ebook img

alvin plantinga'nın tanrı anlayışı PDF

331 Pages·2007·2.44 MB·English
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview alvin plantinga'nın tanrı anlayışı

T.C MARMARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLAHİYAT ANABİLİM DALI FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ BİLİM DALI ALVİN PLANTİNGA’NIN TANRI ANLAYIŞI DOKTORA TEZİ KEMAL BATAK İSTANBUL, 2007 T.C MARMARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLAHİYAT ANABİLİM DALI FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ BİLİM DALI ALVİN PLANTİNGA’NIN TANRI ANLAYIŞI DOKTORA TEZİ KEMAL BATAK Danışman: PROF.DR. İLHAN KUTLUER İSTANBUL, 2007 ÖNSÖZ Yaşayan en önemli din felsefecilerden biri olan Alvin Plantinga’nın Tanrı anlayışı hakkında bilgi sahibi olmak, yaşadığımız düşünsel mekânı anlama yolunda bizi bir adım daha ileriye götürecektir. Bu beklentiyle kaleme alınan bu tezde, konunun hazırlanmasında pek çok kişinin emeği geçmiştir. Çalışmaya birlikte başladığımız ve sonradan ayrılmak durumunda kaldığımız Prof. Dr. Necip Taylan’ı burada anmam gerekmektedir. Kendisi, öneri, yorum ve teşvikleriyle tez konusuna önemli katkılarda bulunmuştur. Hâlihazırdaki danışmanım Prof. Dr. İlhan Kutluer, tezin son halini almasında yardımcı olduğu gibi, İbn Sînâ hakkında beni bilgilendirmiş ve kimi konularda ufkumu açmıştır. Prof. Dr. İlyas Çelebi ve Prof. Dr. Kasım Turhan, tezi okuyarak bazı konularda bana tavsiyelerde bulunmuşlardır. Dostum Yrd. Doç.Dr. Recep Alpyağıl, tezin müsveddelerini okuyarak, gerek imla gerekse içerik konusunda ayrıntılı olarak önerilerde bulunmuştur. Kendisine çok şey borçluyum. Tezin ikinci bölümünü okuyarak, yazılı önerilerde bulunan Yrd. Doç. Dr. Rahim Acar’a da kalbî teşekkürlerimi sunuyorum. Tezin özellikle birinci ve ikinci bölümüyle ilgili yardımlarını gördüğüm bilge kişi Alaattin Tural’a da çok teşekkür ederim. Tezin hazırlanmasında bana çeşitli fırsat ve olanaklar tanıyan, ilim sevdalısı Ömer Öztop’a da teşekkür etmeliyim. Son olarak, en zor dönemlerde yanımda olan, beni destekleyen, anlayışla karşılayan, zamanlarından çaldığım eşim Huriye’ye ve oğlum Sînâ’ya ise nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. İstanbul, 2007 Kemal Batak İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER ............................................................................................................... 1 KISALTMALAR ........................................................................................................ 2 GİRİŞ ........................................................................................................................... 3 1.PLANTİNGA VE ONTOLOJİK ARGÜMAN ....................................................... 22 1.1.Kant’ın İtirazı ........................................................................................................ 29 1.1.2.Kant Kimi ya da Neyi Eleştiriyor? ................................................................ 33 1.2.Plantinga’nın Bazı Ontolojik Argüman Versiyonlarını Eleştirisi ......................... 38 1.2.1.Ontolojik Argümanın Modal Versiyonu ........................................................ 44 1.3.Plantinga’nın Ontolojik Argümanı ....................................................................... 49 1.4. Değerlendirme ..................................................................................................... 55 1.4.1.M. Martin’in Plantinga’nın Ontolojik Argümanını Eleştirisi ........................ 59 1.4.2.J. Mackie’nin Plantinga’nın Ontolojik Argümanını Eleştirisi ....................... 