ebook img

DARENDE SOMUNCU BABA ve HULÛSİ EFENDİ KÜLTÜR ETKİNLİKLERİ PDF

33 Pages·2006·4.57 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview DARENDE SOMUNCU BABA ve HULÛSİ EFENDİ KÜLTÜR ETKİNLİKLERİ

Darende Es-Seyyid Belediyesi Osman Hulûsi Efendi Vakfý DARENDE SOMUNCU BABA ve HULÛSÝ EFENDÝ KÜLTÜR ETKÝNLÝKLERÝ 15 Haziran 2002 Cumartesi Darende / Malatya KONFERANS - KONSER ve ÖDÜL TÖRENÝ - Prof.Dr. Mehmet Emin Ay “Ýnsanýn Manevi Eðitimi” - Prof.Dr. Ahmet Akgündüz’ün Eser Tanýtýmý “Darende Tarihi” - Prof.Dr. Mehmet Emin Ay’ýn Türk Tasavvuf Musikisi Konseri - Þiir Yarýþmasý Ödül Töreni Saat: 09.00 Yer:Esnaf Kefalet Konferans Salonu - Darende -HAYIR ÇARÞISI (KERMES) AÇILIÞI -KUDRET HAVUZU AÇILIÞI -SOMUNCU BABA ÝLAVE CAMÝÝ AÇILIÞI -HATIRALARLA DARENDE KONULU FOTOÐRAF SERGÝSÝ AÇILIÞI -TOHMA KANYONU VE MESÝRE YERLERÝ AÇILIÞI -ÂÞIKLAR ÞÖLENÝ DARENDE BELEDÝYE BAÞKANLIÐITel:(422) 615 10 39 - Fax:(422) 615 13 76 Darende-Malatya ES-SEYYÝD OSMAN HULÛSÝ EFENDÝ VAKFI GENEL MERKEZÝ Zaviye Mahallesi Hacý Hulûsi Efendi Cad. No:71 - 44700 Tel:(422) 615 15 00 - 615 28 95 Fax:615 28 79 Darende-Malatya EEddiittöörrddeenn Somuncu Baba MAYIS-HAZÝRAN 2002 ÝÝÝÝ ÇÇÇÇ ÝÝÝÝ NNNN DDDD EEEE KKKK ÝÝÝÝ LLLL EEEE RRRR Baþyazý.................................... Ahmet Þemsettin 4ATEÞ Kapak / Gül Yüzlü Ýnsan, Gül Kokulu Ýnsan Somuncu Baba Hazreti Muhammed (S.A.V)............P.rof.Dr. PMroefh.Dmre. tM Eemhimn eAtY 6 Güncel / 20.Asra Damgasýný Vuran Bir Sima KÜLTÜR-EDEBÝYAT ve ARAÞTIRMA DERGÝSÝ Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi........ Resul KESENCE1L2Ý Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfý’nýn Yayýn Organýdýr a Araþtýrma / Ýki Ayda Bir Yayýnlanýr ISSN:1302-0803 Osmanlý’nýn Hz.Muhammed Aþký....... M.Ýsmail ÇOLAK 15 YIL:9 SAYI:38 Tasavvuf / 66 MAYIS - HAZÝRAN 2002 Vefa........................................... Ýsmail PALA1K8OÐLU b ES-SEYYÝD OSMAN HULÛSÝ EFENDÝ Þiir / Osman Hulûsi Efendi.............. Âþýk FEYMANÝ 19 VAKFI ADINA ÝMTÝYAZ SAHÝBÝ Görüþ / A.Þemsettin ATEÞ Osmanlý Devletinde Kalitenin Önemi.Doç.Dr.Said ÖZTÜRK 20 a Tarih / II.Murat’ýn Oðlu, GENEL YAYIN YÖNETMENÝ A.Tacettin ATEÞ Fatih Sultan Mehmet’e Öðütleri....... Hayati OTYAKMAZ 24 Þiir / Darende’ye Baðlý.................. Gürünlü Âþýk GÜLHANÝ 25 2244 YAZI ÝÞLERÝNDEN MESUL MÜDÜR Edebiyat / B Av. Haki DEMÝR Ýbn-i Sinâ Hikayesinin REKLAM ve HALKLA ÝLÝÞKÝLER Yeni Bir Yazma Nüshasý..................Yrd.Doç.Dr.Doðan KAYA 26 Ahmet KARACA - Adem KOZANOÐLU Altun Silsile / Yusuf MUTLU - Ýbrahim GÖKMEÞE Hâce Muhammed Mâsum (K.S) -II......Necmettin SARIOÐLU 30 Hulusi GÜLSEREN - Ali AYDOÐAN Ali GENCAL - Mehmet ÞEN Araþtýrma / Mustafa Râkým’ýn Celî Sülüs’te KAPAK 3388 u Ortaya Koyduðu Yenilikler............... Dr.Süleyman BERK 34 Ravza-i Mutahhara / Medine Þiir / Darende Ýlinin Gülü Hulûsi.....A..bdulvahap KOCAMAN 37 TEKNÝK YAPIM Bir Sahabi / AJANSSSSBBB/ Darende Tel:615 17 55 Ukkaþe Bin Muhasin el-Esedi............Muhammed HALICI 38 c Sohbet / Menkýbelerle Edeb............ Ýbrahim ÞAHÝN 40 GRAFÝK - TASARIM Aslan TEKTAÞ Deneme / El Ýyisi “El Ýçin” Bir Deneme.........Y.r.d..Doç.Dr.Cemil GÜLSEREN 42 n YAZIÞMA ADRESÝ Ahlâk / Zaviye Mah. Hacý Hulûsi Efendi Cad. No:71 44700 Darende / MALATYA Bir Sofranýn Etrafýnda Âdâb Halkasý... Musa TEKTAÞ 44 Tel:(422) 615 15 00 Fax:(422) 615 28 79 Tasavvuf / 5533 http/www.eshev.com Kur’an’da Ýnabe.......................... Mustafa TO48PRAK u A.Tacettin Ateþ Hatýra Fotoðraflarý ve Basýndan Belgelerle BASIM-YAYIM-DAÐITIM-PAZARLAMA Somuncu Baba Basýn-Yayýn Tic.San.Ltd.Þti. TEMSÝLCÝLÝKLER Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi......... 50 ADANA (322) 457 66 54 - AMASYA (358) 218 20 28 - ANKARA (542) 453 79 18 - Mutfaktan / Lokum....................... Sýdýka SARI 52 DAÐITIM ALANYA (242) 511 11 43 - BURSA (224) 254 53 26 - ÇAYCUMA (372) 615 19 21 - Þiir / Gülü Güzel Darende’nin.......... Âþýk KELÂMÎ 52 m Yay-Sat G.ANTEP (342) 234 21 45 - GÖLCÜK (262) 413 22 67 - DENÝZLÝ (258) 372 11 66 - Kültür / Yaþayan Süheyl Ünver......... Hasan Âli G5Ö3KSOY RENK AYRIM - FÝLM ÇIKIÞ ÝSTANBUL (216) 472 08 92 - ÝZMÝR (535) 616 95 93 - ÝSKENDERUN (326) 615 73 56 - Öykü / Bizim Repro (312) 231 26 72 KAYSERÝ (352) 221 00 26 - K.MARAÞ (344) 221 98 99 - ELBÝSTAN (532) 572 50 47 - Bir Ayrýlýk Öyküsü Dilâra Haným......... Raziye SAÐLAM 56 KARABÜK (370) 412 38 23 - KARAMAN (338) 214 57 04 - KONYA (332) 251 83 00 - Hanýmlara Özel / BASKI o Poyraz Ofset (312) 384 19 42 EREÐLÝ (332) 713 01 71 - ILGIN (332) 882 73 64 - KARAPINAR (332) 755 21 11 - Kayýnvalide Hoþgörüsü................... Nuran ÖZDEN 58 6600 MALATYA (536) 437 58 50 - MERSÝN (324) 320 06 11 - OSMANÝYE (322) 812 78 21 - Tomurcuklar / Dergide Yayýnlanan Yazýlardan Yazarlarý SAKARYA (264) 274 34 38 - SAMSUN (362) 431 44 55 - SÝVAS (346) 224 53 08 - Çocukta Dil Geliþimi...................... Kevser BÂKÝ 60 Mesuldür Kaynak Gösterilerek Ýktibas Edilebilir. TOKAT (356) 212 24 63 - TURHAL (356) 275 80 07 - ZONGULDAK (378) 251 48 31 Sizden Gelenler / Neler Oluyor Yollara?. Bekir ÝNCE 63 S “Çiçeklerin Baþý Gül'dür” Cubriye'nin adý okunur. Gül-i Muhammedi'nin diðer kýsýmlanda da Ashab-i Kehf in adlarýyla dört halifenin özellikleri kaydedilmiþtir. Ahmet Þemsettin ATEÞ Mevlânâ hazretleri gönlü gül bahçesine ben- Gül deyince aklýma, sen gelirsin Efendim. zetiyor. Gönüldeki güzelliklerin dünyaya, toprak Gül mevsimi mevsimlerin en güzeli, baharýn muþtusudur. üzerine yansýmýþ þekillerinde gül motifi olarak Sabâhýn seherinde, âþýðýn ezberinde, gül zikri vardýr. ortaya çýktýðýný söylüyor. Gönül güzelliði olmayan- Gülün muhabbeti gönülde en derinde. larýn gülden de, gül bahçesinden de bir þey anla- Gül açar yanaklarda pembe pembe, gül renkli bulutlarla gül yaðar üzerimize. mayacaðýný belirtiyor. Mevlânâ Hazretlerinin gül Gül sevinçtir, gül neþe. ile ilgili bir hikâyesi de þöyledir. Kýrmýzlýk yaraþýr gül ile ateþe. Gül seni temsil eder, sen deðil misin gül-ter. Mevlânâ bir gün baþýný Þcms'in dizine koyup Gül açmýþ bahçelerde bülbül öter. koyu bir can sohbetine dalmýþtý. Eþi Kira Hatun ne Gül kokusunu hissedince sen düþersin aklýma. konuþtuklarýný merak ederek kulaðýný kapýnýn Senden aldýðý kokuyu âleme yayar, bunu ancak âþýk mizaçlýlar duyar. deliðine dayadý. Tam o sýrada evin duvarýnýn bird- Gülün hatýrýna dikene katlanýlýr. Kat kat açmýþ yapraðýyla gül olur çiçeklere sultan. hazýr hale gelmiþ kalbi ifade eder. Rivayete göre enbire açýldýðýný ve altý heybetli adamýn içeri girip Baðý, çemeni, gülþeni süsleyen güldür. Hz. Ali (R.A) son nefesini vermeden önce Selman- selam, verdikten sonra yeri öptüklerini gördü. Altý Seher vaktinde sabâ yelinin dokunuþu goncayý açtýrýr, etrafa muhabbet saçtýrýr. ý Fârîsi'den bir deste gül istemiþ ve getirilen bu gül- heybetli adam Mevlânâ'nýn önüne bir demet gül Yapraklarýnýn arasýndaki güzel kokuyu dalga dalga civarýna yayar rüzgâr. leri kokladýktan sonra ruhunu Hakk'a teslim býraktýlar ve hiç konuþmadan geldikleri gibi çýkýp Ravza’nýn gül kokusunu duyarýz sevgili yâr. etmiþtir. ý gittiler. Kira Hatun hayretler içinde kalmýþtý. Âþýðýn sýrdaþý güldür, "Çiçeklerin baþý gül'dür..." z Mevlânâ bir süre sonra, korumasý için bu gülleri Gül, ilahî güzellik, gönül gözünün açýlmasý, a Gülü anlatmak ve tarif etmek kelimelerin onlarda, dal ve yapraklar ortasýnda açýlmýþ tek ona verdi. Fakat Kira Hatun merakýný yenemey- peygamberin gül sevgisi, Hazrcti Ali'nin son nefesi- iþi deðildir. Çünkü onun güzelliði tarife sýð- gülün üzerinde Muhammed yazýsý, yapraklar- erek güllerden birkaç yapraðý hizmetçisiyle attar- ni vermeden kokladýðý deste gül gibi, dinî ve y mayacak kadar büyüktür. Gül, Hazreti da da Ali, Hasan, Hüseyin, Fatma (âl-i aba) ve lara gönderdi. Nereden geldiðini ve adlarýnýn ne tasavvufi motiflerle örülmüþ bir simgedir. þ Muhammed (S.A.V) Efendimizi temsil etmek- cennetle müjdelenenler (aþere-i mübeþþere) olduðunu öðrenmek istiyordu. Attarlar, "Bu kýþ tedir. Gül sevgili tipinin en açýk ifade þeklidir. okunurdu. Prof. Dr. Beyhan Karamaðralý, bir günü bu garip gül nereden gelmiþ?" diyerek a Gül neslinden Es-Seyyid Osman Hulûsi Gülün kýrmýzý rengini âþýðý olan bülbülün makalesinde Berlin Staatsbibliothek'teki bir þaþakaldýlar. Aralarýnda bulunan Þerefeddin adlý Efendi'nin bir þiiriyle gül faslýnýn bu yapraðýný gülce B kanýndan aldýðýna inanýlýr. "Gül ile diken" iyi- yazmada yer alan ve "Gül-i Muhammedî" Hintli bir tacir, bu gülün Hindistan gülü olduðunu, açalým. lik ve kötülük, kolay ile zor, dost ile düþman denen hilyelerden söz etmiþtir. Bu hilyelerden özellikle Serendip civarýnda yetiþtiðini söyledi. zýtlýklarýný ifade eder. birinde, gülün ve goncalarýnýn taçyapraklarý, Hizmetçi, gül yapraklarýný alýp eve döndü ve duy- Karanfiller tütsün dursun, pembenin kýrmýzýya varan koyu tonlarý ve duklarýný Kira Hatun'a anlattý. O sýrada içeri giren Çiçeklerin baþý gül'dür. Gülün yapraðý, fidaný ve ve dallarý ince- beyaza doðru açýlan açýk tonlarýyla gölge- Mevlânâ, eþine þöyle dedi: Bülbülleri ötsün dursun, lik ve zerafet özelliklerinin temsilidir. Utangaç lendirilmiþtir. Dallarla gövde koyu yeþil renk- Gözlerimin yaþý gül'dür. insanlarýn yüzünün kýzarmasý dolayýsýyla gül, tedir. Gülün üzerine altýn hatla þunlar "O gül demetini baþkasýna gösterme. Çünkü hayâ duygusunun da sembolüdür. yazýlmýþtýr: "Kim peygamber efendimizi vas- Hindistan'ýn kutuplarý ve kutsal Ýrem baðýnýn Somuncu Baba'nýn ili, fetmeye kalkarsa þöyle desin: Ne aþýrý uzun, bahçývanlarý onu can dimaðýný ve gözünü Taze açar gonca gülü. Gül ayný zamanda cennet çiçeðidir. ne de kýsa idi, ne toplu ne de zayýf idi. Ýnsan- kuvvetlendirsin diye göndermiþler". Baðýnda öter bülbülü, Ýbrahim Peygamber ateþe atýldýðýnda düþtüðü larýn en güzeliydi. Siyah iri gözlü idi." Kokar daðý taþý gül'dür. yer gül bahçesine dönüþmüþtür. Kira Hatun bu gülleri son nefesine kadar sak- Beþir Ayvazoðlu "Güller Kitabý"nda, gülü Gülün yapraklarý üzerine de peygam- lamýþ, sadece yapraklarýndan birkaçýný Hulûsî sulbümüz el-Hakk, deðiþik yönleriyle anlatmaktadýr. Þöyle ki; berin eþlerinin adlarý yazýlýdýr: En uçtaki Mevlânâ'nýn izniyle Gürcü Hatun'a vermiþ. Kimin Resulün âline mülhak. Gül, tasavvufî sembolizmde ilahî güzel- yaprakta Hatice-i Kübra, Aiþe-i Sadýka, bu gözü aðrýsa bu gül yapraklarýný sürünce o anda Altun silsilenin mutlak, liði ifade ettiði gibi, Allah'ýn sevgilisi yapraðýn altýnda solda Sevde, Hafsa, Ümmü iyileþirmiþ. Kokusu ve rengi yýllar boyunca hiç Hep kavmi kardaþý gül'dür. Muhammed'i (habîbullah) de temsil etmekte- Seleme ve Ümmü Habibe adlarý yer alýr. deðiþmemiþ, hep öyle taze kalmýþ. dir. Peygamber ve gül sevgisi, gül þeklinde Onun altýndaki yaprakta Sebe, saðda en uç Tasavvufi sembolizimde gonca halindeki Hilye-i Þerifler yapýlmasýna da yol açmýþtýr. taraftakinin altýnda Zeynep binti Cahiþ, gülün vahdeti, açýlmýþ gülün kesreti ifade etmesine Verd-i Muhammedi yahut Gül-i Zeynep binti Harime ve Meymune bulun- karþýlýk gülþen gönül açýklýðýný yahut kirinden, Muhammedî denen bu ilgi çekici kompozisy- maktadýr. Alttaki tek yaprak üzerinde de pasýndan temizlenerek ilâhî güzelliðin yansýmasýna Somuncu Baba 4 Mayýs-Haziran 2002 Mayýs-Haziran 2002 5 Somuncu Baba ggüüll yyüüzzllüü iinnssaann bütün alemlere bir rahmet vesilesi olarak gön- Dilerseniz þimdi, sözü merhum M. Akif'in, ggüüll kkookkuulluu iinnssaann derdik." mýsralarýna býrakalým. "Ey Habibim! Þüphe yok ki Sen üstün bir Dünya neye sahipse onun vergisidir hep ahlaka sahipsin." Medyûn ona cemiyyeti, medyûn ona ferdi. HHzz.. MMuuhhaammmmeedd V) "Ey Habibim! Biz seni doðruyu söyleyen bir Medyûndur o ma'sûma bütün beþeriyyet A. þahit, bir müjdeci, bir uyarýcý, Allah'a çaðýran Ya Rab bizi mahþerde bu ikrar ile haþret. . S bir davetçi ve parlak bir kandil olarak gön- Ýþte böyle deðerli okuyucularým. Nice þairler, ( derdik." Peygamberimizi anlatmak için Na'tler, Mevlidler, Sonra Ashab-ý Kiram'ýn içindeki aþýklar bize Miraciyeler, Þemailler yazmýþlar ve O yüce þah- Onu anlatmaya devam ettiler. siyeti bizlere tanýtmaya, anlatmaya çalýþmýþlardýr. Mesela, sahabilerden þair Hassan b.Sabit diy- Gelin þimdi Onu kendimize örnek almamýzý Prof. Dr. Mehmet Emin Ay ordu ki, "Ben sözlerimle Peygamberimizi isteyen Yüce Mevla'mýzýn emrine uyarak bir nebze methediyor deðilim. Aksine Onu andýðým için Onun ahlakýndan bahsedelim. benim sözlerim deðer kazanýyor." Ardýndan Onu Hz.Peygamber (sav) her yönüyle ince- Bahar güzelliklerin müjdecisidir ve tüm selamlar ve dökebiliyorsak eðer, anlatan Kaside-i Bürde yazýldý ve yüzyýllardýr Ýslam lenebilecek güzellikte bir hayata sahiptir. güzellikler baharla birlikte yüzünü gösterir. gözyaþlarýmýz, amel defterimizde pýrýl pýrýl coðrafyasýnda okunup duruyor. Peygamberlik gibi ulvi bir vazifenin yanýnda, Kar sularý eriyip nehirler olur çaðlar. Aðaçlar parlayan bir salih amel ve güzel bir ibadet Büyük Türk þairi Fuzuli, Hz.Peygamber'e olan devlet adamlýðý, öðretmenlik, aile reisliði vb. yön- ve bitkiler, birbirinden güzel çiçekler açar. olarak yazýlacaktýr inþaallah... sevgisini, hasretini anlattýðý "Su Kasidesi"ni lerden de eþsiz güzellikte bir "örnek insan"... Onu Kuþlar kendi dillerince Allah'ý tesbih ederek Malumunuz, yeni bir yüzyýlýn ikinci yýlýn- yazdýðýnda þöyle diyordu: "en güzel þekilde eðiten" (terbiye eden) Allah cývýl cývýl öter. Ama farkýnda mýsýnýz bilmem, dayýz. Zaman geçtikçe Ýslam'ýn güzelliði daha "Onun elini öpmek arzusuyla buna kavuþa- Teala, belki bundan dolayýdýr ki, bize onu "en k son birkaç yýldýr baharlar bir baþka güzel oluy- da artýyor. Ayný þekilde, çaðlar geçtikçe, çaðlar madan ölürsem dostlar!... Ne olur topraðýmdan güzel" örnek olarak sun- or artýk... Niçin son yýllarda bahar aylarý bir üstü bir özelliðe sahip olan Ýslam'ýn peygam- bir testi yapýn ve onunla muþtur. a baþka güzel... Niçin insanlar birbirine gül beri Hz.Muhammed (sav) in de deðeri, peygamberimize su ikram Þimdi sizlere bu en hediye ediyor? Niçin birtakým programlar yüceliði artýyor. Geçen zaman, onun sevgisin- edin. Böylece hiç p düzenleniyor? Niçin gönüllerimize huzur ve den bir þeyler eksilteceðine daha da artýrýyor. olmazsa topraðým onun güzel örnek insanýn ha- a sürur veren saatler yaþýyoruz? Evet, niçin Ýnsanlar onu tanýdýkça daha çok seviyor, dudaðýna deðsin, ben de yatýndan kesitler sunalým bütün bunlar? Ve niçin baharlar güzel? sevdikçe ona hayran oluyor ve baðlanýyorlar. Peygamberimize kavuþ- O herþeyden önce K Çünkü Allah'ýn en Sevgili kulu ve Habibi, Çünkü onun sevgisini kalplere Allah yer- muþ olayým"... Rabbine karþý "en güzel Gönüllerin Tabibi, düþkünlerin kanadý, yetim- leþtiriyor da onun için... O, tabir yerindeyse, Burada, Arifler kul" olmaya çalýþýyordu lerin Sahibi, iki cihan Sultaný, gül yüzlü insan açýldýkça kokusu etrafa yayýlan bir gül misâli, Sultaný Hz.Mevlana'dan ve öyle de oldu... Bu ve gül kokulu Peygamber, Hz. Ýbrahim'in tanýndýkça kendisine meftun olunan bir sevgi- bahsetmeden geçmek sebeple önce onun bu duasý, Hz. Amine'nin Mustafa'sý, ismi semada lidir... Kim bilir, belki de medeniyetimizde, olmaz. O da þöyle diyor- güzel kulluðundan Ahmed olarak yazýlan Hz.Muhammed (sav) gülün Hz.Peygamber (s.a.v)'in sembolü du: "Ben þu caný taþýdýðým bahsedelim. yad ediliyor son birkaç yýlýn baharlarýnda... olmasýnýn böylesi bir izahý vardýr. Kýrmýzý bir sürece Kur'an ýn kölesiy- Geceleri sýcak yata- Biliniz ki, bu yapmaya çalýþtýðýmýz, gülden, "Gül-i Muhammedî" diye bahseden, im. Ben ðýný terkederek kalkar, sadece bizim deðil, semada meleklerin, gökte yazdýðý övgü dolu na'tine "Gül-i Ruhsar" adýný Hz.Muhammed'in yolu- feleklerin ve yeryüzünde tüm varlýklarýn yap- veren, onu bir güle, kendisini de geceler nun tozuyum, türabýyým uzun uzun namaz kýlar- týklarý þeyler... ve Bilirsiniz ki, melekleriyle bir- boyunca hasretiyle yanýp tutuþan bir bülbüle ve ben Onun kölesiyim. dý. Bazen secdeleri öyle- likte Allah’u Teala ve gelmiþ geçmiþ bütün benzeten, aþk dolu ecdadýmýzý anmadan Ya Rabbi bana yerle gök sine uzardý ki Hz.Aiþe peygamberler, sevgili Peygamberimize salat ü geçmeyelim ve sözü bir Peygamber aþýðýna arasý büyüklüðünde bir validemiz, O’nun ruhu- selam okuyarak, onun þerefini ve deðerini býrakalým aðýz ver ki ben tüm insan- nu teslim ettiði endiþesine yüceltiyorlar... Gül-i ruhsarýna meftun olanlar þüphesiz sensiz lara Peygamberimi anlatýp durayým." kapýlarak sýrtýna kulak verip nefes alýp almadýðýný Biliniz ki, ister fert, isterse toplu olarak, Ne mülk ü mal ü cah ister ne de zevk u safa ister Peki ya Hak aþýðý Yunus Emre? Her biri asýr- kontrol etme ihtiyacýný duyardý. Bir gece yine onu andýðýnýz, ona salat ü selam okuduðunuz Nola bir kerre þad olsam cemal-i ba kemalinle lardýr Anadolu'da ve Balkanlarda söylenegelen uzun namazlardan sonra mübarek ayaklarýnýn her an, Allah'ýn rahmetine, merhametine ve Ki kemter bendeniz Es'ad sana olmak feda pek çok ilahisinde Yunus Emre, Peygamberimizi rýzasýna, Peygamberimiz’in de þefaatine hak ister... konuk eder sözlerine... þiþtiðini görünce dayanamayarak sordu: Ey Allah'ýn kazanýyorsunuz. Aslýnda 14 asýrdýr Hz.Peygamber Caným kurban olsun senin yoluna Resulü! gelmiþ ve geçmiþ bütün günahlarýný affet- Biliniz ki, onun aþký ve muhabbetiyle anlatýlýyor insanlara... O’nu, önce Rabbimiz Adý güzel kendi güzel Muhammed tiðini Allah sana bildirmedi mi? Neden kendini bu geçirdiðimiz dakikalar, okuduðumuz salat-ü anlattý tüm insanlýða... Gel þefaat eyle kemter kuluna kadar yoruyorsun? Peygamberimizin cevabý ise Buyurdu ki: "Ey Habibim! Biz seni Adý güzel kendi güzel Muhammed Somuncu Baba 6 Mayýs-Haziran 2002 Mayýs-Haziran 2002 7 Somuncu Baba Tur daðýnda Allah Teâlâ ile konuþtuðu için düþünürseniz, onun sevgisindeki yüceliði de Hz.Musa, Kelîmullah; ve Allah Teâlâ'nýn bir anlamýþ olursunuz. Onun sevgisi, sevgilerin en mucizesi olarak babasýz dünyaya geldiði için Hz. güzeli, sevdasý ise en ak sevda idi... onun sevdasý- Ýsa, Rûhullah (asm) olarak bilinirler. Son peygam- na kara bulaþmamýþ, eþsiz güzellikteki sevgisi kara ber olan ve "alemlere rahmet" olarak gönderilen sevdaya dönüþmemiþti. Bu se-beple nice sýkýn- Hz.Muhammed (sav) ise Habîbullah olarak tavsif týlara tahammül etmiþ, nice zorluklara göðüs ger- edilmektedir. Bu ise, Alemlerin Rabbi ve herþeyin miþti. Bir ideal uðruna... kendisine verilen kulluk yaratýcýsý olduðu gibi, sevginin de yegâne ve ve peygamberlik vazifesini en mükemmel þekilde gerçek kaynaðý olan Allah Teâlâ'nýn, sonsuz ve yerine getirmek ideali uðruna... sýnýrsýz, ezeli ve ebedi sevgisine, muhabbetine Onun ümmetine olan sevgisinin yüceliðini mazhar olmak anlamýna gelmektedir. Burada bizlere Allah Teala þöyle anlatýr: "Andolsun ki, size Seven, herþeyin mâliki ve sahibi, Sevilen ise içinizden öyle bir peygamber gelmiþtir ki, sizin herþeyin uðruna yaratýldýðý bir deðerli ve aziz üzerinize titreyen, sýkýntýya uðramanýz, Onu çok peygamber… Bu nedenle, Allah Teâlâ ile Sevgili üzen, size karþý çok þefkatli ve merhametli bir Peygamberimiz arasýndaki sevgide böylesi bir ezeli peygamberdir" ve ebedi bir bað vardýr ve iþte bu baðdan dolayýdýr Bir þair, Hz.Peygamber (s.a.v)'in ümmetine ki, Hz.Muhammed'i bilmeden, tanýmadan ve olan sevgisinin, veladetiyle birlikte onda görülen sevmeden, "sevgi baðý"nýn ezeli sahibi olan Allah bir özellik olduðunu þöyle dile getirir: "Seyreyleyip yandým mâh-cemâlini Teâlâ'ya yakýnlýk mümkün olamaz. Þairin diliyle, Nur kundak içinde yatar Muhammed "Sen ruhunu Allah'a, elini ümmetine Daha týfýl iken, ümmetin diler verdin..." Nur kundak içinde yatar Muhammed" Ýþte böylesi bir sevgi kaynaðýnýn sahibi olan Hz.Peygamber, kelimenin tam anlamýyla bir sevgi Süleyman Çelebi ise edebi üslubla, pýnarý olup insanlýða akmýþtýr. Onun sevgisi Hz.Amine'nin dilinden bu olayý þöyle aktarmak- Rabbinden gelip insanlýða giden bir pýnar... ama ancak bir "güzel kul"un cevabý gibi olacaktý: tadýr. O, kaynaðýný hiçbir zaman unutmamýþ. Rabbine "Bana bunca nimetler bahþeden Rabbime "Kulaðým aðzýna verdim dinledim, gerçekten aþýk olmuþ bir peygamber. Bunun için karþý þükreden bir kul olmayayým mý Ey Söylediði sözü ol dem anladým. Aiþe!...." geceler, insanlar uyurken, o kalkarak uzun uzun Der ki, Ey Mevlâ, yüzüm tuttum sana Bu denli güzel kul olan bir peygamberin bir secdelerle namazlar kýlmýþ, niyazlar etmiþ Ya Ýlahi, ümmetim ver-gil bana" baþka güzelliði daha vardý: Bitmeyen tükenmeyen Mevla'ya... bu sebeple, Rabbi için döktüðü Bu sözler Sevgili Peygamberimiz’in (s.a.v) siz verin... sevgi.... Onun sevgisinin yüceliðini birþeyle izah gözyaþlarý yastýðýný ýslatmýþ... Bunun için, ha- dünyaya gelir gelmez