmak, ilimler, maarif, beğenilmiş yöntem, güzel huy, insani kötülüklerden alıkoyan kuvvet. Yazar, konuşmacı, öğretmen, şiir, lügat, atasözü veya ilgi çekici meseleleri bilen kimseye "Edip" denir. Mukaddime konularına ve bilgilerine de "Edebiyat" adı verilmektedir. Örneğin; lügat ilmi, sarf, nahiv, iştigag, mâani, bedi, uruz, kafiye ve buna benzer ilimler. Güzel ahlak, ruh sefalığı ve kemaline de "edep" denir. *** 9 Sünnet, söyleşide bir çok manaya gelmektedir. Đlerlemek, akmak, aşikar olmak, ağlamak, atın güzel yol gitmesi, dişleri fırçalamak. Fıkıh ilminde ise, Peygamber (s.a.a) ve o hazretin ashabının yapmış olduğu amel ve fiillere "sünnet" denir. Sünnetullah yani, Allah'ın emir ve yasakları, aynı şekilde Allah'ın kaza kader, azaplandırması ve Allah’ın fiillerine de sünnet-ullah denir. Yöntem, tarz, sîre, şeriat, tabiat, özel bir tarza bürünmek, nefse uymak, herhangi bir mezhebe tabî olmak ve buna benzer manalarda da sünnet kelimesi kullanılmaktadır. Bunlar sünnet ve edep hakkında kullanılan manalardır. Ama anlatacağımız konumuz ile ilgili birkaç noktayı belirtmek gerekir: Aklın ve dinin beğendiği işin en güzel bir şekilde yapılmasına "edep" denir. Edepli insan hal ve hareketlerini en güzel ve latif şekilde yapan kimseye denir. Ama nefsin sefa, kemal ve batini ile ilgili sıfatlarına örneğin; cömertlik, cesaret,adalet, affetmek, rahmetmek ve diğer insani sıfatlara "ahlak" denir. Başka bir deyişle, edep insanın dışarıda yaptığı fiili sıfatlarından ama ahlak ise batında olan nefsi sıfatlardandır. Bununla birlikte bu iki mana birbirleri ile ayrılmadan kullanılırlar. Buna göre din ve akıl nezdinde beğenilmeyen işler örneğin; zulüm, ihanet, yalan, cimrilik, haset vb. ve insanın iradesi dışında olan fiillere "edep" demek doğru değildir. Sünnet de insanın fiili sıfatlarındandır. Ama manası edepten daha geniştir. Yani, hem doğru yöntem ve tarzlara ve hem de yanlış yöntem ve tarzlara sünnet denir. Fakat edep her zaman güzeldir. Đnsanın fiilinin zarafet ve güzelliği ile ilgilidir. Edep genel ve özel insanlar tarafından övgü ile bahsedilmiştir. Şairler, edipler, alimler, herkes edebi övüp temcit etmişlerdir. Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: "Edebi olmayanın aklı yoktur." Ali (a.s) buyuruyor: "Edep gibi ziynet yoktur. Babanın çocuklarına bıraktığı en değerli miras edeptir." Đmam Cevad (a.s) buyuruyor: "Edebi çok olanın Allah katında değeri fazladır." Edebi övücü buna benzer bir çok hadis gelmiştir. Đnsanlar, akideler ve malumatlarının peşinde ve onu saran fikir akımları neticesinde ister istemez bir takım edeplere, gelenek göreneklere ve sünnetlere bağlı kalarak yaşamına devam edip gitmededirler. Gerçekte edepler ve sünnetler insanların ve beşeri toplumlarının ruhlarının aynasıdırlar. Zira düşünceler, akideler, fikirler kendilerini milletlerin sünnetlerinde,adetlerinde göstermektedirler. Toplumların ilerlemelerinin, gerilemelerinin ve çöküşlerinin ölçüsü o milletlerin, kavimlerin edepleri ve 10
Description: