ARAŞTIRMA VE İNCELEME Hz.İsa’nın (a.s) Hayatı Vahiy midir? Gürbüz DENİZa ÖÖZZEETT Bu makale, Kur’an-ı Kerim bağlamında, Hz. İsa’nın hayatı ve sözlerinin (İnciller) vahiy ol- duğu tezini temellendirmektedir. Bu çerçevede; Cebrail’in Meryem’e kelime ve ruh ilka etmesi, aİslam Felsefesi AD, Hz.İsa’nın henüz beşikte iken konuşup kendisine kitap verildiğini ifade etmesi temel hareket nok- tası olarak kabul edilmiştir.Ayrıca Kur’an’ın içerik olarak İncil’e referansları ve Ehli İncil’i İncil ile Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, amel etmeye çağırmasının hangi manaya geldiği,Kur’an’ın İncil‘le kastının hangi İnciller olduğu Ankara şeklinde sorulara cevap bulmaya çalışılmıştır.Bunlara ilaveten ehli-kitabın kimler olduğu üzerinde de yoğunlaşılarak dört İncil dışındaki söylem ve iddialara inananların ehli kitaptan olup olmadık- Ge liş Ta ri hi/Re ce i ved: 13.11.2012 ları tartışma konusu yapılmıştır. Ka bul Ta ri hi/Ac cep ted: 08.01.2013 AAnnaahh ttaarr KKee llii mmee lleerr::Kur’an, İncil, İsa, vahiy, ruh, kelime, Ehl-i Kitap, kelimetullah, ruhullah Ya zış ma Ad re si/Cor res pon den ce: Gürbüz DENİZ Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, AABBSS TTRRAACCTT This ar tic le ar gu es in the con text of Qu ran that the li fe and words of prop het Je sus is İslam Felsefesi AD, Ankara, Gos pel, i.e. re ve la ti on. Wit hin this fra me work, it has be en ta ken as star ting po int that Gab ri el threw TÜRKİYE/TURKEY Mar yam the word and spi rit and that Je sus sa id whi le in the crad le that he was gi ven the Bo ok. Be- [email protected] si des, the fol lo wing qu es ti ons are tri ed to ans wer: What do es it me an that the Qu ran re fer red to Gos- pel and cal led the pe op le of Gos pel to act in ac cor dan ce with Gos pel and what do es Qu ran re fer to by the words of Gos pels and to which Gos pels? Apart from the se, by fo cus sing on the iden tity of the pe op le of Bo ok, it has be en dis cus sed whet her tho se who be li e ve in the words and cla ims out- si de the fo ur Gos pels are from the pe op le of Bo ok. KKeeyy WWoorrddss:: the Quran, Gospel, Jesus, revelation, spirit, word, the people of book, the word of god, the spirit of god JJoo u urr n naall ooff IIss l laa m miicc RRee s see a arrcchh 22001111;;2222((33))::118877--9999 u makale, Kur’an-ı Kerim’de yer alan anlatılar çerçevesinde, Hz. İsa’nınkimveİncil’inneolduğunuanlamayıesasalmıştır.Tarihsel dokümanlar elden geldiğince okunmuş, ancak metne fazlaca dahil edilmemiştir. Müslümanlarınİncilhakkındakigelenekselanlayışlarındaİncil’invar- lığıvetarihiçindekiyerininasıltemellendirdiklerinetbirşekildeortayako- nabilmiş değildir. Bu belirsizliğin kaynağı, İncil’in varlığını Kur’an’ın söylemlerine uygun olarak temellendirmemiş olmalarıdır. Müslümanlar; İncil’indeKur’anveTevratmetinlerigibipeygamberlerinedikteettirildi- ğinikabulettiklerihaldebukabullerininkarşılığıolanİncil’invarlığını,ne Copyright © 2011 by İslâmî Araştırmalar tarih içinde ne de bugün kanıtlayabilmiş değillerdir. Bu itibarla Müslü- JournalofIslamicResearch2011;22(3) 187 Gürbüz DENİZ HZ. İSA’NIN (a.s) HAYATI VAHİY MİDİR? manların İncil’in varlığı hakkındaki yorumları hep Kur’an-ı Kerim’de Allah, peygamberleri fazi- muhayyel kalmıştır.1 letleri itibariyle birbirlerinden üstün kıldığını de- faatle ifade etmektedir. “İşte peygamberler! Biz Hz. İsa ve İncil hakkında tarihi süreç içeri- onların bir kısmını bir kısmına üstün kıldık… Mer- sinde ortaya çıkmış yorumları, büyük çoğunlukla yemoğlu İsa’ya ise açık deliller (mucizeler) verdik Hıristiyan-Müslüman karşıtlığından doğan etki ve ve Ruhu’l-Küds ile destekledik…”3 tepkilerden nemalanmış fikirler olarak kabul et- mekteyiz. Etki ve tepkinin aşırılığı her iki kesimi Peygamberlerin birbirlerinden üstünlükleri, de söylemlerinde ifrat ve tefride götürmüştür. Hı- âyette de ifade edildiği üzere Allah’ın onlara ver- ristiyanların İncil ve İsa hakkındaki kanaatleri ay- dikleri/vahyettikleri nedeniyledir. Eğer peygamber- rıca kendi içlerinde değerlendirilebilirler. Bu lere verilen vahyin bazı hususlarda diğerleriyle, makalede bu husus araştırmamıza konu değildir. değer itibari ile aynîliği/eşitliği yoksa,o zaman Allah Ancak Müslümanların İncil hakkındaki anlayış ve tarafından peygamberlere gönderilen vahyin kay- okumaları,Kur’an-ı Kerim ve tarihsel materyalleri nağı değil, içeriğinin/niteliğinin özdeş kabul edil- değerlendirmenin dışında başka bir takım ön ka- mesi, kanaatimizce doğru bir tutum olmamalıdır. bullerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bu Kur’an-ı Kerim, İsrailoğulları’na emredilen makale ile kendi zaviyemizden bu sorunu çözmeye bazı hususların Hz. İsa tarafından hafifletildiğin- ve cevap aramaya gayret edeceğiz. den bahsetmektedir. Hz. İsa’ya verilenlerin ise daha çok mucize ve mucize kabilinden şeyler ol- VAHİY VE HZ. İSA İLİŞKİSİ duğunu belirtmektedir. Ayrıca Kur’an-ı Kerim, Vahiy; başta insan olmak üzere, bütün kainata ilahî gerek Tevrat ve gerekse de İncil’in,akait hususunda bilginin metafiziksel kabullerile amelî olarak neler değil ama,ahlâk ve hukuk konularında daha yerel yapılması gerektiğinin Allah tarafından yarattıkla- ve belli bir kavme özgü ilahî emir ve yasakları içer- rına bildirilmesidir. Builahi bilginin çeşitleri ve çe- diklerini deifade etmektedir.4Bunlara mukabil Hz. şitliliği Kur’an-ı Kerim’de muhtelif şekillerde ifade Peygamberin gönderiliş sebebi olarak, “onun âlem- edilmiştir. lere rahmet”5 olmasının ifade edilmesi ise Kur’an vahyinin kavmî değil bütün insanlara hitap eder Peygamberlere gönderilen ilahî vahyin ko- tarzda olduğunu bize göstermektedir. Bu anlayış te- numu hususunda Müslümanlar, bütün peygamber- melinde vahiy;mukayyet ve evrensel olmak üzere lerin aldıkları vahyin kaynağı ile Hz. Peygamberin ikiye ayrılmaktadır. Bu ayrımla beraber vahyin aldığı vahyin kaynağını özdeş kabul etmektedirler. kaynağı, korunması ve uygulanabilirliği de dikkate Doğrusu böyle bir konumlandırma Kur’an’ın sara- alınarak şu şekilde sınıflandırılabilir: hatle ortaya koyduğu bir husustur. Ancak vahyin geldiği kaynağın bütün vahiy çeşitleri için aynı ol- a) Vahyin kaynağı, ması, bütün vahiy çeşitlerinin niteliğinin de aynı b)Vahyinpeygamber veya peygamberlere tabi olup olmadığı sorusunu pek gündeme getirmemiş- olanlar tarafından korunması tir. Aksine bütün peygamberlere gönderilen vah- c)Vahyin tatbik edilebilirliği yin içeriğinin niteliği, Müslümanlar tarafından zımnen vahyin ilahi kaynağı gibi aynı nitelikte Buçerçevede her üç ilkeye uyan vahyi birinci kabul edilmiştir. Bununla beraber Hz. Peygamber’e sınıf vahiy, bunlardan birinci ve ikinci ilkelere inen vahyin nitel üstünlüklerine atıflar yapılsa da uyan vahyi ikinci sınıf, bu taksimatta yalnızca bi- bu üstünlüğün nedenleri üzerinde durulmamıştır.2 rinci ve üçüncü ilkelere uyan vahyi ise üçüncü sınıf vahiy kategorisinde değerlendirmekteyiz. 1Ömer Nasuhi Bilmen, İslâm ve Dünya Dinleri (İ’tilai İslam), Sadeleştiren: Hi- 3K.Kerim, Bakara 2/253. dayet Işık, İstanbul 2010, s.79; Cemal Sofuoğlu, Kur’ân-ı Kerim ve Hadislere 4 Bkz. K.Kerim, Nisâ 4/160,161; En’am 6/146. Göre Hz. İsa ve Hıristiyanlık,Ankara 2005, s.15. 5 Bkz. K.Kerim, Enbiya 21/107, Sebe 34/28. Hz. İsa’nın İsraillilere gönder- 2 Bkz. Taftazânî, Şerhu’l Akaid, Hazırlayan: Süleyman Uludağ, Dergah Yayın- ildiğine dair bkz. Matta 15/24: “İsa, ben yalnızca İsrail evinin kaybolmuş ları, İstanbul 2010, s.243. koyunlarına gönderildim, diye cevap verdi.” 188 Journal of Islamic Research 2011;22(3) HZ. İSA’NIN (a.s) HAYATI VAHİY MİDİR? Gürbüz DENİZ Birinci sınıf vahyin nitelikleri: şekilde ifade etmektedir: “İsa, sadece kendisine nimet verdiğimiz ve İsrailoğulları’na örnek kıldığı- Mutlak, aşkın bir ilah tarafından verilmesi, mız bir kuldur.”9 yani kaynağının ilahi olması, Hz. İsa’nın İsrailoğullarına örnek olması O vahyi alanın onu koruması, yani bizatihî ya- demek, onun hem Hz.Musa vahyine muhatap bir zıya geçirmesi, nebi ve hem de aslî görevinin, İsrailoğulları’nda Bu vahyi alan peygamberin ve kendisine tabi eksik olan ahlâkî değerlerin ameli örnekliğini ilahî olanların vahyin gereğince yaşamalarıdır. vahyin öngörüsü doğrultusunda ortaya koymak ol- Kur’an vahyi, zikri geçen üç ilkenin üçüne de duğu şeklinde tezahürüdür. Bu sebeple de Hz. uygundur. Mutlak ve aşkın bir ilah Allah tarafın- İsa’nın vahyi daha çok amelî pratiklerin işlevsel- dan peygambere gönderilmiş, henüz Hz. Peygam- liği hakkındadır. Hz. İsa da bu ahlakî görevini ya- ber hayatta iken yazıya geçirilmiş ve ezberlenmiş, şayarak ve insanlara gösterdiği mucizelerle onları hayata nasıl aktarılacağı bizatihi kendisi tarafından şaşırtıp ahlaklı olmaya yönlendirmek şeklinde icra yaşanarak ve yaşattırılarak gösterilmiştir, Hz. Pey- etmiştir. Bu bağlamda ona gelen vahiy, insan ha- gamberin vefatından kısa bir süre sonra ise iki yatına ilişkin pratik yapıp-etmeleri içermesi dola- kapak arasına alınmış ve 1500 yıldır kesintisiz in- yısı ile onun hayatıdır. Hz. İsa, Kur’an-ı sanların hayatını yönlendiren, uygulanabilir içeriği Kerim’deki ifade ile Cebrail (a.s.) tarafından des- ile varlığını sürdürmektedir. O itibarla birinci sınıf teklenmesi bu kabilden anlaşılmaya daha uygun bir vahiydir. görünmektedir. Tevrat, ilahi kaynaklılığı ve levhalar halinde Vahyin birinci, ikinci ve üçüncü sınıf olarak Hz. Musa’ya verilmesi itibari ile ikinci sınıf bir va- tasnif edilmesi, ifadelendiriş şekli itibari ile bazı te- hiydir. Hz. Musa’ya tabi olan İsrailoğulları, reddütler doğurabilir. Şöyle ki; her iki veya üç Kur’an’ın anlatımıyla, Hz. Musa’nın risaletine ve vahiy çeşidi Allah’tan olduğu halde nasıl oluyor da Allah’ın birliğine inanmalarına rağmen, Hz. Mu- bunlar arasında bir nitelik farkı ortaya çıkabilmek- sa’nın veya Tevrat’ın istediği düzeyde mümin va- tedir? En başta şunu ifade edelim ki, vahyin kay- sıflarını- ahlâkî zaafları nedeniyle- üzerlerinde nağı itibari ile herhangi bir sınıflamayı kabul taşımamışlardır. Özellikle, “sen ve Rabbin savaşın, etmiyoruz. Ancak insanı yaratan da Allah, sineği biz burada oturacağız”6 tarzı bencillikleri ve kor- veya kelebeği yaratan da Allah’tır. İlahi bir yaratma kaklıkları İsrailoğulları’nın Tih çölünde 40 yıl do- eylemi olarak insan ile sinek arasında herhangi bir laşmakla cezalandırılmalarına sebep olmuştur. Bu fark yoktur. Fakat insan ile sinek arasında varlık da yukarıda vahiy hakkında yaptığımız tasnifteki mertebesi/sınıflaması itibari ile sınıfsal farklar bu- üçüncü şıkkın yeterliliğini zedelemektedir. lunmaktadır. Her ikisi de Allah’ın yaratması ile varlık alanına çıkmışlardır. Yani yaratımın kayna- Hz. İsa’ya gelince Kur’an, onun söyledikleri- ğının ilahi olması, varlıklarının içerik ve ontik de- nin, yani İncil’in ilahî vahiy kabilinden olduğunu ğerlerinin de aynı statüde olduğu manasına ifade etmekle beraber, bu vahyin korunması, metin gelmemektedir. Bununla beraber sineğin alt varlık haline getirilmesi hususunda herhangi bir ifade ve açıklamada bulunmamaktadır.7Hz. İsa, İsrailoğul- kategorisinde olması onun bu kalıpve formda baş- kaları tarafındanda var kılınabileceği veyabu ya- ları’nın ahlakî noksanlıklarını tamamlamak üzere gönderilmiş gibidir.8Nitekim Kur’an bu hususu şu ratım tarzının sıradan olduğu yani, beşeri olduğu manasına asla gelmez. Bu örnekte olduğun gibi vahyin kaynağı, vahiy olarak Allah’tır. Ancak kay- 6K.Kerim, Mâide 5/24. 7 Hıristiyan kutsal metinlerinde İncil kelimesini ilk kullanan kişi Pavlus’tur. nağının ilahi olması bütün vahiy çeşitlerinin nitel Buradaki bu kullanım, yazılı metni değil, bir mesajı ifade etmektedir. İncillerin olarak aynı olduğu manasına gelmemektedir. yazıldığından ilk söz eden kişi üçüncü İncil yazarı Luka’dır (Luka 1/1-3). Elim- izdeki İncillerin yazıya geçirişleri ve bunların tarihleri için bkz. Karen Arm- strong, İncil, Çev. Ilgın Yıldız, Versus Kitap, İstanbul 2007, s.77-85. 8 Hz. İsa, Tevrat’ı tamamlamak için geldiğini söylediği gibi, Yahudi yasasındaki kuru emirlere ruh kazandırmaya yönelik ifadeleri de bulunmaktadır. Bkz. Matta 5/17, 18 ve Matta 5/21-22. 9K.Kerim, Zuhruf 43/59. Journal of Islamic Research 2011;22(3) 189 Gürbüz DENİZ HZ. İSA’NIN (a.s) HAYATI VAHİY MİDİR? Hz. İsa (a.s.) hayatta iken kendisine inzal olu- Hz. İsa’nın tabiatında olan vahyin aşkın ilah bir nan kitapla/vahiyle ilgili bu vahyin mahiyetine iliş- kaynaktan geldiği ve hem de bunu indirenin Ceb- kin (tarih yazıldığı halde) herhangi bir kayıt rail olduğu şeklinde anlaşılmasının uygun oldu- tutulmamış, bu hususta Hz.İsa’dan sonra da inzal ğunu düşünmekteyiz. Çünkü Allah yerde, gökte olunan vahiyle ilgili tahrif edilmiş olsa bile yine değil her yerde varlığının egemenliği olan ilahtır. herhangi bir kayıt bulunmamaktadır.10Elde bulu- “Vahyin inzal edilmesi”ifadesinin, vahyin metinsel nan İnciller, Hz. İsa’nın yapıp-ettikleri ve söyle- bir oluş olmasından çok kaynağının yüceliğine at- dikleri ile sınırlı metinlerdir. Bununla beraber Hz. fedilmesi daha uygundur.“İnzal, tenzil”gibi ifade- İsa tarafından yapılanlar ve söylenenler daha çok ler bir metnin dikte ettirilmesinden çok, bu İsrailoğulları arasında Hz. Musa’nın gerçekleştire- metinlerin veya manaların yüce bir varlıktan gel- mediği ahlakî devrimleri yapmaya/yaşatmaya yö- diğini ihsas ettirmek içindir. Bu ifadelerden hare- neliktir. Ancak bu hususta Hz. İsa da pek başarılı ketle Hz. İsa’ya bir metnin dikte ettirildiğini olamamıştır. Bu nedenlerle Hz. İsa’ya verilen vah- söylemek, yalnızca tarihsel anlamlandırma yanıl- yin içeriğinin değeri ve korunmasının yapılmamış gısıdır. Evet inzal, çocuk olan Hz. İsa’ya annesinin olması bu vahyin üçüncü sınıf vahiy olduğunubize rahminde, Cebrail tarafından yerleştirilmiş ilahî düşündürtmektedir. Metafiziksel inanç ilkeleri manalardır. Bu manaların kaynağı elbette Allah’tır. vaaz etmekten ziyade pratik yapıp etmelere yöne- Bu manalar ilahî bir dizin haline getirilmemiştir. lik amelî insanî bir vahiydir. Ancak bu açıdan Hz. Ancak amelî yönlendirmeler şeklinde Hz. İsa’nın İsa’nın hayatının Kur’an’ın ifadeleri bağlamında hayatında tezahür etmiştir. vahiy olduğunu düşünmekteyiz. Hz. İsa’nın hayatının vahiy olduğu söylemi, Hz. İsa (a.s.)’ın hayatının vahiy olması demek, İslâm düşünce geleneğinde şimdiye kadar yapılma- onun bizzat kendisinin vahyin kaynağı olduğu veya mış bir yorumdur. Bu nedenle bu iddianın Kur’an- bedeninin vahiy olduğu manasında değildir. Ak- ı Kerim bağlamında temellendirilmesi gereklidir. sine onun yaratılışına (gönlüne ve zihnine) Cebrail Biz bu hususta aşağıdaki konulara değinerek, (Ruh) aracılığı ile Allah tarafından yerleştirilmiş Hz.İsa’yı Kur’an’ın bakış açısıyla anlamlandır- olan küllî vahiy, Hz. İsa’nın hayatında Cebrail ile maya/temellendirmeye çalışacağız: desteklenen (eyyadnahu biruhi’l Kuds)11bir hayat a) Cebrail (a.s.) ve Hz. Meryem’e çocuğun ilkası tarzı olarak tikelleşmiştir. Böylece vahyi taşıması b) Doğan çocuğun konuşmaları için Hz. İsa’nın bedeni; Kur’an’daki kağıt ve harf formatı mesabesine tekabül etmektedir. Hz. İsa; c) Kur’an’ın İncil’e Yönelik Atıfları Tanrı değil,12Tanrısal bilginin aracıdır.13Bu Tanrı- d) Kelime, Kelamullah, Ruh, Ruhullah terim- sal bilgi, Hz. İsa henüz anne rahminde iken Ceb- lerinin Kur’an ve Hz. İsa bağlamları rail tarafından ona tümel bir şekilde indirilmiştir. Kur’an-ı Kerim’deki; Ali İmran 3,4,48,65; HZ. İSA’NIN MERYEM’E İLKA EDİLMESİ Maide; 46,47,66,68, ve Meryem, 30 v.b. âyetlerde İslâm inanç geleneğinde Cebrail, Allah ile mahlu- dile getirilen “İsa’ya Kitabı indirdik, Kitab-ı öğret- katı arasında ilahî bilginin âleme ulaştırılmasında tik ve Kitab-ı verdik” şeklindeki ifadelerin, hem temel ögedir. Klasik yorum ve anlatımlarda bu husus açıkça ortaya konmuştur. 10Muhammed Hamidullah, Introduction To İslam,Beyan Yayınları,İstanbul Hz. Meryem’e Cebrail’in Hz. İsa’yı bir çocuk, (t.y.), S.88. bir kelime olarak ilka etmesi ve kendisinin de Al- 11 K.Kerim, Bakara 2/87. 12 Hıristiyanlığın ilk beş yüzyılında Hz. İsa’nın tanrısallaşma süreci hakkında lah’ın Meryem’e gönderdiği elçisi olduğunu ifade bkz. Normann Russel, The Doctrine of Deification in the Greek Patristik Tra- dition, Oxford University Press, Oxford-New York 2006. etmesi kayda değerdir. Ayrıca çocuk ilahî bir mu- 13 Hıristiyanlıkta İsa’nın, Yuhanna İncilinde “Kelam” olarak ifade edilmesi de cize olarak da tavsif edilmektedir.14 onun, ilahi bilgi olduğu anlamına gelmektedir. “Kelam başlangıçta var idi, ve Kelam Tanrı indinde idi ve Kelam Tanrı idi. O, başlangıçta Tanrı nezdinde idi. Her şey onun ile oldu, ve olmuş olanlardan hiçbir şey onsuz olmadı. (…) Ve Kelâm beden olup inayet ve hakikatle dolu olarak aramızda sakin oldu.” Yuhanna 1/1-3, 14 14Kur’an, Meryem 19/17-19. 