ümmetine sahip çýktýðýnýn, Asr-ý Seadet'in, insanlara mutluluk bahþettiði etmek istiyorum. Onun ayýrýcý vasfý, Habibullah yatýnýn son demlerinde Hz.Cebrail gelerek, "Ya ümmetini düþündüðünün edebi sanatla örülü güzel günleri... Bir gün Hz.Peygamber'in (sav) oluþudur. Yani Allah'ýn en sevgili kulu, en sevdiði Resulallah! Her peygambere yapýlan teklif sana da ifadeleridir. Hz.Peygamberin hayatýnýn son dem- kapýsý çalýnýr. Gelen yaþlý bir kadýndýr. insan, uðruna bütün kainatý yarattýðý þahsiyet... yapýlýyor ve deniliyor ki dilerse ömür bahþedeyim lerindeki þu niyazýný da ümmetine olan sevgisinin Hz.Peygamber (sav) onu görünce yüzünde büyük Her peygamberin ayýrýcý bir vasfý vardýr. Bilindiði daha uzun yaþasýn." Bu teklife Sevgili en büyük tecellisi olarak görebiliriz. "Ya Rabbi!... bir sevinç iþareti gözlenir. Hemen içeriye buyur gibi, Peygamberler, Allah Teâlâ tarafýndan Peygamberimizin cevabý þöyle oldu ve þehadet Þu sekerât-ý mevt (ölüm sarhoþluðu) ne aðýr bir edilir ve Hz. Peygamber (sav) geleneklere göre, hidayete ulaþtýran rehberler olarak gönderilen ve parmaðýný semaya doðru kaldýrarak hafif bir sesle þeydir...Ümmetim bu sýkýntýya dayanamaz. Sen, deðerli misafirler için yapýlan bir iþlemi yapar; kendilerinde üstün zekâ, doðru sözlülük, güvenilir þöyle dedi. "Hayýr ben sadece O yüce Dost'a, ben onlarýn çekeceði sýkýntýyý bende tecelli ettir; ki mübarek sýrtýndaki hýrkasýný çýkarýp yere serer ve olmak, günah iþlememek gibi özellikler bulunan, Rabbime kavuþmak istiyorum..." Ýþte rabbini ümmetim bu sýkýntýyý yaþamasýn!"... gelen misafiri onun üzerine oturtur. Kýsa ziyareti yüce insanlardýr. Bu özellikleri itibariyle bütün böylesine seven bir peygamber, ayný zamanda Ýþte böylesi bir muhabbete sahip olan sevgili esnasýnda hâl-hatýrý sorulan bu yaþlý misafire, peygamberler, ayný vasýflarý taþýyan ve vahyin tüm insanlýðý da engin bir sevgiyle sevmiþ, onlarýn Peygamberimizde bir özellik daha var ki, onu da muhabbetle ikramlarda bulunan Hz.Peygamber gözetiminde olan müstesna þahsiyetlerdir. Alemlerin Rabbi olan Allah'ýn kulu olmasýný bu sevgi enginliði ile açýklamak mümkündür. O (sav), bir müddet sonra memnuniyeti yüzünden Bununla beraber, onlarýn her birine, Allah Teâlâ istemiþti. vefakarlýðýn zirvesindeki insandýr... Vefakârlýk, okunan misafirini yine güler yüzle yolcu eder. farklý ayrýcalýklar da lûtfetmiþtir. Ýþlediði günahtan Kýymetli okuyucularým. onun fýtratýnda, hamurunda vardýr. Bu, sonradan Onun, daha önce görmedikleri bu yaþlý kadýna, bu sonra Allah kendisini affedip temizlediði için Onun sevgisi sadece insanlara deðil hayvan- kazanýlmýþ bir þey de deðildir. Ýþte aþaðýda aktara- denli ilgisini ve ikramýný merak ederek "kim Hz.Adem, Safiyyullah; Ýnsanlara iyiliði ve ikram- lara bitkilere ve hatta cansýz bildiðimiz varlýklara caðýmýz hadiseyi bu gözle deðerlendirmek gerekir. olduðunu" soran Hz.Aiþe'ye Hz.Peygamber'in cev- larýndan dolayý Allah'ýn dostluðunu kazandýðý için kadar uzanýyordu. Bir hadisinde þöyle diyordu Herþeyin maddeye indirgendiði, vefasýzlýðýn abý çok anlamlýdýr: "O yaþlý kadýn, Hatice'nin çok Hz.Ýbrahim, Halilullah; Allah yolunda canýný feda yüce Resul: "Uhud bizi, biz de Uhud'u severiz." alýp baþýný yürüdüðü þu köhne zamanýn, almasý sevdiði yakýn bir arkadaþýydý..." Hz.Hatice (ra) etmeye hazýr olduðu için Hz.Ýsmail, Zebîhullah; Uhud'un kaya ve toprak kütlesi, bir dað olduðunu gereken nice ibretler var bu hadisde, varýn kararý vefat edeli yýllar olmasýna raðmen, Somuncu Baba 8 Mayýs-Haziran 2002 Mayýs-Haziran 2002 9 Somuncu Baba Daha peygamberlik görevi verilmeden önce "Küçüklerimize þefkat göstermeyen ve bile dürüstlüðü ve doðru sözlülüðü ile insanlar arasýnda güvenilir kimse anlamýna gelen "el-emin" büyüklerimizin hatýrýný saymayan, lakabýyla tanýnmýþtý. O, Allah Teala'nýn "Ey Habibim! Emrolunduðun gibi dosdoðru ol!" ayetine son derece özen göstermekteydi. Ticaret kýymetini bilmeyen, bizden deðildir." yaptýðý zamanlar, herkes ona güvenir mallarýný emanet býrakýrdý. Mekke'den Medine'ye hicret Hadis-i edeceði gece birçoðu belki de kendisi öldürmeye azmetmiþ insanlarýn emanetlerini tek tek Hz.Ali'ye dý: "Bir çocuk aðlamasý duydum. Annesine sýkýntý Peygamber Hz.Muhammed (sav)'in hayatýndan teslim etmiþ ve ertesi gün sahiplerine vermesini vermeyeyim diye namazý kýsa tuttum...." Asr-ý kesitlerdi. Sözlerimin sonunda Yüce Allah'ýn ve tembihlemiþti.... O, dürüst bir tüccarýn, ahiret hay- Saadet pekçok sahabi çocuðun Peygam-berimizle Resulünün bizler için önemli þu iki tavsiyesini atýnda peygamberlerle birlikte bulunacaðý yaþanmýþ birçok ilgi çekici hatýrasýna sahne olmuþ- aktarmak istiyorum sizlere.... Al-i Ýmran suresinin müjdesini veriyordu. Kendisi bu derece dürüst tur. 31. ayetinde þöyle buyrulur: "Ey Habibim! De ki, olan Sevgili Peygamberimiz, biz ümmetine de Sevgili Peygamberimizin en çok deðer verdiði eðer Allah'ý seviyorsanýz, bana tâbi olun, bana þunu tavsiye ediyordu: "Doðruluk insaný iyiliðe iyi- kesimlerin baþýnda gençler gelmekteydi. Ebu uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarýnýzý lik de cennete götürür. Yalancýlýk ise kötülüðe ve Cehiller, Ebu Leheb gibiler Sevgili baðýþlasýn". kötülük te cehenneme götürür." Peygamberimize türlü eziyetler yaparken, Sevgili Peygamberimiz de þu tavsiyede Aile hayatýnda eþlerine karþý son derece Mekke'nin þerefli gençleri Ýslam'a gönül veriyor- bulunuyorlar: "Mümin sever ve sevilir. Dost olur anlayýþla, sevgi ve þefkatle davranan Sevgili lardý. Hz.Ali, Mus'ab b.Umeyr, Zeyd b.Sabit, ve kendisiyle dostluk kurulur. Sevmeyen ve Peygamberimiz, "En hayýrlýnýz, ev halkýna karþý en Muaz b.Cebel ve daha nice gençler, Peygamber sevilmeyen kimsede hayýr yoktur. "Allah için iyi davrananlarýnýzdýr" buyurmak suretiyle biz Efendimizin kendilerine deðer vermesiyle her biri sevdiðiniz kimselerin sayýsýný çoðaltýn. Çünkü ümmetlerine ailenin birliði, dirliði ve düzeni için iþlenmiþ birer mücevher olmuþlar ve Ýslam dininin onlar belki de size kýyamet gününde þefaat eder- almamýz gereken tavrý ortaya koymuþtur. Ev yücelmesinde rol oynamýþlardýr. Peygamberimiz ler iþlerinde hanýmlarýna yardým eden Sevgili bir hadisinde þöyle buyurmaktaydý: "Kýyamet Allah Teâlâ cümlemizi kendisinin ve Yüce Peygamberimiz, gerektiðinde söküklerini kendisi Hz.Peygamber'in, onun hatýrasýna duyduðu gününde mahþer meydanýnda yedi sýnýf insan Peygamberinin sevgisine ulaþan bahtiyar kullarýn- saygýyý ve ona olan sevgisinden dolayý, hayatta diker, ayakkabýlarýný tamir eder ve bizzat elleriyle vardýr ki bunlar Allah'ýn rahmet gölgesi altýndadýr. dan eylesin … Binlerce salat, güllerle selam Onun kalan arkadaþlarýna gösterdiði bu alâkayý, sadece süt saðardý. Bunlardan biri de ibadetle, Allah'a kullukla üzerine olsun... bir þey izah edebilir: Vefa duygusu... Kýz çocuklarýna deðer vermeyen cahiliye büyüyüp serpilen