61 2. PLANTİNGA’NIN ERKEN DÖNEM REFORMİST EPİSTEMOLOJİSİNDE TANRI ............................................................................................................................ 65 2.1.Tanrı İnancına Delilci İtiraz ve Temelcilik ........................................................... 68 2.2.Temelciliğin Haklı Temelsellik Kriteri ................................................................. 80 2.3. Haklı Temel Tanrı İnancı Keyfî Bir İnanç mıdır? ............................................... 95 2.3.1.Plantinga-Quinn Tartışması ......................................................................... 119 2.3.2.Ateizm ve Teizm Birlikte Rasyonel Olabilir mi? ........................................ 129 2.4.Fideizm ve Haklı Temel Tanrı İnancı ................................................................. 136 2.5.Değerlendirme .................................................................................................... 142 3.PLANTİNGA VE GÜVENCE KONUSU OLARAK TANRI ............................. 158 3.1.Çağdaş Epistemoloji ve Güvence Kavramı ........................................................ 159 3.2.Gerekçelendirme, Rasyonalite ve Güvence ........................................................ 191 3.3. Aquinas/Calvin Modeli ve Güvencelenmiş Tanrı İnancı .................................. 211 3.4. Güvencelenmiş Hristiyan İnancı ve Tanrı ......................................................... 230 3.4.1.Günah Sonucu Sensus Divinitatis’in Zarar Görmesi ................................... 236 3.4.2.İman, Kutsal Kitap, Kutsal Ruh ................................................................... 240 3.5.Plantinga’nın Doğal Teolojiye İtirazı ................................................................. 265 3.6.Değerlendirme .................................................................................................... 281 3.6.1.Eğer Hristiyan İnancı Yanlış İse… .............................................................. 301 SONUÇ .................................................................................................................... 309 KAYNAKÇA ........................................................................................................... 314 KISALTMALAR a.g.e.: adı geçen eser a.g.y.: adı geçen yer bak.: bakınız v.d.: ve diğerleri/devamı çev.: çeviren 2 GİRİŞ Analitik din felsefesi 1940’larda gebelik dönemini geçirdikten sonra 1950’lerde doğdu; 1960’larda çocukluğunu geçirdi; 1970’lerin ardından 1980’in ilk dönemlerinde gençlik çağına ulaştı. Daha sonra yetişkinliğe ulaşan bu felsefe, milenyum civarında olgunluğa ulaştı.1 Bu evreleri konuları açısından başlıca üç döneme ayıran W. Hasker devamla, 1965’a kadar geçen evrede din dilinin bilişsel anlamlılığı üzerinde durulduğunu, 1980’lere kadar süren ikinci evrede ise “teizm felsefesi” üzerine yoğunlaşıldığını, çok daha yeni olan diğer evrede ise konu olarak önceki dönemlere göre dikkate değer bir çeşitlilik yaşandığını düşünür. Özellikle Hristiyan doktrini ile ilgili çalışmalar, bilim din ilişkileri, Batı dışı dinlerin felsefî analizi, dinî çoğulculuk problemi, dinî realizm ve antirealizm, genel epistemoloji açısından dinî inançların imaları gibi konular bu konu çeşitliliğine örnek olarak verilebilir.2 Her metaforik açıklamada olduğu gibi yukarıdakinde de belli çekingelerin olduğunu göz önüne almalıyız elbette. Alvin Plantinga (1932- )’nın analitik bir (din) felsefeci3 olduğunu düşünürsek, bu zamansal hiyerarşi onun düşünceleri için de belli bir açıklayıcılık işlevine sahiptir. Biz, çalışmamızda eserlerinin zamansal hiyerarşisi açısından düşünülürse, Plantinga’yı 1970’ler, 1980’ler ve 1990 ve 2000’ler olmak üzere üç aşamada inceledik. Şimdi din felsefesi açısından anılan zamanlara daha yakından bakalım. 