190 Journal of Islamic Research 2011;22(3) HZ. İSA’NIN (a.s) HAYATI VAHİY MİDİR? Gürbüz DENİZ Meryem Suresi’nin17, 18ve 19numaralı âyet- Allah’tan bir kelime ve bu kelimeyi vahiy me- lerinde çok önemli anlamlar ifade eden metinler leği Cebrail (as) Meryem’e ilka ediyor. Aynı za- bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi,Cebrail’in manda beşer olmasına rağmen İsa efendi bir Meryem’e Allah’ın elçisi olarak gitmesi, “Ruhu- adamdır. Efendi demek; sözüne, fiiline güvenilir muzu ona gönderdik”âyetinde geçen Ruh’un Ceb- zat demektir. Ve bir peygamber, kendi doğasına rail olması15 ve Ona Allah’tan olan kelimeyi ilka yerleştirilen ilahî vahyi davranışları ile (efendiliği etmesidir. Hz. İsa’nın annesinin rahmine yerleşti- ile) ahlaksız bir duruma düşmüş İsrailoğulları’na rilmesinde, çocuk İsa ile vahiy arasında bir ilişki örneklik teşkil edecek tarzda pratize edip yaşa- yok ise neden vahiy meleği bu işi ifa etmektedir? maktadır. Ki bu işlem; a) çocuğun rahme yerleştirilmesi b) “Melekler, Meryem’e Allah sana, sevindirici Kelimenin Meryem’e atılması ve c) Allah’tan bir bir haber (yûbeşşiruki) veriyor. Kendi katından bir ruh, olarak ifade edilmektedir. Burada bedensel kelime (bikelimetinminhu); adı: Mesih İsa, Mer- İsa’nın çocuk terimi (ğulam) ile ifade edildiğini, ke- yem’in oğlu, dünya ve ahirette itibarlı ve Allah’ın lime ve ruh terimleri ile ise,Hz. İsa’nın doğduktan yakınlarındandır…”18 sonra ifade ettiği üzere, kendisine vahyin, kitabın İncil’in kelime anlamı, müjde, müjdelenen- verilmesi olarak anlaşılmasının uygun olduğunu dir.19 Hz. İsa’nın kendisi ise Meryem’e, onun şah- düşünmekteyiz.16 sında İsrailoğulları’na ve insanlara müjdelenen Hz. İsa (a.s.) henüz yaratılmamış iken onunla şahıs olarak takdim edilmesi üzerinde düşünül- ilgili Kur’an-ı Kerim’de ilginç ifadeler bulunmak- meye değer bir mana taşımaktadır. tadır. Şöyleki: Hz.İsa henüz doğmuş bir çocuk iken, annesi “Bunun üzerine Zekeriyya (a.s.) mihrapta onu kucağına alarak kendi kavmine gider. Mer- namaz kılmaya durduğu sırada, melekler ona; Allah yem’in kucağında çocuk gören halk, evli olmayan sana Yahya adlı bir çocuk müjdeliyor. O Allah’tan bir kadının çocuk sahibi olmasını şaşkınlıkla karşı- gelen bir kelimeyi ( Hz. İsa’yı) tasdik edecek, hem lar ve şöyle derler: “Ey Meryem, Ey Harun’un kız bir efendi, hem gayet ehl-i takva ve Salihlerden bir kardeşi; senin baban kötü bir adam değildi, annen peygamber olacak, diye hitap ettiler.”17 de iffetsiz değildi.”20 (Haşa) sen nasıl böyle bir if- Bütün tefsirlerin kelimeden kastın Hz. İsa ol- fetsizlik yaptın… dediler. Bunun üzerine Allah’ın duğunu ifade etmeleri önemli olmakla beraber Hz. yönlendirmesi ile Hz. Meryem kucağındaki çocuğu Yahya’nın isim olarak ifade edilmesine karşılık Hz. işaret etti. Ve henüz doğmuş bir bebek olan Hz. İsa İsa’nın, “kelime” olarak ifade edilmesi, üzerinde insanlara şöyle konuştu: “Ben gerçekten Allah’ın durduğumuz konu itibari ile bizim için önem ka- kuluyum. Allah bana kitap verdi ve beni peygam- zanmaktadır. ber yaptı.”21 “Beni her nerede olursam olayım mü- 18Kur’an, Al-i İmran 3/45; İnciller’de meleğin Hz. Meryem’e Hz. İsa’yı müjdel- 15Bkz.İbn Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Thk.M.Ali es-Sabunî, S.Ahmet Rıza, erken kullandığı ifadeler ise şöyledir: “Söylenenlere çok şaşıran Meryem, bu Tercümesi; Mehmet Keskin, İstanbul, 2006, cilt,3,s.403; Fahrettin er-Razi, Tef- selamın ne anlama geleceğini düşünmeye başladı. Ama melek ona, ‘Korkma sir-i Kebir Çev: Cafer Sadık Doğru ve Arkadaşları, Ankara, 1993, cilt,15, s.308 Meryem’ dedi. ‘Sen Tanrı’nın lutfuna eriştin. Bak, gebe kalıp bir oğul doğura- Hz. Meryem’in Hz. İsa’ya hamile kalmasıyla ilgili İncillerin anlatısında, melek caksın, adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, kendisine en Yüce Olan’ın Oğlu ve Ruhü’l-Küds ayrımı yapılır. Onun hamile olacağını ve Ruhü’l-Küds vası- denecek. Rab Tanrı O’na, atası Davud’un tahtını verecek. O’da sonsuza dek tasıyla olacağını söyleyen ismi zikredilmeyen bir melektir. Bu anlatı için bkz. Yakub’un soyu üzerinde egemenlik sürecek ve egemenliğinin sonu gelmeye- Luka 1/26-35. Luka’daki kadar ayrıntılı olmamakla beraber Hz. Meryem’in cektir.’ Meryem meleğe, ‘Bu nasıl olur? Ben erkeğe varmadım ki’ dedi. Melek Ruhü’l-Küds’ten gebe kalışı ve melek hakkında bir diğer anlatı için bkz. Matta O’na şöyle cevap verdi: ‘Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, en Yüce Olan’ın 1/18,24,25. gücü senin üstüne gölge salacak. Bunun için doğacak olana, Tanrı Oğlu 16 Ruhun, üflemek anlamına gelen-n.f.h.-fiili ile beraber kullanıldığı görülmek- denecek. Bak, senin akrabalarında Elizabet de yaşlılığında bir oğula gebe kaldı. tedir. Bu şekilde üçü Hz. Adem (Hicr 15/29, Secde 32/9, Sad 38/72) diğer ikisi Kısır bilinen bu kadın şimdi 6. Ayındadır. Tanrı’nın yapamayacağı hiçbir şey ise Hz. İsa’nın yaratılışı (Enbiya 21/91, Tahrim 66/12) ile ilgili olmak üzere yoktur.’ ‘Ben Rabb’in kuluyum, dedi Meryem, bana dediğin gibi olsun.’ Bun- toplam beş yerde geçmektedir. Ruh Kelimesinin farklı âyetlerde, ancak bir- dan sonra melek onun yanından ayrıldı.” Luka 1/29-38. birine benzeyen iki olay anlatılırken (aynı tarzda) zikredilmesi dikkat çeki- 19 İncil’in; müjde, iyi haber manalarına geldiği hususunda bkz. Şehmus Demir, cidir. Ayrıca bu şekilde kullanıldığı yerlerde de “ruhumdan, veya ruhumuzdan, Kur’an’ın Yeniden Yorumlanması, İstanbul, 2.Bsm.2005, S.132. Fuat Aydın, denilerek ruhun Allah’a izafe edilmesi söz konusudur. Mehmet Dalkılıç, İslâm Age, s-140,141. Ayrıca bkz. Age, 98. dipnot. Mezheplerinde Ruh, İstanbul 204,S.26 Yine, Müzzemmil 22’de “kendinden bir 20 Kur’an, Meryem 19/28. ruh ile destekledi” ifadelerindeki “ruh” teriminin kendi bağlamında vahiy an- 21 Kur’an, Meryem 19/30 Hz. İsa’ya verilen kitabın İncil olduğunu, ilk müfes- lamını içermesi kayda değerdir. sirlerden Mukatil b.Süleyman da kabul etmektedir. Bkz. Mukatil bin Süley- 17 Kur’an, Ali İmran 3/39. man, Tefsiru Mukatîl b.Süleyman, cilt,2,Mısır,1983,S.626 Journal of Islamic Research 