gençlerdir." Yani çocukken Dilerseniz biraz da bu gül yüzlü insanýn, gül arap toplumunda yetiþen insanlar, onun telkinleri baþladýðý ibadetleri gençlik çaðýnda terk etmeden kokulu Peygamberin günlük hayatýndan kesitler ve bizzat Sevgili kýzlarýna ve kýz torunlarýna gös- gençliðini ibadetle süsleyenlerdir. aktaralým sizlere... terdiði ilgi ile bu kötü huyunu terketmeye Gençlere ve gençliðe bu denli önem veren Gecelerini ibadetle geçiren Peygamberimiz, baþlamýþtý. Sevgili Peygamberimizin, çok sevdiði Sevgili Peygamberimiz, gençliðin sona erdiði ve günlük yaþantýsýnda sýradan bir insan gibiydi... ve deðer verdiði kýzý Hz. Fatýma geldiðinde onu yaþlýlýk dönemini yaþayan insanlara gereken Alçakgönüllüydü. Fakirlerin sofrasýnda bulunmak- ayakta karþýlayarak alnýndan öptüðünü ve sýrtýnda- deðeri vermiþtir. Bakýnýz bir hadisinde þöyle buyu- tan yana rahatsýzlýk duymaz, yoksullara, dul ve ki hýrkayý yere sererek kýzýný oturttuðunu bize ruyor: "Küçüklerimize þefkat göstermeyen ve yetimlere kol kanat gererdi... Kendisine sunulan ulaþtýran bilgiler, belki de dünyanýn en anlamlý büyüklerimizin hatýrýný saymayan, kýymetini hediyeleri kabul eder, karþýlýðýnda fazlasýyla muka- sevgiyi yaþayan baba-kýz örneðini aktarýyorlardý. bilmeyen bizden deðildir." Yine bir baþka belede bulunurdu. Dünyaya önem vermeden Çocuklarýný, torunlarýný ve nihayet bütün hadisinde "Anne babasýndan herhangi birinin yaþamýþtý. Bir gün üzerine yatýp uzandýðý hurma çocuklarý çok sevdiðini ve onlara çeþitli þekillerle yaþlýlýk dönemine ulaþýp ta onlarýn rýzasýný alarak lifinin, vücudunda derin izler býraktýðýný gören deðer verdiðini, önemsediðini gördüðümüz Sevgili cenneti kazanmayý baþaramayanlara yazýklar Hz.Ömer, bu duruma dayanamayarak aðlamýþ ve Peygamberimiz, adeta çocuklarla çocuklaþacak olsun" uyarýsýnda bulunarak hem anne babaya ilgi þöyle demiþti. "Müsaade ediniz size bir döþek derece alçakgönüllülük göstererek onlarý sevin- ve hürmete, hem de yaþlýlarýn önemine dikkat alalým. Bakýn, vücudunuzda izler oluþmuþ. dirmeye çalýþýrdý. Dahasý hiçbir çocuðun aðlamasý- çekmiþtir. Bizans'ýn Kayser'leri, Ýran'ýn Kisra'larý zevk u safa na dayanamaz, mutlaka onu teskin ederdi. Sevgili Peygamberimizin "Güzel Ahlaký"ný içinde yaþarken Allah'ýn Rasulü’nün bu þekilde Bir sabah namazýnda Peygamberimiz ilk temsil eden gül bahçesinden sizlere gül demetleri yaþamasýna dayanamýyorum." Bu samimi sözler rekatta altmýþ ayetlik uzun bir sure okumuþtu. sunmaya çalýþtýk. Bu örnekler ve sözler hepsi üzerine Sevgili Peygamber: "Ya Ömer! Ýstemez Ancak ikinci rekatta üç ayetle namazý bitirdi. yaþanmýþ hadiselerdir. Ve bunlar, hayatý en ince misin dünya onlarýn ahiret de bizim olsun..." Bunun sebebini soranlara ise cevabý çok anlamlýy- detaylarýyla bilinen tek peygamber olan Son Somuncu Baba 10 Mayýs-Haziran 2002 Mayýs-Haziran 2002 11 Somuncu Baba 20. Asra Damgasýný Vuran Bir Sima Osman Hulusi Efendi, XII. yüzyýlda Hoca bir Osmanlý dönemi hitabý ile karþýlaþýyoruz. ES SEYYÝD Ahmet Yesevi ile baþlayýp daha sonra Yunus Mektuplarýndaki manzumelere baktýðýmýzda gayet Emre, Eþref oðlu Rumi, Niyazi Mýsrý, Aziz sâde bir dilde yazýlmýþ, çoðu kez konuþma lisanýy- Mahmud Hüdai, Ahmet Kuddusi gibi isimlerle la kaleme almýþ mesnevileri görüyoruz. Ancak OSMAN HULUSÝ EFENDÝ devam eden Tasavvuf Türk þiirinin XX. yüzyýlda- her iki halde de hikmetli sözlerin, nasihat dolu ki önemli bir temsilcisidir. Hakikata giden yolda cümlelerin muhatabýna önemli mesajlar verdiðini vecd, þevk ve þuhud halinde yaþadýklarýný ve görüyoruz. Osman Hulûsî Efendi Dîvan ve gördüklerini bir tarafýyla klasik geleneðe, diðer Mektûbatýn’da Hulûsi mahlasýný kullanmýþtýr.2 taraftan irþad edici tarz ile ön planda tutan bir Ýrþad vazifesinin yaný sýra sosyal faaliyetleri disiplin içinde þiir düzlemine çýkarmýþtýr. ve yaptýrdýðý eserlerle tanýnan Osman Hulusi Tasavvufi Türk Edebiyatý çerçevesinde ilahi Efendi Þeyh Hamid-i Veli Cami imam ve hatipliði aþk ile yazdýðý þiirlerini "Divan-ý Hulusî-i sýrasýnda yazarak irad etmiþ olduðu hutbeleri Darendevi" adý altýnda bir arada toplamýþtýr. "Þeyh Hamidi Veli Minberinden Hutbeler" ismiyle Osman Hulusi Efendi Divanda daha çok aruz neþredilmiþtir. Osmanlý Türkçesiyle yazýlmýþ olan veznini kullanmýþ, hece vezniyle de þiirlerini bu hutbeler Hulusi Efendi kendine mahsus rik'a el yazmýþtýr. Bu þekilde hem Fuzuli ölçütüyle Divan yazýsýný kullanmýþtýr. þiiri yazarken hem de Yunus Emre ölçütüyle Hutbeler akýcý bir uslubla yazýlmýþ konu herkesin anlayacaðý ölçüde zenginliði ve muhteva þiirlerini kaleme almýþtýr. Hayatýnýn her adým geniþliðine sahiptir. Hulusi Þiirlerindeki esas gayesi insan- Efendi kaðýda ve kaleme o l ve aný Kuran’dan bir e larý irþad etmektir. Þiirlerini kadar önem vermiþ ki yazmýþ tasavvufi derinlik, manevi gezinti, olduðu hiçbir kaðýdý çöpe c neþe insanlarý hayra ve atmamýþ bir yenisini yazdýðý sünnetten bir tablo n doðruya yöneltme amacýyla halde bir öncesini saklamýþtýr. her türlü sanat kaygýsýndan Hutbeleri muhteva olarak; olmuþ, ü uzak olarak yazmýþtýr. sosyal hayat, ahlak, ibadet, Osman Hulusi Efendinin hayatýný yaratýcýnýn dünya, dünya gündemi, G diðer bir eseri "Mektûbat-ý yardýmlaþma, kötü hallerden isteði gibi bir kul Hulûsi-i Darendevi" dir. Çeþitli uzak durma, ilim, çevre, þahýslara yazdýðý mektuplar- olmaða vakfetmiþ, mübarek günler, insan, Ýslâm, dan oluþan içerisinde þiir- Ýslâm büyüklerinin tavsiye ve lerinde yer aldýðý Osmanlýca bunda daha çok görüþleri, vatan, millet, birlik bir eserdir. Nasihatnâme özel- ve beraberlik, anne- baba baþarýlý olmuþ, liði taþýyan bu mektuplarda hakký, çocuk ve sevgi içerik- Resul KESENCELÝ insan-ý kâmil olma unsuru 20. asra damgasýný lidir. Bu ise çok yönlülüðü ve Türk Milletinin ayakta kalmasýný saðlayan dinamikler vardýr. Tarih boyunca bu iþlenirken muhtelif konulara geniþ bakýþ açýsýný ispatlarken vurmuþtur. dinamiklerin temellerini maneviyat erenleri oluþturmuþtur. Deðiþik zaman tasavvufi açýdan bakýlmak sosyal hayat ve insana ne ve þartlarda ortaya çýkan bu þahýslar toplumlarý; iyiliðe, aydýnlýða, güzelliðe suretiyle sosyal hayattaki kadar çok önem verdiðini davranýþlar hususunda öðütler bizlere kanýtlamaktadýr. Hut- ve kurtuluþa götürmüþlerdir. Bir olan Allah'a, Kuran’a ve onun Peygamberi’ne verilmiþtir. Mektuplarýnda belerini dâvûdî bir ses tonu ile inanan milletimizin baðrýndan çýkan ve kendiyle iftihar ettiðimiz; Hoca Ahmet zaman zaman ayet ve hadislerle telmihlerde okuyan Osman Hulusi Efendi tüm cemaatin Yesevi, Mevlana, Somuncu Baba, Yunus Emre, Hacý Bayram-ý Veli, Akþemseddin bulunmuþ, veya tercümelerini almýþ; Sâdî, Molla dikkatini kendisine yoðunlaþtýrýr. Ýnsanlarýnda gibi erenlerin bulunduðu maneviyat kervaný asýrlar boyu yol almaya devam etmiþ Câmi ve Mevlâna gibi büyüklerin sözlerine yer gönüllerine hitap ettiði için hutbeleri çok etkileyici ve devam edecektir. Ýþte bu kervanýn son halkalarýndan biriside bir ulvi kiþi, bir vermiþtir. Böylelikle onun nazým da didaktik bir olurdu. Öyleki Allah ve Allah Resulünden emre kiþi, bir âli kiþi, bir eren, Hz Peygamber (s.a.v) neslinden ve Somuncu Baba üslup kullandýðý görülür. bahsederken tüm azameti camiyi kaplar hutbeyi sülalesinden Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi'dir. Yapmýþ olduðu iþler ve yazmýþ Osman Hulusi Efendi mektuplarýnýn bir kýs- dinleyenlerde ise Allah korkusu artar, imanlarý olduðu eserler asrýmýza ýþýk tutmuþ, etrafýný aydýnlatmýþ mükemmel bir örnek mýný mensur bazýlarýný manzum, bir çoðunu da kuvvetlendikçe kuvvetlenirdi. olmuþtur.1 manzum-mensur karýþýmý þeklinde yazmýþtýr. Osman Hulusi Efendinin hoþgörüsü, insan- Onun mektuplarýndaki neþve baktýðýmýzda sanki lara karþý yaklaþýmý, âli cenaplýðý, ahlaký, müte- Somuncu Baba 12 Mayýs-Haziran 2002 Mayýs-Haziran 2002 13 Somuncu Baba OOssmmaannllýý''nnýýnn bulunan yengeç ve akrepleri öldürmez onlara merhametle muamelede bulunurdu. Kendi Hz.Muhammed Aþký cübbesinin boyun bölümüne kadar yürüyen ak- replere dahi dokunmaz, çevresindekilerede dokunmamalarýný, zarar vermemelerini söylerdi. Bu olay þu kýssayý hatýrlatýr. Beyazid-i Bistami (K.S) teheccüt namazýna kalktýðýnda bir akrep M.Ýsmail ÇOLAK yanýna gelir ve bekler (seyreder) bu olay bir kaç ceddimizin en mümeyyiz vasfý ve þiârý olma kez tekrarlanýr. Hizmetlilerinden birisi bu akrebi husûsiyetini kazanmýþtýr. Söz konusu asil görür ve zarar vermesin diye öldürür. Beyaz id-i duygularýný her zaman ve mekânda açýða vur- Bistami hazretleri "oðul o her gece bizimle berab- mayý; hattâ devlet çapýnda bir ciddiyet ve erdi" demek suretiyle yaratýlmýþlara þefkatini dile duyarlýlýða bürümeyi meziyet bilmiþlerdir. Tarih, getirir. Ýþte Beyazid-i Bistami ve Osman Hulûsi bunu îzah eden birbirinden muhteþem misâller- Efendinin hal, yaþayýþ ve düþünceleri bir lam- le doludur. Evvelâ, Osmanlý, devlet hâline badan çýkan alev gibi aynýdýr. Her ikisi de geldikten hemen sonra kurduðu askerî birliði, "Yaratýlaný severiz yaratandan ötürü" düsturunun O'nun dâvâsýný güttüðünden ötürü "Peygamber ilke edinmiþ, bunu hayatlarýnda uygulamýþlardýr. Ocaðý" pâyesiyle onurlandýrmýþ; neferini de "Mehmetçik" adýyla taltif etmiþtir. Ordusuna Osman Hulûsi Efendi her yönüyle insanlara verdiði isimlerden biri de, "Asâkir-i Mansûre-i örnek olmuþtur. Ahlaký, insan sevgisi, mütevazi- Muhammediye"dir. Devletinin baþka bir adýný liði, zekasý, ilmi, yaþayýþý, cömertliði gibi kendisini ise, Sultan Vahdeddin'in ifadesiyle, "Devlet-i a çok yüceltirken, yok olmadan var olunmaya- Âliye-i Muhammediye" koymuþtur. caðýnýn en güzel þeklini hayatýnýn parlak ve Fâtih'in Methedilen Büyük Aþký m pürüzsüz sahifelerin de göstermiþtir. Hayatýnýn her Peygamberimizin aþkýyla yanýp tutuþan adým ve aný Kuran’dan bir gezinti, sünnetten bir Osmanlý Hünkârlarýnýn baþýnda, belki de Fâtih r tablo olmuþ, hayatýný yaratýcýnýn isteði gibi bir kul Sultan Mehmed yer alýr. Öyle olmasaydý, her- olmaða vakfetmiþ, bunda daha çok baþarýlý hâlde asýrlar öncesinden Peygamberimizin övgü ý olmuþ, asrýna damgasýný vurmuþtur. ve müjdesine nâil olamazdý. O'na karþý târifsiz t muhabbetini, en güzel biçimde Ýstanbul'un þ Tarihin derinliklerinde yaþayan deðiþik yol ve Fethi'nde ortaya koymuþtur. Rumeli Hisarý'ný, a metotlar uygulayan büyük insanlar Mevlânâ O'nun güzel ismi "Muhammed"in Arapça Celaleddini Rûmî, Þeyh Hâmid-i Veli, Yunus vazilik gibi güzel hasletleri insanlarý hayranlýk yazýlýþýna göre inþâ ettirmiþtir. Fâtih'in, r Emre, Alaaddini Attar, Hacý Bayram Veli, içerisinde býrakmýþ bir manevi kuvvet ile insanlarý Peygamberimizin senâsýna namzed olduðunu, Abdurahman Erzincani, Akþemþeddin, Hoca A kendi etrafýnda toplamýþtýr. Hulûsi Efendi insan- fethin gerçekleþmesi için dile getirdiði, þu sözler larý doðru yola sevketmek için elinden geleni yap- Ahmet Yesevi gibi erenler kendi yaþadýklarý asýr- Osmanlý'nýn, temellerindeki en ispatlamaya kâfidir: "Avn-ý ilâhî ve imdâd-ý mýþ, tüm insanlara faydalý olmuþtur. Ýnsanlarla lara ve günümüze damgalarýný vurmuþlardýr. saðlam harçlarýn baþýnda, peygamberi ile beldeyi düþman elinden ala- Osman Hulûsi Efendi de aynen bu âli kiþiler gibi "Peygamber Sevgisi" gelmiþtir. caðýz!" Fâtih þu dörtlükte, ayný hissiyâtýný daha çok güzel iletiþim ve diyalog kurmasýný baþaran hayatýn nasýl dolu dolu yaþanacaðýný tüm insan- Osmanlý, Peygamber Efendimiz'e bediî ifadelerle teþhir etmektedir: Osman Hulûsi Efendi insanlarýn derdine ortak lara göstermiþ XX.asra damgasýný vurmuþtur. (s.a.v.) ve O'nun kutsal beldesine Ýmtisâl-i câhid u fillah olubdur niyyetim olarak, problemlerin çözümünde yardýmcý olmuþ- Gelmiþ ve gelecek zamandaki insanlarýnda bu izi karþý, derin muhabbet, hürmet ve sadâkâtini Din-i Ýslâm'ýn mücerred gayretidür gayretim tur. Öyle ki, Darende ve çevresinde meydana büyük bir hassasiyetle muhafaza etmiþ ve devle- Ey Muhammed mu'cizât-ý Ahmed'i muhtar ile ve izleri takip edeceði bir realitedir. gelen geliþme, tartýþma, husumet, kin ve kan tinin en muhkem kâidelerinden biri hâline Umarým gâlib ola a'dâ-yý dine devletim. davalarý gibi problemleri insanlar ona getirmiþler. getirmiþtir. Bu ruh, yedi iklim üç kýta demeden, Yavuz'un Muhabbeti ve DÝPNOTLAR Hulûsi Efendi ise bunlara usulüne göre çözümler asýrlar boyunca Osmanlý'yý arkasýndan sürük- Mukaddes Emânetler 1-Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Hicri 22 Ramazan bulmuþtur. Herkes tarafýndan çok fazla sevilip lemiþtir. Ýlâyý Kelimetullâh dâvâsý uðrunda Peygamberimize sonsuz hürmet ve 1331/M.12 Aðustos 1914 tarihinde Pazartesi günü saat 8'de sayýldýðý için problem ve hoþnutsuzluklarý çözüm- Malatya'nýn Darende ilçesinde Þeyhli mahallesinde doðmuþtur. fütuhatta bulunurken; Osmanlý'nýn baþ hede- muhabbetiyle kendini en çok belli edip, velâyet lemiþtir. Osman Hulûsi Efendi bu yapýsý ile çok Babasý Þeyhzade oðullarýndan Þeyh Hamid-i Veli (Somuncu Baba) fleri arasýnda hiç kuþkusuz rýzâyý bâriyi kazan- mertebesine yükselerek bunu âþikâr kýlan Camii Ýmam ve Hatibi Hasan Feyzi Efendi, annesi Fatýma hanýmdýr. mak kadar Peygamberimizin hoþnutluðuna pâdiþahlardan biri de, Yavuz Sultan Selim'dir. sayýda insanýn üzerinde derin izler býrakmýþtýr. Bu 2-Osman Hulûsi Efendi "Mektubatý Hulûsi Daredevi" adlý mazhar olmak ta vardý. Osmanlý Sultanlarý, hay- Yavuz Sultan; "Allah rýzâsý için tüm dünyayý izlerin yansýmalarýný ise pek çok insanda eserinin 41. Mektubundaki bir gazelindeki ifadesi þu þekildedir. Ey Muhyi sabr eyle bulursun zafer atlarý boyunca gazâ meydanlarýnda hep bu ulvî fethetmek istiyorum!" idealiyle, askerlerini gazâ görmemiz mümkündür. Beyhude emrini eyleme israf gâyeyi gözetmiþ ve bunun efsunuyla hârikalar meydanlarýnda âdetâ bir "Peygamber Ordusu" Osman Hulûsi Efendi mahluk-u hüdaya Hulûsi hasýný sil gönül pasýný sergilemiþlerdir. Hâl böyleyken, gibi sevk ve idâre etmiþtir. Fütuhatlarda, karþý sevgi ve þefkat beslerdi. Cami içerisinde Ehli tecrid olup sýhan kýl saf Peygamberimize hürmet ve muhabbet, soylu Peygamberin rýzâsýný aramasaydý; herhalde Somuncu Baba 14 Mayýs-Haziran 2002 Mayýs-Haziran2002 15 Somuncu Baba O'nun Halîfesi olma lütfuna eriþemezdi. Bunu, mi îmâr edesin!" çarpýcý ve anlamlý bir biçimde gösteren þey, Yavuz'un I. Ahmed'in Baþýndaki Sorguç þu manzum sözü olsa gerek: "Ey keremkân-ý Rasul-i Sultan I. Ahmed'in, dillere destan fiîli sevgisi ve Kibriya Kemterindir bu Selim-i pürhatâ/ muhabbet yüklü ifadeleri ise, asýrlardýr baþ tâcý Dergâhýndan ilticâ eyler atâ el meded ey mâden-i edilmeye; sitâyiþle yâd edilmeye deðer ölçüdedir. nur-i Hudâ." Resûlullah'a beslediði eþsiz ve sýnýrsýz Sultan Ahmed, akýllara durgunluk ve hayret verecek sevginin; O'na ve O'nun beldesine târifsiz bir bir güzel davranýþta bulunmuþtur: Sarýðýna taktýrdýðý hürmete dönüþtüðünü ise, Yavuz'un þu tarihî hitâbý sorgucun içine, Peygamberimizin ayak izinin resmi- âdetâ þâhikalaþtýrmýþtýr: "Biz, mukaddes yerlerin ni koydurmuþ ve üzerine de þu muhteþem dörtlüðü hâkimi deðil; hâdimiyiz!" Gerçekten de, Yavuz'un yazdýrmýþtýr: sözlerinde mânâsýný bulan bu hakîkati, Osmanlý; N'ola tâcým gibi baþýmda götürsem dâim kutsal topraklara sancak asmaktan ve vâli adý altýnda Kadem-i resmini ol Hazret-i Þâh-ý Rasul'ün. idâreci göndermekten hayâ edip, atadýðý kiþilere Gül-i gülizâr-ý nübüvvet o kadem sâhibidir "Medine Muhafýzý" ünvanýný vererek, kuru bir söz Ahmedâ durma yüzün sür kademine o gülün." olmaktan kurtarýp fiiliyâta dökmüþtür. Diðer taraftan I.Ahmed, baþka bir dörtlüðünde, kalbindeki Yavuz, O'ndan ümmetine yâdigâr kalan; hiçbir muâllâ sevgiyi, Gönüller Sultaný'na, þu derunî kýymetle ölçülemeyecek kadar paha biçilmez olan mânâlarla arz etmiþti: "Mukaddes Emânetleri", Topkapý Sarayý'na getirip, Zât'ý pâk-i Mustafa'ya âþýkým Hýrka-i Saâdet Dairesi'ne koymakla, bizi þereflerin en Can ile fahrü'l verâya âþýkým. yücesiyle müftehir yapmýþtýr. Yavuz'un þahsýnda Muksim-i feyz-i nevâdýr ol þerif ecdâdýmýz, Mukaddes Emânetlere verdiði emsâlsiz Menbâ-i cud ü atâye âþýkým. deðeri; onlarý dünyadaki hiçbir eþyaya nasip olmaya- II. Abdülhamid'in Hassasiyeti cak ölçüde, tonlarca aðýrlýktaki birbirinden kýymetli Hazreti Peygambere ve O'nun dâvâsýna, ceddi mücevheratla süsleyip mahfaza altýna almakla ve Yavuz gibi, en fazla gönül verip, kendini adayan ulu önünde, kýrk hâfýza durmaksýzýn, asýrlardýr hakanlardan biri de cennet mekân Sultan II. nöbetleþe Kur'ân tilâvet ettirmekle, mutlak sûrette Abdülhamid'dir. Abdülhamid Han, Peygamberimize Bütün bu hürmet ve imtiyazlarla, topraklarýmýzda dünyamýzýn temel dinamiklerinin ve nihâyet göstermiþtir. olan ta'zim ve muhabbetini, O'nun kutsal beldesine daðýnýk hâlde bulunan Seyyid ve Þeriflerin, huzur ve mevcûdiyetimizin en güçlü hayat kaynaklarýnýn Kanuni'ye Resûlullah'ýn Emri hizmetler götürmekle ve Ýslâm Birliði gâyesini sükun içerisinde hayat sürmelerini amaçlamýþtýr. baþKýnadyan gaeklmlaer v:asfýný hâlâ korumaktadýr. Cihan hükümdarý Kanuni'nin, Efendimize gerçekleþtirmeye çabalamakla, arz-ý endam ettirm- Osmanlý, Nâkibü'l Eþraflara hürmet ve ihtiramda o 1-Ahmet Uður, "Osmanlýlarda Kâ'be Sevgisi", Tarih ve Medeniyet Dergisi, muhabbet ve baðlýlýðý da, ceddininkilerden aþaðý eye çalýþmýþtýr. Hicaz bölgesiyle münasebetleri kadar ileri girmiþtir ki, bâzý pâdiþahlarýn Eyüp Sultan Haziran 1999, Sayý: 63, s.42-43. kalýr deðildi. Kanuni, bunu þu altýn sözlerle bil- kuvvetlendirmek ve mukaddes topraklarla aradaki Türbesinde tertiplenen cülus merâsimlerinde 2-Ahmet Uður, "Milletimizin Ehl-i Beyt Sevgisi", Tarih ve Medeniyet Dergisi, Ocak 1998, Sayý: 46, s.62-63. lurlaþtýrmýþtýr: mesâfeyi kaldýrmak niyetiyle yaptýrdýðý Hicaz ve onlara, kýlýç dâhi kuþattýrmýþtýr. Meselâ, III. Ahmed, 3-Hilmi Aydýn, "Mukaddes Emanetlerimiz", Tarih ve Medeniyet Dergisi, Allah Allah diyelim sancað-ý þâhý çekelim Baðdat Demiryolu, bunun en güzel ifadesi olmuþtur. I. Mahmud ve III. Mustafa'ya, Þeyhülislâm ile beraber Nisan 1999, Sayý: 61, s.50-54. 4-Hilmi Aydýn, "Hýrkâ-i Saâdet Dairesi", Tarih ve Medeniyet Dergisi, Ekim Yürüyüp her yandan þarka sipâhi çekelim. Demiryolu yapýmýnýn Medine'ye ulaþtýðý esnâda, Nâkibü'l Eþraf kýlýç kuþandýrmýþtýr. Cüluslarda, 1996, Sayý: 31. Umarým rehber ola bize Ebu Bekr u Ömer Sultan'ýn verdiði þu çok özel tâlimat; onun, Ehl-i Osmanlý Sultanýna ilk önce, yine Nâkibü'l Eþraf 5-Atilla Çetin, "Matlûb-i Þahanem Odur Ki!", Tarih ve Medeniyet Dergisi, Nisan 1998, Sayý: 49, s.50-52. Ey muhibbî yürüyüp þarka sipâhi çekelim. Beyt'in þahsýnda Hazreti Peygamber'e olan sevgi, baðlýlýðýný arzedip duâ etmiþtir. Savaþlarda ise, 6-Muzaffer Taþyürek, "Osmanlýlarda Peygamber Sevgisi", Semerkand Öyle ki, Osmanlý klasik eserlerinde, Kanuni'nin saygý ve baðlýlýktaki hassasiyetini göstermesi açýsýn- pâdiþahla beraber Nâkibü'l Eþraf da sefere katýlýyor Dergisi, Temmuz 2000, Sayý: 19, s.41-43. rüyâsýnda Hazreti Peygamberi gördüðü ve kendisine dan, eþine az rastlanýr müthiþ bir misâldir: "Mümkün ve Hazreti Peygamber'in sancaðý dibinde yürüyordu. 7-Ýbrahim Refik, Tarih Þuuruna Doðru, C.1, Ýst.1994, s.20. 8-Reþad Ekrem Koçu, Topkapý Sarayý, Ýst.1960, s.84. þöyle emrettiði nakledilmektedir: "Belgrad, Rodos ve olan âletlerin üzerine keçeler sarýnýz ki, fazla gürültü Sancak-ý Þerif'in Ýstanbul'dan sefere çýkýþýndan tekrar 9-Feridun Kandemir, Medine Müdafaasý, Ýst.1991. Baðdat kalelerini fethedesin; sonra da benim þehri- olmasýn ve Ehli Beyt'in ve burada yatanlarýn ruhlarý dönüþüne deðin, Nâkibü'l Eþraf ile mâiyetindeki 10-Þamil Kucur, "Peygamber Nesline Osmanlý Hürmeti", Aksiyon Dergisi, 26 Nisan-2 Mayýs 1997, s.20-22. rahatsýz olmasýn!." bütün Seyyid ve Þerifler, tekbir ve salavat getiriyor- 11-Ýsmail Çalýk, "Osmanlý Kadar Caydýrýcý Mýyýz?", Anadolu Gençlik Dergisi, Hürmetin Sembolü: Nâkibü'l Eþraflýk lardý. Ekim 2001, Sayý: 21. 12-Ýsmail Çalýk, "Ecdadýn Mukaddesatý Müdafaasý", Yeni Dünya Dergisi, Devlet-i Âli, Fahri Kâinat Efendimiz ve O'nun Son Söz Kasým 2001, Sayý:97, s.58-60. kutlu soyu Ehl-i Beyt'e, hürmet ve hizmetini, mües- Ecdad, Haremeyn'e hazin bir þekilde vedâ 13-Ýsmail Çalýk, "Ecdadýn Rasulullah Muhabbeti", Anadolu Gençlik Dergisi, seseler kurarak da fiîlen gösterme yoluna gitmiþtir. etmiþ olsa da; gönül baðýný ve muhabbetini hiçbir Kasým 2001. 14-Ýsmail Çalýk, "Osmanlý'nýn Kutsal Topraklar Tutkusu", Yeni Dünya Sýnýrlarý dâhilindeki, Peygamber nesebine mensup zaman kesmemiþ ve azaltmamýþtýr. Ceddimizin Dergisi, Aralýk 2001. Seyyid (Hz. Hüseyin) ve Þerifleri (Hz. Hasan) tek tek Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) ve Âl-i Beyt'e göster- 15-Alphonse de Lamartine, Osmanlý Tarihi, Ýst.1991, s.571. 