1950’lerde İngilizce konuşan dünyada felsefî sistemin ana çizgisinin genel karakteri, 1 William Hasker, “Analytic Philosophy of Religion”, William J. Wainwright (ed.), The Oxford Handbook of Philosophy of Religion, (Oxford: Oxford University Press, 2005), s.421. 2 Hasker, “Analytic Philosophy of Religion”, s.421, 435. 3 James F. Sennett (ed.), The Analytic Theist, an Alvin Plantinga Reader, (Grand Rapids, MI: Eerdmans, 1998). Son dönemde yayımlanan bir eserde analitik felsefe/Anglo Amerikan felsefe maddesinde analitik felsefeci olarak Gottlop Frege, erken Edmund Husserl, Ludwig Wittgenstein, Bertrand Russel, W. V. O. Quinn, Donald Davidson, Saul Kripke, Alvin Plantinga isimleri sayılır. Bak. Kelly James Clark, Richard Lints, James K. A. Smith (ed.), 101 Key Terms in the Philosophy and their Importance for Theology, (Louisville: Westminster J. K. Press, 2004), s.1. Çağdaş ateist felsefecilerden Richard M. Gale (1932- ) analitik felsefeyi teizmin doğal düşmanı olarak görmenin yanıltıcı olduğunu, Plantinga ve diğer teistleri örnek göstererek söyler. Bu yanlış kanıda elbette mantıksal pozitivizmin önemli bir etkisi vardır. Richard M. Gale, On The Nature and Existence of God, (Cambridge: Cambridge University Press,1996), s.2. Plantinga’nın ve Swinburne’un analitik felsefenin ideallerine bağlılığını bir başka önemli çağdaş ateist felsefecilerden Kai Nielsen de vurgulamaktadır. Kai Nielsen, “Foreword”, Keith M. Parsons, God and the Burden of Proof, Plantinga, Swinburne, and The Analytic Defense of Theism, (Buffalo: Promethous Books, 1989), s.8. 3 tümüyle Hristiyanlık dışı idi. Çok az filozofun sistemi Hristiyandı. Hatta pek azı Hristiyan olduğunu açıkça kabule istekli idi. Bundan başka pek azı filozof olduğu kadar Hristiyan olmalarını pratikleri açısından gerçek bir farklılık oluşturucu değer olarak düşünüyordu. Bu dönemde felsefî teolojinin en popüler konusu Hristiyanlığın ya da teizmin doğru olup olmadığı değil, Tanrı gibi bir zatın var olduğu söyleminin anlam taşıyıp taşımadığı idi. Mantıksal pozitivizm’e göre “Tanrı gibi bir zat vardır.” önermesi aslında anlamsızdı: Onun anlamsızlığı gizlenmiştir; o bütünüyle bir düşünceyi ya da bir önermeyi ifade etme konusunda başarısızdır. Bu açıdan temel konu teizmin doğru olup olmadığı değil, teizm gibi bir şeyin var olup olmadığı idi -Oysa Plantinga’ya göre, tez boyunca göreceğimiz gibi, asıl gerçek iddia, onun doğru olup olmadığı hakkında olabilir.-. Fakat devran değişti. Şu anda profesyonel Amerikan felsefî hayatının ana yöneliminde çok daha fazla Hristiyan olmasının yanında, çok daha fazla “mahçup olmayan” Hristiyan var. Örneğin Hristiyan felsefeciler arasında dostluğu ve fikir alış verişini geliştirmek için bir organizasyon olan “Hristiyan Felsefeciler Topluluğu”nun kuruluşu bu gerçeğin hem delilidir hem de bir sonucudur. Bu yüzden Hristiyanlık entelektüel hayatın diğer alanlarında olduğu gibi felsefede de ilerlemektedir.4 Kısa zamanda bu kadar ilerleme nasıl sağlandı? Oysa daha 1940 ve 1950’lerde felsefeciler arasında, yukarıda da işaret ettiğimiz gibi, Tanrı hakkında konuşmanın anlamsız olduğu neredeyse genel bir kabul halini almıştı ki ünlü Amerikalı felsefeci Roderick Chisholm (1916-1999)’a göre bu nesilde ateizmin yaygın olmasının nedeni bu dönemdeki parlak felsefecilerin ateist olmasıdır. Bu görüş Anglo-Amerikan dünyada öylesine yaygındı ki, 8 Nisan 1966’da Time dergisi