2011;22(3) 191 Gürbüz DENİZ HZ. İSA’NIN (a.s) HAYATI VAHİY MİDİR? barek kıldı ve yaşadığım müddetçe bana namazı ve emniyeti ve mübarekliği de Cebrail yani Ruhu’l- zekatı emretti.”22 “Hem doğduğum gün, hem öle- Küds temin etmektedir. Ruhu’l-Küds’ün İsa’nın ha- ceğim gün, hem de diri olarak kaldırılacağım gün, yatını koruma altına alması, (eyyednahû selâm bana!... dedi.”23 biruhî’l-küds) Hz. İsa’nın hayatında hiçbir yanlış yapmamasının garantisi olarak anlaşılmalıdır.26 Bazı klasik kaynaklarımızda “bana kitap verildi (âtaniye’l kitab)” ifadeleri gelecekte Hz. İsa’ya Bütün peygamberler hakkında bu dünyada yaptık- vahiy/kitap verilecek24 şeklinde yorumlanmıştır, ları dolayısı ile Kur’an’da uyarılar yani davranışla- sanki çocuğa kitap ve peygamberliğin verilmesi rını düzenlemeleri uyarısı yapıldığı halde Hz. İsa caiz/uygun değilmiş gibi. Halbuki çocuğun pey- için böyle bir uyarının bulunmaması manidardır.27 gamber olabilirliği hususunda Hz.İsa ‘nın selefi Çocuk öyle bir peygamberdir ki kendisine em- olan Hz. Yahya ile ilgili Kur’an şu ifadeler ile haber redilen dinî emirleri de (namaz ve zekat gibi) biza- vermektedir: “Ey Yahya! Kitabı kuvvetle tut. Ve tihî zikrediyor. Böylece, “Allah bana peygamberlik daha çocuk iken ona peygamberlik/hikmet ver- ve kitap verdi”derken bu durumun yani peygam- dik”25buyurmaktadır. berlik ve kitabın bir hayal, geleceğe ait bir vaat ol- Hz. Yahya (a.s.) henüz çocuk iken kendisine madığını, bu durumun konuştuğu o çocukluk hüküm yani peygamberlik veriliyor. Öyleyse ço- döneminde bizatihi gerçekleştiğini de ihsas etmiş cuğa peygamberlik verilmesi İslâm inancına göre olmaktadır. mümkündür. Hz. Yahya için mümkün olan durum Olayın bu şekilde anlaşılması, Hz. İsa’ya ve- Hz. İsa için neden mümkün olmasın? rilen vahyin Hz. Musa’ya verilen levhalar ve Hz. Doğduğu an veya ondan önce kendisine pey- Peygamber’e Cebrail tarafından dikte ettirilen gamberlik ve kitap verilmiş ise bu veriliş nasıl ol- Kur’an metni gibi olmadığını bize göstermektedir. muştur? Yani Hz. İsa’nın peygamber olması ve O bebeğin elinde,ne bir kalem ne de varak vardı. kendisine kitap veriliş tarzı/şekli nasıldır? Cebrail O tabiatında, yani henüz hiçbir şeyi tecrübe et- tarafından Hz.Meryem’e Allah’ın kelimesinin ilka meden apriori/evveliyat olan bilgilerle konuşu- edilmesi hadisesi, bu kelimenin peygamberlik ve yordu. Bu bilgilerinin kaynağının vahiy olduğunu kitap manasına geldiğinin en güçlü göstergesidir. söylemekle, aslında tabiatında bulunan bu bilgi- Ancak bu kelime, yukarıda da belirttiğimiz üzere lerle yaşamasının kendi hayatının vahiy ile yön- çocuğun beşer tarafı olan bedeni değildir. Çünkü lendirildiğinin önemli bir göstergesi olduğunu ayrıca bir çocuğun da (ğulam) Hz. Meryem’e ilka ifade ediyoruz.Ancak bu vahiy metinsel olmadığı edildiği ifade edilmektedir. Hibe edilen çocukla be- için üçüncü elden şahıslar tarafından kitap haline raber Allah’ın ruhu ve kelimesi de Meryem’e ilka getirildiğinden üçüncü sınıf bir vahiy konumun- olundu ve böylece bu ilka yoluyla çocuğun tabia- dadır.Üçüncü sınıf vahiy; kaynağı itibari ile ilahî, tına vahiy yerleştirilmiş oldu. manaların beşer tecrübesine sunulması itibari ile beşerî sözler ve fiiliyattır. Çocuğun doğumu, yaşamı ve ölümü bizzat çocuk tarafından, Allah’ın yönlendirmesi ile “mü- HZ.İSA’NIN PEYGAMBERLİĞİ VE TEBLİĞİ barek kılındım”şeklinde ifade ediliyor ve çocuk da bu duruma selam ediyor/emniyet diliyor. Çocuğun Hz.İsa, İncil’de kendisinin peygamber oluş sebebini hayatı boyunca doğumundan ölümüne kadar bu şöyle ifade etmektedir: Ben İsrailoğulları’nın kayıp 22Kur’an, Meryem 19/31 26Şihâbuddîn Mahmûd el-Âlûsî (ö.1270 h.), Rûhu’l-Me’ânî, Dâru’l-Kutubi’l- 23 Kur’an, Meryem 19/33 Selam kelimesi ayrıca güven ve emniyette olmak an- İlmiyye, Beyrût 2001, I/317; Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili, Mat- lamlarına geliyor ki bu emniyeti Hz. İsa’ya hayatı boyunca onu koruyup kol- baai Ebüzziya, İstanbul 1938, I/413. layan Ruhu’l Kûds (Cebrail) temin etmektedir. 27 Bu hususla ilgili olarak Hz. Adem (a.s.) için bkz. Araf 7/11-17; 187-190; Taha 24 Bkz.İbn Cerir et-Teberî, cilt, 3, s.406; Taberiye muhalif olarak, Fahrettin er- 20/115-123; Bakara 2/30-39. Hz. Nuh (a.s.) için bkz. Hud 11/25-29. Hz. İbrahim Razi’ye göre ise, “O bana kitap verdi” ifadesinin Hz. İsa’nın doğarken nebi (a.s.) için bkz. Bakara 2/260. Hz. Yusuf (a.s.) için bkz. Yusuf 12/42. Hz. Yunus olduğuna delalet ettiğini ve metnin zahiri manasının aynen kabul edilmesinin (a.s.) için bkz. Kalem 68/48-50, Sâffât 37/139-148, Enbiya 21/87-88. Hz. Davud uygun olduğunu ifade eder. Razi, A.g.e.s. için bkz. Sad 38/17-40. Hz. Musa (a.s.) için bkz. Kasas 28/14-21. Hz. Peygam- 25 Kur’an, 19 Meryem / 12 ber (a.s.) için bkz. Abese 80/1-12. 192 Journal of Islamic Research 2011;22(3) HZ. İSA’NIN (a.s) HAYATI VAHİY MİDİR? Gürbüz DENİZ koyunlarını toplamak üzere gönderildim.28 Yani nizden bir mucize getirmiş bulunuyorum. Çamur- benim aslî görevim, Hz. Musa’nın tebliğ ettiği dan kuş biçiminde bir şey yapacağım, içine üfleye- vahye uymayan İsrailoğullarını Musa’nın tebliğ et- ceğim, ölüleri dirilteceğim ve size evlerinizde ne tiği dine yeniden döndürmektir.29Nitekim Kur’an- biriktirdiklerinizi anlatacağım. Bunda gerçekten ı Kerim de bu durumu şu şekilde ifade etmektedir. bir delil/bir işaret vardır; siz eğer inanırsanız.” 