16-Tursun Bey, Tarih-i Ebu'l-Feth, Neþr: Mertol Tulum, Ýst.1977, s.40. kaydederek; her türlü ihtiyaç ve hizmetlerini görmek diði engin hürmet ve muhabbet ve sýrf O'ndan dolayý 17-Ýsmail Hâmi Daniþmend, Osmanlý Tarihi Kronolojisi, Ýst.1971, C.1, ve þecerelerini soy kütüklerine iþleyip muhafaza derûnî bir sevgi ve saygý beslediði kutsal topraklara s.231. 18-Cahid Okurer, Büyük Fetih, Ýst.1953, s.45. etmek için, özel olarak "Nâkibü'l Eþraflýk" müessesesi mâtuf ilgi ve baðlýlýk da; aynen dünkü gibi bugün ve 19-Ýsmail Hakký Uzunçarþýlý, Osmanlý Tarihi, Ank.1972, C.1, s.464. ihdâs etmiþ ve baþýna da Âl-i Beyt'e mensup "Nâkibü'l gelecekteki kuþaklar tarafýndan da kat'î sûrette 20-Yýlmaz Öztuna, Türkiye Tarihi, Ýst.1977, C.2, s.441. Eþraf" isimli bir memur atamýþtýr. Peygamber nesline devam ettirilip baþ tâcý edilecektir. Zirâ, bu kalbî 21-Dýþiþleri Bakanlýðý Arþivi, 12 No'lu Fihrist, s.61, Rumuz: TS-TÝ. 22-Melek Uyarýcý, "II. Abdülhamidi Doðru Tanýmak", Konya Osmanlý Özel, baðlý olduðunu belgeleyenlere, birer berat verip alâka, bizim en büyük þiar ve meziyet olarak 24 Mart-Nisan 1999, Sayý: 24. kendilerini her çeþit vergiden muaf tutmuþtur. özümsediðimiz; aslî alâmet-i fârikalarýmýzýn, manevî 23-Bayram Altýntaþ, Osmanlý'ya Dair, Ýst.2000, s.41. Somuncu Baba 16 Mayýs-Haziran 2002 Mayýs-Haziran 2002 17 Somuncu Baba VVeeffaa Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi lamak mümkündür.9 Yazmýþ olduklarý mektupta da verilen sözlere ve ahidlere de baðlý kalýnmasý ve "ahde vefa" gösterilmesi hususunda þunlarý ifade Damlayý deniz eylemiþ etmiþlerdir. Ummandýr Seyyid Hulûsî "... Yusuf'u dün bahaya sattýn fikr eyler ki ne Rasulün soyundan gelmiþ aldýn. Sen sâlik-i bakâyým dersin, ne için menzili Sultandýr Seyyid Hulûsî fenâda kaldýn. Yarânýn likâ' yý mahbûba vasýl olduk da mahcup olmayacaðýndan, emin misin? Artýk, Ali-Fâtýma'nýn aslý kendine gel, izinden uzaklaþma sýratý müstakime Hüseyni Kerbela faslý yönel, sen dostlarý unutsanda dostlar seni unutmaz- lar. Her nefes sevdasýna yeldiðin yâr rehber-i Somuncu Baba'nýn nesli Ýsmail PALAKOÐLU murâdýndýr. Bâki Hudâ, fâni mâ-adâ olduðu hüsn-i Ýrfandýr Seyyid Hulûsî itikâdýndýr."10 Buyurarak, gerçek dostluðun ve arkadaþlýðýn Ulular yolundan gitmiþ karþý tarafýnda buna muhalif de davransa, insanýn Arapça, bir þeyi yerine getirmek, vefalý ahdini yerine getirin ve Allah'ý üzerinize Veliliðin ispat etmiþ gerçek dostunu unutmamasý gerektiðini ortaya olmak vb. anlamlarý olan bir kelimedir. þahit tutarak pekiþtirdikten sonra yeminleri Düþkünün elinden tutmuþ koyarak büyük bir vefa' ya sahip olduðunu anla- Kur'an-ý Kerimde "Bana verdiðiniz sözde bozmayýn. Þüphesiz Allah, yapacaðýnýz þey- mamýza fýrsat vermiþtir. Lokmandýr Seyyid Hulûsî durunuz ki, size verdiðim sözde durayým."1 leri pek iyi bilir."5 Bir baþka mektupta ise "Sýcak nefesiniz soðu- ayeti ile ifadesini bulan bu terim, Allah' a Vefa ile alakalý olarak Hulûsi Efendi de "elest" toplantýsýnda verilen sözü yerine eserlerinde oldukça iþlemiþ ve hayatýnda madan evvel dostlarýnýzla yiyip içiniz. Yoksa onu Gelmiþ bir ulu þehire f sonra düþmanlarýn yiyecektir. Esteîzû bîllahi "innemâ getirmeyi gösterir. Buna “vefa' bil ahd” de buna yani vefa duygusuna çok önem ver- Çýkmýþ bir yüce sefere u envâlüküm ve evlâ düküm fitneh"11. Buna þüphe denir. Bu avam tabakasýnýn, müjdeye raðbeti, miþtir. Karþýdaki insanlarada bu hususa dikkat Kir bahrine düþmüþlere yok. tehdidden korkmasý sonucu yaptýðý ibadetle etmeleri konusunda tasfiyede bulunmuþ ve v Kaptandýr Seyyid Hulûsî Hak þahid ki bir nefes rûhum olurken, havassýnki, raðbet, korku veya, bir dostluðun esasýný ve baþlangýcýný buna v Seni ziyârette sâbit kademdir. bedel beklemeksizin, emre sýrf emir olmasý baðlamýþtýr. Ol düþkünü naçizlere a bakýmýndan verdiði sözde durmak þek- Eller gibi seni ferâmuþ etmem Dünyalýkça tacizlere lindedir. Havassü'l-havassýn vefasý, güç ve "Elest kitabýnda ki 'bela' yý laya sa'y etme s kuvvetten uzak kalmak suretiyle, Muhibbinki Ol hükmü unutma olan ahd ü vefayý tut"6 Vefasýz deðilim belâ nûþ etmem Biçareyi - acizlere a de kalbine Allah' tan gayrisini sokmamak þek- Dermandýr Seyyid Hulûsî Bu ahde vefâdýr olanca kârým lindedir. Kulluk vefasýnýn esaslarýndan biride, Elest bezmindeki verilen söze ahde, T Yoksa gayrý gamý câný düþ etmem noksanlýðýn kendisinden çýkýp kendisine anlaþmaya baðlý kalýnmasý ve vefa göste- Þuârâyi üstatýdý döndüðünü görmek. Rabbinden baþkasýný rilmesini ifade etmiþtir. Gönülden olan rýzâ- yý devlet Mimarýdý - Hattatýdý olgun (kemalli) bulmamaktýr.2 Ayrýca vefa gösterirken karþýdan bunu Akup su gibi her yere cûþ etmem Belli Kutbul Aktabýdý Bir ayeti kerimede Cenab-ý Hak sýddýk- görmeye bilirsin, hatta cefa bile çekebilirsin, larýn vasýflarýný sayarken ahde olan vefayý da ama sen vefadan vazgeçme umulur ki o bir Devrândýr Seyyid Hulûsî Aþýklara bu rîzâ-yý teslim zikretmiþtir. Þöyle ki; gün bu haline piþman olur manasýndaki El- aynu ayânun kad ta' lem.12 "...Anlaþma yaptýðý zaman sözlerini ye- beytinde ise, Sevgi vardý ikrâmýnda DÝPNOT rine getirir. Sýkýntý hastalýk ve savaþ zaman- Deðildi dünya gamýnda 1-Bakara, 40. larýnda sabreder. Ýþte doðru olanlar, bu "Çek ey gönül cefasýn yarin vefasýn unma 2-Cebecioðlu, Ethem, Tasavvuf Terimler ve Deyimler sözlüðü, Ankara,s. Edep-Hâyâ makamýnda vasýflarý taþýyanlardýr. Müttakiler ancak Bir gün o da bu hale piþman olur olur ya"7 752 3-Bakara, 177. Osmandýr Seyyid Hulûsî onlardýr."3 4-Mâide, 1. Bir baþka ayet-i kerime de ise, iman Vefalý olan yarin her türlü derde , sýkýn- 5-Nahl, 91. ayrýca Bkz. Enfal, 56- Tevbe, 4-7- Nahl, 95- Ra'd, 21-25- Ýsra, 34-Ahab,15- Fetih, 10 sahiplerine hitaben; týya derman olacaðýný, çaresiz durumdaki 6-Ateþ,Osman Hulûsi, Divan-ý Hulûsî-i Darendevi, c.I.s.25 Feymânî bu seyrâneye 7-A.g.e,c.I.s.6 "Ey iman edenler! Akitleri (n gereðini) canýna da cananýn ancak vefalý yarin olacaðýný 8-A.g.e, c.I.s.153 Gelen döner pervâneye yerine getiriniz."4 ifade ediþi ise þu þekilde olmuþtur. 9-Bkz. A.g.e,c.I.s.8,27,30,47,59,82,114,115,143,149,169,192, 201, Ol Diyârý Darendeye 10-Ateþ, Osman Hulûsi, Mektubat-ý Hulûsî-i Darendevî,12.mektup,s.36 Yine bir baþka ayeti kerimede de Allah ayrýca,37. mektup,s.99 Ýhsandýr Seyyid Hulûsî adýna yemin edildiðinde muhakkak yerine "Ey yarý vefadar derdime derman yine sensin 11-Tegabûn ,15. "Doðrusu mallarýnýz ve çocuklarýnýz sizin için bir imti- handýr." getirmesi hususunda da; Bi-çare olan canýma canan yine sensin"8 12-A.g.e, 45.mektup,S.124 Âþýk Feymânî - Kadirli/Osmaniye "Anlaþma yaptýðýnýz zaman, Allah'ýn Bu meyanda Divanda bir çok beyite rast- Somuncu Baba 18Mayýs-Haziran 2002 Mayýs-Haziran 200219 Somuncu Baba

Description:
Sabit diy- ordu ki, "Ben sözlerimle Peygamberimizi methediyor değilim. Aksine Onu andığım için benim sözlerim değer kazanıyor." Ardından Onu.
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.