kapağında “Tanrı Öldü mü?” diye sordu. Böyle bir psikososyal ve felsefî düzlem açıktır ki pek çok sıkıntılarla ilerleyişine devam edecektir. Bu dönemde ünlü çağdaş din felsefeci W. L. Craig (1949 -)’in ifadesiyle “dönüm noktası”, Alvin Plantinga’nın 1967’de God and Other Minds’ının yayımlanması oldu. Bu eserin o dönem için önemi, analitik felsefenin araçlarını eşi görülmemiş bir yaratıcılıkla din felsefesinin konularına uygulamasıydı.5 Akabinde 70’lerde din felsefesi alanında yapılan çalışmaların ilerlemesiyle bambaşka bir sürece 4 Alvin Plantinga, “Advice to Christian Philosophers”, James F. Sennett (ed.), The Analytic Theist, an Alvin Plantinga Reader, (Grand Rapids, MI: Eerdmans, 1998), s.296. 5 William Lane Craig, “General Introduction”, William Lane Craig (ed.), Philosophy of Religion, a Reader and Guide, (New Brunswick: Rutgers University Press, 2002), s. 1-2. 4 hızla adım atıldı. Time dergisi, 1980’de bu sürecin sonucunu daha açık bir şekilde serimleyen, öncekinin aksine, şu tespitleri yapar: Tanrı? Marks tarafından cennetten kovulmuş, Freud tarafından bilinçaltına sürgün edilmiş ve Nietzsche tarafından öldüğü ilan edilmemiş miydi? Darwin onu empirik dünyanın dışına sürmemiş miydi? Tam olarak değil. Düşünce ve tartışmalardaki sessiz devrimi sadece yirmi yıl önce hemen hemen kimse önceden göremezdi, Tanrı geri dönüyor. Daha da şaşırtıcı olan bunun teologlar ve sıradan inananlar arasında değil…. verimli tartışmalardan Kadir-i Mutlak’ı uzun süreden beri sürgün etme fikirbirliği içinde olan akademik felsefecilerin entelektüel çevrelerinde olması. Şu anda filozoflar arasında Tanrı’nın varlığının ihtimali hakkında 6 konuşmak bir nesil için olduğundan çok daha saygıdeğerdir. Acaba bu “sessiz devrim” kimler tarafından gerçekleştirildi? Clark’ın da belirttiği gibi Time’ın söz konusu yazısında “önde gelen Protestan Tanrı felsefecisi” olarak geçen Alvin Plantinga, bu sessiz devrimin liderliğini yapmaktadır.7 Mücadeleler Oxford, Cambridge, Yale, Toronto ve Calvin Kolej’de güçlü ve yaratıcı düşünürler tarafından gerçekleştirilmiş ve kazanılmıştır.8 Anglo-Amerikan metafizik, epistemoloji ve din felsefesinin önde gelen figürlerinden biri olan Plantinga’nın da merkezinde yer aldığı bu gelişmede yani Tanrı inancının, Hristiyan felsefesinin yeniden canlanışında, filozoflar arasında entelektüel bir seçenek halini almasında, Clark’a göre, iki hususun etkisi olmuştur. (I) Plantinga, William Alston (1921- ), George Mavrodes vd. katılımıyla “Hristiyan Felsefeciler Topluluğu”nun 1977’de kurulması.9 Plantinga’nın Alston ve Robert Adams’tan sonra 6 Time, (April 7), 1980’den aktaran Kelly James Clark, “Introduction The Literature of Confession”, Kelly James Clark (ed.), Philosophers Who Believe, The Spiritual Journeys of 11 Leading Thinkers, (Downers Grove: InterVarsity Press, 1993), s.7. 7 Elbette burada Plantinga’nın tek başına bir şeyler yaptığını söylemiyoruz. Ancak o, Alston, Swinburne ve Wolterstorff vb. gibi çağdaş Hristiyan felsefesine bir güven vermiştir. Her Hristiyan felsefeci onlara ifade edilemez bir minnettarlık borçludur. J.F. Sennett , “The Analytic Theist: an Appreciation ”, James F. Sennett (ed.), The Analytic Theist, an Alvin Plantinga Reader, (Grand Rapids, MI: Eerdmans, 1998), s.xiv; James F. Sennett and Douglas Groothuis, “Introduction”, In Defence of Natural Theology, James F. Sennett and Douglas Groothuis (ed), (InterVarsity Pres, 2005), s.10-11. Çağdaş ateist felsefecilerden Richard M. Gale, teizmin, felsefenin içinde son otuz yıldaki canlanışını şaşırtıcı bulduktan sonra (eserin ilk yayımlanışı 1991) bu hareketin William Alston, Alvin Plantinga ve Richard Swinburne’den oluşan üç liderinin “analitik felsefeci” olduğunu duymanın bazıları için sürpriz olabileceğine dikkat çeker. Gale, On The Nature and Existence of God, s.2. 