34 “Tastik etmek üzere benden önce gelen Tevrat’ı ve Bu âyet, Hz. İsa’nın peygamber olmasının vasfının yasak edilenlerin bir kısmını helal kılmak üzere ve mucizeler getirmek olduğuna vurgudur. Özellikle size Rabbiniz’den bir mucize getirmiş bulunuyo- İsa’nın peygamberliği, onun ortaya koyduğu bu rum. Artık Allah’tan korkun ve bana itaat edin.”30 olağanüstü davranışlarının bir neticesi gibidir. Bu âyet ve Kur’an’daki başka atıfları da dikkate ala- Çünkü sözden ve iyi örneklikten anlamayan bir cak olursak Hz. İsa’nın peygamberliğinin şartları şu topluluğu, mucizeleriyle aciz bırakarak, onları şekilde tezahür etmektedir: doğru yola döndürmeye çalışacaktır. I. Tevrat’ı tasdik etmek “Musa’ya Kitab’ı verdik, kendisinden sonra da birbiri ardınca peygamberler gönderdik. Merye- II. Tevrat şeriatındaki bazı hükümleri ilga moğlu İsa’ya da apaçık deliller ve mucizeler verdik etmek ve kendisini Cebrail ile (Ruhu’l -Küds) destekle- III. Olağanüstü davranışlar ortaya koymak. dik…35Hz. İsa’nın Allah ile olan bağı, ona mûcize- Yani mûcize göstermek. Bu mucizeler eldeki mev- lerin verilmesi ve kendisinin Cebrail ile cut İncillerde ve özellikle Hıristiyanların apokrif desteklenmesidir. Bu destek, yazılı bir metnin Hz. olarak kabul ettikleri Çocukluk İncilleri31 ile İsa’ya getirilişinden çok, Hz. İsa’nın Cebrail tara- Kur’an-ı Kerim’in muhtelif yerlerinde mevcuttur. fından ilahî emirlere uygun tarzda bir hayatı yaşa- Hz. İsa (a.s) beşikte insanlarla konuşan, olgun- masının desteklenmesidir. Nitekim Kur’an-ı luk çağında ise iyilerden kabul edilen bir şahıstır.32 Kerim’de Hz. Peygambere, Ruhu’l-Küds’ün vahyi Kendisine; Kitap, Hikmet, Tevrat ve İncil öğretil- inzal ettiği ifade edilmektedir.36 Her iki peygam- miştir.33 Bu âyetler Hz. İsa’nın hayatındaki umumî bere de gelen Cebrail yani Ruhu’l-Küds olmasına bir durumu anlatmaktadırlar. Kitap (muhtemelen rağmen,birisinin (Hz. İsa) hayatını destekliyor di- Levh-i Mahfuz) hikmet (varlığın esasları), Tevrat ve ğerine ise vahyi inzal ediyor. Çünkü birinde vahiy İncil, Hz. İsa’ya mahsus ilahî bilginin niteliğinin tec- yaşanan hayattır, diğerinde ise vahiy;ğaybe ve pra- rübe edileceği bir durum olarak söz konusu edil- tiğe yani hayata ait emirlerdir. Birisi yerel, diğeri mektedir. Eğer öğretmekten (yuallimuhu), metinsel evrensel değerleri temsil etmektedir. Birinde ilâhî manada vahyin Hz. İsa’ya inzalini düşünecek olur- metnin anlamının Cebrail tarafından ifadelendiri- sak, o zaman Tevrat’ı da Allah’ın yeniden Hz. İsa’ya lip tamamlanması var iken, diğerinde ilâhî anlamın metinsel olarak inzal etmesi gerekir. Halbuki durum amelî olarak korunması vardır. Her ikisi de ilâhî böyle değildir. Burada öğretmeden kasıt,tümel ma- kaynaklıdır. Birinde metinsel korunma, Cebrail’in nada bu vahiylerden haberdar olunmasıdır. ifadeleriyle ilâhî vahiy olarak tezahür eder iken, ikincisinde peygamberin (Hz. İsa’nın) hayatı yine Hz. İsa; “Peygamber olarak İsrailoğullarına Cebrail vasıtası ile ilâhî vahyin pratiği olarak or- gönderilecek ve onlara şöyle diyecek: Size Rabbi- taya konmaktadır. 28Matta 15/24 Hz. İsa (a.s.), Tevrat’taki bazı hükümlerin il- 29 Hz. İsa’nın mesajının yalnızca İsrailoğullarına yönelik olduğuna dair bkz. Şi- gası dışında tamamen Tevrat’a uygun ve ona göre nasi Gündüz, Hıristiyanlık, İstanbul, 2.Bsm.2008, S.17,24. 30 Kur’an, Ali İmran 3/50. hüküm veren bir peygamberdir.37Bu bağlamla ba- 31Çocukluk İncilleri için bkz. The Apocryphal New Testaments, A Collection of Apocryphal Christian Literature in an English Translation, J. K. Elliot, Cler- kıldığında Hz. İsa, resül olmaktan çok nebi konu- anon Press, Oxford, 2005. Türkçe Apokrif İncil çevirileri için bkz. Diğer İn- ciller/Apokrif İnciller/ Metinler ve Tarihî Bilgiler, çev. Ekrem Sarıkçıoğlu, Isparta, 2005. Hz. İsa’nın Kur’an’da yer alan ve çamur olan kuşlar yapması ve diğer mucizelerinin anlatıları için bkz. The Infancy of Gospel of Thomas, The 34Kur’an, Ali İmran 3/49 Apocryphal New Testaments,s. 75 v.d. 35 Kur’an, Bakara 2/87 32 Kur’an, Ali İmran 3/46 36 Kur’an, Nahl 16/102 33 Kur’an, Ali İmran 3/48. 37Bkz. Kur’an, Maide 5/46,47; Ali İmran 2/49-51 Journal of Islamic Research 2011;22(3) 193 Gürbüz DENİZ HZ. İSA’NIN (a.s) HAYATI VAHİY MİDİR? munda görünmektedir. Hz. İsa annesini tezkiye için bir vaaz ve irşad olarak indirdik.”40“İncil ehli ederken, kendisinin nebi olduğunu bizatihi ifade de, Allah’ın onda indirdiği ahkâmla hükmetsin. etmektedir.38Özellikle İsrailoğullarının ahlâkî za- Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse, işte onlar aflarından dolayı, tebliği;onları doğru ve hak olan fasıkların tâ kendileridir.”41 davranışlara yönlendirme noktasında yoğunlaş- Hz. İsa’nın hayatının İncil olduğunun iddia maktadır. Bu da Tevrat ehli’nin eksikliklerinin gi- edilip ortaya konması için İncil denen ve inzal edil- derilmesi için Hz. İsa’nın gönderildiği anlamına miş kitabın manasının ne olduğunun açıklıkla or- gelmektedir. taya konması büyük önem arz etmektedir. Maide Yukarıda ifade ettiğimiz üzere Hz. İsa bu dün- 46.âyette Hz. İsa’nın kendisinden önceki Tevrat’ı yadaki hayatı hususunda herhangi bir ikaza muha- tasdik için gönderildiğinin ifade edilmesi, Hz. tap olmamasına rağmen kıyamet günü Allah’ın şu İsa’nın peygamberliği hususundaki konumu için ifadelerine muhatap olacaktır: önemli bir yer işgal etmektedir. Sonra İsa’ya verilen İncil’in yine Tevrat’ı tasdik ve takva sahipleri için “Allah, ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara Allah’ı de bir vaaz ve irşad kitabı olarak vasıflandırılması bırakıp da beni ve annemi iki ilah edinin, diye sen da önemlidir. Tevrat’ı tasdik noktasında Hz.İsa ile mi söyledin? Dediğinde Hz. İsa da (şöyle cevap ve- İncil aynîleşmektedir. Bu âyette (Maide 46) İncil’in recek): Seni tenzih ederim! Hakkım olmayan bir Hz. İsa’dan ayrı olan vasfı ise amele ve ahlaka yö- sözü söylemek bana yakışmaz. Eğer öyle bir söz nelik olarak bu kitabın bir vaaz ve irşad içeriğine söyledim ise sen muhakkak onu bilirsin. Sen benim sahip olduğunun ifade edilmesidir. Vaaz ve irşad, içimde olanı bilirsin. Ama ben senin zatında olanı amelî yani ahlakî olarak tamamen pratiğe yönelik bilmem! Hiç şüphe yok ki, ğaybları hakkıyla bilen bir durumdur. Bu hususta metinsel ve metafiziksel sensin. Ben onlara, bana neyi emrettin ise ancak içeriklerden çok, bireysel örneklikler daha fazla onu söyledim. Benim ve sizin Rabbiniz Allah’a kul- önem arz etmektedirler. luk edin, dedim. Ve aralarında bulunduğum müd- detçe üzerlerinde gözcüydüm. Ne zaman ki beni Maide 47. âyette ise, ehl-i İncil’in İncil’deki- aralarından aldın, üzerlerinde gözcü olarak yal- lerle hükmetmelerinin gerekliliğine atıf yapılmak- nızca sen kaldın. Zaten sen her şeye şahitsin.”39Bu tadır. Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu dönemlerde âyetlerde dikkat çekici husus, Hz. İsa’nın sorgulan- Hıristiyanların elinde bulunan İncil veya İnciller, dığı bir hususta, “benden sonra ümmetime İncil’i bugün de mevcut olan İncillerdir. Bu İncillerin ta- bıraktım” tarzı söylemlerde bulunmamasıdır. Bu mamı, buna Barnabas İncili de dahil olmak üzere, iddiamızın nedeni kendisinin o topluluktan ayrıl- hepsinin içeriği Hz. İsa’nın hayatı, yani fiilleri ve dıktan sonra (Hz.İsa’nın ölümüyle), o topluluğu sözlerini içeren ahlâkî ve dinî değer hükümleridir. yalnızca Allah’ın gözettiğini ifade etmiş olmasıdır. Bu durumda,Kur’an’ın “İncille hükmetsinler” ifa- Bunun yanında, insanlara ilahî bilgi olarak ilettiği desinden ne anlamalıyız? Burada klasik eserleri- şeylerin sözsel ve kendi içine (nefsine) ait söylem- mizde ifade edildiği üzere ve fakat tarihen hiçbir ler olduğunu belirtmesi de dikkate değerdir. zaman varolmamış, ancak metinleri bizzat Cebrail tarafından dikte ettirilen Tevrat ve Kur’an gibi ELDEKİ İNCİLLERE Müslümanların kabul ettiği bir İncil’den mi bahse- KUR’AN’IN REFERANSLARI dilmektedir, yoksa Kur’an-ı Kerim bazı hususları tahrif edilmiş olsa bile elde mevcut İncilleri mi kast 1. “İzlerine Meryem’in oğlu İsa’yı, kendinden etmektedir? Birinci anlayış her ne kadar Müslü- önceki Tevrat’ı tastikci olarak gönderdik. Ona da manların ekserisi tarafından kabul görmüş olsa da İncil’i verdik ki onda bir hidayet ve bir nur vardır. biz aynı kanaatte değiliz. Bize göre ve Kur’an-ı Ke- İncil’i önündeki Tevrat’ı tastikci ve takva sahipleri rim’den anladığımız kadarıyla ikinci anlayış daha 38Bkz. Kur’an, Meryem 19/30 40Kur’an, Maide 5/46 39 Kur’an, Maide 5/116-117 41 Kur’an, Maide 5/47 194 Journal of Islamic Research 2011;22(3) HZ. İSA’NIN (a.s) HAYATI VAHİY MİDİR? Gürbüz DENİZ tutarlı ve gerçeklere uygun düşmektedir. Çünkü Kur’an-ı Kerim’i dinlemeye yönlendikleri/yönlen- Kur’an’ın Hıristiyanları muhayyel bir metinle amel dirildikleri halde, neden İncil’i dinlemeye yönlen- etmeye çağırması hakikatle ve mantıksal tutarlı- dirilmediler? lıklaörtüşmediği gibi adil bir durumda değildir. Kanaatimizce elde (tahrif edilmiş olsa da) Tev- Kur’an-ı Kerim, Hıristiyanların İncil’le amel rat ve Kur’an metinleri mesabesinde ilahi vahyi etmelerini istemektedir. Ancak Müslümanların ek- metinsel manada koruyan/oluşturan bir kitap ol- serisinin anladığı anlamda elde bir İnci metni bu- madığı için onu dinleme ihtimalleri de bulunmu- lunmamaktadır. Ya Kur’an muhayyel, gerçek dışı yordu. bir şeyden bahsetmektedir ya da tahrif edilmiş ol- 3. “Onlar (Kitab Ehli), Tevrat’ı, İncil’i ve Rab- salar bile İncil denince elde mevcut İncilleri anla- lerinden kendilerine indirileni doğru tutsalardı mak durumundayız. Çünkü Hristiyanların elinde, (ekamû), şüphesiz hem üstlerinden, hem ayakları- kendisi ile, o an için, yani Kur’an’ın nazil olduğu nın altlarından yiyeceklerdi. Evet onlardan mute- zaman için, amel edilecek eldeki İncillerden başka dil bir ümmet var. Fakat onlardan çoğu ne fena iş malzeme bulunmamaktadır. Bununla beraber şöyle yapmaktadırlar.”45İncil veya Tevrat tahrif edilmiş muhtemel bir soru sorulabilir: Kur’an kendisi biza- olsa da Kur’an-ı Kerim,elde mevcut olan İncillere tihî nazil olup var iken, neden insanların başka bir atıf yaparak Hıristiyanları ehl-i kitap kategorisine kitapla hükmetmelerini istesin? Kur’an‘ın ilginç sokmaktadır. Ayetin metninden anlaşılan, sapkın- yaklaşımlarından birisi; herkim neye inanıyor ise lığa düşenler; İncil’e göre hayatlarını sürdürme- ona göre amel etmelidir. Örneğin; Yahudiler, Hz. yenlerdir. Kur’an’ın atıf yaptığı İnciller de bilindiği Peygamberden kendi aralarındaki bir sorun sebe- üzere Hz. İsa’nın hayatı olan mevcut İncillerdir. biyle İslâmî çözüm isterler. Kur’an ise onlara; “el- Âyetten muhtemel bir yorum da şu olabilir: İncile lerinde Tevrat olduğu halde senden hüküm mü uymayanlar, sapkınlığa düşenlerdir. Ancak onlar- istiyorlar”42 diyerek Yahudileri kendi içlerindeki dan mutedil bir ümmet de var. Acaba mutedil tutarsızlıklarına atıf yaparak eleştirir. Yine Hıristi- ümmet dört İncil’e inananlar, “çoğu ise ne fena iş yanlardan bahsederken; “onlara ruhbanlık emre- yapmaktadır” ifadesinde ise teslisi öneren Pavlus dilmediği halde onu icat ettiklerini ve fakat ona da v.b. metinlere inananlar olabilir mi?46 uymadıklarını”43 söyleyerek onların da bir tutar- “De ki, Ey Ehl-i Kitap! Siz Tevrat’ı, İncil’i ve sızlık içerisinde olduklarını ifade etmiştir. Kur’an; Rabbinizden size indirileni takip etmedikçe, hiçbir kim neye inanıyor ise ona göre amel etmeyi, in- şey (hakikat) üzerinde değilsiniz. Yemin olsun! sanların tutarlı ve şahsiyetli olmaları açısından Sana Rabbinden indirilen onlardan birçoğunun az- önemsemektedir. Bu nedenle de Hıristiyan ve Ya- gınlığını ve küfrünü artıracaktır. O halde kafirlere hudilere, eğer Yahudi ve Hıristiyan kalıyorlarsa, acıma.”47Enteresandır ki, Ehl-i Kitab’ın