8 Clark, “Introduction The Literature of Confession”, s.8. 9 Daha fazla bilgi için bak. William Alston, “Some Reflectons on the Early Days of the Society of Christian Philosophers”, Faith and Philosophy, Vol.:15, No:2, (April, 1998), s.141-143; Ralph McInerny, “How I Became a Christian Philosophers”, Faith and Philosophy, Vol.:15, No:2, (April, 5 üçüncü başkanı olduğu Topluluk, 1984’te görüşlerini yayımlamak üzere Faith and Philosophy adlı bir dergi çıkarmıştır. (II) Plantinga’nın Advice to Christian Philosophers’taki düşüncelerinin etkileri. Plantinga burada Hristiyan bir felsefeci olarak Hristiyan topluluğuna seslenmiş ve Hristiyan felsefesinin seküler felsefeden bağımsız geliştirilmesi gerektiğini savunmuştur. Hristiyanlar seküler düşünürlerin doğalcılık varsayımından hareket etmeleri gibi kendi varsayımlarından hareket etme hakkına sahiptir.10 Ancak teizmin canlanışına yaptığımız bu vurgu onun tümüyle yaygınlaştığı şeklinde anlaşılmamalıdır. Günümüz entelektüel hayatı, bütün bu gelişmelere rağmen, teizm/Hristiyanlık dışı olması bir yana, teizm karşıtıdır da.11 Newton’dan 1950-60’lara kadar bilim paradigması, bir genelleştirme yapacak olursak, fiziğe ait olmuştur. Ancak Plantinga’ya göre meşale artık, diğer bilişsel bilimlerde olduğu gibi, moleküler biyolojiyi, evrimsel biyolojiyi, çevreyle ilgili çalışmaları, evrimsel psikolojiyi, sosyobiyolojiyi de içerecek şekilde biyolojinin eline geçmiştir.12 Günümüzde mantıksal pozitivizm gücünü yitirse de, onun yerini alan iki fenomen onu aratmayan hatta ondan daha fazla sorun oluşturan bir yapıya sahiptir. Mantıksal pozitivizm sadece “geniş pozitivizmin” özel bir türüydü. Geniş pozitivizm ise Epicurus, Lucretius, Democritus’a kadar geri giden “perennial doğalcılık (naturalism)” olarak adlandırabileceğimiz daha geniş bir perspektifin tezahürüdür. Bundan dolayı günümüzde Hristiyan/teist felsefecinin mücadele edeceği çağdaş iki dünya görüşünden biri “doğalcılık” diğeri de “yaratıcı anti-realizm”dir. Bu perspektiflerin dinî bakış açısından “tarafsız olmadıklarını” rahatlıkla söyleyebiliriz. Doğalcılık, modern ve çağdaş dünyada daha güçlü ve daha sarih uzanımlara kavuşan, merkezî motifi doğanın ötesinde hiçbir şeyin, Tanrı’nın, olmadığını; insanın Tanrı ile değil doğa ile gösterdiği ortak özellikler bakımından anlaşılması gerektiğini savunan, çağdaş batılı entelektüeller 1998), s.144-146; Arthur F. Holmes, “Reflections on Divene Providence”, Faith and Philosophy, Vol.:15, No:2, (April, 1998), s.147-150; Alvin Plantinga, “Twenty Years Worth of the SCP”, Faith and Philosophy, Vol.:15, No:2, (April, 1998), s.151-155; Michael L. Peterson, “A Long and Faithful Journey”, Faith and Philosophy, Vol.:15, No:2, (April, 1998), s.156-159. 10 Clark, “Introduction The Literature of Confession”, s.9, 10. 11 Plantinga, “Advice to Christian Philosophers”, s.297; Aydın Topaloğlu, Tanrıtanımazlığın Felsefî Boyutları, Teizm ya da Ateizm, (İstanbul: Kaknüs Yayınları, 2001), s.126 vd. 12 Plantinga, “Twenty Years Worth of the SCP”, s.153. 6

Description:
1998), s.xiv; James F. Sennett and Douglas Groothuis, “Introduction”, In Defence of Natural Theology,. James F. Sennett and . Naturalism Defeated?, Essays on Plantinga's Evolutionary Argument Against 701 Moser, “Man to Man with Warranted Christian Belief and Alvin Plantinga”, s.374. 702 Oy
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.