azgınlığını hiç olmazsa kendileri ile tutarlı olmalarını onlar- artıran, Peygambere indirilen vahiydir! Bu azgın- dan beklemektedir. ların Tevrat’ı ve İncil’i takip etmeyenler olması ise 2. “Dediler ki; ey kavmim! Biz bir Kitap dinle- ilginçtir. dik. Musa’dan sonra indirilmiş olup önceki kitap- “Yahudilerden bir kısmı, kitabın (Tevrat’ın) ları tasdik ediyor. Hakka ve doğru yola hidayet manalarını oluşturan kelimeleri konumlarından ediyor.”44 Bu âyette dikkat çekici husus, cinlerin söküp alarak, Kitab’ı tahrif ediyorlar…”48Kur’an-ı Kur’an’ı dinlerken bu Kitab’ın Musa’dan (Tev- rat’tan) sonra indirilmiş bir kitap olduğunu zikret- tikleri halde Tevrat’tan sonra indirilen İncil’den 45Kur’an, Maide 5/66 bahsetmemiş olmalarıdır. Cinler, Tevrat’ı ve 46 Bununla beraber, Kur’an’daki Nasara nitelemesi ve buradan hareketle Kur’an’ın Hristiyanları ehl-i kitap sayması kayda değerdir. Böylece Ehl-i kitap nitelemesi Katolik Hıristiyanlığının değil Yahudi Hıristiyanlığının adıdır.Bkz. Françoıs De Bloıs, The Religıous Vocabulary of Christiyanity and of Islam, Bul- letin of the School of Orienton and African Studies, University of London, vol: 42Kur’an, Maide 5/43 65, No: 1 2002, s. 13,16. 43 Kur’an Hadid 57/27 47 Kur’an, Maide 5/68 44 Kur’an, Ahkaf 46/30 48 Kur’an, Nisa 4/46 Journal of Islamic Research 2011;22(3) 195 Gürbüz DENİZ HZ. İSA’NIN (a.s) HAYATI VAHİY MİDİR? Kerim, kitaplarını tahrif ediciler olarak yalnızca dıkları için kuruyup gitmişler. Kimi de dikenler Yahudileri zikretmektedir. Bu konuda yani metin- arasına düşmüş. Dikenler büyümüş filizleri boğ- sel manada vahyi tahrif edenler olarakHıristiyan- muş. Kimi ise iyi toprağa düşmüş. Bazısı yüz, bazısı lar için herhangi bir atıf Kur’an’da altmış, bazısı da otuz kat ürün vermiş. Kulağı olan bulunmamaktadır. Çünkü Hıristiyanlara tahrif ede- dinlesin! Öğrencileri gelip İsa’ya, onlara neden cekleri somut bir kitap verilmiş değildir. İnciller, benzetmelerle sesleniyorsun? diye sordular…” Ve Hz. İsa’nın hayatınınanlatımı olarak siretidir. Hz. İsa öğrencilerine bu benzetmeleri açıkladı: Genel bir mukayese olarak İncillerin, Müslü- “Şimdi ekinciyle ilgili benzetmeyi siz dinleyin. manlıktaki hadis külliyatı gibi olduğu kabul görse Her kim Göksel Egemenlikle ilgili sözü işitir de an- de ilk dört İncil’i ve Hz. Peygambere atfedilen lamazsa, şeytan gelir, onun yüreğine ekileni söker hadis külliyatını okuyanlar içerik benzerlikleri gör- götürür. Yol kenarına ekilen tohum işte budur. Ka- seler de İncil’deki materyalin hadis külliyatına nis- yalık yerlere ekilen ise işittiği sözü hemen sevinçle petle çok az konuyu içerdiğini göreceklerdir. kabul eden, ancak kök salamadığı için ancak bir İnciller, özellikle Hz. İsa’nın bireysel mucizeleri ve süre dayanan kişidir. Böyle biri, Tanrı sözünden bazı konulardaki sözleri ile sınırlıdır. Ancak Hz. dolayı sıkıntı ya da zulme uğrayınca hemen sende- Peygamberin söz ve fiillerinin, mucizeler hariç, leyip düşer. Dikenler arasında ekilen de şudur: sözü daha kapsamlı olduğu aşikardır. işitir, ama dünyevî kaygılar ve zenginliğin aldatı- cılığı sözü boğar ve ürün vermesini engeller. 4. Kur’an-ı Kerim, kendisinden önceki kitap- lara atıflar yaparak orada olanların Kur’an’da da ol- İyi toprağa ekilen tohum ise, sözü işitip anla- duğunu ifade ederek, ilahi bilginin sürekliliğini, yan birine benzer. Böylesi elbette ürün verir. Kimi kaynağının aynîliğini ispat eder ve bu hususu des- yüz, kimi altmış ve kimi de otuz kat.”50 tekler. Tevratla ilgili çokça atıf olmasına rağmen, İncil’le ilgili atıflar çok sınırlıdır. Bunlardan tikel EHL-İ KİTAP bir durumu anlatan Fetih süresindeki ayet şöyledir: “Ey iman edenler, eğer kitap verilenlerden bir “…İncildeki vasıfları da şudur. O müminler bir zümreye uyarsanız, inandıktan sonra, sizi kafir ol- ekine benzerler ki, filizlerini çıkarmış ve kuvvet- maya döndürürler.”51Ehl-i Kitap demek, hepsinin lendirmiştir. Sonra kalınlaşmış, derken gövdesi tevhit ehli veya Müslüman olması demek değildir. üzerinde doğrulmuş (ürünü kalıcı ve çok olduğu Ehl-i Kitap, her ne kadar kitaba muhatap olsa da için) çiftçilerin hoşuna gider…”49Bu benzetmenin Kur’an onların büyük çoğunluğunun inkâr içeri- -mana olarak- ayniyle İncillerde bulunması ilginç- sinde olduklarını ifade etmektedir. tir. Ki bu İnciller yukarıda da müteaddit defalar “Yine de onların hepsi bir değildir. Kitap veri- ifade ettiğimiz üzere eldeki, Hz. İsa’nın hayatını lenlerden ibadete sarılmış, gece vakitlerinde Al- anlatan İncillerdir. lah’ın âyetlerini okuyan, secdeye kapananlar var.”52 “…İsa evden çıktı, gidip gölün kıyısında Ehl-i Kitap tabiri tümel bir ifadedir. Bir yerde din- oturdu. Çevresinde öyle büyük bir kalabalık top- den saptıranlar olarak itham edilirlerken, başka landı ki, kendisi bir kayığa binip oturdu. Bütün ka- yerlerde53ise onlardan müminler, ibadet edenler ve labalık kıyıda duruyordu. İsa onlara benzetmelerle emanete riayet edenler54olarak bahsedilmektedir. birçok şeyler anlattı. Bakın dedi: “ çiftçinin biri Bu âyetlerde, ellerindeki kitapların yanlışlığından tohum ekmeye çıkmış. Ektiği tohumlardan kimi çok doğruluğuna (Allah’ın âyetlerini okuyan) atıf- yol kenarına düşmüş. Kuşlar gelip bunları yemiş. lar yapılmakta ve Ehl-i Kitaptan kendi kitabına Kimi toprağı az olan kayalık yerlere düşmüş. Top- rak derin olmadığından hemen filizlenmişler. Ne 50Matta,13.Bölüm, Tohum Benzetmesi, İncil (Türkçe) Yeni Yaşam Yayınları, var ki, güneş doğunca kavrulmuşlar, kök salama- 1991, İstanbul, Sh:29-31 51 Kur’an, Ali İmran 3/100 52 Kur’an, Ali İmran 3/113 53 Kur’an, Ali İmran 3/110-113 49Kur’an, Fetih 48/29 54 Kur’an, Ali İmran 3/75 196 Journal of Islamic Research 2011;22(3)
Description: